Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Çile - Necip Fazıl Kısakürek | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Çile Kitap Bilgileri


Yazar: Necip Fazıl Kısakürek
Tahmini Okuma Süresi: 14 sa. 30 dk.
Sayfa Sayısı: 512
Basım Tarihi: Şubat 2023
İlk Yayın Tarihi: 1974
Yayınevi: Büyük Doğu Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789758180127
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Çile Kitap Tanıtımı


Necip Fazıl Kısakürek, insan ruhunun mistik-trajik dehlizlerinde cesurca dolaşmış, kendi "Poetika"sını yazmış bir şair olarak modern Türk şiirinin, fikir ve dava adamı kimliğiyle de Türk düşünce hayatının baş aktörlerindendir.

Çile, şairin yıllar içinde bütün şiirlerini ayıklayarak, düzelterek, sıralayarak oluşturduğu; altmış yılı bulan şiir serüveninin verimlerini kendi kurduğu bir yapı içinde topladığı bir başyapıttır. Behçet Necatigil'in sözleriyle: "Tekke şiirimizin verilerini modern Fransız şiiri ölçüleriyle değerlendiren, şiirlerinde soyut insanın evrendeki yerini araştıran; madde ve ruh problemlerini, iç alemin gizli duygu ve tutkularını dile getiren Necip Fazıl; dinç ve oturmuş bir dil, mazbut ve sağlam bir teknikle yazdı."




Çile Kitaptan Alıntılar


1. ""Seni dağladılar, değil mi kalbim..""




2. "Ne kervan kaldı, ne at, hepsi silinip gitti,
"İyi insanlar iyi atlara binip gitti.""




3. "Öleceğiz; müjdeler olsun, müjdeler olsun!
Ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun!"




4. "Gönlüm uçmak dilerken semavî ülkelere;
Ayağım takılıyor yerdeki gölgelere..."




5. "Gençlik... Gelip geçti... Bir günlük süstü;
Nefsim doymamaktan dünyaya küstü.
Eser darmadağın, emek yüzüstü;
Toplayın eşyamı, işim acele!"




6. "Dün hâtıra, yarın hayal, bugün ne?"




7. "Güzel Allahım, senden ne gelecekse gelsin;
Sen ki, rahmetinle de, kahrınla da güzelsin..."




8. ""Neye yaklaşsam sonu uzaklık ve kırgınlık;
Anla ki yok Allah'tan başkasıyla yakınlık...""




9. "Dün hâtıra, yarın hayal, bugün ne?"




10. "Gönlüm uçmak isterken semavi ülkelere

Ayağım takılıyor yerdeki gölgelere"




11. "Ebedi gençliğin taht kurduğu yer, mezarlık."




12. ""Yaprak ağaçtan sıkılmıştı, bahaneydi sonbahar..""




13. "Büyük randevu... Bilsem nerede, saat kaçta?
Tabutumun tahtası, bilsem hangi ağaçta?"




14. "Seni dağladılar, değil mi kalbim,
Her yanın, içi su dolu kabarcık."




15. ""

Hasretle beklenen gelir mutlaka...

""





Çile Kitap İncelemeleri


12 yaşında 'şair' olmaya karar veren,ne istediğini gerçekten bilen bir insandan bahsediyorum.Varlıklı bir ailede,bir sarayda doğan NFK,30 yaşına kadar gayet hızlı bir yaşam sürmüş.Zeki ve akıllı bir talebe olmasından dolayı Cumhuriyet'in ilk yurtdışı burslu okuyan talebelerindendir.Hani şu Atatürk'ün ''sizleri Avrupa'ya birer kıvılcım olarak gönderiyorum,alevler olarak geri dönmelisiniz'' dediği talebelerden.

Şiirlerinden çok,özel hayatı ve ideolojileri konuşulmuştur.Fransa'da burslu öğrenciyken burs paralarını hızlı gece hayatında yediği için bursu iptal edilmiş.30 yaşına kadar yaşadığı hayatı ve yazdığı şiirleri yok sayıyor.Çile kitabında da zaten 30 yaşından sonra yazdığı bütün şiirleri (eserleri) bulunuyor.Şiirlerinde dini mısralar vasıtası ile bir pişmanlık,adanmışlık,kulluk ve derin bir tevazudan bahsediyor.Şiirlerinin her biri,her bir satırı anlam yüklü,boş diyebileceğiniz hiçbir kelimesi yok.Şiir kitabı okumayı tercih etmem genelde ama NFK'dan bahsediyoruz.Kendince belli bir yaşa kadar yaptığı yanlışlardan geri dönüp,pişmanlıklarını 40 sene boyunca gerek mısralarında gerekse mahkeme zabıtlarında samimiyetle ifade etmiştir.İyi bir katip ve hatiptir.Bir duruşmada kendisinin idamını isteyen savcıya 1 saat boyunca hitap etmiş ve savcının ''üzülme ve sabırlı ol Necip,hak yerini bulacaktır'' telkinini almıştır.Etkileyici.

Gerek özel hayatını gerekse şiirlerini her Türk genci okumalı ve bilmelidir diye düşünüyorum.Hem hayatından hem şiirlerinden alınacak tonla ders olduğu kanaatindeyim.İnsanları sadece ALLAH yargılar.Mekanı cennet olsun.




Annesinin "Şair olmanı ne kadar isterdim!" sözü üzerine daha on iki yaşında şair olacağını bilen bir şair...

Benimsediği siyasi görüş, sivri dilli biri olması onun şairliğinin ne kadar üstün olduğunu değiştirmez. Eğer diğer türlü düşünülerek ön yargılı bakılırsa değerli bir çok şiirden mahrum kalınmış olacaktır.

Çile... Necip Fazıl hissettiği bütün duyguları kelimelere çok iyi aktaran bir şair. Nitekim eserinde topladığı bütün şiirlerinde bunu hissettirmeyi başarmış. Her bir kelime ilmek ilmek işlenmiş bence. Her bir başlık altında toplanan şiirler başlıkların hakkını vermiş. Hayatının şiirlerine sirayet etmesi de kendi gözünde şiirlerini daha anlamlı bir hale getirmiş. Ki bunu da şu şekilde dile getirmiş:
" Şiir bu mukaddes eşiğin süpürgesi; şair de boynundaki süpürücülük borciyle insanoğlunun en yüksek rütbelilerden birisi...
Ben, bu rütbelerin en yüksekliği içinde; O'nun ümmetlik liyakatinin en alçak ferdi olarak, o mukaddes eşiğin süpürücüsüyüm!"

Yine kitabın içerisinde yer alan bir şiiri onun şiirlerinin ölümsüzlüğünü her okuduğumda hatırlatıyor bana:
"Garip geldik gideriz, rafa koy evi barkı!
Tek, dudaktan dudağa geçsin ölümsüz şarkı..."
(1962)
Herkese iyi okumalar dilerim...




Necip Fazıl Kısakürek gibi değerli bir üstat ile Çile kitabı sayesinde tanıştım. Daha önceden okumuştum kitabı. Bazı kitaplar tekrar okunmaya değer Çile gibi. İnsan yıllar geçtikçe çok şey öğreniyor. Daha da olgunlaşıyor ve okuduğu kitaplar her defasında farklı hisler uyandırıyor. Çile de benim için öyle bir kitap oldu. Üstat "Şiir Allah için bilinir" diyor. Yani üstada göre asıl san'at, asıl şiir Allah'ı bulmak için yazılan, bilinen şiirdir. Şiirlerinde fani dünyada bir olan Allah'ı arayış içine girmiştir ve bizlere de bu arayışta üstada yoldaş olmak düşer. Ben bu yolculuktan ziyadesiyle keyif aldım. Siz değerli okuyucuların da bu yolculuğa çıkmasını tavsiye ediyorum.
Keyifli, huzurlu okumalar :)

- Elbet beklenen rüzgar bir gün Kıbleden eser!..
- Tam dört asırdır Müslümanlık,
Cansız etiket markasında.
- Gökten bir el yaşlı gözleri siler
- Bende tek aziz eşya, annemin baş örtüsü...
- Uyu yavrum, akşam seni üzüyor
- Kalbler dilini yutmuş
- Ey gönül, mâdenin ne kadar yufka!
- Söylenmedik cümlenin hasreti dudağımda...
- Şehirlerde tabanım değil yüreğim yanık
- Beni kimsecikler okşamaz madem;
Öp beni alnımdan, sen öp seccadem!
- Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
- Şair, madde değil de mânâ halinde câmi kapılarının önünü dolduran Allah dilencilerinin en güzelidir.




Üstad Necip Fazıl'ın şiir kitabı Çile'yi ikinci defa okudum. Şiilerini zaman zaman okuduğumda hep zevk aldığım bir şair Necip Fazıl. Neredeyse bütün şiirleri ruhuma dokunmuştur ve halen de dokunmaktadır Üstad'ın.



Kitap şiirleri konularına göre ayırmış. Ölüm, kadın, Allah, insan, korku ve tabiat gibi. Bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Şahsen ben aşk şiirlerini daha çok severim. Ama bu kitapta çok fazla aşk şiiri yok. Hatta neredeyse yok. Ama buna rağmen diğer şiirleri de severek okudum.
Bence bir şair hece ölçüsü ile yazmayı tercih ettiğinde duygularını aktarması biraz zor olur. Sonuçta duygularını bir kalıp ile aktarması ona göre de kelimelerini bulması gerekir. Serbest şiirler duygu yoğunluğu daha fazla olan şiirlerdir bence. Ancak Üstad'da bu yok. Şiirlerin yanılmıyorsam hepsi hece ölçüsü ile yazılmış ve buna rağmen mısraların ruha dokunması yani duygu yoğunluğu eksik kalmamış. Necip Fazıl'a neden Üstad deniyor şimdi daha iyi anlıyorum. Belirtmeden geçemeyeceğim Necip Fazıl bir şair olmasının yanında bir fikir adamı aynı zamanda.
Bazı şairlerin günümüzdeki en büyük sorunu anlaşılamamaktır bana göre. Necip Fazıl'da kapalı ve dil bakımından yoğun bir anlatım yok. Yani anlaşılması kolay ve bu çok güzel bir şey. Bu arada kitapta şiirlerin yanı sıra çok miktarda beyit ve Üstad'ın şiirleri ilgili yazıları mevcut. Bu yazılar kitabın son bölümünde verilmiş.
Ara sıra şiirlerini zevkle okuduğum ve kitabı ile de bu zevki taçlandırdığım bir şair Necip Fazıl. Çile de mutlaka okunması gereken bir kitap. İyi okumalar.




"O, bir noktaya varmanın değil, en varılmaz noktayı sonsuz ve hudutsuz aramanın dâvâsıdır." Böyle der Üstat şiir için. Ki kitap ilerledikçe de salt romantizm içermeyen, üst gayelerle donatılmış şiirlerle karşılaşıyorsunuz.
.
Madde ve ruh arasında kalmışlığın, asıl dünyayı unutmamışlığın şiirleri. Varoluş sorununa derin bir dalış görürsünüz. "Dava" kavramını sorgularken kendi hayatınızı, fikir dünyanızı değerlendirmeye çıkarsınız. Ve okudukça anlarsınız kitaba neden "Çile" isminin verildiğini...
.
Allah, Ölüm, İnsan, Tabiat... gibi bölümlerden oluşuyor. Tüm bu konuların ağırlığını hissettim okurken. Unutulması değil, farkedilmesi gereken başlıklar olduğunu... Özellikle Ölüm kısmı tefekküre davet ederken bu dünya ile aramıza kısa süreli bir mesafe koymamıza yol açıyor.
.
Ve kısa şiirlerle derin anlamlar hissettirmesine hayret ettim. İlk şiir kitabıydı okuduğum, haftalarca sürdü bitirmem de. Ama zaten bir çırpıda okunması da mümkün değildir. Anlamları hissettikçe ürperiyor, ürpermenin verdiği heyecanla devam ediyorsunuz okumaya. Ama bir yerden sonra ağır geliyor ve hakikat acı veriyor biraz da. Bu ağırlık sebebiyle anlayamadığım şiirler elbette oldu. Ancak tek sefer okunması gereken bir kitap değil zaten. Başucu kitabı olacak, ara ara açıp dersler edinilesi bir eser.
.
Derin manalar bulabilmek, bu manalarda yaşanan ızdırapları görebilmek, basitleştirdiğimiz dünyamıza değer katabilmek için okuyun derim...
.
"İnsan, bir mes'ut zâlim, insan bir mağrur cahil;
Tekne kırık, su azgın ve kayıplarda sahil..."



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: