Çarpık Nefret Kitap Bilgileri
Yazar: Ana Huang
Tahmini Okuma Süresi: 15 sa. 9 dk.
Sayfa Sayısı: 535
Basım Tarihi: 6 Haziran 2023
İlk Yayın Tarihi: 2022
Yayınevi: Martı Yayınları
ISBN: 9786253660352
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Çarpık Nefret Kitap Tanıtımı
Başarılı bir doktor olma yolunda hızlı adımlarla ilerleyen çekici ve kibirli JOSH CHEN, baştan çıkaramayacağı hiçbir kadınla tanışmamıştı…
Ta ki Jules Ambrose’la karşılaşana kadar.
Güzel kızıl, tanıştıkları andan itibaren başının belası olmuştu fakat aynı zamanda da hiçbir kadının yapamadığı kadar zihnini işgal ediyordu.
Aralarındaki düşmanlık unutulmaz bir geceye dönüştüğünde, Josh onu sisteminden sonsuza dek atabilmek için bir çözüm önerisi sundu:
Basit kuralları olan, fiziksel çıkara dayalı bir anlaşma.
Kıskançlık yok.
Bağlanmak yok.
Ve kesinlikle âşık olmak yok.
Partileri seven, dışadönük ve hırslı JULES AMBROSE’UN tek bir hedefi vardı:
Baro sınavını geçip avukat olarak çalışmaya başlamak.
Ve ihtiyacı olan son şey, ne kadar çekici olursa olsun, katlanılmaz kelimesine hakkını veren bir doktorla ilişki kurmaktı.
Fakat onu tanıdıkça, uzun zamandır nefret beslediği adamın göründüğünden çok daha fazlası olduğunu fark etti.
O, en yakın arkadaşının abisiydi.
En büyük düşmanıydı.
Ve tek kurtuluşuydu.
Onlarınki cehennemden çıkma bir aşktı. Ancak ilişkilerine geçmişin iblisleri dahil olduğunda onları kurtarabilecek… ya da uğruna çabaladıkları her şeyi mahvedebilecek gerçeklerle yüzleşmeleri gerekecekti.
Çarpık Nefret Kitaptan Alıntılar
1. "Yıllarca akıntıya karşı yüzdükten sonra bir kez olsun kendimi bırakıp derinlere dalmak istiyordum."
2. "I was so used to fighting my own battles I wasn't sure how to handle having someone by my side."
3. ""Herkes değişir. Değişmeyen şey ölmüş demektir.”"
4. "Herkes değişir. Değişmeyen şey ölmüş demektir..."
5. "“Değişmişsin.”
“Herkes değişir. Değişmeyen şey ölmüş demektir.”"
6. ""You actually sound human.”
“I’m good at imitations.”"
7. "İnsanların düşüncelerini kafaya takmamak, insana kesinlikle özgür hissettiriyordu."
8. "“Cidden, nasılsın?”"
9. "“Bir şeyin değeri her zaman güzelliğiyle ölçülmez.”"
10. "“Tell Rhys to treat you right or he’ll have to answer to us,” Stella added.
Despite her threat, we knew we didn’t need to worry. Rhys treated Bridget like a queen even before she ascended to the throne."
11. "Yıllarca akıntıya karşı yüzdükten sonra bir kez olsun kendimi bırakıp derinlere dalmak istiyordum.."
12. "“ …..sevgiyi kusursuzca taklit edebiliyordu ama hissedemiyordu. “"
13. ""Birine kızgın kalmak cidden yorucu bir şey.""
14. "“Bazen insanlar değişir. Bazen de değişmek istemelerine neden olan insanlarla tanışırlar."
15. "“Tablonun yeni sahibi kim?”
“Benim.”
Dante Russo gülümsedi."
Çarpık Nefret Kitap İncelemeleri
Bi göz gezdirdim ucretsizkitap.com.tr'ya da, en uzun zamanlı ben okumuşum yaa ama kitap muhteşem ötesi.. araya bileceğiniz aklınıza gelen her şey her türlü içerik bulunuyor)) Öncelikle kitap fazla kalın olduğu için okumayı istememiştim ama(katları zarar görer düşüncesiyle kalın kitapları okumayı reddediyorum genelde) gerçekten okuduğuma değdi.
Kitapta ilk kez karakter analizi yapmak istiyorumm:
1. Jules Miller(Ambrose)- fazla çekici, etkileyici, galiba sarışın, güzel vücutlu, genelde iş-ev-bar hayatı olan bi kız)
2. Josh Chen- ben buna aşık oldum fazla çekici, korumacı ve sahiplenici, ayrıca işinin profesyoneli))
3. Ava Chen(Josh'un kardeşi)- genelde meraklı, heyrcanlı ve abisine bağlı biri))
4. Alex Volkov(Ava'nın sevgilisi)- zengin, Ava'yı çok seven, Josh'un arkadaşı))
5. Max- soyismini hatırlamıyorum ama en nefret ettiğim karakter oldu gerçekten de. Yani, geçmişte Jules'le nasıl bi ilişkisi olduğunu cidden merak ediyorum. Aslında fazla duygusal ve kendine kapalı biri. Sanırım geçmişte fazla karanlık olduğundan sonradan pislik, şerefiz ve söylemek istemediğim sözleri hakeden biri olmuş(*kitap karakterine de nefret eden ne bileyim yani*))
Neyse arkadaşlar, boş vakitlerinizi güzel ve yüksek adrenalinle geçirmek için süper bi kitap hepinize iyi günler dilerim
Seride en sinir bozucu karakter olan Jules’in hikayesi olan Çarpık Nefret ile karşınızdayım.
Seri içinde sanırım en sevmem dediğim karakter Jules. Ava’nım abisi Josh ile olan hikayesini okuyoruz. Diğer kitaplarda hep sığ davranan, herkese asılan kimseyi umursamayan bir karakter çizen Jules’in derinlerde çok farklı olduğu olduğunu görmek empati duymama sebep oldu.
Ve bu kitapla beraber ona karşı olan antipatim bitti. Yaşadıkları, göğüs germek zorunda kaldıkları ve bunlardan dolayı içinde oluşan korkusu. Kesinlikle çok güzel anlatılmış.
İlk kitapta sadece Josh’ın sevdiği meşhur tablosunun da bu kitapta bir yere bağlanması çook iyiydi. Yazarın kalemini, düşüncesini çok çok sevdim bu kitapla beraber. Nefretten aşka duygusunu da çok iyi yansıttı.
Josh’a yer yer sinir olsam da, onu da sevdim. Yanlış kararlarına rağmen telafi etmesi, Jules’in hastanede gördükten sonra Jules için yaptığı anlamlıydı.
Kitapta en sevdiğim kısım ise ikisininde gelecek için düşünürken sadece pembe rüyalarla hayal kurmaması, maddi ve manevi olarak da düşünerek karar vermesiydi. Ütopik olmanın önüne geçilmiş.
Cristian Harper’ın yaptıkları, ev kiralama konusundaki yardımı ve sonrasında Jules’e iyilik karşılığında iyilik yapmak için sözleşme yapması çok iyiydi. Kesin bunun karşılığını son kitapta Stella ile ilgili bir konuda alacak.
Alex ve Ava ikilisini okumakta çok iyiydi ilişkilerinin üzerinden 3 yıl geçmiş ve oldukları noktaya şahit olmak. Alex’in pek değişmediğini ama Ava’ya karşı ne derece değiştiğini görmek çok keyifliydi.
Serinin önceki kitaplarını sevmediğim için bu kitaba olan beklentimi de düşük tutmaya çalıştım. Başarabildim mi? Hayır. Zira düşmanlıktan doğan aşkları okumayı çok seviyorum ve yazarın tarzını beğenmesem de umutlanmama engel olamadım. Kitap da umutlarımı arttıracak kadar güzel başladı. Korktuğum gibi Jules ile Josh birkaç sayfa birbirinden nefret edip sonrasında birliktelik yaşamaya başlamadı. Aralarında ciddi bir düşmanlık vardı ve bunun tutkuya, sonra da aşka evrilişi yavaş yavaş gerçekleşti. Ayrıca tutkuları hissedilirdi, diyalogları samimiydi ve ilişkilerinin ilerleyişi güzeldi. Öyle ki kitap çok uzun olmasına rağmen sayelerinde sıkıldığım bir an bile olmadı. Bu ikili, serideki en sevdiğim çift olacak herhalde dedim. Ta ki yazar dram olsun diye ortalığı karıştırana kadar.
Yani tamam, illa bir dram yaşanacaksa yaşansın. Ama böylesi değil ya, böylesi olmamalıydı. Karakterlerin tepkileri kitabın tüm güzelliğini alıp yere çarpacak kadar sert ve yanlış olmamalıydı.
Jules işler daha ileri gitmeden Josh ile konuşmadığı için hatalıydı. Fakat tüm bunlar Josh'u haklı çıkarır mı? Asla. Güven problemi yaşarken Jules'in de bir şeyler saklaması onu kırmış ve kızdırmış olabilir ama sinirini çıkartmak için Jules'i en hassas noktasından vurması asla kabul edilebilir değil.
Bu kısımlar daha iyi işlenseydi büyük ihtimalle kitabı daha çok severdim.
Twisted serisinde her kitabı ayrı seviyorum. Benim gibi nefretten aşka dönen hikayeleri seviyorsanız kitap hakkıyla veriyor bunu.
Josh Cher ve Jules Ambrose serinin ilk kitabı Çarpık Aş'tan tanıdığımız karakterler. Josh doktor olma yolunda başarılı, maceraperest, yakışıklı, kendine son derece güvenen biridir. Nasıl olmasın ki? Herkesin dikkatini çeken fiziği, ağzı iyi laf yapan doktorumuz. Jules ise çılgınlıkta sınır tanımayan, partileri seven, iyi bir avukat olmak için hırsla çalışan kızımız. En iyi arkadaşının abisi olan Jose ile tanıştıklarından beri asla anlaşamazlar. Birbirlerinden nefret ettiklerini sonuna kadar hissediyorsunuz. Tesadüfen aynı yerde çalışmaya başladıklarında kısa süreli ateşkes yaparlar. Aralında ki düşmanlık fiziksel çekimlerine engel olmamaya başlayınca çıkar anlaşması yaparlar. Bağlanmak, kıskançlık, aşık olmak ve birlikte vakit geçirmek olmayacaktır. Peki bu durum ne kadar mümkün?
İkisini bir çift olarak asla düşünmüyorsunuz çünkü her fırsatta birbirlerine laf sokan, bazen de çok ağır sözler sarf eden ikili zamanla normal insanlar gibi dertleşmeyi öğreniyor. Jules'in sert bir kabuğu var ve bunun nedenini geçmişinde yaşadığı kötü olaylar nedeniyle kaynaklandığını öğreniyoruz. Birbirlerini tanıma süreçleri çok keyifliydi. Alex, Jose arkadaşlığının yeniden başlaması beni mutlu etti. Ava, Alex, ve Biricik olan sahneler çok güzeldi.
Bu seriyi çok seviyorum. Her kitaptan sonra diğerini merak ediyorum. Stella ve Cristin
hikayesini heyecanla bekliyorum. Yetişkin okurlar için olduğunu belirterek seri okumanızı tavsiye ediyorum.
spoiler
Maalesef ki kitap hala Türkçeye çevrilmedi o yüzden İngilizce okumak zorunda kaldım. Hemen okumak istememdeki sebep Jules karakteriydi.İlk kitaptan itibaren favori karakterim oldu. En başından beri enemies to lovers olacağını tahmin ediyordum zaten hiç şaşırtmadı bu konuda.
Genel olarak serinin diğer kitaplarına göre yavaş ve sıkıcıydı.Serideki her karakterin yaralı olması beni çok gerdi sürekli bir travma var. Diğer kitaplarda Josh karakterini sevmiştim ve onun hakkında okuyacağım için heyecanlıydım ama beni o kadar hayal kırıklığına uğrattı ki anlatamam. Ayrıca şu erkeklerin sen benimsin sana benden başkası bakamaz sen benim için yaratılmışsın gibi maço tavırları iğrenç. Çoğu okur bu cümleleri alıntılayıp paylaşıyor çok sinirleniyorum. Kesinlikle red flag. Hayatınızda böyle bir insan varsa mutlaka uzaklaştırın.
Kitap Jules ve Josh üzerine odaklı olsa da diğer karakterlerin de biraz daha ön planda olmasını isterdim, ilk kitapta daha çok böyleydi.
Son olarak Josh Jules'u hak etmiyor daha iyisini bulabilirdi John midemi bulandırıyor. Jules'un onu affetmesi de çok saçma ne kadar seversen sev hiç gururun yok mu midesiz. Zaten özrü kabahatinden büyük özür dilerken bile sen benimsin falan diyor. Ayrı olmalarına rağmen başkasıyla buluşmasına gidip kıskançlık taslıyor. Kız seni istese söyler zaten ne sapık gibi takip ediyorsun bir de bundan sonra affetti çıldırdım. Çok salaklar hepsi tüm sinirlerim bozuldu.