Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Bize Göre ve Bir Seyahatin Notları - Ahmet Haşim | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Bize Göre ve Bir Seyahatin Notları Kitap Bilgileri


Yazar: Ahmet Haşim
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 5 dk.
Sayfa Sayısı: 144
Basım Tarihi: Nisan 2024
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
ISBN: 9786052959428
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Bize Göre ve Bir Seyahatin Notları Kitap Tanıtımı


Ahmet Haşim’in İkdam gazetesinde çıkan köşe yazılarından seçilen denemelerle Paris seyahati izlenimlerinden oluşan Bize Göre 1928 yılında yayımlandı. Yalın, açık, akıcı, kimi zaman alaycı bir dille yazılmış olan denemeler ve aynı üslup özelliklerini taşıyan seyahat izlenimleri yazarın etkili ifadesinin yanı sıra derin gözlem gücünü ve eleştirel bakış açısını da okura yansıtır. Bununla birlikte bazı yazılarında dikkati çeken şiirsellik Haşim’in imge yüklü şiirlerin duygulu, kırılgan şairi olduğunu da hatırlatır. Bize Göre her gün defalarca karşılaşılan sıradan ve küçük konuların usta bir yazarın kalemiyle nasıl bütünlüklü bir dünya tablosu oluşturabildiğinin çarpıcı bir örneğidir.



Ahmet Haşim (1887-1933) Bağdat’ta doğan Ahmet Haşim’in çocukluk yılları babasının görevi nedeniyle Arabistan’ın çeşitli vilayetlerinde geçer. Erken yaşta annesini kaybetmesinin neden olduğu ruhsal sarsıntı o dönemden başlayarak çekingen, içe kapanık ve hayalperest bir kişilik yapısına yol açar. 1895’te babasıyla birlikte İstanbul’a gelir, iyi konuşamadığı Türkçeyi ilk iki yıl Numune-i Terakki Mektebi’nde öğrendikten sonra, 1897’de Galatasaray Sultanisi’ne kaydolur. Giderek edebiyata yönelen Ahmet Haşim, edebiyat hocaları Tevfik Fikret ve Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun da desteğiyle 16 yaşında ilk şiirini yayımlar.



1907’de Galatasaray’dan mezun olur, Reji İdaresi’nde çalışırken Hukuk Mektebi’ne devam eder. 1909’da Fecr-i Ati topluluğunun Servet-i Fünun’da yayımlanan bildirisinde onun da imzası vardır. Uzun sürmeyen bu beraberliğin ardından siyasi ve edebi gruplaşmaların dışında kalmayı tercih eden şair, kendine özgü bir şiir anlayışı geliştirir. 1921’de yayımlanan Göl Saatleri ve 1926’da yayımlanan Piyale adlı şiir kitaplarıyla döneminin önde gelen şairleri arasında yer alır. Modern Türk şiirinin kurucularından biri olarak kendinden sonra gelenleri önemli ölçüde etkiler. Şiirlerindeki kapalılık ve güç anlaşılırlığa karşılık düzyazıları gayet yalın, açık, akıcı ve yer yer mizahidir. Ele aldığı pek çok konuda zamanı aşan evrensel düşünüşüyle Ahmet Haşim’in yazıları günümüzün okuru için de hâlâ ilgi çekicidir.



(Tanıtım Bülteninden)




Bize Göre ve Bir Seyahatin Notları Kitaptan Alıntılar


1. "Üzüntüm tahammül kabiliyetimi geçmişti."




2. "Dünyanın manzarası gözümde değişmeye başladı."




3. "Zannedilir ki ufuklarımızın ötesi bambaşka âlemlerin eşiğidir."




4. "Aşk değişmeyince ölür."




5. "Aşk geçici, evlilik ise daimidir."




6. ""Üzüntüm tahammül kabiliyetimi geçmişti.""




7. "Seyahat, hele deniz seyahati ruhun bütün dertlerine devadır."




8. "Ruha giden yolları havada çizen yalnız kokulardır."




9. "Geminin keşfine kadar deniz düşman bir unsurdu."




10. "Kim diyor ki kadın şimdi, eskisi gibi yüzünü sıkı örtüler altında saklamıyor? Ya boya örtüleri? Bunların altında hakiki çehreyi hiç görmek mümkün mü? Boyalar olmasa bilmem kadın ne yapardı?
---Kadın ne yapardı bilmem... Fakat boyalar olmasa bilmem ki göz nasıl boyanırdı?"




11. ""İnsanın en asil organı hangisidir diye sorsalar hepimizin vereceği cevap budur: Beyin!""




12. "''Âşık, yüz bulamayan adamdır.''"




13. ""Âşık, yüz bulmayan adamdır.""




14. ""Hayat pahalılaştı, kazanmak da o nispette güçleşti.""




15. "Seyahat, hele deniz seyahati ruhun bütün dertlerine devadır."





Bize Göre ve Bir Seyahatin Notları Kitap İncelemeleri


Ahmet Haşim'in "Bize Göre" ve "Bir Seyahat Notları" adlı eseri yazarın edebi kişiliğini ve düşünce dünyasını yansıtan önemli bir yapıttır.Bu eser,Haşim'in hem deneme yazarlığındaki ustalığını hem de seyahat izlenimlerini okuyucuya aktardığı için edebiyatımızda ayrıcalıklı bir yere sahiptir.

Ahmet Haşim'in "Bize Göre" adlı eseri, yazarın İkdam gazetesinde yayımlanan denemelerinden oluşmaktadır.
Bu denemelerde, yazarın günlük yaşam, toplum, sanat ve edebiyat gibi konulara dair kişisel görüşleri ve eleştirileri yer almaktadır.
Haşim, bu eserinde gözlem gücünü, mizah anlayışını ve eleştirel bakış açısını ustalıkla sergilemektedir.

Ahmet Haşim'in denemelerinde, zaman zaman karamsar ve melankolik bir hava görülmektedir.

Bir Seyahat Notları" ise, yazarın Avrupa seyahati sırasında kaleme aldığı izlenimlerini içermektedir.
Bu bölümde, Haşim'in Paris ve Avrupa şehirlerine dair gözlemleri, kültürel farklılıklar ve sanatsal deneyimleri detaylı bir şekilde anlatılmaktadır.

Ahmet Haşim'in bu eseri, yazarın şiirlerindeki sembolik ve kapalı anlatımdan farklı olarak daha sade ve anlaşılır bir dille kaleme alınmıştır.
Haşim'in düzyazıları, okuyucuya yazarın düşünce dünyasına ve kişisel izlenimlerine daha yakından bakma fırsatı sunmaktadır.

Özetle, "Bize Göre" ve "Bir Seyahat Notları", Ahmet Haşim'in edebi mirasında önemli bir yer tutan, okuyucuya hem edebi zevk veren hem de düşündüren eserlerdir.

⋆ ˚。⋆୨୧˚ TANRI TÜRK E YÂR OLSUN ˚୨୧⋆。˚ ⋆




" Desene! Şu çarkları su ile dönen dünya, eskiden beri bir değirmenden hâlâ farklı değil! "

1928 yılında ele aldığı denemeler bütünü "Bize Göre " . Ahmet Haşimin sembolist , karanlıklara dolu düşünceleri , eleştirileri , korkuları, o şahsına münhasır tavrı ile garip bir kitaptı bana göre ..belki de bize göre. :)
Yeni tanıştım bu kitabı ile ve ilk başlarda nasıl geç kalırım okumaya bu kitabı dedim kendime , sonlara doğru da her şeyin bir zamanının olduğunu düşündüm . Yeri geldi evet katılıyorum dedim , ne doğru söylemiş yahu bu adamm sözcükleri çıkıverdi ağzımdan .. yeri geldi nasıl böyle düşünebilir dedim .. Zıtlıklarla doluydu kısacası , ki bence böyle olması daha güzel , her şeyiyle katıldığınız bit kitabı okumak çok şey kazandırmaz insana , ama zıt düşüncelerin olduğu Kitaplar sorgulamayı ve düşünmeyi öğretir . Dönemlerindeki bu zıtlıklarla , gezdiği seyahatlerden bahsetmesiyle okunması gereken bir eserdi. Mütevazılık gösterip okurlarına sesleniyor .. hiçten zevkleri tadan .. notlarını aktaran ..bu yazılar niceleri için belki çocukçadır . Ki son demesinin sonu şöyle bitiyor ; " Fakat bu adam ,zevklerini başkalarına satmak üzere tatmıyor . Onun için safvet ve samimiyeti hoş görülmeli . "

Umarım okursunuz ve kendiniz olmaktan utanmadığınız bir özgüven kazanırsınız .




Kitabın ilk bölümündeki 2-3 sayfalık denemeleri de çok güzel, ama ben Paris kısmındaki alaycı üslubunu çok sevdim diyebilirim, o kadar güzel eleştirmiş ki, onunla birlikte Paris sokaklarında gezintiye çıkmışsınız gibi okuyorsunuz satırları...

Seyahate çıkan dostunuz eğer Paris'e giderse ondan mektup beklemeyin diyor, çünkü yapılacak çok şey vardır sizi artık düşünmez diyor, aslında bi bakıma da haklı , her insan seyahat ederken, kendinden farklı bir kültüre sahip Bi yerdeyken özellikle odak noktası gezip gördüğü yerler, oranın kültürü, sanatı, eğitim durumu, insanlarının sosyoekonomik durumu, kendine has özellikleri, yiyecek ve içecekleri olmalı, gezip döndükten sonra arkadaşlarına dostlarına anlatmalı insan bu edindiği bilgileri, sürekli gezen bir birey olarak bu konuda kesinlikle katılıyorum yazara, beni bu kısım kendine çok çekti diyebilirim...

Ayrıca "Gazi" makalesi başta olmak üzere ilk 93 sayfadaki makalelerin çoğunu da beğendim, üstelik birbirinden farklı konulara değinmiş fotoğraf ile resim arasındaki farktan tutun da hayvanlardan denize kadar bir çok konuda kendi fikirlerini dile getirmiş. Gazi makalesinde hüzünleniyor insan, keşke bizler de yazar gibi görebilseydik Atatürk'ü diye iç geçiriyoruz... Bir faziletin hikayesindeki kurt kuzu köpek üçlemesini anlattığı makalede çok çarpıcı idi...

Bazı denemeleri beğenmediğim için 1 puan kırıyorum ama kitap genel olarak çok akıcı bir üsluba sahip ve çok yalın bir anlatım ile kendine çekiyor diyebilirim... Mutlaka kütüphanede bulundurulmalı ve hatta okunmalı diyebilirim, iyi okumalar diliyorum...




Nasılsınız bakalım, biliyorum bu ara herkeste bir panik var, endişeliyiz ama sakin olmamız gerektiğini düşünüyorum, bu günlerde geçecek. Ama toplu alanlardan uzak durun. Zaten birçok etkinlikler iptal oluyor. İki tane tiyatro oyunu için bilet almıştım ama iptal edildi. Biraz üzüldüm tabi ama ne yapalım sağlık olsunda gerisi hallolur gider.

Bize Göre; Ahmet Haşim’in İkdam gazetesinde çıkan köşe yazılarından seçilen denemeleri kapsıyor. Yazarın düşünceleri beni çok etkiledi, eleştirel bakış açısı o dönemi göz önüne alınca çok cesur geldi bana. Denemelerinde kendi hakkında birçok bilgiye ulaşıyoruz. Mesela güneşi, bahar havalarını sevmeyen bir kişi. Hatta tam tersine ay ışığını, akşamüstlerini çok seviyor.
Lisedeyken edebiyat öğretmenimiz bunun sebebinin Ahmet Haşim’in kendisini çirkin bulup yüzünü beğenmemesine bağlı olduğunu söylemişti. Gündüzleri aydınlıkta çirkinliğinin ortaya çıkacağını düşünüyormuş bu yüzden çok ızdırap çekmiş. Şiirlerinde de hep akşamları, kızıl renkleri konu alır zaten.
Kitabın ikinci bölümünde de Paris’e yapmış olduğu seyahati anlatıyor. Fransa’nın mimarisini, edebiyatını, sanatını aktarıyor bizlere. Paris’te hep et yemekten bıktığını, sebze yemekleri yapan restoran bulunca nasıl mutlu olduğunu okuyoruz.

Çok akıcı bir kitaptı, günümüz Türkçesi’yle olunca kolaylıkla okunuyor. Klasikler korktuğumuz gibi değilmiş diyoruz her seferinde ve sizlere de tavsiye ediyorum.




REFET

Ahhh Refet ahhh...Nerden başlasam ne yazsam bilemediğim bir Türk Edebiyatı Klasiğini daha bitirmiş bulunmaktayım Öncelikle yazar Fatma Aliye hanımı 1896 yılında böylesine dokunaklı ve okuma hırsı ile dolu, kadının yerinin önemini vurgulayan Refet karakteri ile bizleri buluşturduğu için ne kadar minnet duysam azdır.
Fatma Aliye, Türk Edebiyatının ilk kadın romancısı olarak kabul edilmektedir. Kendiside evlendikten sonra eşinin engel olması sonucu kitaplardan uzak kalır. Belki de Kitapta adı değiştirilen küçük kız Refet, Fatma Aliye 'nin kendi hayatından esinlenilerek ortaya çıkan bir karakterdir. Kim bilir...

Dört beş yaşlarında babası ölen Refet, annesi ile birlikte İstanbul'a gelir. Akarabalarının yanında zor şartlarda yaşamak zorunda kalırlar. Refet çok hasta ve zayıftır. İyi beslenmesi ve bakıma ihtiyacı olan küçük kız ve annesi ordan oraya sürüklenirler. Çoğu gece aç, bazı geceler soğuktan donarak yaşam mücadelesi verirler. Refet 'in bu hayatta ki tek gayesi okumak, öğretmen olmak ve annesini en iyi şartlarda yaşatmaktır. Ama o bu planları yaparken hayat onun içinde planlar yapmaktadır.

Refet öğretmen olabilecek mi? Annesine rahat bir yaşam sağlayabilecek mi? Amcasının oğlu onlara yardım elini uzatacak mı? Gerçekten okurken azmin ve istemenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladım. Okumayanlar için kesinlikle okunması gereken bir klasik diyorum... Şimdiden keyifli okumalar...

#refet #fatmaaliye #ithakiyayınları #kitapyurdu
#okudumbitti #reklamdeğil #kendimaldım #okudumokuyun #türkklasikleri #ilk #kadin #yazar #kitaplarım #okumak #okumakgüzeldir
#okudukça #öğretmen #olmak #istemek #i̇nanmak #izmirkitap #istanbuldayasam



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: