Bilinçaltı Kitap Bilgileri
Yazar: Sigmund Freud
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 0 dk.
Sayfa Sayısı: 106
Basım Tarihi: Aralık 2017
İlk Yayın Tarihi: 2015
Yayınevi: Gece Kitaplığı
ISBN: 9786054942435
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Bilinçaltı Kitap Tanıtımı
Daha önce anlattıklarımda eksik bir taraf kalmaması için şunu da ekleyeyim ki, tedavi çalışmalarımda daha baştan beri ipnotik telkinin yanı sıra bir başka çeşit ipnotizma uygulamasından yararlanıyordum. Bu da bana, hastadan, hastalık arazının oluşumuyla ilgili, çokluk onun ayık durumda hiç ya da gerektiği gibi anımsayamadığı bilgiler alma olanağını sağlıyordu. Uyguladığım ipnotizma tekniği, sadece hastaya yapması ya da yapmaması gereken bir şeyin telkininden daha etkili bir yol olmakla kalmayıp, hekimin bilip öğrenme merakını da gideren bir yöntemdi; çünkü o monoton telkin çabalarıyla ortadan kaldırmaya çalıştığı hastalık arazının nasıl oluştuğunu bilmek hekimin nihayet hakkıydı.
Söz konusu ipnotik yöntemi uygulamaya başlamam ise şöyle olmuştu: Daha Brücke’nin laboratuvannda çalışırken Dr. Josef Breuer’le tanışmıştım; Viyana’nın en hatırı sayılır ev hekimlerinden biriydi Breuer; beri yandan, geçmişte bir sürü bilimsel araştırılarda bulunmuş, solunum fizyolojisi ve denge organıyla ilgili kalıcı değerde birden çok eser vermişti. Benden on dört yaş büyük harikulade zeki bir adamdı. Çok geçmeden aramızdaki ilişki bir içtenlik kazanarak dostluğa dönüştü ve Breuer hayatın çetin durumlarında bana hep yardım elini uzatan biri oldu. Bilimsel alandaki çabalarımızın ürünlerini kendisiyle paylaşmaya alışmıştık. Bunda da kazançlı çıkan tabiî bendim. Ancak sonradan psikanalizi geliştirip ortaya koymam, Breuer’in dostluğunu yitirmeme yolaçtı. Gerçi böyle bir buluşun karşılığını bu kadar ağır ödemek kolay olmadı benim için. Ancak ister istemez buna katlanmam gerekiyordu.
Bilinçaltı Kitaptan Alıntılar
1. ""İnsan kötü bir şey yapacağı zaman mutlaka vicdanını susturacak bir yol bulur.""
2. ""Sevildiğinden emin olunca insanlar nasıl da cüretkâr oluyor.""
3. ""İnsan kötü bir şey yapacağı zaman mutlaka vicdanını susturacak bir yol bulur.""
4. "İnsandaki ben, o hoşa gitmeyen içtepiye âdeta daha ilk toslayışında kendini geriye çekerek ona kapılarını kapıyor, onun bilinç alanına ayak atmasını ve doğrudan doğruya devinimsel (motorik) bir boşalıma ulaşmasını engelliyordu. İşte bu olaya "geriye itim" adını verdim."
5. ""Doğrunun birazına katlanmasını öğrendiler.""
6. "•
"Boşuna bilim dallarında gezinip dolaşmayınız. Herkes öğrenebileceği kadar ögrenir."
•"
7. "Özür dilemek haksız olduğunuz anlamına gelmez. Karşınızdaki insana verdiğiniz değerin egonuzdan yüksek olduğunu gösterir."
8. "•
İnsan ruhunda birtakım güçlü olayların geçtiği, ama bunların insan bilincinde saklı kaldığı konusunda alabildiğine derin izlenimler edindim.
•"
9. "Yanlış anlamalara yer vermemek için şurasını belirteyim ki, nevrastenide ruhsal çatışmayla nevrotik komplekslerin varlığını yadsımak aklımdan geçmez. Bu konuda benim iddiam, nevrasteni arazlarına ruhsal nedenlerin yol açmadığı ve psikanalitik yoldan da bunların giderilemeyecekleri, bunlara seksüel kimyasal bir bozukluğun doğrudan doğruya toksik sonuçları gözüyle bakılması gerektiğidir."
10. "Her etkin sapıklık aynı zamanda edilgendir. Kim bilinçsizlik halinde bir teşhirciyse aynı zamanda bir izleyicidir. Kim sadistik bastırılmış hislere sahipse aynı zamanda mazoşist hislere de sahiptir. Fakat hastalık halinde bu rollerden sadece biri oynanır."
11. "Ama hiç değilse Fransızca da söylenegelen bir deyim vardır: Epouser les idees de... (Fikirlerle evlenmek)"
12. "''İfade edilmemiş duygular asla ölmez; sadece diri diri gömülür ve sonradan daha korkunç şekillerde tezahür ederler.''"
13. "İnsan kötü birşey yapacağı zaman mutlaka vicdanını susturacak bir yol bulur."
14. "İnsan kötü bir şey yapacağı zaman mutlaka vicdanını susturacak bir yol bulur."
15. "İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi ve kronik şüpheci olmayı öğrenir. Bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir. İnsanların “tecrübe” dediği şey budur. Kalbiyle bağlantısını kesmiş bir insana “tecrübeli” denir."
Bilinçaltı Kitap İncelemeleri
İlk olarak şunu söylemeliyim ki bir çırpıda okunacak bir kitap değil. Zaten bir bilim insanın yazmış olduğu psikoloji türündeki bir kitabın roman gibi kolay ve hızlı bir şekilde okunmasını beklemek yanlış bana göre. Kitap hakkındaki detaylı yorumum ise şöyle;
Kitap 8 makaleden oluşuyor. İlk makale oldukça uzun ve “Psikanalitik Hareketin Tarihi Üzerine” adlı başlığa sahip. Başlıktan da anlaşılacağı üzerine bu makalede genel olarak gelişim aşamalarından, hangi tarihlerde ne gibi bir katkı sağlandığından, yapılan kongrelerden, yaşanılan fikir ayrılıklarından ve bunların kaynaklandığı sebeplerden bahsediliyor . Tarih içerisindeki serüvenine değindiği için de kitapta okunması en zaman alan makale buydu. Diğer makaleler ise yine Freud'un düşüncelerinin temelinde oluşturulmuş makaleler. Benim en çok hoşuma giden makale ise Yaratıcı Yazarlar ve Gündüz Düşleri makalesi oldu. Birçok yerin altını çizdim.
Kitap hakkında genel düşüncelerimle yorumumu bitirecek olursam ilk olarak çevirinin güzelliğine değinmek isterim. Oldukça başarılı bir çeviri olmuş. Aslına sadık kalarak en uygun şekilde Türkçeye çevrilmiş olduğunu söyleyebilirim. Cem Yayınevi'nin baskısı ve kullanmış olduğu yazı puntosu da idealdi. Yazı puntoları daha küçük olsaydı okumakta zorluk yaşar, dikkatim dağılırdı büyük ihtimalle.
Özellikle bu konu hakkında araştırma yapan, bu konuya ilgi duyan, Freud'un düşüncelerine önem veren kişilerce okunursa oldukça verimli bir okuma gerçekleşecektir. Kaynak olarak kullanılabilecek güzel bir makale seçkisi olmuş.
Bu kitabı okumadan önce isminden dolayı yanlış beklentiye girmemeniz için önemli bir uyarı yapmak istiyorum. Kitap bilinçaltı üzerine yazılan bir kitap değildir. Psikanalitiğin doğuşunu anlatan bir otobiyografidir.
Freud hekimlikten kazanıp biriktirdiğini araştırmalarına feda eder. Başlarda: "... meslektaşlarımın gösterecekleri ilgi ve takdirin, kendi gönül rızamla yüklendiğim maddi kayıpların acısını bana unutturacağını sanıyordum." şeklinde düşünür. Ancak büyük bir hayal kırıklığına uğrar. Ardından "Bundan böyle Hebbel'in bir deyimiyle: 'uyuklayan dünyayı sarsaklayıp uykusundan uyandırmaya çalışanlar' arasına karıştığımı, dolayısıyla çevremden tarafsızlık ve hoşgörü bekleyemeyeceğimi kavradım." diyerek yıllarca çalışmalarını tek başına sürdürür. Çalışmalarının ve kendisinin önemsenmemesi bir yana alaycılık ve aşağılanmalardan bir türlü kurtulamamasına rağmen, yıllarca tek başına inatçı bir şekilde devam ederek psikanalizin doğmasını sağlayan bu özveriye hayran olmamak elde değil.
Freud psikanalizin doğuş sürecinde yaşadığı tecrübeleri de anlatır. Nevrozluları tedavi ederken keşfettiği libido, geriyeitim, ipnotizma, düş yorumu gibi birçok konunun nasıl ve neden çıktığını da anlatır. Benim için en ilginç olanı geriye itimlerin sebep olduğu nevrozların geriye itimlerin açığa çıkarılarak ortadan kaldırılabilmesiydi. Ve bu geriye itimlerin çoğu çocukken oluşuyor.
Psikanalitik biliminin doğma sürecini öğrenmek isteyenler için güzel bir kitap.
BİLİNÇALTI
.
Bilim insanı, araştırmacı, yazar... Sigmund Freud ve keyifle okunan makaleleri.
Böylesi değerli bir yazarın merak ettiğim bu kitabında yazmış olduğu makalelerden seçmeler yer alıyor.
İlk bölümde, okurken sebebini detaylı öğreneceğimiz Adler ve Jung ile yaşadığı ayrımı görüyoruz. Psikanalizin psikolojik kazanımlarının Adler tarafından heba edildiğini düşünen Freud' un açıklamaları yer almakta. Jung için ise psikanalizde yapmayı önerdiği değişikliklerin, din ve ahlakta bir daha bulamamak için aile komplekslerinde sakıncalı olanı ortadan kaldırma niyetinden kaynaklandığını düşünüp yazmakta.
İlk bölümlerdeki detaylı ve psikolojik anlatım, İlk okuyanlar için belki bir tık zor olabilir. Fakat kitabın devamı su gibi akıp beynimi aydınlatan detaylar içerdi kendi adıma. Çocukluğumuzun ve yaşanılanların anılarımızdaki yerinin önemini çok severek okudum. Verilerin, çocukluğun ilk anılarının en sık içeriklerini örneklerle yazdığı gibi; İlk anımsamanın ortaya çıkış tarihi değil, belleğin tüm işlevi için geciktirilebilir olduğunu öğrendim.
Bilinçaltı, psikanaliz, libido, çocukluk ve anılarımız adına bilgilendiren ve öğreten keyifli bir okuma sizleri bekliyor. Sizlerde Freud un düşüncelerini merak ediyorsanız, üstüne de psikoloji seviyorsanız bu kitabı kaçırmayın derim. Severek okudum, tavsiyemdir.
#SigmundFreud'un #Bilinçaltı kitabını daha önce okumuştum ama bilinçaltı ile ilgili yaptığı araştırmanın çok derin olduğunu görünce; okuduğum kitabın inceliği beni şaşırtmıştı.
Bunun üzerine yaptığım araştırma sonucunda yayınevlerinin #Freud'un çalışmalarını bölüm bölüm yayınladığını gördüm. Sıkmamak ve konudan uzaklaştırmamak adı altına; yapılan araştırmaları bölmüşlerdi.
@gecekitapligi'ndan çıkan kitabın alt başlığı #CinsellikÜzerineÜçDeneme olunca aldım. Çevirmen #BeyzaNurDoğan'ın başarılı çevirisi de beni çok mutlu etti.
Cinsel sapkınlık, cinsel objeler, eşcinsellik olarak anlatılan bölümlerde; o dönemlerde "oral seksin" bile sapkınlık olarak görülmesi beni şaşırttı. "Fetişizm" de psikolojik bir sorunmuş. Acaba oral seks hala sapkınlık sayılır mı? Sorusunu düşündüm ama cevabından çok korktuğum için araştırmadım.
Kitabın devamı çocuklarda cinsellik üzerine... Cinsel dürtülerin oluştuğu ilk yaşlardan başlayıp, detaylı bir şekilde anlatılmış. Ergenlik dönemine kadar (ve ergenlik döneminde) cinselliğin bilinçaltımızda nasıl şekillendiğini anlatan kitabımız sadece 106 sayfa. 82 sayfada konuyu anlatan kitabımız; 83.sayfadan itibaren birde açıklayıcı ÖZET bölümü barındırıyor. Bir çırpıda, bir kaç saatte okunabilen bir #kitap.
Ebebeynler için yararlı olabileceğini düşünmekteyim.
BİLİNÇALTI
.
Bilim insanı, araştırmacı, yazar... Sigmund Freud ve keyifle okunan makaleleri.
Böylesi değerli bir yazarın merak ettiğim bu kitabında yazmış olduğu makalelerden seçmeler yer alıyor.
İlk bölümde, okurken sebebini detaylı öğreneceğimiz Adler ve Jung ile yaşadığı ayrımı görüyoruz. Psikanalizin psikolojik kazanımlarının Adler tarafından heba edildiğini düşünen Freud' un açıklamaları yer almakta. Jung için ise psikanalizde yapmayı önerdiği değişikliklerin, din ve ahlakta bir daha bulamamak için aile komplekslerinde sakıncalı olanı ortadan kaldırma niyetinden kaynaklandığını düşünüp yazmakta.
İlk bölümlerdeki detaylı ve psikolojik anlatım, İlk okuyanlar için belki bir tık zor olabilir. Fakat kitabın devamı su gibi akıp beynimi aydınlatan detaylar içerdi kendi adıma. Çocukluğumuzun ve yaşanılanların anılarımızdaki yerinin önemini çok severek okudum. Verilerin, çocukluğun ilk anılarının en sık içeriklerini örneklerle yazdığı gibi; İlk anımsamanın ortaya çıkış tarihi değil, belleğin tüm işlevi için geciktirilebilir olduğunu öğrendim.
Bilinçaltı, psikanaliz, libido, çocukluk ve anılarımız adına bilgilendiren ve öğreten keyifli bir okuma sizleri bekliyor. Sizlerde Freud un düşüncelerini merak ediyorsanız, üstüne de psikoloji seviyorsanız bu kitabı kaçırmayın derim. Severek okudum, tavsiyemdir.