Cinayetler Oteli Kitap Bilgileri
Yazar: Agatha Christie
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 59 dk.
Sayfa Sayısı: 176
Basım Tarihi: 2005
İlk Yayın Tarihi: 2005
Yayınevi: Altın Kitaplar
ISBN: 9789754054064
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Cinayetler Oteli Kitap Tanıtımı
Geleneksel dekoru, kusursuz servisi ve görkemli görünümünün ardında yatan tehlikeli havasıyla "Cinayetler Oteli", Jane Marple’ın aradığı yerdir. Esrarengiz bir konuğun yanlış günde havaalanına gitmsiyle başlayan garip olaylar zincirinin böylesine gelişeceğini Bayan Marple bile tahmin edememiştir.
Baş Müfettiş Davy Şu Soruları Yanıtlamak Zorundaydı:
19 Kasım gecesi ne olmuştu?
Malinowski'nin otelle ne ilgisi vardı?
Elvira neden kaç parası olduğunu öğrenmek istiyordu?
Bertram Otelinde neler oluyordu?
Miss Marple odasının kapısından baktığı zaman kimi görmüştü
Lady Sedgwick kapıcıyı nereden tanıyordu?
Humfries polislerden neden çekiniyordu?
Elvira kimden veya neden korkuyordu?
Neden Lady Selina herkesi tanıdıklarına benzetiyordu?
Piskopos Pennyfather neredeydi?
Cinayetler Oteli Kitaptan Alıntılar
1. "İnsan karakterini değiştiremez.. Doğduğunuz zaman nasılsanız, öyle gidersiniz."
2. "Her şey o kadar belirsiz ki.."
3. "Kitaplar mükemmeldir.."
4. "Şu rastlantı denen şey ne tuhaftı."
5. "Dünyada sevecen merhametli insanlar olduğunu anlamak insana ümit ve cesaret veriyor. Öyle değil mi?"
6. "Ne var ki, hiçbir şey sonsuza kadar devam etmez."
7. "Yeni bir gün... Kim bilir bugün neler getirecekti."
8. "Her şey o kadar belirsiz ki.."
9. "Ne yazık ki, insan hiçbir zaman geri dönemez."
10. "Artık kızlar eskisi gibi değil. Şartlar o kadar değişti ki. Onları doğru dürüst yetiştirmek gittikçe güçleşiyor."
11. "Galiba insanın değişiklikleri hoş karşılaması lazım."
12. ""Dünyada sevecen merhametli insanların olduğunu anlamak insana ümit ve cesaret veriyor. Öyle değil mi?""
13. ""...gölün kenarına bir çayhane yapılmış olduğunu görünce çok sevindi.""
14. ""Ne yazık ki, insan hiç bir zaman geri dönemez. Bunu yapmaya da kalkmamalıdır.""
15. "İnsan karakterini değiştiremez. Doğduğunuz zaman nasılsanız öyle gidersiniz."
Cinayetler Oteli Kitap İncelemeleri
Kitabın ismiyle başlamak istiyorum yorumuma. Kitabın orijinal ismi The Bertram's Hotel. Yani kitaptaki otelin ismi. Türkçeye Cinayetler Oteli diye çevirmeleri çok iyi olmamış. Çünkü kitap cinayet üzerine kurulmamış. Şu ana kadar okuduğum Agatha Christie kitaplarından bu yönüyle farklı. Kitabın üçte ikisi geride kaldığı vakit bir cinayet işleniyor. Kitabın isminden yola çıkan okuyucular nerede kaldı bu cinayet diye sabırsızlıkla bekleyebilirler.
Yazar güzel bir biçimde olayları Bertram Oteli etrafında anlatmış. Bu otel dışarıdan çok masum gibi gösteriliyor ama otelde ters giden bir şeyler oluyor. Dikkatli bir okuyucu bunu rahatlıkla anlayabilir. Tabi ben biraz okurken sıkıldım çok da dikkat etmedim bu yüzden bu ayrıntılara.
Agatha Christie'nin diğer kitaplarından ayıran başka bir unsur ise kitabı bir yerde kesip şu ana kadar ki delillerle katili bulabileceğimizi söylemesi. Daha önceki okuduğum kitaplarında böyle bir şey hatırlamıyorum.
Yazarın bu kitabı okuduğum diğer kitaplarından daha kötüydü. Heleki On Küçük Zenci kitabının yanında bu kitaba çok kötü demek heralde en büyük hakkım.. Eeee kadının 126 tane kitabı var. Ara sıra böyle ortada kalmış kitapları da çıkabiliyor. Galiba yazar bu kitabı yaşlılığında yazmış. Bu da belki bir etken kitabın çok da süper olmamasında. Belki de artık Agatha Christie'nin kitaplarına doyduğum için böyle diyorum. Bu yüzden bu kitapla birlikte artık Agatha Christie'ye final yapıyorum. Tabi böyle diyorum şimdi ama gene 2 yıl sonra aklıma gelecek bu yazar ve gene kütüphanenin arama motoruna hevesle tuşlayacağım yazarın ismini.
Dikkat spoiler içerir.
Bir adet büyük roman ve bir kısa hikayeden oluşan güzel bir Agatha Christie eseri. Bertram otelinde her şey eskisi gibi görünmektedir. Yıllar sonra gelen müşteriler bile aynı kişilerle karşılaştıklarını düşünürler. Bu arada oldukça ünlü bir isim olan Lady Sedgewich de otelde kalmaya başlar. Ladislas adında bir yarışçı sevgilisi olan ve oldukça zengin bir kadın olan Sedgewich, otelde hiç beklemediği bir isimle karşılaşır. Bu herkesten gizlediği kızı Elvira Blake'dir. Otelde ortam gerginken Raymond West'in hediyesi olarak otele gelen Miss Marple ve unutkan bir rahip olayların tam göbeğine oturacaktır. Rahip Lozan'a konferansa gitmeyi unutur ve otele döndükten sonra ortadan kaybolur. Bu arada kimliği bilinmeyen bir kişi Elvira'ya ateş açar ve onun önüne atlayan Sedgewick'in eski kocası ve otelin görevlilerinden Gordon ölür. Ayrıca uzakta bir yerde bir tren soyulur. Soygun sırasında bizim kaybolan rahibe benzeyen bir adam görülür ve bir yarış arabasının sesi duyulur. Scotland Yard otelde bir soruşturmaya başlar. Bertram oteli göründüğü kadar masum mudur? Gordon'u gerçekten Ladislas mı öldürmüştür? Sedgewich ve Elvira bundan sonra ne yapacaktır? Sedgewich'in bu çok parası nereden gelmektedir? Keyifle bir solukta okunan bir roman. Kısa hikayede de bir evde vasiyet yapıldıktan sonra işlenen bir cinayet bulunuyor. Ok sporu ile ilgilenen Alfred katil gibi görünse de gerçekten katil o mudur? Yoksa Miss Marple'ın farklı bir düşüncesi mi vardır?
Aralık ayında o kadar çok Agatha Christie okudum ki, sanırım 2021 yılı buralar Christie yorumlarıyla dolacak.
Bugün karşınıza, içinde Poirot olmayan bir eserle geldim. Poirot hayranı olan benim bu durum biraz canımı sıksa yarım bırakmak istemediğimden tamamladım ve şuan buradayım.
Christie’nin kaleminden okumuş olduğum en kötü eser diyebilirim bu kitap için. İlk olarak, otelde sadece bir tane cinayet işlenirken isminin Cinayetler Oteli olması tuhaf. Sanırım orijinal adı (At Bertram's Hotel) değiştirilmeden Türkçeye aktarılsaymış her şey daha güzel olabilirmiş.
Konusundan bahsetmek gerekirse, ziyaretçilerinin yaşlı ve saygın insanlardan oluştuğu klasik tarzda döşenmiş bu otelde, ünlü bir insan olan Lady Sedgewich’in kalmaya başlamasıyla olaylar başlıyor diyebiliriz. Lady Sedgewich otelde, yıllardır herkesten sakladığı kızı Elvira Blake ile karşılaşıyor. Heyecan doruktayken birden ortadan kaybolan unutkan rahip kitabın tuzu biberi oluyor diyebiliriz.
Bu kadar kaoslu bir kitap olmasına rağmen nedendir bilinmez kurgusu sallantıda gibi geldi bana. Kitabı bitirdikten sonra taşlar yerine oturmamış gibi hissettim. Ayrıca dediğim gibi , Belçikalı dedektif Poirot yerine Christie’nin bir diğer karakteri olan Miss Marple vardı ve ben pek sevemedim bu yaşlı kadını.
Agatha Christie polisiye ve dedektif romanlarının kraliçesidir. Onunla henüz tanışmamış olanlar için kısa bir bilgi vermek istiyorum. Romanlarında genellikle gizemli bir cinayet işlenir ve yazar aslında katilin kim olduğu hakkında bize ipuçları da vererek olayı çözüme ulaştırır. Christie'nin kitaplarında en sevdiğim taraf, benim de okurken katili bulmak için kafa çalıştırmam.
Agatha Christie kitaplarının çoğunda ünlü dedektif Hercule Poirot yer alır. Ancak bu kitapta Poirot yok. Bu kez gizemi otelde kalan yaşlı Bayan Marple çözer ki kendisi de bu gibi durumlarda çok ustadır.
Olay mahali seçkin insanların ve temiz ailelerin kaldığı bir oteldir. Elvira adında babası ölmüş annesi ise küçükken onu terk etmiş bir genç kız, 21 yaşına gelince yüklü bir mirasa konacaktır. Ama kendisi bu paradan dolayı öldürüleceği hissine kapılır. Ki bir gün ölümden kıl payı kurtulur. O sıralarda da civarda büyük soygunlar meydana gelmektedir. Otelde kalan bir piskopos da gizemli bir şekilde kaybolur.
Zeki ve meraklı Bayan Marple , polislere çok yardım edecektir. Çünkü biraz zekası biraz da tesadüfler ona çok yardımcı olur.
Elvira'yı kim öldürmek istiyor? Piskopos nasıl kayboldu? Ve soygunları kim gerçekleştiriyor? Bu gizem dolu kitabı bitene kadar elinizden bırakamayacaksınız.
Kitabın sonuna 25 sayfalık kısa bir Jane Marple hikayesi de eklenmiş.
Kitap ince olmasına rağmen ne yazık ki uzun bir sürede bitti ama yine ben kitabı beğendim. Sıkıldığım yerlerde olmuştu açıkçası, ne zaman cinayet işlenecek falan diye de beklediğim olmuştu, ama yine de güzel bir polisiye romandı benim için. Bu arada kitabın adını da yanlış çevirmişler yani kitabın orijinal adı At Bertram's Hotel ama kitabı Cinayetler Oteli diye çevirmişler. Kitapta sadece bir cinayet işleniyor, genelde okuyan bazı kişiler Cinayetler Oteli ne alaka sadece bir kişi ölüyor diye düşünüyor o yüzden bende bir uyarı yapayım dedim. Neyse kitabın kısaca konusundan bahsedeyim size. Jane Marple Bertram Oteli'nde kalmaya başladığı sıralarda Piskopos Pennyfather'ın ortadan kaynoluşuyla başlayan olayları okuyoruz. Bence güzel bir kitaptı, özellikle sonlarını gerçekten çok beğendiğim, tahmin etmediğim şeyler oldu. Birde kitabın son 20,30 sayfasında Greenshow'un Deliliği adlı bir hikâye daha var Jane Marple'ın geçtiği o da yine fena değildi. Neyse ben yine de kitabı tavsiye ederim eğer polisiye romanlar seviyorsanız, ama okuyup okumamak size kalmış. Bu kitap benim okuduğum ilk Agatha Christie romanıydı ve içimden bir ses nedense bunun en kötüsü olduğunu söylüyor. Neyse hepinize keyifli okumalar dilerim, Allah'a emanet olun . Puan : 4/5