Bir Aşk Masalı Kitap Bilgileri
Yazar: Ahmet Ümit
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 15 dk.
Sayfa Sayısı: 256
Basım Tarihi: Ekim 2022
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
ISBN: 9789750854491
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Bir Aşk Masalı Kitap Tanıtımı
Asla sevdiğin insanın gardiyanı olma…
Bir varmış bir yokmuş, dünyada acayiplikler çokmuş. Bir gece beş farklı ülkede, beş prens aynı rüyayı görmüşler: Bir genç kız, kadim bir kentin alacakaranlık sokaklarında ışıktan bir güzellik halinde dolaşıyormuş. İşte o kızı gördükten sonra, artık ne eski hayatları kalmış ne de eski hakikatleri.
Ahmet Ümit’ten insanlığın en yüce duygusu olan aşkın doğasına dair bir hikâyat.
Bir Aşk Masalı, beş prensin sevda uğruna revan oldukları bir yol ve hal macerası. Kaf Dağı’ndan ıssız çöllere, ücra hanlardan savaşçı kabilelerin çadırlarına, devlerden denizkızlarına, balinalardan devasa yılanlara, cümle tabiatın ve mahlukatın geçiş yaptığı bir hayal perdesi.
“Yolculukların en çilelisi aşk için yapılandır. Ve zorluk ne kadar artarsa aşk o kadar kıymete biner, o kadar anlam kazanır, o kadar vazgeçilmez bir hal alır…”
Bir Aşk Masalı Kitaptan Alıntılar
1. "•
❝
—
,
,
,
.
.!!!
❞
•"
2. "Hayat bir uykudur, aşk onun rüyası...
-Alfred de Musset"
3. "Çöl sadece kendini anlayanların, huyunu bilenlerin, kadim gücüne saygı duyanların yaşamasına izin verirmiş..."
4. "Cesaret, ancak haklı olduğun zaman bir anlam kazanır."
5. "“Unutmayın, ümidini yitirmeyen kişiyi karanlık asla yenemez.”"
6. "Ona göre yeryüzünün en güzel mahlukları kediler ve atlardır."
7. "Biz faniler kutsal olanı hep dışımızda, derin göklerde, ışıltılı yıldızlarda ararız, oysa yüce kudret içimizdedir."
8. "Yeryüzünde o kadar çok kötülük var ki, bazen iyimserliğimi yitiriyorum."
9. ".
..
❝Kimse gönlüne aklıyla hükmedemez.❞
..
."
10. "Hayat bir uykudur, aşk onun rüyası."
11. "Göründüğü gibi değildir dünya, görüldüğü gibi değildir insan."
12. "O kent ki senin vatanındır, nasıl ki insan vatanı olmadan yaşayamazsa, sen de o şehri bulmadan yaşayamazsın..."
13. "Boş hayallere kapılmayın arkadaşlar."
14. "Ben her sabah umutsuzca uyanmaya alışkınım."
15. "Çünkü kadınlar bir yuva ister. Yuvasız aşk mı olur?"
Bir Aşk Masalı Kitap İncelemeleri
BİR AŞK MASALI
“Aşktan daha güçlü bir inanç yoktur. Ne kadar büyük hayal kırıklığı yaşarsak yaşayalım eğer benliğimiz gerçek aşk tarafından ele geçirilmişse, o yakıcı duygu bizi asla terk etmez.”
Ekim ayının son kitap yorumuyla herkese selamlar.
Bugünkü kitabımız cinayet romanları ile ün salmış Ahmet Ümit’ten. Ama bu sefer bir polisiye değil masal türüyle karşılıyor bizi.
Yazar bu kitabında aşkı anlatmayı ve bunu da en iyi masalla yazabileceğini düşünüyor.
Bir masal kitabı olduğu için fantastik bir dünya, gerçeküstücülük ve mitolojik öğelerin olması olağan şeyler oluyor. Benimde bu fantastik ve gerçeküstücülüğe karşı olumsuz tutumum kitabı çok sevmememe neden oldu. Ve aynı şeylerin çokça tekrar edilmesi de okurken sıkılmama yol açtı.
Yazarın daha önceden de yazmış olduğu iki masal kitabı varmış onları henüz okumadım ki zaten çocuklara yönelikmiş. Ve annesi de bir masal anlatıcısıymış. (Kitabı okurken yazarın hayatına dair bir kaç araştırma yaparken öğrendim.)
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde diye başlayan ve beklenmedik bir sonla biten masal kitabını farklı bir tür okumak istiyorum, hafif, dinlendirici bir kitap istiyorum diye arayışta olanlara tavsiye ederim.
Zaten Ahmet Ümit hayranları bu kitabı okumuştur, okuyordur ya da okumak üzeredir.
Kitapla kalın…
'in bu büyüleyici romanı
, aşkın tınısını ustalıkla yansıtan bir eser. Yazarın kaleminden fışkıran her kelime, zihnimizi kusursuz bir şekilde dans ettiren, duygu dolu bir yolculuğa davet ediyor. Sürükleyici kurgusu ve büyülü anlatımıyla, bu roman, okuyucuyu bir aşkın derinliklerine doğru yüreğinden sürüklüyor.
Roman, beş ayrı ülkenin beş veliahdı olan prenslerin aynı gece aynı rüyayı görmesiyle aşkın peşinden çıktıkları yolculukları konu alıyor.
, aşka duyulan kusursuz bir duyarlılıkla, okuyucuyu büyülü bir hikayenin içine çekiyor. Gayet açık ve temiz kullandığı kelimeleri, masalsı anlatımı ile kendine hayran bırakıyor.
, aşkın ve tutkunun eşsiz bir dansına sahne olmakta. Karakterlerin duygusal karmaşası, sevdanın aleviyle birleşiyor ve sayfalarda adeta dans ediyor.
'in kurgusal yeteneğiyle çizilen karakterler, gerçeklikleriyle okuyucunun içine işliyor ve unutulmaz izler bırakıyor. Hikaye, bir destanı andırırken, aşkın tüm renkleriyle donanmış bir resim çiziyor bizlere.
Bana göre eser, aşka dair bir yolculuğa çıkmak isteyenler için vazgeçilmez bir yapıt. Yazarın masalsı anlatımı, derinlikli karakterleri ve büyülü atmosferi, okuyucuyu aşkın içine doğru bir gezintiye çıkarıyor. Bu kitap, aşkın ve insanlığın karmaşıklığını ustalıkla ele alırken, okuyucunun kalbinde iz bırakan bir deneyim sunuyor. :)
ÖZGÜRLÜK YOKSA AŞK DA YOKTUR!
Genellikle polisiye türünde eserler veren Ahmet Ümit bu eserinde bambaşka bir tür ile karşımızda. Aşkı konu alan bu kitap yetişkinler için yazılmış bir masal kitabıdır.
Ahmet Ümit'in ilk olarak Bab-ı Esrar kitabını okumuştum. Okurken çok heyecanlandığım bir eserdi. Sonrasında bu sırayı Kayıp Tanrılar Ülkesi takip etti. Ahmet Ümit'in yeni bir kitap daha çıkardığını duyunca kitabı hemen aldım ve bambaşka bir tür ile karşılaştım. İyi ki karşılaşmışım. Aşkı özgürlük bağlamında ele alması beni çok etkiledi. İnsanın yaşadığı duyguları sorgulatan bir eser olmuş.
Beş farklı ülke: Buz Ülkesi, Dağ Ülkesi, Kum Ülkesi, Rüzgar Ülkesi, Su Ülkesi. Barış içinde yaşayan beş ülke. Bu ülkelerin şehzadelerinin aynı rüyayı görmeleri üzerine yaptıkları zorlu yolculuklar... Bu yolculuk şehzadelerin hayatını değiştirdiği gibi beni de çok etkiledi.
Aşkın özgürlük olmadan olmayacağı; tutku, iyilik, kararlılık, cesaretin aşk için yeterli olmadığı, aşk için insanın hür olması gerektiği akıcı bir dille anlatılıyor.
Aşkın saf duygularla olması gerektiği ve aşkın bir sabır işi olduğu vurgulanıyor eserde.
Masal türü sevenler için bence okunması gereken bir kitap. Aşka farklı açıdan bakan bu eseri okuyacaklara şimdiden keyifli okumalar dilerim.
Türk kültürünün masal babası Eflatun Cem Güney şöyle der: “Masal deyip geçmeyin, kökleri vardır geçmişte, dayanır dağ gibi. Dalları vardır üstümüzde; yeşerir gider, bağ gibi…”
Dünya sıkmadı mı? Ya gerçekler? Hepimiz gerçeklerden biraz kaçmıyor muyuz? Peki masallar diyarında dolaşıp, dünyamızın ve aklımızın sınırlarının dışına çıkmaya ne dersiniz? Hayal gücümüzün peşinden gidelim mi? Ya da kararlılığın, cesaretin, tutkunun, iyiliğin ve özgürlüğün peşinden...
Polisiye yazarı Ahmet Ümit’in kaleminden bir aşk masalı, bir aşk manifestosu...
Masalda beş farklı ülkede, beş farklı prensin beş farklı hikâyesi anlatılıyor. Üslubu gayet akıcı ve anlaşılır. Fakat bazı yerlerde kelime ve cümle tekrarları yapılmış. Bununla birlikte bazı tutarsızlıklar var. Ama Ahmet Ümit’in alıştığımız tarzının dışında bir kitap olduğu için okunmaya değer.
Ahmet Ümit’e bir söyleşisinde ‘’Özellikle aşkı seçmenizin sebebi nedir?’’ diye soruluyor. O da şöyle cevap veriyor: “Çok rahatsız olduğum bir şey var Türkiye’de. Son zamanlarda kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet çok arttı. Elbette platformlarda imza atıyoruz, bunu kınıyoruz, Twitter’da yazıyoruz. Ama ben bir yazarım ve en etkili olduğum alan yazı yazmak, hikâye kurmak, bir şey anlatmak. O yüzden buna karşı çıkmak için bu masalı yazdım. Bu masal aslında kadınlara yönelik şiddetin, kadınların dışlanmasının, kadınların öldürülmesine karşı yazılmış bir erkek ve bir insanlık eleştirisi. Aşktan yola çıkarak bir erkek ve bir insanlık eleştirisi yapmak istedim.”
Öncelikle Ahmet Ümit çok ters köşe yapmış bu kitabında ve beni çok şaşırttı..Nerde o polisiye yazarı dedim çok büyük bir hayranı olarak.Kitap akıcı evet ama yazarın diğer kitaplarına göre benim için değişik bir tarz oldu…
Hikayeye gelecek olursak;yeryüzünde beş kıta ve bu beş kıtanın prenslerinin aşk öyküsünü anlatıyor bize.Buz ülkesi prensi,Kum ülkesi prensi,Su ülkesi prensi,Rüzgar ülkesi prensi ve Dağ ülkesi prensinin aynı gece aynı rüyayı görmesi ile başlıyor serüven..Sonrasında rüyalarında gördükleri ama maalesef normalde böyle bir prenses olmayan birinin peşine düşüyorlar..Buz adasındaki maceralar mı,çöllerdeki olaylar mı,deniz kızının aşkına kapılıp gitmek mi,Zümrüdüankayı kurtarmak mı dersin ne ararsan var bu kitapta..Güzel yanı bu hikayeyi canlı yaşadım sanki anlatım tarzı çok güzel yaşıyoruz okurken..Fakat insanoğlu işte hep bi egoistlik,bencillik,kıskançlık,hırs gibi kötü özelliklere sahip olduğu için elindekini de kaybediyor…Sonuç olarak prenslerimiz de bu hırslarına yenik düştükleri için prenseslerine ulaşamadılar..Oysa ne güzel yazmış Ahmet Ümit özgürlük yoksa aşk da yoktur diye…Bir kadını bırakın o seçsin istediğini doğruya o gitsin demiş..
Özgürlüğün kısıtlandığı yerde aşkın da olmayacağını,bir ilişkinin huzurlu ilerlemesi için çiftlerin birbirine saygı duyması gerektiğini ve aşkın ne güzel ne doyumsuz olduğunu çok güzel anlatmış Ahmet Ümit ..tekrar diyorum evet tarz olarak bir Ahmet Ümit eseri değil belki ama ben verdiği mesajlara,yazma tarzına bir kez daha hayran oldum..İyi ki okudum