Bu Ülke Kitap Bilgileri
Yazar: Cemil Meriç
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 36 dk.
Sayfa Sayısı: 339
Basım Tarihi: Ekim 2024
İlk Yayın Tarihi: 1975
Yayınevi: İletişim Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789754702811
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Bu Ülke Kitap Tanıtımı
Meriç’in “aynı kaynaktan fışkırdılar” dediği eserler dizisinin önemli bir halkası. Bir çağın, bir ülkenin vicdanı olmak isteği Meriç’in bütün çabasına her zaman yön vermiştir: “Bu sayfalarda hayatımın bütünü, yani bütün sevgilerim, bütün kinlerim, bütün tecrübelerim var. Bana öyle geliyor ki, hayat denen mülakata bu kitabı yazmak için geldim; etimin eti, kemiğimin kemiği.” Bu Ülke, Meriç’in sürekli etrafında dolandığı Doğu-Batı sorunu yanında, sol-sağ kutuplaşmasına ve kalıplaşmasına ilişkin önemli tesbit ve aforizmalarını da içeriyor.
Bu Ülke Kitaptan Alıntılar
1. "Kitap zekâyı kibarlaştırır."
2. "“Kitap bir limandı benim için. Kitaplarda yaşadım. Ve kitaplardaki insanları sokaktakilerden daha çok sevdim.”"
3. "Kitap bir limandı benim için. Kitaplarda yaşadım. Ve kitaptaki insanları sokaktakilerden daha çok sevdim."
4. "Birçok kitapları, okumuş olmak, hatta okumuş görünmek için okuyoruz. Birçoklarını da çevremizden kaçmak için."
5. ""
Kitaptan değil kitapsızlıktan korkmalıyız.
""
6. "Kitap zekâyı kibarlaştırır.."
7. "Suç ve Ceza okumak, kendini isteyerek hasta etmektir. Kitabı okurken, daima bir ruh sancısı duyarsınız."
8. "“Kitap bir limandı benim için. Kitaplarda yaşadım. Ve kitaplardaki insanları sokaktakilerden daha çok sevdim.”"
9. "◔‿◔
Kitap zekâyı kibarlaştırır.
ʘᴗʘ✿"
10. ""Yanıldığını kabul etmek, yeni bir hakikatin fethiyle zenginleşmektir.""
11. "vatanlarını yaşanmaz bulanlar
vatanlarını " yaşanmaz " laştıranlardır ..
( dünyayı verseler değişmem
memleketimin çayırında ki tek çiy tanesine )"
12. "İnsanları eskisi kadar sevmemek . İnsanları ve eşyayı . Galiba ölmek de bu ."
13. "Kitap zekayı kibarlaştırır..."
14. "Kitap zekâyı kibarlaştırır."
15. ""Kitap zekayı kibarlaştırır.""
Bu Ülke Kitap İncelemeleri
Toplumun karşılaştığı Cumhuriyet döneminde sürüklendiği çıkmaz sokağı anlatan mükemmel bir eserdir. Dönemin zihniyetini en iyi yansıtan bir eser olarak okudum.
Batılılaşma süreci bizi çıkmaz sokaklara götürürken aydın sanatçı Cemil Meriç bizlere bir nevi kılavuz , rehber olarak ele aldığı mükemmel eserdir. Çözümlerini bu toplumun topraklarına uygun bir şekilde dile getirmiştir. Düşünce dünyasını kendine has bir şekilde süslemiş bir fikir adamıdır.
Bu Ülke yüz elli yıldan beri bir saraylılar kafilesi halinde, kendi kültür ve
medeniyetlerinden kopup Batı'ya sığınan Tanzimat ve Cumhuriyet devrim
aydınlarının hazin macerasıdır. Bu kitap yüz elli yıl sonra da olsa Türk düşüncesinin haysiyetini, kurtarmıştır. Türk düşünce tarihi ise bu kitapla bir haysiyet mücadelesi vermiştir.
"Murdar bir halden muhteşem bir maziye kanatlanmak gericilik ise her namuslu insan gericidir."
Gericilik Batı'yı körü körüne inanmaksa evet bizler bir gerici olalım . Topraklarımızın kokusunu unutmadan Avrupa'nın ilmine kendi değerlerimiz ile sentez ederken öz kimliğimizi kaybetmemizi söyler.
Okumanın önemli ve değerli olduğunu bize net bir şekilde ifade eder.
Kaderimizi çizen toplum, ama ona teslim olunca yokuz, denizdeki herhangi bir dalgayız artık der.
"Türkiye ruhunu kaybetti. Toprak mı? En değersiz şeyimizdir belki de. Belki de en değersiz şeyimizi kaybedince her şeyimizi kaybettiğimizi anladık: Ruhumuzu!"
-Cemil Meriç
Bu ülke ancak Cemil Meriç gibi milletin akıbeti için dertlenip tasalanan ve fikirler üreten aydınlar vesilesiyle kurtulur.
Bu uygulamada ilk zamanlarım.. İlk bu kitap dikkatimi çekmişti keşfette. Hemen ekledim ama iki ay kadar bir süre almakta erteledim. İlk gün almam gerekirmiş. Bugün kitap bitti ama bu öyle bir kitap ki.. Tekrar tekrar okunabilecek, insana çok şey katan ve her yaşta her yeni okumada farklı bir şey öğretecek bir kitap. Başta otobiyografiyle başlıyor. Size ilk önce bu şahane kitabın yazarını anlatıyor. Onun yaşadıklarını. Otuz sekiz yaşındayken bir yazarın gözlerini kaybetmesi. Yalnızlıkla geçen bir hayat..
-
Bütün hayatı vermekle geçti; bilgisini, zamanını, kalbini. Başkalarında yaşadı, başkaları için yaşadı. Kendisinin olmayan bir dâvâ yüzünden damgalandı ve uğrunda çarmıha gerildikleri onu taşladılar.
-
Daha sonra kronoloji ile devam ediyor kitap. Anlatılanlar senelere göre detaylı bir şekilde açıklanmış. Daha sonra ise “Bu Ülke” başlıyor.. Kitapta yazarın en çok değinmek istediği konuyu bir alıntıyla size bahsetmek istiyorum.
“Ya batılı olacağız yahut batı kültürünün âzâd kabul etmez sömürgesi.”
Yazar batılılaşmaya son derece karşı. Dilinin değiştirilmesine karşı. İslamiyetin hüküm sürdüğü topraklarda batıdan gelen İzm’lere karşı. Kitapta konu olarak komünizm, marksizm, liberalizm , sağcılık , solculuk , doğu ve batı var. Kitapta fazla osmanlıca kelime var. Sayfa 301-336 arası lügât. Oradan bakabilirsiniz. Açıkçası kitap arkalarında olması yerine aynı sayfada alt kısımda kelime anlamına bakmak benim tercihim. Bu husus haricinde kesinlikle tavsiye ederim.
Cemil Meriç'in iç dünyasından başlayarak dış dünyaya uzanan, düşünce girdabına sokan ölümsüz eseri Bu Ülke.
Bazı kitaplar için kullanılan bir cümle vardır: "Okullarda ders kitabı olmalı." diye. En azından üniversitelerde okutulmasını isterdim. Benim bu eserle tanışıklığım da üniversiteye uzanıyor diyebilirim.
Eserde yazarın kendini tanıma çabasından başlayarak dünyayı anlama, anlamlandırma, doğu, batı, İslamiyet gibi konularda düşünceleri yer alıyor. Elinize renkli bir kalem alarak beğendiğiniz ya da katıldığınız noktaların altını çizecek olsanız kalem biterdi diye düşünüyorum.
Yoğun anlatıma sahip olmasa da yoğun anlamlandırma sürecine sokuyor insanı. Okurken sayfalar arasında geniş aralar veriyor ve yazılanları kafanızda analiz ediyorsunuz. Kelimeleri seçişine baktığınızda yazarın dile ne kadar hakim olduğunu görüyor, okumaya doyamıyorsunuz. Bana kalırsa bir çırpıda bitirip köşeye konacak bir eser değil, çölde susuz kalmışsın, yanında bir matara su var ve bitmesin diye damla damla içiyorsun... Azar azar, anlamlandırarak okunduğunda daha anlamlı olur diye düşünüyorum.
Eleştirel gözle de bakabileceğiniz bir eser. Neticede yazar birçok konuda kendi düşüncelerini paylaşıyor. Katılmadığınız yerler de olacaktır elbet. Kendi adıma büyük bölümüne katıldığımı ifade edebilirim. Kütüphanemin en değerli köşelerinde yer alan değerli bir kitap. Eminim sizin de öyle olacaktır.
Cemil Meric.....Bu ulke....
boylesi bir kitabi bukadar gec okumak sanirim benim ayibimdi.gec bulup cok sevdiklerim arasinda bir numaraya yukselmeyide basardi........
Cemil Meriç'in en önemli kitabı bana gore .kitabı bir bütün olarak düşündüğünüzde - roman gibi bütünlük yoktur, konu konu ayrılmıştır.
Cemil meriç'in bir nevi otobiyografisidir.içinde anılar,sözlük,eleştiri birçok konuda yazı barındırır.türk düşünce tarihini derinden etkileyen bir baş yapittir.
*kitaplar kadınlara; kadınlar şehirlere benzer. paris, londra veya madrid... herhangi bir dişi kadar muhteşem, herhangi bir dişi kadar alelade. insan şehriyle biner trene; şehri, yani zaafları, alışkanlıkları, zilletleriyle. her kitapta kendimizi okuruz. kendimizle yatarız her kadında. kitaplar, kadınlar, şehirler, metruk kervansaraylar gibi boş. onları dolduran senin kafan, senin gönlün.
*bir adamı tanımak için, düşüncelerini, acılarını, heyecanlarını bilmemiz lâzım hiç değilse. hayatın maddî olaylarıyla kronoloji yapılabilir ancak. kronoloji, aptalların tarihi." bu ülke syf. 239)
*insanları seviyordu. ama sığındığı her kale insanlardan biraz daha uzaklaştırıyordu onu."
kitapta en çok altını çizdiğim kısımlar da kitap sevgisiyle ilgili kısımlar olmuş.
*kitap, istikbale yollanan mektup...smokin giyen heyecan, mumyalanan tefekkür. kitap ve gazete... biri zamanın dışındadır, öteki "an"ın kendisi...
*Kitap bir limandı benim için. Kitaplarda yaşadım. Ve kitaptaki insanları sokaktakilerden daha çok sevdim....
1991 tarihinde Cemil Meriç'in 4.ölüm yıldönümü dolayısı ile Antakya'da ''Türk Fikir Hayatında Cemil Meriç'in Yeri" konulu panel düzenlenir. Metindeki konuşmalar "Cemil Meriç: şair filozof yazar " adını taşıyan bir kitapta toplanır . Aslında Cemil Meriç ne şair ne filozof ne de yazardır .Cemil Meriç bir düşünürdür ki bunu kendiside söylemiştir. Sadece Cemil Meriç'in iyi bir yazar ve şair olmasını sağlayan iyi bir düşünür olmasıdır. O da sadece yazıya dökmüştür düşüncelerini .
Ben bu kitaba başlarken bazıları ağır olacağını söylüyordu ki kitap gerçekten ağır ama iyi ki okumuşum diyorum ki sizde okuyun sizde böyle düşüneceksiniz. Cemil Meriç yazılarını kendini tanıtmak için yazdığını ve bir adamı tanımak içinde düşüncelerini , acılarını heyecanlarını bilmeniz anlamanız gerekir diyor. Bu kitapla biraz da Cemil Meriç'i ve düşüncelerini tanıyoruz aslında.
Bu Ülke insanlara düşünmeyi ama nasıl özgür ve akla yatkın düşüncenin olacağanı öğretiyor. İnsanımızın nasıl kandırıldığını anlatıyor. Batı'nın bizi dinsizleştirme çalışmalarını anlatıyor. İzmlerle insanımızın bölündüğünü sağ sol kavgası ile kutuplaştırıldığını anlatıyor.
Yeni neslimizin geçmiş nesillerin hatalarına düşmemek için okumalı . Hatta her Türk aydınına zorla okuma mecburiyeti konulsa da okunsa. Ama öyle değil düşünürek okumalı . Büyük bir düşünürün kalemini uzun uzun düşünerek okumalı .
"Bu Ülke" Cemil Meriç' Batı medeniyetine karşı yaptığı bir savaş ilanıdır .
"Bu Ülke " bu ülkenin trajedisini ortaya koymaktadır.