Çocuklar ve Çiçek Mezarlıkları Kitap Bilgileri
Yazar: Tuğba Coşkuner
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 5 dk.
Sayfa Sayısı: 144
Basım Tarihi: 28 Kasım 2019
İlk Yayın Tarihi: 28 Kasım 2019
Yayınevi: Cezve Kitap Yayınları
ISBN: 9786052297551
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Çocuklar ve Çiçek Mezarlıkları Kitap Tanıtımı
Karşınızdaki çocuk; bir yaban mersini, papatya, gündüzsefası, cennetkuşu çiçeği, gelincik, gök sarmaşığı ya da yeşil kanatlı yabani orkide olabilir. Hepsinin farklı ihtiyaçları, farklı hassasiyetleri vardır. Onlardan rengârenk tarhlar yerine, kasvetli çiçek mezarlıkları yaratmak istemiyorsanız başkasının çizdiği otoyolları, sizi gitmenizi istedikleri yerlere doğru yönlendiren işaretleri, politize olmuş düşünce kalıplarını, karmakarışık çizgilerle dolu haritaları ve bilindik yollardan gitme konforunu terk edin. Çocukların kendi yollarını çizmelerine ve kendi ruhlarını bulmalarına izin verin. Gölgesinde nefesleneceğiniz bir ulu çınar, bir yönder, bir bilge bulun. Birbirinizle yaptığınız iyi şeylerin ve güzelliklerin mayalarını paylaşın, emanetler alın ve emanetler verin. Ezilmemiş otlarla örtülü yeşil bayırlara tırmanın, taşları kaldırıp altlarına bakın. Mısır, pancar ya da pamuk tarlalarında başıboş dolaşın. Karşılaştığınız ıssız kulübelerin kapılarını tıklatın. Sükûtu sevin ve yüceltin. Sol yanınızda hiç durmadan atıp duran ve sesini size duyurmaya çalışan o ritmi dinleyin.
Çocuklar ve Çiçek Mezarlıkları Kitaptan Alıntılar
1. "“ Çocuklara solucanların beş kalbi olduğunu öğrettiğimiz ama kendilerine ait bir kalpleri olduğunu unutturduğumuz sistemin adına okul deriz. “"
2. "“ Bir insanı diğer insana yaklaştıran şeylerden biri de onun hayallerini bilmektir. “"
3. "Bilindik yollardan gitme gamsızlığını terk edin. Kendi yolunuzu çizin."
4. "“ Çocuklarımız artık yeraltı orkideleri gibi hiç gün yüzü görmeden toprağın altından farksız ve güneş almayan havasız odalarında, bilgisayarın ya da test kitaplarının başında yaşlanıyorlar. “"
5. "“ Bir ağaç dikmek için en iyi zaman bundan 20 yıl önceydi. En iyi ikinci zaman ise şimdi ! “"
6. "“ Ve bir sınıfta düşünebilen insanlar varsa o sınıf yeterince zengindir. “"
7. "“ Çocuklara kalplerine ve arkadaşlarına inanmaları gerektiğini fısıldayın ... “"
8. "Kendi isteğiyle ve kendi başına bir şeyi başarmış bir çocuğun yüzü güneşten daha aydınlıktır."
9. "İnsan bir işe yaradığını hissetmek ister."
10. "Çocuklara solucanların beş kalbi olduğunu öğrettiğimiz ama kendilerine ait bir kalpleri olduğunu unutturduğumuz sistemin adına okul deriz."
11. "Herkese eşit davranmak adaleti sağlamaz."
12. "Zaten kim, insanların kalpleriyle ve ruhlarıyla uğraşmanın zahmetsiz olduğunu söyledi ki?"
13. "Çocukların abur cubur yiyerek sağlıksız bir şekilde beslenmeleri dikkat dağınıklığından tutun da dengesiz ruh haline kadar birçok şeye sebep olabilir."
14. "Aslında tüm çocuklar hüzünlü birer dağ lalesidir."
15. "Biz de dünyayı robotların istila edeceğine dair distopyalar okuyup duruyoruz. Çocuklarımızın o robotlardan farkı varmış ve çocuklarımızla birlikte o distopyanın kahramanları değilmişiz gibi."
Çocuklar ve Çiçek Mezarlıkları Kitap İncelemeleri
Kitabın ismi ne kadar ilginç değil mi? Çocuklar ve Çiçek Mezarlıkları. Kitabın ismini sorguladım. Çocuk ve çiçek mezarlığını birbirine bağdaştıramadım. Kitabın kapağını açıp ilk sayfalarını okuyunca muhteşem bir kitap ismi, içeriği ve kitabın ismi birbirine çok ama çok uyumlu, dedim.
Herbir sayfasını okudukça çok ama çok haklı buldum yazarı. Herbir cümlesine herbir fikrine çokca katıldım.
Her çocuk çiçektir. Ama her çocuk aynı çiçek değildir. Rengi, kokusu, şekli, yetiştiği ortamı çok farklıdır. Tuğba hocamız herbir çocuğumuzun kişisel özelliklerini farklı çiçeklere benzetmiş ve bu çiçeklere nasıl yaklaşmamız gerektiği hakkında çok güzel fikirler sunmuş. Öyle gelişi güzel fikirler değil. Gözlemlediği öğrenciler üzerinde uygulanmış, güzel sonuçlar alınmış harika fikirler.
Her çocuk ayrı bir çiçek. Güzelim çiçeklerimizi bir okula, bir sınıfa ve kalıplaşmış bilgi aktarım sistemine dahil edip bilgiyi ver geç, sınav yap, not ver, başarı oranını bir sınav kağıdı ile belirle... Ama herbir çocuk farklı, kapasitesi farklı, yetenekleri farklı, dünyası farklı. Her birine aynı muamele... Bir anneyim ve öğrenci de oldum. Bu eğitim sisteminin içinde hepimiz bulunduk. Kimimiz sağ çıktı kimimiz bir çiçek mezarlığında buldu kendini. İyi öğretmenlere de denk geldik, iyi olmayanlara da. Ama kimse bizi ucundan kıyısından da olsa pek tanımadı. Biz de onları pek tanımadık. İstisnalara denk gelenler ne nasipli...
Daha iyi bir eğitim sistemi ve daha iyi bilinçli anne ve babalar ve eğitimciler teminatımız.
Her ebeveyn ve eğitimci kesinlikle bu kitabı okumalı. Şiddetle tavsiye ediyorum.
Yazar, çocukları çiçeklerle bağdaştırarak çok güzel yorumlamalarda bulunmuş . Çiçeklerin karakterleriyle çocuk tipleri arasında kurduğu bağlar bize hem farklı bakış açıları kazandırıyor hem de konu hakkında bilinç düzeyimizi yükseltiyor. Zaman zaman kullanılan edebi tarz insanı sıkabiliyor. Buna rağmen kitabın büyük kısmında dengeli bir anlatım görüyoruz. Kitabın, sadece öğretmenlere değil aynı zamanda çocuklarla muhatap olan kişilere, ebeveynlere, çocuklarla gönüllülük faaliyetleri yürütenlere de faydalı olacağını düşünüyorum. Yaşadığım yerdeki komşu çocuklarıyla birlikte uygulamayı düşündüğüm bazı öneriler var. Bazı önerilerin ise uygulanabilirliği düşük. Fakat ilk aşamada önemli olan, güzeli ve gerekeni tahayyül etmek, güzel ideallere sahip olmaktır. 144 sayfalık bu kitabı genelde toplu taşıma araçlarında okuyarak bitirdim. Kitaptaki bazı uygulama, etkinlik ve kitap önerilerini not alarak fırsat buldukça hayata geçirmeyi düşünüyorum. Kitapta bahsi geçen Sudbury Valley Okulu, incelemeye ve araştırmaya değer görünüyor. Çocukları; solmuş, çürümüş çiçek mezarlığı haline getirmemek için tüm toplumun çabası gerekir. Bir Afrika atasözünün de dediği gibi "Bir çocuğu büyütmek için bir köye ihtiyaç vardır."
(Not: Kitabı, yazarın bir seminerinde imzalı olarak aldım fakat internet satış fiyatından çok daha pahalı idi. Kitabı satın almayı düşünenler için minik bir uyarı.)
"Çocuklar ve Çiçek Mezarlıklar"
Adıyla bile kendine çekmeyi başaran bu kitap çok önceden okuma listemde vardı ve gerçekten okumak konusunda istekli olduğum bir kitaptı. Elime aldığım anda hiçte yanılmadığımı gördüm.
Kitapta her çocuğun özel ve farklı olduğu bundan dolayı her çocuğa yaklaşımın farklı olması gerektiğini, eğitim sistemindeki eksikleri, öğretmenlerdeki düzeltilmesi gereken yönleri, bizlere öğretilenleri ama sahadaki farkları net ve açık bir dille dile getirmiş Tuğba hanım. Çocukları çiçeklere benzetmiş, biz eğitimcileri ise bahçıvana..
Ne güzel benzetmeler:
• Dağ Lalesi
• Tavşankirazları
• Kılıç Çiçekleri
• Yeraltı Orkidesi
• Su Marulları
• Amberçiçekleri
• Veronika Çiçekleri
• Dev Tavşancılotları
• Kiraz Çiçekleri
• Fesleğenler
• Sardunyalar
• Karahindiba
• Arap Yaseminleri
• Yelken Çiçekleri
• Isırgan Otları
Her çocuk bir çiçek, nasıl her çiçeğe aynı bakım uygulanmazsa, her çiçek aynı şekilde büyüyemezse çocuklarda tıptı onlar gibidir. Her çocuğa yaklaşım farklı olmalı, her çocuk özel ve bireysel olarak değerlendirilmeli. Yoksa birer çiçek mezarlığına sahip olmanız hiçte zor değil. En hoşuma giden noktalardan birisi de sorunlara gerçekçi, işe yarar ve uygulanabilir çözüm önerileri sunması. Yazarın öğretmen olduğunu ve sahayı bildiğini eklemek isterim. Ve sonsöz; sizi engellemeye çalışanlar, eleştirenler, senin işin bu değil diyenler olacaktır. Onları duymayın, dinlemeyin. Siz çocuklara ulaşın ve onlarla bir çiçek bahçesi kurun.
Tüm öğretmenlere şiddetle tavsiye ediyorum. Mutlaka okumalısınız, okutmalısınız.
Kitabı elinize aldığınız da kapağı size aslında kitapla ilgili tüm detayları vermese de kitabın ana fikrini özetliyor ve düşündürüyor nasıl yani çocuklar ve çiçek mezarlıkları. Kitabı okumaya başladığım ilk sayfadan son sayfaya kadar kitabın ana fikrinin çocukların bireysel farklılıklarının olduğu ve eğitimin bu farklılıkları destekleyecek hitap edecek şekilde verilmesi gerektiğini görüyoruz. Kitapta çocukların farklı düşünce yapıları, ruhsal durumları, hayat felsefeleri bakış açıları ve özellikleri farklı özelliklere, büyüme şartlarına sahip birden çok çiçek türüyle örneklen dirilmiştir. Mesela çocuğunuzun biri yer altı orkidesi iken biri gelincik olabilir ya da biri gündüzsefası iken biri papatya olabilir bunların hepsenin farklı özellikleri var ve büyümesi çiçek açması için farklı koşullara ihtiyaçları vardır. Çocuklarda böyledir hepsinin kendini geliştirmesi, kişilik oluşumları için farklı eğitim yöntem ve ortamlara ihtiyaçları vardır. Mesela siz yer altı orkidesine benzeyen çocuğunuza bireysel ödevler ya da ortamlar yaratmamalısınız çünkü zaten yer altı orkidesi yer altında açan ve gün yüzüne çıkmayan çiçeklerdir. Böyle yaptınğınızda o çocuğunuzun içine daha çok kapanmasına neden olursunuz. Kitapta bu şekilde farklı örnekler vardır. Ve bir çok eğitim yöntemine başvurulmuştur. Kitap herkesin okuyabileceği sade bir dille yapılmıştır. Çocuk eğitimiyle ilgilenen herkese tavsiye ederim. Yazarın kalemine sağlık.
Kendisi de öğretmen olan yazar
, çocukların eğitimine ve yetiştirilmesine dair alışılmışın dışında bir bakış açısı sunarak her eğitimciyi ve ebeveyni düşünmeye davet ediyor. Her çocuğu bir çiçeğe benzeten yazar, öğretmenlerin ve ebeveynlerin birer bahçıvan olarak çiçeklerin (çocukların) ihtiyaçlarına göre şekil veren bir rol üstlendiğini vurguluyor. Tıpkı her çiçeğin suya, toprağa ve güneşe duyduğu ihtiyacın farklı olması gibi, her çocuğun da ihtiyaçlarının ve beklentilerinin farklı olduğunu hatırlatıyor.
Kitap, çocukların kendi yollarını bulmalarına ve gelişim süreçlerinde kendilerine özgü olmalarına izin vermemiz gerektiğini etkileyici bir şekilde dile getiriyor. Bu yaklaşım, özellikle eğitimciler ve ebeveynler için çocukları tanıma ve anlama noktasında büyük bir farkındalık yaratıyor. Yazarın metaforlar kullanarak yaptığı benzetmeler ve çiçekler üzerinden verdiği örnekler, okuyucuyu çocukların dünyasına daha yakından bakmaya teşvik ediyor. Örneğin, yazarın “fesleğen” çiçeğini ketum bir çocuğa benzetmesi ve kokusunu vermesi için uyarılmaya ihtiyaç duymasını, çocukların da belirli uyarılara ve ilgiye ihtiyaç duyduğunu anlatması oldukça etkileyici.
Eğitimci olsun ya da olmasın, çocuklarla ilgilenen herkesin okuması gereken bu kitap, hem bireysel hem de mesleki gelişim için büyük bir kazanım sunuyor. "Çünkü çocuklar bazen öykü dinlemek değil, sizle bera
ber nesilden nesile aktarılacak yeni bir öykü yazmak isteyebilir." Bu kitap, bu yeni öyküleri yazma yolunda bize ilham veriyor.
Okumak iptiladır, müptelalara selam olsun!