Celile Kitap Bilgileri
Yazar: Osman Balcıgil
Tahmini Okuma Süresi: 11 sa. 47 dk.
Sayfa Sayısı: 416
Basım Tarihi: Şubat 2016
İlk Yayın Tarihi: Şubat 2016
Yayınevi: Destek Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9786053110842
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Celile Kitap Tanıtımı
Osmanlı'nın en güzel kadınlarındandı. Saray ressamı Fausto Zonaro'nun rahleyi tedrisinden geçti. Paris ve Roma'da eğitim gördü. Adını resim sanatına altın harflerle yazdırdı.
Padişah hafiyeleriyle, Balkan çetecileriyle, İttihat ve Terakkicilerle boğuştu... Korku nedir hiç bilmedi!
Gönlünü kendinden dört yaş küçük olan Yahya Kemal'e kaptırdığında evliydi, iki çocuğu vardı. “Ela gözlü pars” diye şiirler yazdı ünlü şair onun için. Güzel kadın, hayatında ilk kez bulutların üzerinde uçtuğunu düşündü. Aşkı uğruna eşini, evini terk etti! Maalesef, onu taşıyabilecek büyüklükte bir yüreğe sahip değildi şair. Onu yarı yolda bıraktı, sıvışıp kaçtı. Çok üzüldü, kahroldu ama yıkılmadı ela gözlü pars.
Aynı çocuk iki kere doğurulabilir mi? Doğurdu Celile! Oğlu Nazım Hikmet yirmi sekiz yıllık hapis cezasının on ikinci yılında ölüm orucuna başlayınca, bir panter gibi ileri atıldı ve büyük şairi, ölümün kıyısından çekip aldı.
Bir solukta okuyacaksınız.
Tıpkı öteki Osman Balcıgil romanlarını okuduğunuz gibi...
Celile Kitaptan Alıntılar
1. "Acaba, ben nereye gitsem sorunlar da peşim sıra oraya mı gidiyor?
."
2. "... keşke anlatabilseydim sana, insanın içinden bir parça koptuğunda neler hissettiğini... Ama ne kabil...
."
3. "Tanıdığın en dirençli kadın kim?
."
4. "Ne olurdu sanki biraz da yürekli olabilseydi?
."
5. "Aşk olmalı, güzelliğin öteki adı.
."
6. ""Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler."
Y. K. Beyatlı"
7. "Belki , karşı karşıya olunduğunda ya da sıcağı sıcağına hiçbir zaman kabul edilebilir bir durum değil ölüm.
."
8. "Elini tutan, yatağını paylaştığın, kalbini dolduran bir erkeğin yoksa, dünyanın en anlamlı ve büyük kalabalıklarının içinde de bulunsan, kendini bir türlü tamamlanmış hissetmezsin.
."
9. "Keşke anlatabilseydim sana, insanın içinden bir parça koptuğunda neler hissettiğini."
10. "Ve her zaman olduğu gibi, istenileni değil istediğini yaptı."
11. "Ne olurdu sanki biraz da yürekli olabilseydi?"
12. ""Ah sevgili Marcel, keşke anlatabilseydim sana, insanın içinden
bir parça koptuğunda neler hissettiğini ... Ama ne kabil . .."
13. "Ben değilsem kim? Şimdi değilse ne zaman?"
14. "Geri döndüğüm kent belki aynı ama bakan gözler değişti...""
15. ""Ben değilsem kim? Şimdi
değilse ne zaman?""
Celile Kitap İncelemeleri
Hayran kala kala okuyup tek solukta bitirdiğim o muhteşem kitap Celile…
Paşa kızı, paşa torunu, paşa gelini Celile. Eğitimini Paris ve Roma’da tamamlayan,dönemin en iyi hocalarından ders alan, en büyük tutkularından biri resim yapmak olan, Osmanlı’nın ilk kadın nü ressamı Celile. Nazım Hikmet Ran’ın annesi, Yahya Kemal Beyatlı’nın sevgilisi Celile. Aşkı için elinden gelen her şeyi yapan, oğlu için herkesi tek tek karşısına alan, korku nedir bilmeyen ela gözlü pars Celile.
Kendimi uzun zamandır ilk defa edebiyata tam anlamıyla doymuş hissediyorum. Celile Hanımın edebiyatla,sanatla, aşkla, tutkuyla, hayal kırıklığıyla dolu dolu geçirdiği ömrünü okudukça ben heyecanlandım. Heyecanlandıkca yaptıklarına hayran kaldım. Canından çok sevdiği Nazım’ını yirmi sekiz yıllık hapis cezasının on ikinci yılında açlık grevindeyken kurtardı. Oğlunu hapisten kurtarmak için başlattıgı imza kampanyasına dönemin en ünlü isimleri katıldı. Padişah hafiyeleriyle, Balkan çetecileriye karşı karşıya kaldı. Korkmadı. Hepsinin üstesinden geldi Celile. Hayatının en büyük hayal kırıklığını belki de onun aşkını taşıyabilecek büyüklükte bir yüreğe sahip olamayıp, kendisini yarı yolda bırakan Yahya Kemal yaşattı ona. (Yahya Kemal sana pek bir şey söylemek istememekle birlikte erkeklerin özeti olduğunu düşünüyorum.) Yine de yılmadı ela gözlü pars.
Hayatına kaldığı yerden daha güçlü bir şekilde devam etti
Yetmiş altı yıllık ömrüne neler sığdırmadi ki?
Son olarak Osman Balcıgil’ın muhteşem bir kalemi var. Kitabı okumadım resmen yaşadım. Yazarın diğer kitaplarını okumak için sabırsızlanıyorum
Osmanlı'nın ilk kadın nü ressamı, Nazım Hikmet'in annesi ve Yahya Kemal'in sevgilisi, Oktay Rıfat'ın teyzesi Celile.... Ela Gözlü Pars. Sessiz Gemi şiirinin yazıldığı o kadın.
Osman Balcıgil'den okuduğum ilk eser ve kalemine bayıldığımı söylemekle başlamak istiyorum yorumuma. Dolu dolu tarih bilgisiyle ve kurguyla harmanlanmış roman tadında bir biyografi okudum. Hem o dönem hakkında bilgi sahibi oldum hem de Nazım Hikmet ve annesi Celile'yi daha yakından tanıdım. Eserde birçok tanıdık şair, yazar, ve devlet adamlarının ismini de görüyorsunuz. (Oktay rıfat, yakup kadri karaosmanoğlu, mine ungan) Yani yazarın üstünkörü değil de tüm detaylarıyla o dönemi anlatmasının tadı bambaşkaydı. Bu arada Yahya Kemal o dönemde Nazım Hikmetin hocası. Kitapta şunu gördüm ki çoğu yazar, şair ya arkadas ya akraba bu bana çok garip geldi nedenini bilmiyorum ama o dönemi oldukça merak ettirdi. Mutlaka bir araştırma yapacağım. Okullarda da keşke bu şekilde öğretilseydi diye düşünmeden edemiyor insan.
Kitap 50 yıllık bir zaman dilimi içerisinde gerçekleşen olayları anlatıyor. Osmanlının Yıkılma dönemi de dahil olmak üzere, Cumhuriyetin kuruluşunun ilk yıllarından, Nazım Hikmet'in şairliğe attığı ilk adıma, hapishane macerasından, Celile'nin Yahya Kemal'le yaşadığı aşka kadar soluksuz bir eser okuyorsunuz. Tarih okumak benim için hiç bu kadar keyifli olmamıştı. Mutlaka okumanızı öneririm
Nazım Hikmet'in annesinin hayatına tanıklık ettiğimiz bazı defolarını görmezden gelirsek harika bir roman. Defoları döneme objektif bakmak yerine kendi görüşlerini de eklemek isteyen yazarın tavrından kaynaklanıyor. Abdulhamit ve Vahdettin hakkındaki keskin söylem bakış açısının darlığını gösteriyor. Ancak bununla birlikte bu söylediklerimin romanın geneline yayıldığında çok azınlıkta kaldığı da düşülmesi gereken bir not.
Roman Nazım'ın dedelerinin hayatlarıyla başlıyor. Celile'nin baba ve kayınpederi olmaları onları da romanın baş kahramanları haline getiriyor. Özellikle Nazım'a ismini veren büyükbabası Mehmet Nazım Paşa romanda kilit karakter. Annesinin kararsızlıları, babasının silikliği ve köşklerden geçen bir ömrün ardından zorluk ve sıkıntılarla dolu sonbahar da ayrıntılarıyla romanda var. Celile'ye Ela Gözlü Pars nakaratıyla şiirler yazan Nazım'ın hem öğretmeni hem de cici babası olmak yolunda ilerleyen Yahya Kemal'de romanda sarsıcı bir portre.
Roman Nazım'ın hapishanedeki açlık grevinde sesini duyurması için annesini planladığı eylemle başlıyor ama geri dönüşlerle biz hayatın ı takip ediyoruz. Onun hayatı aslında çoğunlukla Nazım Hikmet'in de hayatı olarak karşımıza geliyor.
Bir insanın çektiklerini elbette tek cepheden izliyoruz ama ne olursa olsun tam bir trajedi olduğuna şüphe yok. Roman Nazım'ın hayatını tamamlamadan Celile'nin dünyadan göçmesiyle noktalanıyor.
Kurgu güzel, yazar ayrıntıları iyi yakalamış, durağan bir nehir gibi akan romanlar sevenlere tavsiye ederim.
Celile... O paşa kızı, paşa gelini, Osmanlı'nın ilk kadın Nü ressamı, ünlü şair oğlu Nâzım'ı ikinci defa doğuran anne ve Yahya Kemal'in Ela Gözlü Pars'ı.
İnişli çıkışlı yaşam öyküsü beni her zaman etkilemiştir Celile'nin. Yıllar önce okuduğum Yılmaz Karakoyunlu'nun Yorgun Mayıs Kısrakları kitabında dikkatimi çekmişti. Bu kitapla da merak ettiğim yönlerini öğrendim. Hayata karşı nasıl dik durduğunu, aşkı için nasıl çırpındığını ve sonunda hüsrana uğradığını. Kii arkadaşı Marcel'e yazdığı bir mektubunda aşkı Yahya Kemal için;
"Nasıl olacak da olacak bilmiyorum! Kemal ürkek. Bana soracak olursan, bir guvercinin yüreği bile onunkinden büyüktür. Belki de o dokunaklı şiirlerin ardında yatan neden bu."
Diyerek yaşadığı hayal kırıklığını dile getirir.
Yıllar sonra da kardeşine şair için şu sözleri sarf eder Celile ;
"O ince derin şiirler gönülden gelmiyormuş. Sadece kelimelerin ustalıkla yan yana dizilmesinden ibaretmiş meğer. "
Son dönemde okuduğum etkili kitaplardan bir tanesi. Yazarın anlatımı ve o dönemde gelişen olaylarla ilgili sayfa altında verilen tarihi bilgi kitabı daha da cazip hale getiriyor. Özelikle son bölümlerinde Nâzım Hikmet'in cezaevi günlerinden de bahsetmesi, Celile'nin oğlunu kurtarmak için onunla birlikte açlık grevine başlaması, kahramanımızın mücadeleci ruhunu da gözler önüne seriyor.
Güzel bir yolculuk oldu benim için. Okumayanlara tavsiye ederim...
Celile.. Nâzım Hikmet’in annesi, Yahya Kemal’in sevgilisi, Osmanlı’nın ilk kadın nü ressamıydı.. Cesaretli, macera seven, güçlü ve çok güzel bir kadın.. Paşa kızı, çok iyi bir eğitim görmüş kendi gibi paşa oğlu olan bir adamla evleniyor.. Üç çocuğu oluyor Nâzım, Samiha ve İbrahim.. İbrahim’i bebekken kaybediyor.. Çok üzüldüğü ve acı çektiği bir dönemden geçiyor.. Bir yandan çocuklarını büyütüyor diğer taraftan sergilerde resimleri ve güzelliği konuşulmaya devam ediyor.. Ama o evliliğinden mutlu değil yıllarca kocasının ondan çok farklı olduğunu biliyor ve görmezden gelerek yaşamaya devam ediyor. Sonunda boşanma kararı alıyor.. Ve bir süre sonra gerçek aşkı bulduğunu düşünüyor ve Yahya Kemal’le tanışıyor.. Fakat Kemal bey cesaretsizce Celile yi terkediyor.. Yıllar bu şekilde geçerken Nâzım büyüyor ve daha küçüklükten başlayan şiir yazma yeteneği daha da ilerliyor.. Fakat yazdıkları suç teşkil ettiği gerekçesiyle hep başına dert açıyor. Ama o hiç vazgeçmeden yazmaya devam ediyor.. Tıpkı annesi gibi cesur ve güçlü olarak doğru bildiğini savunuyor..
•
Sanat çerçevesinde oluşan ve devam eden hayatlar öyle güzel ki böyle insanların arasında ve onların döneminde doğup büyümeyi istedim bende.. Çok zor zamanlardan geçselerde aşk, sanat ve cesaretle olan bağları çok etkileyici.. Hepsinin hayat hikayesi okunmalı özellikle Celile ninki.. Onun gibi kadınlar hep olmalı.. Keyifli okumalar