Cam Kılıç Kitap Bilgileri
Yazar: Victoria Aveyard
Tahmini Okuma Süresi: 12 sa. 55 dk.
Sayfa Sayısı: 456
Basım Tarihi: Kasım 2016
İlk Yayın Tarihi: 9 Şubat 2016
Yayınevi: Pegasus Yayınları
ISBN: 9786053439356
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Ciltli
Cam Kılıç Kitap Tanıtımı
Ben bir kılıcım; şimşekten ve ateşten doğdum. Kalbimin kırılmasından korkmuyorum. Acıdan korkmuyorum. Sadece boşluğa uyanmaktan korkuyorum. Yalnız bir fırtınada tek bir şimşek olmaktan. Ben bir kılıçsam, camdan yapılmışım ve çatlamaya başladığımı hissediyorum. Mare Barrow sadece farklı olduğunu biliyor. Mare'nin kanı, Poyraz'daki sıradan her insanınki gibi kırmızıdır ancak Gümüş yeteneği, yani şimşekleri kontrol etme gücü nedeniyle saray onu gizlemiş ve himayesine almak istediği bir silaha dönüştürmüştür. Genç kız, tahtı ele geçirmek için ona ihanet eden arkadaşı Prens Maven'dan kaçmayı başardığında ise şaşırtıcı bir gerçeği keşfeder: Kendisi gibi farklı olan başkaları da vardır. İntikam arzusuyla dolu ve artık taç giymiş bir kral olan Maven peşindeyken, Mare yeni bir göreve atılır: Kendisi gibi yetenekleri olan Kızıl-Gümüş insanları toplayıp bir ordu kuracaktır. Yükselen bir şafak kadar kızıl, gümüş bir mermiden daha hızlı; zalim yöneticileri devirebilecek kadar güçlü bir ordu. Ancak iktidar tehlikeli bir oyundur ve Mare bedelini artık bilmektedir.
"Kızıl Kraliçe'nin hayranları hayal kırıklığına uğramayacak. Aveyard'ın üslubu akıcı, hızlı ve vahşi; Cam Kılıç'ta, serinin ilk kitabına işlediği macera, gerilim ve adrenalinle nişan alıyor, tetiğe basıyor ve hedefi on ikiden vuruyor."
-The Guardian-
"Tehlikeli, heyecan verici ve keskin şaşırtmacalarla dolu bu devam kitabı çok ilgi çekici ve nefes kesici."
-Booklist-
"Yüksek tempolu ve macera dolu Cam Kılıç çok güçlü; serinin sabırsız takipçilerini ve distopik fantazya
okurlarını memnun edecek."
-Voya-
Cam Kılıç Kitaptan Alıntılar
1. "Her şeyin bir bedeli vardır."
2. "Keşke. Bu aptal kelimeden nefret ediyordum."
3. "Bugünlerde gülmek çok zordu."
4. "Bunun yerine ölmeyi tercih ederdim."
5. "Kullanılmış olmak nasıl hissettiriyor?"
6. "Yalnız kalmaktan, her şeyden daha çok korkuyordum. Öyleyse bunu neden yapıyordum? Neden sevdiğim insanları uzaklaştırıyordum? Benim sorunum neydi?
Bilmiyorum.
Ve bunu nasıl durduracağımı da bilmiyordum."
7. ""Bizde yanlış bir şey yok. Tamam, farklıyız ama yanlış değiliz.""
8. "Sana güvenmem için bana bir sebep ver, ben de güveneyim."
9. ""Keşke. Bu aptal kelimeden nefret ediyordum.""
10. ""Kalbimi alev alev yakmaya ısrar eden tek kişiye karşı kalbimi buza çevirmeliydim.""
11. "Yanlış kişiye güvenmenin sonuçlarını unutamazdım."
12. ""Yalnız kalmaktan, her şeyden daha çok korkuyordum. Öyleyse bunu neden yapıyordum? Neden sevdiğim insanları uzaklaştırıyordum? Benim sorunum neydi?
Bilmiyorum.
Ve bunu nasıl durduracağımı da bilmiyordum.""
13. "Hiç kimse yalnız doğmadığı gibi kötü de doğmaz. Seçimlerle ya da şartlarla bu hale gelirler."
14. ""Her şeyini kaybetmişti...
Tüm hayatını... O hayat yanlış bile olsa.""
15. ""Seni bulacağımı söylemiştim.
Ve seni kurtaracağımı söylemiştim.
Ben sözümü tutarım." Başını yeniden eğdi.
"Tabii canım istediğinde.""
Cam Kılıç Kitap İncelemeleri
Kurgusu çok güzel bak gerçekten ama karakterlerin davranışları duyguları o kadar çileden çıkarıyor ki beni artık tahammül edemiyorum. Ben zaten çok büyük beklentilerle başlamamıştım ve anlatımın acemiliğini de görmezden gelebilirim çünkü akıcı. Aşk üçgeni de neyse bu sadece benim sevmediğim bir şey diyelim. Herkes ihanet ediyor diye Mare de bir yerden sonra her an tetikte bunada okey, sorun yalanlar söylemesi, Cal ile kurdukları bağ yok ortada çünkü ne konuşsalar Mare iç sesinde diyor ki "....yalan söyledim" ???? Tmm aşk yok. Mave kalıyor geriye ve bunu söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama Mave'yle olan nefretini okumayı daha çok sevdim. Hatta Julian'ın konuşmaları dışında tek sevdiğim şey Maven sahneleriydi kitapta. Geri kalanı Mare'nin fazla dramatik sıkıcı iç sesiydi. Ve savaşı o kadar ellerine yüzlerine bulaştırdılar ki. Kaybedecek bile olsalar fark etmez. Bari cesur karakterler yaz. Sinirden delirdiğim bir sahne; düşmanı öldürüyorlar Mare diyor ki çok acımış olmalıydı kendini onun yerine koyuyordu... Yapılan adaletsizliğin farkında? ki öldürdükleri adam da hiç gözünü kırpmadan bunları öldürürdü ama neyin vicdan azabı bu hayatım??? Bu arada Mare ile yıldızımız barışmayacak bundan sonra belli çünkü Cal ile olmayabilirlerde yanlış çift de yapmış olabilirim bilmiyorum daha 2 kitabı okumadım ama aklı hep Cal'i öperken bile Maven'deydi bu bana bir az Caraval'dan Tella'yı hatırlattı:(
Artık seriyi yarım da bırakamam maalesef novellaları es geçip 2 kitabı önümüzdeki aylarda okurum. Merakta kalmadı hiç ve art arda okursam rs gidicem:(
Birçok kişinin “Mare çok bencil.”,”İkinci kitabı sevmedim.” cümlelerini gördüm. Ben kesinlikle böyle düşünmüyorum. Herkesin kurtulmasının yükünü taşıdığınızı ve kimsenin sizi tam olarak anlayamadığını düşünün. Elbette kendinizi yalnız hissederdiniz. Daha kim olduğunu bile anlayamazken her şeyden sorumlu tutulmuştu.Herkes onu Prenses Maarena olarak görürken nasıl biri olduğunu bulmak daha da zordu.
Onu en azından Cal’ın anladığını düşünürken “Sen sadece insanları öldürüyorsun.” cümlesiyle kalbine bir yumruk yemişti.
Mare “...ama şimdi ruhumu kaybettiğimi hissediyordum.” diyerek yanında olduğunu düşündüğü son kişiyi de kaybettiğini böyle anlatıyor.
Kızılların asılması,abisi Shade’in ölmesi,Gümüşlerin öldürülmesi... Her şeyi batırdığını kendisi de düşünüyordu. Eğer Cal, Ptolemus’un kendi kanından biri olmasını bırakıp onun sadece bir cani olduğunu kabul etseydi Shade ölmemiş olacaktı. Ama Mare bunu hiçbir zaman onun yüzüne vurmadı. Herkes onu duygusuz olarak adlandırırken kimse içindeki savaşın farkında değildi.
Kitabın sonunda “Ama aynı zamanda iğrenç, çarpık bir rahatlama da hissediyordum. Benim için, benim seçimlerim için çok fazla kurban verilmişti. Artık sıranın bana gelmesi adil olurdu ve cezama razıydım.” cümleleriyle Mave’e teslim oluyor. Söylesenize neden düşmanına karşı teslim olurken rahatlama hissediyordu? Anlaşılamamak böyle bir şey olsa gerek.
Cam Kılıç - Victoria Aveyard
#kitapyorumu
Hellooo! Ben geldim. Hem de sizlere çok güzel olan bir serisin en durgun ve dengesiz kitabının yorumunu aktarmaya.
Heyecan, entrika kaldığı yerden devam mı ediyor? Kısmen hayır. Çünkü bu kitapta bir dengesizlik var. Hem de yoğun bir dengesizlik. Nedenini soracak olursanız size şöyle bir yanıt vermek istiyorum. O kadar yoğun entrikalı bir kitabı bitirdikten sonra bu ne? Yani bildiğiniz dönme dolap gibi bir kitap. Heyecan yavaşça yükseliyor yükseliyor sonra tak birden kendinizi aşağıda buluyorsunuz. Ben bu kitabı okurken çok ama çok sıkıldığımı söyleyemeden geçemeyeceğim. Kusura bakmayın. Geçiş kitabı gibi düşünebiliriz tabii ama ekstra bir heyecanı yoktu.
Kitaptaki karakterlerimiz tüm kitap boyunca duygu dengesizliği içinde. Sürekli eskiyi isteme ve ondan kopamama. Bir de şey var tabii her olayda kendini suçlayan Mare’miz, bu yüzden sürekli bencil davranışlar içindeydi ve etrafındakilerin duygularını pek umursuyor gibi durmuyordu.
Çok zorlama bir kitap olduğunu bence yazarımız kabul etmeli
Ama kitabın sonu gümbür gümbürdü. Yazarımız son anda tüm tuşlara basmış ve şansını böyle bir son yazmaktan yana kullanmış
Sonu için okunur bir kitap serinin nasıl biteceğini ve ne olacağını cidden merak ediyorum.
Ve söylemeden geçemeyeceğim Cal’ a olan aşkım hala devam ediyor Kralın Kafesi’nde yaptığı hatayı görmezden geliyorum şu an ve sabırsızlıkla son kitaba başlamak istiyorum.
Yeni bir yorum ve alıntı için beklemede kalın. Kendinize güzel ve iyi bakın.
Yazının devamı hatta kitabın konusu bile ilk kitabı okumamışlar için spoiler niteliğinde olacaktır baştan uyaralımm
Kızıl Kraliçe’nin ilk kitabında tacı ve ülkeyi Maven ile annesine kaptıran Mare-Cal ikilisi kaçarak Kızıl Muhafızlara katıldılar (ya da katılmak zorunda kaldılar..)Şimdi amaçları Julian’ın verdiği listedeki diğer yenikanları yani mutasyonlu kızılları bulmak. Ancak siz de tahmin edersiniz ki bu hiç kolay değil..
(SPOILER) Mare kitap boyunca kendini amacında kaybetmek ne demekmiş çok güzel gösterdi. Yanlış anlaşılmasın, yargılamıyorum. Yalnız amacı uğruna her şeyi feda edip o sona ulaşınca neler hissedilir çok güzel anlatmış yazar. Özellikle kitabın sonlarına doğru içim burkuldu desem yeridir.. Ve kitabın sonunda Cal’in bu durumla alakalı Mare ile konuştuğu an çok güzeldi. Cal’in bir ayağı kızıl dünyasında bir ayağı gümüş dünyasında kalmıştı kitap boyu. Ancak o anda yaptığı konuşmayla renkleri değil insanlığa vurgusuyla saygımı kazandı
(SPOILER)Ahh Shade.. Senin için çok üzüldüm tavşanAncak doğru anladıysam minik bir tavşanımız da yolda, bakalım mini-Shade nasıl olacak...Ayrıca Farley’ye de çok üzüldüm... Diğer üzüldüğüm bir karakter ise Kilorn.. Tabii ki de Mare ile shiplemiyorum kendisini ama belki bu kitapta biriyle yapar arasını diye düşünmüştüm, olmadı. Artık önümüzdeki kitaplara bakacağız
(SPOILER) Son olarak, Mare canım anlıyorum beyninde kurduğun Maven’i çok sevmiştin ama yeter be canım..İnsanın yanında Cal varken Maven’ın mektuplarını okuması nedir? İyi Cal tamamen terketmedi seni..
Eh son olarak yine aynı cümlelerle bitiriyorum: Fantastik severlere mutlak önerimdir
Selam selam selaaaam. Nasılsınız bakalım? Bugün size mükeemmeeeeeel ve 2023'ün son kitap yorumuyla geldim. Kitabımız ''KIZIL KRALİÇE'' serisinin 2. kitabı olan ''CAM KILIÇ''. İsterseniz hemen kitabın yorumuna geçelim.
.
.
.
#kitapyorumu Bildiğiniz gibi serinin ilk kitabını da geçtiğimiz aylarda okumuştum. Ve sabırsızlıkla okuma sırasını beklediğim ikinci kitabını da bitirdim sonunda. Seri çok güzel ilerliyor. İlk kitapta olan eksiklikler bu kitapta kapatıldığından daha akıcı ve sürükleyici bir süreçti bu kitabı okumak.Bu kitapta, karakterleri daha yakından tanıdık ve yaşadıkları dünyayı daha detaylı öğrenmiş olduk. Mare için acı kayıplara şahitlik ettik, sevdiğimiz karakterlerden bazıları da bu acı kayıplar arasındaydı. Her yeni plan, her yeni adım bu kitapta kalp atışlarınızın ritmini bozabilecek gizemi taşıyor. İlk kitapta bolca görüp, etkilenip sempati duyduğumuz alevli tacın yeni sahibi Kral Maven Calore'a bu kitapta çok fazla yer verilmemişti (iyi ki de verilmemiş yoksa sürekli sinirlenmekten kitabı bitiremezdim sanırım :) ) İlk 300 sayfanın anlık heyecanlarına göre son sayfalar fazlasıyla hareketli ve nefes kesiciydi. Bir sonraki kitabı okumak için sabırsızlanıyorumm.
.
.
.
#kitapalıntısı ''Herkes herkese ihanet edebilir.''