Beyoğlu'nun En Güzel Abisi Kitap Bilgileri
Yazar: Ahmet Ümit
Tahmini Okuma Süresi: 11 sa. 51 dk.
Sayfa Sayısı: 418
Basım Tarihi: Temmuz 2019
İlk Yayın Tarihi: 2013
Yayınevi: Everest Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9786051416830
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Beyoğlu'nun En Güzel Abisi Kitap Tanıtımı
Yılbaşı gecesi işlenen bir cinayet...
Tarlabaşı’nın arka sokaklarında bulunan bir erkek cesedi. Öldürülmüş erkeklerin en yakışıklısı, belki de en kötüsü. Karanlık sırların ortaya çıkardığı utanç verici bir gerçek. Gururlarının kurbanı olmuş erkekler, onların hayatlarını yaşamak zorunda olan kadınlar. Bu cinayetler yatağında, bu kötülükler bahçesinde, bu insan eti satılan can pazarında masumiyetini korumaya çalışan bir adam. Bir zamanlar İstanbul’un en gözde yeri olan Beyoğlu’nun hazin hikâyesi. Karanlık...
Soğuk havayla iyice ağırlaşan bir karanlık. Uzaklardan şarkılar geliyor kulağına, neşeli kadın çığlıkları, ayarını yitirmiş sarhoş naraları, biri küfrediyor belki ana avrat, belki ağlıyor biri hıçkıra hıçkıra, belki biri sessizce ölüyor bu gürültünün, bu hengâmenin ortasında. Umurunda değil. Hepsinden sıyrılmış, sadece öfke...
Nereye gittiğini bilmeden yürüyor, nefret tarafından kuşatılmış olarak. Kıskançlık denen o canavar, çelikten pençesine almış yüreğini, habire sıkıyor. “Kadınlar,” diyor bir ses zihninin derinliklerinden...
“Kadınlar, onlarla oynayamazsın... Oynadığını zannedersin ama bir de bakmışsın, asıl oyuncak sen olmuşsun.” Hayatına giren kadınların yüzleri beliriyor sokağın zemininde. Birer birer düşüyor görüntüleri ayaklarının dibine. Hepsinin boynu bükük, hepsinin gözlerinde keder. Hepsi üzgün... Aldırmıyor, bir su birikintisiymiş gibi basıp geçiyor üzerlerinden ama yeniden düşüyor görüntüler zemine. “Kadınlar,” diyor o ses yine, “Kadınlardan asla kurtulamazsın, hayaletleri hayatın boyunca seni takip eder.”
Beyoğlu'nun En Güzel Abisi Kitaptan Alıntılar
1. "Zalimin en büyük başarısı karşısındakileri de zalime dönüştürmektir."
2. "'
Belki " eski kafalı " diyeceksiniz ama
Bir evde kadın yoksa, orası hiçbir zaman yuva olmuyor."
3. "“İyilik her zaman iyi sonuçlar doğurmuyor.”"
4. "“Aşk,dünyanın en iyi mazeretiydi.”"
5. "“Düşmez kalkmaz bir Allah.”"
6. "Hayat, yaşadıklarımızdan çok, hayal ettiklerimiz değil mi zaten ?"
7. "Para demek, kadın demektir, konforlu bir hayat demektir, daha önemlisi ayakta kalmak demektir, para demek ihtiyaç duyduğunda yetkileri satın almak , hakiki anlamda güç demektir parayı kaybeden her şeyi kaybeder."
8. "Bugün mutluluktan müebbet yesek, yarın af çıkar."
9. ""Ne doğan güne hükmün geçer ne halden anlayan bulunur."
10. ""Kadınlar, onlarla oynayamazsın... Oynadığını zannedersin ama bir de bakmışsın, asıl oyuncak sen olmuşsun.""
11. "𝙽𝚎𝚏𝚛𝚎𝚝 𝚎𝚍𝚎𝚛𝚍𝚒 𝚔𝚊𝚍ı𝚗𝚊 𝚎𝚕 𝚔𝚊𝚕𝚍ı𝚛𝚊𝚗 𝚎𝚛𝚔𝚎𝚔𝚕𝚎𝚛𝚍𝚎𝚗."
12. "Hayatım boyunca çok kadın tanıdım, sen onların hiçbirine benzemiyorsun."
13. "Büyülü bir şey vardı onda. Dünyanın yaşamaya değer bir yer olduğunu hissettiren bir şey."
14. "𝙱𝚎𝚕𝚔𝚒 𝚎𝚜𝚔𝚒 𝚔𝚊𝚏𝚊𝚕ı 𝚍𝚒𝚢𝚎𝚌𝚎𝚔𝚜𝚒𝚗𝚒𝚣 𝚊𝚖𝚊 𝚋𝚒𝚛 𝚎𝚟𝚍𝚎 𝚔𝚊𝚍ı𝚗 𝚢𝚘𝚔𝚜𝚊, 𝚘𝚛𝚊𝚜ı 𝚑𝚒𝚌̧𝚋𝚒𝚛 𝚣𝚊𝚖𝚊𝚗 𝚢𝚞𝚟𝚊 𝚘𝚕𝚖𝚞𝚢𝚘𝚛𝚍𝚞 𝚐𝚊𝚕𝚒𝚋𝚊 ."
15. "°°°
Hayat, yaşadıklarımızdan çok, hayal ettiklerimiz değil mi zaten
°°°"
Beyoğlu'nun En Güzel Abisi Kitap İncelemeleri
En iyi kitaplarda bile giriş kısmı sıkıcı gelebilir ve hadi artık nereye gelecekse gelsin konu dersiniz bazen,bu kitap başlangıcı ile sizi sarıyor ve merakla devam ediyorsunuz.
Ve hikayede, yeraltı dünyasının günümüz jargonları, sokaktaki jargonlar günümüzün dünyasını aktarırken gerçekçiliğini göstermiş. İstanbulda yaşayan veya bilenler; beyoğlu,dolapdere,tarlabaşı semtlerinin metruk yapılaşması insanlarını okurken yazarın tespitleri hoşuna gidecek ve hak verecek.
Keto ve pirina karakterlerinin sokakta zor yetişmelerine, eğitimsiz olmalarına rağmen sosyal ve toplumsal olaylara bakışları haklı eleştirileri hayata farkında bile olmadan felsefe düşüncesi ile bakmaları çok güzeldi. Hayat her zaman okuyan bilen değil yaşayan ve yaşadığını doğru değerlendirenlerindir.
Sıkıcı gelen kısımlar ise yazarın kendini kitabın içinde karakter olarak var etmesi gelmişti. Daha sonra polisiye romanlar yazarken karşılaştığı sorunları aktarıyor insanların kendisine nasıl baktıklarını veriyor diye merakta ettim. Buna rağmen çok reklam yaptı.
Polisiye beklentisi yüksek olanları hayal kırıklığı yaratabilir. Spoiler vermemek için yüzeysel geçiyorum. En basit konularda bile bunu nasıl atlarsın, bunu niye sorgulamıyor diye çok konu oluştu bende.
Sıkılmadan sonuna geldiğimizde ise hayal kırıklığı yaşadım. Alakasız kötü bir son oldu benim için. Katil kim bulama diye yazılmış sanki kitap. Her şey ne kadar güzel olursa olsun çoğu kez sonu ile hatırda kalıyor.
sevenler rahatça okuyabilirler seveceklerdir.
Beyoğlunun en güzel abisi
Romanımız her zaman olduğu gibi nevzat başkomser ve onun yaşadığı olaylar zincirini anlatmaktadır.
Bir yılbaşı gecesi bıçakla öldürülen adam. Engin. Çevresi tarafından çokca düşmanı olan bir sürü kadınla ilişkisi olan tarlabaşı mevkiindeki mafyanın dostu.
Dostu dediğimiz adam kara nizam bunu yırtdışında ölmekten kurtulup tarlabaşına gelince sahip çıkıyor. Kara nizamın uğruna herşeyi yaptığı ve yapacağı çilem yada diğer ismiyle Hacer Hanım. Enginle birlikte oyun oynayıp kızı sevdiğinden ayırıp kendine bağlamış kara nizam ezeli düşmanı ise barbut ihsan.
Barbut ihsan babadan kalma koltuğa oturup mafya olanlardan çilem i çok sevdiği halde kara nizam türlü oyunlarla elinden alıyor bu yüzden de engin e ve nizama düşman.
Tabi mahallede evler satılmasın sokak çocukları dışarda kalmasın diye uğraşan nazlı. Barbut ihsan ve kara nizamın tabii de enginin düşmanı.
Nizamdan habersiz alınan evler, barbut ihsanın sevdiğini türlü oyunlarla kandırma masum bir kız olan azizeyi seviyorum diyerek yanında tutmalar nereden baksanız işin içinden çıkılmaz bir durum alıyor ve bu da katilin kim olabileceği konusunda okuyucuyu şüpheye bırakıyor.
İnsanda heyecan uyandırması yönünü beğendim bir süre sonra taşlar yerine oturunca katilin kim olabileceğini tahmin de ediyorsun.
Beğenmediğim tek tarafı kitapta gereksiz yere yazar kendi gerçek yaşamını anlatıp övünmüş olması. Beğenerek severek okuyabileceğiniz bir roman hepinize tavsiye ederim.
Yüzde tebessüm bırakan bir son ile bitirdim sonunda..
Tabi kitap polisiye olunca, çözülmesi beklenen bir cinayetin failini merak etmemek ve tahminlerde bulunmamak elde değil.
Kurgu ve örüntüler çok güzeldi çünkü karakterleri hiç karıştırılmadan ilerlendiği gibi, baş karakter Komiser Nevzat'ın ağzından ve onun gözlemleri üzerinden yazılmış.
Gözlemlerin sadece görsel betimlemer içermediği ve karşısındaki kişinin duygu durumunu her fırsatta dile getirişi beni romanın içine çekti.
Sıkılmadan, zevkle okudum.
Yazar duygu durumu betimlemerinde en çok gözlere dikkat kesilmiş ve gözler üzerinden her bir karakterin içinde bulunduğu duygu durumunun hissiyatını esas almış.
Esas almış çünkü gözler yalan söylemez..
Kitapta yakın geçmişte yaşanan gezi parkı olaylarına da yer vermiş yalnız biraz iyimser yaklaşmış (bence)
Gomserimm bu konuyada el atıp, gerçekleri arayıp sap ile samanı ayırsa keşke..
Haklı bir direnişin içine sokuşturulan gizli planları..
Finanse edenleri, onca yabancılar Uyruklu insanların işlerini güçlerini bırakıp gelmelerini ve tomalara olan aşklarını..
Neyse....
Anlatım harika, sürükleyici olaylar düşündürücü ibret verici final şaşırtıcı ve tatlı bir hayret verici.
Ben sevdim ,kalemini baya sevdim ,528 sayfa süren bı tanışma dan mütevellit diğer kitaplarını da okurum
Sayfa 299
"Yazarların insanları çok iyi gözlemlediğini söylerdi babam, karşılarına çıkan kişileri kolayca anlaya bildiklerini, hatta çözümleyebildiklerini..."
Canım
,
o ... Yazar olarak , düşünce olarak çok seviyorum kendilerini , sevgi saygı, hayranlıklarımla diyerek, başlamak istiyorum incelememe...
Hikayemiz İstanbul Tarlabaşı sokaklarında, yılbaşı gecesi bulunan bir erkek cesediyle başlıyor. Ah Nevzat nelere şahit oluyor gene cinayet çözeceğim diye ... Anıları canlanıyor , yeni anılar ekliyor... Çoğu yara olacak anılar..
Olayların akışı , kitabın dili , her zaman ki gibi hayranlık uyandıracak kadar güzeldi. Hikaye kahramanlarindan, en çok Diyojen etkiledi beni neden bilmiyorum. Aslında herkesin hikayesi çok başka yerlere götürüyor insanı bu kitapta. Her karakterini hikayesi , çok gerçek, bambaşka dünyalar...
Tahmin etmedim kitabın sonunu sadece bir kere acaba mi dedim ama katil olan kişiyi tahmin edemedim.
Beyoğlu'n En Güzel Abisi Başkomiser Nevzat , sana şimdi bu hikayeyle veda ediyorum. Sana takılan bu lakabin hikayesi de çok acıydı :( vedalari sevmiyorum, ancak yapacak bir şey yok ... Yeni kitaplarda , hatta dizi de buluşmak üzere...
Polisiye seviyorsanız Ahmet Ümit 'in yalın kendini içine çeken samimi olarak , bence hissettiklerini yazdığı tüm kitaplarını okumanızı tavsiye ederim. Eminim pişman olmazsınız.
Kitaplarla kalın sevgili okurlar ...
Polisiye yazarlardan en sevdiğim yazardır Ahmet Ümit. Anlatım tarzı, olayları işleyişi ve kurgusunu her zaman başarılı bulmuşumdur ve sayfa sayısı ne kadar fazla olursa olsun benim için bir çırpıda okunacak kadar kısa gelmiştir her zaman. Yine bu kitapta da diğer çoğu kitabında olduğu gibi ana kahramanımız Nevzat Başkomiser ve bu kez mafya ile ilgili bir cinayet söz konusu. Kurgusu her zaman ki gibi harika. Fazla spoi vermek istemiyorum. O yüzden kitabın konusundan fazla söz etmeye niyetim yok. Ancak birçok toplumsal soruna o kadar güzel değinilmiş ki, roman içerisinde o kadar güzel mesajlar verilmiş ki, okurken bir yandan da birçok bilgi sahibi olup, serzenişlere şahitlik ediyorsunuz. Beni en çok etkileyen kısım sanırım sokak çocuklarının içinde bulunduğu durum oldu ve onların hayatla baş etme çabaları üstün körü geçiyor gibi görülse de aslında derinlemesine incelenmişti kitapta. Tebessüm ettiren kısım ise, kitapta bir polisiye roman yazarı karakterimiz var ve onun Ahmet Ümit'in kendisi olduğunu anlıyoruz. İsmi açıklanmıyor ama kitapların ismi söyleniyor ve Başkomiser Nevzat, kendisinden hiç hoşlanmıyor. Kendisini de böylece romanının içinde bulundurması benim çok hoşuma gitti açıkçası. Kitap genel anlamda çok iyi ve okunabilir. Sürükleyici, hiçbir şey havada kalmıyor. Karakterler her zamanki gibi çok iyi. Yer tasvirleri çok iyi yapılmış ve gözünüzde canlandırabiliyorsunuz rahatlıkla. İnce dokundurmalar var mesela, onları da çok güzel işlemiş yazar. Katili ise tahmin etmek oldukça zor. Sürekli birkaç kişi arasında gidip geldim ben. Ama bu kez katili tahmin edebildim. Kısacası rahatlıkla tavsiye edebilirim.