Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Clarissa - Stefan Zweig | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Clarissa Kitap Bilgileri


Yazar: Stefan Zweig
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 13 dk.
Sayfa Sayısı: 184
Basım Tarihi: Mart 2017
İlk Yayın Tarihi: 1981
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Orijinal Dil: Almanca
ISBN: 9789750711961
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Clarissa Kitap Tanıtımı


Zweig hayatının son dönemlerinde başladığı, taslağı 1981’de gün ışığına çıkarılan ve yayıncısı tarafından tamamlanan Clarissa’da, 1902 yılından Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesine kadar geçen dönemde, dünyanın halini genç bir kadının gözünden anlatır. Avusturyalı bir subayın kızı olan Clarissa bir manastır okulunda büyümüş, eğitimini tamamladıktan sonra Viyanalı ünlü bir sinir hastalıkları uzmanının yanında çalışmaya başlamıştır. Lozan’daki bir kongrede barışsever Fransız öğretmen Léonard’la tanışır. Birbirlerine âşık olurlar. Savaş yüzünden ayrılmak zorunda kaldıklarında Clarissa hamiledir. Üstelik karnındaki bebeğin babası aynı zamanda düşmanıdır da. Milliyetçi bir histerinin kol gezdiği parçalanmış Avrupa’da bu bebeği doğurmak yalnızca kişisel bir karar değildir artık.



(Tanıtım Bülteninden)




Clarissa Kitaptan Alıntılar


1. "En içten hisler karşısındakine anlatılmadıktan sonra ne değer taşır ki."




2. "İnsan susarak da yalan söyleyebilir."




3. ""Çok mutluyum, haklısınız. Ama bu mutlulukla ne yapacağım? Yalnız başıma benim için biraz fazla bu. Ben daha mütevazı mutluluklara alışkınım - çoğu zaman akşamları bir kitabım olur, bir arkadaşım, güzel bir mektubum, biraz da müziğim. Aslında bunlardır benim mutluluk diyebileceğim şeyler. Çoğaldıkları zaman onlarla ne yapacağımı bilemiyorum - başkalarıyla paylaşmak istiyorum. Bunca mutlulukla ne yapacağım?"




4. "“Seni tanımadan önce neyim vardı: Yapayalnızdım.
iki kişi olunca dünyanın üstesinden gelinebilir…”"




5. "Fazla konuşması insanın bir zayıflığıdır."




6. "Artık insanları daha çok bana iyi gelip gelmediklerine bakarak değerlendiriyorum."




7. ""Her uykuda bir parça ölüm vardır"




8. "Hayat boyunca yediği darbenin izini taşıyor insan…"




9. "Fazla konuşması insanın bir zayıflığıdır."




10. "İnsan susarak da yalan söyleyebilir."




11. "Her şeyin bittiğini sandığınız anda kader birini yollayıveriyor."




12. "Her şeyin bittiğini sandığınız anda kader birini yollayıveriyor."




13. "Dünyada bir insan için önemli olduğumu bilmek beni mutlu ediyor."




14. "Eğer insan kendi yaptığını doğru buluyorsa, diğer insanların buna saçmalık ya da aptallık demelerinin bir önemi yoktur…"




15. "Ama yine de hayat boyunca yediği darbelerin izini taşıyor insan."





Clarissa Kitap İncelemeleri


Çok büyük bir hevesle başladığım bir kitaptı Clarissa. Yine o muhteşem Stefan Zweig okumayı hayal etmiştim. Kitabın yarısına gelene kadar o kadar çok alıntı yaptım ki, alıntı yapmaktan kitap bitmeyecek diye korkmadım değil. Ama yarısından sonra beni etkileyecek cümle bulamadım.

Kitabın yarısına kadar yazarın, diğer yarısını ise bir başkasının yazdığı kendini o kadar hissettiriyor ki, anlamamak mümkün değil. Bu arada yazarın okuduğum 15. kitabı. O sebepten anlamamak benim için imkansızdı. Sonlara doğru hele düz bir metin okur gibiydim. Yazılanlardan kitap bir an önce bitsin de, ne olursa olsun havası hissettim. Böyle güzel başlayan bir eserin böyle basit bir şekilde bitirilmesi Stefan Zweig hayranı olarak herkes gibi beni de üzdü. Ama yine de okunmaya değer bir kitap.

Kitabın içeriğine gelecek olursak, kitap savaşın insanlara verdiği acıları, değiştirdiği ve yok ettiği hayatları, ortadan kaldırdığı mutlulukları kısacası bir savaşın tüm olumsuzluklarını anlatmaya çalışıyor. Bütün bunları da kadın kahramanın duyguları üzerinden anlatıyor. Okumak isteyenler için fazla ayrıntıya girmek istemiyorum. Kitabı okurken yazarı ölüme götüren nedenleri bir kez daha anlayabiliyoruz Kitaptaki kahraman Clarissa'nın yaşadığı zorlukların sonunda mutlu bir hayat sürmesini herkes gibi ben de çok isterdim. Kitabı tamamlayan kişi, eğer son noktayı Stefan Zweig koysaydı bunun asla mümkün olmayacağını biliyordu. Haliyle yazarın isteğine boyun eğerek, onun bitirmesi gereken şekilde bitirmiş. Eseri tamamlayıp ortaya çıkaran yayıncısına ne kadar teşekkür etsek azdır. Sayesinde bir Stefan Zweig eseri daha okuyucularla buluşmuş oldu.




Modern Klasiklerde Zweig'ın yeri bir başkadır benim yanımda.İlkkez "Satranç" kitabiyla tanışıp hayranlığım o zaman başlamıştı.Birgün yine kitapçımdan psikoloji kitabı isterken bana psikoloji okumak istiyorsan Zweig'ın kitaplarını oku demisti,gerçekten de yazar kitaplarında karakterlerinin ruh halini çok iyi yansıtıyor.Kitapların sayfa sayısı az olsa da kitap bittiğinde sanki yüzlerce sayfa okumuş ağırlığında hissediyorum. Yazar Clarissa'da savaşı zorluklarını mücadeleyi bir kadının gözünden anlatıyor ve duyguları o kadar güzel yansıtıyor ki Bilinmeyen bir kadının mektubunda da kendi kendime düşünmüştüm bir erkek kadının hissettiğini özellikle sadece mektup yazarak 62 sayfalık kitaba nasıl sığdırır diye şimdi Clarissa da iyice emin oldum ki Zweig yazarsa hisseder ve okuyucuya da hissettirir.Bir kere daha kadının gücünü gördüm bu kitapta bir kere daha iliklerime kadar hissettim çaresizliği. Bir kadının kendinden başkasına ihtiyacı olmayıp içindeki güçle neler başarabileceğini gördüm.Zweig'ın tek tamamlayamadığı kitap olduğu o kadar belli ki, bitse mükemmel ötesi olabilecek bir kitap ama intihar etmesinden dolayı son sayfalarının yayıncısı tarafından yazılması kitabın verdiği etkiyi yitirmesine sebep olmuş,okurken Zweig'ın bıraktığı yerin neresi olduğunu hemen anlıyorsunuz zaten. Ama genede herkesin okuması gerektiği bir kitap olduğunu düşünüyorum Ben severek ve yine yeniden Zweig'e hayran kalarak kitabı bitirdim.Tavsiye edebileceğim bir kitap okudum.




Kitabın Adı:


Kitabın Yazarı:


Tür: Roman
Sayfa : 184
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları

Stefan Zweig’in 1942’de Rio’da ikinci eşi Lotte ile intihar etmeden önce üzerine çalıştığı son romanıdır. Tamamlayamadığı tek kitabıdır.

Zweig, hayatının son dönemlerinde başladığı, taslağı 1981’de yayıncısı ve yakın arkadaşı Knut Beck tarafından tamamlanan Clarissa’da, 1902 ile 1930 yılları arasını anlatır. Genel olarak ana karakterin I. Dünya Savaşı yıllarını anlatmaktadır. Sert ve soğuk bir subayın kızı olan Clarissa’nın hikâyesini anlatıyor.

Aşk, ayrılık ve özlem temalarının sizi tamamen saracağı, savaşın insanların üzerinde yarattığı yıkıcı etkileri uzun süre hissedeceğiniz bir roman.

Avusturyalı bir subayın kızı olan Clarissa bir manastır okulunda büyümüş, eğitimini tamamladıktan sonra Viyanalı ünlü bir sinir hastalıkları uzmanının yanında çalışmaya başlamıştır. Lozan’daki bir kongrede barışsever Fransız öğretmen Léonard’la tanışır. Birbirlerine âşık olurlar. Savaş yüzünden ayrılmak zorunda kaldıklarında Clarissa hamiledir. Üstelik karnındaki bebeğin babası aynı zamanda düşmanıdır da. Milliyetçi bir histerinin kol gezdiği parçalanmış Avrupa’da bu bebeği doğurmak yalnızca kişisel bir karar değildir artık.




Stefan Zweig' ın tamamlayamadan intihar ettiği son eseri Clarissa.
Kitabın kalan kısmı Zweig' ın notlarından yararlanılarak yayıncı tarafından tamamlanmıştır. Her ne kadar yarım kalmış ve sonu iyi bir şekilde tamamlanmamış olsa da Zweig' ın okuduğum en iyi eseriydi. Keşke tamamlasaydı diyemeden geçemeyeceğim. Eminim muhteşem bir başyapıt olurdu.

Kitapta 1. Dünya Savaşı' nın başladığı yıllarda düşman taraflarda olan Clarissa ve Léonard' ın aşkı anlatılıyor. Bu aşk üzerinden Zweig sıkça savaşın acımasızlığını vurgulamış, savaş karşıtı tutumunu açıkça eserine de yansıtmıştır. Aşk kitabı diyerek bir kalıba sokmak yanlış olur. Her ne kadar eserde verilmek istenen mesajlar aşk üzerinden olsa da Clarissa' nın kendi benliğini keşfetmesine de tanıklık ediyoruz. Zweig bu yüzden kitapta bolca psikolojik tahlillere yer vermiş. Ve kadın dünyasını çok güzel bir şekilde eserine yansıtabilmiş.

"İnsancıl olanı haklı çıkarmaktan daha önemli bir şey yoktur."

"Korkmak binlerce defa ölmek demektir, ölümün kendisinden beterdir..."

"Savaşla ilgili normal ve insancıl bir görüşe sahip olabilmenin tek bir yolu vardır: Savaşın farkında olmak ve savaşı kendileri asla cephede bulunmamış savaş çığırkanlarından dinlememek. Bunun dışındaki her şey kendini kandırmak, kendini aldatmak, soyut şeylerle kendini uyuşturmak ve kendinden geçmek anlamına gelir."




Stefan Zweig’in yaşamına son verdiği için yarım kalan kitabıdır. Bu kitapta geleneksel Zweig kitaplarında olduğundan daha farklı bir hikâye okuyacağınız kesin. Kitap bana göre esas yarısından sonra başlıyor diyebilirim. Kitabın bir kısmı Clarissa’nın manastırdaki yaşamını anlatıyor. Sonra manastırdan ayrılıyor ve Profesör Silberstein’ın seminerlerine katılarak hasta bakıcı oluyor. Manastır ve doktor süreçleri biraz durgun ilerlediği için bu yüzden yarısına kadar kitap elimde biraz süründü diyebilirim. Ama yarısından sonra kitap elimden resmen akıp gitti. Özellikle son 75 sayfalık kısım desem sanırım daha doğru bir ifade olur. Kitabı tamamlayan yazarın yayıncısı olduğu için en son bölümüne bir paragraf yazıp bırakmış, bu da sanırım yazara olan bir saygının ifadesi olabilir. Ya da bu kitabın aslında yarım kalmış olmasını bir işaretle vurgulamak istemiştir diye düşünüyorum. Bu yüzden kitabın belirgin bir sonunun olmadığını rahatça söyleyebilirim. Bazı olayların biraz havada kaldığını söylemek sanırım yanlış olmaz. Bu olayları kitabı okuduğunuzda anlayacaksınız. Yayıncının kitaba bir son yazmak istememesi yine yazara olan saygıdan ileri geliyor olabilir. Ben kitabı genel olarak beğendim, ancak Zweig’in diğer Örn: Satranç, Yakıcı Sır, Korku, Olağanüstü Bir Gece vs. kitaplarında olduğu gibi sürekli yüksek tansiyonda giden bir kitap değil. Yazarı severek okuyan bir okursanız bu eserini de koleksiyona katmanızı tavsiye ederim.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: