Birimiz Yalan Söylüyor Kitap Bilgileri
Yazar: Karen M. McManus
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 58 dk.
Sayfa Sayısı: 352
Basım Tarihi: Aralık 2017
İlk Yayın Tarihi: 1 Haziran 2017
Yayınevi: Yabancı Yayınları
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9786059585866
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Ciltli
Birimiz Yalan Söylüyor Kitap Tanıtımı
Dikkatlice takip ederseniz, belki bu gizemi çözebilirsiniz.
Bir pazartesi öğleden sonra, Bayview Lisesi’nin beş öğrencisi cezaya kaldı.
Bronwyn, öğrencilerden ZEKİ olanı, Yale Üniversitesi’ne girmek istiyor ve asla kuralları çiğnemiyordu.
Güzel olan Addy ise mükemmel bir mezuniyet balosu prensesiydi.
Sabıkalı olan Nate, halihazırda uyuşturucu satıcılığından şartlı tahliye edilmişti.
Sporcu olan Cooper, tüm gözleri üzerinde toplayan bir beyzbol oyuncusuydu.
Ve herkes tarafından Dışlanan Simon, Bayview Lisesi’nin ünlü dedikodu uygulamasının yaratıcısıydı.
Ancak kimse Simon’ın o ceza sınıfında öleceğini tahmin edemezdi. Yapılan soruşturmaya göre Simon’ın ölümü bir kaza değildi. Üstelik polis, Simon’ın diğer dört öğrenci hakkında yayınlayacağı dedikoduları eline geçirince hepsi birer cinayet şüphelisi oldu. Peki kim yalan söylüyordu?
Herkesin sırları vardır, değil mi? Asıl önemli olan, o sırları korumak için ne kadar ileri gideceğinizdir.
"Çarpıcı bir hikâye, inanılmaz süratli bir kurgu ve merak uyandırıcı karakterler birleşerek heyecan verici, tek oturuşta bitirilecek bir gerilim yaratmış."
–The Guardian
"Zeki, sürprizlerle dolu ve heyecan verici bu gizemli genç yetişkin romanı, okurları kitabın sonunu tahmin etmeye itecek."
–SLJ
"Bir insanın kontrolü kaybetmesine neden olan sorunlara ve lise yıllarının stresine heyecan verici ve sürükleyici bir bakış."
–Booklist
"Okurlar, akıllıca yazılmış ve sürükleyici bu kitabı bırakmakta zorluk yaşayacak."
–Bookpage.com
“McManus’un yarattığı yoğun gizem bir bir çözüldükçe, her karakter karmaşıklaşıp derinleşiyor. Bu da gerilime farklı bir tat katıyor.”
–VOYA, Starred Review
“Dedikoducu Kız, Sevimli Küçük Yalancılar ve Kahvaltı Kulübü’nün bu akıcı birleşimi, sır çözmeyi seven okurların romanı bir solukta okumasını sağlayacak.” –Kirkus Reviews
Birimiz Yalan Söylüyor Kitaptan Alıntılar
1. "“İşler düzelmeden önce, kötüleşir.”"
2. "“Aldatmak hata değil, seçimdir.”"
3. "“Herkesin sırları vardır. Öyle değil mi?”"
4. "“Beni ilkinde yakalayamadın diye cesaretin kırılmasın, bir yerde bulamadıysan, bir diğerinde ara, ben bir yerde durdum seni bekliyorum.”"
5. "Aldatmak hata değil, seçimdir!."
6. "Bazı insanlar yaşamayı hak etmeyecek kadar zehirliydi."
7. "Beyinleriniz hâlâ kafanızın içinde, öyle değil mi?
Güçlükleri aşmak için size gereken de o!"
8. "Bu kıza kimse diş geçiremez,"
9. "Aldatmak hata değil,seçimdir."
10. "Dante'nin hayal bile edemeyeceği bir cehennemdi bu."
11. "İşler düzelmeden önce, kötüleşir. En azından daha dibe vuramazsın."
12. "Hayatımda ilk kez, ne yapacağımı bilmiyordum. Beynim bomboştu, sadece içimi kemiren bir endişe vardı."
13. "“Seni deliler gibi özledim.”"
14. "“Aldatmak hata değil, seçimdir”"
15. "Herkesin sırları vardır. Öyle değil mi?.."
Birimiz Yalan Söylüyor Kitap İncelemeleri
Herkesin sırları vardır değil mi? Asıl önemli olan, o sırları korumak için ne kadar ileri gideceğinizdir.
Konusu; Bayview Lisesi'ndeki 5 öğrenci, bir pazartesi günü cezaya kalıyor ve olanlar oluyor. Öğrencilerden biri olan Simon o ceza sınıfında ölüyor ve yazar bu konuyu ele alarak kitabı yazıyor. Polisler, Simon'ın ölümünü bir kaza değil, bir cinayet olarak düşünüyor. Polis, Simon'un diğer 4 öğrenci hakkında yayınlayacağı dedikoduları ele geçirince, ceza alan diğer 4 öğrenci şüpheli durumuna düşüyor. Peki hangisi yalan söylüyor?
Başlarda kitabın içine pek giremesem de, bir oturuşta bitirdiğim bir kitap oldu ama dediğim gibi kitabın içine pek giremediğim için, akıcı bir anlatımı olmasına rağmen, 3-4 gün kitabı elime bile almadım. Kitabı katil olduğu düşünülen 4 kişinin ağzından okuyoruz. Hepsinin kendince şüpheli duruma düşmesi için bir nedeni vardı.
Nate ve Bronwyl çiftine aşık oldum resmen. Kitabın başından beri, onların beraber olmasını istedim. Addy'e başlarda aşırı sinir oldum, çünkü kendini yanında erkek yokken, bir hiç olarak görmesi beni çok kötü hissettirdi, hemcinsimin böyle şeyler düşünmesi... Kötü yani. Cooper'dan aşırı aşırı şüphelendim. Ama sonunda Kris'le hiçbir şeyi umursamadan rahatça hareket edebilmesi beni aşırı rahatlattı.
Katili hiçbir şekilde tahmin edemedim, her şeyi düşündüm ama son 60 sayfayı ağzım açık okudum... Kesinlikle böyle bir şey beklemiyordum, şok oldum.
Kitap güzeldi ama öyle aman aman bir şeyi yoktu. Okunur yani.
Merhaba arkadaşlar .Bu benim bu platformdaki ılk incelemem olduğu için genelde hangi kriterlere göre kitabı değerelendirdiğimi zaman zaman açıklamaya da çalışacağım. Kitaba bugün başladım bugün bitirdim. Ama bu benim için genelde normal bir okuma alışkanlığı olduğu için kitap gerçekten sürükleyici miydi değil miydi sorusuna cevap vermeyeceğim. Bundan sonraki incelemelerimde de kitabın sürükleyici olmasından çok sürükleyiciliği eksik bulursam bu durumu belirteceğim. Olay cezaya kalan , tamamen farklı sosyal çevrelere sahip 5 öğrenciden bir tanesinin - Simon Kelleher'in- ölümüyle başlıyor . Simon dışında kalan bu 4 kişi olayları belirli sıralarda kendi bakış açılarıyla bize anlatıyor ki bu da hiç zorlanmadan olayın içine dahil olmanız bazı yerlerde empati kurmanız konusunda size rahatlık sağlıyor .Belki ondan olsa gerek ben karakterleri sempatik buldum .Olay örgüsüne geleceksek iyidi daha karmaşıklaştırılabilirdi belki . Ilerleyen zamanlarda Simon'un ölümü arkasındaki gerçeği tahmin edebildim fakat sebepleri kendimce yetersiz buldum. Kitabı özelikle gençlik dizileri,filmleri romanları seven okurlara tavsiye ederim.
Şunu da belirtmek isterim ki kitabı okumaya başladığım andan itibaren sürekli aklıma bu aralar netflixte popüleritesini koruyan gençlik dizileri geldi (ölmem için 13 sebep ,riverdale bknz.) Iyi okumalar dilerim
Bir kişiyi suça teşvik eden nedenler nelerdir? İşlenen her suç cinnet anının verdiği bilinçsizce ruh hali mi? Ya da sırlarımızın ortaya çıkacak olması korkusu mu? Aynı şekilde bizi bunalıma iten nedenler nelerdir?
Suç çok yönlü bir kavramdır zamana, mekana, nedenine veya işleniş şekline bile şekillenir ama ya birinin üzerine atılırsa? İşlemediği halde suçu işlediği yönünde itham edilirse. İşte bu kitap tüm bu soruların cevabını içeriyor.
Simon herkesin sırlarını paylaştığı bir okul blogu açar. Tüm herkesin kimsenin duymasını istemediği sırlarını o hesapta paylaşır ve bunun sonucunda tabiki birçok düşman kazanır. Bir gün öğretmenleri okulda yasak olduğu halde çantasında telefon çıkan beş öğrenciyi cezaya bırakır. Cezaları okul çıkışında onlar biraz geç çıkacaktır. Bu grubun içinde Simon da bulunmaktadır. Üstelik bulunulan telefonlar bu öğrencilere ait değildir. Ama öğretmen inanmaz hiçbirine.
Addy, Nate, Cooper ve Browny duydukları bir sesle pencereye koşup bakarlar. O sırada arkada kalan Simon'dan tuhaf sesler gelir. Herkes ona yardıma koşar. Fakat Simon'un fıstığa alerjisi olduğu için Epin iğnesi olması gerekiyor. Revirde ise tuhaf bir şekilde hiç kalmamıştır. Ambulans gelene kadar Simon olay yerinde can vermiştir. Ailesinin ısrarı üzerine adli tıp kurumuna gönderilir ve bunun bir CİNAYET olduğu yönünde rapor çıkar. O da odada bulunanlar dışında bu ana tanık olan yoktur. Onlar mı işledi suçu acaba?
Aksiyonu yüksek çok güzel bir kitaptı. Bu zor günlerde rahatlamak için okunabilir.
Edebiyatla kalın.
Kitap bir gizem üzerine kurulu. Bir okulda çantasından nereden geldiği bilinmeyen telefonlar çıkan beş öğrenci cezaya kalır. Ceza sırasında aralarından biri ölür. Ve geri kalan dört öğrenci cinayet zanlısı olarak soruşturulmaya başlar. Kitabın konusunu kısaca bu şekilde anlatabilirim. Öncelikle kitap zanlı dört öğrencinin ağzından anlatılıyor. Bu da hikayeyi bütün zanlıların ağzından dinleyip yorumlayabilme şansını veriyor bize. Evet, kitabı dört kişinin ağzından okuyoruz ve hepsinin kendine göre ölen kişi yani Simon'ı öldürmesi için sebepleri olduğunu görüyoruz. Kitap bir polisiye roman olduğu için sonunda şaşırmamız gerekiyordu. Ama ben hiç şaşırmadım. Evet yazar şaşırtıcı bir şey yapmaya çalışmış belli ama becerememiş. Kitabı okuduysanız beni anlarsınız zaten. Kitabı okurken bir polisiye kitabı olduğundan, ortada bir gizem olduğundan olabilecek bütün sonuçları düşünüyorsun -Simon'ın nasıl öldüğünü- ve açıkçası kitabı okurken kitabın sonu benim en başta aklıma gelmişti. Yazar kitabı evirmiş çevirmiş sonunu çok basit bir son yapmış. Hani kitap öyle bir şekilde gidiyor ki ne olabilir yani diyorsun. Ben kitabın sonunu tahmin etmekten yakında şizofren oluyordum. Artık aklıma şizofrenik şeyler gelmeye başlamıştı yani o derece abartmış yazar. Yani böyle bir konu daha az sayfada bitirilebilirmiş. Ama tavsiye eder miyim? Yine de bir okuyun derim belki siz beğenirsiniz :)
Lise yılları, insan hayatının en önemli ve aslında en zor yıllarıdır. Hele ki Bayview Lisesi gibi bir lisede okuyorsanız. Çünkü herkesin sırrını araştırıp, bir dedikodu uygulamasında yayınlayan Simon Kelleger diye bir sınıf arkadaşınız var. Herkesin karanlık sırlarının olduğu, skandallarla dolu bu okulda, okumak istemezdiniz herhalde, özellikle kimsenin duymasını istemediğiniz sırlarınız varsa.
Cezaya kaldıkları gün, aralarından biri ölünce, kendilerini cinayet zanlısı olarak bulan Nate, Addy, Choper ve Bronwny için zor günler başlayacak. Tüm sırları ortaya çıkarken, hem toplumda saygınlıklarını korumak, hem de hayalini kurdukları gelecek için masum olduklarını kanıtlamak zorundadırlar. Ama gerçekte kim suçlu? kim masum?..
Okurken keyif aldığım, kafa dağıtan bir kitaptı. Ergenlik dönemi okuyucularına daha çok hitap edebileceğini düşünüyorum. O dönemlerde yaşanabilecek ilişkilerin yüzeyselliği ve tehlikeleri, baskıcı ve sorunlu ailelerde yetişen gençlerin yaşadığı kimlik bunalımları ve özgüvensizlik gibi önemli konularda verilen mesajları beğendim.
Ama bir öğretmen olarak genel anlamda ülkemizde bu tip öğrenci profilleriyle pek sık karşılaşmadığımız için şükür ettim ;)
Son olarak siz siz olun, birinin canını acıtacak veya kalbini kıracak davranışlardan kaçının, onları ne ölçüde yaraladığınızı bilemezsiniz.