Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Beşir Ayvazoğlu Alıntıları & En Çok Okunan Sözleri

Beşir Ayvazoğlu En Beğenilen Sözleri



1. "Gül, ilahî güzelliği ve ihtişamı en mükemmel biçimde yansıttığı için iştiyak içindeki ruhun sembolü olan bülbül tarafından sevilmiştir ve sonsuza kadar sevilecektir."


- Güller Kitabı



2. "Gül aşkın her çeşidinde sevgiliyi temsil eder. Bülbül ise onun aşkıyla tutuşan âşıktır. Efsaneye göre, gülün rengi eskiden kırmızı değilmiş. Bülbüle o zaman da hiç yüz vermezmiş. Gülün bu kayıtsızlığına dayanamayan bülbül, günün birinde gidip onun gövdesine konuvermiş. Dikenler bülbülün göğsüne batınca akan kan gülün dibine dökülmüş ve köklerinden damarlarına doğru yayılmış. Gül, işte o günden sonra kan kırmızı açmaya başlamış."


- Güller Kitabı



3. "⚘️🪻⚘️

Güllü dibâ giydin ammâ korkarım âzâr ider
Nâzenînim sâye-i hâr-ı gül-i dîbâ seni

⚘️Güllü dibâ giydin amma, nazlı sevgilim,
korkarım ki dibânın gülündeki dikenin
gölgesi seni incitir."


- Güller Kitabı



4. "♧♧♧

Çiçekleri hep sevdim; çiçek sevmeyen biri herhâlde normal bir insan olarak kabul edilemez..

♧♧♧"


- Güller Kitabı



5. "Meltem, Bülbül'e Gül 'ü anlatır. O kadar güzel anlatır ki; Bülbül, Gül'e görmeden âşık olur."


- Güller Kitabı



6. "Eğer bir âşık sevgilisine kırmızı lâle sunarsa, bu "Güzelliğinle kalbimi ateşe verdin! Aşkınla yanıp kül oldum" anlamına geliyordu."


- Güller Kitabı



7. "~~

"Fakat bana iyiliğin dokunduğunu da itiraf etmeliyim, ay acı kahve: Yıllarla o hâle geldim ki, bugün söylediklerimin hepsi, kırk yıl düşünüldükten sonra söylenmiş gibidir."

~~"


- Kahveniz Nasıl Olsun?



8. "Tahrip etmediğimiz hiçbir değer kalmadı."


- Dünyayı Güzelleştirmek



9. "⚘️



*

⚘️"


- Güller Kitabı



10. "~~

Misafir ağırlama, kız isteme, söz kesme ve nişan gibi bazı törenlerde yerini az çok koruyorsa da

*

~~"


- Kahveniz Nasıl Olsun?



11. "⚘️⚘️

Bir mevsim-i bahârına geldik ki âlemin,
Bülbül hâmuş, havz tehî, gülistan harâb..

>Biz âlemin öyle bir bahar mevsimine geldik ki
Bülbül susmuş, havuz boş, gül bahçesi
harap bir vaziyette.."


- Güller Kitabı



12. "~İnsanlar galiba içinde sürekli yaşadıkları dekordan zamanla sıkılıyor ve değişiklik ihtiyacı hissediyorlar. Bu, son derece olağandır. Fakat değişiklik, öncekini tamamen ortadan kaldırma eğilimini de içinde taşıyorsa, ortada önemli bir problem var demektir.."


- Güller Kitabı



13. "İnsanlar artık çiçeklerin dilini unuttu"


- Güller Kitabı



14. "Gül devri ayş eyyâmıdır zevk u safa hemgâmıdır
Âşıkların bayramıdır
Bu mevsim-i ferhunde-dem..

~Gül devri yeme içme günleridir,
Zevk ve safa zamanıdır,
Bu mübarek mevsim,
Aşıkların bayramıdır.."


- Güller Kitabı



15. "Senden bilirim yok bana bir fâide ey gül
Gül yağını elle sürünür çatlasa bülbül..."


- Güller Kitabı



16. "◇●◇●◇ ◇●◇●◇

Kahvelerim pişti gel
Köpükleri taştı, gel
İyi günün dostları
Kötü günüm geçti, gel..

◇●◇●◇ ◇●◇●◇"


- Kahveniz Nasıl Olsun?



17. "•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•

"Bir fincan kahvenin hakkı kırk yıl sürer" derler. Bilmem ki, bir sözün hükmü o kadar sürer mi?

•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•"


- Kahveniz Nasıl Olsun?



18. "🪻♧♧🪻

Çiçek Türkçede temizliğin de simgelerinden biridir. Bir şeyin çok temiz olduğunu belirtmek için hâlâ "çiçek gibi" tabiri kullanılır.

🪻♧♧🪻"


- Güller Kitabı



19. "◇•◇•◇ ◇•◇•◇

Gönül ne kahve ister ne kahvehane
Gönül ahbâb ister kahve bahane..

◇•◇•◇ ◇•◇•◇"


- Kahveniz Nasıl Olsun?



20. "🩶



*

🩶"


- Kahveniz Nasıl Olsun?



21. "🩶

Biz bir tatlı hayalin gölgesinde
O can bahşeden musikiye dalar da
Bir fincan sıcak, sade kahve gibi
Yudumlarız yitirilmiş güzelliği..

🩶"


- Kahveniz Nasıl Olsun?



22. ""Türklerin yaşadığı ülkelerde bol miktarda kahve içilir; ister fakir ister zengin olsun, günde iki veya üç fincan kahve içmeyen yoktur ve bu, kocanın karısına temin etmek zorunda olduğu temel ihtiyaç meddelerinden biridir.""


- Kahveniz Nasıl Olsun?



23. "🩵



*

🪻"


- Kahveniz Nasıl Olsun?



24. "♧

"Sevgiliye kavuşmak âşıgı nasıl candan sevindirirse, bahar mevsimi de yeryüzünü öyle güldürür. Ve çiçekler toprağın zindanından yağmurun ipine tutunup çıkarlar.."

♧"


- Güller Kitabı



25. "♡

Ehl-i keyfin keyfini ne tazeler
Taze elden taze pişmiş taze kahve tazeler
~ Lâedri ~

♡"


- Kahveniz Nasıl Olsun?



26. "🩶

"Daha ilk yudumda şiirinizi daha iyi yazabileceğinizi, romanınızda takıldığınız problemi daha kolay aşabileceğinizi, denemenizi en iyi şekilde sonuçlandırabileceğinizi hissedersiniz..""


- Kahveniz Nasıl Olsun?



27. "♧◇♧◇♧◇♧◇♧◇♧◇

Eriği dalda devşir
Kahveyi külde pişir
Her kahveyi içende
Beni aklına düşür..

♧◇♧◇♧◇♧◇♧◇♧◇"


- Kahveniz Nasıl Olsun?



28. ""Çiçekleri hep sevdim; çiçek sevmeyen biri herhalde normal bir insan olarak kabul edilemez.""


- Güller Kitabı



29. ""Kahveyi sevenler, sadece kendisini değil, kokusundan âlet ve edevatına, sohbetinden edebiyatına kadar her şeyini sever, iyi kahve içebilmek için cefa çekmeyi bile göze alırlar. Onlar için kahve alelâde bir içecek değil, saygı gösterilecek, âdabına göre içilecek bir çeşit iksirdir. Türkiye'nin seçkin deneme yazarlarından biri olan Ali Çolak, kahveyi

* olarak görür.""


- Kahveniz Nasıl Olsun?



30. "Çiçekleri hep sevdim; çiçek sevmeyen biri herhalde normal bir insan olarak kabul edilemez.""


- Güller Kitabı



31. "🪻

Bağa sensiz varamam ceşmime ateş görünür
Gül-i handânı değil serv-i hırâmânı bile..

>Sensiz bahçeye çıkamam: Gülen gülü değil,
Salınan selvisi bile gözüme ateş görünür.."


- Güller Kitabı



32. "⚘️~~⚘️ ⚘️~~⚘️

Kanayan zavallı gönlüm gül tomurcuğu gibi
Kırmızı yaprakları birbirinin üzerine kapanmış.

⚘️~~⚘️ ⚘️~~⚘️"


- Güller Kitabı



33. "🪻

Gün yetmedi taştıkça taşan neşvemize
İmrendi o gün kahvede kim varsa bize
Dostlarla dedim, sohbetimiz bal gibidir
Ey kahveci gel katma şeker kahvemize!

🪻"


- Kahveniz Nasıl Olsun?



34. "♡



*

♡"


- Kahveniz Nasıl Olsun?



35. "Çiçek deyince akla sadece güller, lâleler, karanfiller, nergisler vb. gelmemeli. Meyve ağaçlarının da mevsimi gelince çiçekleriyle nasil eşsiz bir güzellik yarattıklarını unutmamak gerekir."


- Güller Kitabı



36. "~~

Dünya malı elde iken düşmanların dost olur
Elde bir şey kalmayınca dost bile düşman olur..

~~"


- Kahveniz Nasıl Olsun?



37. "🩵

Nefsinden senin ey kahve meşâm-ı câna
Bûy-ı Rahman erişir belki Yemen'den geldin.



*"


- Kahveniz Nasıl Olsun?



38. "Kadim medeniyetlerin temel ilkelerinden biri olan tabiatın maneviliği, modern insan için hiçbir anlam ifade etmiyor."


- Güller Kitabı



39. "~

"Bir izbe ki kalmıştır umut telvelere
Kül bağlar ocak, kahve biter, fal bitmez."

~Arif Nihat Asya~

~"


- Kahveniz Nasıl Olsun?



40. "🪻

Nihayet anladı ki, kahve işsizlikten
Ve aile dirliksizliğinden
Doğan ıstıraplara karşı sığınılacak tek kaledir..

~Reşat Nuri Güntekin~"


- Kahveniz Nasıl Olsun?



41. ""


- Güller Kitabı



42. "Cahil kafalarda bütün esrarını kaybeden İslam entelektüel kafalarda ne güzeldir."


- Defterimde Kırk Suret



43. "Kış mevsiminde gül bahçesi resmeylese,
bahar kokuları âlemi doldurur.
Âşık Çelebi"


- Güller Kitabı



44. ""Doktor, sen de nereye gitsen bilinmedik bir hastalık buluyorsun!""


- Dünyayı Güzelleştirmek



45. "Türk töresinde gelinlik rengi beyaz değil, kırmızıdır."


- Güller Kitabı



46. "Onun kusuru da, kibirliliği... Bir de bilgiye müracaat etmeyi, danışmayı ve çevresindeki insanları seçmeyi bilmeyişi idi."


- Dünyayı Güzelleştirmek



47. "Türk ruhu karışık şeyleri sevmez, güzelliği sadelikte arardı."


- Güller Kitabı



48. "'Mutlu ol çünkü kimse senin üzgün olmanı umursamıyor.'"


- Peyami



49. "Bir şehri imar ederken o şehirde yaşayan gençlerin ihya edilmesini ihmal ederseniz, ihmal ettiğiniz gençler imar ettiğiniz şehri imha eder."


- Dünyayı Güzelleştirmek-Turgut Cansever'le Konuşmalar



50. "'Mutlu ol çünkü kimse senin üzgün olmanı umursamıyor.'"


- Peyami



51. "𝙰𝚕𝚕𝚊𝚑’𝚝𝚊𝚗 𝚍𝚊𝚑𝚊 𝚐ü𝚣𝚎𝚕 𝚋𝚘𝚢𝚊𝚜ı 𝚘𝚕𝚊𝚗 𝚔𝚒𝚖?"


- Aşk Estetiği



52. ""Kahve dediğin, bizimki gibi küçük fincanlarda içilir ki, bu, o lezzetin ulaşılamazlığına, faniliğine işarettir.

anlamına gelir.""


- Kahveniz Nasıl Olsun?



53. "
(...)
Bülbül'ün nazdan ve cefadan usanmaya hiç niyeti yoktur..."


- Güller Kitabı



54. "Füsûs'un son bölümünde,

hadisi yorumlanırken, Havva'nın Âdem'den doğduğu hatırlatılır ve erkeğin kadına meyli,

olarak açıklanır.
"


- Aşk Estetiği



55. "


|
"


- Aşk Estetiği



56. "Örümcek ağı şairi!"


- Saatler, Ruhlar ve Kediler



57. "Bir mevsim-i baharına geldik ki âlemin,
Bülbül hâmuş, havz tehî, gülistan harâb."


- Güller Kitabı



58. "Ahmet Hamdi Tanpınar, şair olarak nedense ihmal ettiği erguvanın bizim iklimimizde gülden sonra bayramı yapılacak tek çiçek olduğu kanaatindedir. Erguvan Bayramı'ndan söz ederken birden coşar ve İstanbul'da vakti gelince "zengin, cümbüşlü israfıyla her tarafı donatıp bahar şarkısı söyleyen" erguvan ağaçlarını hatırlayarak Nietzschevari bir "Diyonizos rüyası" görmeye başlar. Hele bir tanesi vardır ki, hiç unutamamıştır; İstanbul surlarının üzerinde "çok eski bir sabah ezanının oracığa takılmış kırık parçasına benzeyen" Manavkadı Camii'nin yıkık duvarları arasından tek başına fırlamış bir erguvan ağacı..."


- Güller Kitabı



59. "Narkissos sonunda pesinde bir gölge gibi dolasan Ekho'yu hisseder ve "Orada kim var?" diye seslenir. "Var" diye cevap verir Ekho. Böylece Narkissos ile Ekho arasinda dünyanin en garip diyaloglarindan biri baslar. Ovidius, buradan asil Narkissos efsanesine gecmektedir. Narkissos, sicagin ve av yorgunlugunun verdigi agirlikla bir pinarn .basinda durur ve susuzlugunu gidermek ister. Tam o sira-da suda kendi aksini görerek bir baskasi zanneder, bilmeden kendini arzular, bilmeden "kendi hüsnüne hayran" olur. Ve bu çaresiz askla günden güne eriyen Narkissos pinarin basinda can verir. Ekho ise, sevdigini, iniltilerini uzaktan tekrarlayarak çaresizlik içinde seyretmektedir.
Mitolojiye göre, Narkissos öldükten sonra sarı göbeğini beyaz yaprakların kucakladığı bir çiçege dönüşmüştür: Nergis. Bu efsaneden gelen "narsisizm" terimi, psikolojide uç"kendi kendine hayranlik" diye kisaca tarif edilebilecek bir kompleksin teknik adi olmustur. Narkoz ve narkotik gibi terimler de ayni kökten gelir. İlgi çekici olan, nergisin bünyesinde uyuşturucu bir maddenin bulunmasıdır."


- Güller Kitabı



60. "Güllü dîbâ giydin ammâ korkarım âzâr ider
Nâzenînim sâye-i hâr-ı gül-i dîbâ seni"


- Güller Kitabı



61. "Çağdaş dünyanın eşya kalabalığında kendilerine bile yer bulmakta zorlanan insanların çiçeğe ayırabilecekleri yer çok sınırlı. Neredeyse bütünüyle koptuğu tabiatın dilini de unutan insanoğlu, çiçekleri dış görünüşlerindeki güzellikten ibaret zannettiği için, öyle sulamak, çapalamak, budamak gibi zahmetleri olmayan plâstik çiçekleri icad” etti."


- Güller Kitabı



62. "Tarihi tecrübemiz akıl almaz bir zenginliğe sahip."


- Dünyayı Güzelleştirmek



63. "Bu kişilerin düşünme tarzına katılmak mümkün değil. Peşin hükümlerden hareket ederek sonuca varıyorlar."


- Dünyayı Güzelleştirmek



64. "Yeri gelmişken,

zihne küşayiş verdiğini ve lezzetinin tarif edilemeyeceğini söylemek isterim."


- Kahveniz Nasıl Olsun?



65. "𝔾ü𝕝, 𝚎𝚢 𝚋𝚒𝚛 â𝚗𝚊 𝚜ığ𝚖ış 𝚎𝚋𝚎𝚍𝚒𝚢𝚎𝚝 𝚛ü𝚢𝚊𝚜ı!

𝐀𝐡𝐦𝐞𝐭 𝐇𝐚𝐦𝐝𝐢 𝐓𝐚𝐧𝐩ı𝐧𝐚𝐫"


- Güller Kitabı



66. "Mademki gelmişiz köhne cihâne
Derdimizi çeksin şu vîranhâne
Gönül ne kahve ister ne kahvehane

"


- Kahveniz Nasıl Olsun?



67. "…Halkımız da her güzellikte çiceklerin, özellikle gülün güzelligini görme eğilimindedir. Dilimizdeki gül'lü deyimler bu egilimi açikça göstermektedir. İyi babalar ailelerine gül gibi bakar, mutlu ve geçim sıkıntısı çekmeyen aileler gül gibi geçinip gider ve çocuklarını el bebek gül bebek büyütürler. Kiz çocuklarına güzel olsunlar diye çokça gül'lü adlar verilir:

gibi. Öyle kızlar ki güldükçe güller açar yüzlerinde. Ve o güllerin üzerine gül koklanmaz. Ufak tefek kusurlar hos görülmelidir, çünkü gül dikensiz olmaz Gelinlik kızlar ve evlenme çağına gelmiş delikanlılar güllü çorap giyerler. Bu, evlenme çağına geldiklerinin işaretidir: Gül seklinde örülen oyalara ise güloya denir.
Ve bir halk türküsü:




"


- Güller Kitabı



68. "İnsanlar galiba içinde sürekli yaşadıkları dekordan zamanla sıkılıyor ve değişiklik ihtiyacı hissediyorlardı. Bu, son derece olağandır. Fakat değişiklik, öncekini tamamen ortadan kaldırma eğilimini de içinde taşıyorsa, ortada önemli bir problem var demektir."


- Güller Kitabı



69. "Kalbinde her şeye karşı bir husumet hissediyordu."


- Saatler, Ruhlar ve Kediler



70. "Benim ütopyam mı? Son derece basit! Fikir ve inanç hürriyetinin tadına varıla varıla yaşandığı, parlamentosu parlamentoya, demokrasisi demokrasiye benzeyen, ordusu kendisini bütünüyle dışarıdan gelebilecek tehlikelere odaklamış, kurt kanununun değil hukukun geçerli olduğu, ideolojik hesaplar değil bilim yapan üniversitelere sahip, medyası daima gerçeğin peşinde... dünyada sözü dinlenen güçlü bir Türkiye... Çok mu?"


- Saatler, Ruhlar ve Kediler



71. "Bu ne cüret, bu ne küstahlık!"


- Dünyayı Güzelleştirmek



72. "
dedim,



"


- Kahveniz Nasıl Olsun?



73. "Açlıktan bahsediyorsun
Demek sen komünistsin
Demek ki bütün binaları sen yaktın"


- Saatler, Ruhlar ve Kediler



74. "Menderes'in yanılgısı danışmanlarını seçmeyi bilmemesiydi."


- Dünyayı Güzelleştirmek



75. "Fakat heyhat, kanatları olan yegâne çiçek kelebektir; bütün diğer çiçekler, cellat önünde müdafaasız ve bî-hareket durmağa mahkûmdurlar."


- Güller Kitabı



76. ""


- Kuğunun Son Şarkısı



77. ""


- Kahveniz Nasıl Olsun?



78. "Sen inmedin, senin indirdiler o mezbeleye,
Sen ölmedin, seni öldürdüler zavallı kadın."


- Fikret



79. "" İsmet Özel'in

'nda da zikrettiği şairlerin hepsi Avrupalıdır. Varılan sonuç : Şiir=modern şiir! Bu, insanlığın en eski ifade vasıtası olan şiiri, miniminnacık Avrupa tarihine sıkıştırmak anlamına gelir. ""


- Derkenar



80. ""


- Kuğunun Son Şarkısı



81. "Müslümanların günlük hayatında son derece önemli yeri olan "bahçe", aynı zamanda, her çeşidinden güzelliği ifade etmede kullanılan bir semboldü. Güzel fikirlerin, bilgilerin, şiirlerin vb. biraraya getirildiği kitaplara "Gülistan", "Bostan", "Gülzâr", "Gülşen", "Ravza", "Riyâz", "Hadîka" gibi adlar verilirdi. İranlı büyük şair Şeyh Sâdi-i Şirazi (ö.1292)'nin iki ünlü eseri "Bostan" ve "Gülistan" adlarını taşıyordu. Bu isimler, bu kitaplarda, gül bahçelerindekilere benzer güzellikler bulunduğu anlamına gelmektedir."


- Güller Kitabı



82. "Kahveyi sevenler, sadece kendisini değil, kokusundan âlet ve edevatına, sohbetinden edebiyatına kadar her şeyini sever, iyi kahve içebilmek için cefa çekmeyi bile göze alırlar. Onlar için kahve
"


- Kahveniz Nasıl Olsun?



83. "Gazzalî, uykudayken bize çok mantıklı gelen rüyaların uyandıktan sonra nasıl saçma olduğunu anladığımızı, dünyanın da

aynı şekilde saçma gelebileceğini söyler."


- Aşk Estetiği



84. "Çiçekler toprağın zindanından yağmurun ipine tutunup çıkarlar.
❀✿❁❃❀✿❁❃❀✿❁❃❀✿❁❃❀✿❁❃❀✿❁❃"


- Güller Kitabı



85. "" Kötü edebiyat öğretmeni,dünyanın en güzel edebi metnini bile çekilmez hale getirebilir. ""


- Derkenar



86. "İslâm sanatına dair görüşlerini açıklarken Müslüman bahçelerinden de söz eden Massignon, bu bahçelerin 𝚍ü𝚗𝚢𝚊𝚗ı𝚗 𝚑â𝚢 ü 𝚑û𝚢𝚞𝚗𝚍𝚊𝚗 𝚞𝚣𝚊𝚔 𝚋𝚒𝚛 𝚑ü𝚕𝚢𝚊 â𝚕𝚎𝚖𝚒 𝚘𝚕𝚊𝚛𝚊𝚔 𝚝𝚊𝚜𝚊𝚛𝚕𝚊𝚗𝚍ığı𝚗ı ve 𝘪𝘴𝘭â𝘮 𝘴𝘢𝘯𝘢𝘵ı𝘯ı𝘯 𝘨𝘦𝘯𝘦𝘭 𝘦𝘴𝘱𝘳𝘪𝘴𝘪𝘯𝘦 𝘶𝘺𝘨𝘶𝘯 𝘢𝘭𝘢𝘳𝘢𝘬, 𝘪𝘳𝘳𝘦𝘦𝘭 𝘥ü𝘻𝘦𝘯𝘭𝘦𝘯𝘪ş𝘪𝘺𝘭𝘦, 𝘮𝘢𝘥𝘥𝘪 â𝘭𝘦𝘮𝘪𝘯 𝘳𝘦𝘥 𝘷𝘦 𝘪𝘯𝘬â𝘳ı 𝘢𝘯𝘭𝘢𝘮ı𝘯ı 𝘵𝘢şı𝘥ığı𝘯ı 𝘴ö𝘺𝘭𝘦𝘳."


- Güller Kitabı



87. ""Onlar kendi dünyalarının büyük servetleri içinde tutumluluktan söz ediyorlar.""


- Dünyayı Güzelleştirmek



88. ""Eski şiirimizde baharla kışın savaşı çok işlenmiş, bu çerçevede çeşitli söz oyunları yapılmıştır. Ülke her zaman baharındır. Kış bir süre bahar sultanının zevk ve safaya fazla dalmasından faydalanarak ülkeyi işgal ederse de, sonunda kaçınılmaz olarak yenilgiye uğrayacaktır.""


- Güller Kitabı



89. "...ardından yüz on altı kere tekrarlanan

116, Allah'ın güzel isimlerinden (Esmaü'l-hüsna) biri olan "Kavî"nin ebced değerine göre sayısal değeridir; kahve kelimesindeki harflerin sayısal değeri toplandığında da aynı sayıya ulaşılır:

Kaf vav ye
100 6 10 = 116

Kaf he vav he
100 5 6 5 = 116"


- Kahveniz Nasıl Olsun?



90. "..iktidar bir kurtlar sofrasıdır ki baba oğulun, kardeş kardeşin gözünün yaşına bakmaz!"


- Çiçek Hanımın Rüyaları



91. "Osmanlı şehirlerinde, taş, sadece ibadet yerlerinde ve hayrın gözetildiği han, hamam, medrese, kütüphane, imaret gibi kamu yararına yapılan binalarda kullanılmıştır.
Mimarinin nazarında ahşap faniliğin, taş ise ebediyetin sembolüydü."


- Aşk Estetiği



92. "İyi kitaplar okuduğunuz, güzel sanatlarla ilgilendiğiniz zaman estetik zevkiniz de kendiliğinden yükseliyor."


- Aşk Estetiği



93. "LÂLENİN yazıldığı lâm, elif ve he harfleriyle —ki eskiler bu harflere "cevahir-i hurûf" derlerdi— Allah ve hilâl kelimelerinin de yazılabildiğini ilk fark eden kimdi, Allah bilir!"


- Güller Kitabı



94. "Göğerip duran güzel dağlarda,
gönlün hoşlandığın tenha yerlerde,
sık söğütlükler içinde,
kaynayıp köpüren göller arasında,
başta göz olmak üzere,
bütün hasselerden ayrılıp her şeyin göründüğü, bilindiği gibi olduğu yerde,
hiçbir arzu beslemeden, huzur tatmalı.
İşte öyle yerlerde!"


- Güller Kitabı



95. "Kıvılcım taneleri ekip parça parça kalpler biçenler kimler olabilir...?"


- Şehir Fotoğrafları



96. ""Gül, zaman zaman lâle ve karanfil gibi zorlu rakiplerle mücadele etmek zorunda kalmışsa da, saltanatını her zaman korumuş, bütün çiçekleri, hattâ tabiatı özetleyen bir çiçektir; vazgeçilmezliği belki de bundan...""


- Güller Kitabı



97. "Çiğdem, bir zamanlar cennet bağında inziva hâlinde yașadığını, rengini ve kokusunu Tanrı'dan aldığını, sürekli onun lütuf suyunu içtiğini, cennetin havasını teneffüs ede ede güzelleștiğini vb. anlattıktan sonra, bir gün ansızın Rabb-i Cebbârʼın emriyle kendisine bu gurbete gönderip ilinden ayırdıklarını söyler ve șöyle devam eder: “Benzim bu yüzden sarı, gözüm bu yüzden yaşlı ve içimde bu yüzden gam var.”"


- Güller Kitabı



98. "Çiçeklere verilen adlardan çoğu, çiçeklerden başka bir de kadınlara yakıșmaktadır. Esasen bu adlarda kadınca bir hassasiyetin varlığını hissetmemek imkânsız. Evinin dört duvarı arasında, dünyasını çocuklar ve çiçeklerle paylaşan kadın, onlarda bir dost, bir arkadaş sıcaklığı bulmuştur.
❀✿❁❃❀✿❁❃❀✿❁❃❀✿❁❃❀✿❁❃❀✿❁❃"


- Güller Kitabı



99. ""Canım efendim, farz edin ki İstanbul'a artık kahve gelmiyor, onun yerine mesela kakaoya yahut iyi demlenmiş tavşankanı renginde bir çaya ikbal buyrulmaz mı?" diye soran Saraçoğlu'na celalli bir sesle ve gözlerini iri iri açarak,

demiş,
"


- Kahveniz Nasıl Olsun?



100. "Çiçek Türkçede temizliğin de simgelerinden biridir. Bir şeyin çok temiz olduğunu belirtmek için hâlâ

tabiri kullanılır."


- Güller Kitabı



101. "Gazzali, uykudayken bize çok mantıklı gelen rüyaların uyandıktan sonra nasıl saçma olduğunu anladığımızı, dünyanın da -hayat dediğimiz bu uykudan uyanınca- aynı şekilde saçma gelebileceğini söyler."


- Aşk Estetiği



102. ""


- Kahveniz Nasıl Olsun?



103. "Gül'le hiçbir ilgisi bulunmadığı hâlde gülü hatırlatan bir kelime daha vardır: Güllâbici. Arapça "küllâbi"den gelen güllâbici, akıl hastahanelerindeki hizmetlilere denir. Gülün güllâbici ile bir ilgisi yoktur, ama divan şairlerinin gül bahçesini aynı zamanda șifahane (akıl hastahanesi) olarak düşündüklerini hemen belirtelim."


- Güller Kitabı



104. "Berk-i gülle andelib-i zârı tekfin ettiler
Bir Gülistan beytini kabrinde telkin ettiler
Keçecizâde İzzet Molla"


- Güller Kitabı



105. "Arkadaki felsefenin değişimiyle ve artık odak noktasında “aşk”ın değil de “akl”ın oturduğu yeni bir medeniyet dairesine tedahülle, tabiatta görülmek istenen manevilik yavaş yavaş duygu dünyamızdan çekilmiştir."


- Güller Kitabı



106. "Çiçek sevmeyen biri herhalde normal bir insan olarak kabul edilemez...
."


- Güller Kitabı



107. "Her günün gecesi, her baharın hazanı vardır...
."


- Güller Kitabı



108. "..ona peygamber efendimizin Hıra dağındaki mağarada can yoldaşı Hazreti Ebubekir'le birlikte müşriklerden nasıl gizlendiğini ve Allah'ın onlara nasıl yar- dımı ettiğini anlatarak teselliye çalıştım.

"Canım Piyale," dedi gözleri yaşararak, "sen de benim sadık Ebubekir'im, yâr-i gârımsın!""


- Çiçek Hanımın Rüyaları



109. "Doğu’nun bilgisi, eşyaya hâkim olmaktan çok,insanın iç tekâmülünü gözeten bir bilgidir."


- Aşk Estetiği



110. "Alexandre Dumas, La Tulipe Noire (1850) isimli romanında bu çılgınlığın hangi noktaya vardığını çok iyi anlatır.⁴⁶ Haarlem Çiçekçilik Cemiyeti kusursuz bir siyah lâle yetiștirene büyük bir ödül vadetmiştir. Siyah lâle fikri lâle delilerinin ilgisini çeker ve harıl harıl çalışmaya koyulurlar. Sonunda Cornelius Van Baerle adlı lâle meraklısı üç adet siyah lâle soğanı elde etmeyi başarır.."


- Güller Kitabı



111. "






"


- Güller Kitabı



112. "Melâli anlamayan nesle âşinâ değiliz."


- Ömrüm Benim Bir Ateşti



113. "Şimdi de Ona sığınmaktan başka ne yapabiliriz ki?"


- Çiçek Hanımın Rüyaları



114. ""ne olurdu, biz de Ashab-ı Kehf gibi şuracıkta derin bir uykuya dalsaydık da uyanınca kendimizi bütün kavgaların bittiği başka bir zamanda bulsaydık!""


- Çiçek Hanımın Rüyaları



115. "'Benim şuurum bir facia atmosferi içinde doğdu'

Peyami Safa"


- Peyami



116. ""


- Aşk Estetiği



117. "Portre-onlar bizim şebih dediğimize diyorlar-sahibinin cansız kalıbını değil, ruhunu, karakterini aksettirsin isteriz!" demişti. Hakikaten kâfir kimin portresini yaptıysa, onun ruh hali, hatta neredeyse ne düşündüğü hissediliyordu. Bu sihir gibi bir şeydi...

Frenkler baktıkları zaman nasıl görüyorlarsa aynısı çiziyorlardı. Bizimkiler gördükleri gibi değil, bildikleri gibi..."


- Çiçek Hanımın Rüyaları



118. "𝐘𝐀𝐇𝐘𝐀 𝐊𝐞𝐦𝐚𝐥'in “𝙱𝚊𝚑ç𝚎𝚕𝚎𝚛𝚍𝚎𝚗 𝚄𝚣𝚊𝚔” adlı șiirini ithaf ettiği, talebesi ve dostu 𝑨𝒉𝒎𝒆𝒕 𝑯𝒂𝒎𝒅𝒊 𝑻𝒂𝒏𝒑ı𝒏𝒂𝒓 ise her şeyden önce bir gül şairidir. Az sayıdaki şiirlerinden biri "Gül" adını taşır. Dört şiirin adında da gül kelimesi geçmektedir: “𝙱𝚒𝚛 𝙶ü𝚕 𝚃𝚊𝚣𝚎𝚕𝚒ğ𝚒”, “𝙱𝚒𝚛 𝙶ü𝚕 𝙱𝚞 𝙺𝚊𝚛𝚊𝚗𝚕ı𝚔𝚕𝚊𝚛𝚍𝚊”, “𝙶ü𝚕𝚕𝚎𝚛 𝚟𝚎 𝙺𝚊𝚍𝚎𝚑𝚕𝚎𝚛”, “𝙷𝚎𝚙 𝙰𝚢𝚗ı 𝙶ü𝚕”. Bütün şiirlerinde gül kelimesini 𝚘𝚝𝚞𝚣 𝚍ö𝚛𝚝 𝚍𝚎𝚏𝚊 kullanmıştır."


- Güller Kitabı



119. ""Koparma! Bir gülü kırmak bana büyük sızıdır"."


- Güller Kitabı



120. "..eskilerin tabiriyle efrâdını câmi, ağyârını mâni metinler yazmak doğrusu her babayiğidin kârı değilmiş."


- Çiçek Hanımın Rüyaları



121. "" Şeytan insanın kulağına hep yaşamasını fısıldamakta, geçici şeylere bağlanmasını ve şekillerin baki kalmasını istemektedir.""


- Aşk Estetiği



122. "





| 𝐴𝑟𝑖𝑓 𝑁𝑖ℎ𝑎𝑡 𝐴𝑠𝑦𝑎"


- Kahveniz Nasıl Olsun?



123. "Her türlü muhabbetimizin, uhuvvetimizin nişanesi kahvedir. "𝙱𝚒𝚛 𝚏𝚒𝚗𝚌𝚊𝚗 𝚔𝚊𝚑𝚟𝚎𝚗𝚒𝚗 𝚑𝚊𝚔𝚔ı 𝚔ı𝚛𝚔 𝚢ı𝚕 𝚜ü𝚛𝚎𝚛" derler.
"


- Kahveniz Nasıl Olsun?



124. "Türk ruhu karışık şeyleri sevmez, güzelliği sadelikte arardı. ❁"


- Güller Kitabı



125. "Ali Birinci'ye göre, fiyatı ne olursa olsun, iyi kitap hemen alınmalıdır, nasıl olsa ödenir. Kitabı açmanın da usulü vardır; sol ele alınır, kapak asla 180 derece açılmaz. Sayfalar, sağ elin işaret ve baş parmakları vasıtasıyla sağ üst köşeden açılmalıdır. İyi okuyucular, okudukları her kitapta, mutlaka kurşun kalemle tashih ve ikmallerde bulunmalıdırlar. Böylece matbu kitaplar, kıymetli notlarla yarı matbu-yarı yazma, daha kıymetli kitaplar haline gelecektir.
"


- Defterimde Kırk Suret



126. "Güllü dîbâ giydin ammâ korkarım âzâr ider
Nâzenînim sâye-i hâr-ı gül-i dîbâ seni

Nedim"


- Güller Kitabı



127. ""Dosdoğru gösteren, sadece kalp aynasıdır!""


- Çiçek Hanımın Rüyaları



128. "Ne güzel manzara ne hoș elhân:
Ona dilbesteyim buna hayrân!
-Lafz-ı pür-hande maʼnâ-yı giryân
Varsa bunlar demek bedî ü beyân...
Hem gülü... Hem hezârı pek severim!
⁹²"


- Güller Kitabı



129. "Ç𝚒ç𝚎𝚔𝚕𝚎𝚛𝚒 𝚑𝚎𝚙 𝚜𝚎𝚟𝚍𝚒𝚖; ç𝚒ç𝚎𝚔 𝚜𝚎𝚟𝚖𝚎𝚢𝚎𝚗 𝚋𝚒𝚛𝚒 𝚑𝚎𝚛𝚑â𝚕𝚍𝚎 𝚗𝚘𝚛𝚖𝚊𝚕 𝚋𝚒𝚛 𝚒𝚗𝚜𝚊𝚗 𝚘𝚕𝚊𝚛𝚊𝚔 𝚔𝚊𝚋𝚞𝚕 𝚎𝚍𝚒𝚕𝚎𝚖𝚎𝚣.
❀✿❁❃❀✿❁❃❀✿❁❃❀✿❁❃❀✿❁❃❀✿❁❃"


- Güller Kitabı



130. "Merd ana dinür ki aça nev rah

"


- Kuğunun Son Şarkısı



131. "Ehl-i keyfin keyfini ne tazeler
Taze elden
taze pişmiş
taze kahve
tazeler"


- Kahveniz Nasıl Olsun?



132. "Safiye Erol da lâlenin sadeliğine tutkun olan yazarlardandır. "Lâlecan" başlıklı yazısında şöyle der: "Öyle karmakarışık saplardı, çöplerdi, bir alay yaprak ve goca nümayișiydi, sevmez böyle şeyi Lâlecan. Tek soğan, dosdoğru hem dik hem esnek, tek sap, kıvır zıvır çizgilere tenezzül etmeyen düz hatlı tek çiçek.""


- Güller Kitabı



133. "❁ Kız çocuklarına güzel olsunlar diye çokça gül'lü adlar verilir: Güldalı, Güldane, Gülizar, Gül, Gülfidan, Yazgülü, Ayşegül, Güllü gibi. Ö𝕪𝕝𝕖 𝕜ı𝕫𝕝𝕒𝕣 𝕜𝕚 𝕘ü𝕝𝕕ü𝕜ç𝕖 𝕘ü𝕝𝕝𝕖𝕣 𝕒ç𝕒𝕣 𝕪ü𝕫𝕝𝕖𝕣𝕚𝕟𝕕𝕖. 𝕍𝕖 𝕠 𝕘ü𝕝𝕝𝕖𝕣𝕚𝕟 ü𝕫𝕖𝕣𝕚𝕟𝕖 𝕘ü𝕝 𝕜𝕠𝕜𝕝𝕒𝕟𝕞𝕒𝕫. 𝕌𝕗𝕒𝕜 𝕥𝕖𝕗𝕖𝕜 𝕜𝕦𝕤𝕦𝕣𝕝𝕒𝕣 𝕙𝕠ș 𝕘ö𝕣ü𝕝𝕞𝕖𝕝𝕚𝕕𝕚𝕣, çü𝕟𝕜ü 𝕘ü𝕝 𝕕𝕚𝕜𝕖𝕟𝕤𝕚𝕫 𝕠𝕝𝕞𝕒𝕫. ❁"


- Güller Kitabı



134. "Mutluluğun tek yolu vardır: Kendisinin üstünde ilahî bir plana inanmak."


- Peyami



135. "


"


- Güller Kitabı



136. ""


- Ney'in Sırrı



137. "Bizim aydınlarımız ise, içinde yaşadıkları şehirlerin kendine has değerlerini fark etmiyor, Avrupa şehirlerinin geçmiş kalıplarını mutlak değerler, Batı'nın çözümlerini mutlak çözüm zannederek putlaştırıyorlar."


- Dünyayı Güzelleştirmek



138. "Ekdikleri dâne-i şerâre
Biçtikleri kalb-i pâre pâre"


- Ömrüm Benim Bir Ateşti



139. "Hep onun yâdigârıdır kederim;
açılır sonbahar olunca ıyan,
krizantem içimde bir yaradır!

Tevfik Fikret"


- Güller Kitabı



140. ""Âşıklar acı çeker, sabretsin!""


- Güller Kitabı



141. "Ali Birinciye göre, yeni bir bilgi ve farklı bir görüş getirmedikten sonra, yazmanın hiçbir anlamı yoktur. Anlayana ne büyük ders!"


- Defterimde Kırk Suret



142. "O benim dünümdü; yazılarımda derim ya, dününü bilmeyen bugünü bilemez, yarını düşünemez"


- Kuğunun Son Şarkısı



143. "Eski hasbahçelerden sadece Topkapı Sarayı bahçesinin klasik özelliklerini belli ölçüde koruduğu söylenebilir."


- Güller Kitabı



144. "Biz meramımızı niye mübalağa etmeden ve bir şeyi bir şeye benzetmeden anlatamıyoruz."


- Çiçek Hanımın Rüyaları



145. "Biz, sahip olduğumuz değerleri bilmiyoruz; çünkü onları yeni bakış açılarından okumayı göze alamıyoruz.
Edebiyat tarihleri birbirlerini tekrarlıyor..."


- Ömrüm Benim Bir Ateşti



146. ""...zaten eskiler sade içmeyenleri ciddiye almazlardı; ama ben
"


- Kahveniz Nasıl Olsun?



147. "İstanbul surlarının üzerinde "ç𝚘𝚔 𝚎𝚜𝚔𝚒 𝚋𝚒𝚛 𝚜𝚊𝚋𝚊𝚑 𝚎𝚣𝚊𝚗ı𝚗ı𝚗 𝚘𝚛𝚊𝚌ığ𝚊 𝚝𝚊𝚔ı𝚕𝚖ış 𝚔ı𝚛ı𝚔 𝚙𝚊𝚛ç𝚊𝚜ı𝚗𝚊 𝚋𝚎𝚗𝚣𝚎𝚢𝚎𝚗" Manavkadı Camii'nin yıkık duvarları arasından tek başına fırlamıș bir erguvan ağacı...*

Harap ve bakımsız mâzi yâdigârları ve etrafında uyuyan ölüler arasında bu "erguvan ağacı" onun için ezelî ve ebedi arzunun, daima yenileşen hayat akışının bir timsâlidir ve manzaraya hâkim yumuşak durușunda bu fazlasıyla hissedilir."


- Güller Kitabı



148. "Nasr'a göre, İslâm, insanla tabiatı birbirinden ayırmayarak bütüncül bir kâinat görüşünü muhafaza etmiș; kozmostaki ve tabiattaki düzenin damarlarında ilahî bağışın, bereket'in aktığına dikkati çekmiștir."


- Güller Kitabı



149. "İstanbul'un fethi gerçekten bir bahar macerasıdır ve Hoca Saadeddin Efendi'nin Tâcü't-Tevârih'inde fethin bu tarafının özellikle vurgulandığına ilk defa Ahmet Hamdi Tanpınar dikkatimizi çekmiștir:"


- Güller Kitabı



150. "Kahvenin âb-ı hayât olduğuna şüphen mi var?

Lâedrî"


- Kahveniz Nasıl Olsun?



151. "Genç kızların sevgililerine veya nişanlılarına gönderdikleri, fesin püskülüne iliştirilen ve göğse takılan gündelik çiçekler ve renkleri şu mânâlara gelmektedir:

Hercai menekşe: Sevgimizde sebatsızlık ediyorsun.
Beyaz kırmızı gül: Kalbim sana ısındı.
Beyaz gül goncası: Saf ve temiz kalpliyim.
Sarı gül: Beraber öleceğiz.
Badem çiçeği: Beni ihmal ediyorsun, ben de ihanet edeceğim.
Beyaz yasemin: Bugünlerde sevimlisin.
Kırmızı yasemin: Ayrılık var."


- Güller Kitabı



152. ""Gül Muhammed Teridir""


- Güller Kitabı



153. "Osmanlı mimarının nazarında ahşap faniliğin, taş ise ebediyetin sembolüydü."


- Aşk Estetiği



154. "'Gül yağını eller sürünür çatlasa bülbül.'"


- Güller Kitabı



155. "Hakikaten teşbih yerinde yapıldığı takdirde güzel ve anlamlıdır; aşırıya kaçıldığında..gülünç olmak işten bile değil."


- Çiçek Hanımın Rüyaları



156. "Çiçekleri hep sevdim; çiçek sevmeyen biri herhalde normal bir insan olarak kabul edilemez."


- Güller Kitabı



157. "Gül nasıl güzelliği ile sevgiliye benziyorsa, menekşe de boynunun eğikliği dolayısıyla dertli âşığa benzemiştir...
."


- Güller Kitabı



158. "Birinci Zemzemeʼdeki "Çiçek" adlı şiirinde de eşsiz güzellikteki çiçeklerin ömürlerinin kısalığına üzülür ve dünyada her șey fani olmakla beraber, iki şeyin sonunun pek hazin olduğunu söyler; biri solmuş bir çiçektir, diğeri ise veremli bir kız."


- Güller Kitabı



159. "GÜLŞENÂBÂD'daki çiçekler toplantısına, sünbülden sonra 𝒛𝒆𝒓𝒓𝒊𝒏𝒌𝒂𝒅𝒆𝒉, ondan sonra da 𝒃𝒆𝒏𝒆𝒇ş𝒆 gelir, boynunu eğip utangaç bir tavırla oturur. Bütün cismi laciverde boyanmıştır. Hiç konuşmaz, fakat güzel kokusuyla ârif olanlara nice sırrı ifşa eder. ••"


- Güller Kitabı



160. "İnsanlar galiba içinde sürekli yaşadıkları dekordan zamanla sıkılıyor ve değişiklik ihtiyacı hissediyorlar. Bu, son derece olağandır. Fakat değişiklik, öncekini tamamen ortadan kaldırma eğilimini de içinde taşıyorsa, ortada önemli bir problem var demektir."


- Güller Kitabı



161. "Saadettin Ökten, eğer bir Doğu-Batı sentezi mümkünse, bunu kişiliğinde gerçekleştirebilmiş nadir Müslümanlardan biridir; sufiyane murakabelere dalarken de kendisidir, Mimar Sinan Üniversitesi’ndeki kürsüsünde öğrencilerine en son teknolojik gelişmeleri anlatırken de, dersem hakikati apaçık ifade etmiş olurum."


- Defterimde Kırk Suret



162. ""İkilik gitdi buldılar vahdet.""


- Güller Kitabı



163. "Kahveyi sevenler, sadece kendisini değil, kokusundan âlet ve edevatına, sohbetinden edebiyatına kadar her şeyini sever, iyi kahve içebilmek için cefa çekmeyi bile göze alırlar. Onlar için kahve alelâde bir içecek değil, saygı gösterilecek, âdâbına göre içilecek bir çeşit iksirdir."


- Kahveniz Nasıl Olsun?



164. "Söz az ve öz gerektir vesselam.
Mesnevi, 1, beyit 18"


- Çiçek Hanımın Rüyaları



165. "Ey musavvir tutgalım ol servi tasvîr itesin Şive-i reftarıga gelgeç ne tedbîr itesin?
(Ali Şir Nevâi)

"Ey musavvir, tutalım ki o servi boylu güzeli tasvir ettin; peki yürüyüşündeki şiveyi, zarafeti nasıl göstereceksin?""


- Çiçek Hanımın Rüyaları



166. "Yeni bir word sayfası açıp üst tarafına büyük harflerle hikâyenin ismini yazdım: "Günah"."


- Çiçek Hanımın Rüyaları



167. "Aşkın çehresi, hüznün çehresine benzer..."


- Ömrüm Benim Bir Ateşti



168. "Kadim medeniyetlerin temel ilkelerinden biri olan “tabiatın manevîliği”, modern insan için hiçbir anlam ifade etmiyor. Ama gerçek bir Müslüman, gerçek bir Hıristiyan, hatta bir Budist veya Taoist, herhangi bir çiçeğe baktığında modern insanın gördüğünden çok farklı bi șey görüyordu."


- Güller Kitabı



169. "••İradesi güçlü seyyah, sabır demirini tahammül denizinden çekip ikdam gemisine almıştır! Ve gidiş yelkenini himmet kanadı gibi açıp gayret gemisini hedefe salmıştır. Allah'ın yardımı benimledir.••"


- Güller Kitabı



170. "Gözyaşı dedim de… Ben Yavuz Bülent kadar kolay ve içten ağlayan başka birini tanımadım. Hem ağlar, hem ağlatır."


- Defterimde Kırk Suret



171. "Bugün de kökünden koparılıp duygusuzlaştırılmış, neyi niçin yaptığını bilmeyen ve kendisine verilen emirleri hiç düşünmeden uygulayan insanlar, çağdaş mankurtlar olarak özellikle eski Sovyet cumhuriyetlerinde hâlâ işbaşındadırlar. Ancak bana mankurt kavramını çok daha geniş bir alanda kullanmak mümkün gibi görünüyor. Batı, daha doğrusu
"


- Defterimde Kırk Suret



172. "Son tahlilde, Mecnûn Leyla'dan, Leyla da Mecnün'dan başkası değildir. Öyle ki, Mecnûn Leyla'nın canı yanar diye kendisinden kan bile aldırmaz"


- Aşk Estetiği



173. "






"


- Güller Kitabı



174. "Ateş gibi bir nehr akıyordu
Rûhumla o rûhun arasından"


- Kuğunun Son Şarkısı



175. "Senin haraben bile şimdi hatıramda güzel bir köşk tesiri yapıyor."


- Ömrüm Benim Bir Ateşti



176. "Ah ölebilsem..."


- Ömrüm Benim Bir Ateşti



177. "" Bu ülkede Yahya Kemal gibi, dinin sadece kültür tarafıyla ilgilenen ve "Allah içecek sıhhati bahşetsin, kâfi!" diyen epiküryen bir şair bile her an "mürteci" diye damgalanmak korkusu yaşamışsa, mütedeyyin müslümanların yaşadığı korkuyu tahmin etmek kolaylaşır. ""


- Derkenar



178. "“….insanda aldanışın da ihânetin de bin bir çeşidine rastlanır.”"


- Büyük Ağa Tarık Buğra



179. "Ömründe hiç Itrî yahut Dede Efendi dinlememiş, Mimar Sinan'ın herhangi bir eserine şöyle bir kere olsun alıcı gözle bakmamış, Fuzûlî 'nin tek mısraını bile ezbere okuyamayan ağabeyler '' Sinan'lar, Dede Efendi'ler, Fuzûlî'ler, milli kültürümüz, mefahirimiz... '' diye söze başlar, hamasi nutuklar atarlardı. Tamam da, bu büyük sanatkârlara bu muhteşem eserleri yaptıran güç nasıl bir güçtü? O ölçülere nasıl ulaşmışlardı? Eserlerini verirken hangi dünya görüşüne dayanmış, hangi estetik ölçüleri uygulamışlardı? Bana Mimar Sinan'dan şu somut yapılar dışında kalan ne?"


- Aşk Estetiği



180. "Plastik çiçekler, Tanrı'nın işlerinin bütünüyle insanın işleriyle yer değiştirmesinin sağlanması, gerçeğin giderek görüntü tarafından belirsizleştirilmesi, sahte ama akla yatkın görünenin, gerçek ama dolaysız olana tercih edilmesi, ölümün giderek daha da iyi biçimde hayat rolünü oynayabilmesi çabasını temsil ederler. Onlar bir cesedin yüzündeki donmuş gülümseme gibidir.

Lord Northbourne"


- Güller Kitabı



181. "Evet! O nâzik şükûf-i baharî o kadar güzeldir ki "Güzel!" lafzı ondaki letafeti ifadeye kifayet etmez. O ne resm-i matbu.. o ne reng-i dil-pezîr.. o ne enfes nefha-i cân-perver.. o ne nazik heyet-i hoş-nümâ.. o ne vaz'-ı kibârâne ve asîlâne... bâhusus o ne tavr u edâ-yı istiğnâkârânedir! Daha gonca halinde derlitoplu iken bir türlü güzeldir: Güya tavr u hey'et-i nisvâniyyeti henüz iktisab edememiş şafak çehreli bir perîzâde-i ma'sûmü'l-hâldir! Nîm küşâyişe meyl edince letafeti daha başkalaşır."


- Güller Kitabı



182. "…sevgiden barışa kadar bütün birleşmeler Aşk’ın; öfkeden ,kinden, savaşa kadar bütün ayrılıklar ise Nefret’in eseridir."


- Aşk Estetiği



183. "Kısacık hayatımda şunu anladım ki, muktedirler, iktidarlarını korumak için her şeyi yaparlar."


- Çiçek Hanımın Rüyaları



184. "Ateş gibi bir nehr akıyordu
Rûhumla o rûhun arasından"


- Kuğunun Son Şarkısı



185. "Yıldızları görememiş olan adam, hayatının kaçırdığı fırsatlarını fark edince, hiç değilse yıldızları gözlemevinden seyretmek ister. Bilmez ki güzellikleri hiç görmemiş olanlar, onları asla göremezler. Kaçan fırsatlar bir daha hiç mi hiç yakalanamaz."


- Güller Kitabı



186. ""


- Güller Kitabı



187. ""


- Güller Kitabı



188. "Efsaneye göre, gülün rengi eskiden kırmızı değilmiş. Bülbüle o zaman da hiç yüz vermiyormuş. Gülün bu kayıtsızlığına dayanamayan bülbül, günün birinde gidip onun gövdesine konuvermiş. Dikenler bülbülün göğsüne batınca akan kan gülün dibine dökülmüş ve köklerinden damarlarına doğru yayılmış. Gül, işte o günden sonra kan kırmızı açmaya başlamış."


- Güller Kitabı



189. "Bir zamanlar mektep kitaplarında Avrupa-i Osmanî diye zikredilen, bugün vizesiz giremediğimiz toprakların, çok değil, bu asrın başlarına kadar birer Türk ülkesi olduğunu ve vahşi Balkan kavimlerinin Türk izlerini sile sile bitiremediklerini yeni nesillere anlatmak ne zordur."


- Defterimde Kırk Suret



190. "Batıya gide gide sonunda doğuya çıkan ve Füsûs'u on yıl elinden düşürmeyen Ayşe Şasa, 1990'ların başında da Waldo Sen neden Burada Değilsin'i okumuş ve bütün cesaretini toplayıp yazarı İsmet Özel'i aramıştır. Çünkü o da eski bir Marksisttir ve kendisinin son derece dramatik bir biçimde yaşadığı dönüşümün bir başka çeşidini yaşamıştır.

İsmet Özel'in gösterdiği samimi ilgi, Ayşe Şasa'nın hayatında yepyeni bir dönemin başlamasına yol açar. Bütün sorularını büyük bir sabırla cevaplandıran şairi, onun vasıtasıyla Dergâh dergisi çevresini ve başka insanları yakından tanıyan Ayşe Şasa artık o kadar mutludur ki, tipik mi, atipik mi olduğu konusunda ayrılsalar da, hastalığına her zaman şizofreni teşhisi koyan ve iyileşme ihtimali görmeyen doktorların hayret dolu bakışları altında hızlı bir iyileşme sürecine girer. Ve evet, şifa!"


- Defterimde Kırk Suret



191. "Bir yanda geniş halk kitlelerini asırlar boyunca etkileyen, ehlisünnet inancıyla tasavvufun mutedil bir sentezi niteliğindeki Gazzalî anlayışı, bir yanda Vahdet-i Vücud cu anlayışlar, "âlemde aşktan başka bir şey görmeyenlerle "aşk" kelimesini telaffuz etmekten bile ürkenlerin, zaman zaman garip bir biçimde kesişen iki ayrı ahlâkını vücuda getirmiştir."


- Aşk Estetiği



192. "Herhangi bir alanda işler kötü mü gidiyor, orada mutlaka çarklara musallat bir şair gizlidir."


- Ömrüm Benim Bir Ateşti



193. ""Artık fecri yalnız kümeslerimizdeki dargın ve mağrur horozlara bıraktık."*"


- Saatler, Ruhlar ve Kediler



194. ""


- Güller Kitabı



195. "Kahveden önce birkaç yudum su içilerek ağızdaki diğer tatların yok edilmesi gerekir; bunun için kahve yarım bardak suyla birlikte ikram edilir.
Suyun sonra içilmesi ayıptır, çünkü kahvenin beğenilmediği anlamına gelir."


- Kahveniz Nasıl Olsun?



196. ""Yunus Emre gibi erenlerin zamana ve mekâna tasarruf edebildikleri söylenir sultanım!" dedim, "Lakin kalbi bütün dünya kirinden, pasından temizleyip ayna gibi parlatmak gerekirmiş!""


- Çiçek Hanımın Rüyaları



197. "Biz ki kaçak konar göçerleriz iskân edilmemiş hüzündür aşiretimiz."


- Kuğunun Son Şarkısı



198. "♡ Nuran gülü seviyordu. Hele 𝙷𝚘𝚕𝚕𝚊𝚗𝚍𝚊 𝚈ı𝚕𝚍ı𝚣ı denilen kadife güllerine çıldırıyordu. O başlı bașına bir saltanattı. “𝙴𝚕𝚋𝚒𝚜𝚎𝚖 ç𝚘𝚔 𝚎𝚜𝚔𝚒 𝚘𝚕𝚜𝚞𝚗... 𝙵𝚊𝚔𝚊𝚝 𝚋𝚊𝚑ç𝚎𝚖𝚍𝚎 𝚎𝚗 𝚒𝚢𝚒 𝚐ü𝚕𝚕𝚎𝚛 𝚢𝚎𝚝𝚒ș𝚜𝚒𝚗..” Sonra 𝒌𝒓𝒊𝒛𝒂𝒏𝒕𝒆𝒎𝒍𝒆𝒓e sıra geliyordu. 𝕃â𝕝𝕖yi fazla üslûp buluyor, buna mukabil 𝕞𝕖𝕟𝕖𝕜ş𝕖ye bayılıyordu. Mümtaz ona Fuad Paşa'nın yalısında bir menekşelik bulunduğunu söylediği zaman, bu Tanzimat vezirine pek hayran oldu. Gülden sonra en sevdiği çiçekler meyve ağaçlarının çiçekleriydi. Onun için bir bahçede 𝘣𝘢𝘥𝘦𝘮, 𝘦𝘳𝘪𝘬, ş𝘦𝘧𝘵𝘢𝘭𝘪, 𝘦𝘭𝘮𝘢 bol bol bulunmalıydı. ♡"


- Güller Kitabı



199. "𝙱𝚞 ı𝚜𝚜ı𝚣 𝚋𝚊𝚑ç𝚎𝚕𝚎𝚛𝚒 𝚍𝚘𝚕𝚊ş𝚊𝚗𝚕𝚊𝚛𝚍𝚊𝚗 𝚍𝚒𝚕𝚎ğ𝚒𝚖𝚒𝚣, 𝚢𝚊𝚗𝚕ış 𝚍üşü𝚗𝚌𝚎𝚕𝚎𝚛𝚒𝚗 𝚍𝚒𝚔𝚎𝚗𝚕𝚎𝚛𝚒𝚗𝚍𝚎𝚗 𝚟𝚎 𝚔ö𝚝ü 𝚒𝚜𝚝𝚎𝚔𝚕𝚎𝚛𝚒𝚗 şü𝚙𝚑𝚎𝚕𝚎𝚛𝚒𝚗𝚍𝚎𝚗 𝚊𝚛ı𝚗𝚖ış 𝚘𝚕𝚖𝚊𝚕𝚊𝚛ı𝚍ı𝚛. 𝙶ö𝚛ü𝚗𝚎𝚗 𝚐ü𝚣𝚎𝚕𝚕𝚒𝚔𝚕𝚎𝚛𝚎 𝚒𝚋𝚛𝚎𝚝 𝚐ö𝚣ü𝚢𝚕𝚎 𝚋𝚊𝚔𝚖𝚊𝚔, 𝚋𝚞𝚗𝚕𝚊𝚛ı 𝚢𝚎𝚝𝚒ș𝚝𝚒𝚛𝚖𝚎𝚔 𝚒ç𝚒𝚗 𝚌𝚒ğ𝚎𝚛 𝚔𝚊𝚗ı 𝚒ç𝚎𝚗, 𝚋ü𝚢ü𝚝𝚖𝚎𝚔 𝚒ç𝚒𝚗 𝚝𝚊𝚝𝚕ı 𝚌𝚊𝚗ı𝚗ı 𝚍𝚞𝚍𝚊𝚔𝚕𝚊𝚛ı𝚗𝚊 𝚐𝚎𝚝𝚒𝚛𝚎𝚗 𝚋𝚊𝚑çı𝚟𝚊𝚗ı 𝚋𝚒𝚛 𝚍𝚞𝚊 𝚒𝚕𝚎 𝚊𝚗𝚖𝚊𝚔 𝚟𝚎 𝚜𝚎𝚗𝚊𝚕𝚊𝚛𝚕𝚊 𝚜𝚎𝚟𝚒𝚗𝚍𝚒𝚛𝚖𝚎𝚔 𝚐𝚎𝚛𝚎𝚔𝚝𝚒𝚛."


- Güller Kitabı



200. "Gerçek güzellik ağacın değişen niteliklerinde değil, değişmeyen özündedir."


- Aşk Estetiği



201. "Şeytan, Adem'i sadece bir toprak yığını olarak görüp onda gizli "rahmeten li'l-âlemin"i fark edemediği için dış görünüşte kalan aklı temsil etmektedir"


- Aşk Estetiği



202. "İstediğim onun gizli lütfuydu.
O zaman bende bu kokudan eser yoktu..."


- Güller Kitabı



203. "Gül, aşkın her çeşidinde sevgiliyi temsil eder. Bülbül ise onun aşkıyla yanıp tutuşan âşıktır...
."


- Güller Kitabı



204. "Şiblîzade Ahmed Çelebi'nin sihirli fırçasından çıkma suretimi karşıma aldım:

"Tuu yüzüne gafil Ahmed," diye bağırdım, "başkalarınca işlenen günahları bırak, önce kendi günahlarının hesabını ver!""


- Çiçek Hanımın Rüyaları



205. "ÇALIŞMAYA başlamadan önce memlekette bu sabahtan beri neler olup bittiğini öğrenmek için televizyonu açıp kanallar arasında dolaşmaya başladım."


- Çiçek Hanımın Rüyaları



206. ""Allah aşkına, bir gün de müspet bir şey söylesen, bir işin ucundan tutsan kıyamet mi kopar?""


- Çiçek Hanımın Rüyaları



207. "Aşk da, kin de beslen­meğe muhtaçtır..."


- Ömrüm Benim Bir Ateşti



208. "Çağdaş dünyanın eşya kalabalığında kendilerine bile yer bulmakta zorlanan insanların hayatlarında çiçeğe ayırabilecekleri yer çok sınırlı. Neredeyse bütünüyle koptuğu tabiatın dilini de unutan insanoğlu, çiçekleri dış görünüşlerindeki güzellikten ibaret zannettiği için, öyle sulamak, çapalamak, budamak gibi zahmetleri olmayan plastik çiçekleri icat etti."


- Güller Kitabı



209. "“Her günün gecesi, her baharın hazanı vardır; bu meclis de tez zamanda perişan olacaktır. Bu dünya, öteki dünyanın bir neticesi, ikinci derecede bir şubesidir (fer). Öyleyse fer’ini bırakıp aslına yapışmak, gerçeğe yönelmek gerekir.”"


- Güller Kitabı



210. "GÜLŞENÂBÂD'da, Türk șiirinin, tezyinatının ve bahçelerinin dört gözde çiçeğinden biri olan 𝒌𝒂𝒓𝒂𝒏𝒇𝒊𝒍e yer verilmemiştir. Hâlbuki karanfil kültürümüz çok eskilere uzanır. Vațanı Asya ve Önasya olan bu büyülü çiçek, yüzyıllardan beri bahçelerimizin gözdelerinden biri olduğu gibi, yüzlerce şekilde stilize edilerek süsleme motifi olarak da kullanılmıştır.⁸¹"


- Güller Kitabı



211. "Fuzûlî de ünlü Su Kasidesi'nde, bahçıvan bin gül bahçesini sulasa, onun, yani Hazreti Muhammed'in yüzü gibi tek bir gül bile açılamayacağını söyler."


- Güller Kitabı



212. "Seyrimde bir şehre vardım
Gördüm sarayı güldür gül
Sultanının tacı tahtı
Bağ duvarı güldür gül

Gül alırlar gül satarlar
Gülden terazi tutarlar
Gülü gül ile tartarlar
Çarşı pazar güldür gül"


- Güller Kitabı



213. "“Kumun üstüne bırakılmış
Bir su parçası
Denizin bir unutkanlığıdır

Uzak dağlarda
Kaybolmuş bir bulut
Rüzgârın bir unutkanlığıdır

Toprağa düşmüş
Gümüşlü bir kanat
Geçen kuşun bir unutkanlığıdır

Hülyaya dalmak ve ağlamak
ihtiyacı
Gençlik günlerinin bir unutkanlığıdır.”

M. Georges Bonneau"


- Peyami



214. "Gül, ömrünün kısalığı dolayısıyla hayatın geçiciliğini de ifade etmektedir."


- Güller Kitabı



215. "Kadının erkeğe vurgunluğu kendi yurduna düşkünlüğüdür.*

*İbnü'l Arabi, Füsûsü'l-Hikem"


- Aşk Estetiği



216. "Gazzalī, El-Munkiz'de, duyularla kavradığımız görünen dünyanın gerçek olup olmadığından emin olamayacağımızı söyler."


- Aşk Estetiği



217. "


"


- Ney'in Sırrı



218. ""...dününü bilmeyen, bugününü bilemez, yarınını düşünemez.""


- Kuğunun Son Şarkısı



219. "Yerdeki ıslaklık geceleyin düşen çiyden değil, gözlerine duman kaçan yıldızların gözyaşlarındandır."


- Kuğunun Son Şarkısı



220. "_ Kahve mi çay mı? Kahve fındıkkabuğu ile arpadan ibaret ama...
_ O halde çay.
Halide Edip Adıvar"


- Kahveniz Nasıl Olsun?



221. "Ve çiçekler, toprağın zindanından yağmurun ipine tutunup çıkarlar...
."


- Güller Kitabı



222. "İnce eleyip sık dokuyunca bahaneler icat ederek tembelliğe teslim olma tehlikesi var."


- Çiçek Hanımın Rüyaları



223. "Saltanat didükleri ancak cihân gavgâsıdur
Olmaya baht u saâdet dünyada vahdet gibi

Muhibbi (Kanuni Sultan Süleyman)"


- Çiçek Hanımın Rüyaları



224. "Gül, ömrünün kısalığı dolayısıyla hayatın geçiciliğini de ifade etmektedir."


- Güller Kitabı



225. "Yalanı dü­zeltmek için doğruyu bilmek lazım değil mi...?"


- Ömrüm Benim Bir Ateşti



226. ""Başarmak için, korku da, ümit de şarttır. İnsana fakirliğin ve hastalığın öğrettiklerini hiçbir okul ve kitap veremez.""


- Peyami



227. "Sadece divan şairleri değil, halkımız da her güzellikte çiçeklerin, özellikle gülün güzelliğini görme eğilimindedir. Dilimizdeki güllü deyimler bu eğilimi açıkça göstermektedir. ❁ İyi babalar ailelerine gül gibi bakar, ❁ mutlu ve geçim sıkıntısı çekmeyen aileler gül gibi geçinip gider ve ❁ çocuklarını el bebek gül bebek büyütürler."


- Güller Kitabı



228. "Şiir varsa, var olacaksan yarın
kararlıysan bulmaya kayıp sesi
sus şair, şimdi sus, sus ve biriktir!"


- Kayıp Şiir



229. "İner yeryüzüne Hâşimâne bir akşam,
kızıl perdeye döner penceremde cam
ve güneş usul usul gömülür sulara;
ben de bu sularda bir balık olsam."


- Kayıp Şiir



230. "N'ola tâcım gibi başımda götürsem dâim
Kadem-i pākini ol Hazret-i Şah-i Rüsül'ün
Gül-i gülzar-ı nübüvvet o kadem sahibidir
Bahtiyâ durma yüzün sür kademine o gülün"


- Güller Kitabı



231. ""Okumak, anlamak ve farkına varmak bana yetiyordu."
ŞULE GÜRBÜZ"


- Saatler, Ruhlar Ve Kediler



232. "O gül endâm bir al şâle bürünsün yürüsün
Ucu gönlüm gibi ardınca sürünsün yürüsün

Enderunlu Vâsıf"


- Güller Kitabı



233. "Yine dîvâne-i aşk eyledi dârüşşifâ meyli
Yine gülzâre çıktı kûşe-i mihnet giriftârı"


- Güller Kitabı



234. "Kadın nedir? O münevver menekşedir ki uçar
Samim-i hüsn-i bahârında hande-i âfâk;
Çiçek nedir? O da bir aşk-ı mübtesimdir ki
Şemîm-i rûh-ı behîminde bir kadınlık var!

Çiçek meâl-i ebedden terekküb etmiş ise,
Kadın hayâl-i ezelden temessül etmiştir.
Bu, mâh u mihre mutabık birer teşâbühtür;
O rûh-ı rikkate âit, bu kalbe âit ise...

Kadın, sema; o da bir nuhbe-i tesellidir,
Kadın çiçek, o da bir hande-i nihânîdir;
Bu iki rûh-ı nefisin meâli sevdâdır!"


- Güller Kitabı



235. "Ve iki mevsim, karşılıklı olarak hüner yaylarını kurar, saf bağlayıp savaşırlar. Sonuçta bahar büyük bir zafer kaza­nır. Bulutlar yağmurlarını döker, dağların karı eriyip seller halinde uğuldayarak akar. Gökyüzünde mavimtrak bulutlar belirir. Kuru göl yatakları dolar, dağ başları hayal meyal be­lirmeye başlar. Dünyanın nefesi ısınır, rengarenk çiçekler açılır.
"


- Güller Kitabı



236. "hayata aynı anda hem "evet", hem "hayır" diyen insan esasen trajik bir çıkmazdadır. Yani trajik, evrenin özünde var olan bir şeydir."


- Aşk Estetiği



237. ""


- Güller Kitabı



238. "Senin harâben bile şimdi hâtırâmda güzel bir köşk tesiri yapıyor..."


- Ömrüm Benim Bir Ateşti



239. "Şiir bir baş belasıdır...
Dağlar teşkil edecek kadar söz yığınlarından bazen bir katresi bile damlamaz."


- Ömrüm Benim Bir Ateşti



240. "...anlattığına göre yağ gülleri mayısta açar ve 6 Mayıs'ta yani Hıdrellez'de kurulan kazanlarda mayıs sonuna kadar kaynatılırmış."


- Güller Kitabı



241. "Gerektiğinde dışarıdan da bakabilmelisiniz, hatta bu şarttır; ama içerdekilere akıl vermek için değil, dönüp üretime ve yeniden inşa faaliyetine katılmak için. Yani “ eve dönüş”…"


- Aşk Estetiği



242. "Yaşadığımız kimlik bunalımının en önemli sebeplerinden biri değerlerimizi çok çabuk gözden çıkarabilmemizdir."


- Ömrüm Benim Bir Ateşti



243. "Sen bu cihân mülkini Kâf'dan Kaf'a dutdun tut
Ya bu âlem mâlını oynayuban ütdün tut

Sen Süleymân köşkinde taht kurup oturdun bil
Div û periye düpdüz hükümler eyledün tut

Sen Feridûn haznesin Nûşirevan gencile
Kârûn mâlını dahı sen mâluna katdun tut

Bu dünyâ bir lokmadur agızdadur ceynenmiş
Ceynenmişi ne dutmak hâ sen anı yutdun tut

Ömrün delim bir okdur yay içinde toptolu
Tolmış oka ne turmak hâ sen anı atdun tut
...
Yüz yıllar hoşlugıla ömrün olursa Yûnus
Sonucı bir nefesdür geç andan da ötdün tut"


- Çiçek Hanımın Rüyaları



244. "Ağlasam sesimi duyar mısınız
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz
Gözyaşlarıma ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün
Epeyce yaklaşmışım,
Duyuyorum,
Anlatamıyorum."


- Altı Çizili Satırlar



245. "Ahşap, değişmeyen, kalıcı büyük değerler karşısında günlük hayatı tanzim eden çerçevelerin değişmeye açık oluşunu, hayatın dinamik bir süreç oluşunu simgeliyor, değişmeyecek olanın ancak ilahi gerçek olduğunu telkin ediyordu. Böylece her nesil kendi şehrini inşa edebiliyor, kendi yaşama ortamını yeniden düzenleyebiliyordu."


- Dünyayı Güzelleştirmek



246. "Marifet, bilgisizlik hakkındaki bilgidir."


- Aşk Estetiği



247. "N'ola tacım gibi başımda götürsem daim
Kadem'i pakini ol Hazret-i Şah-i Rüsül'ün
Gül'i gülzar'ı nübüvvet o kadem sahibidir
Bahtiya durma yüzün sür kademine o gülün"


- Güller Kitabı



248. "İSLÂM peygamberinin gülü cok sevmekten öte, "Kırmızı gül Allah’ın ihtişamının tezahürüdür" dediği de rivayet edilmektedir. Büyük sufilerden Ruzbihan Bakli ise ilahi güzelliği gül bulutları gibi temaşa ettiğinden söz etmiştir."


- Güller Kitabı



249. "Hristiyanlar zambak çiçeğinin üs yaprağı ile teslis (üçleme) arasında da sembolik bir ilişki kurarlar. Erguvan ağacı ise İsa’ya ihanet eden havarinin pişman olduktan sonra kendini astığı ağaçmış. Erguvan, utancından kıpkırmızı kesilmiş; çiçeklerinin rengi bunun için kırmızıymış."


- Güller Kitabı



250. "“İnsan ruhunu anlamadan atomu izah etmek mümkün değildir.”"


- Peyami

Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: