Bütün Şiirleri Kitap Bilgileri
Yazar: Sabahattin Ali
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 34 dk.
Sayfa Sayısı: 161
Basım Tarihi: Şubat 2019
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789753639019
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Bütün Şiirleri Kitap Tanıtımı
"Aşkını candan duymuşum
Canım yoluna koymuşum
Tam dokuz yaşındaymışım
Dünyaya geldiğin zaman.
Kimbilir nasıl güzeldin,
Göklerden yere süzüldün
Benim alnıma yazıldın
Dünyaya geldiğin zaman."
Dağlar ve Rüzgar, Kurbağanın Serenadı ve öteki şiirler...
Bütün Şiirleri Kitaptan Alıntılar
1. ""Denizler gibi derindim,
Gözlerine sığ göründüm..""
2. "Acaba ne kazandık
Gönlümüzü verdik de?.."
3. "Daha yirmi yaşında ihtiyarladım gitti!.."
4. "“Acaba ne kazandık
Gönlümüzü verdik de ?..”"
5. "Şimdi şiir bence senin yüzündür,
Şimdi benim tahtım senin dizindir,
Sevgilim, saadet ikimizindir,
Göklerden gelen bir yadigâr gibi.
Sözün şiirlerin mükemmelidir,
Senden başkasını seven delidir,
Yüzün çiçeklerin en güzelidir.
Gözlerin bilinmez bir diyar gibi."
6. "“Yüzün çiçeklerin en güzelidir.”"
7. ""Daha yirmi yaşında ihtiyarladım gitti!..""
8. ""Onda bir şey var demiştik
O bizi anlar demiştik""
9. "Sensin, kalbim değildir böyle göğsümde vuran…"
10. "Bir dürbünün ters tarafı gibi bu dünya
En büyük şey, en asil şey küçülür burda.
Burda yalan para eden biricik iştir,
Burda her şey bir yapmacık bir gösteriştir."
11. "''Ne gaye taşıyorum,
Ne bir dağ aşıyorum;
Delice yaşıyorum,
Ne ihtiras,ne ümit...''"
12. ""Sözün şiirlerin mükemmelidir...""
13. "hayattan fazla bir şey bekleyenler delidir.."
14. "Yüzün çiçeklerin en güzelidir."
15. "Niçin anlaşılmadım?"
Bütün Şiirleri Kitap İncelemeleri
“Sensin çeyrek asırlık günlerimi dolduran; seni çıkarsam, ömrüm başlamadan bitiyor.” demiş Sabahattin Ali.
Kürk Mantolu Madonna’sıyla en çok okunan yazarlardan olan Sabahattin Ali’nin şairlikte de aynı seviyede başarılı olduğunu okuyarak deneyimlemiş oldum. Bazı şiirleri, sanatçılar tarafından bestelenip, seslendirilmiş. Çoğu insan zaten biliyor ya da aşina ama yazmak isterim.
-Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Edip Akbayram’ın Aldırma Gönül’ü
(Hapishane Şarkısı 5)
-Volkan Konak’ın seslendirdiği Göklerde Kartal Gibiydim’i (Hapishane Şarkısı 1)
-Nükhet Duru’nun seslendirdiği Ben Gene Sana Vurgunum’u (Eskisi gibi),( Ki benim favorimdir)
Sabahattin Ali, şiirleri en çok bestelenen şairlerin başında gelmekte. Bir de Zülfü Livaneli, Edip Akbayram ve İbrahim Tatlıses gibi isimlerce okunan Leylim Ley’i vardır ki, o mısralar “Ses” hikayesinde geçiyormuş. Ben de yeni öğrendim. Velhasıl, şiirleri de romancılığı ve hikayeciliği seviyesinde iyi olan Sabahattin Ali’yi okumanızı çok isterim.
Halk şiiri etkisinde yazdığı ve kullandığı hece ölçüsündeki başarısı malumdur fakat aruzu da çok sevmekteymiş. “Terkib-i Bend” gibi divan edebiyatı örnekleri sunar okuyucuya. Benim on puan veremememdeki tek sebep bu eserleridir zira divan edebiyatının o süslü anlatımı, çoğu kelimeleri bilememekten kaynaklı aruza uzak hissetmem ve şiirle bağ kuramamamdandır.
Şarkıyla ve şiirle…
Sabahattin Ali..
Şuan ne düşünüyorsam onun zihninde adım atıyormuş gibi hissediyorum. Bir insan hem yaşamayıp hem size nasıl eşlik edebilir? Nasıl aklınızın sokaklarındaki yürüyüşlerinizde yanınızda hazır bulunabilir? İşte O, böyle bir insan benim için.. Hisdaşıyım bir sürü insan gibi. Mesela o kadar yaşama sevinci olmasına rağmen ölmeyi isteyecek kadar sıktı mı dev eller minicik boğazınızı? Onun sıktılar hem de yıllarca.. Çırpındı o eller arasında ve ufak bir delikten nefes almak istedi ama onu da çok gördüler, kahrolası, cehennem odunu olası eller! Bizim de sıkıyorlar boğazımızı bir nesli kendi midelerini doldurmak için mahvedenler.. Neyse konu bu değil şimdilik bu kadar yeter.
Melankoli gemisinin odalarında dolaşmış hep şiirlerinde ve bu şiirlere neden olan hislerinde. Hapis hayatı, karşılıksız kalan aşkları, küçüklükten gelen iç çöküntüsü, bunalımlar sarıp sarmalıyor cümlelerini. Ve iki tarafından çekilen bir ip ortasında kalan kalbinizden parçalar götürüyor..
Son olarak bu kitabı şuan okuma sebebim kısa bir süre sonra onun vahşice öldürüldüğü yere asker olarak gidecek olmamdır kısa süreli olsa da.. Kim bilir belki de onun ayak bastığı, havasını o son kez içine çektiği yaşam kaynağını, ben de içime çekeceğim.. Seni çok özlüyorum Sabahattin Ali...
romanlarını severek okuduğum ve okurken kendimden bir parça bulduğum yazarlar arasındandır.
, Türk edebiyatına öyküleri ve romanları ile birçok yararı dokunmuş bir yazardır.
Fakat sanılanın aksine,
edebiyata Öykü ve Romanla değil şiirle başlamıştır.
Daha doğrusu şiirle girmiştir.
Ve bu sayede yazdığı şiir yüzünden hapse girmiştir.
Türk edebiyatına şiir ile başlamış olsa da kendi fikrimce ona bu ünü kazandıran roman ve öyküleridir...
Şiirlerinde çoğunlukla 5'li 7'li 8'li 11'li... hece kalıplarını kullanmıştır.
Eserin sonlarında Terkib-i Bend tarzında verilen şiirleri de vardır.
Yazdığı şiirlerinin temaları Aşk, Yalnızlık, Karamsarlık ölüm ve insanlardan uzaklaşma benzeri gibi temalar yer almaktadır.
Onun için şiirleri onun duygularının dışa yansıtılmış halidir. Şiirlerinin çoğunda bunu hissettim.
Anlamadığım tek şey böylesine edebi açıdan duygu yönüyle çoğul olan yazarın " komünist " anlayışı benimsemesi...
Hep aklımda kalacak bu soru..
Eserde okuduğum ve beğendiğim iki alıntıya da yer vermek istiyorum.
"Ey dağların dertlerini dinleyen rüzgar!
Benim artık sana itimadım var.
Gelmiş gibi uzaktaki bir seyyareden
Yabancıyım bu gürültü dünyasına ben.."
"Sevip sevip yâri ele kaptırmak
Kara bahtın bana eski işidir.."
Okumanızı tavsiye ederim.
Keyifle okudum. Gayet güzel fakat arada vasat, sıradanlıklarda yok değil. Fakat bu eksiklikler bizi insan yapan yanımız. Karşısındakine duygusunu aktarabilmiş. Hem de o günün şartlarında...
İncelemenize gelirsek;
Sebahattin Ali'nin şairliği, romancılığının gölgesinde kaldığını hissettim. Fakat şiirlerini günün şartlarında değerlendirilirse bir köprü vazifesi niteliğinde olduğu kanısındayım. Dili sade, günümüz Türkçesine yakın. Şiirlerinde hece ölçüsünü kullandığı göze çarpmaktadır.
Özellikle hapishane günlerinde kaleme aldığı özgürlüğe özlemini dile getiren şiirleri ilgi uyandırmış, bu şiirler daha sonraki yıllarda bestelenmiştir.
İnternetten yaptığım araştırmayla bestelenen şiirleri;
1. Leylim Ley – Zülfü Livaneli
2. Göklerde Kartal Gibiydim (Hapishane Şarkısı 1) – (Seslendiren: Volkan Konak / Beste: Ali Ekber Eren)
3. Çocuklar Gibi – (Seslendiren: Sezen Aksu / Beste: Ali Kocatepe)
4. Ben Sana Vurgunum (Eskisi Gibi) – (Seslendiren: Nükhet Duru / Beste: Ali Kocatepe)
5. Dağlar – (Seslendiren: Sezen Aksu / Beste: Ali Kocatepe)
6. Aldırma Gönül (Hapishane Şarkısı 5) – (Seslendiren: Edip Akbayram / Beste: Kerem Güney)
7. Geçmiyor Günler (Hapishane Şarkısı 3) – (Seslendiren: Ahmet Kaya / Beste: Kerem Güney)
8. Melankoli – (Seslendiren: Nükhet Duru / Beste: Ali Kocatepe)
9. Bir Yürek Kaldı Avucumda (Hapishane Şarkısı 2) – Grup Çağrı
10. Kara Yazı – Ahmet Kaya
11. Benimsin Diyemediğim (Kıyamadığım) – Ali Kocatepe
BÜTÜN ŞİİRLERİ
Bakıldığı zaman Sabahattin Ali, kısa denilecek bir yaşam sürmüş ve 41 yaşında henüz gençken bu dünyadan göçüp gitmiştir. Lakin şu kısacık ömründe edebiyat dünyasına imzasını atmış ve adından sıkça söz ettirmeyi bilen yazarlar arasında yerini almıştır. Sabahattin Ali denilince akla ilk roman ve hikayeleri gelir. Toplum, en önce bu türlerle tanımıştır onu. Şiirleri diğer türlere nazaran gölgelenmiş görünür. Yazarımızın kendisi de şiirlerinin pek ustaca olduğunu düşünmez. Çoğunu dergilerde yayımlar ve kitap haline getirmekten yana değildir. Ben de şiirlerini ilk kez okuma olanağı buldum ve keşke çok önceden rast gelseymişim diyorum. Çoğu şiirini aslında önceden bildiğimi fark ettim. Çünkü pek çoğu şarkı, türkü şekline büründürülüp bestelenmiştir.
Şiirlerinde öyle bir hava var ki insanın içinde ince bir burkulma, müthiş bir sızı bırakmaması ne mümkün. Yaşanmışlıklarla yüklü olan bu manidar satırlar bilhassa yazarın yaşamına hakim olan, hayat hikayesini bilen okurlar için çok daha can yakıcı ve mânâlı olacaktır. Bu satırlara; yalnızlık, hayal kırıklığı, ulaşılamayan karşılıksız bir aşk, ihanet, güvensizlik gibi daha çok melankolik duyguların kokusunun sinmiş olduğunu görüyoruz. Bu duyguların, müşkül durumların bizzat yaşanmış olması insanın boğazını düğüm düğüm yapmaktadır. Naçizane tavsiyem şiirlerini okurken şarkılarını da beraberinde dinlemenizdir. Bu şekilde eserden çok daha doyum sağlayacağınızı düşünüyorum. Keyifli okumalar.