Bir Kuzey Macerası Kitap Bilgileri
Yazar: Jack London
Tahmini Okuma Süresi: 1 sa. 35 dk.
Sayfa Sayısı: 56
Basım Tarihi: Şubat 2024
İlk Yayın Tarihi: 1900
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9786052953433
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Bir Kuzey Macerası Kitap Tanıtımı
Jack London'ın 1900 yılında yayımladığı Kurdun Oğlu adlı derlemenin içinde yer alan Bir Kuzey Macerası, Homeros'un Odysseia destanını andıran, zorlu engellerle dolu, çetin ve “dönüştürücü” bir yolculuğun hikâyesidir. Aleut adalarındaki Akatan'da yaşayan kabile reisi Naass, evlendiği gün karısı Unga'yı denizden çıkıp gelen sarı saçlı beyaz bir adama kaptırır. İki metreyi aşan boyuyla bir devi andıran, “tanrıların dünyanın ilk dönemlerindeki erkekleri örnek alarak kalıba döktükleri” bu adam, Unga'yı sırtına vurduğu gibi gemisine atlayıp oradan uzaklaşmıştır.
Naass intikamını almak üzere azılı düşmanının peşinden yollara düşer. Dünyayı dolaşıp bilgi ve görgüsünü artıracağı, macera dolu yıllar beklemektedir onu…
Bir Kuzey Macerası Kitaptan Alıntılar
1. "Sessizce oturmuş, bana bu kadar yabancı oluşuna şaşırıyordum."
2. ""Sessizce oturmuş,bana bu kadar yabancı oluşuna şaşıyordum.""
3. "“Dünyayı unutup mutlu mutlu yaşayalım.”"
4. "Dünyayı unutup mutlu mutlu yaşayalım."
5. ""...bizim yargımız burada işlemez.""
6. "dünyayı unutup mutlu mutlu yaşayalım.."
7. "Yolumuz uzun, önümüz karanlık. Acele etmemiz lazım!"
8. ""Ölmüşlerin kavgasını neden yeni doğacak olanlar sürdürmek zorunda...""
9. "Ölmüşlerin kavgasını neden yeni doğacak olanlar sürdürmek zorunda?"
10. ""Aklımızın almayacağı bazı şeyler vardır.
Adalet duygumuzu aşan şeyler...""
11. "Sayımız az, dünyamız küçüktü"
12. "Ama ben çığlığımı rüzgârlara ve fırtınaya savurdum ve yaşamayı başardım."
13. ""Dünyayı unutup mutlu mutlu yaşayalım.""
14. ""Sessizce oturmuş, bana bu kadar yabancı oluşuna şaşıyordum.""
15. ""Ölmüşlerin kavgasını neden yeni doğanlar sürdürmek zorunda..""
Bir Kuzey Macerası Kitap İncelemeleri
Bir Kuzey Macerası...
Beyaz Diş, Kızıl Veba ve Bir Kuzey Macerası..
Okuduğum her kitapta Jack Londan'a olan hayranlığım biraz daha artıyor. Bu kadar kısa bir kitapta insanı bu kadar derinden etkilemeyi nasıl beceriyor anlamıyorum. Kitabın ilk 15 sayfasından hiç bir şey anlamıyorsunuz sonra bir anda ana karakterin enteresan girişiyle hikaye başlıyor ve son cümleye kadar nereye bağlanacak merakıyla okuyorsunuz.
Hikaye kısmına bakacak olursak, Akatan adasında yaşayan Naass adında kabile reisinin acıklı ve yorucu hikayesini anlatıyor. Naass büyük bir kabilenin reisidir ve yaşadığı adada diğer kabile ile aralarında sebebini bilmedikleri ve başlamasına sebep olanların hayatta olmadığı bir kan davası vardır. Bu sebepten ötürü Naass bir an önce evlenmeli ve soyunun devamını sağlamalıdır. Kaderin cilvesi denebilecek bir şekilde Naass aralarında kan davası, bulunan kabilenin kızı Unga'ya aşık, olur ve onunla evlenmeye karar verir. Düğün hazırlıkları yapılır ve eğlencenin ortasında denizden yanaşan bir gemi dolusu barbar adaya gelir. Bu barbarlar düşmancıl bir tavır sergilemezler lakin gecenin sonunda adadan ayrılırken barbarların reisi Unga'yı alıkoyar ve gemisiyle uzaklalşır. Naass intikam için peşlerinden gitmeye karar verir lakin çok uzun ve zahmetli bir yaşantı onu beklemektedir.
Merak ettiğim yazarların hayat hikâyelerini okumaya bayılırım. Her türlü didik didik eder en ince detayına kadar öğrenmeye çalışırım. Jack London o yazarlardan birisi benim için. Hayatını öğrenince kitaplarını okumak daha anlamlı hale geliyor ve neden böyle eserler verdiğini daha iyi anlıyor okur.
Tabii bu kitabının ilk 15 sayfasını anlayamadım, o yüzden günlerce elime almadım. Ameliyat sürecimin etkisini hâlâ atlatamadığım için başka kitaplar okuyunca klasiklere çok zaman ayırmadım ve kendi kendime dedim:" Herhalde okumayı bırakınca algılayamadım,ağır geldi." Sonra yorumlara bakınca bu durum tek bana özgü değilmiş onu fark ettim ve tebessüm ettim,rahatlatti bir nebze beni. Kitabın ilerleyen kısımlarını gelince daha anlam kazanıyor olaylar.
İntikam,mücadele,hırs,azim,acı,ızdırap dolu bir arayış bu yolculuk... Jack London bu eserinde bir insanın nasıl değişip, dönüşeceğini kaleme başarılı bir şekilde almış.
Etkileyici bir kitap mı? Evet. Okumaya değer.
İncelemeleri okuduğum zaman "waooow,efsane,asla unutulmayacak,çok etkili,defalarca okunmaya değer..." gibi söylemleri de okudum. Ama abartmışlar demem. Hiçbir zaman da demedim bir kitaba çok abartılıyor vs. Çünkü herkesin okuduğu tarz,yaşam şekli,hayal gücü, yorumlama yeteneği çok farklı o yüzden öyle diyorlarsa gerçekten öyledir bana göre öyle olmaması abartılmış olduğu anlamına gelmiyor.
Merhaba sevgili okur,
Jack London kalemine hayran olduğum yazarlardan birisidir. Bir kuzey macerası’nda da beni şaşırtmadı. İlk bölümde biraz sıkıldım ama biliyordum ki sabırla okursam iyi bir okuma deneyimi beni bekliyor ve aynen de öyle oldu.
Levent Cinemre’nin Jack London çevirilerini çok seviyorum.Açıklayıcı dipnotları da oldukça aydınlatıcı. Tek sıkıntım dipnotların kitabın sonunda yer alması, sık sık arkaya gidip gelmeye üşeniyorum.
Alt metni fazlasıyla dolu bir metin. 45 sayfada nasıl bu kadar çok şey düşündürüyor, hayret doğrusu. Bir kere nasıl küçük bir dünya içinde yaşadığını fark ediyor insan, kendi yaşam sınırlarımızın dışında nasıl bir dünya var, bi haber yaşayıp gidiyoruz.Hoş bu küçük dünyamızdan çıkmak için de bir sebep gerekiyor; peki çıktık diyelim, işin sonunda değip değmeyeceğini bilmek istiyor insan. Peki bunu bilebilir miyiz? Hayat da aynen böyle işte. Sonunda tüm çabamıza değecek mi bilmeden yaşıyoruz, gayret ediyoruz. Son olarak da dünyanın kişinin kendi etrafında dönmediğini hatırlıyoruz. Bu ve bunların dışında daha çok şey var.
Beğenerek okuduğum bu güzel hikayeye puanım: 8/10 efenim. Herkese tavsiye ederim. İlk bölümde sıkılsanız dahi bırakmayın lütfen.
Bir alıntı: “Ölmüşlerin kavgasını neden yeni doğacak olanlar sürdürmek zorunda diye hayret ettim, bu işte doğru bir yan göremedim.”
, Amerikalı yazar
' dan kısacık bir hikaye.
Konusu ise özet olarak şöyle;
Akatan kabilesi reisi Naass, Unga isimli kıza aşık olur. Evlenmeye karar verirler. Düğün günlerinde adalarına çok güçlü bir denizci gelir ve Unga' yı görür. Görür görmez de beğenir. Ve onu zorla kaçırır. Güçlü silahlara sahip, batıdan gelen bu denizciye, basit silahları olan kabile halkı karşılık veremez. Ancak bu durumu gururuna yediremeyen Naass, zorlu ve yıllar sürecek bir yolculuğa çıkar ve Unga' nın izini sürmeye başlar. Buradan sonrasında ise yolculukta yaşadıkları ve yolculuğun sonunda karşılaştığı durum anlatılıyor.
Daha önce Jack London' dan
(
) kitabını okumuştum. Bu hikayede de Vahşetin Çağrısı' ndakine benzer bir ortam (kar, kızak köpekleri, doğal yaşam) kurgusu var. Ancak bu hikayede olaya bir de aşk dahil oluyor.
Kitap çok kısa olmasına rağmen içinde oldukça anlamlı bir mesaj içeriyor. "Bazen çok iyi tanıdığınızı sandığınız insanlar, sevdikleriniz bile, araya zaman girince bir yabancıya dönüşebilir."
Kitapta ilk sayfalarda kafa karışıklığı yaşayabilirsiniz belki ama sonrasında konu netleşiyor ve kitap bir solukta bitiyor.
Genel olarak, kısa ve güzel bir kitaptı. Jack London okumaya başlayacaklar ve kısa bir kitapla soluklanmak isteyenlere ayrıca tavsiye ederim. Keyifli okumalar.
BİR KUZEY MACERASI- JACK LONDON
Bilen bilir Jack London'a, zekasına ve hayal gücüne olan hayranlığımı. Yine beni şaşırtmadığı bir kitap. Her şeyden önce Jack London'ın hayatına kısa bir göz gezdirirseniz onun zorlu yaşam koşullarında nasıl ayakta kaldığını hangi akla gelmeyecek işlerle uğraştığını görebilirsiniz. .
.
.
Bu kitapta da - ki Jack'in en sevdiğim yanı- kendinden yine bir sürü parçalar serpiştirmiş önümüze. Bakın ben bunu yazıyorum ama sadece hayal gücümle değil, buralardan geçtim bunları yaptım diye bağırıyor. Homeros'un Odysseia'sını tadacağınız bir kitap, başlarda belki kurgunun içine tam geçemediğiniz ama sonradan hemencik alışacağınız, özellikle daha önce Jack London okumuş iseniz bu kitapta da yine Beyaz Diş'ten, Vahşet'in Çağrısı'ndan izler buldukça zevkten ve zekadan çıldıracağınız güzellikte, en azından benim için öyleydi. .
.
Bu kitap Jack London başlangıç seriniz olmasın derim, önce Beyaz Diş ile başlayıp onun neden bu konular üzerinde sürekli gezindiğini ve yaban hayatı nasıl böyle içindeymiş gibi işlediğini anlamış olursunuz. Daha sonra diğer kitaplarına geçerseniz bütün olarak görebileceğiniz ipuçlarını toplamış olacaksınız.
.
.
.
.
Bütün Jack London serisini bitirdiğimde de hangi sırayla okunmasıyla ilgili biraz araştırma yapıp yayınlayacağım buradan da sözüm olsun.