Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Cinnet Mustatili - Necip Fazıl Kısakürek | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Cinnet Mustatili Kitap Bilgileri


Yazar: Necip Fazıl Kısakürek
Tahmini Okuma Süresi: 8 sa. 37 dk.
Sayfa Sayısı: 304
Basım Tarihi: Ağustos 2016
İlk Yayın Tarihi: 1954
Yayınevi: Büyük Doğu Yayınları
ISBN: 9789758180103
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Cinnet Mustatili Kitap Tanıtımı


Bir ansiklopediye geçmiş ifadeyle, «hapisleri üniversite yıllarından çok olan» Necip Fazıl, 1943'den başlayarak 1947-1950-1951-1952-1957-1959 ve 1960 senelerinde cezaevine girdi. Son mahkûmiyet kararı ise vefatı sebebiyle infaz edilemedi.

1955'de «Yılanlı Kuyudan» ismiyle yayınlanmış olan eser, hapishane günlerinin, «büyük sanatkâr»a has, derin ve duyarlı bir iç hayat üzerindeki müthiş tesirini yansıtan bir ıstırap ve gözyaşı günlüğüdür.




Cinnet Mustatili Kitaptan Alıntılar


1. "“Allah’tan kaçma, Allah’a kaç!”"




2. "Kapıyı açın, öleceğiz!
Sizde insaf, adalet yok mu?"




3. ""Dile gelmez sözlerin ifadesi gözyaşı...""




4. "Allah'tan kaçma, Allah'a kaç.."




5. "Yarabbi, idrâkim yırtılıyor; sabır, sabır, sabır!"




6. "Sen küfründe bile fikir ve şuur olmayan şifasız bir ahmaksın."




7. "Berberim söyledi:

- Gardiyanlar arasında, iri yari, pala bıyıklı birisi var..

İyi bir adam... Sizin için dedi ki; «Allah, Allah!... Bu adam nasıl da haftalardır tek başına oturabiliyor? Acaba nasıl dayanıyor!»

Ben de cevap verdim:

- Dayanabildiğimiz yok kardeşim. O dayandırıyor, biz de dayanıyoruz!"




8. "Biz birçok şeyi bildiğimizi sanırız; halbuki en bilmediklerimiz bildiklerimizdir."




9. "Allah var; daha ne istiyorsunuz?"




10. "Allah var; daha ne istiyorsunuz?"




11. "《Sarayda gece... Herkes uykuda...
Kimsenin nimetten haberi yok...
Zindanda gece... Herkes uykuda.
Kimsenin mihnetten haberi yok...》"




12. "Tek noktaya dalmış, içimin mahşer gürültüsünü dinliyorum."




13. "Yarabbi, idrâkim yırtılıyor; sabır, sabır, sabır!..."




14. "Ben, "din propagandası" yapmaktan hapse atılıyorum ya; beni teslim ettikleri polis de beş vakit namazında ve hafız..."




15. "❝Tahammülümüz,zorla ayakta duran öyle bir duvara benziyor ki,bir kuş,üzerine küçücük bir kum tanesi atsa,gümbür gümbür yıkılacak…❞"





Cinnet Mustatili Kitap İncelemeleri


#okudumbitti
Cinnet Mustatili; Necip Fazıl Kısakürek'in 1952-1953 yılları arasındaki hapishane yıllarını anlattığı bir kitaptır. Kendi savunmasını 'Müdaafalarım' adlı kitapta anlatırken burada yalnızca davâsının iç çilesini anlatır. İstanbul'dan Malatya'ya oradan Ankara'ya uzanan çileli bir yıl. Suçu "din propagandası" yapmaktır.
.
.
Üstadın iman ruhu daha belli değilken onun nasıl büyük bir şair olduğunu anlata anlata bitiremeyen, "bir mısraı, bütün bir millete şeref vermeye yeter" cümlesini yazan zamanın kodaman kalemleri, onda İslam ruhu zuhur ettiğinde ise irticacı 'Süper Mürşit' olarak nasıl da yaftalamışlar ve nasıl da olmadık suçlar isnad edip sırtlarını dönmüşlerdir O'na. Edebiyatın meşhur kalemleriyle aynı koğuşu paylaşması, daha o zamanlar genç olan Sezai Karakoç'un ziyaretine gelmesi ve ondan 'benim sevgili Sezai Karakoç'um' diye bahsetmesi , dönemin ünlü siyasetçileri ile konuşmaları ve daha niceleriyle tarihe ışık tutan önemli bir eserdir. Tarihe ilgisi olanların ve Necip Fazıl'ı kendi kaleminden tanımak isteyenlerin mutlaka bu eseri okuması gerek diye düşünüyorum..
.
. "Hapishanede zaman cinnet mustatilinin en yakıcı davası... Bir yandan mücerred zamanın ne demek olduğunu düşünmek, bir yandan da onun müşahhas kullanış şekillerini aramak..." (syf-228)
.
.
"Ölümün ve cennetin ötesinde bir acıyı uğrattılar beni... Boşluğa sarkıp, ebediler boyunca açılan bir zaviye planı üzerinde, tükenmezlik mikyası ile ruhumu kusar gibi oldum." (syf-255)
.









Cinnet Mustatili "Yılanlı Kuyudan", Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in, 1952 Üsküdar Toptaşı Cezaevi, sonra Malatya hadisesinde

ile birlikte hiç alakaları bulunmadığı hâlde olayı etkileyen yazar olarak görüldükleri için 1953 yılı Malatya Hapishanesi anıları ve sonra bu olayın davası Ankara'da görüleceği için eski adıyla Ankara Genel Cezaevi bugünkü adıyla Ankara Ulucanlar Cezaevi Müzesinde olanları üstadın anlattığı ve resmen bizlere yaşattığı hapishane hatıraları. Tabi üstad arada 1943 yılında ki anılara geçiş yapıyor orda da Sabahattin Ali ile koğuş arkadaşı olup onu anlatıyor kısa bir bölüm de olsa etkileyici idi. Cezaevi ve tutukluluk anılarını okumak bende her zaman değişik hisler ve düşünceler uyandırır ve yazarları, insanları başka yönleri tanımaya fırsat verir. Yine Merhum Osman Yüksel'in kitaplarını özellikle 3 Mayıs 1944 olayları sonrası tabutlukta çektiği cezayı anlattığı bir dönemin yasaklı kitabı


adlı kitabı da okuyunca değişik hisler uyanmıştı bende... Cinnet Mustatili'ne geri dönecek olursak bu üç cezaevi anıları bitince kitap da ekler vardır ki bu ekler 1960'a kadar olan dönemi 27 Mayıs'ı ve Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'nun nasıl asıldığını anlatan bölüm çok etkileyici ve tüyler ürpertici idi. Hakikatler ve okurken hüzünlendirici bir eserdi. Ama eserin en güzel yanlarından biri de ÜSTAD Necip Fazıl'ın, Adnan Menderes'i karakterini ve başbakan iken siyasi durumunu çok net bir şekilde ve doğru tahliller ile anlatmasıydı... Güzel, hüzünlendirici ve çarpıcı bir kitap...




CİNNET MÜSTATİLİ

Üstad Necip Fazıl’ın zindanda geçirdiği günleri ve bu günlerde yaşadığı maddi ve manevi olayları kaleme aldığı hatıraları...

Müthiş bir şair ama Üstad’ın asıl ustalığı nesir yazılarını nazım gibi şairane bir dille kaleme alması ve okuyucuda bıraktığı büyük tesir.

Cinnet Müstatili; Hakkı savunma adına Büyük Doğu Dergisinde yazdığı yazılar yüzünden haksız bir şekilde 9 ay 10 gün ceza alan ve mahkemenin uzaması ile tam 12 ay hapiste kalan Necip Fazıl’ın zindanı, zindandakileri ve burada hissettiklerini anlattığı eseri...
Tabi zindan çilesi 12 ayla bitmiyor üstadın sonraki yıllarda da çilehaneye düşüyor yolu ve bu bölümlerden de kesitler aktarılıyor kitapta.

Ama nasıl bir çile ve ne zorluklar...Aman Ya Rabbi !
Üstad Allah yolunda çile çekenlerin ne ilki ne de sonuncusu elbette.
Fakat zindandaki çilesini edebi tasvirlerle enfes bir şekilde anlatan büyük bir söz üstadı.
Kitap bana göre iki bölümden oluşuyor:
1-Malatya Olayı neticesinde tevkif edilen Necip Fazılın zindan anılarının yer aldığı bölüm,
2-60 ihtilali neticesinde Adnan Menderes ve Kabinesinin zulüm ve zorbalıkla idamının anlatıldığı bölüm.
İki kitap gibi de düşünülebilir. Okuyunca ne demek istediğim anlaşılır.
İkisi bölüm de enfes...

Üstadın imanı, tevekkülü, teslimiyeti ve sabrı müthiş.
En çok da Allah’a yakarış ve duaları... Zulme ve zalimlere karşı yılmaması asla pes etmemesi en büyük mesaj.

Üstadın Mutlaka Okunması gereken eserlerinden... Hürriyet ne güzel şey...
Allah’a kul olmak bundan daha güzel.




Üstad'ı tanımak için okunabilecek başlıca üç eserden üçüncüsü "Cinnet Mustatili"dir. İlk ikisi: "O ve Ben" ve "Kafa Kağıdı"dır Cinnet Mustatili nedir diye soracak olursanız; "Cinnet mustatili, hamamla kantin arasındaki sed yolun bahçesini meydana, gülünç fiskiyeye ve müdüriyete karşı çizdiği ince uzun şerittir; tam 71 adımdır ve yegâne uzlet berzahıdır" Üstad, eserde "yılanlı kuyu" dediği hapishane hatıralarını bizzat yılanlı kuyudan anlatır..

Aralık 1952'de Din Propagandası suçlaması ile hapse gönderildiği andan itibaren yazmıştır eseri.. Olmayan bir suç ile hapishanede bulunması, düşüncelerine ket vurulmaya çalışılması ve ailesinden uzakta acılar içinde kıvrandığı bu yerde Allah'a dua ederek ve namaz kılarak teselli bulmuştur.. Aksi halde zaten delirmemek elde olmazdı herhalde..

Hakkında çok fazla dava açılıyor, ardı ardına tutukluluk kararları veriliyor ve ardı ardına beraatler... İstanbul/Üsküdar Cezaevi, Ankara Cezaevi, Malatya Cezaevi....
Ve buralardaki hatıralarına şahit oluyorsunuz...

Sabahaddin Ali ve Osman Yüksel Serdengeçti ile de aynı hapishanede kalmış Üstad. Bu çileye onları da dahil edebiliriz yani. Eser bir tarih kitabı olmasa da yakın tarih hakkında faydalanabilecek bir eser...
Kitabın sonunda İslam'ın gençlerine 3 vasiyetinden bahsediyor.. Son olarakta 1960 Adnan Menderes'in idam edilişini en ince betimlemelerle anlatıyor... Ve kitabı şu cümlelerle bitiriyor:

"Ağlayabilmek için ille yılanlı kuyuya düşmek mi lâzım?... Asıl dünyanın en korkunç bir yılanlı kuyu olduğunu anlamak yetmez mi?"




Herkese merhaba değerli dostlar
Kıymetli şair, düşünür, mütefekkir olan, bizim dünyamızı inşa eden, ihya eden, bunun üzerine çok çaba gösteren büyük emekleri olan değerli isim Necip Fazıl Kısakürek'in Cinnet Mustatili eseri üzerinde bir şeyler karalamak istedim.
Eserle ilgili bilgiler vermeye geçmeden önce şunu belirtmek isterim: Necip Fazıl'ı bugün okurken kendi dönemindeki şartları göz önünde bulundurarak okumamız gerekiyor yani onu okurken bizim değerlerimizin yok sayıldığı, küçümsediği, yok sayıldığı, karanlığın hakim olduğu, tek parti döneminin var olduğu zamanda her tarafa karabasan gibi çöken, Allah demenin yasak olduğu, Ezan'ın okunmasının yasaklandığı, kılık kıyafet devriminin, harf devriminin olduğu ve insanlar üzerinde ciddi travmalara yol açtığı, istiklal mahkemelerinin kurulduğu, kellelerin uçurulduğu bir dönem. Belirttiğim şartları göz önüne getirmeden okuduğumuzda kendisini maalesef tam anlamıyla anlayamayız.
Esere gelecek olursak, Üstad'ın siyasetle alakalı yazmış olduğu bir yazı akabinde tutuklanarak yargılandığı İstanbul, Malatya ve Ankara hapishanelerinde ruhsal ve bedenen yaşamış olduklarını kaleme aldığı yazılarından oluşmakta.
Nedir bu Cinnet Mustatili?
Cinnet Mustatili, hamamla kantin arasındaki sed yolun, bahçesini meydana, gülünç fıskiyeye ve müdüriyete karşı çizdiği ince uzun şerittir; tam 71 adımdır ve yegane uzlet berzahıdır. Ve tek çare Cinnet Mustatili içinde volta atmaktır.

Herkese keyifli bir gün diliyorum sağlıkla, huzurla ve hoşça kalın



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: