Buz Kapanı Kitap Bilgileri
Yazar: Alexandra Bracken
Tahmini Okuma Süresi: 15 sa. 38 dk.
Sayfa Sayısı: 552
Basım Tarihi: Temmuz 2015
İlk Yayın Tarihi: Ekim 2013
Yayınevi: Parodi Yayınları
ISBN: 9786055034276
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Buz Kapanı Kitap Tanıtımı
Turuncu… lider… Roo… Herkes farklı bir şekilde sesleniyor bana. Oysa bir tek ben gerçekte ne olduğumu Biliyorum: bir canavar. Ve şimdi beni bekleyen zorlu bir görev var: Virüsün kaynağını açık eden çok gizli Bir bilgiye ulaşmak… Ve bu… bir zamanlar bana nefesim kadar yakın olan birinin ellerinde… Şimdi bir tercih yapmak zorundayım. Ya kalbimi özgür bırakacak ya da Karanlık zihinleri aydınlığa Kavuşturacağım… “Bu kitap, distopya okuyucuları için bir baş ucu kitabı olacaktır.” —School Library Journal
Buz Kapanı Kitaptan Alıntılar
1. "Eskiden olduğum insanla şimdiki arasında dağlar kadar fark vardı ve ben de arada bir yerde sıkışıp kalmıştım."
2. ""Kimi düşünceler insanın zihnine kronik bir hastalık gibi yerleşir.Onlardan kurtulduğunuzu sandığınız an,aslında daha karanlık bir şeye dönüştükleri fark edersiniz.""
3. "Elinde hiçbir şey kalmayınca sarılabileceğin tek bir şey vardır: Umut."
4. "Eskiden olduğum insanla şimdiki arasında dağlar kadar fark vardı ve ben de arada bir yerde sıkışıp kalmıştım."
5. ""Ona ait her şeyi anılarıma hapsetmiştim.""
6. "Son birkaç haftanın bana öğrettiği şey şuydu: İnsan karşısındakini tanıdıkça daha çok önemsemeye başlıyordu."
7. "Zamanı geri çevirmenin; kaybettiğim şeylere ve bir zamanlar olduğum insana kavuşabilmenin hayallerini kurardım."
8. "Onun yüzüne bakmak, bulutsuz bir gökyüzünde dolunaya bakmak gibiydi."
9. "Hayat adil değil ki... Bunu anlamam zaman aldı. Hayat seni hep bir şekilde hayal kırıklığına uğratacak. Birilerini seveceksin ve ne kadar uğraşsan da elinden alıp götürecek onları. Bir şeyler için mücadele edecek ancak başaramayacaksın. Bunu anlamana gerek yok; bir şeyleri değiştirmeyi çalışmana da. Sadece senin elinde olmayan şeyleri kabullenmeli ve kendi başının çaresine bakmalısın."
10. "Elinde hiçbir şey kalmayınca sarılabileceğin tek bir şey vardır: Umut."
11. ""Kimi düşünceler insanın zihnine kronik bir hastalık gibi yerleşir.Onlardan kurtulduğunuzu sandığınız an,aslında daha karanlık bir şeye dönüştükleri fark edersiniz.""
12. "Hayaletler insanlara musallat olmazdı aslında; bunu yapan, insanların kendi anılarıydı."
13. "Kimi düşünceler insanın zihnine kronik bir hastalık gibi yerleşir. Onlardan kurtulduğunuzu sandığınız an, aslında daha karanlık bir şeye dönüştüklerini fark edersiniz."
14. "Beynime verdiğim komutla korkuyu devre dışı bıraktım."
15. "İnsanın dibe vurduktan sonra bile batmaya devam edebileceğini bilmezdim."
Buz Kapanı Kitap İncelemeleri
Karanlık Zihinler serisinin ikinci kitabı olan Buz Kapanı yorumuyla karşınızdayım...
Serinin ikinci kitabı anlatım ve akıcılık açısından ilk kitapla aynı derecede başarılıydı.Fakat nedendir bilinmez ilk 100 sayfasında nispeten durgun ilerleyen olaylar okurken yer yer sıkılmama sebep oldu.Sonrasında bu durum tamamen düzeldi ve seri kaldığı yerden aynı tempoyla devam etti
---- Spoiler Uyarısı ----
Buz Kapanı'nın konusuna gelecek olursak,ilk kitabın sonunda Çocuk Birliği'ne teslim olan Ruby, sahip olduğu özel yetenek sebebiyle kendi ekibini kurar ve birlikteki yeni yaşamına alışmaya çalışır.
Başta her şey yolunda görünse de zamanla burada da güvende olmadığını ve birliğin kendi içinde bölündüğünü fark eder.Burada hem kendisi hem de ekibindeki üyeleri tehlike altındadır.Ve Ruby ne olursa olsun yaşam mücadelesini sonuna dek sürdürecek,sevdiklerini korumak için elinden geleni yapacaktır.
------
Ufak bir eleştiri olarak başta belirttiğim gibi ilk kitap ile arasında bağlantı kurmak konusunda yazarın çok başarılı olduğunu düşünmüyorum.Bir kopukluk söz konusuydu diyebilirim.Ama genel olarak çok heyecanlı ve beklentimi karşılayan bir devam kitabıydı
Bu tarz özel zihinsel yeteneklere ve fantastik bilim kurgu türüne meraklıysanız Karanlık Zihinler serisini mutlaka okumalısınız
İlk kitabı kadar akıcı bi kurgusu vardı.Yalnız tekrara düşmüş gibiydi.Yine kaçma kovalamaca, yine tuzaklar, yine kurtulmalar.Bilemiyorum ilk kitap daha iyiydi.Ama bu 550 sayfa boyunca elle tutulan iki ya da üç tane önemli şey oldu.
Tüm kitap boyunca Liam’ı tekrar görmeyi bekledim ve gelmesi çok uzun sürdü.Ayrıca şu Birlik düşmanlığı da sıkmaya başladı.Sürekli biz buraya ait değiliz ne halleri varsa görsünler biz yollara düşelim diye tutturması saçma geldi bana.Tek başına neyi başarmayı bekliyor anlamış değilim.Ruby bunu kavramışken Liam sadece inatçılığına tutunsun dursun.Yine de gerçekleri öğrenme sahnesi güzeldi ve Ruby’e söylediklerinde haklıydı.Ayrıca Ruby’nin şu bildiklerini paylaşmamasının mantığı neydi anlamadım.Kendisi de diyor Rob’un yaptıklarını söylesem bana inanırlar diye.Ama yok söylemiyor.Sonuç?Bedeli oldukça ağır oldu.Baş belası Clancy’i biraz görmeyiz diye ummuştum ama eksik olmadı sağ olsun.Ortalığı bir güzel karıştırdı.Vida karakterine başta gıcık olmuştum ama sonra sevdim.Cole karakteri de iyiydi.Onun hakkında öğrendiğim şey beni baya şaşırttı. Judith’e ise çok üzüldüm :(
Üçüncü kitabın konusu aşağı yukarı belli.Umarım daha az saçmalık görür, daha zekice planlar okurum.Bi sonraki yorumda görüşmek üzere.Kitapalarla kalın :)
Selamlar! Karanlık Zihinler serisinin ikinci kitabı ile geldim. İlk kitap öyle bir yerde bitmişti ki okuyan herkesin yüreği acımıştır. O son çok fenaydı. Mutlaka okuyun.
Kitaba ilk başladığınızda bir ‘noluyor ya?’ diyorsunuz. Öyle bir yerden başlıyor ki kafanız ister istemez karışıyor. Neyse ki bu karışıklık fazla uzun sürmüyor.
İlk kitaptan çok daha hareketli bir kitap. Herkes herkesin düşmanı olmuş. Kimi bu farklı yeteneklere sahip PSİ çocuklarını kötü emellerinde kullanmak isterken, kimi onların hastalıklı ve toplum için sağlıksız olduğunu düşünerek yok etmeye çalışıyor. Tüm bunlara karşı direnirken sevdiklerini koruma çabası içine giren fedakar Ruby, aldığı kararlar ile bizi daha fazla şaşırtmaya devam ediyor. Bu kitapta çok daha farklı ve olgun bir karakter olarak çıkıyor karşımıza. Ayrıca seriye dahil olan yeni karakterler harika. Özellikle de Liam’ın abisi Cole. Kesinlikle Liam’dan çok sevdim. Mavi saçlı asi kızımız Vida var bir de. İnsanı sinir eden bir yapısı olsa da sonrasında çok sevdim. Jude ise ayrı bir hava da aşırı tatlı bir karakter.
Ve kitabın sonu. Yazarımız gerçekten çok vicdansız. Kitabın sonunda bir karakterimiz seriden ayrılıyor. Keşke bir yanlış anlaşılma olsa da üçüncü kitapta çıksa..
Fantastik, bilim kurgu ve distopya seviyorsanız mutlaka okuyun!
Karanlık zihinler serisinin ikinci kitabı olan buz kapanı, ilk kitabın başına oranla daha durgun başladı. Okurken başında ne oluyor demeden duramadım, biraz kopukluk vardı sanki. 6 ay geçmişti, keşke direkt bir olaydan değil de rubynin birlikte geçirdiği o altı ayı yüzeysel de olsa biraz anlatılarak başlasaydı hikaye. Böylece şu an neredeşer ne yapıyorlar ve neden yapıyorlar daha iyi anlardık. Dolayısıyla başı pek sarmadı ancak ruby birlikten kaçtıktan sonra olaylar açıldı ve hızlanmaya başladı. Yine de 549 sayfa için biraz az olay vardı diyebilirim. Bir flaşı bulmak ve ele geçirmek çok uzun sürdü ancak alması nedense çok kolay gibi geldi. Aslında kitapta zaman olarak uzun sürmedi ama olaylar o kadar üst üste bindi ki yüzüncü sayfada başladıysak o flaşı aramaya, iki yüzüncü sayfada tam yerini bulduk ve flaşın olduğu yerdeyiz ama üç yüzüncü sayfada anca ele geçirdik. Tam ifade edemiyorum ama bana böyle hissettirdi. Bu arada sayfa sayıları salladım. Bir de çok bunalmış gibi hissettim okurken. Daha bir olayı atlatamadan başka bir olay geliyordu başlarına asla nefes alamıyorlardı. O da çok daralttı.
Yine de genel olarak ters köşeler ve beklemediğim olaylar vardı. Şaşırdığım kısımlar da oldu, heyecanlandığım kısımlar da. Güzeldi diyebilirim. Zu ve sam'i görmeyi beklemiştim ancak ikisi de gözükmedi. Umarım üçüncü kitapta geliyorlardır.
Biraz tuhaf ve kopuk bir inceleme oldu ama neyse. Güzeldi, tavsiye ederim.
Heyecan tüm hızıyla devam ediyor. Bu kitapta yazar heyecan ve aksiyonun dozajını biraz daha yükseltmiş. Çünkü ilk kitapta ağırlıklı olarak Ruby’nin yaşadıklarından dolayı iç dünyası, değişik renklerdeki çocukların yetenekleri ve eğitimi üzerinde duruluyordu. Bu kitapta ise ortalık savaş alanına dönüyordu resmen. Herkes herkesin düşmanı olmuş. Kimi bu farklı yeteneklere sahip PSİ çocuklarını kötü emellerinde kullanmak isterken, kimi onların hastalıklı ve toplum için sağlıksız olduğunu düşünerek yok etmeye çalışıyor. Tüm bunlara karşı direnirken sevdiklerini koruma çabası içine giren fedakar Ruby, aldığı kararlar ile bizi daha fazla şaşırtmaya devam ediyor. Bu kitapta çok daha farklı ve olgun bir karakter olarak çıkıyor karşımıza. Artık o korkak, kararsız, ezik Ruby yok karşımızda. Üstelik bu kitapta yeni karakterler de çıkıyor karşımıza. Kıvırcık ve yerine duramayan kıpır kıpır Jude, mavi saçları ve asi karakteri ile herkesin sinirini bozan alaycı Vida, Liam’ın ondan taban tabana zıt çekici kardeşi Cole da kitaba ayrı bir renk katmaya başladı.
Dili sade ve anlaşılırdı. Her şeyi Ruby’nin gözünden görüyor, onun anlattıkları ile dinliyorduk. Diyaloglar kimi yerde eğlenceli, kimi yerde heyecan verici, kimi yerde üzücü idi. Kitabın sayfaları akıp gidiyordu. Akıcı, farklı ve sıcak bir distopya isteyenler için bu seriyi öneririm. Detaylı yorumlar için: