Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Bir Değirmendir Bu Dünya - Cahit Zarifoğlu | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Bir Değirmendir Bu Dünya Kitap Bilgileri


Yazar: Cahit Zarifoğlu
Tahmini Okuma Süresi: 8 sa. 50 dk.
Sayfa Sayısı: 312
Basım Tarihi: Ekim 2021
İlk Yayın Tarihi: 1986
Yayınevi: Beyan Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789754732481
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Bir Değirmendir Bu Dünya Kitap Tanıtımı


Bir Değirmendir Bu Dünya, şiirlerinden, anı yazılarından ve hikâyelerinden tanıdığımız Zarifoğlu`nu başka bir açıdan tamamlamaktadır. O herkesin entel takıldığı bir zamanda çevresindeki meraklı insanlara, dostlarına, okuyucularına ilmihal okumayı tavsiye ediyordu. Namazların tadil-i erkân üzere kılınmasını, gece namazlarına kalkılmasını, hanımlara iyi davranılmasını, çocukları adam yerine koyarak karşımıza almamızı, yollarda zikirle yürümemizi telkin ediyordu. Daha doğrusu müslüman olarak iç dünyamızı zenginleştirmek, çağa donanımlı bir müslüman olarak yetişmemiz için elinden geleni yapıyordu. Hem çocuklar için yapıyordu, hem de büyükler için.

Bu kitaptaki yazılara, kendi yatağında sessiz, sakin ve içten içe maveraî uğultularla akan bir nehrin zaman zaman coşup kabarması olarak da bakılabilir.




Bir Değirmendir Bu Dünya Kitaptan Alıntılar


1. "Bu noktalara nasıl gelindi ve kim bilir hangi noktalara doğru pervasızca gidiliyor?"




2. "Bir değirmendir bu dünya öğütür bir gün bizi."




3. ""Nasıl olmuşsa bilmiyorum,
vurmuşlar bize, biz vurmamışız...""




4. "-Herhalde incil'i de okudun?
-Evet, okudum.
-İncil de edebiyat yönü olan bir kitap. Hangisi daha etkileyici?
-Kur'an.
-Niçin?
-Çünkü Kur'an, doğru söylüyor..."




5. ""Burası yaşanacak yer değil, ölünecek yer.""




6. "İnsanların görünüşlerine bakarak onlarda üstünlük bulmaya çalışanlar hep kaybetti."




7. "“Namazda iken, namazda olun.”"




8. "Galiba yola bir duvar ördük ve onu önümüzü göremeyecek kadar yükselttik."




9. ""

bakmayanların

daha çabuk
"




10. "-

"Bir kalbe nasıl sığar gökyüzü''"




11. "Nasıl olmuşsa bilmiyorum, vurmuşlar bize, biz vurmamışız."




12. "Bir değirmendir bu dünya öğütür bir gün bizi."




13. "Nasıl olmuşsa bilmiyorum, vurmuşlar bize, biz vurmamışız.
Kaçabilir miydik bilmiyorum, kaçmamışız."




14. "Ah benim dağ gibi durup, dal gibi kırılan kalbim..."




15. ""Hayâlimin ayağı yere değmiyor henüz. Onun gerçekleşmesine dayanacak, onun yükünü kaldıracak topraklarım yok. Sözle ve kılıçla düzeltmeye başladığım an kendimi kıracak, kendimi doğrayacağım.""





Bir Değirmendir Bu Dünya Kitap İncelemeleri


Cahit ağabeyin deneme türünde yazdığı 2 kitabından birisi. Gazetede yazdığı yazılarından oluşuyor. Basit bir dili var, anlatılanlar o kadar net ve açık ki bir düğüne gidip okusanız bile ne okuduğunuzu anlarsınız.
Eserin alâkası olmayan tek şey Cahit beyin soyadı sanırım; Sert, kızgın, öfkeli, boyun eğmeyen ve açık sözlü yapısı. O kadar samimi ve yakın hissediyor ki insan. Ardından dökülen göz yaşlarını zerresine kadar hak eden bir şair.

Kitap ilkkez 1986 yılında yazılmış. Yani 33+ sene önceki olaylar üzerine. Ama bunları bilmeden Zarifoğlunu tanımadan alelâde elinize alsanız bu kitabı, eminim ki 2019 yılının Aralık ayında basılmış bir kitabı dersiniz. Keşke demesek, keşke dede ve ninelerimizden dinlediğimiz yabancısı olduğumuz bir acı hatıra gibi olsa burada yazanlar. Ama ne yazık ki aynı olaylar halen devam ediyor. Ne yazık ki bunlar acı birer hatıra olarak değil de köz haline geldikçe odun atılan bir ateş gibi capcanlı dipdiri.

Biz çok çabuk yumuşuyoruz, öfkemizi diri tutmak, hafızamızı tazelemek, gerçeklerle yüzleşmek için bir şairin kaleminden harika bir eser.

Bu eseri tatlı su Müslümanlarına, doğruya doğru diyemeyene, hakikatten burun kıvıran adamlara, islâmı küçğmseyenlere tavsiye etmiyorum.

Yazımı İsmet Özel'in Zarifoğlu için söylediği şu sözle bitirmek istiyorum: "Ben yaşadığım sürece onun eksikliğinin farkına varacağım."




Selâm size Zarifoğlu. Kitabınızı okudum, hislerimi yazmaya geldim.
Şiirsel cümleler kurmak değil niyetim, zaten anlamam da şiirden. Ama bazı şiirler benden anlar. Mesela siz yazmıştınız ya, "Geçen ibadetler özürlü, eski günahlar dipdiri" diye, beni yazmışsınız işte. İsmimin baş harflerinde değil kimliğim belki ama vicdanımın orta yerinde...

Sahi siz kendinizi mi kastetmiştiniz, "Hayat boş geçti, geri kalan korkulu" derken? Gerçekten mi? Öyleyse vay hâlime, vay hâlimize...
Bu kitabı yazmamıştınız belki de o zaman. Çünkü bu kitap bi ibadet, bi tefekkür. İyiliği emredip kötülüğü nehyettiniz, bi de bi tokat attınız ki; kendine gelmeyen okur utansın...
Şimdi bu kitabın etkisinden nasıl kurtulurum diye mi düşünmeliyim, yoksa bu etki hiç geçmesin diye dua mı etmeliyim? Bilemiyorum, içime bi öküz oturdu tabiri caizse. Hayırlısı...

'Tarih tekerrür etmez, hatalar tekerrür eder' demiş ya Abdülhamid Han Hz., aynı hataları hâlâ yapıyoruz biz biliyo musunuz? Siz 40-50 yıl önceki meseleleri ele aldınız ama biz bunları hâlâ yaşıyoruz. Neden mi? Çünkü gözümüz hep yukarıdaydı, haset ettik, nankörlük ettik, aşağı bakıp halimize şükretmedik, sonra hep televizyon izledik, durmadan izledik, biz ona değil o bize sahip olana kadar izledik, bunda hiç de mahsur görmedik. Şeriat gelsin dedik ama şeriati yaşamadık.
Anladım, boşuna dememiş Cahidî Ahmet Efendi; 'bir değirmendir bu dünya, öğütür bir gün bizi'...

Rabbim razı olsun, mekanınızı cennet eylesin...




''Bir Değirmendir Bu Dünya '' ismini verdiği deneme kitabı ; Zarifoğlu'nun kendi iç dünyasındaki duyarlılığı ile dünyadaki müslümanların neler yaşadığını daha doğrusu ne sıkıntılar çektığını bizlere anlatma gayreti ile kaleme aldığı eseridir. Zarifoğlu'nun değindiği konulardan başlıca olarak ; evlerimize kendi ellerimizle koyduğumuz televizyon ve bugün daha fazlası -ucretsizkitap.com.tr ,twitter , ucretsizkitap.com.tr - vs. bizim bilinç dünyamızdaki tehlikelerinden adeta robot gibi önüne oturup bizleri tutsak etmesinden bahseder.Tüketimin dünyasının bizlere dayattığı çalış -harca - tüket döngüsünü , kapitalist sistemin insanları hasta edip, daha sonra ilaç sektörüne mahkum bırakması vb. birçok konuda kendi entelektüel bakış açısı ile yazmış ve bizleri de bu fikirleriyle sağ olsun aydınlattı.İslamı yok etmeye and içmiş Batı'nın türlü oyunlarını , İslama ve müslümanlara duydukları nefret ve düşmanlıklarını ,İslamı yok etmek için ülkeleri işgal edip oradaki müslüman halka yaptıkları eziyetleri anlatmış saygıdeğer Cahit Zarifoğlu. İyi ki de anlatmış bugün önümüze düşünmemiz için sunulan ,karşı tarafın düşünmemizi istemediği birşeyi düşünemez hale geldiğimiz bu zamanda bu olanları Zarifoğlu bizlere anlattığı ve bizleri uyandırdığı için kendisine sonsuz minettarım . Allah rahmetini bol eylesin.




Neler mi anlatır aslında?
Batının edebiyatının ve ilminin bir zamanlar dik duran doğunun güneyin ürünleri olduğunu mesela. Ne kadar da mantıklı derken aslında ne kadar da tanıdık demenin daha doğru olduğunu mesela.

İslamın güneşinin özden öteye olduğunu anlatırdı mesela. Kendinden, özünden, içinden ve içindendekinden başlardı anlamaya, sevmeye, sonra ailesine, mahallesine, semtine ve ülkesine, oradan da dünyaya ve arşa uzanırdı sevgisi, merhameti.

Etkileyici olmanın gösterişli olmanın doğruları gerektirmediğini, doğru olanın özünde etkileyici olduğunu sözünde gören için sade gören için etkileyici olduğunu, her ne olursa olsun doğrunun asla seni yanlışa götürmeyeceğine olan sadakatini sürdürerek anlar ve anlatırdı mesela.

Okumak, okumak değil, anlayarak, yasayarak ve yaşatarak okumaktır der mesela. Okumayı da sadece harflere dayamaz, hem içi hem dışı okumanın önemini de anlatır mesela.

Gerçekten bir değirmendir bu dünya öğütür bizi. Bizim ne dünyanın ne olduğuna vurgu yapar. Biz farklı bir meşrep o başka. Lakin ne o biz olmadan bir anlama sahip olabilir ne de biz onsuz. İlerlemek ve işe yaramak da onunla mümkündür. Eksildikçe çoğalırız, özümüzdeki rahmete ulaşırız, böylece daha da yer kaplarız. İşte bunları anlatır özünde bu kitap.




Yine bir güzel adam -ki müseccel güzel- ve kitabıyla tanışmanın memnuniyetiyle..
Zarifoğlu'nun, zarif yüreğinin, zarif acılarını okudum.
Kalbinden aklına, aklından kalemine, kaleminden yazıya dökülenleri..
Allah için, İslam için, ümmeti Muhammed için, mazlumlar için, insanlık, hak ve adalet için yüreğinden kalemine dökülen yaşları..
İsim ve soy(isim) bu kadar mı etkiler insanı..Rahman'ın kulu, Cihad'ın kalemi, Zarif(liğ)in oğlu.
Buzdağının şairi de demişler onun için. Şiirlerinin anlaşılmasının zor olduğunu da.  Henüz şiir kitabını okumadım, ama birkaç şiirine aşinalığımdan dolayı düşündüm ki, zeka, duygu ve yeteneğin üstün hallerinin bir arada toplanması böyle bir şey herhalde. Belki de şiirlerini herkes anlamasın diye zor yazmış, zoru yaşamış, zoru sevmiş.
Derdi, davası, cihadı, irşadı olan insanları seviyorum. Kim sevmez ki.. Allah'ım onlarla(kitapları vesilesiyle) hemhâl olmayı nasip etsin.
Kitaba gelince..Derdi olan okusun(dertleşsin), derdi olmayan da okuyup dert sahibi olsun(dertlensin) denilen kitaplardan..
Gazete ve dergilere yazdığı makalelerden oluşuyor.İyi ki böyle bir derleme yapılmış.
Kitabın başlarında ümmeti Muhammedin imani ve ameli zayıflıklarına, zıtlıklarına, gafletlerine yer verirken, ortalarında bozulma sebeplerine sonlarda ise Müslumanların nasıl zayıflatıldıkları, katledildiklerini gözler önüne seriyor. O derdi, acıyı daha da yerleştiriyor, derinleştiriyor. Kanayan yaralarımız.. Afganistan, Filistin, Doğu Türkistan, Suriye -ve ahh- Hama.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: