Çaylak ile Filozof 2 Kitap Bilgileri
Yazar: Özkan Öze
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 38 dk.
Sayfa Sayısı: 128
Yayınevi: Uğurböceği Yayınları
ISBN: 9786052236529
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Çaylak ile Filozof 2 Kitap Tanıtımı
Filozof beni değiştiriyor muydu? Hayır, Filozof beni değiştirmiyordu. Eğer böyle bir amacı olsaydı bunu hissedecek ve belki de ona, dağ keçilerine toynak ısırtacak bir inatla direnecektim. Filozof bana, beni keşfetmem için yollar gösteriyor, hayatıma bir ayna tutuyordu.
Filozof’un önüme koyduğu bu endam aynasında, artık gözüme hiç de mantıklı görünmeyen ve hoşuma gitmeyen şeyleri gördükçe, onları ben kendim değiştiriyordum. Bunun ne kadar kurnazca bir taktik olduğunu anlamam da epey uzun sürdü. Çünkü o bunu, büyük bir sabırla ve ustalıkla yapıyordu.
Cep telefonumu elime alıp, Filozof’un kıymetli okuma koltuğuna gömüldüğüm ve saatlerce oradan kalkmadığım zamanlarda bana gıcık olduğundan adım gibi emindim. Ama, bunu hiç belli etmiyordu. Onu ne kadar zorlarsam zorlayayım, ilgimi çekecek bir şeyler, mesela eğlenceli bir hikâye, bir tabak bademli kurabiye ya da ne bileyim ben, kayıtsız kalamayacağım bir teklif bulmadıkça, “O telefonu bırak ve o koltuktan kalk artık!” demiyordu.
–Mağaradakiler hakkında bir şeyler duydun mu?
–Ha?
–Mağaradakiler, diyorum... Onlar hakkında bir şey okudun ya da duydun mu bugüne kadar?
–Hangi mağaradakiler?
–Platon’un mağarasındakiler?
–Platon da kim?
•••
Beklenmedik bir olayla hayatları birbirine değen Çaylak ile Filozof, Çaylak’ın kendi benliğine doğru bir yolculuğa çıkmışlardı. Ama bu uzun bir yolculuktu. İlk kitapta, eşsiz ve benzersiz bir benlik taşıdığının farkına varmaya başlayan Çaylak, dizinin bu ikinci kitabında ise, insan olmanın ne demek olduğunu keşfetmeye çalışıyor. Ve soruyor, “Neden bir kutup ayısı, bir solucan değilim ben? Neden insanım?”
Çaylak ile Filozof 2 Kitaptan Alıntılar
1. ""Yaratan Rabbinin adıyla oku. O, insanı bir kan pıhtısından yarattı."
(Alâk Sûresi 1/2)"
2. "İnsan olarak doğmak başka bir şeydir, insan olmak ve insan kalmak daha başka bir şeydir."
3. "İç sesimiz, ana dilimizde konuşur."
4. "Aynı olaylara aynı tepkiyi veririz, aynı şarkıları beğenir aynı sanatçıların delisi
oluruz, aynı kafelere gider, aynı içecekler için
tezgah önlerinde kuyruk bekleriz.
Aynı telefonlara sahip olmak için para biriktirip aylarca taksit öderiz."
5. "Okumak Çaylak, o harfleri görmek demek değildir. Harflerle anlatılmak isteneni keşfedebilmek demektir. Kelimelerin ve cümlelerin seslerini işitebilmek demektir."
6. "İnsan olarak doğmak başka bir şeydir, insan olmak ve insan kalmak daha başka bir şeydir; çaba gerektirir. Hayat boyu sürecek bir eğitim gerektirir. Belki de Hayat Bir Eğitimdir.
Bizi bütün öteki canlılardan üstün kılacak olan da budur Çaylak! İnsan olarak yaratılmış olmaya değecek bir gayret göstermek!"
7. "Var ile yok arasındaki mesafe sonsuzdur."
8. "Tıpkı bir kitabın sayfaları arasında yaşıyoruz."
9. "Saçma soru yoktur çaylak ama yanlış soru vardır. Ve yanlış soruya doğru bir cevabı veremezsin."
10. ""Sana insan olmanın kolay bir şey olduğunu kim söyledi ki Çaylak?""
11. "Ve asıl yalnızlık, özleyecek hiç kimsenin olmamasıydı..."
12. "Filozof okuma koltuğuna gömülmüş keyifle çayını yudumlarken ben de onun devasa kütüphanesindeki kitapları sıra ile raflarından çıkarıyor sonra hem rafın, hemde kitapların tozlarını alıp yerlerine yerleştiriyordum."
13. "Asıl yalnızlık, özleyecek hiç kimsenin olmamasıdır..."
14. ""İnsan olarak doğmak başka bir şeydir, insan olmak ve insan kalmak daha başka bir şeydir; çaba gerektirir. Hayat boyu sürecek bir eğitim gerektirir. Belki de Hayat Bir Eğitimdir.
Bizi bütün öteki canlılardan üstün kılacak olan da budur Çaylak! İnsan olarak yaratılmış olmaya değecek bir gayret göstermek!""
15. "Ve asıl yalnızlık, özleyecek hiç kimsenin olmamasıydı."
Çaylak ile Filozof 2 Kitap İncelemeleri
Filozof beni değiştiriyor muydu? Hayır, Filozof beni değiştirmiyordu. Eğer böyle bir amacı olsaydı bunu hissedecek ve belki de ona, dağ keçilerine toynak ısırtacak bir inatla direnecektim. Filozof bana, beni keşfetmem için yollar gösteriyor, hayatıma bir ayna tutuyordu.
Filozof’un önüme koyduğu bu endam aynasında, artık gözüme hiç de mantıklı görünmeyen ve hoşuma gitmeyen şeyleri gördükçe, onları ben kendim değiştiriyordum. Bunun ne kadar kurnazca bir taktik olduğunu anlamam da epey uzun sürdü. Çünkü o bunu, büyük bir sabırla ve ustalıkla yapıyordu.
Cep telefonumu elime alıp, Filozof’un kıymetli okuma koltuğuna gömüldüğüm ve saatlerce oradan kalkmadığım zamanlarda bana gıcık olduğundan adım gibi emindim. Ama, bunu hiç belli etmiyordu. Onu ne kadar zorlarsam zorlayayım, ilgimi çekecek bir şeyler, mesela eğlenceli bir hikâye, bir tabak bademli kurabiye ya da ne bileyim ben, kayıtsız kalamayacağım bir teklif bulmadıkça, “O telefonu bırak ve o koltuktan kalk artık!” demiyordu.
–Mağaradakiler hakkında bir şeyler duydun mu?
–Ha?
–Mağaradakiler, diyorum... Onlar hakkında bir şey okudun ya da duydun mu bugüne kadar?
–Hangi mağaradakiler?
–Platon’un mağarasındakiler?
–Platon da kim?
•••
Beklenmedik bir olayla hayatları birbirine değen Çaylak ile Filozof, Çaylak’ın kendi benliğine doğru bir yolculuğa çıkmışlardı. Ama bu uzun bir yolculuktu. İlk kitapta, eşsiz ve benzersiz bir benlik taşıdığının farkına varmaya başlayan Çaylak, dizinin bu ikinci kitabında ise, insan olmanın ne demek olduğunu keşfetmeye çalışıyor. Ve soruyor, “Neden bir kutup ayısı, bir solucan değilim ben? Neden insanım?”