Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Cennetin Doğusu - John Steinbeck | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Cennetin Doğusu Kitap Bilgileri


Yazar: John Steinbeck
Tahmini Okuma Süresi: 18 sa. 35 dk.
Sayfa Sayısı: 656
Basım Tarihi: Ağustos 2017
İlk Yayın Tarihi: 1952
Yayınevi: Sel Yayıncılık
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9789755708836
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Cennetin Doğusu Kitap Tanıtımı


Nobel Ödüllü yazar John Steinbeck derinlikli olay örgüsü ve her biri tanıdık özellikler barındıran büyüleyici karakterleriyle Cennetin Doğusu’nda, insanlık tarihinin Âdem’den bu yana en eski ve vazgeçilmez anlatısına, yani iyilik ve kötülüğün bitmek bilmez çekişmesine ve aralarındaki karmaşık ilişkiye modern bir yorum getiriyor.



Geçtiğimiz yüzyıl başında Amerika’da ayakta kalma mücadelesi veren iki ailenin yollarını cennetvari topraklarda, Salinas Vadisi’nde kesiştiren Steinbeck, kötülüğün bir yazgı mı yoksa iyiliğe ulaşmak için özgür iradeye başvurularak aşılması gereken bir basamak mı olduğunu kutsal kitapların mitolojilerine göndermeler ve zengin metaforlarla, kuşaklara yayarak irdeliyor.



Habil ile Kabil, çiftçi ve çoban, çılgınlık ve bilgelik, erdemlilik ve ahlaksızlık, kardeşlik ve haset, insan ve insan, “Bugüne kadar yazdıklarım, bu kitap için bir hazırlık niteliğindeydi” diyen Steinbeck’in görkemli anlatısında çarpışıyor.




Cennetin Doğusu Kitaptan Alıntılar


1. "- Ne oldu böyle?
+Bilmiyorum. Yorgun gibiyim. Yorgun gibi."




2. "Kimse özlemez beni. Çok geçmeden varlığımı bile unuturlar."




3. "... kitaplara giderek daha fazla gömülmekteydi."




4. "İnsanlar yılanlardan daha zehirlidir."




5. "“Bazen bir sessizlik bütün sözlerden anlamlıdır.”"




6. "Yaşadıklarından ders almayan adam aptaldır."




7. "Düşündüğünü doğrudan söyleyen insanları severim."




8. "Bir çocuğun en büyük korkusu sevilmemek, en çok korktuğu cehennem reddedilmektir."




9. "“Ne oldu böyle ?”
“ Bilmiyorum. Yorgun gibiyim. Yorgun gibi.”"




10. "Herkesin içinde bir miktar şiddet mevcuttur."




11. "Kitaplara giderek daha fazla gömülmekteydi."




12. "Kalbime korkulu bir keder çöktü. Keşke çocuk olsaydım da ağla­saydım."




13. "“Düşündüğünü doğrudan söyleyen insanları severim.”"




14. "Bir çocuğun en büyük korkusu sevilmemek, en çok korktuğu cehennem reddedilmektir."




15. "Kimse özlemez beni. Çok geçmeden varlığımı bile unuturlar…"





Cennetin Doğusu Kitap İncelemeleri


Steinbeck, bu romanın en büyük eseri olduğuna ve daha önce yazdığı her şeyin sadece pratik olduğuna inanıyordu. Makalesini tamamladıktan sonra bir arkadaşına şunları yazdı:
''Kitabımı bir hafta önce bitirdim. Şimdiye kadar yaptığım en uzun ve kesinlikle en zor iş... Tüm hayatım boyunca yazmak istediğim her şeyi bu kitaba koydum. Duracağım demek istemiyorum ama bu benim için kesinlikle bir kilometre taşı ve artık kendimi serbest hissediyorum. Artık istediğim her şeyi yapabilirim. Hep bu kitabın yazılmasını bekliyordum.''
Steinbeck için bu romanın önemini özetliyor bu mektup.

Kitap 1952'de yayımlandıktan sonra kitlelerce Steinbeck'in başyapıtı olduğu konusunda hemfikir oldular. Sıkışmışlık, iyi ve kötü ancak bu denli güzel anlatılabilirdi.

Yazar çevrelerce hep övülmüyor tabi. Diğer eserleri ile olan alakasızlığı yazarın fikirlerinde olan çelişkinin doğumu olarak yorumlanıyor. New York Times Bestseller'ın tepesine henüz ilk haftadan oturan bir eser. Eskiden bestseller'lar çok ilgimi çekerdi okumak için hep can atardım. Şimdi eskisi kadar hevesli değilim. Bu kitabın bestseller olması veyahut diğer olumsuz şeyler sevmeme engel olmadı.

Steinbeck, kaliteli bir yazar. Her sayfada bunu okuyana hissettiriyor. Sel Yayıncılık'ın eski baskısı bitmiş maalesef. Ancak Amazon'da hala satışı devam ediyor. Çevirisi hoşuma gitti, yormayan cinsten. Okumanızı tavsiye ediyorum. Okuduktan sonra diğer romanlara karşı içinizde bir soğuma hissedebilirsiniz. Öneren arkadaşım isim zikretmemi istemediği için adını anmıyorum. Ama sağolsun, önerisiyle 10 gün boyunca harika bir kitap okudum. İyi okumalar.




En bi sevdiğim yere Kaliforniya nın Salinas vadisine gidiyoruz, ışınlanalım mı basıyorum düğmeye. dinggg.. Gözünüzü seveyim kemerlerinizi takın ışınlar arası başıma iş çıkarmayın cezası var..

John Steinbeck i seviyorum. Beni Salinas vadisine götüren tek insandır kendileri. Hamilton ve Trask ailelerine üç kuşak boyunca iyi ile kötünün savaşını verdirirken benimde bazen içimi sımsıcak ısıtan, bazen hüzünlere boğan, bazen sinir küpü yapan, bazen de gülümsememi sağlayan hikayesiyle beni etkileyen Steinbeck aile bağlarını ve kardeş sevgisini ortak bir paydada toplayarak karşıma Adam i çıkardı çok sevdim ben seni Adam.. Adam İngilizce isimdir yazıldığı gibi okumayın

Uçsuz bucaksız kırlarda yürüyüşler yapacağım, çiftliklerinde yatıp dinleneceğim diyerek çıktığım bu yolculukta acayip keyifli saatler geçirdim. Mola verip kitabın kapağını her kapattığımda oralara geri dönmek istedim ne yaptıklarını merak ettim. En çok yeni alınan Ford u çalıştırmayı öğrenirken eğlendim. Sevinçlerine, acılarına, özlemlerine ortak oldum. İyi ki bu dünyadan Steinbeck geçmiş...

Heyyy tammıyız kalan olmasın sağ baştan sayın bakayım geri dönüyoruz, basıyorum düğmeye, eyvah basmıyor, düğme bozuldu, kaldık mı burada, bir dakika, çat,pat,küt, kırdım düğmeyi gidiyoruz başka ülkede yaşayamam...




Kaderimiz, gerçekten doğuştan bize yazılan mı, yoksa bizden önceliklerin kaderleri genlerle birlikte bize de aktarılıyor mu?

Tavsiye üzerine okuduğum, başta kalınlık bakımından gözümü korkutan (yarım bırakma endişesi) fakat aldığı yorumlar ve değerlendirmelerine bakınca okumakta karar kılıp iyi ki okumuşum diyebileceğim bir kitap. Ayrıca kitaptaki kadın karakter Cathy'nin yaptıklarını okuyunca şeytanın kadının yanında melek olduğunu anlayacaksınız.

Karakterlerden bahsederken beni en çok olumlu etkileyen iki karakterden birisi Samuel Hamilton diğeri ise Adam Trask'ın yardımcısı Lee.

Hamilton ailesi ile Trask ailesinin arasındaki ilişkisiyi anlatan bu romanda ilk 70 sayfayı okurken sıkılma ihtimaliniz var dişinizi sıkın, çünkü sonraki sayfalar ardı ardına çevrilmeye başlıyor. Romanı sadece edebi bir metin olarak düşünmeyin, içerisinde Tarihi dönemlere değinip kızılderililer ile yapılan savaşları, uçak ve otomobillerin insan hayatına girişini, I. Dünya Savaşında yaşanılanları, yirminci yüzyıl olaylarına değiniyor.

Kitap içerisinde anne-baba-çocuk ilişkisinin yanında iyilik ve kötülüğün birbirine verdiği savaşı okurken, ayrıca yaşam ve din üzerine felsefi görüşlere de şahit olacaksınız.

Kötülük neden var, iyi yada kötü bir insan olmayı seçmek bizim elimizde mi, kötülük yaparken buna engel olma ihtimalimiz var mı yoksa kötülüğün verdiği enerji bizi etkisi altına mı alıyor, seçimlerimizden sorumlu muyuz... Bu gibi soruların cevaplarını bulacağınız bu romanı mutlaka okumanızı tavsiye ederim.

Keyifli okumalar dilerim...




John Steinbeck... Kesinlikle en sevdiğim yazar. Gazap üzümleri adlı kitabı okuduktan sonra bütün kitaplarını okumaya karar verdim. İşçinin, emekçinin ve ezilenin yanında...kaplist düzeni harika eleştirmesi yazarı sevmemde ki en büyük etken. Cennetin doğusu'na gelince..
Karışık duygular ile okuduğum bir kitaptı. Hem ileride ne olacağını merak ettim, hem de bitmesin istedim bu yüzden azar azar okudum. Klasik kategorisine düşen ama hiç te o ağırlığı taşımayan, okuyucuyu sıkmayan bir eser. Habil ile Kabil'in hikayesinden esinlenmiş yazar. Kabil, yaptığının bedelini, hayatının sonuna kadar Cennetin doğusunda bir yerde yaşayarak ödemelidir. 
Asırlardır süren savaşları farklı kuşaklardan ama kardeş olan karakterler üzerinden işlemiş yazar. Ki bu savaşlar aslında insanın içinde yaşanır en çok - iyilik ile kötülük savaşır başta, güzellik ile çirkinlik, doğru ile yalan ve daha bir çoğu ama insan yapabileceğine, kendine inandığında da neyin galip geleceğini belirleyebilir. Çok mesajı ve sorusu var yazarın okurlarına, benim aklıma kazınan ise şu oldu: madem insan özürlü doğabilir, neden bu özür bedeninde değil de, ruhunda olmasın ki? Hani derler ya, herkes aslında iyi doğar diye, acaba gerçekten öyle mi sorusu geliveriyor okuyucunun aklına. Ben çok sevdim Steinbeck'i, diğer kitaplarını da okumaya karar verdim.. Keyifli okumalar herkese.





’in başyapıtı olarak kabul edilen

, insan doğası, iyilik, kötülük, sevgi, nefret gibi konuların ele alındığı etkileyici bir romandır. Eser,1900’lerin başında Kaliforniya’daki Salinas Vadisinde geçiyor. Kitabın giriş kısmını, Yaşar Kemal'in İnce Memed romanlarında Çukurova'yı tüm detaylarıyla anlatmasına benzettim.

Roman, Trask ve Hamilton ailelerinin hikayesini anlatır ama daha çok Trask ailesi üzerinden Kabil ile Habil hikâyesini tekrar ele alır. Adam, iyi ve saf bir adamdır. Karısı Cathy ise tam tersine içinde karanlıklar barındıran zalim ve bencil bir kadındır. Cathy, ikiz oğulları Cal ve Aron’u doğurduktan sonra evi terk eder ve bir geneleve gider. İki kardeş büyürken, biri iyiliği (Aron), diğeri ise karanlık yönleri (Cal) temsil eder. Lakin romanın sonunda rollerin değişebileceğinin haberini verebilirim.

Romanda beni en çok etkileyen olaylardan birisi, her yaşanılan soruna sağduyuyla yaklaşan evin hizmetçisi Çinli bilgeyi çok sevdim. Kalın kitap fobim olmasına rağmen okumama fazlasıyla değdiğini söyleyebilirim. Bu eser Amerika'nın 1900'lü yılların başındaki durumu hakkında ipuçları vermektedir o yünüyle de değerli bir eserdir. Herkese tavsiye ederim.

Kitaba

puan veriyorum.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: