Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Bugünü Yaşama Arzusu - Irvin D. Yalom | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Bugünü Yaşama Arzusu Kitap Bilgileri


Yazar: Irvin D. Yalom
Tahmini Okuma Süresi: 12 sa. 14 dk.
Sayfa Sayısı: 432
Basım Tarihi: Mart 2005
İlk Yayın Tarihi: Haziran 2000
Yayınevi: Kabalcı Yayınevi
ISBN: 9789759970079
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Bugünü Yaşama Arzusu Kitap Tanıtımı


İki insanın anlam arayışının büyüleyici hikayesi.
Julius eski hastası Philip Slate'i arayıp bulur. Philip için insanlarla ilişki kurmanın tek yolu sayısız kadınla yaşadığı cinsel ilişkilerdi ve Julius'un terapisi de bunu değiştirememişti. Philip kötümser ve insansevmez filozof Arthur Schopenhauer'i okuyarak kendisini iyileştirdiğini iddia etmektedir. İnsanları umursamayan, kendi içine gömülmüş Philip gerçekten de ustası Schopenhauer'i anımsatmaktadır.

Julius ve Philip en sonunda pazarlık yaparlar. Philip, Schopenhauer öğretecek, buna karşılık da Julius onu terapi grubuna alıp insanlarla ilişki kurma yeteneklerini geliştirmeye çalışacak.

Arayış peşindeki bu iki insan acaba birbirlerinin hayatlarını nasıl etkileyecek?

Irvin Yalom bu son romanında, Schopenhauer'in psikolojik hayatının gerçek hikayesini zarif bir biçimde romanına dahil ederek felsefe ve hayatı sorguluyor.




Bugünü Yaşama Arzusu Kitaptan Alıntılar


1. ""Gerçekte insanlıkdışı olan şey, kendi değerimi tahminimin, önemsiz olan digerlerinin bakışına göre bir mantar gibi inip çıkması­na izin vermemdir.""




2. "Ne zaman insanların arasına çıksam daha az insan olarak geri dönüyorum."




3. "Hayat berbat bir şeydir. Hayatımı onu düşünerek geçirmeye karar verdim."




4. "johanna evliliğini bir hata olarak mı görüyordu? Yıllar sonra evlilik kararıyla karşı karşıya olan diğer genç kadınlan uyarırken yazdıgı şu sözleri okuyun: "Şaşaa, rütbe ve unvan genç kızların yüregi üzerinde baştan çıkartıcı bir etki yaratıp onlan evlilik düğümüyle baglar . . . bu onları, hayatlan boyunca en büyük cezaya katlanmak zorunda bırakan yanlış bir adımdır."




5. "Ne zaman insanların arasına çıksam daha az insan olarak geri dönüyorum."




6. "Kitaplar olmasa uzun bir zaman önce umutsuzluğa gömülürdüm."




7. "İkisi de başkalarının ne düşündüğünün esiri olmuşlar. Başka bir deyişle ikisi içinde mutluluk diğerlerinin ellerinde yada kafalarında yatıyor. İkisi için de çözüm aynı: insanın içinde ne kadar çok şey varsa başkalarından o kadar az şey ister."




8. "Bazı çiçeklerin geç açtığını hepimiz biliriz."




9. "Ne zaman bir başkasına uzansam kendim eksiliyorum."




10. "İnsan başta hiç mutlu değildir. Ama bütün hayatını, kendisini mutlu edeceğini sandığı bir şeyin peşinde çabalayarak geçirir ve nadiren amacına ulaşır, ulaştığında da yalnızca düş kırıklığıyla karşılaşır. Sonunda bir enkaz gibidir ve limana direkleri ve donanımları yok olmuş bir şekilde gelir. Ondan sonra da mutluluk ya da mutsuzluk aynıdır çünkü hayatı, içinde bulunduğu her dakika yok olan andan fazlası değildir. Ve şimdi de sonra ermektedir."




11. "Anne baba arasındaki sevgi, çocuklar için de sevgiyi doğurur."




12. "Küçükken öğrenilen şey, en iyi öğrenilendir."




13. "Bazı çiçeklerin geç açtığını hepimiz biliriz..."




14. "En kötüsü de buydu: okumayan birini nasıl sevebilmişti?"




15. "Yatmadan önce kitap okumak için olabildiğince bol zamanının olması onun için önemli. Televizyon ya da film seyretmiyor, sosyal hayatı ve yaptığı bir spor yok. Tek eğlencesi okumak ve klasik müzik dinlemek."





Bugünü Yaşama Arzusu Kitap İncelemeleri


Yalom'un kaleminden Schopenhauer' i tanımak oldukça keyifliydi.

Schopenhauer, genellikle kötümser filozofların başında anılır. Ancak Bugünü Yaşama Arzusu’nu okuduğunuzda, onun sadece bir karamsar olmadığını, aynı zamanda hayatı tüm çıplaklığıyla görmeyi ve kabullenmeyi öğütleyen bir bilge olduğunu fark ediyorsunuz. Bu kitap, ölümün kaçınılmazlığıyla yüzleşirken aslında yaşamın anlamını nasıl bulabileceğimizi sorguluyor.

Ölüm, onun gözünde bir son değil; bilincin ve varoluşun sorgulanması için en büyük fırsat. "Ölümle yüzleşmenin iki yolu vardır," diyor: Mantık ve din. Biri bilinçle hesaplaşarak gerçeği kabullenmeyi, diğeri ise teselli arayışını seçiyor.

Kitap boyunca Schopenhauer’in keskin zekası, ince ironisi ve sarsıcı gerçekçiliği hissediliyor. O, ölüm korkusunun aslında düşüncenin doğuşunu sağladığını söylüyor: Ölümü anlamadan, yaşamı gerçekten kavrayamayacağımızı anlatıyor.

Son sayfalara geldiğimizde, Schopenhauer’in hayatı boyunca fikirlerini savunurken yıprandığını ama yine de tatmin olmuş hissettiğini görüyoruz. "Yolun sonunda yorgun bir şekilde dikiliyorum" diyor. Bu, aslında hepimizin hayatının bir özeti olabilir. Bitkin ama yaptıklarından memnun, sorgulayan ama pes etmeyen bir bilincin sesi.

Eğer bu kitabı elinize aldıysanız, Schopenhauer’in karamsarlığında kaybolmak yerine onun gözlerinden hayatı görmeyi deneyin. Çünkü o, her şeyin anlamsızlığını değil, anlam arayışının kendisini önemsiyor. Bugünü Yaşama Arzusu, adı gibi yaşamaya dair güçlü bir çağrı. Ama bu çağrı, yüzeyde mutlu olmayı değil, hakikatin derinliğine inmeyi isteyenler için…




"Bugünü Yaşama Arzusu" isimli kitap, Irvin Yalom tarafından ölüm ve ölüm korkusu konusunda uzmanlaşmış bir psikiyatrist olarak kaleme alınmıştır. Kitap, ölüm korkusuyla başa çıkmak isteyen okuyucular için tasarlanmış bir rehberdir.
Yalom, klinik deneyimlerini ve kişisel hikayelerini kullanarak, ölüm korkusunun kaynakları, ölümün insan hayatındaki rolü ve ölüm korkusuyla başa çıkmanın yolları gibi konuları ele almaktadır. Ayrıca, kitapta ölüme yaklaşan insanların hayatlarını nasıl daha anlamlı kılabilecekleri konusunda da fikirler sunulmaktadır.
Yazar, okuyuculara, hayatlarını değerli kılmak için kendilerine neyin önemli olduğunu düşünmeleri için ilham verir. Kitapta öne çıkan bir diğer özellik ise, terapi ve benzeri tekniklerin ölüm korkusuyla başa çıkmak için nasıl kullanılabileceği konusunda öneriler sunmasıdır.
Yalom'un kitabı, ölüm ve ölüm korkusu konularına ilgi duyanlar için ilham verici bir kaynak sunar. Yazarın samimi ve içten anlatımı, okuyucuları kendi yaşamlarını ve ölüme yaklaşımlarını yeniden değerlendirmeye teşvik eder. Kitap ayrıca terapi ve kişisel gelişim konularına ilgi duyanlar için de yararlı bir kaynak olabilir. "Bugünü Yaşama Arzusu", sadece ölüm korkusuyla başa çıkmak isteyenlere değil, hayatlarına anlam katmak ve kendilerini geliştirmek isteyen herkese ilham verici bir kaynak sunmaktadır. Yalom'un bilgi ve tecrübeleri, okuyuculara ölüme yaklaşımı ve hayatlarını daha anlamlı kılma konusunda fikirler vermektedir.




varoluşçu terapi yönetimini kurgusal edebiyatla harmanlayan yalom'un Nietzsche Ağladığında kitabı ile Nietzscheci felsefeyi, bu eseriyle de Schopenhauerci felsefeyi işliyor olay örgüsü içinde. terapist - hasta ilişkisini öyle işlemiş ki, nakış işlemesinin görünen kısmının güzelliği ile terapisti, örgünün diğer tarafında iplerin birbirine nasıl geçtiğini gösteren kısmıyla hastayı ele almış. terapist de hasta da Schopenhauer'dir aslında.

kitabın diğer bölümü olan grup terapisi ise ölüm ve ölüm korkusu üzerine. neden korkulur ki ölümden? yakında ölecek olsanız nasıl yaşardınız? hayat nedir? gibi sorular altında Schopenhauer işleniyor.

kendi fikrimce ölümün acıların sonu olacağını kestirdiğinde insan, dört elle sarılıyor ona. ölüm korkusunun temel kaynağı ise benliğini hiç keşfetmemiş, insan ve toplum analizi yapmaya gerek duymamış, 'kendine duyarsız' insanların ekseriyetiyle yaşayacağı duygu olabilir diye düşünüyorum. çünkü tamamen kaygı* ekseninde yaşarlar. bundan sıyrılmaya çalışanlar ise din olgusuna sarılıyor ve ikinci bir hata yapıyor. çünkü ölüm korkusundan kurtarmaz aksine daha da körükler. bu noktada insanın temel ihtiyacı felsefedir. kendini sorgulaması ve hayat üzerine düşünmesi insanı tüm kaygılarından kurtarır. Schopenhauer da tam olarak bunu anlatır insanoğluna.

''Schopenhauer yalnızlığı'' desem hayata dair bir çok realitenin cevabı olabilir bu deyim.

eser çok güzel... okuyun okutun derim.




Kitap genel olarak iyiydi. Akıcı bir anlatımı vardı, yer yer Schopenhauer’ in hayatından kesitler sunuyordu. Bu da kitabı zenginleştirmişti. Grubun terapisti ve yedi kişilik bir grupla, grupla psikolojik danışma dersini çok daha iyi anladım.
Kitapta geçen Sokrates ' in “iyi yaşamayı öğrenmek için kişinin iyi ölmeyi öğrenmesi gerekir. “ sözüyle varoluşsal olguya farklı bir bakış açısı ile bakmama neden oldu. Ve yine kitapta geçen Heidegger’ in “ ölüm daha fazla olasılığın olanaksızlığıdır.” sözüyle de ölüme değinmişti. Zaten kitabın bir çok yerinde ölüm temasına değinilmişti. Hayatı bir sabun baloncuğuna benzettim bu kitapta. Sonunda patlayacağını bile bile şişiriyoruz sabun baloncuğunu, hayatta öyle sonunda öleceğimizi bile bile dolduruyoruz ve mal mülk , şan şöhret sahibi olmak için kendimizden öyle çok veriyoruz ki kaba bir tabirle malların malı oluyoruz.
Sevgi, ilişki ve seks üzerindeki konuşmalarla da beni etkilemişti kitap. Latin dramacı Terentius’ un “ mantıkla beslenmeyen şey mantıkla yönetilemez.” Sözüyle aşk olayına farklı açıdan bakmama neden oldu. Gerçekten biz aşkta çoğunlukla mantık arıyoruz ve bu bizde huzursuzluğa neden oluyor. Hatta bazı ilişkilerin de bitmesine neden oluyor.
Ayrıca Philip in duruşu da ben de büyük iz bıraktı. Çünkü bende ne zaman birine elimi uzatsam, kendimden eksiliyorum. Ve insanlara olan bakış açısına nispeten katılıyorum: Önemsememek önemsenmeyi getirir.




Merhaba sevgili okur
Bugünü Yaşama Arzusu, Irvin Yalom'un okuduğum ilk eseri oldu. Bugünü Yaşama Arzusu, ana konusu olarak grup terapisini ele alan ve bu grupta kendisini Arthur Schopenhauer'in öğretileri ile tedavi ettiğini söyleyen Philip'in hikayesi ile bütünleşiyor.
Eserin kısaca özetini yapmak gerekirse, ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğrenen psikoterapist Julius, hastalığa yakalandığını öğrendikten sonra içsel bir yolculuğa çıkar ve aynı zamanda geçmişini gözden geçirmeye karar verir. Bu geçmişe yolculukta 20 yıl önce başarısız olduğu seks bağımlısı Philip ile karşılaşır ve onla iletişime geçer. Philip ise hastalığına şifasını 19. yüzyılın en büyük dahilerinden olan Arthur Schopenhauer'ın felsefesinde bulmuştur ve artık felsefi danışmanlık hizmeti vermek için eğitim aldığını anlatır. Ancak terapi vermesi için bi süpervizöre ihtiyacı vardır. Bu noktada Julius ile Philip bir anlaşma yaparlar. Bu noktadan sonra hikayemiz başlıyor. Gerçekten grup terapisinin etkisi ve gücünü hissediyor ve  A.Schopenhauer'i de daha yakından tanıma fırsatı buluyorsunuz.
Yalom, akıcı bir dille  oturumları anlaşılabilir şekilde anlatmış. Kendi adıma zaman zaman  oturumlardan birinde o  sandalyelerde oturup   grubun bir parçası gibi hissettiğimi söyleyebilirim. Çünkü ana ve yan karakterler oldukça bizden, günlük hayatta karşılaşabileceğimiz kişiler. Bu açıdan kendinizi hikayeye daha yakın buluyorsunuz. Yazarın sadece bu kitabı ile kalmayacağım muhtemelen çünkü gerçekten çok sevdim. Psikoloji ve felsefeye ilgisi olanlar varsa mutlaka tavsiye ederim.
Her zaman söylediğim gibi kitapla ve sevgiyle kalın ‍️



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: