Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Çivisi Çıkmış Dünya - Amin Maalouf | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Çivisi Çıkmış Dünya Kitap Bilgileri


Yazar: Amin Maalouf
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 7 dk.
Sayfa Sayısı: 216
Basım Tarihi: Ocak 2019
İlk Yayın Tarihi: 30 Ağustos 2012
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Orijinal Dil: Fransızca
ISBN: 9789750816185
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Çivisi Çıkmış Dünya Kitap Tanıtımı


Türk okurunun daha çok tarihsel romanlarıyla tanıdığı Maalouf, bu kez “medeniyetler çatışması” adı altında kuramsallaşıp yasallaşan ve dünyadaki bütün kültürler ve halklar için felakete yol açacak politikaları eleştiriyor.



Yazar, yaşamın devamlılığının olmazsa olmazı olarak gördüğü hoşgörü çığlığını yeniden duymaya davet ediyor insanlığı...



"Çivisi Çıkmış Dünya" bir yandan küresel ısınma, enerji kaynakları ve doğal felaketlerle, bir yandan da yanlış ve çıkarcı politikaların doğurduğu ekonomik ve siyasal krizlerle mücadele eden insanlık için bir yol haritası... Kitabın satır aralarında Amerikan politikaları, Avrupa Birliği, 20. yüzyıl Arap siyasi tarihi ve Türkiye’den bahsediliyor.



Maalouf’un bu eseri, her şeye rağmen birbirimize saygı duymayı ve birlikte yaşamayı başarmak isteyenler için bir tür pusula.




Çivisi Çıkmış Dünya Kitaptan Alıntılar


1. "“İnsanların en hayırlısı insanlara
faydalı olanıdır.”"




2. "“Geçmişin geçmiş olması için, zamanın geçmesi yetmez.”"




3. ""İnsanların en iyisi, insanlara en çok yararı dokunandır.""




4. ""Geçmişin geçmiş olması için, zamanın geçmesi yetmez.""




5. "Marx der ki: "Dinsel üzüntü hem gerçek üzüntünün dışavurumu, hem de bu üzüntüye karşı çıkıştır. Din ezilen insanın iç çekişi, kalpsiz bir dünyanın kalbi, ruhsuz bir dünyanın ruhudur. Din halkın afyonudur.""




6. "“Peygamber'in şu sözü bilinir: "İnsanların en iyisi, insanlara en çok yararı dokunandır"; bugün bireylerin, liderlerin, halkların kendi içlerinde sorgulamaları gereken güçlü bir söz bu: Başkalarına ve kendimize ne getirmekteyiz? "İnsanlara nasıl yarar" sağlıyoruz? Dinde yeri olmayan aykırılıkların en büyüğü, intihara götüren umutsuzluktan başka kılavuzumuz var mı?”"




7. ""Geçmişin geçmiş olması için, zamanın geçmesi yetmez.""




8. "“Şimdiki zamana burun kıvıranlardan
değilim ben..”"




9. "Peygamber'in şu sözü bilinir:
"İnsanların en iyisi, insanlara en çok yararı dokunandır"; bugün bireylerin, liderlerin, halkların kendi içlerinde sorgulamaları gereken güçlü bir söz bu:
Başkalarına ve kendimize ne getirmekteyiz?
"İnsanlara nasıl yarar" sağlıyoruz?
Dinde yeri olmayan aykırılıkların en büyüğü, intihara götüren umutsuzluktan başka kılavuzumuz var mı?"




10. ""Zamanaşımı, hukukçuların icat ettiği bir kavramdır; halkların belleğinde, zamanaşımı diye bir şey yoktur.""




11. "••
Herkes kendi için yaşar.
••"




12. ""Çocuk kendisini evlat edinen bir anne ile
üvey anne arasındaki farkı bilir. Halklar da
kurtarıcılar ile işgalciler arasındaki farkı
bilir.""




13. "“İnsanların en iyisi, insanlara en çok yararı dokunandır.”"




14. "Dünyanın hepten çivisinin çıktığını düşündüren kaygı verici olaylar meydana geliyor; üstelik bunlar birçok alanda birden gerçekleşiyor - entelektüel dünyanın, finans dünyasının, iklimin, jeopolitiğin, etiğin çivisi çıkmış durumda..."




15. "“Bu yüzyılda bizleri tehdit eden bütün tehlikeler arasında bugün en çok öne çıkan, üstünde en çok araştırma yapılan ve en çok belge toplanan konu, küresel ısınmanın yarattığı tehlike; her şey bunun, gelecek on yıllarda, henüz büyüklükleri tam olarak ölçülemeyen felaketlere yol açacağını düşünmeye sevk ediyor bizi; denizlerin seviyesi metrelerce yükselip yüz milyonlarca insanın yaşadığı birçok liman kentini ve kıyı bölgesini sular altında bırakabilir; buzulların yok olması ve yağış düzeninin değişmesi nedeniyle, önemli nehirler kuruyabilir, ki bu da ülkelerin çölleşmesine yol açar. İklimde yaşanacak böylesi bir değişikliğin yol açacağı trajediler, toplu göçler, kanlı savaşlar akla geliyor ister istemez.

Üstelik bu değişim, uzak ve belirsiz bir gelecekte gerçekleşecekmiş gibi de durmuyor. Çocuklarımızın ve torunlarımızın yaşamının bundan dramatik biçimde etkileneceğini şimdiden biliyoruz; 20. yüzyılın ikinci yarısında doğmuş olan kuşakların da bunun sıkıntısını çekmeleri olası.”"





Çivisi Çıkmış Dünya Kitap İncelemeleri


Herkese merhaba. Her ne kadar okunmasada

kitabının incelenmesiyle geldim ve açıkçası, beni derinden etkiledi. Adı gibi, tam da günümüz dünyasının o karmaşık, kaotik ve yerinden oynamış halini mercek altına alıyor. Yazar, öyle lafı dolandırmadan bildiğimiz, hissettiğimiz ne varsa direkt önümüze sermiş.
Kitabı okurken en çok şaşırdığım şey sanki benim iç sesimi dile getiriyor oluşuydu. Yabancılaşma, değerlerin erozyonu, insan ilişkilerindeki kopukluklar. Hepsini öyle gerçekçi anlatmış ki, her satırda kendi gözlemlerimi, kendi endişelerimi buldum. Özellikle teknolojinin bizi nasıl yalnızlaştırdığı ve küreselleşmenin bizi tek tipleştirdiği bölümler içimi burktu. İnsan ister istemez düşünüyor: Gerçekten bu kadar mı koptuk birbirimizden? Maalesef öyle.


bize öyle gelin çözüm burada diye bağırmıyor. Yazarın derdi, bir reçete sunmaktan ziyade, içinde yaşadığımız gerçekliği tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermek. Bu da insanı ister istemez bir karamsarlığa sürüklüyor, Peki şimdi ne olacak?sorusunu sorduruyor.
Eğer bu çağın ruh halini anlamak, kendinizi ve çevrenizi sorgulamak istiyorsanız, bu kitaba mutlaka bir şans verin. Okuduktan sonra belki biraz durup, etrafınıza farklı bir gözle bakmak isteyeceksiniz. Çünkü bu kitap, rahat bir okuma değil sarsıcı düşündürücü ve ufuk açıcı bir deneyim sunuyor. Keyifli okumalar dilerim.




Çoğumuzun

'la tanıdığımız Amin Maalouf, Lübnan asıllı, hayatının büyük bir kısmını ise Fransa' da ve Avrupa'da geçirmiş bir yazar. Çocukluğundan beri, gerek babasının gazeteci olması sebebiyle gerek sürekli değiştirmek zorunda kaldığı yaşam koşullarıyla çok farklı kültürleri tanıma imkanı bulmuş. Ve bana göre bu deneyimleri sonucu insanlık tarihine, toplumların sosyolojik yapısına bütüncül ve objektif bir görüş geliştirmiş.

Kitabı okurken; yaşadıkları, okudukları ile insanların tarihine, insanlara dair büyük bir harmanı tek nefeste yorulmadan anlatıyor gibi hissediyorsunuz. Anlattığı çoğu şey uzmanı olduğu konular değil, ama yaşayarak öğrendiği şeyler. Buna rağmen kendisi de büyük bir alçakgönüllülükle uzmanı olmadığı yerleri belirtmekten geri durmuyor.
Kitapta Doğu toplumlarına, yönetim şekillerine, iktidarların meşruiyetine, Türkiye'ye, Atatürk'e, kültür savaşlarına, Hristiyanlık'a, İslamiyet'e, enginizasyon mahkemelerine, papalığa, mültecilere, farklı kültürlerin birbirine bakış açısına, hatta devamında küresel ısınma gibi insanlığın ortak sorunlarına, küreselleşmeye ve birlikte yaşamaya dair bir çok şey bulabilirsiniz.

Son olarak kitaptan ders niteliğinde bir alıntı eklemek istiyorum;
"Hepimiz bu tuhaf yüzyıl başlangıcında yaşıyoruz, bize düşen görev -bu konuda önceki kuşaklardan çok daha fazla olanağa sahibiz- bu kurtarma girişimine katkıda bulunmak; bunu da bilgelikle, bilinçle, ama aynı zamanda tutkuyla, hatta bazen de öfkeyle yapmalıyız.
Evet, haklı olanların yaman öfkesiyle."




Kitap hakkında ağır olduğunda dair yapılan yorumlara istinaden şunu söyleyebilirim ki; kitaptan keyif alınabilmesi için dünya tarihine ve Ortadoğu’da yaşanan sorunların tarihçesi ve içeriğine hakim olunması gerekiyor. Yazar bu konuları derinlemesine işlemiyor çok fazla örnek sunarak düşüncelerini sizinle paylaşıyor. Daha insancıl bir dünya profilini hayal ederken; farklılıkların yok sayılmasını değil, saygı ile karşılanmasını, medeniyetler arasındaki çatışmaların bitmesini, kültür-din-düşünce düşmanlığının sona ermesini, farklılıklardan bir bütün olunabileceğini, ötekileştirmenin ve yabancı düşmanlığının vardığı sonuçları örneklerle vurguluyor. Kendisi de bir göçmen olarak; göç eden bir kişinin aslında iki kişi olarak varlığını sürdürdürdüğünü iki kültüre de aidiyetini kanıtlaması gerektiğini, bunun zorluğunun yanında toplumsal ve siyasi engellerle karşılaştığını açıklıyor. Bu nedenle dünya medeniyetlerinden göçmen politikalarını güncellemelerini istiyor, bunun da insancıl ve hoşgörü dünyasının bir adımı olduğunu söylüyor. Tarihsel süreçte yaşanan olumsuzlukları ve kitleleri etkileyen politikaları bir kez daha yorumlarken; daha güzel bir dünya için geç kalındığını ancak çok geç kalınmadıığını belirterek insanlığı kurtarmaya, yeni bir dünya anlayışı icat etmeye davet ediyor. Özellikle üçüncü bölümde düşüncelerini genel olarak sonuca bağlarken yaptığı tespitler önemlidir.




Ziyadesiyle güzel başlayan, öyle devam eden, sonra birden etkisini azaltan, dili sade, anlaşılır bir deneme kitabı Çivisi Çıkmış Dünya. Kitabın güzel yanı, yazarın, insanda altını çizme isteği uyandırıp defalarca yeniden okumaya iten incelemeleriydi. Bu noktada rahatsız edici bir tespit olduğu söylenemez, aksine elinden geldiğince tarafsız yazmış denemesini Maalouf. Sadece birtakım cümleleri itici sayılabilir ki onlarda da bir beis yok.

Kitabı okumadan önce ya da okuma esnasında, içeriği hakkında bilgi sahibi olunması gerektiğini düşünüyorum. Bugünkü IŞİD aymazlığı, geçmişin süregelen güncel sorunları, bencil "medeniyetler" ve elbette onların kendilerince su götürmez haklılıkları... Tüm bunlara olabildiğince objektif bir bakış açısıyla yaklaşabilmeyi garantilemiş olarak okunması icap eden; yazarın dahi kimi zaman bir "göçmen" olarak yazdığından düşüncelerinin bu yönde şekillenmiş olabileceğini belirttiği bir deneme bu. Kısacası, olabildiğince hoşgörüyle, pak bir bilinçle ele alınmalı kitap, kitaptakiler. Bu da, her ne kadar sade bir dille yazılmış olsa da değiştirmiyor kitabın anlaşılmazlığını. Zira yalnızca kullanılan kelimeler çağrıştırmıyor anlaşılırlığı.

Orta çaplı bir araştırma eşliğinde okumak kaydıyla tavsiye ederim. İçinde Atatürk'ten, İslamiyet'ten (özellikle), Osmanlı'dan, ABD ve Avrupa'dan olmak üzere tartışmaya açık birçok bilgi ve düşünceyle karşılaşacaksınız.




Amin Maalouf'un okumadığım bir kaç kitabı kalmıştı. Onları da aklımda çok kalmadan okumaya gayret ediyorum. Romanlarını okuyan herkes bilir ki; onun kitaplarında yaşanmışlık, geçmişe özlem, geçmişle yüzleşme, doğunun güzelliği, batının rasyonalitesi vardır. Doğu ile Batıyı çok iyi sentezleyip anlatan bir yazardır.
☆☆☆
Romanlarının yanında gazeteci kimliğini ön plana çıkartıp yazdığı araştırma ve deneme yazıları da var. İşte bu iki kitapta geçmişi değerlendirip, bugünü anlatıyor ve yarın ne olacağına dair tahminde bulunuyor. Ortadoğunun hırslı liderlerini, arap milliyetçiliği hayallerini ve dini nasıl siyasete alet ettiklerini objektif bir şekilde anlatıyor. Cemal Abdülnasır, Enver Sedat, Musaddık, Rıza Pehlevi, Muammer Kaddafi, Saddam Hüseyin, Ayetullah Humeyni ve birçokları.
☆☆☆
Ama en çok hoşuma giden bölüm Gazi Mustafa Kemal'i anlattığı bölümdü. Mükemmel analiz etmiş onun kurduğu cumhuriyeti. Miras kalan devlet ile yeni kurulan devlet arasında yapmaya çalıştıkları, dine olan yaklaşımı, kurduğu sistemi yabancı birisinin objektif bir şekilde anlatması çok güzeldi. Arap milliyetçiliğinden ve zihniyetinden kurtarıp Türk mirasını yaşatması ile ne kadar gurur duysak azdır. Neredeyse 100 yıldır sapa sağlam ayakta duran bir cumhuriyet. Etrafında arap devletlerinin yaşadıkları durumu gördükten sonra değerini anlıyoruz..



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: