Çöle İnen Nur Kitap Bilgileri
Yazar: Necip Fazıl Kısakürek
Tahmini Okuma Süresi: 16 sa. 57 dk.
Sayfa Sayısı: 598
Basım Tarihi: 2018
İlk Yayın Tarihi: 1950
Yayınevi: Hâcegân Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789944700979
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Çöle İnen Nur Kitap Tanıtımı
Üstad Necip Fazıl’ın "gaye eserim" dediği, bütün siyer külliyatı içinde çok ayrıcalıklı bir yeri olan Çöle İnen Nur ’u okumanın şimdi tam zamanı.
Peygamber Efendimizin (s.a.v) hayatını akıcı, edebi bir dille anlatan bu eserde, O’nun hayatını, risalet sürecini, seçkin arkadaşlarını, Necip Fazıl’ın o bambaşka üslubuyla okuyacaksınız. Onlarca kez basılan, yüzbinlerce okura ulaşan bu başyapıt şimdi Hâcegân yayınları arasında yayınlandı.
Benzersiz bir üslup, etkileyici bir samimiyet, coşkuyla harmanlanmış bir sevgi.
Çöle İnen Nur Kitaptan Alıntılar
1. "Mekke, Kâbe'nin etrafında bir fânus; Kâbe, Mekke'nin içinde bir nur... Mekke bir şehir, Kâbe bir sır..."
2. "İslam’a geliniz, insanoğlunun gerçek dinine geliniz! Sonsuz hayata ve ebedi oluşa geliniz!"
3. "İnsan ne aptaldır! Mucize içindeyken mucize bekler."
4. "Bütün zahir ölçüleri (şeriat) sımsıkı tutulmadan o hakikate varılmaz.
Ekber Cihaddan geçmeden oraya varılmaz.
Nefs yenilmeden oraya varılmaz.
Allah Sevgilisinin ahlakına bürünmeden oraya varılmaz."
5. "Ölüm bir ırmak... Girecek yeri çok ama, akacak yeri yok..."
6. "Şu saat, gün, hafta, ay hesabı ne hazin!...
Hepsi bir an içinde gelip geçiyor ve tek ân üzerinde duruyor, içinde bütün zamanı, mekânı ve hareketi eriten ve başsız sonsuz ân, edebiyet!..."
7. "- Zehirle pişmiş aşı yemeye kim gelir ?
Amma sonu ebedi âfiyet..."
8. "Gelen kalmaz, giden gelmez.."
9. "Dâva, bilen ve bilmeyen, anlayan ve anlamayan için tek:
Hep solmayan renge, geçmeyen âna, pörsümeyen yeniye, bölünmeyen bütüne ulaşmak..."
10. "Allah'ım ; dışımı güzel ettiğin gibi içimi de güzel eyle !"
11. "Ve kendinde yok, Allah’ta var olmak..."
12. "Uğradığın dertlerden mahlûklara şikâyeti kes! «Merhametliyi merhametsize şikâyet etmiş olursun."
13. "Her işin anahtarı kalb..."
14. "Mal ve para, gelip geçici bir gölge..."
15. "Allah'ın mühürlediği kalbi kimse açamaz."
Çöle İnen Nur Kitap İncelemeleri
Peygamberlerin Efendisi, âmâlara bir dokunuşta gözlerini açan İsa Peygamberler'e karşılık, kör insanlığın kalp gözünü açmaya gelen Son Resûl...
O'na mahsus gözler...
Her sene Efendimiz (s.a.s)’in doğduğu Rebiulevvel ayında siyer okurum.
Bu kitabı da geçen sene Rebiulevvel ayında okumuştum.
Siyer bilgim vardı ama Üstaddan dinlemek çok güzeldi. Okudum değil de sanki ondan dinledim öyle içine çekti kitap beni.
Aşırı akıcı, sade, şiirsel bir anlatımı var.
Siyer kitaplarında yazarın, övmekten konuya gelememesini sevemiyorum. Tabiki de en övgüleye layık insan O’dur. Sıfatlarıyla anlatılsa ciltler sürer bunda bende hemfikirim. Ama bu şekilde tarihsel bilgilerin kaçtığını zihnin karıştığını düşünüyorum. Başlamadan önce bu tarz övgülerle ve şiirsel bir anlatımla olduğunu düşündüm ama Üstad hem övmüş hem de siyeri tarihleriyle güzelce anlatmış. Hiç sıkılmadan okudum ve tadı damağımda kaldı..
Diğer siyer kitaplarına göre, Çöle İnen Nur’u okuduğunuzda ayrı bir tadı olduğunu anlayacaksınız.
Siyer okumayı, O’nu anmayı, anlamayı sevenlere tavsiye ederim.
Efendimiz (s.a.s)’in hayatı hepimize rehber, kalplerimize ilaç olsun..
Rebiulevvel ayımız mübarek olsun bu ayda doğan Kutlu Nebi (s.a.s), hepimizin manen doğuşuna, manen uyanışına vesile olsun inşallah
En sevgili ey sevgili keşke seni bir defa görebilseydim.
Peygamber efendimizin hayatının anlatıldığı bu eser aşkla muhabbetle yazılmış. Daha önce birçok kaynaktan efendimizi hayatını okudum bu kitapta okuduklarımdan farklı şeyler öğrendim ve okudugum kitaplara göre bu kitapta eksik bilgilerin de olduğu kanatindeyim. Mesela halifelerin hayatlarına çkk az deginilmiş. Örnek olarak verilen Ayeti kerimelerin hangi surenin kaçıncı ayeti olduğu söylenmemiş. Yalnız bir husus dikkatimi çekti necip fazıl kitabın başından sonuna kadar peygamber efendimizin ismini telafuz etmiyor m..... mustafa şeklinde yada sadece m.... olarak yazmıştır bunun hikmetı nedır anlayamadım dogrusu.
Konuyla ilgili syf 547 de şöyle diyor. Allah kur an ında hiçbir defa sevgilisine has ismi, nida edatıyla -ya M....- diye hitap etmedi. Bunu biliyor musunuz? Eritici bir edep ve haya temsilcisi... halbuki eski çağlarda bile derin aşk ve yüksek ilim devrine yakın tefsircilerden çoğu müstesna gaamızayı, inceliği görememiş, ham ve kaba kalmış ve bazı ayet başlarında De ki....... hitabından sonra "Ya M..... " diye, O nun has ismini kullanmak cüretini gösermiştir. De ki .... emrinden sonra bizzat Allah ın kullanmafığı ismi nasıl kullanırlar ve bir sırrı çiğnemiş olmaktan nasıl ürpermezler. Anlayın kur an ın tefsirine mahsus ehliyet ne demektir.
Muhammed sevgili peygamberimize (sav) binlerce salat ve selam olsun okumayı düşünnenlere kısaca tavsiyem sadece bu kaynağa bağlı kalmasınlar.
Çöle İnen Nur -Necip Fazıl Kısakürek
-Daha önce okuduğum bu kitabı,bir süredir paylaşmak istiyordum ama fırsat olmamıştı.Demek ki PeygamberEfendimiz’i (s.a.v)
anlatan bu özel kitabı böyle güzel bir günde ;Mevlid Kandilinde paylaşmak nasipmiş.
-”Bugüne kadar neden okumadım ki ?” dediğim nadir kitaplardan ...
-Üstad, Peygamber Efendimizin örnek alınacak hayatını sade ve gerçekçi anlatımıyla bir kez daha kalbimizde yer etmesini sağladı.
-Peygamber efendimizin dönemini ve Allah Resulünü o kadar iyi ve içten anlatmışki ,insanı alıp o günlere götürüyor ve insan şuan ki halinden utanç duyuyor.
-Efendimizin hayatını siyerden ziyade bu şekilde şiirsel bir anlatımla okumak ayrıca zevkliydi.
Necip Fazıl Kısakürek ‘e bu güzel eser için sonsuz teşekkürler
-Kalın oluşuna bakmayın sıkmadan okutuyor kendini .
Başyapıt olabilecek en iyi eserlerden biri .
Kesinlikle okuyun ve okutturun.
——————————————————————-
Ayrıca bu kitabı
“in başlatmış olduğu
#efendimiziokuyoruz grubuyla okuduk ,Böyle bi kitabı okumamıza vesile olduğu için kendisine burdan bi kez daha teşekkürlerimi sunuyorum.
️Herkese Hayırlı Cumalar ,Mevlid Kandilimiz Mübarek olsun
“Allahümme Salli Âla Seyyidina Muhammedin ve Âla Ali Seyyidina MUHAMMED..
Doğum Günün Kutlu Olsun
Eyy En SEVGİLİ...️
- Esselamu Aleyküm; uzun zamandır okuduğum "Çöle inen nur" eserini bugün bitirdim. Kitabı yavaş okudum araya başka eserler aldım ama zaten yavaş ve anlaya anlaya okunması gerekilen bir eser bana göre. Üstadın şair üslubu ile satırlara Efendimiz (a.s.m) ın hayatını nakşetmiş olması o kadar güzel bir nimet ki. Fahri Kainat efendimizin (s.a.v) hayatını birde Üstadın kaleminden okumalısınız. Kitabın her bir satırı kıymetli inci değerinde. Ben çoğu yerde göz yaşlarıma hakim olamadım. Sahabe-i Kiram'ın Allah'ın Rasulüne olan aşkına ve hayranlığına diyecek bir söz bulamadım. Okudukça bende keşke o zamanlarda olsaydım dedim sürekli. Birçok siyer kitabı okudum ama Üstadın kalemi hepsinden çok farklı ve muntazam. Üstad nasıl hissetmiş ise nasıl bir aşka sahip ise onu satırlarına kusursuzca nakşetmiş. Bizler izlediğimiz dizileri ve dinlediğimiz şarkıları ezberlemeyi bir kenara bırakıp önce Allah Rasulünün (s.a.v) hayatını ezberlemeli kendimize örnek almalıyız. Buraya satırlar dolusu Edebiyat yüklü yorum bırakabilirdim. Ama ben kitabı gölgelemek istemedim. Çünkü ne yazsam ne desem eksik kalır.
"Biter mi bitti denilmekle nur-u nâmütenâhi
Nefesle kâbil-i itfâ mıdır cerâğ-ı ilâhi."
- Son olarak Esselatu vesselamu aleyke Ya RasulAllah diyorum ve okumanızı okutmanızı diliyorum.
Ümmi( okur-yazar olmayan) ve çoban peygamber...
Tüm varlığı "Hurma dallarından tahta sedirler ve çok defa bomboş kara tabaklar... "s.449
- Kul gibi, köle gibi oturur, kul gibi köle gibi yemek yerim, diyen peygamber...
Ali Şeriati' nin dediği gibi " Hz. Muhammed'e inanıyorum çünkü sarayı çamurdan yapılmış birkaç odadan ibaretti. Yükleri taşıyan ve odaları yapan işçilerden biriydi. Avlusu odundan ve hurma ağacı yapraklarından yapılmıştı. O' nun sarayı buydu.
Düşünün ki yaşadığı toplumda kızlar toprağa gömülüyor, insanlar kendi elleriyle yaptıkları taşlara itaat ediyor! Ne yazık... Düşünün ki Yüce Peygamber'in içinde yaşadığı toplum insanları renklerine, ırklarına göre seçip işkence ediyor, faiz, yalan, adaletsizlik had safhada! Ve O, çaresizlikle Hira'ya sığınıyor. Toplumun haline acıyor ve olanlara anlam veremiyor. Böyle yüce bir bilinç ve farkındalık...
Düşünün böyle bir toplumda kızını sırtına alıp Mekke sokaklarında yürüyor Peygamber, Arap ve Acem arasında üstünlük yok buyuruyor! Bu Devrim değildir de nedir?
Allah kendisine Kur'an'ın ahlakını bahşediyor ve kokuşmuş Cahiliyye adetlerine bir başkaldırı zuhur ediyor.
Sonra türlü işkence, hakaret, iftira... Ama Yüce Peygamber hep affedici hep sabreden ve merhametli...
O'nu gerçekten anlamak için O'nu gerçekten tanımak ve öğrenmek gerek. Ve bu esnada doğru ve güvenilir kaynak gerçekten çok önemli. Allah Necip Fazıl Kısakürek'ten razı olsun ve ona rahmet etsin bu güzel eseri için.