Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Boş Koltuk - J. K. Rowling | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Boş Koltuk Kitap Bilgileri


Yazar: J. K. Rowling
Tahmini Okuma Süresi: 16 sa. 46 dk.
Sayfa Sayısı: 592
Basım Tarihi: Mart 2013
İlk Yayın Tarihi: 15 Kasım 2012
Yayınevi: Doğan Kitap
ISBN: 9786050913866
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Boş Koltuk Kitap Tanıtımı


Yüzyılın en büyük hikâye anlatıcısı J.K. Rowling`den...
Küçük bir kasaba hakkında büyük bir roman.

Barry Fairbrother kırklı yaşlarının başında beklenmedik bir şekilde hayata gözlerini yumar. Bu ani ölüm yaşadığı kasabanın halkı için büyük bir şok olacaktır.

Arnavut kaldırımlı meydanı ve eski kilisesiyle Pagford, sıradan bir İngiliz kırsalı gibi görünse de bu tatlı görüntüsünün ardında bir savaş sürmektedir. Zenginler fakirlerle, gençler ebeveynleriyle, kadınlar kocalarıyla, öğretmenler öğrencileriyle sürekli bir çatışma halindedir. Pagford kesinlikle göründüğü gibi bir yer değildir.

Belediye Meclisi`nde Barry`den boşalan koltuk, kasabanın görüp göreceği en büyük savaşın tetikleyicisi olacaktır.

Türlü düzenbazlıklar ve hırsla süren, herkesin birbirinin foyasını ortaya çıkaracağı seçim savaşında zafer kimin olacaktır?




Boş Koltuk Kitaptan Alıntılar


1. "Bir insan hayatınızdan çıkınca içinizden boşluk kalıyorsa bu aşk mıydı?"




2. ""Nietzsche'ye göre" ... "felsefe filozofun özyaşam öyküsüdür.""




3. ""Sevginin kalbinde tarifsiz bir merhamet gizlidir.""




4. "Bozuk olmayan şeyi tamir etmeyeceksin."




5. "Genellikle her şeyin tam tersinin doğru olması, söylenenlerin tam tersinin geçerli olması ilginçti;"




6. "İnsanın kendi kazandığı para her zaman başkadır."




7. "Bir insan hayatınızdan çıkınca içinizde boşluk kalıyorsa, bu aşk mıydı?"




8. "İnsanın kendine dikkat etmesi gerek.."




9. "İnsanın kendine dikkat etmesi gerek."




10. "İnsanların yüzde doksan dokuzunun düştüğü hata kendilerinden utanmaktı, kendilerini gizleyerek başkası olmaya çalışmaktı."




11. "Bir insan hayatınızdan çıkınca içinizden boşluk kalıyorsa bu aşk mıydı?"




12. "Sevginin kalbinde tarifsiz bir merhamet gizlidir"




13. "Sağduyu dediğin şey, insanların genellikle kendi önyargılarına verdikleri isimdir."




14. ""İnsanın kalbinin kabullenmeyi reddettiği şeyleri beyninin bilebilmesi tuhaftı.""




15. "İnsanın kalbinin kabullenmeyi reddettiği şeyleri beyninin bilebilmesi tuhaftı."





Boş Koltuk Kitap İncelemeleri


Fazlasıyla haksızlık yapılan kitaplardan biri olduğunu düşünüyorum. Harry Potter serisini okumamın üzerinden yıllar geçti ve bu nedenle en ufak bir HP etkisi olmadan kitaba yaklaşınca açıkçası beğendim. Rowling yazdığı için Harry Potter ile kıyaslanması çok acımasızca, Harry Potter ne kadar efsane olsa da Boş Koltuk ondan tamamen bağımsız, gerçek insanların gerçek hayatlarını anlatan sarsıcı bir roman.

Yaklaşık bir senedir kitaplığımda duruyordu ve olumsuz yorumlar yüzünden okumak istemiyordum ama epey hacimli ve sarı renkte olduğu için gözüme batmaya başladı son zamanlarda, okuyayım da aradan çıksın diye düşündüm. Arka kapağında yazdığı gibi "Küçük bir kasaba hakkında büyük bir roman" Kasabada yaşayan meclis üyesi Barry Fairbrother'ın beklenmedik ölümü üzerine bütün kasabada dengelerin değişmesi, boşalan koltuk uğrunda insanların verdiği acınası mücadeleler, aile ilişkileri, psikolojik bunalımlar.... Çok geniş bir karakter yelpazesi var romanın bu nedenle konuya hakim olmak biraz zaman alıyor. Ama her biri çok şaşırtıcı özelliklere sahipler, üstüne düşünmeye ve konuşmaya değer. Bazı karakterlerden kelimenin tam anlamıyla tiksindim, bazılarınaysa gidip sarılmak istedim. Çok kalın olduğu için ara ara sıkılsam da genel olarak kitap bana çok keyif verdi. Özellikle sonu yüreğime öylesine dokundu ki sırf bunun için yüksek bir puan vermek istedim.

Bilmiyorum belki de eleştirilerden dolayı beklentim çok aşağıda olduğundandır; genel olarak romanı güzel buldum. Okumasanız hiçbir şey kaybetmezsiniz ama hoş zaman geçirmek için ve onlarca farklı insan tipini okuyup üzerine düşünmek için tavsiye edebilirim.




Harry Potter gibi bir efsane ile bilinen yazarın, yazdığı eserler arasında hiçbir kitabıyla ilişkisi olmayan eseri. En azından hiçbir serisine dahil değil. Ve seriye başlamadan önce biraz etrafından dolanıyorum desem yanlış olmaz. Harry Potter çok büyük, çok efsane seri ve yazarı okuyacaksam, kitaplarını tamamlayacaksam bunu en iyi eseriyle yapmaya karar verdiğim için de önce diğer kitaplarını tamamlama peşindeyim.

Kitap için kitabı çok da anlatmadan neler söyleyebiliriz? Burası önemli. Eğer detaycı biriyseniz, detaylara dikkat eden ve bazı detayları görmeyi seven biriyseniz kitap tam size göre. Çünkü çok fazla karakter olmasına rağmen bu karakterde detaycılık ön plana çıkıyor ve böyle durumlardan hoşlanıyorsanız seveceksiniz.

Gelelim diğer ihtimalimize. Diğer ihtimal ise detaylı, fazla karakterli ve dar yerde geçtiğini sevmeyenler için. Sonuç olarak Harry Potter yani hepimiz bir şekilde aşinayız bu kitaba da filme de ve beklenmedik bir şekilde yapılan kurgu değişikliği hayal kırıklığı oluşturabilir. Sadece bir kasaba özelinde geçmesi ise olumsuz özelliklerinden.

Karakter özellikleri yani biri iyiyse diğeri kötü, biri güzelse diğeri çirkin. Aslında insanın iç çatışması ve kendisiyle olan mücadelesini anımsatıyor diyebilir miyiz? Bana sorarsanız bu da mümkün. Nereden baktığınıza bağlı. Kimi gözleri açıkken göremez, kimi gözlerini kapattığında sadece görmek istediğini görür.

Hepimize iyi okumalar diliyorum..




Bazı yazarlar belli türlerle hatta belli kitap isimleriyle özdeşleşmiştir. Rowling'in bu kitabını ilk elime aldığımda biraz tereddütlüydüm açıkçası. Çünkü yazar kafamda fantasik edebiyatla özdeşleşmişti. Ancak kitabın arkasındaki bir kaç satırlık yazı ilgimi çekti. Açıklamanın uzun olmaması ve kitabın konusuyla ilgili uzun uzadıya bilgi vermemesi kitabı okuma isteğimi artırdı.
Başlarda durağan ilerlese de o küçük kasabının insanlarını tanıdıkça, sırları deşifre oldukça kitap daha da sürekliyici bir hal almaya başladı. Rowling'in kurgu konusunda ne büyük bir yetenek olduğunu bu kitapla daha da iyi anladım. Tanıttığı onca insanın bir şekilde birbirlerini etkilemesi, bir şekilde akan yaşantılarının ve düğümlerinin en sonunda bir doğum günü partisinin ertesinde çözülmesi gerçekten çok etkileyiciydi.
Kitap ayrıca değindiği konular, alkol ve madde kullanımı, erken yaşta cinsel birliktelik, dezavantajlı çocukların yaşadığı problemler ve sosyal hizmetlerin yetersizliği gibi problemler okuyucuya soğuk duş etkisi yaptırıyor en azından belki de ben alanım sebebiyle oldukça fazla etkilendim. Rowling kurgusunun yanında gözlem gücünü de çok etkili bir şekilde kullanmış bu kitapta.
Son olarak bence kitaba işlediği konulardan dolayı yaş sınırı getirilmeli. Çünkü aileler yazarın isminden dolayı kendileri okumadan çocuklarına kitap için izin verebilirler.En azından +16 yaş bu kitap için en uygunu.




J.K. Rowling’in, son derece başarılı genç yetişkin fantastik serisi Harry Potter’dan sonra ana akım edebiyata ilk adımı, milyonlarca hayranı ve onların aileleri tarafından büyük bir ilgiyle beklenmişti. İlginç olan, Rowling’in en ufak bir fantastik öğe ya da aşırı olay belirtisi içermeyen bir konuyu ele almayı tercih etmesiydi.

The Casual Vacancy (Boş Koltuk), kurgusal bir küçük kasaba olan Pagford’da yerel bir meclis üyesinin zamansız ölümü sonrası yaşanan olayları anlatıyor. Rowling, kasaba halkının, meclis üyesinin yerine geçmek için yaptıkları ince hesapları ve manevraları ustalıkla tasvir ediyor; üstelik tüm bunları, yalnızca iyi niyetle hareket ettiklerini ve toplumun saygın üyeleri olduklarını iddia ederek yapıyorlar. Zenginler ve yoksullar birbirine yakın gibi görünse de, bu görüntü hızla büyük bir yanılsama olduğu gerçeğiyle çürütülüyor; çünkü bu izlenim, insanların zihninde kökleşmiş derin toplumsal ayrımlar ve on yılların önyargılarıyla şekillenen modern bir toplumun yüreğine işlemiş olan bölünmelerin oldukça uzağında kalıyor.

Harry Potter ve Hogwarts’ın çocuk büyücüleriyle karşılaştırıldığında, bu oldukça ilginç bir geçiş. Rowling, karakterler geliştirme ve önemsiz gibi görünen olayları izleyerek hikayenin doruk noktalarına ulaşmasını sağlama konusunda yetkin olduğunu kanıtlıyor. Belki bir başyapıt değil, ancak modern toplumun ve onun kusurlarının dikkatlice gözlemlendiği bir eser.




Kitabı okurken yahu dünya klasikleri okuyorum da haberim mi yok dedirtti. Klasikler gibi anlatımı ve tarzı var. Okurken de çok sıkıyor insanı. Özellikle ilk 200 sayfası çok sıkıcı. Fazla karakter ve isimler var. İlk başta isimleri ezberlemeye çalışıyosun. 250 sayfadan sonra aileleri tanıyıp konuya aşina olup biraz olaylarla sürüklenip gidiyorsun.
Kitap meclis üyelerinden birinin ölmesiyle boşanan koltuğa kimin geçeceğinin düşünülmesiyle başlayan, insan ilişkilerini anlatıyor. Bu insan ilişkilerinde normal hayatımızda olan gerçeklikleri dile getiriyor. Hayatımızdaki gerçekliğin acısı kadar kitap da karamsar olmuş. Fakir insanların yaşadığı çaresizlikler, öğrencilerin okul ortamında yaşadığı akran zorbalıkları, siyasetin ne kadar kirli olduğu, insanların koltuk için ne kadar daha çirkinleşebilrceği, birbirlerini içsel olarak aldatan karı kocalar, ailesinden ilgi göremeyen çocukların ailelerinden aldıkları intikamlar vs.. anlatılıyor kitapta.
Yeri geldi bazı karakterler insanı nefret ettirdi özellikle Shirley, Gavin, Simon gibi..
hep neden iyi insanları erken kaybederiz diye bir kez daha dedirtti kitap.
Özet olarak kitapta günlük hayata dair her şeyi bulabilirsiniz. Sonu biraz üzücü olsa da.. ama başta durağan giden ve sıkan bir kitap olmuş. Bir de yazar olayları çok ağırdan alıp son 100 sayfada birden geliştirmiş olayları. Bu yönden eksik olmuş.
Bu kitabın harry potterla karşılaştırılması da yanlış. Çünkü tarzlar farklı.
Sonuç olarak klasikleri sevenlerin severek okuyabileceği bir kitap. Lakin ben sevemedim...



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: