Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Beyaz Zambaklar Ülkesi - Grigory Petrov | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Beyaz Zambaklar Ülkesi Kitap Bilgileri


Yazar: Grigory Petrov
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 54 dk.
Sayfa Sayısı: 208
Basım Tarihi: Ekim 2017
İlk Yayın Tarihi: 1923
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Orijinal Dil: Rusça
ISBN: 9786053141952
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Beyaz Zambaklar Ülkesi Kitap Tanıtımı


Halkın hafızası hâlâ bir muammadır: Yüz yıl önce bütün Rusya’da yankılanan, ülkenin dört bir yanından hayran kalabalıkları kendine toplayan, ateşli gazete tartışmalarına yol açan Grigoriy Spiridonoviç Petrov isminin yüz yıl sonra artık sadece uzman tarihçilerin bildiği bir isim olacağı kimin aklına gelirdi...



Grigoriy Petrov bir rahip olarak ünlendi. Parlak vaazları ve konuşmaları bütün Petersburg’da konuşuluyordu. Hatiplik yeteneği Petrov’da edebi yetenekle kaynaşmıştı. Filozof Rozanov şunları söyler onun için: “Kitap piyasasına hâkim olanın Tolstoy ve Maksim Gorki değil, rahip Petrov olduğu rahatça söylenebilir; Petersburg’da en sevilen, sıradan halk tarafından da sevilen bir vaiz o...”



Petrov 1920 yılının sonunda Kırım’dan göç etti. Öldükten sonra bile ismini yaşatacak olan kitabı 1923 yılında yazdı. Kitap hem yazarından daha uzun ömürlü oldu, hem de en az yazarınınki kadar şaşırtıcı olan maceralı bir hayat sürdü. Beyaz Zambaklar Ülkesi, Finlandiya’dır. Ama Petrov’un çok iyi bildiği ve uzun süre yaşadığı Finlandiya değil, ideal bir devlet, “vaat edilmiş ülke” ne olursa olsun gidilmesi gereken mükemmel bir ütopyadır. Çünkü Finlandiya, Petrov’a göre, yoksulluktan ve olanaksızlıktan çıkmış, ekonomi, politika ve kültür alanlarında ideal bir toplumu yurttaşları, “hayat mimarları” yorulmak bilmeden çalışan insanlar sayesinde inşa etmiştir.



Bu çarpıcı roman “hayatın yenilenmesi” için bir rehber niteliğindedir...




Beyaz Zambaklar Ülkesi Kitaptan Alıntılar


1. "“Ülke insanının çoğunluğunun eğitimden yoksun bırakılmış olması bir cinayettir. Devletin kendi kendini yok edişi, intihar etmesi demektir.”"




2. "Ülke halkının çoğunluğunun eğitimden yoksun bırakılması bir cinayettir. Bu, devletin kendi kendini yıkması, yağma etmesi demektir."




3. ""Toplumun düşüncesi uykuda, cehaleti ise zirvedeydi. ""




4. "Herkes, hiçbir şey vermeden sadece hayattan almak istiyor."




5. "Genç nesli değil, kendinizi suçlayın. Siz nasıl yetiştirdiyseniz, gençler de öyle olacaklar. Gençlere terbiye verdiğinizi söyleyebilir miyiz? Hayır!"




6. "“Şükürler olsun ki, gençler her şeye yeniden başlıyor: Yaşamı daha iyi, daha akıllı, daha güzel bir düzene sokacaklar.„"




7. "İşe önce kendinizden başlayın, binayı sonra inşa edersiniz."




8. "" Gençleri suçlamayın, kendinizi suçlayın. Siz onları nasıl yetiştirir, nasıl terbiye edersiniz öyle büyürler. Peki sizin verdiğiniz terbiye nedir? Hiç."




9. "İmkânım olsaydı yalanı dünya üzerinden kaldırmak için bütün insanları yok ederdim."




10. ""Milyonlarca halk bedenen, ruhen, fikren ve ahlaken çürüyor da, hiç kimse bu kokuşmuşluğu görmüyor. Herkesin karakteri bozulmuş veya herkes bu yozlaşmışlığa alışmış da bunu doğal bir durum sanıyor sanki. Ama bu böyle mi olmalıdır?""




11. "Tanrım, beni dostlarımdan koru, düşmanlarımla kendim baş ederim."




12. "Herkes yaşam şartlarının zorluklarından, çekilen acılardan şikayetçi ama kimse yaşamı düzeltmek için bir şeyler yapmak istemiyor."




13. "Can sıkıntısı ve bir daralma vardı içimde."




14. "Ben senin icindeyim, sen benim içimdesin, biz dünyadayız ve dünya içimizde."




15. "Görünüşte kültür sahibi halklar malesef barış içinde yaşama yeteneğine henüz ulaşamadılar."





Beyaz Zambaklar Ülkesi Kitap İncelemeleri


Anlatıma nasıl başlayacağım inanın ki bilmiyorum. Şimdiye kadarki okuduğum kitapların en en en iyisiydi diyebilirim. İşlenen konular o kadar güzel bir şekilde ele alınmış ki, okudukça hem üzüldüm insanların çektiklerine hem de cesaretlendim kazanılan zaferleri okudukça. O kadar çok alıntı paylaştım ki, herhalde kendimce katkıda bulunmak istedim bu düşüncelerin yayılmasına.

"Beyaz Zambaklar Ülkesinde" Finlandiya’yı konu edinen bir kitap. Kitapta, bataklıklar ve kayalıklar arasında yer alan, doğal kaynakları olmayan bu küçük ülkenin adeta "yoktan varoluşunu" anlatan; yani yoksulluktan kurtuluşunun ve siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan gelişmiş bir ülkeye dönüşümünün hikâyesi anlatılıyor.

Bu dönüşümün mimarları da, yani kitaptaki tanımıyla "yaşam mimarları"; toplumun her kesiminden, kalbi vatan sevgisi ve hizmet aşkıyla çarpan avukat, mimar, din görevlisi, öğretmen, köylü, işçi ve mermer ustasıdır. Bu bir avuç aydın kesim, bütün gerici güçlere karşı; sözde vatanını seven ama yalancılıktan, dolandırıcılıktan, ahlâksızlıktan ve yolsuzluktan başka bir iş peşinde olmayan insanlara karşı büyük bir savaşım içine girmişlerdir. Ve bunu sevgi, eğitim ve sabırla yerine getirmişler, kan dökerek değil.

Kesinlikle herkese tavsiye ederim. Okumayan çok şey kaçırır.


https://ucretsizkitap.com.tr.com/_A_Y_
abi.. çok haklıymışsın..

sen de canım..




Grigory Petrov, bir dönem İstanbul Yeşilköy'de de yaşamış hayata, topluma, halkın sorunlarına kafa yormuş; Çehov Gorki gibi yazarlardan etkilenmiş ve fikirlerini tartışmış büyük entelektüel olan Rus yazar.
Hayatının büyük bölümünü halkın refah düzeyi yüksek, ilerici, mutlu bir yaşam sürmesi için harcamış ve yazdığı kitapların çok büyük kısmında da bundan bahsetmiştir. Özellikle bu kitabı bir çok devlet insanı ya da asker tarafından çok etkilenilerek okunmuş. İlerici, aydın insanların okuyup, anlayabileceği ve değer vereceği bu kitap bize; demokrat toplum nasıl olunur? bilimden nasıl faydalanılır? özgürlükler ne kadar önemlidir? gerçekten çağdaş olmak nedir? gibi birçok sorunun cevabını göstermektedir aslında.
Göstermekte ama önemli olan bu yüksek erdem gerektiren konuları öğrenmek ve bunu uygulamak için kendini adamaktır da.
Özellikle bizim gibi cehaletle düzen sağlanan ülkelerde böyle derin ve zeka gerektiren konuların ne kadar önemli olduğunu anlamaya çalışacak insanların azınlık olması hiç bir devlet insanının böyle bir adanmışlığa yeltenmesine yetmeyecektir de tabi.
Cumhuriyetin kurulduğu dönemde Atatürk' ün özellikle okullarda okunmasını istediği bu kitabı adil, özgür, medeni bir şekilde yaşamak isteyen herkesin okuması hatta çocuklarına okutmasını tavsiye ederim.
İyi okumalar...




“Beyaz Zambaklar Ülkesinde” – Bir Toplumun Sessiz Devrimi

Grigory Petrov’un kaleminden çıkan “Beyaz Zambaklar Ülkesinde”, sadece bir kitap değil; umudu, inancı ve değişimi anlatan bir yol haritası. Kitap, 20. yüzyılın başlarında yoksulluk içindeki Finlandiya’nın, eğitim, ahlak ve toplumsal bilinçle nasıl ayağa kalktığını anlatıyor. Ama öyle kuru kuruya tarih anlatımı yok burada—sanki sana dertleşir gibi, umut aşılar gibi yazılmış.

Kitabın belki de en etkileyici yanı, bireyin ve özellikle aydınların gücüne olan inancı. Petrov, “Bir kişi ne yapabilir ki?” diyen iç sesimize karşılık, “Bak işte, bir kişiyle başlar her şey” diyor. Öğretmenler, din adamları, askerler, sanatçılar—hepsi kendi alanında bir kıvılcım olmuş. Bu kıvılcımlar birleşince koca bir ülke aydınlanmış.

Okurken bazı yerlerde durup düşündüm: Bizim toplumumuzda bu ruh ne kadar var? Ya da bizler, kendi çevremizde nasıl bir iz bırakıyoruz? Kitap, bunu sorgulatıyor. Ama suçlayarak değil, ilham vererek yapıyor bunu. İçinde eleştiri değil, umut var; dayatma değil, davet var.

Dili sade, anlatımı samimi. Sanki Petrov karşına oturmuş, bir fincan çayla sana bir ülkenin hikâyesini anlatıyor gibi. Bu yönüyle de hem akıcı hem düşündürücü.

Sonuç olarak, “Beyaz Zambaklar Ülkesinde”, sadece geçmişte yaşanmış bir başarı öyküsü değil; bugüne ve geleceğe ışık tutan bir aynadır. Özellikle değişime inanmak isteyen, içinde bir şeyleri güzelleştirme arzusu taşıyan herkesin okuması gereken bir eser.




''Beyaz Zambaklar Ülkesinde. ''

-Başlıkta yazdığım üzere bu kitap Türkiye'de en çok satın alınan ve baskısı yapılan kitaplardan biri. Çok satın alıyoruz fakat anlıyor muyuz? Anladıysak uyguluyor muyuz? Hayır. Bu incelemeyi yazmamın en temel sebebi kitabın yeterince anlaşılıp uygulanmıyor olmasıdır.

-Beyaz Zambaklar Ülkesi kitabı kısaca bir ülkenini nasıl 0'dan kalkındığını anlatan bir kitap. Halkın önemsenmediği ve saltanatla yönetilen bir ülkede Cumhuriyetin esaslarının uygulanmaya konması ve ülkenin kalkınması anlatılıyor. Size tanıdık geldi mi ? Tanıdık gelmesi çok normal çünkü Finlandiya halkı ile Türkiye halkı birbirlerine birçok yönden aşırı benzemekte.

-Beyaz Zambaklar Ülkesi Atatürk'ün en sevdiği kitaplardan ve halka okutturulmasını istediği kitaplardan çünkü bu kitap bizlere bir ülkenin 0'dan nasıl, hangi temellere dayanarak kurulması ve kalkındırılması gerektiğini anlatıyor. Bir ülkede iyi bir eğitimin halka doğru şekilde ulaştırılmasının nelere mâl olabileceği olağanca güzel anlatılmış.

-Kısaca halk nasılsa yöneticilerde öyledir. Halk eğitimli ve bilinçliyse yöneticilerde halka benzeyecektir. Bir ülkenin temelleri bir binanın temellerine benzemektedir. Bir ülkenin temelinde iyi bir eğitim, adalet, ekonomi, siyaset yatmıyorsa o ülke mutlaka hüsrana uğrayacaktır.




Kitap Fin halkının Finlandiya’yı ya da kendi deyişleriyle Suomi’yi(bataklık araziyi) Beyaz Zambaklar ülkesine çevirmeye çalışmasını anlatıyor. Finlandiya altı asır boyunca İsveç yasaları ve yönetim kurumlarıyla yönetilmekte, resmi dil olarak İsveççe kullanılıp Fince küçümsenmekteydi. İsveç kültürü ülkede hakimdi ve finler 2. Sınıf vatandaşı olarak görülmekteydi. 1809’da Rusya’nın egemenliği altında Büyük Prenslik statüsü kazanmasına rağmen Finlandiya’da hala İsveç kültürünün etkisi devam etmekteydi.

Bu durumdan rahatsız olan Finlandiya’nın kahramanı Johan Vilhelm Snelman, gelişmek için en önemli olanın halkı bilinçlendirmek olduğunu düşünüyor ve bu konuda mücadele veriyordu. Snelman, aydın ve eğitimli olan kesimin halkı bilinçlendirmesi, uyandırması gerektiğini biliyordu. Snelman ve arkadaşlarının çabaları ve halkında farkındalığıyla birlikte eskiden bataklık olarak görülen, hastalıktan kırılan adeta umutsuz bir vaka olan Finlandiya gelişip, değişmeye başlar. Bu dönüşümün mimarları da, yani kitaptaki tanımıyla "yaşam mimarları"; toplumun her kesiminden, ülkeyi kalkındırmak isteyen insanlardır.

Birleşmiş Milletler Finlandiya eğitim sistemini dünyanın en iyilerinden biri olarak nitelendiriyor. Kişi başı gayri safi yurtiçi hasıla Dünya’da ilkler arasında ve teknolojide dünya liderlerinden biri. Yüksek yaşam standartlarına sahip bu küçük ülkenin bataklık ülkesinden, beyaz zambaklar ülkesine evrilişini ve ekonomi, spor, sağlık, kültür, bilim, eğitim gibi birçok alandaki değişimi okuyoruz.

Kesinlikle herkese tavsiye ederim. İyi okumalar:)



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: