Bütün Şiirleri Kitap Bilgileri
Yazar: Nazım Hikmet Ran
Tahmini Okuma Süresi: 59 sa. 6 dk.
Sayfa Sayısı: 2086
Basım Tarihi: Ocak 2019
İlk Yayın Tarihi: 1993
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789750812170
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Ciltli
Bütün Şiirleri Kitap Tanıtımı
“Tek kitap”la kitaplıklar kuran Delta Dizisi, bu kez dünya şairi Nâzım Hikmet’i ağırlıyor: Şairin Bütün Şiirleri, eksiksiz olarak tek bir ciltte bir araya geliyor. Farklı tasarımı ve baskı kalitesiyle beğeni toplayan Delta Dizisi, Türk şiirinin yatağını değiştiren bu büyük dizelerin tamamını avucunuza bırakıyor, sekiz kitabı elinize sığdırıyor... Çağdaş şiirimizde bir klasik olan, dünya şairi Nâzım Hikmet’in kaynak metinler temelinde yeniden gözden geçirilerek yayımlanan şiirleri, Delta Dizisi’yle şimdi bir arada: İki bin sayfayı aşan Bütün Şiirleri, 835 Satır, Benerci Kendini Niçin Öldürdü, Kuvâyi Milliye, Yatar Bursa Kalesinde, Memleketimden İnsan Manzaraları, Yeni Şiirler, Son Şiirleri ve İlk Şiirler’i içeriyor.
Bütün Şiirleri Kitaptan Alıntılar
1. ""Geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.""
2. "Geri gelmesi mümkün olmayan, hatırlanmamalı."
3. ""Çizmişiz rotamızı dostların alkışlarıyla değil gıcırtısıyla düşmanın dişlerinin.""
4. ""İnsan birisiyle yaşlanmalı
Birisi yüzünden değil..""
5. ""Sende yüreğim var, canım var, aklım fikrim var, sende her şeyim var..""
6. "Geri gelmesi mümkün olmayan, hatırlanmamalı."
7. "Ama insanlar bir tuhaf,
yahut ben bir tuhafım."
8. ""Dünya ele avuca sığarmış,
Elini tutunca anladım..""
9. ""Gelmeyeceğini bile bile beklemek
saflık değil, aşktır...""
10. "Çok uzaklarda yuvarlanıyor başım.
Duruyor karanlıkta 19 yaşım."
11. "Ben yanmasam
sen yanmasan
biz yanmasak,
nasıl
çıkar
karan-
-lıklar
aydın-
-lığa..."
12. "Seninle aynı kitapları okumak istiyorum."
13. "Yaşamak : ümitli bir iştir, sevgilim,
yaşamak :
seni sevmek gibi ciddi bir iştir..."
14. "Ben yanmasam
sen yanmasan
biz yanmasak,
nasıl çıkar
karan
-lıklar
aydın
-lığa..."
15. "Denize karşı bir bankta Omzuna başımı yaslayıp, Sesinden şiir dinlemek gibi Çocukça isteklerim..."
Bütün Şiirleri Kitap İncelemeleri
Moskova’da sürgündeydim. Aşkların en güzelini yaşadım. Parmaklıklar ardında yurdun dört bir yanında kaldığım günlerde dahi umudumu kaybetmedim. Umudun ve aşkın en güzide şairi oldum şiirlerini okurken... Şiirlerinin mayasında hep yaşantıları olan Nazım’ı okurken kendimi Nazım gibi hissettim. Hayat gailesi içinde burun kıvırdığımız birçok sorunun aslında çok da kayda değer olmadığını hissettim. Dört duvar arasına hapsolmuş bir adamın en büyük isteği ne sevgilisi ne çocuğu ne de gözyaşı içinde bıraktığı diğer sevdikleriymiş. Gökyüzünü bir parça görebiliyor ve buna sonsuz bakma hakkını sonuna kadar kullanabiliyorsak bu mutlulukların en güzeliymiş. Haksızlığa uğramanın en acı tarafı haklı olmak değil; Hakk’ı hukuku bilmeyenler tarafından bu hakkın elinden alınmasıymış. İşte Nazım bunlardan sadece biri... Ahmet Arif’ler , Orhan Kemal’ler, Kemal Tahir’ler daha adını sayamadığımız onlarca güzide insanı yıllarca gökyüzünü görebilmekten alıkoyanların aramızda usulca dolaşması ne büyük fecaat... Kendi küçük dünyamızda mutlu olabilmek o kadar kolayken acaba bu şairlerin ve yazarların derdi ne imiş ki onca sene bu mutluluğu tadamamışlar. Omurgalı insan olabilmek, bildiğini söylemekten çekinmemek, en sevdiği şeylerden mahrum kalacağını bildiği halde haykırmak... İşte bu insanlığın en güzel resmi. Herkesin bu resmin karesinde kendine küçük de olsa bir yer bulabileceği bir dünya umuduyla. Şiirli, güzel günleriniz olsun. Esen kalın...
Nazım Hikmet'in fikir babası olarak mayakovski desem bile Nazım Hikmet'in şiir yaşamına katkı yapan ve gelişmesini sağlayan iki şey var biri hasret diğeri ise kadınlar. Evet kadınlar olmasa büyük ihtimalle Nazım doğmazdı. Bazı insanların yazarken belli motivasyonları vardır. İçinde çoğunlukla bu bulunur. Bir kadının gözlerine bakarak bir kitap yazabilirim. Ama gökyüzüne baktığımda bir kadının gözlerini göremezsem benim için mavi bir tabaktan başka bir anlam ifade edemez. Nazım Hikmet'in de hayatında bir sürü kadının olmasının sebebi budur. Yazıyor. Nazım şair. Bununla besleniyor ve bununla ilham alıyor. O yüzden kendi için gerekli olan ne varsa bununla sanatını besliyor. Bir diğeri ise memleket. Nazım Hikmet 21.yy vatanperver insanından daha çok düşkündür bu memlekete bu bayrağa. Ve yıllarca yaşadığı sürgün hayatına rağmen yine de bu toprakların taşına toprağına özlem duyabilmiş taaaa buralardan çalınan bir türküyü yapılan bir çorbanın tadını alabilmiştir. Memleketim memleketim diye bağırabilmiştir. Fırsatı yoktu ülkeye gelemedi. Bize fırsat verseler ülkeden kaçarız ve bir daha dönmeyiz ama Nazım Hikmete de Vatan haini demekten de kendimizi alamıyoruz. Çok samimiyetsiz insanlarız.
"seni düşündüm, yani Memleketi"
Ve her şeye rağmen Nazım Hikmet umudun şairidir. Kim olsa yıkılır dayanamaz bunlara ama Nazım Hikmet hayata karşı ve her şeye rağmen "insanlara inanmalıyız" diyerek ve yaşamaya dair o vakur, onurlu duruşu bize karşı yaşamın tutunacak bir yanı olduğunu gösteriyor.