Carol J. Adams En Beğenilen Sözleri
1. "Feministler " sen de mi şu sütyen yakanlardansın?" gibi feminizmi değersizleştiren sorularla cebelleşirken, vejetaryenler de kendilerini " sen de mi şu sağlık delilerindensin?" ya da " sen de mi şu hayvanseverlerdensin ?" gibi değersizleştirmelere karşı tanımlamak zorundadır."
- Etin Cinsel Politikası
2. "kadınların erkeklerden daha çok iş yapması ama yaptıkları işe daha az değer verilmesi ile ortaya çıkan iş etkinliklerinde cinsel ayrım"
- Etin Cinsel Politikası
3. "Erkekler kadınlardan daha iyi avcıydı ama bunun tek sebebi kadınların et dışındaki yiyeceklerle de oldukça iyi yaşayabileceklerini fark etmiş olmalarıydı."
- Etin Cinsel Politikası
4. "" Tarih boyunca neredeyse hiçbir insan evladı kadının tüfeğinden çıkan bir kurşunla yere yığılmadı. Kuşların ve diğer hayvanların büyük çoğunluğu sizin tarafınızdan vuruldu, bizim değil.""
- Etin Cinsel Politikası
5. "İnsan egemenliğinin ahlakı, yalnızca hayvanları insanın ilgi alanının dışında bırakmadı; aynı zamanda hayvan mevkisinde olduğu kabul edilen insanlara kötü muamele edilmesini de meşrulaştırdı."
- Etin Cinsel Politikası
6. "Mary Daly " zorla tecavüz" kalıbının bir laf ebeliğiyle tersine çevirme örneği olduğunu söyler çünkü bu her tecavüzün zorla olmayabileceğini ima eder. Bu örnek şiddeti maskelemekte dilin rolünün altını çizer."
- Etin Cinsel Politikası
7. "Tahakkümün en iyi işlendiği yer, bir kopukluklar ve parçalanmışlıklar kültürüdür."
- Etin Cinsel Politikası
8. "Hayvanlar "et" denilerek önce dilde öldürülür ve bir hayvan ölmeden kimse et yiyemez."
- Etin Cinsel Politikası
9. "Kültürümüz genellikle hayvanların ezilmişliğini kabul eder ve insanların yararı uğruna hayvanların sömürülmesine ahlâkî veya politik bir sıkıntı görmez. Bu yüzden dilimiz de bu kabulü aktarmaya uygun biçimde inşa edilmiştir."
- Etin Cinsel Politikası
10. "Kadınlar ( kitle olarak) kendilerini ezenlerle bir arada yaşayan tek ezilen topluluktur."
- Etin Cinsel Politikası
11. "İktidar sahibi insanlar hep et yemişlerdir. İşçi sınıfı karbonhidratlardan oluşan bir karışımı tüketirken, Avrupa aristokrasisi her çeşit etle dolu büyük öğünler yemiştir. Beslenme alışkanlıkları yalnızca sınıfsal ayrımı açığa vurmaz, aynı zamanda ataerkil ayrımı da belli eder. Kadınların, ikinci sınıf yurttaşların, ataerkil kültürde ikinci sınıf sayılan yiyecekleri yemesi daha olasıdır: etten ziyade sebzeler, meyveler ve tahıllar. Et yemedeki cinsiyetçilik sınıf ayrımlarının altını yeniden çizerken bir de anlam sapması doğurur: Tüm sınıflara nüfuz etmiş olan etin erkeksi bir yiyecek olduğu ve et yemenin bir erkek faaliyeti olduğu miti."
- Etin Cinsel Politikası
12. ""Şurada akan kan veya burada akan kan değil,yok yere dökülen kanın tamamı durmalıdır.""
- Etin Cinsel Politikası
13. "Dokunduğumuz her şey bir başkasının çektiği acının ürünüdür."
- Etin Cinsel Politikası
14. "Diğer yaratıklara karşı tavırları söz konusu olduğunda bütün insanlar Nazidir."
- Etin Cinsel Politikası
15. "Feminist kuramcılar, geleneksel anlatının ataerkil kültür tarafından belirlendiği sonucuna varır. Feminist kurama göre, ataerkil anlatı erkek maceralarını ve kadın edilgenliğini anlatır. Teresa de Lauretis durumu şöyle yorumlar: " evlendirelecek bir prensesin olmadığı hiçbir masal yoktur.""
- Etin Cinsel Politikası
16. "“Gelin , şiddetin her biçimini engellemeye çalışalım. Gelin , şiddet orucu ve vegan ziyafeti başlatalım . Bir araya gelelim ve aşureyi paylaşalım. Hakim kültürün değer yarılarını ters yüz edip ölüme değil yaşama değer verelim.
GELİN PİLAV YİYELİM VE KADINLARA İNANALIM”
( Türkçe Baskıya Önsöz )"
- Etin Cinsel Politikası
17. "Sahip olmadığın kelimeler hangileri? Ne söylemen gerekiyor? Hiç konuşmadan, günbegün yuttuğunuz ve onlar yüzünden hastalanıp ölünceye dek benimsemeye çalıştığınız zulümler neler?
Audre Lorge"
- Etin Cinsel Politikası
18. "Diğer yaratıklara karşı tavırları söz konusu olduğunda bütün insanlar Nazidir."
- Etin Cinsel Politikası
19. "Kadınların sokaklarda taciz edilmeden, peşlerine kimse takılmadan ya da saldırıya uğramadan yürüdüğü günü hayal edin. Şiddete maruz kalan kadınlar için sığınma evlerine ihtiyacımız olmadığı günü hayal edin. Kültürümüzde en sık rastlanan seri katillerin kendi ailelerini öldürenler OLMADIĞI günü hayal edin.
Daha da iyisi, kadınların her nerede olursa olsun güvende olduğu, ailelerin evlerinde güvenle yaşadığı ve katliamların olmadığı bir dünya hayal edin."
- Etin Cinsel Politikası
20. "Biz yaşayan varlıkların nesnelere dönüştürülmesinin sona ermesini hayal ediyoruz. Biz yırtıcı tüketim modelinin bitişini hayal ediyoruz. Biz eşitliği hayal ediyoruz."
- Etin Cinsel Politikası
21. "“Sahip olmadığın kelimeler hangileri ? Ne söylemen gerekiyor ? Hiç konuşmadan , günbegün yuttuğunuz ve onlar yüzünden hastalanıp ölünceye dek benimsemeye çalıştığınız zulümler neler ? “"
- Etin Cinsel Politikası
22. "Irkçılık ve cinsiyetçilik,etin beyaz erkek yiyeceği olduğu görüşünü ortaklaşa muhafaza etti."
- Etin Cinsel Politikası
23. "Nostalji ruhun rahatlatıcı gıdasıdır ve ondan vazgeçip tarihi düzgünce yeniden yazmak, halkın alışageldiği arketipleri reddetmektir."
- Etin Cinsel Politikası
24. "“(…)Benim gördüğüm kadarıyla insan ruhu , öyle bir an geliyor ki , sil baştan diyor. Şimdi o anlardan birindeyiz. O yüzden hiç kimse bütün resmi kolay kolay göremez. En keskin görüşlü olanımız bile anca bir burnun ucunu, bir omzun suretini , kıvrılıp giden bir şeyi, yani hep hareket halinde olanı fark edebilir. Ben yine de o bir anda görünüp kayboluvereni yakalamanın en iyisi olacağı kanaatindeyim .”
Virginia Woolf ‘tan Gerald Brenan’a"
- Etin Cinsel Politikası
25. "İnsanlar eşitliği birçok başka soruyu beraberinde getirdiği ve kolay bir çözümü olmadığı için reddeder. Eşit ücret meselesini ünisexs tuvaletlerle aynı kefeye koyar ve sonra konuyu değiştirirler."
- Etin Cinsel Politikası
26. "Pilav ye, kadınlara inan
Bilmediğim her neyse
Hala şansım var öğrenmeye
Fran Winant"
- Etin Cinsel Politikası
27. "Hayvan sömürüsü bizi şiddeti normal, rasyonel, gündelik bir hadise olarak görmeye koşullandırır."
- Etin Cinsel Politikası
28. "Feminizm de marjinalleştirilmiş, şeytanlaştırılmış,alay konusu edilmiş ve görmezden gelinmiştir,zira toplumu temelden sarsar."
- Etin Cinsel Politikası
29. "Gilman ' ın Kadınlar Ülkesi,Platon ' un Devlet kitabında telaffuz ettiği ekolojik duruşun feminizmle yeniden parlatılmasıdır."
- Etin Cinsel Politikası
30. "Bizzat bedenlerimiz katledilmiş hayvanların canlı mezarı konumundayken, yeryüzünde ideal yaşam koşullarını nasıl bekleriz?"
- Etin Cinsel Politikası
31. "Kadınlar yamyam lezzetlerden, iyi görünme kaygılarından, pahalı mobilyalardan veya ziynet eşyalarından daha yüksek ve yüce bir şey için yaşamalı.""
- Etin Cinsel Politikası
32. "Diğer yaratıklara karşı tavırları söz konusu olduğunda bütün insanlar Nazidir. İnsanın diğer türlere istediğini yapabileceği gibi bir kendini beğenmişlik, aşırı ırkçı teorileri ve güçlü olanın haklı olduğu prensibini anımsatır."
- Etin Cinsel Politikası
33. "Ataerki, sömürünün eşanlamlısıdır ve hayvanların ve çevrenin sömürülmesinden daha fazla kabullenilmiş bir sömürü biçimi yoktur."
- Etin Cinsel Politikası
34. "“Feminizm de marjinalleştirilmiş , şeytanlaştırılmış alay konusu edilmiş ve görmezden gelinmiştir. Zira toplumu temelden sarsar. Nostalji ruhun rahatlaştırıcı gıdasıdır ve ondan vazgeçip tarihi düzgünce ( BÜTÜN İNSANLARI VE BÜTÜN HAYVANLARI KUCAKLAYACAK ŞEKİLDE ) yeniden yazmak halkın alışageldiği arketipleri reddetmektir : GÜÇLÜ BABA , DESTEKLEYİCİ ANNE , KAHRAMAN ŞÖVALYE , HASSAS GENÇ KIZ .”"
- Etin Cinsel Politikası
35. "Konuyu değişelim kendimi bildim bileli verimsiz tartışmalardan hazzetmem."
- Etin Cinsel Politikası
36. "Dokunduğumuz her şey bir başkasının çektiği acının ürünüdür."
- Etin Cinsel Politikası
37. "Dilinizi özgürleştirin; zira bu tüm hayvanları özgürleştirme yolunda önemli bir adımdır!"
- Etin Cinsel Politikası
38. "“Hayvanlara , doğanın ellerinde , insandan aşağı kalmayacak derecede bir yaşam bahşedildiği ilkesine saygı duymak , topluma karşı işlenmiş adice bir suç mudur ? Ey yaşayan her şeyin anası ! Sen ki lütfun sonsuz çeşmesi ! O zaman , ben senin yüce sesine kulak verdim diye bir canavar olarak mı yargılanacağım? “"
- Etin Cinsel Politikası
39. "Diğer yaratıklara karşı tavırları söz konusu olduğunda bütün insanlar Nazidir.
Isaac Bashevis Singer"
- Etin Cinsel Politikası
40. "Hayvanlar, tüketiciler onların ölü bedenlerini yemeden önce dil tarafından yok edilir. Kültürümüz gastronomik bir dille "et" kelimesini daha da anlaşılmaz hale getirir. Böylece "et" denildiğinde aklımıza kesilmiş, öldürülmüş hayvanlar değil mutfak gelir."
- Etin Cinsel Politikası
41. "Hayvanlar ve insanlar benzer şekilde acı çeker ve ölür. Eğer domuzunuzu yemeden önce kendiniz öldürmek zorunda olsaydınız büyük ihtimalle bunu yapamayacaktınız. Domuzun çığlık attığını duymak, kanın sıçradığını, bebeğin annesinden koparıldığını ve hayvanın gözünde ölümü görmek midenizi bulandıracaktı. Dolayısıyla sizin yerinize öldürmesi için fabrikadaki adamı tutuyorsunuz."
- Etin Cinsel Politikası
42. "William Hazlitt ' in 1826'da dürüstçe itiraf ettiği üzere bu tam da bizim istediğimiz şeydir:" Besin olarak kullanılan hayvanlar ya idrak edemeyeceğimiz kadar küçük olmalıdır ya da (...) biz açgözlülüğümüzü ve acımasızlığımızı sürekli yüzümüze vuracak suretlerini ortadan kaldırmalıyız."
- Etin Cinsel Politikası
43. "Diğer yaratıklara karşı tavırları söz konusu olduğunda bütün insanlar Nazidir. İnsanın diğer türlere istediğini yapabileceği gibi bir kendini beğenmişlik, aşırı ırkçı teorileri ve güçlü olanın haklı olduğu prensibini anımsatır."
- Etin Cinsel Politikası
44. "...dokunduğumuz her şey bir başkasının çektiği acının ürünüdür."
- Etin Cinsel Politikası
45. ""Kadınlar yamyam lezzetlerden, iyi görünme kaygılarından, pahalı mobilyalardan veya ziynet eşyalarından daha yüksek ve yüce bir şey için yaşamalı."
Anne Denton"
- Etin Cinsel Politikası
46. "Hiç konuşmadan, günbegün yuttuğunuz ve onlar yüzünden hastalanıp ölünceye dek benimsemeye çalıştığınız zulümler neler?"
- Etin Cinsel Politikası
47. "Temeli hayvanların gıda olarak işlenmesine dayanan ekonomilerin ayırt edici özellikleri şunlardır:
.Kadınların erkeklerden daha çok iş yapması ama yaptıkları işe daha az değer verilmesi ile ortaya çıkan iş etkinliklerinde cinsel ayrım
. kadınların çocuk bakımından sorumlu olması
. erkek tanrılara inanılması
.babasoyluluk"
- Etin Cinsel Politikası
48. "İnsani kesim tabiri ve parçalamanın telaffuz edilmekten kaçınılması, içinde eti tüketen kişinin bahsi geçmeyen, özenle hazırlanmış bir kurnazlığa katkıda bulunur, çünkü öyküde fail yoksa ne bir sorumluluktan ne de bir suç ortaklığından bahsedilebilir. Birisi et yeme alışkanlığını gururla açıklayabilir."
- Etin Cinsel Politikası
49. "Ekonomi kemiktir, siyaset ettir."
- Etin Cinsel Politikası
50. "Hayvan hakları hareketinin aşağı yukarı yüzde sekseni kadınlardan oluşuyor."
- Etin Cinsel Politikası
51. "Mezbahalar coğrafi olarak dünyadan uzak yerlerdedir. Orada vuku bulan şeyler dışarıya sızmaz. Bunları ne görür ne duyarız."
- Etin Cinsel Politikası
52. "Kendileri dışında birilerinin hakları olduğunu belirtmek duygusal olmak demek değildir. Eğer öyle olsaydı bile bu affedilmeyecek bir günah olmazdı. "Duygusal" ithamı cani oldukları suçlamasıyla karşılaşan insanların karşı saldırısıdır."
- Etin Cinsel Politikası
53. "Aynı feministlerin "Tecavüz şiddettir, cinsellik değil" ilanı gibi, vejetaryenler de et yeme şiddetinin adını koymak ister."
- Etin Cinsel Politikası
54. "Sahip olmadığın kelimeler hangileri? Ne söylemen gerekiyor? Hiç konuşmadan, günbegün yuttuğunuz ve onlar yüzünden hastalanıp ölünceye dek benimsemeye çalıştığınız zulümler neler?"
- Etin Cinsel Politikası
55. "Kulak tırmalıyor olmalarının sebebi yanlış olmaları değil, aksine fazla doğru olmalarıdır."
- Etin Cinsel Politikası
56. "Ayakkabılarımızdaki deriden yüzümüzü yıkamak için kullandığımız sabuna, yorganımızdaki kuş tüyünden yediğimiz ete ve tükettiğimiz süt ürünlerine kadar bütün dünyamız diğer hayvanların ölümüne bağımlılık üzerine kurulmuştur. Birçok kişi için bu ne rahatsız edici ne de şaşırtıcıdır. Diğer hayvanların ölümü, hayatın kabul edilmiş bir parçasıdır; ya Tekvin 1:26 da* bize hayvanlara hükmedebileceğimizi söyleyen insanmerkezli bir Tanrı tarafından bahşedilmiş olduğu varsayılır ya da üstün zekâmızdan kaynaklanan bir hak olarak kavramsallaştırılır. Kültürümüzde bu hâkim bakış açısına sahip olanlar için şaşırtıcı olan hayvanların sömürülmesi değildir (ki zaten onlar insanların diğer hayvanlarla arasındaki ilişkiyi ifade etmek için bu tabiri kullanmayacaklardır); şaşılacak olan birinin buna itiraz etmesidir. Kültürümüz genellikle hayvanların ezilmişliğini kabul eder ve insanların yararı uğruna hayvanların sömürülmesinde ahlaki veya politik bir sıkınti görmez. Bu yüzden dilimiz de bu kabulü aktarmaya uygun biçimde inşa edilmiştir."
- Etin Cinsel Politikası
57. "Erkekler kadınlardan daha iyi avcıydı ama bunun tek sebebi kadınların et dışındaki yiyeceklerle de oldukça iyi yaşayabileceklerini fark etmiş olmalarıydı."
- Etin Cinsel Politikası
58. "Belgeler güçlü olanlar, fethedenler tarafından kaleme alınır. Bu yüzden tarih, katillerin kurbanlarına ve kendilerine dayanarak derledikleri bir mirastan öte bir şey değildir."
- Etin Cinsel Politikası
59. "Kapitalizme karşı olmadan faşizme karşı olanlar, bir barbarlığın içinden çıkan başka bir barbarlıktan yakınanlar, buzağı eti yemek isteyen ama buzağıyı öldürmek istemeyen insanlara benzer."
- Etin Cinsel Politikası
60. "Etten bahsederken kullandığımız dilde cesetlerin olmaması gibi, kültürel şiddetin açıklamalarında da çoğunlukla kadınlar kayıp göndergelerdir."
- Etin Cinsel Politikası
61. "Kadın yazarların kendilerini özdeşleştirdiği ötekiliğin bir parçasında diğer hayvanların ötekiliği vardır; her ikisi de örtüşen ve her birinin diğerinin kayıp göndergesi işlevi gördüğü bir tahakküm yapısı altındadır. “Söz hakkının söke söke alınması” nın bir yolu da ona sahip olmayanlarla özdeşleşilerek dışavurulmasıdır."
- Etin Cinsel Politikası
62. ""Sözün ruha üflemesi pek nadirdir
Oldu mu da pek zor seçilir."
-Emily Dickinson"
- Etin Cinsel Politikası
63. "İktidar sahibi insanlar hep et yemişlerdir. İşçi sınıfı karbonhidratlardan oluşan bir karışımı tüketirken, Avrupa aristokrasisi her çeşit etle dolu büyük öğünler yemiştir."
- Etin Cinsel Politikası
64. "Montaj hatlarındaki işbölümü fikri, Henry Ford’un Şikago’daki mezbahaların demontaj hatlarını ziyaret etmesi sonucunda ortaya çıkmıştır. Ford montaj hattı fikrini hayvan kesiminin parçalara bölünmüş aktivitelerinden almıştır."
- Etin Cinsel Politikası
65. "Hayvanlar kesim aracılığıyla kayıp göndergelere dönüşür. Hayvanların varoluşu ete indirgendikçe isimleri ve cisimleri ortadan kaybolur."
- Etin Cinsel Politikası
66. "...hayvanlar aslında hiç de (ürün ambalajlarında) tasvir edildiği gibi hayatlar sürmezken, ortalık bir aile çiftliğinde özgürce yaşayan hayvan imgelerinden geçilmez. Hem hayvanlara kibar davrandığımıza hem de hayvanların onlara davranış biçimimizden hoşnut olduğuna inanırız. En olmadı, hayvanların acı hissedebilecek bilinçleri olmadığından, onların kötü vaziyetlerinin bizi etkilememesi gerektiğine inanmayı seçeriz. Rousseau’nun söylediklerini farklı sözlerle ifade edecek olursak: Hayvanlar her yerde zincirlenmiş vaziyettedir; lakin onları özgür olarak resmeden bizizdir."
- Etin Cinsel Politikası
67. "Diğer yaratıklara karşı tavırları söz konusu olduğunda bütün insanlar Nazidir."
- Etin Cinsel Politikası
68. "Tarih boyunca neredeyse hiçbir insan evladı kadının tüfeğinden çıkan bir kurşunla yere yığılmadı. Kuşların ve diğer hayvanların büyük çoğunluğu sizin tarafınızdan vuruldu, bizim değil."
- Etin Cinsel Politikası
69. "“Erkekler ve kadınlar arasındaki fark hayvanlarla bitkiler arasındakine benzer. Erkekler nasıl hayvanlara karşılık geliyorsa, kadınlar da bitkilere denk düşer; çünkü kadınların gelişimi daha uysaldır.”"
- Etin Cinsel Politikası
70. "Gelin, şiddetin her biçimini engellemek için çalışalım. Gelin, şiddet orucu ve vegan ziyafeti başlatalım."
- Etin Cinsel Politikası
71. "“Kimse kendisini gerçekten atıl bir cisim ya da algılamayan bir beden olarak göremez” ve birisi gerçekten bir et parçası gibi hissedemez; çünkü et, tanımı gereği tüm hislerden şiddetle mahrum bırakılmış bir şeydir. “Bir et parçası gibi hissetmek” kalıbı, mecazi bir dil sistemi içerisinde ortaya çıkar."
- Etin Cinsel Politikası
72. "Kapitalizme karşı olmadan faşizme karşı olanlar, bir barbarlığın içinden çıkan başka bir barbarlıktan yakınanlar, buzağı eti yemek isteyen ama buzağıyı öldürmek istemeyen insanlara benzer."
- Etin Cinsel Politikası
73. "Biz, bütün zulümlerin birbiriyle ilişkili olduğuna inanıyoruz: Bütün canlılar özgür olana kadar, yani kötü muameleden, aşağılanmadan, sömürüden, kirlenmeden ve ticarileşmeden kurtulana kadar, hiçbir canlı özgür olmayacak."
- Etin Cinsel Politikası
74. "K
adınların sokaklarda taciz edilmeden, peşlerine kimse ta-kılmadan ya da saldırıya uğramadan yürüdüğü günü hayal edin. Şiddete maruz kalan kadınlar için sığınma evlerine
ihtiyacımız olmadığı günü hayal edin. Kültürümüzde en sık
rastlanan seri katillerin kendi ailelerini öldürenler OLMADIĞI günü hayal edin."
- Etin Cinsel Politikası
75. "Vejeteryan olan erkekler, erkek rolünün önemli bir kısmına meydan okur. Onlar kadınların yiyeceklerini seçerler. Ne hadlerine! Eti reddetmek bir adamın kadınsı, “hanım evladı” , “nonoş” olduğu anlamına gelir. Gerçekten de 1836’da, o zamanların vejeteryan diyetine karşılık gelen Grahamizm şöyle yargılanmıştı: “Hadım etme Grahamizmin ilk meyvesidir.”"
- Etin Cinsel Politikası
76. "“Etin cinsel politikası” nedir? Kadınları hayvanlaştıran, hayvanları da cinselleştirip dişilleştiren bir tavır ve davranışlar bütünüdür."
- Etin Cinsel Politikası
77. "“Gerçek şu ki hayvancılık ve savaş, erkeğin kendisini en becerikli gösterdiği kurumlardır. O kasap oldu, asker oldu; ne zaman ki Kan Kültürü dini kontrol altına aldı, o zaman rahibeler kenara itildi.”"
- Etin Cinsel Politikası
78. "Ölümün (...) karmakarışık binalarından geçerek uysal, mülayim, oyunbaz, vahşi fakat tamamı zararsız varlıkların yekpare bedenlerinin parçalanması ve yok olması: Cehennem."
- Etin Cinsel Politikası
79. "“Yamyamlık” kelimesinin lügatımıza girmesi “ Yeni Dünya”nın “keşfinden” sonra oldu. İspanyolların Karayip halkının adını yanlış telaffuz etmesiyle, beyaz olmayan bu insanlar ile yamyamlık eylemi arasında bir bağlantı kurulmuş oldu. Avrupalılar Afrika, Kuzey ve Güney Amerika kıtalarını keşfettikçe, oranın yerli halkları da barbarlığın doruk noktası olan yamyamlıkla suçlanmaya başladı. Bir kez yamyam olarak yaftalandıktan sonra, medeni Hristiyan beyazlar tarafından mağlup edilip köleleştirilmeleri de haklı çıkarılmış oldu."
- Etin Cinsel Politikası
80. "Vejetaryenler, ataerkil bir dünyada et yemeyi protesto edince susturulur; çünkü hâkim bakış açısına göre hayvanlar “her dakika kafaya takacak bi’ olay değil”dir."
- Etin Cinsel Politikası
81. "Mezbahayı modern kapitalist toplumda işçiye yapılan muamele için bir mecaz olarak kullanmak Upton Sinclair’le sona ermedi. Bertolt Brecht’in “Saint Joan of the Stockyards” oyunu boyunca kesim imgelemi, “et kralı” Pierpont Mauler gibi büyük ölçekli kapitalistlerin insanlık dışılığını tasvir etmek için kullanılır. Bu kapitalist, danalara ne yaparsa, çalışanlarına da aynı şeyleri yapmaktadır; o bir “insan kasabıdır.”"
- Etin Cinsel Politikası
82. "[Sofradaki] kuşta, (...) gözlerinin önünde bir zamanlar nefes alıp veren bir canın kusursuz bedeni durmaktadır; uçmak için kanatları, daldan dala atlamak veya ağaca tünemek için bacakları, beslenmek ve şakımak için kafa ve gaga. Bu yüzden bir kuşu yerken karşında bir zamanlar kanlı canlı olan bir mahlukun sureti vardır ve onu tüm marifetleriyle birlikte yok ettiğini bilirsin."
- Etin Cinsel Politikası
83. "Kendisi dışında birilerinin hakları olduğunu belirtmek duygusal olmak demek değildir. Eğer öyle olsaydı bile bu affedilmeyecek bir günah olmazdı. 'Duygusal' ithamı cani oldukları suçlamasıyla karşılaşan insanların karşı saldırısıdır."
- Etin Cinsel Politikası
84. "Ayrıcalık kişinin kendini sorgulamasının önünü tıkar; ama dışlanma böyle bir sonuç doğurmaz. Kadınların özleri itibarıyla "şefkat gösterdiklerine" inanmıyorum ama inanıyorum ki şefkatli olmak ve ilişkilerin önemini kabul etmek hepimizin özünde vardır."
- Etin Cinsel Politikası
85. "Et en iyi protein kaynağı olarak kabul edildikçe ırkçılık da varlığını sürdürmektedir. Hayvansal proteinin güçlü besin değerine yapılan vurgu, sebze ve tahıllardan oldukça yüksek proteinli yemeklerin yapıldığı çok sayıda kültürün beslenme tarihini çarpıtır. Bu yemekler hakkındaki bilgiler, et yemeye olan kültürel ve politik bağlılığın süregelmesi altında ezilir."
- Etin Cinsel Politikası
86. "Kapitalizme karşı olamadan faşizme karşı olanlar, bir barbarlığın içinden çıkan başka bir barbarlıktan yakınanlar, buzağı eti yemek isteyen ama buzağıyı öldürmek istemeyen insanlara benzer.
-Bertolt Brecht, “Writing the Truth: Five Difficulties”35"
- Etin Cinsel Politikası
87. "“Hayvanlar aslında ne insan ne de beast’tir ; ne kendi yaşamlarının bir karikatürüdür ne de aptaldır; hayvanlar insanlar gibidir, onların da sosyal ihtiyaçları ve çıkarları vardır.”"
- Ne Adam Ne Hayvan
88. "Eşitlik bir fikir değildir; bir pratiktir. Diğer insanlara ya da diğer hayvanlara nesne muamelesi yapmadığımızda onu pratiğe dökmüş oluruz."
- Etin Cinsel Politikası
89. "Teknoloji öncesi kültürlerde kadınlara eti yasaklamak etin saygınlığını artırır. Solomon Adalarında olduğu gibi, do muzları kadınlar besleyip büyütüyor da olsa kadınların domuz eti yemeleri yasaktır."
- Etin Cinsel Politikası
90. "“Sanki bir zindanda korkunç bir suç işlenmiş, ne gören ne de aldıran olmuş, gözün görmeyeceği ve hafızanın almayacağı bir yere gömülmüş.”"
- Etin Cinsel Politikası
91. "Eşitlik bir fikir değildir; bir pratiktir. Diğer insanlara ya da diğer hayvanlara nesne muamelesi yapmadığımızda onu pratiğe dökmüş oluruz."
- Etin Cinsel Politikası
92. "Eti, onlar büyüdükçe üzerlerindeki denetimi sıklaştıracak olan erkek egemenliğinin bir simgesi olarak gördüler; bu yüzden erkeğin libidosunu değil ama iktidarını reddettiler."
- Etin Cinsel Politikası
93. "Feminist-vejetaryen hareket,başka bir dünya görüşünün var olduğunu beyan eder;o dünya görüşü ki ölümü tüketmek yerine yaşamı kutsar,dirilecek hayvanlara değil özgürleşmiş insanlara bel bağlar."
- Etin Cinsel Politikası
94. "kadınların sokaklarda taciz edilmeden, peşlerine kimse takılmadan ya da saldırıya uğramadan yürüdüğü günü hayal edin. şiddete maruz kalan kadınlar için sığınma evlerine ihtiyacımız olmadığı günü hayal edin. kültürümüzde en sık rastlanan seri katillerin kendi ailelerini öldürenler OLMADIĞI günü hayal edin."
- Etin Cinsel Politikası
95. "Gelin, şiddetin her biçimini engellemek için çalışalım. Gelin, şiddet orucu ve vegan ziyafeti başlatalım."
- Etin Cinsel Politikası
96. "Et yeme keyfinden kaynaklanan kişisel çıkar, et yemenin konumunu sağlamlaştıran aleni sebeplerden biriyken, bir diğeri de atalettir; yani dili kullanım süreci söylemi bu konulara değinilmesine asla gerek kalmayacak şekilde inşa ederek, et üzerine yapılan tartışmaları bir girdaba çeker. Dil bizi et yeme gerçekliğinden uzaklaştırır, dolayısıyla et yemenin sembolik anlamını pekiştirir ki bu sembolik anlam tabiatı gereği ataerkil ve erkek odaklıdır. Et, asla görülmeyen ama daima orada olanın simgesi haline gelir: hayvanların ve dilin ataerkil denetiminin."
- Etin Cinsel Politikası
97. "Bitki temelli bir beslenme fikrine yalnızca tarihin ilk evrelerinde rastlanmaz. Vejeteryan beslenmeye anatomik yatkınlığımızın işaretleri içimizdedir. Tükürüğümüzde bulunan “ferment, pityalin, nişastayı sindirmek içindir ve otçullara özgüdür.”"
- Etin Cinsel Politikası
98. "Tahakkümün en iyi işlediği yer, bir kopukluklar ve parçalanmışlıklar kültürüdür."
- Etin Cinsel Politikası
99. "Kitap, bir zamanlar bedeni, kendine ait hareketi, sınırsız çeşitlilikte eylemi ve azmi olsa da; şimdi sarılıp sarmalanmış ve mumyalanmış ölü bir adamdır.
-W illiam Godwin, Fleetwood"
- Etin Cinsel Politikası
100. "Etin Cinsel Politikası neyi (ya da açık konuşmak gerekirse kimi) yediğimizin, kültürümüzün ataerkil politikası tarafından belirlenmesi ve et yemeye atfedilen anlamların çoğunlukla yiğitlik etrafında kümelenmesi demektir. Erkeklerin kadınlar
üzerinde hem kamusal alanda (çalışma ve siyaset) hem de özel alanda (evde, günde dört kadının dövülerek öldürüldüğü bu ülkede) hâlâ hatırı sayılır derecede güç sahibi olduğu ırkçı,
ataerkil bir dünyada yaşıyoruz"
- Etin Cinsel Politikası
101. "Bitki temelli bir beslenme fikrine yalnızca tarihin ilk evrelerinde rastlanmaz. Vejeteryan beslenmeye anatomik yatkınlığımızın işaretleri içimizdedir. Tükürüğümüzde bulunan “ferment, pityalin, nişastayı sindirmek içindir ve otçullara özgüdür.”"
- Etin Cinsel Politikası
102. "Feminizm de marjinalleştirilmiş, şeytanlaştırılmış, alay konusu edilmiş ve görmezden gelinmiştir; zira toplumu temelden sarsar. Nostalji ruhun rahatlatıcı gıdasıdır ve ondan vazgeçip tarihi düzgünce ( bütün insanları ve bütün hayvanları kucaklayacak şekilde) yeniden yazmak, halkın alışageldiği arketipleri reddetmektir; güçlü baba, destekleyici anne, kahraman şövalye, hassas genç kız."
- Etin Cinsel Politikası
103. "Kadınların ve çocukların seks köleleri olarak satılmadık ları, seks işçiliğine ya da pornografiye zorlanmadıkları günü hayal edin."
- Etin Cinsel Politikası
104. "Bildiğim bir tek şey vardı; o da eğer sezdiğim şeyi anlaşılır kılmanın bir yolunu bulmazsam kendime daha fazla katlanamayacağımdı."
- Etin Cinsel Politikası
105. "Eşitlik bir fikir değildir; bir pratiktir. Diğer insanlara ya da diğer hayvanlara nesne muamelesi yapmadığımızda onu prati ğe dökmüş oluruz."
- Etin Cinsel Politikası
106. "Hayvanlar, kesim aracılığıyla kayıp göndergelere dönüşür. Hayvanların varoluşu ete indirgendikçe isimleri ve cisimleri ortadan kaybolur."
- Etin Cinsel Politikası
107. "“ İnsanlık diğer hayvanları yemek için öldürürken savaşlar asla sona ermez. Ne de olsa yaşayan herhangi bir mahluku rosto, biftek, külbastı gibi bir “et”biçimine çevirmek, kanlı canlı bir adamı ölü bir askere çevirmekle aynı şiddeti, aynı kan dökmeyi ve aynı zihinsel süreçleri bünyesinde barındırır.”
-Agnes Ryan, “For the Church Door”, Mart 1943"
- Etin Cinsel Politikası
108. "İnsan ve hayvan ıstıraplarını kutuplaştıra- mayız; zira bunlar birbirleriyle ilişkilidir."
- Etin Cinsel Politikası
109. "Et, yiyene göre yaşamı tatmak, vejetaryene göre ölümü tatmaktır."
- Etin Cinsel Politikası
110. "“Bir geyiğin veya dağ sıçanının patlatılarak paramparça edildiğini defalarca gördükten sonra, bir insanın patlatılarak paramparça edildiğini tasavvur etmenin eskisine göre çok daha kolay olacağını düşünüyorum.”
-Ortaçağ bilgini Grace Knole, The James Joyce Murders’dan"
- Etin Cinsel Politikası
111. "Kadınlar bizden çalınan adlandırma gücüne sahipti...
Sonra kifayetsiz kelimeler kafi kabul edildi."
- Etin Cinsel Politikası
112. "İnsan egemenliğinin ahlakı, yalnızca hayvanları insanın ilgi alanının dışında bırakmadı; aynı zamanda hayvan mevkisinde olduğu kabul edilen insanlara kötü muamele edilmesini de meşrulaştırdı.”"
- Etin Cinsel Politikası
113. "Vücutları et olarak kullanılan buzağılarsa egzersiz kaslarını geliştireceğinden, vücutlarını sertleştireceğinden ve kilo alımını yavaşlatacağından arkalarına bile dönemeyecekleri küçük kasalarda tutulur. Sunta zemin üzerinde durmak vücutlarında devamlı kasılmalara sebep olur. Etlerini daha soluk göstermek için özel olarak ayarlanan beslenme düzeninin sık karşılaşılan bir sonucu olan ishalden ötürü suntalar kaygan ve ıslak olur; buzağılar genellikle düşer ve bacak sakatlıkları yaşar. Kesilmeye gönderildiklerinde bu buzağıların çoğu yürüyemeyen, "düşmüş" hayvanlar haline gelmiştir."
- Ne Adam Ne Hayvan
114. "Diğer hayvanların ölümü, hayatın kabul edilmiş bir parçasıdır; ya Tekvin 1:26’da bize hayvanlara hükmedebileceğimizi söyleyen insan-merkezli bir Tanrı tarafından bahşedilmiş olduğu varsayılır ya da üstün zekamızdan kaynaklanan bir hak olarak kavramsallaştırılır."
- Etin Cinsel Politikası
115. "Belli ki et yemek bir alışkanlık. Atalet değişime baskın geliyor ancak bu tek sebep değil. İnsanlar değişebilecek kudrete sahip. Atalete hizmet etmek, et yeme kültürünün mitlerinden biridir. Kültürümüz etin cinsel politikasının her boyutunu onaylıyor; en basit olanı, insanların sağlıklı (güçlü diye de okunabilir) kalmak için ete ihtiyacı olmasıdır."
- Etin Cinsel Politikası
116. ""İnsanlar bir kez canavar gibi algılandıktan sonra buna göre davranışlara maruz kalıyordu. İnsan egemenliğinin ahlakı, yalnızca hayvanları insanın ilgi alanının dışında bırakmadı; aynı zamanda hayvan mevkisinde olduğu kabul edilen insanlara kötü muamele edilmesini de meşrulaştırdı.""
- Etin Cinsel Politikası
117. "“Eğer bir çocuğa tavuğun bir zamanlar canlı olduğunu hatırlatırsanız salya sümük ağlayacaktır; ama tavuk etinin fabrikalarda yapıldığına inandırırsanız her şey yoluna girer.”"
- Etin Cinsel Politikası
118. "Kadınların ve çocukların seks köleleri olarak satılmadıkları, seks işçiliğine ya da pornografiye zorlanmadıkları günü hayal edin.
Daha da iyisi, tahakkümün değil eşitliğin seksi olduğu günü hayal edin."
- Etin Cinsel Politikası
119. "Hayatımızı çoğunlukla kadınların etini tüketmeye bağımlı olarak sürdürürüz. Dişi tavukları yeriz; çünkü “erkek horozlar yumurtlamaz ve onların eti düşük kalitededir.” (Erkekler de eşit derecede mağdur edilir ancak tüketilmezler.)"
- Etin Cinsel Politikası
120. "Veganlık, her varlığa şefkat duymak üzerine temellenen ahlaki bir duruştur."
- Etin Cinsel Politikası
121. "Diğer yaratıklara karşı tavırları söz konusu olduğunda bütün insanlar Nazidir."
- Etin Cinsel Politikası
122. "Belgeler güçlü olanlar, fethedenler tarafından kaleme alınır. Bu yüzden tarih, katillerin kurbanlarına ve kendilerine dayanarak derledikleri bir mirastan öte bir şey değildir.
-Simon Weil, The Needfor Roots"
- Etin Cinsel Politikası
123. "...kadınlar (kitle olarak) kendilerini ezenlerle bir arada yaşayan tek ezilen topluluktur."
- Etin Cinsel Politikası
124. "Ayakkabılarımızdaki deriden yüzümüzü yıkamak için kullandığımız sabuna, yorganımızdaki kuş tüyünden yediğimiz ete ve tükettiğimiz süt ürünlerine kadar bütün dünyamız diğer hayvanların ölümüne bağımlılık üzerine kurulmuştur. Birçok
kişi için bu ne rahatsız edici ne de şaşırtıcıdır. Diğer hayvanların ölümü, hayatın kabul edilmiş bir parçasıdır; ya Tekvin l:26’da’ bize hayvanlara hükmedebileceğimizi söyleyen insanmerkezli bir Tanrı tarafından bahşedilmiş olduğu varsayılır ya da üstün zekâmızdan kaynaklanan bir hak olarak kavramsallaştırılır. Kültürümüzde bu hâkim bakış açısına sahip olanlar için şaşırtıcı olan hayvanların sömürülmesi değildir (ki zaten
onlar insanların diğer hayvanlarla arasındaki ilişkiyi ifade etmek için bu tabiri kullanmayacaklardır); şaşılacak olan birinin buna itiraz etmesidir. Kültürümüz genellikle hayvanların ezilmişliğini kabul eder ve insanların yararı uğruna hayvanların sömürülmesinde ahlaki veya politik bir sıkıntı görmez. Bu yüzden dilimiz de bu kabulü aktarmaya uygun biçimde inşa edilmiştir."
- Etin Cinsel Politikası
125. "İnsanların mağduriyetinden bahsederken hayvanların kurban edilmesi ya da üzerlerinde deney yapılmasından edinilen metaforları kullanırız: Biri ya günah keçisi ya da kobaydır."
- Etin Cinsel Politikası
126. "''Sahip olmadığın kelimeler hangileri?
Ne söylemen gerekiyor?
Hiç konuşmadan, günbegün yuttuğunuz ve onlar yüzünden hastalanıp ölünceye dek benimsemeye çalıştığınız zulümler neler?''"
- Etin Cinsel Politikası
127. "Ataerki, insan/hayvan ilişkilerine içkin bir toplumsal cinsiyet sistemidir."
- Etin Cinsel Politikası
128. "Karşı konulmaz bir netlikle kapılarına dayanan hakikat, zenginler tarafından sömürülen emekçi yoksulların, tüm insanlar tarafından sömürülen hayvanlarla duygudaş bir ittifak kurması gerekliliğidir."
- Etin Cinsel Politikası
129. ""Çok fakir ailelerde kadın, muhtemelen hanenin en kötü beslenen kişisidir.""
- Etin Cinsel Politikası
130. ""Kadınlar yamyam lezzetlerden, iyi görünme kaygılarından, pahalı mobilyalardan veya ziynet eşyalarından daha yüksek ve yüce bir şey için yaşamalı.""
- Etin Cinsel Politikası
131. "Dayakçılar, tecavüzcüler, seri katiller ve çocuk istismarcıları hep hayvanları da hedef almıştır. Bunun çeşitli sebepleri vardır: Evlilik içi tecavüzlerde, tecavüzcüler eşlerini korkutmak, yapmak istediklerini zorla kabul ettirmek, tahakküm kurmak ve istismar etmek için bir evcil hayvan kullanabilir. Seri katiller genellikle önce hayvanlara şiddet uygular. 1990’larda çeşitli toplumlarda sınıf arkadaşlarını öldüren erkek öğrenciler çoğunlukla avcıydı ya da hayvanları öldürmekle tanınırdı. Çocuk istismarcıları genellikle kurbanlarının itaatini sağlamak için evcil hayvanlara zarar verir ya da kurbanlarını hayvanlara zarar vermekle tehdit eder. Dayakçılar bir evcil hayvana zarar vererek ya da onu öldürerek partnerlerini sıradakinin kendisi olabileceği konusunda uyarır; bunu kadını anlamlı ilişkilerden biraz daha koparmak için, kendi eril güçlülüğünü ve onun dişil güçsüzlüğünü sergilemek için kullanır. Hayvan cinayetlerinde, tehdit edilen kadınlar ve çocuklar kayıp göndergedir. Sembolik düzen içerisindeki bölümlere ayrılmış gönderge, artık kendisini değil başka bir şeyi anımsatır. Bir kadını ya da çocuğu istismar etmek için uyarı mahiyetinde bir hayvanı öldürme motifi, yakın tarihli ev içi şiddet vaka çalışmalarında keşfedilmiş olsa da, bir adamın eşi yerine eşinin evcil hayvanını öldürme öyküsü yirminci yüzyılın başlarındaki bir kısa öyküde bulunabilir."
- Etin Cinsel Politikası
132. "Ayrıcalık kişinin kendini sorgulamasının önünü tıkar...
."
- Etin Cinsel Politikası
133. "''Sahip olmadığın kelimeler hangileri?
Ne söylemen gerekiyor?
Hiç konuşmadan, günbegün yuttuğunuz ve onlar yüzünden hastalanıp ölünceye dek benimsemeye çalıştığınız zulümler neler?''"
- Etin Cinsel Politikası
134. "Ataerki, insan/hayvan ilişkilerine içkin bir toplumsal cinsiyet sistemidir."
- Etin Cinsel Politikası
135. "Karşı konulmaz bir netlikle kapılarına dayanan hakikat, zenginler tarafından sömürülen emekçi yoksulların, tüm insanlar tarafından sömürülen hayvanlarla duygudaş bir ittifak kurması gerekliliğidir."
- Etin Cinsel Politikası
136. "Tarih boyunca neredeyse hiçbir insan evladı kadının tüfeğinden çıkan bir kurşunla yere yığılmadı."
- Etin Cinsel Politikası
137. "Yaşayan tüm canlıların evrensel akrabalığını tanımadığımız sürece cehennemde kalacağız."
- Etin Cinsel Politikası
138. "Nesneleştirme bir ezenin başka bir varlığı nesneye indirgemesini mümkün kılar. Ardından ezen, bu varlığı ona nesne muamelesi yaparak istismar eder: örneğin kadının hayır deme özgürlüğünü inkar eden tecavüz ya da hayvanları yaşayan, soluk alan varlıklardan ölü objelere dönüştüren kesme eylemi. Bu süreç, bölümlere ya da şiddetle parçalara ayırmayı ve nihayet tüketmeyi içerir. Erkeklerin kadınları gerçek anlamıyla yediği olaylarla pek sık karşılaşmıyor olsak da hepimiz kadınların görsel imgelerini devamlı tüketiriz."
- Etin Cinsel Politikası
139. "Kadınlar et parçaları gibi hissedebilir ve et parçalarıymış gibi muamele görebilir (duygusal olarak doğranabilir, fiziksel olarak dövülebilir) halbuki hayvanlar gerçekten et parçalarına dönüştürülmektedir."
- Etin Cinsel Politikası
140. "Diğer yaratıklara karşı tavırları söz konusu olduğunda bütün insanlar Nazidir."
- Etin Cinsel Politikası
141. "Yaşayan tüm canlıların evrensel akrabalığını tanımadığımız sürece cehennemde kalacağız."
- Etin Cinsel Politikası
142. "Nesneleştirme bir ezenin başka bir varlığı nesneye indirgemesini mümkün kılar. Ardından ezen, bu varlığı ona nesne muamelesi yaparak istismar eder: örneğin kadının hayır deme özgürlüğünü inkar eden tecavüz ya da hayvanları yaşayan, soluk alan varlıklardan ölü objelere dönüştüren kesme eylemi. Bu süreç, bölümlere ya da şiddetle parçalara ayırmayı ve nihayet tüketmeyi içerir. Erkeklerin kadınları gerçek anlamıyla yediği olaylarla pek sık karşılaşmıyor olsak da hepimiz kadınların görsel imgelerini devamlı tüketiriz."
- Etin Cinsel Politikası
143. "Şiddete maruz kalan kadınlar için sığınma evlerine ihtiyacımız olmadığı günü hayal edin."
- Etin Cinsel Politikası
144. "Erkekler önce erkek egemenlikten nasıl faydalandıklarını itiraf etmelidir."
- Etin Cinsel Politikası
145. "Hayvanlar ve insanlar benzer şekilde acı çeker ve ölür. Eğer domuzunuzu yemeden önce kendiniz öldürmek zorunda olsaydınız büyük ihtimalle bunu yapamayacaktınız. Domuzun çığlık attığını duymak, kanın sıçradığını, bebeğin annesinden koparıldığını ve hayvanın gözünde ölümü görmek midenizi bulandıracaktı. Dolayısıyla sizin yerinize öldürmesi için fabrikadaki adamı tutuyorsunuz. Benzer bir biçimde, eğer gettodaki koşulları kötüleştiren varlıklı aristokratlar gerçekten orada acı çekenlerin çığlıklarını duysa, küçük çocukların açlıktan yavaş yavaş ölümünü görse ya da insanlığın ve haysiyetin boğazlandığına şahit olsaydı, öldürmeye devam edemezdi. Ama zenginler böyle dehşetlerden muaftır. Eğer et yemek için öldürmeyi haklı çıkarabiliyorsanız, gettodaki koşulları da haklı çıkarabilirsiniz. Ben ikisini de haklı göremiyorum."
- Etin Cinsel Politikası
146. "“İnsanlık yemek veya spor adına kendisinden aşağı ırkları öldürdüğü sürece, düşmanlık duyduğu anda kendi ırkını da öldürmekten geri durmayacaktır. Şurada akan kan veya burada akan kan değil, yok yere dökülen kanın tamamı durmalıdır. “"
- Etin Cinsel Politikası
147. "İktidar sahibi insanlar hep et yemişlerdir. İşçi sınıfı karbonhidratlardan oluşan bir karışımı tüketirken, Avrupa aristokrasisi her çeşit etle dolu büyük öğünler yemiştir. Beslenme alışkanlıkları yalnızca sınıfsal ayrımı açığa vurmaz, aynı zamanda ataerkil ayrımı da belli eder. Kadınların, ikinci sınıf yurttaşların, ataerkil kültürde ikinci sınıf sayılan yiyecekleri yemesi daha olasıdır: etten ziyade sebzeler, meyveler ve tahıllar."
- Etin Cinsel Politikası
148. "Irak’taki kötü şöhretli cezaevi Ebu Garip Cezaevinde Amerikan askerleri Iraklıları hayvan statüsüne indirdi ve Iraklı erkekleri aşağılayıp direnişlerini kırmak için erkek-kadın rollerini suistimal etti."
- Etin Cinsel Politikası
149. "Kanserin kökeni hakkında kendimi gayet ikna ettim . Sağlığım için çok güçlü bir etki yaratacak, uygulamaya koyunca yaşama sevincimi tam anlamıyla geri getirecek. (...) Şimdi adamakıllı ikna oldum ki kanser artık, ucuz yöntemlerle, halihazırdaki bilgilerimizle ve erişilebilir araçlarla önlenebilir."
- Etin Cinsel Politikası
150. "Şiddete maruz kalan kadınlar için sığınma evlerine ihtiyacımız olmadığı günü hayal edin."
- Etin Cinsel Politikası
151. "Erkekler önce erkek egemenlikten nasıl faydalandıklarını itiraf etmelidir."
- Etin Cinsel Politikası
152. "Hayvanlar ve insanlar benzer şekilde acı çeker ve ölür. Eğer domuzunuzu yemeden önce kendiniz öldürmek zorunda olsaydınız büyük ihtimalle bunu yapamayacaktınız. Domuzun çığlık attığını duymak, kanın sıçradığını, bebeğin annesinden koparıldığını ve hayvanın gözünde ölümü görmek midenizi bulandıracaktı. Dolayısıyla sizin yerinize öldürmesi için fabrikadaki adamı tutuyorsunuz. Benzer bir biçimde, eğer gettodaki koşulları kötüleştiren varlıklı aristokratlar gerçekten orada acı çekenlerin çığlıklarını duysa, küçük çocukların açlıktan yavaş yavaş ölümünü görse ya da insanlığın ve haysiyetin boğazlandığına şahit olsaydı, öldürmeye devam edemezdi. Ama zenginler böyle dehşetlerden muaftır. Eğer et yemek için öldürmeyi haklı çıkarabiliyorsanız, gettodaki koşulları da haklı çıkarabilirsiniz. Ben ikisini de haklı göremiyorum."
- Etin Cinsel Politikası
153. "“İnsanlık yemek veya spor adına kendisinden aşağı ırkları öldürdüğü sürece, düşmanlık duyduğu anda kendi ırkını da öldürmekten geri durmayacaktır. Şurada akan kan veya burada akan kan değil, yok yere dökülen kanın tamamı durmalıdır. “"
- Etin Cinsel Politikası
154. "İktidar sahibi insanlar hep et yemişlerdir. İşçi sınıfı karbonhidratlardan oluşan bir karışımı tüketirken, Avrupa aristokrasisi her çeşit etle dolu büyük öğünler yemiştir. Beslenme alışkanlıkları yalnızca sınıfsal ayrımı açığa vurmaz, aynı zamanda ataerkil ayrımı da belli eder. Kadınların, ikinci sınıf yurttaşların, ataerkil kültürde ikinci sınıf sayılan yiyecekleri yemesi daha olasıdır: etten ziyade sebzeler, meyveler ve tahıllar."
- Etin Cinsel Politikası
155. "“Erkekler önce erkek egemenlikten nasıl faydalandıklarını itiraf etmelidir.”"
- Etin Cinsel Politikası
156. "Hayvan sömürüsü bizi şiddeti normal, rasyonel, gündelik bir hadise olarak görmeye koşullandırır. Bu, farklı cinsiyetler, renkler ve sınıflardan insanları birleştirerek veya bölerek toplumun her alanında meydana gelir."
- Etin Cinsel Politikası
157. ""Bütün etçillerde(insanlar dahil) iki tür veneral saldırganlığı birbirine karıştırma tehlikesi vardır:sevmeyi ve avlamayı.""
- Etin Cinsel Politikası
158. "...kadınlar (kitle olarak) kendilerini ezenlerle bir arada yaşayan tek ezilen topluluktur."
- Etin Cinsel Politikası
159. "Gelin pilav yiyelim ve kadınlara inanalım."
- Etin Cinsel Politikası
160. "“Ben vejetaryen olurum olmasına; ama kocamın et yemesi gerekiyor.” Eğer 1974’ten beri bu cümleyi her duyduğumda bir dolar alsaydım Feminists for Animal Rights örgütünü uzun yıllar boyunca ayakta tutacak kadar para biriktirmiş olurdum.:))"
- Etin Cinsel Politikası
161. "Nerede (tedirgin) bir yiğitlik varsa orada et yeme kültürünü de bulursunuz."
- Etin Cinsel Politikası
162. "Biz, bütün zulümlerin birbiriyle ilişkili olduğuna inanıyoruz: Bütün canlılar özgür olana kadar, yani kötü muameleden, aşağılanmadan, sömürüden, kirlenmeden ve ticarileşmeden kurtulana kadar, hiçbir canlı özgür olmayacak"
- Etin Cinsel Politikası
163. "Diğer yaratıklara karşı tavırları söz konusu olduğunda bütün insanlar Nazidir."
- Etin Cinsel Politikası
164. "Nesneleştirme bir ezenin başka bir varlığı nesneye indirgemesini mümkün kılar. Ardından ezen, bu varlığı ona nesne muamelesi yaparak istismar eder: örneğin kadının hayır deme özgürlüğünü inkâr eden tecavüz ya da hayvanları yaşayan, soluk alan varlıklardan ölü objelere dönüştüren kesme eylemi. Bu süreç, bölümlere ya da şiddetle parçalara ayırmayı ve nihayet tüketmeyi içerir. Erkeklerin kadınları gerçek anlamıyla yediği olaylarla pek sık karşılaşmıyor olsak da hepimiz kadınların görsel imgelerini devamlı tüketiriz."
- Etin Cinsel Politikası
165. "“Erkekler önce erkek egemenlikten nasıl faydalandıklarını itiraf etmelidir.”"
- Etin Cinsel Politikası
166. "Hayvan sömürüsü bizi şiddeti normal, rasyonel, gündelik bir hadise olarak görmeye koşullandırır. Bu, farklı cinsiyetler, renkler ve sınıflardan insanları birleştirerek veya bölerek toplumun her alanında meydana gelir."
- Etin Cinsel Politikası
167. ""Bütün etçillerde(insanlar dahil) iki tür veneral saldırganlığı birbirine karıştırma tehlikesi vardır:sevmeyi ve avlamayı.""
- Etin Cinsel Politikası
168. "...kadınlar (kitle olarak) kendilerini ezenlerle bir arada yaşayan tek ezilen topluluktur."
- Etin Cinsel Politikası
169. "Devrim niteliğinde olup da yeterince devrimci olmayan bir hareket herkesi bir şekilde kışkırtır."
- Etin Cinsel Politikası
170. "“Gerçek” erkekler kiş yemez. Bu yalnızca bir ayrıcalık meselesi değildir, simgecilikle de ilgilidir. Kültürümüzde erkeklik, kısmen et yeme ve diğer bedenlerin denetimi yoluyla inşa edilir."
- Etin Cinsel Politikası
171. "Esasında et yemek kültürlerin ve bireylerin yiğitliklerinin ölçüsü olduğu için,toplumumuz vejetaryenliği hadım ya da kadınsılıkla eş tutar."
- Etin Cinsel Politikası
172. "Feminist kuramcılar, geleneksel anlatının ataerkil kültür tarafından belirlendiği sonucuna varır. Feminist kurama göre, ataerkil anlatı erkek maceralarını ve kadın edilgenliğini anlatır. Teresa de Lauretis durumu şöyle yorumlar: “Evlendirilecek bir prensesin olmadığı hiçbir masal yoktur.”"
- Etin Cinsel Politikası
173. "Erkek: Artık seninle İtalyan restoranlarına gidemiyorum;
çünkü en sevdiğim yemek olan parmesanlı süt dana sını sipariş edemiyorum.
Kadın: Eğer onun adı tüyü bitmemiş buzağı doğrama olsaydı yinede alır mıydın?"
- Etin Cinsel Politikası
174. "Hayvanlara, doğanın ellerinde, insandan aşağı kalmayacak derecede bir yaşam bahşedildiği ilkesine saygı duymak, topluma karşı işlenmiş adice bir suç mudur? Ey yaşayan her şeyin anası! Sen ki, lütfun sonsuz çeşmesi! O zaman, ben senin yüce sesine kulak verdim diye bir canavar olarak mı yargılanacağım?
~ John Oswald"
- Etin Cinsel Politikası
175. "Kadınların sokaklarda taciz edilmeden, peşlerine kimse takılmadan ya da saldırıya uğramadan yürüdüğü günü hayal edin. Şiddete maruz kalan kadınlar için sığınma evlerine ihtiyacımız olmadığı günü hayal edin. Kültürümüzde en sık rastlanan seri katillerin kendi ailelerini öldürenler OLMADIĞI günü hayal edin.
Daha da iyisi, kadınların her nerede olursa olsun güvende olduğu, ailelerin evlerinde güvenle yaşadığı ve katliamların olmadığı bir dünya hayal edin."
- Etin Cinsel Politikası
176. "Adem’in ilk kez kadını ve hayvanları adlandırmasından itibaren, ataerkil kültür baskı uyguladıklarını kendisi adlandırmaya devam etme cüretini göstermiştir. İkilik aracılığıyla steryotipleştirme hem kadınlarda hem de hayvanlarda ortaya çıkar: Ya iyi ya da kötülerdir; ya ilahi mükemmelliğin ya da şeytani tecessüdün amblemidirler; ya Meryem ya da Havva, ya evcil ya vahşi hayvan, ya tatlı hayvanlar ya da pis hayvanlar..."
- Etin Cinsel Politikası
177. "Diğer yaratıklara karşı tavırları söz konusu olduğunda bütün insanlar Nazidir."
- Etin Cinsel Politikası
178. "Kadınların sokaklarda taciz edilmeden, peşlerine kimse takılmadan ya da saldırıya uğramadan yürüdüğü günü hayal edin."
- Etin Cinsel Politikası
179. "Bir vegan yalnızca hayvanlaştırılmış ve dişilleştirilmiş proteinleri değil, hayvanların sömürülmesinden ortaya çıkan bütün ürünleri; örneğin kürkü, deriyi ve balı da reddeder."
- Etin Cinsel Politikası
180. "Kimse felsefi düşüncelere dalmadan, simge ve benzetmelere kapılmadan ve evrenin domuz gibi çığlık attığını duymadan, uzun süre durup [hayvanların boğazlanmasını] izleyemez.
-Upton Sinclair, The Jungle"
- Etin Cinsel Politikası
181. "Diğer yaratıklara karşı tavırları söz konusu olduğunda bütün insanlar Nazidir."
- Etin Cinsel Politikası
182. "Et yeme hayvanlara uygulanan en baskıcı ve en kapsamlı kurumsallaşmış şiddettir. Buna ek olarak et yeme (diğer) hayvanları insanlara tabi kılmanın zeminini de hazırlar: Eğer onları öldürebiliyor, kesebiliyor ve tüketebiliyorsak; pek tabii üzerlerinde deney yapabilir, onları tuzaklara düşürüp avlayabilir, sömürebilir ve fabrika veya kürklü hayvan çiftlikleri gibi onları tutsak eden ortamlarda yetiştirebiliriz."
- Etin Cinsel Politikası
183. "İktidar sahibi insanlar hep et yemişlerdir. İşçi sınıfı karbonhidratlardan oluşan bir karışımı tüketirken, Avrupa aristokrasisi her çeşit etle dolu büyük öğünler yemiştir. Beslenme alışkanlıkları yalnızca sınıfsal ayrımı açığa vurmaz, aynı zamanda ataerkil ayrımı da belli eder. Kadınların, ikinci sınıf yurttaşların, ataerkil kültürde ikinci sınıf sayılan yiyecekleri yemesi daha olasıdır: etten ziyade sebzeler, meyveler ve tahıllar. Et yemedeki cinsiyetçilik sınıf ayrımlarının altını yeniden çizerken bir de anlam sapması doğurur: Tüm sınıflara nüfuz etmiş olan etin erkeksi bir yiyecek olduğu ve et yemenin bir erkek faaliyeti olduğu miti."
- Etin Cinsel Politikası
184. ""Bitki kelimesi kadınların edilgenliğiyle eş anlamlıymış gibi kullanılır çünkü kadınlar bitkiler gibi olduğu varsayılır. Hegel bunu alenen ifade eder: "Erkekler ve kadınlar arasındaki fark hayvanlarla bitkiler arasındakine benzer. Erkekler nasıl hayvanlara karşılık geliyorsa, kadınlar da bitkilere denk düşer; çünkü kadınların gelişimi daha uysaldır.""
- Etin Cinsel Politikası
185. ""Diğer yaratıklara karşı tavırları söz konusu olduğunda bütün insanlar Nazidir.""
- Etin Cinsel Politikası
186. "Kadınlar kendi öznelliklerini keşfettikçe ve ifade eder oldukça, hayvanlar da ataerkil kültürün onlara layık gördüğü nesne kategorisinden kurtarılmış olur."
- Etin Cinsel Politikası
187. "“Hayvansal gıdaları yemiyor musunuz, efendim? dedim.
“Yemiyorum, efendim” dedi; Yirmi yıldan fazla süre önce tövbe ettim. Bir bakıma Brahman’ım efendim. Can almaktan tiksinirim. Her türlü mahlukatın en az bizim kadar yaşamaya hakkı vardır.”
“Ama” dedim, “eğer mahlukat öldürülmüyor olsaydı öyle bir bolluk olurdu ki her yer onlarla dolup taşardı.”
“Sanmıyorum, efendim; Hindistan’da pek az hayvan öldürülüyor ve halen herkes için yeteri kadar yer var.”"
- Etin Cinsel Politikası
188. "Uygarlık nedir? Kültür nedir? Şiddet tarafından (savaşta ve ya mezbahada) babalık; köleler, cahiller veya asalaklar tarafından analık edilen bir ırkın sağlıklı olması mümkün müdür? Ulusların yükseliş ve düşüş izlerini takip ederek kadınların konumunu saptayan tarihçiler nerede kaldı?
~Agnes Ryan"
- Etin Cinsel Politikası
189. "“Bir süre sonra çözümün , her ne kadar gerekli de olsa bizim bireysel vejetaryenliğimizde olmadığını anlıyoruz. Asıl gereken şey toplumumuzun kendini kavramsallaştırışına dair bir devrim..”"
- Ne Adam Ne Hayvan
190. "İnsanlık yemek veya spor adına kendisinden aşağı ırkları öldürdüğü sürece, düşmanlık duyduğu anda kendi ırkını da öldürmekten geri durmayacaktır. Şurada akan kan veya burada akan kan değil, yok yere dökülen kanın tamamı durmalıdır."
- Etin Cinsel Politikası
191. "İktidar sahibi insanlar hep et yemişlerdir. İşçi sınıfı karbonhidratlardan oluşan bir karışımı tüketirken, Avrupa aristokrasisi her çeşit etle dolu büyük öğünler yemiştir. Beslenme alışkanlıkları yalnızca sınıfsal ayrımı açığa vurmaz, aynı zamanda ataerkil ayrımı da belli eder."
- Etin Cinsel Politikası
192. "1970’lerin radikal feministlerinin çalışmaları sayesinde cinsel taciz kanunlar tarafından tanındı, ev içi şiddet için sığınma evleri yapıldı ve finanse edildi, tecavüzü önlemeye yönelik yasalar geçti."
- Etin Cinsel Politikası
193. "Feminist- vejeteryan hareket, başka bir dünya görüşünün var olduğunu beyan eder; o dünya görüşü ki ölümü tüketmek yerine yaşamı kutsar, dirilecek hayvanlara değil özgürleşmiş insanlara bel bağlar."
- Etin Cinsel Politikası
194. "Tecavüzcü kültürün mitlerinden biri kadınların yalnızca tecavüze uğramayı hak ettiği değil aynı zamanda bundan zevk aldığı, kasap bıçağı için sürekli arandıklarıdır."
- Etin Cinsel Politikası
195. "Dişi hayvanlar kadınlıkları yüzünden sömürülür, taşıyıcı annelere dönüştürülür. Daha sonra, doğurganlıkları sona erdiğinde kesilir ve hayvanlaştırılmış proteine,başka bir deyişle et biçiminde proteine dönüştürülürler."
- Etin Cinsel Politikası
196. "Hayvanlar, tüketiciler onların ölü bedenlerini yemeden önce dil tarafından yok edilir. Kültürümüz gastronomik bir dille “et” kelimesini daha da anlaşılmaz hale getirir. Böylece “et” dendiğinde aklımıza kesilmiş, öldürülmüş hayvanlar değil mutfak gelir. Dil, hayvanların yokluğuna bu şekilde katkıda bulunur."
- Etin Cinsel Politikası
197. "“Men" [adam] ve “meat” [et] kelimelerinin her ikisi de sözlükbilimsel daralmalardan geçmiştir. Asıl halleri kapsamlı olan bu kelimeler, şimdi kendilerine özgü göndergeleriyle yakın ilişki halindedir."
- Etin Cinsel Politikası
198. "Erkeklerin kadınlar üzerinde hem kamusal alanda (çalışma ve siyaset) hem de özel alanda (evde, günde dört kadının dövülerek öldürüldüğü bu ülkede) hâlâ hatırı sayılır derecede güç sahibi olduğu ırkçı, ataerkil bir dünyada yaşıyoruz."
- Etin Cinsel Politikası
199. "W. Arens’ın savına göre, yamyamlık suçlaması Avrupalıların diğer kıtalara yayılmasının önemli bir adımını teşkil ediyordu."
- Etin Cinsel Politikası
200. "Diğer yaratıklara karşı tavırları söz konusu olduğunda bütün insanlar Nazidir."
- Etin Cinsel Politikası
201. "Türkiye’de hâkim erkek kültürü, erkeksi olmayan varlıkların arasındaki çağrışımı onları aşağılamak için kullanarak bu kelimenin çift anlamlılığını suistimal ediyor. “Mala vurmak” veyahut “ete gitmek” kulağa büyükbaş hayvanlar ile ilgiliymiş gibi gelse de as lında seks işçileriyle birlikte olmak demek. “Kadınbudu köfte” adında bir yemeğin varlığı ve bir peynir çeşidi olan “kaşar”ın “hafifmeşrep kadın” anlamında kullanılması da cabası..."
- Etin Cinsel Politikası
202. "İktidar sahibi insanlar hep et yemişlerdir. İşçi sınıfı karbonhidratlardan oluşan bir karışımı tüketirken, Avrupa aristokrasisi her çeşit etle dolu büyük öğünler yemiştir. Beslenme alışkanlıkları yalnızca sınıfsal ayrımı açığa vurmaz, aynı zamanda ataerkil ayrımı da belli eder. Kadınların, ikinci sınıf yurttaşların, ataerkil kültürde ikinci sınıf sayılan yiyecekleri yemesi daha olasıdır: etten ziyade sebzeler, meyveler ve tahıllar. Et yemedeki cinsiyetçilik sınıf ayrımlarının altını yeniden çizerken bir de anlam sapması doğurur: Tüm sınıflara nüfuz etmiş olan etin erkeksi bir yiyecek olduğu ve et yemenin bir erkek faaliyeti olduğu miti."
- Etin Cinsel Politikası
203. "“O kendisine tabi olan herkesi bir şeye dönüştürendir.” Beyaz ırkçılığı beyaz olmayan insanlar için ne demekse, antisemitizm Yahudiler için ne demekse, homofobi gey ve lezbiyenler için ne demekse, kadın düşmanlığı kadınlar için ne demekse, et yeme de hayvanlar için o demektir."
- Etin Cinsel Politikası
204. "Kapitalizme karşı olmadan faşizme karşı olanlar, bir barbarlığın
içinden çıkan başka bir barbarlıktan yakınanlar, buzağı eti yemek
isteyen ama buzağıyı öldürmek istemeyen insanlara benzer."
- Etin Cinsel Politikası
205. "“Etin cinsel politikası” nedir? Kadınları hayvanlaştıran, hayvanları da cinselleştirip dişileştiren bir tavır ve davranışlar bütünüdür."
- Etin Cinsel Politikası
206. "Tahakkümün iktidar ikiliklerinden azade tek bir dile dahi sahip değiliz.
~ Beverly Harrison"
- Etin Cinsel Politikası
207. "Hayvanlar her yerde zincirlenmiş vaziyettedir; lakin onları özgür olarak resmeden bizizdir."
- Etin Cinsel Politikası
208. "Ataerki, insan/hayvan ilişkilerine içkin bir toplumsal cinsiyet sistemidir. Dahası, toplumsal cinsiyet inşasına hangi yiyeceklerin uygun olduğunu buyuran talimatlar da dahildir."
- Etin Cinsel Politikası
209. "Ataerki, sömürünün eşanlamlısıdır ve hayvanların ve çevrenin sömürülmesinden daha fazla kabullenilmiş bir sömürü biçimi yoktur."
- Etin Cinsel Politikası
210. "Niye üç yüz altmış derece reformcular olamıyoruz? Ne diye bir tane alanı hobi gibi belleyip öbür mücadele alanlarını unutuyoruz? Merhamet, İçkiyi Yasaklama Hareketi, Vejetaryenlik, Kadına Oy Hakkı ve Barış şu ihtiyar dünyayı cennete çevirirdi. Oysa çoğu kişi, bunları destekleyecekse bile anca birini seçip destekliyor."
- Etin Cinsel Politikası
211. "Bitki kelimesi kadınların edilgenliği ile eş anlamlıymış gibi kullanılır çünkü kadınların bitkiler gibi olduğu varsayılır. Hegel bunu alenen ifade eder: " Erkekler ve kadınlar arasındaki fark hayvanlarla bitkiler arasındakine benzer. Erkekler nasıl hayvanlara karşılık geliyorsa, kadınlar da bitkilere denk düşer; çünkü kadınların gelişimi daha uysaldır." Bu açıdan bakıldığında, kadınlar da bitkiler de, erkeklerden ve etten daha az gelişmiş ve daha az evrimleşmiş görülür, Sonuçta kadınlar uysal oldukları için bitkiyi yiyebilirler ama aktif erkekler hayvan etine ihtiyaç duyar."
- Etin Cinsel Politikası
212. "Düşündüm ki "Aslanlar da bizi yer" diyen dünyanın fikrini değiştirmek pek zor iş."
- Etin Cinsel Politikası
213. "Kimse felsefi düşüncelere dalmadan, simge ve benzetmelere kapılmadan ve evrenin domuz gibi çığlık attığını duymadan, uzun süre durup [hayvanların boğazlanmasını] izleyemez.
-Upton Sinclair, The Jungle"
- Etin Cinsel Politikası
214. ""Zor iştir, ey yurttaşlar, kulakları olmayan göbeğe laf anlatmaya çalışmak.""
- Etin Cinsel Politikası
215. "Her ne kadar yirmi yıldan daha fazla yaşayabilme ihtimalleri olsa da sütleri için sömürülen ineklerin çoğu dört yaşında ölüyor."
- Ne Adam Ne Hayvan
216. "Eşitlik bir fikir değildir; bir pratiktir. Diğer insanlara ya da diğer hayvanlara nesne muamelesi yapmadığımızda onu pratiğe dökmüş oluruz. Birinin başından geçenler hepimizi bağladığı için ona, “Bir derdin mi var? Anlatmak ister misin?” diye sorduğumuzda bunu pratiğe dökeriz."
- Etin Cinsel Politikası
217. "Tecavüzcü kültürün mitlerinden biri kadınların yalnızca tecavüze uğramayı hak ettiği değil aynı zamanda bundan zevk aldığı,kasap bıçağı için sürekli arandıklarıdır."
- Etin Cinsel Politikası
218. "Biz yaşayan varlıkların nesnelere dönüştürülmesinin sona ermesini hayal ediyoruz.Biz yırtıcı tüketim modelinin bitişini hayal ediyoruz.Biz eşitliği hayal ediyoruz."
- Etin Cinsel Politikası
219. "Bütün ulusların halk masallarında devler “insan eti yemeye bayılan” erkekler olarak tasvir edilir.Cadılar (ataerkil bir dünyanın gözünde çarpık veya azman olan kadınlar) göstermelik dişi yamyamlardır."
- Etin Cinsel Politikası
220. "“Tarih boyunca neredeyse hiçbir insan evladı kadının tüfeğinden çıkan bir kurşunla yere yığılmadı. Kuşların ve diğer hayvanların büyük çoğunluğu sizin tarafınızdan vuruldu, bizim değil.”"
- Etin Cinsel Politikası
221. "“O kendisine tabi olan herkesi bir şeye dönüştürendir.” Beyaz ırkçılığı beyaz olmayan insanlar için ne demekse, antisemitizm Yahudiler için ne demekse, homofobi gey ve lezbiyenler için ne demekse, kadın düşmanlığı kadınlar için ne demekse, et yeme de hayvanlar için o demektir."
- Etin Cinsel Politikası
222. "Ataerki, sömürünün eşanlamlısıdır ve hayvanların ve çevrenin sömürülmesinden daha fazla kabullenilmiş bir sömürü biçimi yoktur."
- Etin Cinsel Politikası
223. "Niye üç yüz altmış derece reformcular olamıyoruz? Ne diye bir tane alanı hobi gibi belleyip öbür mücadele alanlarını unutuyoruz? Merhamet, İçkiyi Yasaklama Hareketi, Vejetaryenlik, Kadına Oy Hakkı ve Barış şu ihtiyar dünyayı cennete çevirirdi. Oysa çoğu kişi, bunları destekleyecekse bile anca birini seçip destekliyor."
- Etin Cinsel Politikası
224. "Gelin, şiddetin her biçimini engellemek için çalışalım. Gelin, şiddet orucu ve vegan ziyafeti başlatalım. Bir araya gelelim ve aşureyi paylaşalım. Hâkim kültürün değer yargılarını tersyüz edip ölüme değil yaşama değer verelim. Gelin pilav yiyelim ve kadınlara inanalım."
- Etin Cinsel Politikası
225. "Ekonomi kemiktir, siyaset ettir,
bak kimi dövüyorlar ve kimi yiyorlar.
Marge Piercy"
- Etin Cinsel Politikası
226. "Tecavüzcü kültürün mitlerinden biri kadınların yalnızca tecavüze uğramayı hak ettiği değil aynı zamanda bundan zevk aldığı, kasap bıçağı için sürekli arandıklarıdır. ...İma edilen kadınların ve hayvanların kendilerini yok eden bu süreçlere gönüllü olarak katıldıklarıdır."
- Etin Cinsel Politikası
227. "“Yamyamlık” kelimesinin lügatımıza girmesi “Yeni Dünya”nın “keşfinden” sonra oldu. İspanyolların Karayip halkının adını yanlış telaffuz etmesiyle, beyaz olmayan bu insanlar ile yamyamlık eylemi arasında bir bağlantı kurulmuş oldu"
- Etin Cinsel Politikası
228. "Eşitlik bir fikir değildir, bir pratiktir."
- Etin Cinsel Politikası
229. "Özgürlük ve adaletin bir gün herkes için mümkün olabileceğini konuşurken, biftek yemeye oturmuştuk. "Istırabı yiyorum" diye düşündüm ilk ısırdığım anda. Çıkardım attım."
- Etin Cinsel Politikası
230. "Hayvanlara saygı gösterip kadınlara saygı göstermemek, teoriyi pratikten ayırmak veya lafı icraattan ayırmak gibidir."
- Etin Cinsel Politikası
231. "Türkiye son on yıldır muhafazakâr bir siyasi parti tarafından yönetiliyor. Bu on yıl boyunca birçok kadın düşmanı yasa çıkarıldı. “Kadın Bakanlığı” diye bilinen “Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı”, “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na dönüştürüldüğünde, bu isim değişikliği aynı zamanda bir odak kaymasının da ilanıydı."
- Etin Cinsel Politikası
232. "Beslenme tercihlerimiz, doğayla olan ilişkilerimizde kendimizi nerede konumlandırdığımızı ve politik duruşumuzu yansıtır."
- Etin Cinsel Politikası
233. "Hayvanların kaderinden bahsettiğimizde aslında geleneksel anlamda kadın kaderinden bahsederiz. Hayvanlara, onları kadınların aşağı konumuyla ilişkilendirerek baskı uygularız."
- Etin Cinsel Politikası
234. "Eğer bir çocuğa tavuğun bir zamanlar canlı olduğunu hatırlatırsanız salya sümük ağlayacaktır; ama tavuk etinin fabrikalarda yapıldığına inandırırsanız her şey yoluna girer."
- Etin Cinsel Politikası
235. "Sanayileşmiş Batı dünyasının kadınları, bugün aslında modern bir hayvanat bahçesindeki hayvanlar gibidir. Demir parmaklıklar yok. Kafesler de görünüşe göre yasaklanmış. Yine de uygulamada kadınlar, en az hayvanların çitlerin ardında tutulması kadar sıkı bir disiplinle yerlerinde tutulmaktadır."
- Etin Cinsel Politikası
236. "Özgürlük ve adaletin bir gün herkes için mümkün olabileceğini konuşurken, biftek yemeye oturmuştuk. "Istırabı yiyorum" diye düşündüm ilk ısırdığım anda. Çıkardım attım."
- Etin Cinsel Politikası
237. "Hayvanlara saygı gösterip kadınlara saygı göstermemek, teoriyi pratikten ayırmak veya lafı icraattan ayırmak gibidir."
- Etin Cinsel Politikası
238. "Türkiye son on yıldır muhafazakâr bir siyasi parti tarafından yönetiliyor. Bu on yıl boyunca birçok kadın düşmanı yasa çıkarıldı. “Kadın Bakanlığı” diye bilinen “Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı”, “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na dönüştürüldüğünde, bu isim değişikliği aynı zamanda bir odak kaymasının da ilanıydı."
- Etin Cinsel Politikası
239. "Hayvanların kaderinden bahsettiğimizde aslında geleneksel anlamda kadın kaderinden bahsederiz. Hayvanlara, onları kadınların aşağı konumuyla ilişkilendirerek baskı uygularız."
- Etin Cinsel Politikası
240. "Oxford Illustrated Dictionary [Oxford Resimli Sözlük] vegan kelimesini 1962’de tanıdı. Yirmi birinci yüzyılın ilk on yılının sonlarına doğru Microsoft Word'un yazım denetimi uygulaması “vegan” kelimesinin altını sanki bir şeyin yanlış yazılmış haliymiş gibi çizmekten vazgeçti. :))"
- Etin Cinsel Politikası
241. "Feminizm de marjinalleştirilmiş, şeytanlaştırılmış, alay konusu edilmiş ve görmezden gelinmiştir; zira toplumu temelden sarsar. Nostalji ruhun rahatlatıcı gıdasıdır ve ondan vazgeçip tarihi düzgünce (bütün insanları ve bütün hayvanları kucaklayacak şekilde) yeniden yazmak, halkın alışageldiği arketip- leri reddetmektir: güçlü baba, destekleyici anne, kahraman şövalye, hassas genç kız. Et yeme gibi, kadının itaatkâr rolü de yüceltilir; faydaları sakıncalarından çok daha fazla methedilir. Kuşe kâğıda basılmış, gösterişli bir dergi okumak, pamuk şeker kokusu gibidir. (Giyinmek için saatler harcamak keyfin doruk noktasıdır.) Filizlenmekte olan gençlik döneminde musallat olan ilgi [erkek bakışı], bir noktadan sonra hiçbir çıtırın eksikliğine katlanamayacağı bir şeye dönüşür. Kadınlar kendi ezilmişliklerinde suça ortak olur. İktidar dış güzellik ve cinsel kurnazlıklarla sınırlı bir süreliğine elde edilebilir. Ali Cengiz oyunu, beyaz olmayanların ya da hayvanların zapt edilişinde daha görünürdür. Mutlu anneciklerden' gülümseyen ızgaralık piliçlere dek şiddete maruz kalanlar, yüzyıllardır onlardan beklenen görevleri yerine getirmekten keyif alıyormuşçasına resmedilmiştir."
- Etin Cinsel Politikası
242. "Bitki kelimesi kadınların edilgenliğiyle eş anlamlıymış gibi kullanılır çünkü kadınların bitkiler gibi olduğu varsayılır. Hegel bunu alenen ifade eder: “Erkekler ve kadınlar arasındaki fark hayvanlarla bitkiler arasındakine benzer. Erkekler nasıl hayvanlara karşılık geliyorsa, kadınlar da bitkilere denk düşer; çünkü kadınların gelişimi daha uysaldır.” Bu açıdan bakıldığında, kadınlar da bitkiler de, erkeklerden ve etten daha az gelişmiş ve daha az evrimleşmiş görülür. Sonuçta kadınlar uysal oldukları için bitki yiyebilirler ama aktif erkekler hayvan etine ihtiyaç duyar."
- Etin Cinsel Politikası
243. "Hayvanların ölü bedenlerini nasıl kullanacağımızı öğrendiğimiz gibi öfkeyi nasıl kontrol edeceğimizi de öğrendik. Yara bereydi, dayaktı, değişimdi derken sağ kaldık ve büyüdük. Angela Wilson’in deyişiyle, yola devam ediyoruz."
- Etin Cinsel Politikası
244. "Etin erkek yiyeceği olduğu ve dolayısıyla kadınlara kalan yiyeceğin de sebze olduğu varsayımı, önemli politik sonuçlar taşır. Esasında et yemek kültürlerin ve bireylerin yiğitliklerinin ölçüsü olduğu için, toplumumuz vejetaryenliği hadım ya da kadınsılıkla eş tutar."
- Etin Cinsel Politikası
245. "Etin cinsel politikası burada açıkça hissedilir:”yemeğe bir onluğun hatta belki de daha az paranın harcandığı bir hanede tek bir beslenme biçimi mümkündür, o da erkeğin beslenmesidir. Çocuklar artan yemekleri yer. Pazar günleri ucuz bir lokantaya gidilmelidir. Bu mümkün değilse en azında sofradan Etli bir yemek olmalıdır ki babanın damak tadına uysun ve doğal olarak istediği besin arzusu dinsin.” Bize denen kısa ve öz şudur:”et erkek için alınır” ve pazar günkü yemekte arta kalan et “ertesi gün yine onun tarafından soğuk yenir.” Yoksulluk ayrıca etin kimin dilimleyeceğini de belirler. Cicery Hamilton aynı dönemde herkese yetecek kadar et olmadığını bildikleri zaman eti kadınların dilimlediğini keşfetmiştir.”"
- Etin Cinsel Politikası
246. "Eti reddetmek bir adamın kadınsı, "hanım evladı", "nonoş" olduğu anlamına gelir. Gerçekten de 1836'da o zamanların vejetaryen diyetine karşılık gelen Grahamizm şöyle yargılanmıştı: "Hadım etme Grahamizmin ilk meyvesidir.""
- Etin Cinsel Politikası
247. "Ataerki, sömürünün eş anlamlısıdır ve hayvanların ve çevrenin sömürülmesinden daha fazla kabullenilmiş bir sömürü biçimi yoktur."
- Etin Cinsel Politikası
248. ""Cinsiyetçilikten ve türcülükten özgürleşmiş ilişkileri özenle kurmanın tohumları Türkçe'de mevcut. Bunu cinsiyetli zamirlerin olmayışında görmek mümkün. Üçüncü tekil şahıs zamiri olan "o" hem kadına hem de erkeğe işaret etmek için kullanılabiliyor; erkek ya da dişi bir hayvan, hatta Tanrı bile olabiliyor.""
- Etin Cinsel Politikası
249. "Kadınlar et parçaları gibi hissedebilir ve et parçalarıymış gibi muamele görebilir
(duygusal olarak doğranabilir, fiziksel olarak dövülebilir) halbuki hayvanlar gerçekten et parçalarına dönüştürülmektedir."
- Etin Cinsel Politikası
250. "Erkeklerin kürtaj karşıtı harekete katılmasının sebebi ise bambaşka. "Operation Rescue"yu - sivil itaatsizliği kullanarak kadınların kürtaj kliniklerine girmesini önleme girişimlerinde bulunan bu grubu- yöneten erkeklerin profillerine bakıldığında erkeklerin, hayatlarındaki düşüşün sebebi olarak feministleri gördükleri, kendi ekonomik sorunları için çalışan kadınları suçladıkları ortaya çıktı. Kürtaj karşıtı harekette böyle aşırı düşmanlık sergilemelerinin sebebi - retorik bildirilerinde olduğu gibi- "doğmayanı" korumak değil, kendi sosyal durumları için sorumlu gördüklerini cezalandırmak. Bu da erkekleri, durumlarının sebebinin başka bir şey olabileceğini gösterecek bir ekonomik analiz geliştirmekten başarıyla koruyor."
- Ne Adam Ne Hayvan