Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Çıplak Deniz Çıplak Ada - Yaşar Kemal | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Çıplak Deniz Çıplak Ada Kitap Bilgileri


Yazar: Yaşar Kemal
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 42 dk.
Sayfa Sayısı: 272
Basım Tarihi: Eylül 2018
İlk Yayın Tarihi: Eylül 2018
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
ISBN: 9789750823596
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Çıplak Deniz Çıplak Ada Kitap Tanıtımı


Yaşar Kemal Bir Ada Hikayesi'ni tamamladı! 



Yaşar Kemal'in "Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana" romanı ile başlayan, "Karıncanın Su İçtiği" ve "Tanyeri Horozları" kitaplarıyla devam eden Bir Ada Hikayesi dörtlemesi, son kitabı "Çıplak Deniz Çıplak Ada" ile tamamlandı.



Bir Ada Hikâyesi dörtlüsü, savaşlardan, kırımlardan, sürgünlerden arta kalan insanların, Yunanistan'a gönderilen Rumların boşalttığı bir adada yeni bir yaşam kurma çabalarını konu alır. Umut romanın başkahramanıdır. Dörtleme hem bir Yaşar Kemal klasiğidir hem de diliyle, yarattığı kişilerle, yarattığı doğayla Yaşar Kemal'in romancılığında önemli bir yeniliği işaret eder. Yaşar Kemal, mitos yaratıcısıdır... Ağıtların diliyle, kendi özgün dilini (hiçbir yazara benzemez ve asla taklit edilemez) harmanlamış, çeviride bile yitmeyen anlatısını kurmuştur. Bu dörtlüyse, tarihle destanların kaynaşmasıdır. Yaşar Kemal tarihi roman yazmaz bu dörtlüde, bir tarih var eder. 



"Çıplak Deniz Çıplak Ada", Yaşar Kemal'in yerlerinden edilen insanların Ege'de bir adada yeni bir yaşam kurma çabalarının destansı öyküsü Bir Ada Hikâyesi'nin dördüncü ve son kitabı. 

Dörtlünün bu son romanında, geçmişin yaraları kapanmaya yüz tutmuş ama izleri kalmıştır... Ağaefendi'yle Melek Hatun, Poyraz'la Zehra, Ali Hüseyin'le Nesibe muradına erecektir; Lena Ana'nın hasretle yollarını beklediği kayıp oğulları da geri dönmüştür ama balıkçıların reisi Hıristo'nun başına beklenmedik bir olay gelir. 




Çıplak Deniz Çıplak Ada Kitaptan Alıntılar


1. ""Yerdeki karıncaya basmayanlardandır""




2. "Şimdiki insanların yürekleri eskimiş, taşlaşmış."




3. "Şimdiki insanların yürekleri eskimiş, taşlaşmış."




4. ""İnsana ne olursa olsun, başına na gelirse gelsin, umudunu kesmemeli. Yalnız kalmış, umudunu yitirmiş insan yarı ölü bir insandır. Bana kalırsa insan yaratım gücünü hiçbir yerde yitirmemelidir.""




5. "İnsana ne olursa olsun, başına ne gelirse gelsin, insan umudunu kesmemeli. Yalnız kalmış, umudunu yitirmiş insan yarı ölü bir insandır."




6. "İnsanoğlu için toprağından edilmek kadar büyük zulüm yoktur."




7. "İnsana ne olursa olsun, başına ne gelirse gelsin, insan umudunu kesmemeli. Yalnız kalmış, umudunu yitirmiş insan yarı ölü bir insandır. Bana kalırsa insan yaratım gücünü hiçbir yerde yitirmemelidir."




8. "Kutsal olan sevgidir, her iyilik, her güzellik bununla birlikte gelir. Çalışarak yaratarak, mutluluk bunlardan sonra gelir."




9. "Zulm ağlatır dert söyletir"




10. "Sevgi dünyanın her yerinden geçer."




11. "İnsana şöyle bir bakınca bakışları insanın yüreğine işliyor."




12. "“Kutsal olan sevgidir, her iyilik, her güzellik bununla birlikte gelir.”"




13. "Yüreğine korku saplanmışı hiç kimse, hiç bir yerde korkudan kurtaramaz."




14. "Bu devirde insan olmak zor"




15. ""Bu dünya çürümüş bir dünyadır. ""





Çıplak Deniz Çıplak Ada Kitap İncelemeleri


Kemal Sadık Gökçeli, herkesin bildiği isimle Yaşar Kemal, ırgat katipliği, ırgatbaşılık, öğretmen vekilliği, kütüphane memurluğu, traktör sürücülüğü, çeltik tarlalarında kontrolörlük yapan halkın acılarına sömürülmesine en yakından şahitlik eden ve hayat tarzına kalemine ideallerine bunu en derinde nakşeden Henüz 17 yaşında siyasi nedenlerle tutuklanan, yazdığı eserler yasaklanan Anadolu ozanı.

Bir ada hikayesi Osmanlı imparatorluğunun son döneminde başlayan göçler savaşlar ve ölümler Cumhuriyetin kuruluş aşamasında ve sonrasında mübadelerle zorunlu iskanlarla devam etmiştir. Tüm bu acılara katlanan ve hayatta kalmayı başaran bir avuç insan Poyraz Musa önderliğinde Karınca Adası’na yerleşerek imece usulü bir hayat düzeni kurarlar. Anadolu’nun neredeyse tüm halklarının bir arada olduğu bu ada Türk, Kürt, Rum, Yunan, Sünni , Alevi gibi hem etnik hem dini yönden farklı insanları bir araya getirir. Kimi savaştan kaçmış, kimi gazi, kimi sürgün, kimi mübadil bu insanlar acıda kardeşleşip ortaklaşarak bize nasıl bir arada yaşanması gerektiğini gösterir.
“İnsanoğlu için toprağından edilmek kadar büyük zulüm yoktur.” diye haykıran Yaşar Kemal Anadolu insanının Anadolu tarihinin ve gerçeklerinin en somut konularından birini 4 ciltte anlatıp aslında bu konunun ne denli mühim ve Anadolu dinamiklerini etkilediğini gözler önüne sermiştir. Ve bir kez daha göstermiştir ki bizi var eden tüm halklarla biz kardeşçe sevgiyle yaşayabiliriz Bir ada hikayesi Yaşar kemalin özlemini çektiği bir Türkiye portresidir bana göre onun ütopyasıdır..




Merhaba...
4 serilik efsane eserlerinden bir tanesi olan Çıplak Deniz Çıplak Ada ile birlikte Yaşar Kemal'in Bir Ada Hikayesi'ni tamamladım!
Yaşar Kemal'in "Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana" romanı ile başlayan, "Karıncanın Su İçtiği" ve "Tanyeri Horozları" kitaplarıyla devam eden Bir Ada Hikayesi dörtlemesi, son kitabı "Çıplak Deniz Çıplak Ada" ile tamamlandı.
Bir Ada Hikâyesi dörtlüsü, savaşlardan, kırımlardan, sürgünlerden arta kalan insanların, Yunanistan'a gönderilen Rumların boşalttığı bir adada yeni bir yaşam kurma çabalarını konu alır.
Umut romanın başkahramanıdır. Dörtleme hem bir Yaşar Kemal klasiğidir hem de diliyle, yarattığı kişilerle, yarattığı doğayla Yaşar Kemal'in romancılığında önemli bir yeniliği işaret eder.
Yaşar Kemal, mitos yaratıcısıdır... Ağıtların diliyle, kendi özgün dilini (hiçbir yazara benzemez ve asla taklit edilemez) harmanlamış, çeviride bile yitmeyen anlatısını kurmuştur. Bu dörtlüyse, tarihle destanların kaynaşmasıdır.
Yaşar Kemal tarihi roman yazmaz bu dörtlüde, bir tarih var eder. "Çıplak Deniz Çıplak Ada", Yaşar Kemal'in yerlerinden edilen insanların Ege'de bir adada yeni bir yaşam kurma çabalarının destansı öyküsü Bir Ada Hikâyesi'nin dördüncü ve son kitabı.
Dipnot: Not: Seriyi okuyacaklara önerim ard arda okumanızdır.
Araya zaman koyarsanız sıkılabilirsiniz.
Keyifli okumalar diliyorum.




Merhaba arkadaşlar, yine ben perperik, medoş, medine… savaşı yaratan insanların insanlara yaptıklarını anlatan, fırat suyu kan akıyor, baksana ile başlayan ve dört ciltten oluşan bir ada hikayesi, çıplak deniz çıplak ada ile mutlu sonlarla ‘sonunda’ bitti… sonunda dediğime bakmayın ve lütfen yanlış anlamayın beni, çok şükür seri bitti anlamında değil; çok şükür roman onca acıyı dayanılmaz bir ızdırapla çeken insanların mutluluğuyla bitti demek istiyorum.. ilk iki cildi mola vererek aralarına başka kitapları da ekleyerek okumuştum... öyle okuduğuma o kadar pişman oldum ki… çünkü üçüncü cildini elime aldığımda kahramanları ve olayları unuttuğumu sandım… ama sayfaları teker teker çevirmeye başladığımda hepsini sanki dün okumuşum gibi, hatta onlarla birlikte olayları yaşamışım gibi hatırladım… ve bundan eminim, aklım yitene kadar da yüreğimden hiç çıkmazlar… üstadımız yaşar kemal sarıkamışta, allahuekber dağlarında, çanakkalede, geliboluda yaşanan savaşların acısını öyle bi dille anlatmış ki, okuyan insanın yüreği cidden dayanamaz... BİR ADA HİKAYESİ; mübadele sonucu ateşin içinden kan revan içinde sürgün edilen göçmenlerin, toprağını terk etmek zorunda kalan, yıkılıp düşen ama sonra yine dirilip ayağa kalkan, kapkaranlık bir cehennemden tesadüfen aydınlığın ortasında; cennet adasında karşılaşıp dostluğun, kardeşliğin ve birlikteliğin ne demek olduğunu bize gösteren insanların yaşadıklarıdır... okunması gereken eserlerden biridir bu seri... mutlaka okuyun... sevgilerimle iyi akşamlar...




Son kitabın ilk üç kitaba göre daha akıcı olması nedeniyle sade bir vedaya kavuştuk. Bir Ada Hikayesi de bitmiş oldu böylece.

Türk-Yunan mübadelesi nedeniyle Anadolu’nun bağrından, Girit’ten, Kafkaslardan kopup gelen ve mağdur olan insanlar ve insanlık. “Savaş ve savaşmak” yazar tarafından kınanıyor, yerden yere vuruluyor; haklı. Öldürmenin ve ölmenin bitmeyen sancıları uzayıp gidiyor bu eserlerde.

Bir İnce Memed değildi ama onun kadar vardı diyebilirim. Bir tarihi roman olduğunu düşünerek elinize alırsanız öyle bir şey beklemeyin çünkü burada yaşanan olgular geçmişte yaşanmış ama epik bir anlatım ve doğa betimlemeleriyle ilerliyor. Mitolojiden bir kesit gibi. Böyle bir anlatım tarzını hiç kimsede görmedim ve Yaşar Kemal’in kalemini de çok özgün bulduğum için her okuduğum kitabı kendini sevdirdi ve beni etkiledi. İnsanın hikayesini anlatıyor aslında. Zaten “edebiyat” insanı anlamak ve anlatmak için en güzel araçlardan biri değil mi? Yaşar Kemal’in edebiyatı, tarihi, insanlığı, doğayı tek elden ele alıp aynı kitabın içine bir destan gibi aktarması en başarılı detaylardan sadece biri.

Poyraz Musa’nın ve acılar çeken bu insanların Karınca Adası’nda ki yaşayışları hakkında hep soru işaretleri ve ikilemler vardı içimde. Son kitapla beraber derin bir nefes alabildim sonunda. İnce Memed serisinden dolayı bu son beni pek tatmin etmese de hikayenin bitmesine ve bazı şeylerin geride kalmasına sevindim. Türk edebiyatının çok değerli kalemi yine kendine hayran bıraktı.




Bir Ada Hikayesi, Anadolu’nun yaşadığı çalkantıdan etkilenerek oradan oraya savrulan, memleketlerinden kopan bireylerin imgesel bir Karınca Adası’nda bir araya gelerek yapıcı ya da uyumlu bir topluluk oluşturma çabalarının öyküsüdür. Adadaki her birey, geçmişinin yüküyle ama bu geçmişin ona kazandırdığı ayırt edici kimlikle diğerleriyle ilişkiye girer ve topluluğun oluşumuna katkıda bulunur.
Serinin ilk romanı 'Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana' bireyin kendi yalnızlığı içerisinde geçmişin yüküyle mücadelesi ve bu mücadelenin ortasında diyaloğu içeren dayanışmanın farkına varmasının öyküsüdür.
İkinci roman 'Karıncanın Su İçtiği' diyaloğun toplumsallığa dönüşmesini, tek tek bireysel öyküler ve acıların aslında herkese ait olduğunu vurgular ve bu bireysel öyküler ve deneyimlerden kaynaklanan deneyimin nasıl olumlu yönde kullanılabileceğine işaret eder.
Üçüncü roman 'Tanyeri Horozları' ise, artık bu olumlu toplumsallığın olumsuz toplumsallık karşısında nasıl konumlanacağının ve sadece diğer toplumsallıklardan değil, doğanın kendisinden de kaynaklanan sınavlara nasıl dayanacağının anlatımı olacaktır.
Dörtlünün son romanı olan 'Çıplak Ada Çıplak Deniz' ilk üç ciltte ortaya çıkan düğümleri çözmeyi, bir kapanışa ulaşmayı dener. Her şeyin mor menekşelerin açmasıyla başlayacağını, ilkbahar ve çiçeklerle çözüme kavuşacağı son ciltte vurgulanır
Bu dörtleme ölümden bıkmış bir nesli anlatıyor. Ölüm içine doğmuş yeni nesil, artık öldürmek istemiyor. Ölümü ve savaşı geride bırakmak istiyorlar.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: