Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Carmen - Prosper Mérimée | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Carmen Kitap Bilgileri


Yazar: Prosper Mérimée
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 36 dk.
Sayfa Sayısı: 92
Basım Tarihi: Mayıs 2021
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
ISBN: 9786254053832
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Carmen Kitap Tanıtımı


Prosper Mériméee (1803-1870): Fransız yazar, arkeolog ve tarihçi. Romantizm akımının en önemli temsilcilerinden biridir. İspanyolca, Yunanca, Latince, İngilizcenin yanı sıra, çok etkilendiği Puşkin ve Gogol’ün eserlerini Fransızcaya çevirecek kadar Rusça da öğrenmiş çok yönlü bir yazardır. Oyunları, romanları, denemeleriyle olduğu kadar uzun öyküleriyle de tanınmıştır. Bu öykülerin en ünlüsü ve Mérimée’nin titiz, ölçülü sanatının doruğa çıktığı Carmen 1845 yılında yayımlandı. Yazar İspanya seyahatleri sonrasında kaleme aldığı Carmen’de tutkulu, özgürlüğüne düşkün, gözü kara Çingene Carmen ile Don José’nin ölümsüz aşkını konu eder. Bizet’nin ünlü operasına da temel olan Carmen yayımlandığından beri pek çok kez diğer sanat dallarına da ilham olmuş, defalarca sahneye, sinemaya uyarlanmış, dünya edebiyatına ölümsüz bir karakter armağan etmiştir.




Carmen Kitaptan Alıntılar


1. "Hala dargın mısın bana?”
Ben dargınım ama gene de sevmeden edemiyorum seni."




2. "Gürültüsü olan derenin ya suyu vardır ya Çakılı."




3. "Onu düşünürken yarınki günü unutuyorum."




4. "Yolunun benimkiyle kesişmesinin bu garip için ne kadar mucizevi bir şey olduğunu düşündüm."




5. "Birbirimize yüreğe oturan şeyler söylemiştik ve artık eskisi gibi değildik…"




6. "Çiçek kuruduğu halde hala o güzel kokusunu muha­faza ediyordu..."




7. "Hem tehlikeli bir canlının, hele uysal ve evcil olduğu hissedilen tehlikeli bir canlının yanı başında bulunmanın kendine has bir büyüsü vardır."




8. "Yolunun benimkiyle kesişmesinin bu garip için ne kadar mucizevi bir şey olduğunu düşündüm."




9. "Bana hala kızgın mısınız?
Her şeye rağmen sizi seviyor olmalıyım."




10. ""Hala dargın mısın bana?
Ben dargınım ama gene de sevmeden edemiyorum seni.""




11. "Bir insan hiç düşünmeden alçağın tekine dönüşebilir."




12. "İnsan kendinden bahsederken zamanı unutuyor."




13. "İnsan kendinden bahsederken zamanı unutuyor."




14. "Ah, efendim! O gün var ya o gün!.. Onu düşünürken yarınki günü unutuyorum."




15. "Birbirimize yüreğe oturan şeyler söylemiştik ve artık eskisi gibi değildik."





Carmen Kitap İncelemeleri


Carmen, 19. Yüzyılın İspanyasındaki çingenelerin yaşamlarını nasıl sürdürdüklerini, hayatlarını nasıl kazandıklarını ve dönem halkının kendi aralarındaki yaşamını gösteren, oldukça bilgilendirici bir aşk romanı olarak karşımıza çıkıyor.

Roman, arkeolog ve onun rehberinin, çokça susamış bir haldeyken karşılarına çıkan küçük bir çayırda, eşkıya Jose Navarro ile karşılaşmalarıyla başlar ve bir handa arkeoloğun eşkıyanın kaçmasına yardımcı olur. Arkeolog bir süre sonra Jose’nin eşi Carmen’le tanışır. Arkeolog, Jose’nin idam edileceğini öğrenir. Jose ile konuşmasıyla roman devam eder.

Jose Navarro ve Carmen’in nasıl tanıştıklarına , Jose’nin orta rütbeli bir askerken nasıl bir eşkıyaya dönüştüğünü anlatan roman, son bölümde çingenelerin tarihi ile ilgili yapılmış detaylı bir açıklamayı da içerir.

Ana karakterimiz Carmen, toplumunun karakterini özümsemiş olsa da bazı durumlarda kendi benliğiyle kültürü arasında çatışma yaşar. Çingene topluluklarındaki kadınlar(gitanalar), kocalarına olağanüstü bağlıdır. Carmen, kendisine aşılanan bu bağlılıkla heves aşkları arasında yaşadığı çatışma, kendisinin ölümünü getirecektir.

Kitap, kısa ve hikaye bakımından bir hayli sürükleyici olmasına rağmen yazarın pek çok yerde yerli tabirler kullanması ve tabirlerin açıklamasını okumak, kitabın bu özelliğini zedelese de döneme dair detaylı bir fikir sahibi olmamı sağladı.




Opera diyince aklıma 2 şey geliyor; 1. Pavarotti ve 2. Carmen Gerçekten bu sanat türünün gercek bir cahiliyim.
Carmen tutkulu bir aşkın nasıl tutsakliga dönüştüğünün öyküsü. Güzeller güzeli çingene kızı Carmen ve karşısında işinde, gücünde askerliğini yapan Jose Navarro. Fransiz edebiyatının en çok okunan kitaplarindan biri olmasından öte binlerce kez opera,bale,tiyatro olarak sahnelenmiş. Yazar Prosper Merimee'nin ölümünden 5 yıl sonra George Bizet tarafından Carmen operası besteleniyor ve bir komedi bekleyen Parisliler bir trajedi ile karşılaşınca, ilk başta bir başarısızlık yaşanıyor. Rivayet odur ki acımasız eleştiriler, operanin premierinden birkac ay sonra 37 yaşındaki Bizet'in erken ölümüne neden olmuştur.
Ancak baştan çıkarıcı kızımız Carmen'i gerçekten o derecede kışkırtıcı, tutkulu ifade etmeyi başaran Carmen operası, Nietzche'nin de dikkatini çekmiş ve kendi felsefesi ile yakın buldugu bu operayi onlarca kez daha izlemiştir.
Nietzsche Ağladığında kitabindan uyarlanan filminde de operanin müzikleri kullanılmıştır.
Sanırım hem yazar hem bestekar, Carmen'in bu kadar meşhur oldugunu görseler hayli mutlu olurlardı.
Kitabin çevirmeni Nesrin Altınova Fransa Milli Eğitim Bakanlığı ve Fransa Kultur Bakanligi tarafından uluslararası çeviri ödülü almış ünlü cevirmenimiz, kitabi okuyunca bu ödülü ne kadar hakettigini bir kez daha fark edip, gurur duyacaksınız.Gerçekten çok hem de çok başarılıydı.
Herkese keyifli okumalar dilerim.




Prosper Mérimée; 19. Yüzyıl Fransa'sında yaşamış, Puşkin ve Gogol'dan yaptığı çevirilerle Rus Edebiyatı'nı Avrupa'ya tanıtmış arkeolog, tarihçi, filolog, öykü yazarı ve çevirmen.
İleriki yıllarda Bizet'in aynı adlı ünlü operasına da konu olan Carmen, yazarın sanatçı ve bilim insanı yanlarının muhteşem bir sentezini oluşturduğu en ünlü eseridir.
Kitapta bir çingene kızı olan Carmen'in, halkının yaşam koşullarının da getirdiği özgür ve uçarı yaşam anlayışıyla, kendi güzelliği ve cazibesini kusursuz bir şekilde harmanlayarak oluşturduğu özgün ve herkesi kendine hayran bırakan karakterine şahit oluyoruz.
Carmen karakterinin kitapta çizdiği, her an istediğini yapan, kuralı ve sınırı olmayan, istediği erkeği istediği zaman elde eden ve istediğini alınca öylece bırakıp özgür yaşamına dönen bağımsız kadın karakteri, dönemin Avrupa'sında büyük tepki toplamış ve kitap uzunca bir süre edebiyat toplumu tarafından dışlanmıştır.
Prosper Mérimée'nin uzun süren bir İspanya yolculuğu sonrası edindiği izlenimler ve yaptığı incelemelerin ürünü olan Carmen, yalnızca bir öykü kitabı değil, aynı zamanda Avrupa'daki çingene toplumu ve yaşayışları üzerine cesur bir bilimsel çalışmadır.
Son olarak kitabı okumayı tercih eden okurlar hem harika bir aşk ve özgürlük öyküsü okuyacak hem de dönemin İspanya ve Batı Avrupa'sı hakkında önemli bilgiler edinecek. Bir çırpıda okunabilecek bu eseri tüm okurlara tavsiye ederim.




Kitap araştırma yapmak için İspanya'ya giden bir arkeologun kısa bir anısı gibi.
Yolda karşılaştığı korkutucu Don José'nin hayatını kurtarıp daha sonrasında da Carmen ile tanışmasıyla José'nin bizim arkeologu kurtarması durumu var. Tabii bu sırada José hayatını anlatıyor. Soylu bir aileden gelip, bir talihsizlik sonucu asker olduktan sonra rütbesinin düşürülmesini anlatıyor. Rütbesinin düşme sebebi de güzel çingene kızı Carmen. Başına bu kadın yüzünden çeşitli olaylar gelir ve ülkemizde sürpriz olmayan bir sonla yolları sonsuza kadar ayrılır. Neyse.
Kitabın sonunda çingeneler hakkında bir araştırma bilgisi sunuluyor. Kadın ve erkeklerin fiziki yapısından, giyinişlerinden, karakterlerinden, kullandıkları dillerin çok çeşitli ve başka dillerin etkisinin altında kalmasından, dine karşı tutumlarından, mesleklerinden, en son da nerden geldiklerinden. Hangi toprağa sahip olduklarını kestirme çalışması. Kısa bir şekilde dil üzerinden örnekler de veriliyor.
Bu arada bu çingene kızın adının Carmen olmasının sebebi, kelime anlamının "büyü" olmasından kaynaklanıyor. Çünkü; çingeneler muska, büyü yapıyor ve sözgelimi şeytanla işbirliği içinde oldukları için kendilerine şeytan da deniliyormuş. Diyaloglar da da bolca Carmen'in ağzından "ben şeytanım" benzetmesi çıkıyor.
Yorucu bir kitaptan sonra çok rahat okunacak bir kitap. Ki çingeneler üzerinde araştırma yapmaya itebilecek de bir kitap. Güzel bir kitaptı. Keyifli okumalar dilerim.




Aşık bir insanın yapabileceklerini sınırı nedir sizce? Bu kitapla beraber bir sınırı olmadığını görüyoruz.
Ünlü besteci Bizet’in bu kitaptan ilham alarak yazdığı operası Carmen’i çok severim. Bu sebeple kitaba merağım olarak okumaya başladım.
Carmen büyü demektir. Bu kelime yazarın kendi buluşudur. çingene kadınlarının büyü, muska vs. yapmasından esinlenerek türetmiştir.
Bir onbaşı olan Don Jose, Carmen’in hapisten kaçmasına göz yumarak rütbesinden olur. Sonrasında tekrar tesadüf eseri bir eğlencede karşılaşırlar ve fark eder ki Carmen’i aklından çıkartamaz. Don Jose, bir subayı yaralamasından sonra Carmen’e kaçar ve onunla beraber olmak, ona ayak uydurmak için onun gibi yaşar, onun gibi çalışmaya başlar. Yani önce kaçakçılık, sonra soygunculuk yapar en sonda da cinayet işler. Sevdiği kadın için çok şeye katlanır ve yine sevdiği kadını paylaşamadığı için katil olur. Ama Carmen özgür ruhlu, başına buyruk, dik başlı bir kadındır. Hatta şöyle diyor kitapta, ‘Bana bir şeyi yapma dedin mi, ben hemen onu yaparım.’ Ve artık Don Jose’yi sevmediği için ölmeyi dahi göze alabilecek kadar asi ruhludur.
Bu ikilinin arasındaki aşkı, tutkuyu, toksikliği konu edinen 110 sayfalık, su gibi akıp giden bir eser. Kitabın sonunda da çingenelerin tarihi, dili, coğrafyası, inanışları hakkında ufak bilgilendirmesi vardır. Müthiş etkilendiğim bir kitap değil ama okuduğum için de pişman değilim. Kitapla kalın



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: