Cerrah Kitap Bilgileri
Yazar: Tess Gerritsen
Tahmini Okuma Süresi: 10 sa. 39 dk.
Sayfa Sayısı: 376
Basım Tarihi: Aralık 2018
İlk Yayın Tarihi: Ekim 2001
Yayınevi: Doğan Kitap
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9786050950281
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Cerrah Kitap Tanıtımı
Tess Gerritsen tıpkı kahramanının neşterini kullandığı gibi kalemini ustaca oynatıyor.
Bu romanın her satırından kan sızıyor... Kitaba adını veren, planlı ve kanlı katil Cerrah gerilimi her an ayakta tutuyor.
Dr. Catherine Cordell Savannah'da seri cinayetler işleyen bir katilin vahşi saldırısına uğramıştır. Saldırgandan onu silahla vurarak kurtulmayı başarmıştır. Şimdi Boston'dadır. Ancak başka bir katil bu kentte de gerilim yaratmaktadır. Kadınların rahimlerini kesip alan ve korkunç işkencelere tabi tutan adama Cerrah adı verilmektedir. Catherine Cordell birdenbire bu katilin de hedefi haline gelecektir.
Çok satanlar listesinin müdavimlerinden Tess Gerritsen'in insan bedenini ve ruhunu en ince ayrıntısına kadar tarif ettiği tıbbî gerilim romanlarından beşincisi olan "Cerrah", inandırıcı kahramanları, sürükleyici diyalogları ve sürekli tırmanan gerilim duygusuyla bu türü sevenlerin hayran olacağı tarzda bir roman.
Cerrah Kitaptan Alıntılar
1. "İki insanın paylaşabileceği en mahrem duygu aşk ya da tutku değil, acıdır."
2. "~
İki insanın paylaşabileceği en mahrem duygu aşk ya da duygu değil acıdır.
~"
3. "İki insanın paylaşabileceği en mahrem duygu aşk ya da tutku değil, acıdır."
4. "Beni düşünüyor. Tıpkı benim onu düşündüğüm gibi.
🩵🩵🩵"
5. "..ayaklarını yüksek topuk işkencesine yeniden
alıştırmaya çalışarak salona yürüdü.
🩵🩵🩵"
6. "Ne zamandan beri mantıklı düşünmek, duygulardan mahrum olmak anlamına geliyor?"
7. "Yemek pişirmek terapi sayılırdı.
🩷🩷🩷"
8. "Ne zamandan beri mantıklı düşünmek duygulardan mahrum olmak anlamına geliyor?"
9. "~~
İki insanın paylaşabileceği en mahrem duygu aşk ya da tutku değil, acıdır.
~~"
10. "..bütün cesaretini toplayıp lambayı yaktı. Işığın sıcak parıltısı, hayalî dehşet görüntülerini hemen yok etti.
🩵🩵🩵"
11. "Bir avcı için yaralı avının kokusu kadar heyecan verici bir şey olamaz. Neredeyse kanlı hayvanın, kirletilmiş etin kokusu burnuma kadar geliyor. O nasıl gecenin havasını soluyorsa ben de onun kokusunu soluyorum. Onun kokusunu.
Pencereyi gürültüyle kapatıyor. Kendisine topu topu birkaç derin nefes taze hava izni vermiş. Boğucu küçük evinin ıztırabına geri dönüyor.
Kısa bir süre sonra hayal kırıklığını kabul edip uzaklaşıyorum. Onu bütün gece o fırın gibi yatak odasında terlemeye bırakıyorum. Yarın daha da sıcak olacağını söylüyorlar."
12. "Kötülük ölmüyor. Asla ölmüyor. Sadece yeni bir yüze, yeni bir isme bürünüyor. Bize sadece bir kez dokunması, bir daha çarpılmaya karşı bağışıklığımız olduğu anlamına gelmiyor. Yıldırım da aynı yere iki kere düşebilir."
13. "“Kötülük ölmüyor.. Hiçbir zaman ölmüyor…”"
14. "Saç fazlasıyla kişisel bir şeydir. Bir kadın saçıyla birlikte yaşar, onunla uyur. Saçın taşıdığı bir koku, renk ve doku vardır. Kadının özünü taşır."
15. ""Bazen, konuşabildiğiniz tek kişi, yüzü olmayan bir yabancı oluyor""
Cerrah Kitap İncelemeleri
Diziye de çevrilen "Maura Isles / Jane Rizzoli" serisinin ilk kitabı olan "Cerrah" okuduğum en iyi polisiye/gerilim/korku romanlarından biriydi diyebilirim.
İşlenen hikaye çok çarpıcı. Bu polisiye hikayeyi okurken, yazarın aynı zamanda bir tıp doktoru olması nedeniyle, acil servis / travma vakalarının çarpıcı tıbbi ve cerrahi müdahalelerini, gözünüzde ve zihninizde canlanan işkence sahnelerini ayrıntıları ile yaşıyorsunuz.
Ana ve yan karakterler çok iyi tanımlanmış. Akıcı bir polisiye ve tıbbi dile, mükemmel denebilecek bir kurguya, zekice yazılmış bir konuya sahip olan kitabın sayfaları arasında koştururken kalp atışlarınızın hızlandığına şahit olacaksınız. Olaylar dizisi adeta bir bulmacayı andıran hikayede, bazen katilden kaçan bir kurban bazen de katili kovalayan polis olacaksınız. Katilin konuşmalarını okurken de kendinizi âdeta "Cerrah" gibi göreceksiniz. Şu bir gerçek ki kitabı bitirdiğinizde olaylar örgüsünün hızından yorulduğunuzu, katilin bulunmasıyla da rahatlayıp kaslarınızın gevşediğini hissedeceksiniz .
Bana göre kitabın zayıf yönü, katilin bulunuşundaki fazla tesadüfi olaylar dizisi. Ancak yine de kitabı okuduktan sonra bu zayıf yöne takılmadan serinin 2. kitabı olan " Çırak" kitabını okumak için inanılmaz bir heyecan duyuyorum.
İyi okumalar.
Merhaba İlk sayfasından son sayfasına kadar içine çeken, olayları okutmayıp yaşatan harika bir kurguya sahip. Polisiye ve gerilim kitaplarına ilginiz varsa hiç tereddütsüz okumalısınız derim! Üstelik kitabın yazarı Tess Gerritsen doktor olduğundan hastanede geçen ve tıbbi bilgiler gerektiren olaylar çok profesyonel yazılmış. Buna rağmen sıkılmadan okuyorsunuz. Burada çevirmenin başarısı da mükemmel Şunları da eklemek isterim: Kitabı bakarak değil görerek okuyun. İşte o zaman anlayacaksınız kadın olmak dünyanın her yerinde zor. hayatı alt üst olan Dr. Catherine Cordell gibi; sadece kadın olduğu için başarıları göz ardı edilen, önemsenmeyen, mesai arkadaşları tarafından ağır tabirlere maruz kalan Dedektif Rizzoli gibi.. karakterler olaylar okadar içine cekiyorki kendini bazen ağzın acik okuyorsun kitabı .. kadınların vahşice tecavüze uğraması katilin cerrah bilgisine fazlaca sahip olup ona göre hareket etmesi.. gerçekten hayatımda okuduğum en iyi polisiye romanlardan biri oldu diyebilirim .. çok sürükleyici okudukça okuma isteğinizin geleceği bir kitap. Tavsiye ederim ben çok beğendim umarım sizler de okurken aynı duyguları yaşarsınız.. ve bu kitabın serisi Çırak en kısa zaman da bunu da okumayı düşünüyorum. Velhasıl kelam Kadın olmak çok zor ..
ile ilk tanışma kitabım oldu. Polisiye-Gerilim- Psikolojik- Gerilim kitaplarını sevdiğim için bunu da beğeneceğimi düşünerek bir seri olduğunu bilmeden aldım.
Okuduğum en başarılı polisiye- gerilim kitabı olduğunu söyleyebilirim. Çok başarılı kaleme alınmış. Detaylar çok net ve dehşet vericiydi.
Acil serviste yaşanan travma vakalarının çok detaylı işlenmesi dolayısı ile herkese hitap edeceğini düşünmüyorum. Kesilip, biçilme işlemlerinin detaylarını okumak istemeyen okurlar bu kitaptan uzak durmalı.
Arka arkaya bu türü okuyunca, bu kitapta biraz mola vererek okumak durumunda kaldım. Kitap oldukça akıcı (benim 7 günde okuduğuma bakmayın, gayet sürükleyici) , size olayları adeta yaşatıyor. Kitabı okur iken bir çok kez " kapıyı kilitledik mi acaba" sorusunu kafanıza getiriyor.
Bir başka etken olaraktan, psikopat seri katillerin sıradan sanki içimizden biri gibi görünebildiklerini kitapta çok net görüyoruz.
Şahsi fikrim olaraktan, katilin bulunma şekli ve olayın sonlanış şekli bana biraz basit geldi. Ben daha farklı bir şeyler bekliyordum. Daha bir gizem arayışı içindeydim ya da kitap beni buna sürükledi. Ama genele bakacak olur isek, çok başarılı bir iş çıkmış ortaya.
Mutlaka serinin diğer kitaplarını da alıp, okuyacağım. Sevdiğim yazarlar arasında yerini aldığını rahatlıkla söyleyebilirim.
Herkese iyi okumalar dilerim.
Not: serinin devamını okuyan varsa yorumlarda düşüncelerini okumayı dört gözle bekliyor olacağım.
Kitap hakkında kötü söylebileceğim, eleştirebileceğim hiçbir şey yok desem yeridir. İlk sayfasından son sayfasına kadar içine çeken, olayları okutmayıp yaşatan harika bir kurguya sahip. Polisiye ve gerilim kitaplarına ilginiz varsa hiç tereddütsüz okumalısınız derim! Üstelik kitabın yazarı Tess Gerritsen doktor olduğundan hastanede geçen ve tıbbi bilgiler gerektiren olaylar çok profesyonel yazılmış. Buna rağmen sıkılmadan okuyorsunuz. Burada çevirmenin başarısı da göz ardı edilmemeli.
Şunları da eklemek isterim:
Kitabı bakarak değil görerek okuyun. İşte o zaman anlayacaksınız kadın olmak dünyanın her yerinde zor. Doğu, batı, gezegenin en tepesi, ekvator çizgisinin en ucu fark etmeksizin her yerde zor... Üstelik mesleğiniz, unvanınız, amacınız, kimliğiniz, ırkınız ne olursa olsun bu zorluk farklı kılıklarla karşınızda. Tıpkı kitapta sadece kadın olduğu için korkunç işkencelerle öldürülen Elana, Diana ve Nina gibi; sadece kadın olduğu için korkunç acılar çeken, bedenen ölmese bile ruhu parçalanan, hayatı alt üst olan Dr. Catherine Cordell gibi; sadece kadın olduğu için başarıları göz ardı edilen, önemsenmeyen, mesai arkadaşları tarafından ağır mobbinge maruz kalan Dedektif Rizzoli gibi... Birbirinden farklı sorunlarla yalnızca kadın olduğu için mücadele eden sayısız kadın var bu dünyada. Üstelik hiçbiri kitap karakteri değil gerçek!
Umarım kadınların yolda yürürken korkmadığı, tacize uğrar mıyım endişesi ise çantasında biber gazı taşımak zorunda olmadığı, yaptığı işin karşılığını herkes gibi eşit bir şekilde aldığı, dövülmediği, öldürülmediği bir gezegende yaşarız. Çünkü bunu hak ediyoruz.
Sürekli Agatha Christie okurken kendimi bulduğum için artık polisiye alanında biraz da farklı yazarlara şans vermek istedim. Tess Gerritsen’ı , polisiye alanına sevdalıysanız duymayanınız yoktur. Özellikle de “Cerrah” adlı kitabını.. Ben de katıldığım okuma grubu sayesinde bu kitabı nihayet okuma şansı edindim. Benim için polisiye romanı demek asla tahmin edemeyeceğim şekilde kitabın sonlanması demektir, tahminlerimin hepsinin güme gitmesi demektir. Böyle oldukça o kitabın bende bıraktığı iz de bi ayrı oluyor. O yüzden Agatha’nın Roger Ackyord Cinayetini unutamıyorum. Ancak bu kitap beni pek şaşırtmadı çünkü katilin beraber çalışan iki kişi olduğunu çok başlarda tahmin ettim ve Rizzolini’nin yazarın parlatmaya çalıştığı bir karakter olacağını , cerrahı onun bulacağını da tahmin ettim. Aynı zamanda yazarımızın tıp okuyan bir yazar olduğunu sürekli gözümüze sokması kitabın sürükleyicilik kısmını zedelediğini de düşünüyorum. Olaydan kopuş anları çok yaşadım. Ne gerek vardı diye sorguladığım anlar çok oldu, bazı arkadaşlar bağlam olarak değerlendirmiş ama ben de hukuk okuyan bir kadın olarak bi kitap yazsam ve birsürü hukuki terim yazsam bunu sadece ben anlayabilirdim.( üstelik türü polisiye olsa) Cerrahta da o terimleri bir tek yazarımız anladı.
Kitabın içinde cerrahın katil tarafını yunan mitolojileriyle bağdaştırıp anlatması detayını çoook beğendim, bazı minik detaylar çok hoşuma gitti. Ama ben bu kitabı klasik bir polisiye romanı olarak değerlendirebilirim beni çok şaşırtmadı ama şaşırtan nokta cinayetlerin vahşetliği..