Bu Hikaye Senden Uzun Osman Kitap Bilgileri
Yazar: Aylin Balboa
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 39 dk.
Sayfa Sayısı: 129
Basım Tarihi: Haziran 2022
İlk Yayın Tarihi: Haziran 2022
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
ISBN: 9789750533327
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Bu Hikaye Senden Uzun Osman Kitap Tanıtımı
“Öyle işte. Hâlâ biraz soğuk geliyor ama battıkça alışıyorum. Kendimi boşa aldım bayırdan aşağı koşuyorum. Düşüyorum gibi görünüyor olabilir ama bakma aslında uçuyorum. Söylediklerimin hepsini unut, sanki ben biliyorum da mı yaşıyorum Osman?”
“Ayrılmalıyız! Barışalım mı? Senin canın sağ olsun. Hiç bilmiyorum. Ben artık istemiyorum. Yuvarlanıp gidiyorum. Senden ayrılmaktan bıktım. Düelloya müelloya gitmiyorum. Aman ne bileyim. Oturdum, geçmesini bekliyorum Osman.
Aylin Balboa’nın kendine has kaleminden, bir kadının kendi kendini tamir etmesinin hikâyesi.
Bu Hikaye Senden Uzun Osman Kitaptan Alıntılar
1. "Zor demiyorsun, kolay sanıyorlar."
2. "Ben şöyle biriyim, ben böyle biriyim” diye boyuna konuşmalarına da tahammül edemiyorum."
3. "Aşktan sevgiden geçtim. İnsanız, şefkate ihtiyacımız var."
4. "Okumak, yeni şeyler öğrenmek her zaman en iyi baş etme yöntemim oldu."
5. "Zor demiyorsun,kolay sanıyorlar."
6. "Merhaba Osman, nasılsın? Geçenlerde bir arkadaşım görmüş seni, bakkaldan sigara alıyormuşsun. Söylediğine göre sefil bir haldeymişsin. O kadarcık sürede sefaletini nasıl sezdi bilemiyorum tabii de doğrusunu istersen hoşuma gitti. Yani elbette iyi ve mutlu olmanı istiyorum ama aynı zamanda sürünmeni ve bensiz perişan olmanı da istiyorum."
7. "Onca yıllık kendimim, hâlâ kendime alışamadım."
8. "Dalga geçemediğimiz her şey bizi tüketir, gülelim gitsin."
9. "Bir gün şeklini şemailini unutsam da hayatımın bir döneminde seni çok sevdiğimi hiç unutmayacağımı biliyorum."
10. "Aşktan sevgiden geçtim. İnsanız, şefkate ihtiyacımız var."
11. "Onca yıllık kendimim, hala kendime alışamadım."
12. "Sütten ağzım yandı, yoğurdu yemeye teşebbüs bile etmiyorum Osman."
13. "Bu ilişki beni çok yıprattı, ben ayrılmak istiyorum Osman."
14. "İnsan söyledikleri değil, yaptıklarıdır."
15. "Ben seni kalbimin hafızasıyla hatırlıyorum."
Bu Hikaye Senden Uzun Osman Kitap İncelemeleri
Ben kolay kolay inceleme yazmam, bu kitaba yazmasaydım kendime saygısızlık olurdu.
Zor bir yolculuktu ama doğrusu değdi, manzaram gayet iyi.Umarım sen de mutlu olduğun manzaralara bakıyorsundur. Değilse de bir yolunu bulacağına eminim herkes bulur.
Bana şu yaşıma kadar tesir eden birkaç kitap arasına bunu da koyuyorum.
Okurken çoğu yerinde gözyaşlarımı tutamadım, yazdığı her satır o kadar hayatın içinden ki, eminim herkes hayatı boyunca mutlaka böyle bir ilişki yaşamıştır.
Gidememek-kalamamak ikileminde kalmışızdır çoğu zaman.
Bu kitap beni parçaladı resmen,biraz daha kalın olsa kitap akli dengemi yitirecektim az kalsın.
Osman'a çoğu yerde ana avrat sövdüm, ulan bir kadının canı bu kadar yakılır mı dedim sonra dönüp kendime baktığımda kim bilir kimlerin canını yaktın be oğlum dedim.
Yazmak istediğim o kadar çok şey var ki sanırım uzun bir süre OSMAN'a kinimle yaşayacağım.
Bu kaçıncı vedalaşmamız diye soracak olursan, sonuncusu derim. Gezegenin bir yerlerinde olduğunu bilmek benim için her zaman güzel.
Lütfen soluk mavi noktamız da kalmaya ve tadını çıkara çıkara yaşamaya devam et, ben öyle yapacağım.
Gülmeyi ihmal etme, sağlığına özen göster,soranlara selam söyle..
Yolların hep cennete çıksın, hoşçakal OSMAN..
Duygularıma tercüman olan kitapları okumayı çok seviyorum. “Benim gibi hissedenler de varmış” ya da “aaa şu an tam olarak beni anlatıyor” dediğim paragraflara denk gelince, içimde tarif edemediğim hisler ortaya çıkıyor. İşte
126 sayfalık kitabında bunu yapmayı başardı. Yer yer güldüm, yer yer hüzünlendim. (Hüzün daha ağır bastı tabii malum şahıs Osman yüzünden…)
Yazarın yaşadığı durumları ve hissettiği duyguları benzetme kullanarak bizlere aktarması, benim kitapta en sevdiğim şeylerden biri oldu. Bunun yanı sıra edebi kaygı duyulmadan samimi ve içten yazılması bence bu kitabı farklı kılan noktalardan bir diğeri.
Kitabın arka kapağında “bir kadının kendi kendini tamir etmesinin hikayesi” yazıyor. Yani kitapta aşk ya da ayrılık acısı yaşayan birinin
anlatılıyor. İyileşme süreci diyorum çünkü; var olan problemle baş ederken bu süreç hiçbir zaman dümdüz bir çizgide ilerlemez. Hep dalgalanmalar, inişler çıkışlar olur ve olmak zorunda. İşte kitapta bu süreçte yaşanılan gelgitler ve duyguları regüle etmenin zorluğu öyle bir aktarılmış ki, herkesin okurken kendinden bir parça bulacağına eminim.
Yazarın kendisini biraz araştırınca Kafa dergisinin yazarı olduğunu,
öyküsünün de dergideki yazılanlardan toplandığını öğrendim. Kitapta yer alan çizimlerin de Aylin Balboaya ait olması ben de daha da sempati yarattı. Kesinlikle diğer kitaplarını okumayı isteyeceğim bir yazar.
"Bitmez sandığımız bir aşkın daha nihayet dibini sıyırmış bulunmaktayız. İnsan, işlerin bu noktaya geleceğini teoride hep biliyor da pratikte bir türlü kabullenmek istemiyor."
"Ben bu yolun sonunda kendime çıktığım için mutluyum. Zor bir yolculuktu ama doğrusu değdi"
Kitap bitti...
Bir de baktım ki neredeyse bütün kitabın altını çizmişim. Ben kitabın altını çizerken aslında yazılanlarda bende pek çok şeyin altını çizmiş hatta bazı yerleri çizmekle kalmayıp kanırtmış, canımı acıtmış.
Aylin Balboa ile ilk Kafa Dergisi'deki yazılarıyla yolumuz kesişmişti, okurken hep kendime çok yakın hissetmiştim onu, ardından üç kitabı ile devam etti bu duygudaşlık. Son kitabı olan Bu Hikaye Senden Uzun Osman'ı okurken zirve yaptı desem yalan olmaz. Yine ne çok şey buldum kendimden, ne çok dersler çıkardım kendimce, zaman zaman içimdeki, zaman zaman etrafımdaki Osman'lara seslenir buldum kendimi, sevgilisinden ayrılan bir kadının kendini iyileştirme yolculuğu sırasında yaşadıklarını okurken. Yazdığı, içini döktüğü mektupları kah gülümseyerek, kah hüzünlerek, kah o kadın kendimmişcesine bazı yerleri dönüp dönüp tekrar okudum.
"Bazen kendimden çok fazla şey beklerken buluyorum kendimi. Sende yapıyorsun bunu biliyorum. Oysa kendin dahil kimsenin senden ne beklediği değil mühim olan. Bence mühim olan ne kadar hissederek yaşadığın, yeryüzündeki bu sınırlı zamanın ne kadar tadını çıkarabildiğin."
Hepimizin öyle ya da böyle bir hikayesi var ve bu hikaye senden uzun Osman, ya da artık adın her ne ise...
Keyifle okunsun...
İlişkilerde yaşanan süreçler vardır, ilişkiye başlama süreci, ilişkiyi yaşama süreci bir de bana göre en sancılısı olan emek verdiğin, zaman ayırdığın, sevdiğin, her şeyin en güzeli onu bulsun, o hep mutlu olsun dediğin insandan ayrılma süreci. İnsanlar her yıl yaş alır ya doğum günlerinde bence asıl yaşları bu gibi zor süreçlerde alıyoruz ve yaşadığımız ilişkiye göre de aldığımız yaş değişiyor. Bu sürecin sonunda da daha olgun bir insana dönüşüyoruz ama insanlara karşı kimi o saf duygularımızı da bu süreçle birlikte geçmişte bırakıyoruz. Ayrılık süreci tamamlandığında ilişki de tamamen bitmiş oluyor. İşte bu kitapta da ayrılığın başlangıcından bitiş aşamasına kadar olan süreci okuyoruz, kitap 20 bölümden oluşuyor bende sanki ayrılık sonrası 20 haftayı anlatıyormuş hissi uyandırdı. Bu kitapta ayrılık sonrası kadının yaşadıkları anlatılmış ama acaba erkeklerde benzer süreçleri yaşıyor mu merak etmemek elde değildi :) Son olarak kitabın teşekkür kısmında "Ve bu yazıların bir kısmının gerçek muhatabı olan Oğuz'a" diye bir cümle var, kitabın gerçeklik bir payı da varmış, yoksa bu duygular bu kadar saf bir şekilde yazılamaz ve bizde yazılanlarda kendimizi bu kadar bulamazdık diye düşünüyorum. Bu detayla kitabı daha çok sevdim. Herkesin bu süreci sağlıklı bir şekilde atlatabilmesi dileğiyle :)
Aylar öncesinden okumustum. Henüz burada herkesin elinde olmadan önce. Hatta birlikte okumak için birisiyle (o kendisini biliyor :p) okumak için bin takla attım. Ama sevemedi o da okumamak için bin takla attı :D Ama bu kitabı ona aldırarak kitaplığıma ekleme katakullesiyle intikamımı almış olmanın övünmesini de es geçemeyeceğim. Sevmediği veya birisinin tavsiye ettiği kitapları mükemmel olsa bile ne okuyup ne de kitaplığımıza eklemezdi de.. Ondan büyük oyuna geldi kendisi. (Çaktırmıyoruz hihi )Bu kitabı o yüzden ayrı bir yere koyuyorum. Ama kitabı da sevdim. Hatta sanki benim kalemimden çıkmış gibi bile hissettirdi. Neyse hadi biraz da kitaptan bahsedeyim. Zahmet olacak da neyse :)
Bir kadının kendi kendini iyileştirme sürecini anlatan kısa ama derin bir hikâye diyebiliriz. Ayrılık sonrası yaşanan karmaşık duyguları ve ruhsal gelgitleri yalın, samimi ve etkileyici bir dille işliyor. Yazar, iç konuşmalar ve kendiyle hesaplaşmalar üzerinden okuyucuyu duygusal bir yolculuğa çıkarıyor. Bu yolculukta aşk, ayrılık, kabullenme ve hayatta ilerleme gibi temalar ele alınıyor. Her cümle sonunda koca bir Osman'la..
Kitap, kara mizah tonuyla zaman zaman okuyucuyu gülümsetirken, aynı zamanda bir iç hesaplaşmanın melankolik derinliklerini de hissettiriyor. Aylin Balboa’nın özgün anlatımı ve güçlü gözlem yeteneğiyle, hikâye sıradan bir ayrılık hikâyesinden çok daha fazlasını sunuyor. Arşiv niyetine yazdım bunları ve tabi hatırası kalması içinde.. Siz erkekler okumazsınız zaten de ( cinsiyetçilikle alakası yok .shshs) Kadınlarda okumuştur zaten. Ondan tavsiye edecek kimse kalmadı..