Cehennem Çiçeği Kitap Bilgileri
Yazar: Alper Canıgüz
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 21 dk.
Sayfa Sayısı: 224
Basım Tarihi: Mayıs 2013
İlk Yayın Tarihi: Mayıs 2013
Yayınevi: April Yayıncılık
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9786055162085
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Cehennem Çiçeği Kitap Tanıtımı
"Bilirsiniz, insanlar doğar, ölür ve sonra büyür."
Dünyanın en küçük dedektifi geri döndü.
Alper Kamu 9 yıl sonra, hâlâ 5 yaşında.
Alper Canıgüz'ün eşsiz kahramanı Alper Kamu'yla birlikte her türlü şiddetin hüküm sürdüğü bir atmosferde, kırık hayatların, küllenmiş aşkların ve daha nice esrarın peşinde kara mizahla yüklü yeni bir yolculuğa çıkıyoruz.
Kahramanımız, bu kez bir çocuğun ölümü ve eski bir aşk hikayesinin ardındaki gerçekleri ortaya çıkarmak için uğraşırken, "İnsanlığa dair kavrayışımızı biraz daha ileri götürmeyecekse bir cinayeti çözmenin ne anlamı var ki?" diyen bir dedektife yakışacak şekilde, adalet kavramımızı sorguluyor.
Alper Kamu Cehennem Çiçeği; ilk üç romanıyla edebiyatımızda kendine özgü ayrıcalıklı bir yer edinen Alper Canıgüz'den kahkaha ve gözyaşının iç içe geçtiği büyülü bir serüven.
(Tanıtım Bülteninden)
Cehennem Çiçeği Kitaptan Alıntılar
1. ""Pazarlığa açık değilse ruhum, Şeytan beş para vermeyeceğindendir.""
2. ""Tanrı gibi düşün," ... " İnanıyorsan var olup olmaması pek önemli değildir. Ayrıca en büyük inkârcının da en inançlının da içinde bir nebze kuşku vardır. Ve elbette ki, aşk da Tanrı da ölümsüzdür."
3. ""Hayatı anlıyorum" dedim. "Sadece kabullenemiyorum""
4. "Bütün babalar ölür, bütün hikâyeler biter. Birinin yıkıntıların nöbetini tutması gerekir; işte o yüzden, biri hariç, bütün çocuklar büyür."
5. ""Sen de biliyorsun, vakit mutlu hikayeler için çok geç.""
6. "Herkes göründüğünden daha tehlikelidir.."
7. "Ben cehennemde değilim, cehennem benim içimde."
8. "Sözcükler, suskunluklar, şarkılar, ağıtlar, yeminler, ihanetler, kahkahalar, gözyaşları, sevinçler, hayal kırıklıkları ve yüzler..."
9. "Oğlum koca koca kitaplar okuyorsun ama bazı konuları hiç bilmiyorsun ha"
10. "“Hayatı anlıyorum dedim… Sadece kabullenemiyorum.”"
11. ""Neden söz ettiğimi biliyorsunuz. Bütün aşklar tükenir, bütün babalar ölür, bütün hikâyeler biter. Birinin yıkıntıların nöbetini tutması gerekir; işte o yüzden, biri hariç, bütün çocuklar büyür.""
12. "Herkesin delirmek için bir nedeni vardır.""
13. "Ben aşkı hayattan çok ölüme benzetirim… ve insan bir kere ölür."
14. "“Ben cehennemde değilim, cehennem benim içimde.”"
15. ""Babacığım," dedim. "Sen de biliyorsun, vakit mutlu hikâyeler için çok geç.""
Cehennem Çiçeği Kitap İncelemeleri
Küçük şeytan, bacaksız haliyle boyundan büyük laflar eden, her gelene posta koyan, zekasıyla okuru güldürürken düşündüren ve hep 5 yaşında olan Alper Kamu'nun maceraları devam ediyor.
Güncel yazarlara olan tutumu kıran ve Modern Edebiyatımız da çok ayrı bir yeri olan Alper Canıgüz, eşsiz karakterini bu eserinde yine 5 yaşında tasvir etse de hayat treninin daha uzak duraklarına bırakmış.
Oğullar ve Rencide Ruhlar'da olayların içinde bir cinayet olmasına rağmen, genel olarak mizahi tema, yoğunluğunun bozulmasına izin vermiyordu. Ancak Cehennem Çiçeğinde tam kitabın adı gibi cehennem sancıları hissediliyor.
Mahalleye yeni taşınan ailenin sakat çocuğu ölür ve ağabeyi öldürdüğünü cehennem çiçeğimize söyler. Tabii bizim küçük şeytanımız bu gizemli olayın tadına bakmadan rahat duramaz. Kahramanımız bu yeni macerasıyla uğraşırken hayat ona bakıcısı ve amcasının ölümüyle yeni bir yetişkinlik durağında olduğunu hatırlatmak için pusuya yatmıştır.
Bazı okurların karakter hakkındaki görüşlerinde, çocuk bir karaktere yetişkin profili yüklemenin itici bir şey olduğu gibi değerlendirmeler gördüm. Kendi düşüncem saygı duymakla beraber farklı bakış açılarının her zaman insana farklı perspektifler kazandırmasıdır.
Kitabın ülkemizdeki deprem olaylarına, toplum yapısına ve çocuk şiddetine değinmesi onu sandığımızdan daha ciddi kılıyor.
5 yaşını geçtiniz mi? Cevap evet ise çürümeye hoş geldiniz...
"Aşk ve para. Cinayetlerin çoğunun bu ikisinden biriyle alakası vardır."
Sürprizlerle ve ters köşelerle dolu bu polisiye serisini okumanızı tavsiye ederim. Hem dili ağır değil hem de kafa dağıtmak için birebir.
Polisiye film ve dizilerini çok seven biri olarak Alper Kamu serisini okurken keşke bu serinin dizisi çekilse diye çok içimden geçirdim. Ama kahramanın 5 yaşında olması bunun gerçekleşmesini çok da mümkün göstermiyor.
Filozof Atakan'ı çoğumuz tanıyoruzdur. Ana karakterimiz Alper Kamu, onun 5 yaşında ve daha sinir bozucu olan bir versiyonu. Bu yüzden bu seriyi okurken biraz sinirleriniz bozulabilir. Dikkat!
Kahramanımız ilk kitapta çözdüğü cinayet ve gizli ilişkiler ağlarının kendisine öğrettikleri ile daha hızlı şekilde çözümlemeler yapıyor. Kahramanımız iki cinayet olayı ve ailesinin geçmişine dair sırları ortaya çıkartıyor. Bütün bunlar olurken toplumda görebileceğimiz birçok karaktere ilişkin çok güzel sosyolojik tespitler ve betimlemeler yapılmış. Karakterleri okudukça kendi mahalle yaşamınızdaki tanıdıklarınızla hemen özdeşleştiriyorsunuz. Onlarda farkına varmadığınız özellikleri kitaptaki karakterler üzerinden farkediyorsunuz.
Anlatımı günlük konuşma diliyle yapıldığından ve mahalle unsurları çok güzel yansıtıldığından okurken kendi çocukluğuma, mahalleme gittim. Bütün arkadaşlarımı, komşularımı bu vesile ile tekrar yad ettim.
Ayrıca kahramanımızın sürekli yazarlardan, filozoflardan alıntılar yapması, örnek vermesi kitaba ayrı bir hava katıyor.
"Cehennem Çiçeği" – Alper Canıgüz’ün kaleme aldığı, gerçekten unutulmaz bir eser. Kitap, modern Türk edebiyatının güçlü örneklerinden biri olarak, hem dili hem de derinliğiyle okuru etkisi altına alıyor. Günümüz yazarlarına karşı beslediğim ön yargıları kırmamı sağlayan bu kitap, yazarın ne kadar yaratıcı ve yetenekli olduğunu gözler önüne seriyor.
Eser, bir çocuğun gözünden toplumu, insanları ve yaşadıklarını anlatarak, olgun bir bakış açısının da izlerini taşıyor. Çocuğun içsel dünyası, düşündüğü ve hissettikleri o kadar derin ki, her bir düşünce ve tepki, insana özgün bir anlam katıyor. Yazarın karaktere dair kullandığı benzetmeler ve sokak dilindeki ustalığı, anlatımı çok daha etkileyici kılıyor. Cehennem Çiçeği, içindeki zekice kelime oyunları ve tabirlerle, okuru adeta bir yolculuğa çıkarıyor.
Kitap, hem gülme hem de ağlama anlarını ustaca harmanlayarak, her iki duyguyu da aynı anda yaşatıyor. Olayların çözümüne yaklaşım tarzı ve her şeyin çok doğal bir şekilde ilerlemesi, gerçeğe yakın bir atmosfer yaratıyor. Toplumsal eleştirinin de derin bir şekilde işlendiği bu eser, bana göre özgün ve klişe olmayan bir yapıya sahip.
Sonuç olarak, "Cehennem Çiçeği" okuduktan sonra yazarın diğer kitaplarına yönelme isteği uyandıran, akıcı ve düşündürücü bir eser. Kitabı bitirdikten sonra hala etkisindeydim ve kesinlikle ileride tekrar okuyacağım. Yazarın üslubu ve hikâyenin sunduğu derinlik, gerçekten çok etkileyici. Kesinlikle tavsiye ediyorum; okumanız gereken bir kitap.
Cehennem Çiçeği, Alper Canıgüz’ün Bir Kamu Davası serisinin 2. kitabı.
Açıkcası ben ilk kitap olan Oğullar ve Rencide Ruhlar’a karşı çok çelişkili duygular hissetmiştim. Yer yer zorlama olduğunu düşünmüştüm. Çünkü yazarın yapmaya çalıştığı şey gerçekten kolay değil. 5 yaşında zihnen ve ruhen yaşının çok çok ilerisinde bir karakter ( Alper Kamu / Albert Camus) yaratıp okuyucuya bu karakteri kabul ettirmek zor bir iş. Dolayısıyla ilk kitabı genel olarak eğlenceli bulsam da yer yer biraz yazar yerine utanmıştım. Fakat ikinci kitabı okuyunca ilk kitap için hislerim değişti. Şöyle söyleyeyim; bazen bir diziye başlarsınız ama ilk bölümler pek olmamış gibi hissettirir. Çünkü iş henüz kendini bulma çabasındadır. Birkaç bölüm sonra dizi öyle bir açılır ki ayıla bayıla izlersiniz. İşte Cehennem Çiçeği bana tam olarak o hissi verdi. İnanılmaz eğlendim okurken. Olayların akışı, karakterlerin artık gerçekten oturmuş olması, verilen edebi referanslar, yaratılan ortam. Her şey çok keyifli, çok güzeldi.
Yer yer üzüntüden içiniz eziliyor, yer yer oturduğunuz yerden kıkır kıkır gülüyorsunuz. Bir yandan da okuru yormadan bir şeyler öğretiyor, anlatıyor. Ben çok beğenerek okudum. Son kitabı şimdilik saklıyorum o yüzden hemen bitsin istemiyorum. Yazara da bu iş için gerçekten teşekkür ediyorum.
Not: Kitapta bol bol psikiyatrik ve edebi referanslar var. Bu referanslar hakkında bilgiliyseniz keyif daha da yukarılara tırmanıyor.
Asperger sendromlu, her olayı çözerim ben diye ortalarda dolaşan bir çocuk, eski mahallelerde geçen tuhaf olaylar, cinayet senaryolarıyla iç içe geçmiş bir dolu hikaye. Daha doğrusu üst üste bindirilmiş 3-4 ana konu.
Behey Alper beyefendi, madem iyi yazıyorsun, biliyorsun bu işi de neden her bir konuyu ayrı ele alıp da şöyle ağız tadıyla mistik cinai romanlar yazmıyorsun. Hem de şöyle uzun uzun, tüttüre tüttüre, gere boşalta. Betimleme desen kitapta sadece güvercin yuvasını betimlemişsin, kalemin alışık olmadığından o betimlemeyi de anlamadık. Çünkü o kadar kamera hareketi yapıyorsun ki biryere zoom yaptığında bu sefer de okuyucu oraya bakmak istemiyor, kamera hareketini devam ettirmeni bekliyor. Olayı iyi kurguluyorsun, cümlelerin çarpıcı, bilgin süper, espri kabiliyetin keskin. Peki neden bunları 5 yaşındaki! Alper’e söyletiyorsun. 45 yaşındaki Alper’den 5 yaşındaki Alper’in diline süfle yapıyorsun. Cık Cık olmuyor, absürtleşiyor, böyle bir yazın bulmuşuz kaçırmak istemiyoruz, onu da Pal Sokağı’na çevirme.
Üretime de devam lütfen, öyle 3/5 romancıkla bizi bırakma. Sen bu romanları cep telefonundan bile yazarsın, What’s up mesajı gibi akar gidersin. Biraz vakit ayır bu işe, şöyle 10/15 dile çevrilecek eserler ver bize. Bu eserlere de ne olur konuyla bağlantılı isimler ver. “Cehennem Çiçeği” kim bu romanda, ne alaka dedirtme bizim gibi dedekte okuruna.