Belâ Çiçeği Kitap Bilgileri
Yazar: Attila İlhan
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 50 dk.
Sayfa Sayısı: 135
Basım Tarihi: Mayıs 2019
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
ISBN: 9789754585162
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Belâ Çiçeği Kitap Tanıtımı
Size, bize, “mevcutlu” götürülen, az sonra karısından ayrı düşecek olana, Beyoğlu’nun arka sokaklarında çamurlara bata çıka yürüyene, karanlık odalarda kendini arayana, “eksik” sevene, dövülmüş halini kimseler görmesin isteyene, cam yeşili etek giyene, sonbahar uğultusu duymamış olana bakıyor Attilâ İlhan, bakıyor ve onlardan, sizden, bizden şiir yapıyor.
İlk kez 1962’de basılan Belâ Çiçeği‘nde onun, kendine, hayatından şöyle ya da böyle gelip geçen insanlara, dostlarına, sevgililerine, sokaklara, meydanlara, toplumsal olaylara bakarak yaptığı şiirler bulacaksınız; belki kendinizi de…
İçindekiler;
belâ çiçeği
aysel git başımdan
sen benim hiçbir şeyimsin
gecenin kapıları
nada nada y nada
nun nun
şubat yolcusu
büyük leylâ
eksik
ibrahim cura limited
belâ çiçeği
büyük leylâ’nın sonu
beni bir kere dövdüler
cinnet çarşısı
doktor şandu’nun esrarı
gökyüzü olmak
ikinci cem’in gizli hayatı 1
ikinci cem’in gizli hayatı 2
ikinci cem’in gizli hayatı 3
ikinci cem’in gizli hayatı 4
claude diye bir ülke
cinnet çarşısı
cinnetsaray
rock’n’roll köpekleri
bir de manhattan olursa
sirkeci garpalas 32
eller yukarı
mâhur sevişmek
emirgân’da çay saati
yarının başlangıcı 1
yarının başlangıcı 2
yarının başlangıcı 3
yarının başlangıcı 4
hacı murad’ın ölümü
orient – express
mâhur sevişmek
ferdâ
meraklısı için notlar
Belâ Çiçeği Kitaptan Alıntılar
1. "❝
Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün...
❞"
2. "hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim"
3. "aysel git başımdan ben sana göre değilim
ölümüm birden olacak seziyorum
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
aysel git başımdan seni seviyorum"
4. "Ankara içlerinde garnizonlarda
Ordunun ve donanmanın erleri
Kurmaylar ve subaylar
Gözleri saatlerine saplı
Son emri bekliyorlar
Besbelli yine o'ndan
Ankara içlerinde bir adam yaşar
Ankara içlerinde Anıtkabir'de
Sarışın baskumandan"
5. "aysel git başımdan ben sana göre değilim
ölümüm birden olacak seziyorum
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim"
6. "Tuzla buz ettiler, parçaladılar yalnızlığımızı."
7. "❝
Son tren kalkıyor içimin garlarından...
❞"
8. "aysel git başımdan ben sana göre değilim
benim için kirletme aydınlığını"
9. "herkes
ümitsizliğini sırtlamış evine götürüyor"
10. "Gidenler dönmedi,
Gözlerim çürüdü yola bakmaktan."
11. "Yalnızlık önce kral, sonra ve daima cellat."
12. "Aramızda her şey bitti artık, gelmesen de olur.
Bana yazmasan da olur, seni hiç sevmiyorum."
13. "Sen yine düşün taşın,
Beni düşün hep."
14. "Uzak bir gökyüzünde bir mendillik temiz bulut, iki parmak kirlenmemiş mavi arayacağım: gözlerimi dinlendirebilmek için."
15. "sen benim hiçbir şeyimsin
yabancı bir şarkı gibi yarım
yağmurlu bir ağaç gibi ıslak
hiç kimse misin bilmem ki nesin
uykumun arasında çağırdığım
çocukluk sesimle ağlayarak"
Belâ Çiçeği Kitap İncelemeleri
Attila İlhan...
Ne çok severdim kendisini. Öldüğünde ağlamamak için zor tutmuştum kendimi. Hâlâ zor gelir kitaplarını elime almak. İçim burkulur.
Bela Çiçeği, onun tanıdık şiirlerinin de yer aldığı şiir kitabı. Aysel Git Başımdan ve Sen Benim Hiçbir Şeyimsin'i bilmeyen yoktur sanırım.
"sen benim hiçbir şeyimsin
yabancı bir şarkı gibi yarım
yağmurlu bir ağaç gibi ıslak
hiç kimse misin bilmem ki nesin
uykumun arasında çağırdığım
çocukluk sesimle ağlayarak"
Diğer birçok şiiri duymamış olabilirsiniz. Sizi farklı mekanlara, farklı zamanlara ve farklı karakterlere götürecek. Yalnız nazım değil nesir bölümler de yer alıyor eserde. Onlar da en az şiirler kadar anlamlı. Ve eserin sonunda meraklısına notlar yer alıyor. Özellikle bu bölümü çok sevdim. Her şiirin bir hikayesi gibi adeta. Onlarla ilgili şiirlerden dahi önce bilmek isteyecekleriniz yer alıyor. Keşke her şair şiirleri için böylesi notlar düşseydi.
Ne yok ki eserde. Aşk, sevgi, mücadele ve hatta Mustafa Kemal... Dile oldukça hakim. Eskiye de yeniye de ne denli hakim olduğunu gösteriyor şiirlerinde. Büyük bir şairdi. Keşke Aysel gitseydi başımızdan da Attila İlhan biraz daha kalsaydı. Ama kendi tabiriyle: An gelir, Attila İlhan ölür.
Sizin en sevdiğiniz alıntıyla son vermek istiyorum incelememe:
"Tuzla buz ettiler, parçaladılar yalnızlığımızı." (s. 98)
"aysel git başımdan ben sana göre değilim
ölümüm birden olacak seziyorum
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
aysel git başımdan istemiyorum"
**************************
Merhabalar Bugün seksen yıllık ömrüne, elli altı kitap ve altı senaryo sığdıran Attilâ İlhan'ın "Bela Çiçeği" adlı şiir kitabıyla geldim. Bela Çiçeği, Attila İlhan'ın ilk kez 1962'de baskısı yapılan şiir kitabıdır. Kitabımız; beş bölümden oluşuyor. İlk dört bölüm şairimizin şiirlerden oluşurken, "Meraklısı İçin Notlar" kısmında, Attilâ İlhan hangi şiiri, ne zaman, hangi olay ya da durum üzerine hangi psikolojide vb yazdığını anlatıyor. Bence şiir sevenler için mükemmel bir şey bu. Okuduğumuz şiirler tabii ki hepimizde farklı duygular uyandırıyor ama şiiri yazan için önemini bilmek çok daha özel bir şey. Mesela şairimiz "Ben Sana Mecburum" kitabına sığdıramadığı şiirleri bu kitaba eklemiş ve bu yüzden bu kitabı onun organik bir uzantısı olarak görüyor. Bu bilgiyi okumak şiir seven için önemli bir şey. Bela Çiçeği'nde tema olarak toplumsal olayları, sokakları, şairimizin kendi hayatını, dostlarını, aşklarını okuyoruz. Ben yine çok beğendim. İlhan'ın aşk şiirleri çok sevdiklerim tabi ama toplumsal içerikli şiirlerini de çok seviyorum. Eğer siz de şiir okumayı seviyor ve Attilâ İlhan'ın kalemini merak ediyorsanız bu güzel kitabı öneririm. Şiirle ve sevgiyle kalın dostlar.
"otele indiği an, ıssızlığın avaz avaz tuzağına yuvarlandığı an değil mi? lavabo, karyola ve koltuk yabancılığı; pencere ve perde yabancılığı; abajur ve telefon yabancılığı derken yaşantısının bir bam noktasında her şey bütün bütün yabancılaşıyor. (...)
yanlış yanlış dolaşarak, kendisini kendisiyle tanıştıracak bir bildik aranıyor. hepsi gitmişler. allah allah, hepsi ve tamamen gitmişler. (...)
otel yaşamak, yaşamamak mı: kararlılık duygusunu kaybetmek, aileden soğumak, yarın kaygılarını sürgün etmek mi? (...)
cinnet çarşısı'nda otel gerçeği, bir yaşamak gerçeğinden çok, bir yaşamamak hevesi (...)
ben daima ve kuklacının tekmil rahatlıklarını giyinmiş olarak, 70 numaralı odadayım ve merih'teyim: kurduğum ve bozduğum ilişkiler, kullanılmış bir jilet kadar olsun hayatıma girmiyor. gidip gözlerimi pencerelere vurdum mu çileli tramvaylara, akşamüstü memurlarına, dört beygirlik bar fahişelerine toslayıp; (evet, evet, evet) yaşamadığımı anlıyorum. ben bu iç odalardan, ağrılı telefon zillerinde ve ürkütücü saat başlarında uzayıp giden bir şikâyet miyim ne? (...)
fakat asıl, büyük ve önemli, kendi kurduğumuz ilişkiler düzenine bir yırtığından olsun bir türlü (hay allah kahretsin) sahiden katılıp acısı ve şenliğiyle ciddi ciddi yaşayamamak şikâyeti!"