Çakırcalı Efe Kitap Bilgileri
Yazar: Yaşar Kemal
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 9 dk.
Sayfa Sayısı: 182
Basım Tarihi: 2012
İlk Yayın Tarihi: 1972
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789750807244
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Çakırcalı Efe Kitap Tanıtımı
Çakırcalı Memed Efe, on beş yıldan fazla bir zaman boyunca eşkıya olarak Osmanlıya baş kaldırmış, binden fazla insanı öldürmüş, öte yandan fakir fukaranın koruyucusu olmuştur. Yaşar Kemal, Çakırcalıyı öldüren müfrezenin kumandanı Albay Rüştü Kobaşın verdiği bilgiler ışığında eşkıyanın hayat hikayesini, tanıklarının yorumlarına da yer vererek anlatır.-Yaşar Kemal insanoğlunun çektiklerini hırs dolu bir beceriyle anlatan yürekli bir yazardır. O isyan ve öfkesini, insanlara karşı Batı yazarlarında az görülen bir güvenle desteklemesini bilmiştir
Çakırcalı Efe Kitaptan Alıntılar
1. ""... rahat yaşamak ne kadar iyiydi. Rahat yaşamak. Ama bu mümkün müydü? ""
2. ".. bir gün olsun yüzü gülmemişti."
3. "“Kaçanın ardından gidilmez.”"
4. "Kaçanın ardından gidilmez."
5. "Bizi öyle bir hale getirdiler ki, gelen vurur giden vurur."
6. "Kadere razı beklemeliydi."
7. ".. rahat yaşamak ne kadar da iyiydi. Rahat yaşamak! Ama bu, mümkün müydü?"
8. ""Şu insanoğlu var ya, çiğ süt emmiş, güven olmaz derler ya, yalan! Güven olur. Onlara azıcık iyilik et, seni baş tacı etsinler.""
9. "Kaçanın ardından gidilmez."
10. "Tedbir iyidir. Düşmanın karıncaysa da ..."
11. "Bir insan bir işi severek yaparsa iş ne kadar zor olursa olsun, o kadar koymaz."
12. "Çakırcalı yorgun. Düşünceden yorgun."
13. "Bir insan bir işi severek yaparsa, iş
ne kadar zor olursa olsun, o kadar koymaz."
14. ""O herkese güvenirdi. Yüreği temizdi. ""
15. "Çok yorulduk. Buralardan uzaklaşmalıyız. Dinlenmeliyiz."
Çakırcalı Efe Kitap İncelemeleri
Uyarı: Kitabı okumayıp okumayı düşünenler için kitabın tadını kaçıracak ön bilgiler bulunmaktadır!
Çakırcalı Efe babasının intikamını almaya mecbur hissettirilmiş, cesur, yiğit, çevik ve çok zeki bir eşkıya, Efe ve halk kahramanıdır. Yaşar Kemal bu efsaneyi yazmak için İzmir - Aydın köylerinde, dağlarında dolaşmış uzun zaman bilgi ve belge toplamış ve bu anlatıyı kendi boyasıyla, kendi kaleminin tadıyla yazmıştır.
Osmanlı'nın son zamanlarıdır, Ege'nin dağları gözü pek, cesur ve babayiğit eşkıya, yol kesen ve Efe'lerle doludur ama içlerinden bir tanesi vardır ki diğer tüm eşkıyalara ve peşine düşen tüm takip birliklerine, müfrezelere kök söktürür. Çakırcalı Efe, Ege dağlarının kurdudur, havadaki meteliği vurur, zalimin üstüne çöker, zengin derebeyinden alır fakire verir. Çakırcalı tüm civar köylerin sevgisini kazanmıştır bu yüzden köylü bir ton dayakta yese Efe'lerini kancıklamaz, korur. Nerede ne olsa haberi hemen Çakırcalıya uçar. Bu yüzden Osmanlı bir eşkıyayı yakalayamaz. Ama bir gün işini çok iyi bilen bir Osmanlı Subayı, usta bir iz sürücü, cesur bir eşkıya avcısı çıkar. Rüştü bey işini çok ciddiye alır, çok sağlam bir ekip kurar, Ödemiş'e gelir ve hemen Efe'nin peşine düşmez, aylarca planlama yapar, doğru zamanı ve yeri kollar...
İyi bir oyuncu kadrosu ve iyi bir bütçe ile bu kitabın filmi yapılmalı diye düşünüyorum.
Çakırcalı Efe! Çakırcalı Efe! Yol ver geçelim. Yaban de-ği-liz...
Hikaye 19. yy sonu ile 20.yy başı arasında geçiyor. Zaman akışı olarak Çakırcalı Mehmet Efenin, ana karakterimiz, çocukluğundan kısa bir kesit ile başlıyor. Babası Çakırcalı Ahmet Efenin çok güvendiği bir devlet zabiti tarafından öldürülmesi ile namus temizleme pahasına hiç istemediği eşkiyalığı yapmaya başlıyor Efemiz.
Yaşar kemal insanın rahat yaşamı bırakıp da neden dağa çıkıp binbir zorluklarla yaşamaya çalışmayı bir çok eserinde olduğu gibi "Çakırcalı Efe" kitabında da bize anlatmış.
Tabi insanı baş kaldırmaya yönlendiren, gerek toplum baskısı, gerek hükümet baskısı, gerekse kan davaları...
Ne diyordu Yaşar Kemal;
Dünya binlerce çiçekli bir kültür bahçesidir. Her çiçeğin bir rengi, bir kokusu vardır. İnsanlık, her kültürün üstüne titremelidir. Binlerce kültür çiçeği, birini koparırsak, insanlık bir koku dan, bir renkten yoksun kalır. Bir ülke insanları insanca yaşamayı, mutluluğu güzelliği seçecekse, bu önce evrensel insan haklarından, sonra da evren sel sınırsız düşünce özgürlüğünden geçer. Buna karşı çıkmış ülkelerin insanları da 21. yüzyılda onurunu yitirmiş, insanlığın yüzüne bakamayacak durumlara düşmüş insanlar olarak yaşarlar. Ülkemizin onurunu, ekmeğini, kültür zenginliğini kurtar mak elimizde… Ya gerçek bir demokrasi ya da hiç…
Bir Yaşar Kemal eseri okuyunca hissettiğim mutluluk paha biçilemez benim, bu yurdun toprağını böylesi anlatabilen başka bir yazar yok bence. Bu sefer okuduğum bir roman değil, Ege dağlarının efelerinden birinin hayatı. Roman tadında yazılsa da aslında 1956 yılında Cumhuriyet Gazetesinde de yayımlanan Çakırcalı Mehmet Efenin yaşamöyküsü.
Babasının Osmanlı tarafının öldürülmesinin ardından istemeden de olsa dağa çıkıp eşkiya olan , ünü sadece İzmir'e değil İstanbul'a Yıldız Sarayına padişaha ve hatta yurt dışına bile yayılan bir efe Çakırcalı.
Bizim Robin Hood'umuz dersem yanlış söylemiş olmam sanırım, zenginlerin evini basıp aldığı altınları fakir kızlara çeyiz, delikanlılara başlık, hastalara ilaç parası olarak dağıtan biri. Halk tarafından inanılmaz sevilen, sayılan kollanan ve bu nedenle Osmanlı ordusunun bir türlü yakalayamadığı, pek çok komutanın istifasına sebep olmuş bir efe.
Adına türküler yakılan, bin küsür kişiyi öldürdüğü halde, onu öldüren komutanın bile neredeyse hayranlık duyduğu biri.
Kitabı okuduktan sonra hakında biraz Google araması yapınca aslında bu kadar ünlü olduğunu ve hala anıldığını gördüm.
1900 lü yılların başında yaşayan bu efeyi tanımanız gerektiğini düşünüyorum ve onu Yaşar Kemal 'den daha iyi tanıtacak bir kalem olduğunu da sanmıyorum.
Mutlaka okuyun
şu dünyada ne mert, ne izzetinefis sahibi insanlar var.
(Eserden S:26)
Yenı yılın başlangıcında Ustayla başlmk ayrı bir keyif gurur benim adıma
Size Yasar Kemal'i anlatmıyacam az, cık hepimizin bildiği kalemine hayran oldu Türkıye ve dünya Edebiyatının güçlü yapı taşlarından biri....
Çakırcalı Memed Efe, on beş yıldan fazla bir zaman boyunca eşkıya olarak Osmanlıya baş kaldırmış, binden fazla insanı öldürmüş, öte yandan fakir fukaranın koruyucusu olmuştur..
Koca bir millet, bir eşkiyanın karşısında aciz kalmasın diye geldim.
Yaşar Kemal
, (Eserden S:162)
Yaşar Kemal, Çakırcalıyı öldüren müfrezenin kumandanı Albay Rüştü Kobaşın verdiği bilgiler ışığında eşkıyanın hayat hikayesini, tanıklarının yorumlarına da yer vererek anlatır.-Yaşar Kemal insanoğlunun çektiklerini hırs dolu bir beceriyle anlatan yürekli bir yazardır. O isyan ve öfkesini, insanlara karşı Batı yazarlarında az görülen bir güvenle desteklemesini bilmiştir.
Çakırcalı Çakırcalı oldu. Ağalara, beylere sırt döndü. Hiç bir zaman onların aleti olmadı. Ondan hiçbir ağa, bey faydalanamadı. Onları Çakırcalı kullandı. Astı, kesti soydu. Tarlalarını aldı, fıkaraya dağıttı. Paralarını aldı kızlara çeyizlik, hastalara ilaç yaptı..
(Eserden S:106)
Külliyatını tamamlamak isteyenler için bir basamak buyurun birlikte çıkalım mı?
Yaşar Kemal'in ikinci kez bir kitabını okudum. Ve yine kültür birikimine ve betimlemelerine hayran kaldım.
Belki de bu kitaba değil de Yaşar Kemal e olan hayranligimdan geliyor çünkü beni en çok etkileyen yazarlardan birisi kendisi.( Bunu sadece bu kitaba göre değil Yaşar Kemal'in hayat görüşüne dayannarak söylüyorum.)
Çünkü kendisi bir Kürt aktivist ve Anadolu'yu en güzel betimleyen yazarlardan birisi. Agridagi efsanesi kitabına dayanarak söylüyorum bunu . Orada da anlatımına hayran kalmıştım (ki bence Yaşar Kemal'in en önemli özelliği de bu Anadolu'yu anlatım tarzı) o kadar içten ki o kadar akıcı ki.
Açıkçası kitapta hatalı olduğunu düşündüğüm bazı noktalar var.
Öncelikle anlatım gerçekten yetersiz kalmış (Yukarıda iyi bir anlatımdan bahsettim fakat burada bahsettiğim sayfa sayısı olarak yetersizlik)
Çünkü bu hayat hikayesi daha iyi ve daha gösterişli bir şekilde anlatılabilirdi bence.
Fakat konu gerçekten çok güzeldi ( Ve beni asıl etkileyen Çakırcalı Efe'nin hayatının Vikipedi de de anlatılması)
Demek ne yiğitler yetişmiş memleketimizde.
Açıkçası kitabın konusuna derinlemesine girmedim çünkü kitabı okursanız ve Vikipediye bir göz atarsanız daha iyi olur.
Fakat şunu da anladım ki Zülfü Livaneli Yaşar Kemal için" Gözüyle Kartal Avlayan Yazar "derken hiç haksız değilmiş.
Fakat tekrardan söylüyorum ki Yaşar Kemal'in ve Çakırcalı Efe'nin hayatına da bir göz atsanız daha iyi olur.
Keyifli okumalar.