Bilgenin Sarsılmazlığı Üzerine - İnziva Üzerine Kitap Bilgileri
Yazar: Seneca
Tahmini Okuma Süresi: 1 sa. 18 dk.
Sayfa Sayısı: 46
Basım Tarihi: Haziran 2024
İlk Yayın Tarihi: 11 Ekim 2017
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
ISBN: 9786052951705
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Bilgenin Sarsılmazlığı Üzerine - İnziva Üzerine Kitap Tanıtımı
Seneca (MÖ 4’e doğru-MS 65): Devlet adamı ve filozofluğunun yanı sıra Roma tarihinin en önemli söylev ustalarından ve tragedya yazarlarından biridir. Babasının bir siyaset adamı ve hatip olarak yetiştirmek istediği Seneca, bir süre devlet işleriyle uğraştı ve sonunda kendisini en sevdiği işe, yani felsefeye adadı. Stoacı öğretileri içeren çok sayıda düşünce metni, mektup ve tragedya yazdı.
Bilgeliğin Sarsılmazlığı Üzerine’ de, bilge kabul ettiği Cato’ nun yaşadıklarından yola çıkarak, bilgenin haksızlığa ya da hakarete uğramasının imkânsızlığını işler. De Vita Beata isimli eserinin devamı olduğu düşünülen İnziva Üzerine’ de ise Stoacı örneklerle bilgenin kendi içine çekilme ve temaşa etme mecburiyetini ortaya koyar. Bilgeliğin Sarsılmazlığı Üzerine Türkçede ilk kez okurla buluşuyor.
Bilgenin Sarsılmazlığı Üzerine - İnziva Üzerine Kitaptan Alıntılar
1. "" Yaralanmaz olan, darbe almayan değil, darbeden incinmeyendir. ""
2. "Yaralanmaz olan, darbe almayan değil, darbeden incinmeyendir."
3. ""Zor bir şey, yani masumiyet bekliyorsun insanoğlundan!""
4. "Zor bir şey, yani masumiyet bekliyorsun insanoğlundan!"
5. "(...) temeli sağlam atılmış bir ruhu sarsabilecek kadar güçlü bir silah yapılamaz."
6. "Yeterince gözü pektik; ne kendimizi, ne diğerlerini esirgedik; ama yürekliliğimizi nereye yönelteceğimizi bulmak uzun zamanımızı aldı.."
7. ""Kim kendisine ait olmayan bir şeyin kaybından etkilenir?""
8. "Zor bir şey, yani masumiyet bekliyorsun insanoğlundan!"
9. ""Yani mahsumiyet mi bekliyorsun insanoğlundan?""
10. ""Sadece senin talihin benim talihimi yendi.""
11. "Kim kendisine ait olmayan bir şeyin kaybından etkilenir?"
12. "Yaralanmaz olan, darbe almayan değil, darbeden incinmeyendir."
13. "“…zor bir şey, masumiyet bekliyorsun insanoğlundan!”"
14. "Zor bir şey, yani masumiyet bekliyorsun insanoğlundan!"
15. "Kim kendisine ait olmayan bir şeyin kaybından etkilenir?"
Bilgenin Sarsılmazlığı Üzerine - İnziva Üzerine Kitap İncelemeleri
Kitap Seneca'nın, felsefi düşünceleriyle zenginleşmiş bir eserdir. Bu kitap, antik Roma düşünürü Seneca'nın Stoacı felsefeyi uygulama ve iç huzuru bulma konularında sunduğu rehberlik üzerine odaklanmaktadır.
Seneca, bilgeliği ve içsel sakinliği arayan bireylerin karşılaştığı zorlukları ele alırken, Stoacı felsefenin temel prensiplerini sunar. Kitap, dış etkilerden bağımsız olarak içsel huzur ve sükûnet bulmayı hedefleyenler için değerli öğretiler sunar.
"Bilgenin Sarsılmazlığı Üzerine" bölümü, zihinsel gücün, özgürlüğün ve iç huzurun nasıl geliştirileceği üzerine derinlemesine düşünceler sunar. Seneca, başarısızlık, kayıp ve engeller gibi zorlu durumlarla nasıl başa çıkılacağına dair öğütler verir. İnsanın iç dünyasını keşfetmeye yönelik pratik öneriler sunarken, dış dünyanın etkilerini kabullenmenin önemini vurgular.
Diğer yandan, "İnziva Üzerine" bölümü, insanın kendini geri çekerek içsel dinginliği bulabileceği yerleri ve zamanları tartışır. İnziva, Seneca'ya göre, dış dünyanın getirdiği karmaşadan arınma ve düşünceleri toparlama fırsatı sunar. İnziva, düşünceleriyle yüzleşmek ve öz-refleksiyon yapmak için gerekli bir ortam sağlar.
Seneca'nın dili sade, anlaşılır ve özgündür. Zengin metaforlar ve alıntılarla desteklenen düşünceleri, okuyucuya derin bir etki bırakır. Kitap, zamanın ötesinde geçerliliği olan evrensel bir felsefi rehberlik sunar. Okuyucuya derin bir düşünce deneyimi sunan bu kitap, insanın iç dünyasını keşfetmek ve yaşamın zorluklarına karşı dirençli olmak için ilham verici bir kaynaktır.
Sanki okuyunca çok da genişlediğimi hissetmedim açıkçası, nihayetinde Antik Yunan felsefesinin zen budizmden etkilendiğini biliyoruz. (umarım biliyoruzdur) 20'li yaşların başında okuyor olsaydım etkileyici bulabilirdim ancak sanırım Seneca zamanımı geçmişim. Elbette yine de minnettarım Seneca 'ya felsefeye kattıkları için. Kendi çağının üzerinde bir bakış açısı sunmuş Elbette Şu an olduğum pozisyonda Seneca'yı değerlendirmek ya da eleştirmek çok yersiz olur. Ki zaten Seneca'nın şahsına değil eleştirim bilgelik açısından getirdiği konumdan daha fazlasını söyleyebilecek konumda olduğumu düşünüyorum. Ukalalık mıdır bu? Ukalalık ile değil sadece olanı söylemek. Ki zaten bilincin genişlemesi insanlığın daha da kendini geliştirmesi gerekmez mi? Aldıklarının üzerine koymak daha da kendini genişletip derinleştirmek gibi. Seneca böyle bir katkıyı sunmasaydı elbette şu an bu konumda olmazdık, yaşama ve felsefeye kattıklarıyla konumunun önemine dair bir küçümseme değil Aksine saygıdır. Ve Bence Seneca'nın sözlerinin üzerine daha da genişleyebiliyorsa bir şeyler, bu Seneca'yı onurlandırmaktır küçümsemek değil. Evet Seneca okurken farklı bir tını farklı bir doyum hissetmedim. 20'li yaşlarımın başındaki Seneca'nın felsefesinden haberdar bile olmadığım zamanlarda sürecimi zaten buydu yani Seneca'nın felsefesi. Felsefeye yeni başlayanların okumasını Elbette tavsiye ederim güzel katkılar sunacaktır. Sanırım beklentim Bir tık daha üstteydi, en azından bu kitabı için.
"önemli olan iyi yaşamaktır, uzun değil" diyerek bitirdiği bir mektupta seneca, içine sığmayan ruhu hakkında şöyle demiştir: "o halde biz ruhumuza sanki son sırına gelmiş gibi bir düzen koyalım. hiçbir şeyi ileri atmayalım. her gün hesaplaşalım yaşamla. yaşamın en büyük hatası şu: her zaman tamamlanmamış kalır, hep ertelenir bir şey. her günkü yaşamının işlerini bitiren insanın zamana gereksinmesi olmaz, işte bu gereksinmeden doğar korku, insanı yiyip bitiren insanın açlığı."
seneca'ya göre yaşamın en büyük hatası, ertelemektir. denize çıktığı gemiyi, oturduğu evi seçtiği gibi kendi ölümünü de seçeceğini söyleyen seneca, kendi hayatına bilinçli bir şekilde son vermiştir. zaten kendi düşüncesine göre, hayatı bir şekilde son bulacak olan insanın, kendi bilinci dışında ona acı verecek bir ölümü beklemesi anlamsızdır.
'bilgeliğin sarsılmazlığı üzerine & inziva üzerine' adlı bu yapıtında seneca, bilgenin haksızlığa ve hakarete uğramasının imkansızlığına değinmiştir. inziva üzerine adlı bölümde ise bilgenin kendini inzivaya çekerek derin düşüncelere (temaşaya) dalmasını düşünmektedir.
stoacı kişiliği ile tanınan seneca, bu yapıtında stoacılık ile ilgili örnekler vererek anlatımını kendi felsefesine dayanaklandırmıştır. antik yunan eserlerini seviyorum ve o döneme ait yapıtları kıymetli buluyorum. seneca da bu anlamda antik çağ'ın en önemli söylev ve tragedya ustalarından birisidir. kendini felsefeye adamış olması ve hayatını kendi kararıyla sonlandırmış olması, seneca'yı daha değerli kılmaktadır. okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
Kitap için yapacağım ilk genel yorum kısa ve öz olmasıdır. Bazı gündelik dışı kelimeler olmasına rağmen dili yalındır. Anlatımı süslü ifadelerden, betimlemelerden uzak ve sadedir.
Yazar, bir karakter üzerinden okuyucuya belirli başlı konularda kendisine göre veya savunduğu ekole göre nasıl davranılması gerektiğini bahsediyor. Bu konulardan ilki kitabın adından da anlaşılacağı üzere bilgeliğin sarsılmazlığı üzerinedir. Bilgenin haksızlık ve hakarete maruz kalabileceğine (özellikle bu iki durumun üzerine yoğunlaşıyor) ancak bu faliyetlerin bilgenin durumunu etkilemeyeceğine, onun bu faliyetlere karşı yaptıklarına veya yapması gerekenlere, yazar kendine ilke edindiği Stoacı bir bakış açısıyla anlatıyor.
İkinci konu ise inziva üzerinedir. Yazar inzivaya çekilmenin, kişi üzerinde sağlayacağı yararlara değiniyor ve kişinin kendini geliştireceğine inanıyor. Ancak bu durumun, Stoacılık ile zıt duruma düştüğünün düşünülebileceğinin farkında ve bu yüzden bu durumu açıklayarak aslında inzivanın Stoacılık felsefinden çok da ayrı olmadığını aksine bazı durumlarda birbirlerine uyum sağladığını, bize devlet ve toplumsal iş ve faliyetlerden bir takım örnekler vererek ve senaryolar çizerek açıklıyor.
Kitap Stoacılık felsefesi adına kısa, öz ve yararlı bir kaynak. Bu felsefeyi sevenlerin ve tanımak isteyenlerin okumak isteyebileceği bir tür.
Tarihe kayıt atıyorum. Her okuduğum kitaba en azından kendim için bir inceleme yazma gereksinimi duyuyorum. Dönüp baktığımda kitabın zihnimde yeşerttiği düşünceleri okumak hoşuma gidiyor.
Kitap önerisinde bulunurken attığım kayda bakarak faydalanıyorum.
Kitaba gelecek olursak. 2000 sene önce yazılmış bir kitabın bu günlere ulaşabilmesi oldukça keyif verici. İnsan okurken zamanda bir pencere açıp o anlara tanıklık etmek istiyor. Kendime soruyorum? Acaba
ulaştığı zihinsel olgunluğa nasıl ulaşabilmiştir? Kendimce bulabildiğim cevaplar; Adalet,ahlak,iyilik bilinci gibi temel unsurlardan önce kendini tanıma , yeterince derin düşünme diyebilirim.
Günümüz koşullarında maruz kalınan enformasyon girdabını göz önüne getirdiğimde lkendime soruyorum? Ne çok gereksiz gündememiz var. Ne çok kafa yoruyoruz gereksiz şeylere. En son ne zaman kendi içimize dönüp derin bir düşünceye dalabildik?
Her şeyi geçtim kendinimizi ne kadar tanıyabildik.
Çağlar açılıp kapandı, medeniyler kurulup yıkıldı. Yaşanılan teknolojik gelişimin maraton koşusunda fakat zihinsel ilerleme emekliyor sanırım. hemde iki ileri bir geri.
Tekrar kitaba ve yazara dönecek olursak.
Sade ve yalın bir anlatımla güzel betimlemelerle yazılmış bir eser. 2000 sene önce böyle şeylere kafa yorulması benım kafamı yorsada keyifle okudum.
Tavsiye edilir.
Keyifli okumalar.