Cehenneme Övgü Kitap Bilgileri
Yazar: Gündüz Vassaf
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 54 dk.
Sayfa Sayısı: 279
Basım Tarihi: Kasım 2020
İlk Yayın Tarihi: 1992
Yayınevi: İletişim Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789754707069
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Cehenneme Övgü Kitap Tanıtımı
Bazı eleştirmenlerin “şeytanın avukatı” sıfatını yakıştırdıkları Gündüz Vassaf’ın “gözden geçirilmiş ve genişletilmiş yeni baskısı”yla sunduğumuz Cehenneme Övgü’sü, içimizde büyütüp yaşattığımız küçük ‘totaliter dünyalar’ımızı afişe ediyor, daha doğrusu ‘yüzümüze vuruyor’. Totalitarizmin -anne karnındaki bebeğin beslenmesi gibi- bireyle toplumu bağlayan göbek bağıyla semirdiğini, hayata ilişkin algılarımızı ve kimi dayatılan kimisini de gönüllü olarak kabul ettiğimiz kavramları irdeleyerek gösteriyor. Cehenneme Övgü, yazarın kendiyle hesaplaştığı, herkesi de hesaplaşmaya çağıran, hatta kışkırtan bir kitap.
Cehenneme Övgü Kitaptan Alıntılar
1. "Daha 'merhaba' dediğimiz anda, ''Bu ilişkiden ne gibi bir fayda sağlayabilirim acaba?'' düşüncesi geçer aklımızdan. İlişkiler,insanın evrensel ''birlikteliği'' üzerine kurulmaktan çok, kesin amaçlar üzerine inşa edilir."
2. "Aşk, sözden önce de vardı."
3. "Gün boyunca hayatta kalmaya, geceleri ise yaşamaya çalışırız."
4. "" Birbirimizi anlayamayacağız korkusuyla , sözcükleri gereğinden çok fazla kullanıyoruz . ""
5. "Bana insan gözü ile bak, cinsel bir obje olarak değil."
6. "Ama geceler bizi yeniden aşık eder, bize "seni seviyorum" dedirtir. Gündüzleri söylenen "seni seviyorum"lar geceye gönderme yapar."
7. "' Delirmenin bir yöntemi olabilir belki, ama her delinin yöntemi bambaşkadır. '"
8. "Hasta olduğun için değil, hayatta olduğun için öleceksin."
9. ""Radyasyondan çok birbirlerinin kalplerini kırmaktan ölüyor insanlar.""
10. "Çocuksuz mutlu olmayan kişi, çocukla da mutlu olamaz. Bir başka insanın sırtından mutluluk talep etmeye hakkımız yok. Mutluluk her yerdedir. Ancak her yerde mutluluğu bulan kişi bir çocukla da mutlu olabilir."
11. "Biz gerçeğin kendisiyiz. Bırakın oyunlarını oynasınlar. İktidarın en büyük korkusu muhalefet değil, ciddiye alınmamaktır."
12. "' İnsan daima şimdiki zamana ihanet etmiştir. '"
13. "İnsanlar neden çocuk sahibi olur? Mutlu olacaklarını sandıkları için mi? Çocuk sahibi olmak mutluluktur, öyle mi? Hayır! Çocuksuz mutlu olmayan kişi, çocukla da mutlu olamaz. Bir başka insanın sırtından mutluluk talep etmeye hakkımız yok. Mutluluk her yerdedir. Ancak her yerde mutluluğu bulan kişi bir çocukla da mutlu olabilir."
14. "Cinselliğimiz bedenimizden çok zihnimizdedir."
15. "Her şeyi kapsayacak anlamda bir sözcük olduğu halde, biz, genellikle dışlama belirtmek için kullanılır. Biz gerçekte "BİZ" anlamına gelmediği zaman biz anlamına geliyor."
Cehenneme Övgü Kitap İncelemeleri
Bilinen bir hikaye üzerinden azcık değiştirerek anlatayım efendim.
Bir gün ormanda araştırma yapan; Gündüz Vassaf ile birlikte Fizikçi, Matematikçi, Kimyacı, Jeolog ve Antropolog yağmura yakalanmışlar. Bir orman evine girmişler. Ev sahibi misafirlerini güzel karşılayarak ikram hazırlamak için mutfağa geçmiş.
Bu sırada ekiptekilerin gözüne evdeki soba borusu takılmış. Soba yerden 1 m kadar yukarı konularak, altına taşlarla destek yapılmış. Bunu gören ekip yorumlamaya başlamışlar.
Kimyacı ; "Adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış" der.
Fizikçi; "Adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş" der.
Jeolog; "Tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan sobanın taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın ihtimalini azaltmayı amaçlamış." der.
Matematikçi; "Sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece odanın düzgün bir şekilde Isınmasını sağlamış." derken,
Antropolog; "Adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha soyut biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş" diye değerlendirir.
Gündüz Vassaf: "Totaliter rejimlerin çarkları arasında fonksiyonunu kaybeden beyninizin içine tükereyim."
Bizimkiler aralarında böyle konuşurken orman köylüsü içeri girer ve hep birlikte ona sobanın böyle yukarıda olmasının nedenini sorarlar.
Köylü adam: "Boru yetmedi" der.
Gündüz Vassaf:" Senin de beynine tüküreyim..." der.
Gündüz Vassaf, gündelik hayattaki alışkanlıkları iyi, kötü,kutsal,bilimsel vs. demeden kökünden bombalamış.
Ödül sistemini genel anlamda oldum olası sevmemişimdir. Kendimi sinefil olarak bile nitelendirebilecek iken oscar törenlerinden cüzzamlı gibi kaçarım, çok kurgusal ve amaçlıdır. Ödül (hatta adaylar bile) iyi olandan çok sistemi parlatanın olur, gücün haklılığına güzelleme yapılır genelde. Yapım şirketlerinin PR çalışması ölçü olarak daha belirleyicidir. Aynı toplum mühendisliğinin bir parçası olarak bazı nobel edebiyat ödülleri gibidir. Güçlünün "sahte" haklılığına kanıt yapılan "gerçek" harçtır, çimentodur. Artık egemenin sözel organıdır, ağzıdır o ödüller. Bu kitapta ödül sisteminin anti versiyonu gibidir.
Genelin normalleştirdiği kavramların sorgulanması gerektiğini, sizin çoğu seçiminizin adınıza çok önceden yapıldığını, sadece önünüze konan kısıtlı (ve zararsız) alternatiflerden seçim yapıyor olduğunuz yanılsamasına düşmemeniz gerektiğini anlatır. Gerçeklerle (doğrularla değil kasıt) yüzleşmenin keyifsiz mutluluğunu yaşatır. Monte edildiğiniz sistemden ne kadar koparılamaz durumda iseniz o kadar rahatsız olacağınız ve başarısız bulacağınız bir kitapla karşı karşıyasınız.
Gündüze karşı geceyi savunur, cennete karşı cehennemi anlatır. Uslu ama sahte çocuklar haline getirilmeye izin vermeyin der. Sorgulayan, yaramaz ama gerçek çocuklar olun der. Kısaca yaratılan sahte cennetlere inat "Cehenneme Övgü"dür.
Bu kitabı önce okumak sonra da anlamak için ilk bilmemiz gereken şey totalitarizm’in ne demek olduğu bence.
Totalitarizm bütüncüllük, totaliter düzen ise tüm toplumu belirli bir ideoloji doğrultusunda yönlendiren, kullanan ve bunun için de baskıcı yöntemler devreye sokan siyasal sistemdir.
Kitabı okurken farkında olmadan dünyanın totaliter düzenine nasıl da hapsolduğunuzu, daha önce hiç düşünmediğiniz konuların ne kadar da önemli olduğunu göreceksiniz. Gündüz Vassaf farklı başlıklar altında denemeler kaleme almış, tabi ki her görüşüne katılmayacaksınız hatta çeliştiğiniz kısımlar da olacak ama hepsi sizi muhakkak derinlemesine düşündürecek. Ben bazı yerleri keyifle bazı yerleri ise sıkılarak okudum. Sindirerek, altını çizerek okuduğum bölümlere karşı okumadan atlamak istediğim bölümler de oldu ama hemen hemen her sayfasında farklı bir bakış açısıyla düşünmeme vesile oldu. Son sayfalarda homo sapiensin kendini nasıl da yücelttiğinden bahsettiği sıralarda boşluğa dalmış düşünürken buldum kendimi, beni aldı bambaşka yerlere götürdü..özellikle ölümü ve an’ı çokça düşünmeme sebep oldu.. yaklaşık bir yıldır kitaplığımda okunmayı bekleyen fakat duruşuyla ve adıyla önyargıyla yaklaştığım, elimin gitmediği bir kitaptı ama yanılmışım. Okumakla farkındalık kazanacağınız ve pişman olmayacağınız bir kitap.
Cehennme Övgü Gündüz Vassaf’ın 1992 yılında kaleme aldığı ,Gündelik hayatta totalitarizmden bahseden bir kitap.
Peki nedir totalitarizm ?Totalitarizm de bireysel özgürlüklere yer verilmez ve bireyin yaşamının tüm alanları devlet kontrolune bırakılır.
Kitap hakkında inceleme yazarken yazdım yazdım sildim. Epey beğenen olmasına karşın beni rahatsız eden birşeyler vardı çünkü kitapta.
Sistem eleştirisi yapıyor gibi görünen yazar kalemini insani değerlere bir bıçak gibi sallamış kanımca,çünkü gündüze karşı geceden,cennete karşı cehennemden yanadır ve kahramanlığa karşı çıkar hainleri savunur!Ona göre tüm bu kavramlar insanlara sunulan değil dayatılan sözde cenneti yaşamayan, aykırı olan,başkaldıranlarınların,yeni dünya düzeni isteyenlerin özgürlüğü ;bu totaliter düzende cehennemi yaşamaktır.
“Özgürlük cehennemdir.”
İnsan psikilojik bir varlık olduğu gibi toplumsal bir varlıktırda aynı zamanda. Sistem eleştirisi yapalım yapalımda.Sadece balkon konuşması edasıyla , başkaldırmaya çağrı yapmakla sistemin değişeceğini sanmak gaflet değilde nedir?
İnsanın hergün kullandığı,yaşadığı kavramlara keskin bir dille eleştiri var.
Düzene karşı bir alternatif? Yada bir çözüm?
Eğer bunlar yoksa değinilen tüm eleştiriler kof,derince araştırma yapılmamış ve altyapısızdır kanımca.
Bu kitaba bütünüyle ya hak verir yada nefret edebilirsiniz ama kayıtsız kalamayacağınızın garantisini veririm.
Sevgi ve Muhabbetle..
Şu ana kadar okuduğum tüm kitaplardan çok farklı bir kitaptı ve bu sayede farklı bir deneyim kazanmış oldum. Kitapta totalitarizm den oldukça bahsediliyor bu yüzden önce kelimenin anlamına değinmek isterim.
Totalitarizm, demokratik hakların ve özgürlüklerin tümüyle baskı altında tutulduğu, siyasal erkin bir elde toplandığı teröre, baskıya ve zulme dayalı yönetimdir.
Kitap 20 bölüme ayrılmış denemelerden oluşuyor. Neredeyse tüm cümlelerin altını çizdiğimi söyleyebilirim. Yazar çok haklı isyanlardan bahsetmiş bunu üzülerek söylesemde gerçekten çok kötü duruma geldik ve gidiyoruz da. Kitabı okurken hissettiğim duygu sürekli üzülmemdi. Gün geçtikçe bize neler oluyor neden bu kadar kalıplaşmış insanlar olmaya başladık, neden robotlaştık diye sorguladım. Bu güzel eseri okuyup sinirlenip aynı zamanda da kayıtsız kalmamak gerektiğini düşündüm ve kendimde bulduğum yanlışları düzeltme yoluna girdim ve kendi hayatımın ne kadar değerli olduğunu anladım.
•Neyi ne için yapıyorum, kimin için yapıyorum isteyerek mi yapıyorum…sorularını kendime bir kere daha sormaya başladım.
Durup düşünmenin ne kadar anlamlı olduğunun farkına bir kez daha varmamı sağlayan Gündüz Vassaf’ a çok teşekkür ederim.
Unuttuğumuz şeyleri bizlere tekrar tekrar hatırlatmış oldu.