Çanlar Kimin İçin Çalıyor Kitap Bilgileri
Yazar: Ernest Hemingway
Tahmini Okuma Süresi: 17 sa. 41 dk.
Sayfa Sayısı: 624
Basım Tarihi: 2025
İlk Yayın Tarihi: Ekim 1940
Yayınevi: Bilgi Yayınevi
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9789752201699
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Çanlar Kimin İçin Çalıyor Kitap Tanıtımı
Dönemin birçok sanatçısı gibi İspanya İç Savaşı'na da katılan Hemingway, bu savaşı anlatan güçlü romanı Çanlar Kimin İçin Çalıyor'u 1940'ta yayımladı. Çok geçmeden sinemaya da uyarlanan roman, iç savaşa sürüklenen bir ülkenin, özgürlükleri için canlarını ortaya koyan insanlarını, onların arasında yer almış bir yazarın tanıklığıyla anlatıyor.
Yazarın diğer eserlerinden daha güçlü, kapsamı daha geniş ve çok daha duygusal olan bu kitap, tüm zamanların en iyi savaş romanlarından biridir.
Çanlar Kimin İçin Çalıyor Kitaptan Alıntılar
1. ""Eğer beni sevmiyorsan bile ben ikimize yetecek kadar seviyorum seni.""
2. ""Her şeyden hoşlanman gerekmez.
Yalnızca anlamalısın."
... ~..."
3. "" Daha sonra demek istemiştim. Şu olup bitenleri anlamanı sağlayacak birçok şey var okuman için. Ama bu olaylardan da çok gerekli bir kitap çıkacak ortaya; bilinmesi gerekli birçok şeyi açıklayan bir kitap. Belki ben yazarım bu kitabı. Bu kitabı yazmayı çok isterim. "
"Onu daha iyi yazabilecek birini tanımıyorum.""
4. ""Diz çökerek yaşamaktansa, ayakta ölmek daha iyidir."
~Pasionaria"
5. "Disiplin, inanç ve güvenden doğmalı."
6. "-"Artık Tanrın yok mu?"
"Yok arkadaşım. Kesinlikle yok. Eğer Tanrı olsaydı, benim şu gözlerimle gördüklerimin olmasına hiçbir zaman izin vermezdi. Bırak, onların olsun Tanrı."
-"Tanrı'nın varlığını savunuyor onlar."
"Açıkçası dine inanarak yetiştirildiğim için O'nu özlüyorum.""
7. ""Bir öykü yüzünden kötü düşler görecek değilim""
8. ""Üzüntü güneş doğunca silinir gider. Sis gibidir o.""
9. ""Seni gördüğüme müthiş sevindim""
10. "Dünyada incinmeyecek insan yoktur."
11. "“…Sanki uzun zamandır tanıyormuşum gibi konuşuyorum seninle.”
“Böyle olur, insanlar birbirlerini anladıklarında böyle olur.”"
12. "" Laf olsun diye mi önderinizim ben?" diye sordu Pablo."
13. "“Söz vermeni istemiyorum. Bir şeyin olacağı varsa olur.”"
14. "Ben hep onun yanında olmak isterim"
15. "“Ben başkaları için acı çektim.”
“Bütün iyi insanlar gibi.”"
Çanlar Kimin İçin Çalıyor Kitap İncelemeleri
Bir kitabın içerisinde, onlarca kitap vardır. Tıpkı Çanlar Kimin İçin Çalıyor? kitabında olduğu gibi. Ve ben de, bu kitabın içerisindeki kitaplardan bir tanesi hakkında konuşmak istiyorum. O kitap Maria'nın kitabı.
Anne ve Babanızı gözünüzün önünde kurşuna diziyorlar, sizin elleriniz bağlı olduğu için hareket edemiyorsunuz. Sonra sizi berbere götürüp saçlarınızı kökünden kesiyorlar. Ve siz kederden, aynadaki yüzünüzü tanıyamıyorsunuz. Kesilen saçlarınızı suratınıza vuruyorlar, yetmiyor ağzınıza tıkıyorlar. Bunu düşünmeye başladığımız an, Maria oluyoruz.
Ece Temelkuran'da okumuştum; "Kadınları yok etmek isteyen. önce saçlarından başlar."
Maria bunları aynı gün içerisinde yaşıyor. Ancak kendisini, kötü talihine esir edip hayattan kopmuyor, intikam ateşi yüreğini yakıyor. Bir de üstüne aşık oluyor. Belki aşkın en gerekli olduğu yerde aşık oluyor. Kendisini yetersiz, çirkin ve eğitimsiz görüyor. Bir yanda aşk ateşi bir yanda intikam ateşi. Bu öyle bir ateş ki, Faşistlerden intikam alacak çocuklar doğurmanın hayalini kurduruyor. Ama yaşadığı onca rezil şeyden sonra, anne olması da pek mümkün değil gibi.
Kitapta yine fark ediyoruz ki, "erkekler savaşır, acısını kadınlar çeker."
Maria'nın babasının, öldürülmeden önce söylediği son söz ile burada bitiriyorum;
"Viva La Republica"
"Yaşasın Cumhuriyet"
"Yer üzünün hər hansı bir yerində bir insan ölərsə, sənin də bir parçan ölər onunla birlikdə. Ona görə də soruşma. Bir kilsə zəngi səslənəndə bil ki, o zəng sənin üçün çalır..."
(Əvvəllər kilsələrdəki zənglər xaç suyuna salınma, nikah, ölüm hadisələrini və müharibədə zəfər qazanmaq kimi gərəkli xəbərlərin çatdırılmasında istifadə edilirdi.)
Kitabda İspaniya Vətəndaş Müharibəsi dövründə Respublikaçı partizan dəstəsinə bağlı olan Amerikalı könüllü bir gənc - Robert Cordanın 4 günlük hekayəsindən bəhs olunur. Yazıçının müharibədə iştirak edib müharibə dəhşətlərini yaxından görməsi əsərin daha real yazılmasına səbəb olub. İspaniyadakı vətəndaş müharibəsi yazıçı Heminqueyin həyatında dərin izlər qoyur. O, hərbi jurnalist kimi iç savaşın ən qaynar nöqtələrində olur, insan qəhrəmanlığının və хəyanətinin dəhşətli səhnələrini müşahidə edir. "Əcəl zəngi" romanı da məhz bu bu dövrün acı ibrət dərslərinin nəticəsi kimi meydana çıхır.
Romanda həm də Robert Cordan və dağ partizanlarının dəstəsindən olan Mariyanın saf, ülvi sevgisi parlaq boyalarla əks etdirilmişdir.
Kitab olduqca təsirlidir. Müharibə mövzusunda yazılmış ən mükəmməl əsərlərdən biri hesab olunur. Bəzi hissələrdəki yersiz uzatmaları oxuyarkən sıxıldım. Onun xaricində çox gözəl idi.
Bir klasik olduğu için başarılı olacağını ve okunması gerektiğini düşündüğüm bir kitaptı. Yayınevi kurbanı oldum ama..
Kitabı bir sahaftan aldım. Aslı Yayınları’na ait bir baskı. Kitaptan değil ama yayından pek memnun kaldığım söylenemez açık söylemek gerekirse. Çünkü cümle ve kelimelerdeki bozukluk ve diyaloglarda isimlerin karıştırılması, okumada zorluk yaşamama neden oldu. Kitabın popüler klasik romanlardan olduğu ve çok beğenildiği kuşkusuz, ben yayın kurbanı oldum sanırım.
Kitaba geçersek, Robert Jordan isimli Amerikalı bir İspanyol profesörünün, patlayıcılar konusundaki uzmanlığına güvenerekten, kendisine köprü patlatma işinin verilmesi konu ediliyor. Yardımcısı Anselmo ile bu görevi yerine getirmek için harekete geçiyorlar.
Cumhuriyetçilerle faşistler arasındaki savaşın bir kısmı ele alınmış kitapta. Köprüyü uçurmak için dağdaki gerillalardan yardım isteyen Robert Jordan; Pilar, Pablo ve çetesi ve Maria’yla tanışır. Bu insanların yaşanmışlıkları ve kendi duyduğu olaylar karşısında psikolojik olarak büyük dengesizlikler de yaşar. Ölüm korkusu ve görev bilinci arasında sürekli mekik dokur.
Sorumluluğunu hiçbir zaman unutmayan Robert Jordan ile Maria arasında bu süre zarfında bir ilişki doğar. Savaş ortasında hem aşka hem de göreve odaklanmaya çalışır Robert Jordan.
Bir klasik olan bu kitapta, savaştaki yaşanan olaylar bütün çıplaklığı ile anlatılmış.
Okunulmasını tavsiye ederim. Kitapla ve sanatla kalın..
Günaydın sevgili kitapseverler mutlu sabahlar size az önce bitirdiğim romandan bahsetmek istiyorum.
Çanlar Kimin İçin Çalıyor, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 100 Temel Eser kapsamında öğrencilere okumalarını önerdiği kitaplardan... Benim de uzun zamandan beri okumak istediğim ancak bir türlü elimin gitmediği kitaplardandı, bilemiyorum belki de zamanı değildi o sebeple okuyamamıştım ancak arkadaşların ısrarı ve çok sık karşıma çıkanca hemen okuma listeme aldım ve okudum.. Çanlar Kimin İçin Çalıyor, Hemingway’in en güzel romanlarından biridir. İspanya iç savaşının anlatıldığı roman, 1940’larda yazılmıştır. Böyle olmasına karşın, hâlâ birçok ülkede çevirisi yayımlanmakta, hâlâ en çok okunan kitaplar arasında yer almaktadır.
Kitapta faşist ve antifaşist iki grup var ama halk tabakasının bu ayrımdan çok da anladığı yok, çoğu asker ya da savaşa katılan kişi sadece emirleri uyguluyor, ne uğruna savaştıklarını gerçekten anlayamamış bir sürü insan var. İşte buraları okurken insan savaşın iğrençliğine bir kez daha şahit oluyor
Kitap oldukça akıcı,tahmin edildiği üzere sadece savaş romanı değildir.Oldukça uzun bir romandır ama bir kaç günlük zaman diliminde yaşanan olayları ele alır.
Olay örgüsünün yanısıra karakterlerin düşünce dünyalarının etkisi de konuya işlenmiştir. robert jordan ın uzun hayalleri, kafasındaki planları, pilar ın kıskançlık krizleri v.s herşeyiyle sizi sarıp etkisi altına alır.Çok fazla kitabın içeriğinden bahsetmek istemiyorum.Mutlaka okunması gereken kitaplardan biri olduğunu düşünüyorum.
Savaşlar gürültülü ve kanlıdır, onlar hakkında yazılanlar ise savaşların vahşetini ve korkutucu yüzünü anlatır. Lakin bu kadar hengamenin içinde mutlaka bir yerlerde sessizlik varlığını sürdürüyordur.
Ernest Hemingway, işte bu sessizliğin içindeki sesleri bize sunuyor. Savaştaki sessizlik aslında büyük bir sestir. Korkunun sesi bu sessizlik içinde öyle bir gümbürtü koparır ki bunu kulaklarınızla duyamazsınız. Sadece korku değil, heyecan, sevgi, aşk ve sadakat işte bu duyguların sesi kulaklar ile duyulmaz...
Eserimiz savaş zamanını anlatan bir eser olmasına rağmen savaş hakkında yazılan diğer romanlara oranla oldukça sakin geçiyor. Yazar İspanya iç savaşında bulunan bir gerilla grubu üzerinden hikayesini anlatıyor. Dağlarda saklanan bu insanları okurken sıkabilirsiniz, ama dediğim bu tamamen kulaklarınızla değil yürekleriniz ile dinlemenize bağlıdır.
Kitabın işleyişi tamamen duygusal gümbürtünün, kulaklarla duyulan bir gümbürtüyü koparması üzerinde ilerliyor. İşte bir savaşın bu yönlerini gördüğümüz roman sayısı çok azdır. Hele ki bu kalitede eser ise daha azdır.
Kitabı okurken sıkıldım, bazen tekdüze gidiyor gibi hissettim lakin bitirince dedim ki savaş sadece gümbürtüler ile olmaz. Asıl savaş insanın içindeki sessiz fırtınayla savaşmasıdır, gerçek bir savaş içinde kendi duygu dünyasıyla savaşmasıdır.
Çanlar Kimin İçin Çalıyor gerçekten, planları kuranlar için mi, yoksa o planları gerçekleştirenler için mi, yoksa bu planlarda hayatını kaybeden masumlar için mi, yoksa hem masum hem plan kuran hem de gerçekleştirenler için mi?