Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Bayan Ming'in Hiç Olmayan On Çocuğu - Eric Emmanuel Schmitt | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Bayan Ming'in Hiç Olmayan On Çocuğu Kitap Bilgileri


Yazar: Eric Emmanuel Schmitt
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 2 dk.
Sayfa Sayısı: 72
Basım Tarihi: Şubat 2020
İlk Yayın Tarihi: Nisan 2012
Yayınevi: Doğan Kitap
ISBN: 9786050931426
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Bayan Ming'in Hiç Olmayan On Çocuğu Kitap Tanıtımı


Hakikat, en çok hoşumuza giden yalanın ta kendisidir!

Çin’in Yunhai kasabasındaki Grand Hotel’in ilginç bir çalışanı vardır: Bayan Ming. Yaşlı ve bilge Bayan Ming, tuvalet bekçiliği yaptığı otelde, günün birinde Fransız bir işadamıyla tanışır ve ona on çocuğunun hikayesini anlatır. Hikaye olağanüstüdür, çünkü Çin’de tek çocuk yasası vardır ve Bayan Ming’in on çocuğu olması imkansızdır. Kendinden kaçtığı için tüm dünyayı dolaşan Fransız ise yaşlı kadının anlattıklarına inanmasa bile onun hikayelerinin bağımlısı olur. Zira eşitlik anlayışını Mao’dan, insancıllığını Konfüçyüs’ten alan Bayan Ming’in anlattığı her öykü bir hayat dersidir…

Gerçekle yalan iç içe geçmişken Bayan Ming, doğum günü için tüm çocuklarının bir araya gelmesini ister… Artık düğümün çözülme vakti gelmiştir…

Eric-Emmanuel Schmitt’ten hakikatin acımasızlığı, hayallerin çılgınlığı üzerine şiirsel bir roman…




Bayan Ming'in Hiç Olmayan On Çocuğu Kitaptan Alıntılar


1. "•


—'

,



.'


•"




2. "•




,



?


,

?


•"




3. "•






.


•"




4. "•


—'

' . '



' .


•"




5. "•






.


•"




6. "•




.


•"




7. "•






'

' .


•"




8. "•






.


•"




9. "•




,

,

,

.


•"




10. "•











•"




11. "•




?

, çünkü



.

, çünkü



.

, çünkü



-



.

, çünkü

.


•"




12. "“Yaradılış ola­rak hepimiz kardeş doğarız ve eğitimle birbirimizden farklılaşırız.” dedi."




13. "•




,



,

?


•"




14. "•






.


•"




15. "•




;

.

•"





Bayan Ming'in Hiç Olmayan On Çocuğu Kitap İncelemeleri


Ne yalan söyleyeyim bu kitabı alıp okumamdaki en büyük sebep kapağı oldu. Zaten 70 sayfa ne kaybederim diye alıp okuduğum kitap beni hem görsel olarak hem de içinde barındırdığı mesajlarla fazlasıyla tatmin etti.

Gelelim konusuna
Bayan Ming, Çin’in kasabasında bulunan bir otelin tuvaletinde çalışan biridir. Günün birinde Fransız bir iş adamıyla tanışır ve ona on çocuğunun hikayesini anlatır. Ancak bu kadar çocuğu olması imkansızdır çünkü Çin’de tek çocuk yasası vardır. Kitabın sonunda kafaları karıştıran bu durum netliğe kavuşmuş oluyor.

Gerçekle yalanın iç içe geçtiği bu kitapta, Bayan Ming’in anlattığı her hikaye gerçekten de bir hayat dersi niteliğinde. Kitapta bahsedilen Fransız iş adamı gibi ben de bu hikayelerden çok etkilendim. Çünkü yazar, Bayan Ming’in hikayeleri aracılığıyla bizlere çok fazla mesaj vermiş. Anlamlı ve düşündürücü pek çok alıntı var. Ben bu alıntıların hepsini anlamaya çalışarak, sindire sindire okudum. Bu sayede kitabı ve kitaptaki alt metinleri daha iyi anlamış oldum.

Kitap bittikten sonra bazı noktaları düşünürken buldum kendimi. Hayatımızın gerçeklerle sınırlandırılmaması, düşlerle zenginleşmesi gerektiği evet doğru. Ama nereye kadar? Bayan Ming’in sevmesi için çocuklarının gerçek mi olması gerekiyordu? En iyisi bu soruların cevaplarını okuyarak siz verin.




Yazarımızın dinlerin öğretilerini konu edindiği ve bu sefer konfüçyüsçülüğün öğretisini (kısmen de olsa) ele aldığı eser. Yani dörtlüğünün dördüncü kitabı. Haliyle Çin'de geçiyor kısa hikaye. İş sebebiyle otelde kalan ve aynı otelde iş görüşmeleri yapan anlatıcı erkek tuvaletçisi bayan Ming'le sohbetlere başlar. Sohbetler çocukları hakkında konuşmak üzere gelişir ve sürer. Çocuklardan hakikatin neliğine, ondan sonra da hakikatin ne kadar önemli olup olmadığını sorgulamaya vardırır yazar konuyu. Okunması kolay, düşündürücü, çerezlik eser.
Yazarın niyetini anlasam da ve onu bundan dolayı takdir etsem de, bir hakikatperest olarak yazarın empoze etmeye çalıştığı düşüncesiyle biraz ayrışıyorum. Dinlerle öğretileri ve ruhu ile alakalı dört kitabı şöyle sıralanıyor:



- 2001 - İslam


- 2002 - Hıristiyanlık


- 2004 - Yahudilik


- 2012 - Konfüçyüsculuk

Bir felsefeci olarak dinlere bu kadar saygılı ve olumlu yaklaşması ve üstelik insanları birleştirici ve ümit verici bulması takdire şayan doğrusu.
Dinler asırlarca insanları ayrıştırmak ve birbiriyle savaştırmak için kullanıldı. Bundan sonra artık ya birleştirici bir etken olsunlar veya evrensel bir ahlak anlayışına yol verip, kişisel ve özel alana çekilsinler. Her halükarda ayrıştırma, nefret ve lanetleme yetsin artık, bitsin artık... Yazarı en çok bu konudaki gayretinden dolayı takdir ediyorum.
Bu dörtlükte Yahudliği atlamışım. Sıradaki kitap o olsun madem.
Kitapla kalin...




Çin'in Yunhani kentinde bir otelde tuvalet bekçiliği yapan Bayan Ming ile Fransız iş adamı arasında geçen ilginç bir sohbete kulak verdiğimiz bu novella kısa bir sürede uzun bir içsel rota oluşturuyor okurda.

Sohbeti ilginç kılan diyaloğun bir iş adamı ile tuvalet temizleyicisi arasında geçmesi değil elbette. Bayan Ming'in Çin'de tek çocuk yasasının uygulandığı bir dönemde 10 çocuğu olduğunu söylemesi ve her çocuk için on muhteşem hayat hikayesi anlatması.

Hikayelerdeki ruhun bireysellikten sıyrılıp evrensel gerçekliğin merkezine yerleşmesiyle mutlak gerçeğin yahut sanrının silikleşmesi Bayan Ming'i tanrıçalaştırıyor.

Kurgunun Çin'de geçmesi ve karakterin bilge tavrı Konfüçyüs öğretilerine odaklanmayı kaçınılmaz kılıyor. Bir ulusun kodlarına sinen kadim öğretilerin siyasi baskılara rağmen nazikçe yaşamaya devam ettiğini göstermesi açısından önemli bulduğum bu husus aynı zamanda Batı'nın Doğu felsefesi ile aydınlanması olarak da yorumlanabilir.
Sonuç olarak kendi gerçekliğinden kaçan Fransız iş adamının ruhunu olgunlaştıran öyküler dizisi hakikat olgusunun temellerini sarsıyor.

Yazarın derin bir felsefe kaygısı güttüğünü düşünmediğim ancak okurunda mutlaka bir tel titretmeyi hedef alan eserde içsel hareketlenmenin yanı sıra Çin'de (veya herhangi bir nedenle ) doğumu engellenen her bir çocukla; dünyamıza katılacak güzelliklerin, başarının veya yararlılığın budandığı çok güzel vurgulanmış.

Yoğun okumalar arasında veya yolculuklarda okunacak türden sevimli bir eser. Tavsiyesi için

' a teşekkürler.

Keyifle okuyun, esen kalın.




Hakikat olgusunun irdelendiği bu kitapta içiniz sıcacık mı olur yoksa tam tersi etki mi yapar okuyucuya göre değişir. Ama her iki durumda da bakış açınızı genişleteceğine hiç şüphem yok. :)

Anlatıcımız Fransız bir iş adamı. Çin’e iş gereği gitmek zorunda kalır ve oradaki temizlik görevlisi Bayan Ming ile karşılaşır, tesadüf eseri bir konuşma onu çocuklarıyla ilgili hikayelere alır götürür. Çin’de geçerli olan tek çocuk yasasına rağmen Bayan Ming’in on çocuğu olduğunu söylemesi iş adamına haliyle uydurma gibi gelir ve şüphelenir, bazı araştırmalar sonucu bunun gerçek olabileceğine inanır. İnanç, hikayelerin kendisi üzerindeki etkisini arttıran bir etkendir bana göre. Çünkü başlarda inanmazken bu kadar etkilenmiyordu. Bizim iş adamı da kendini sorgulamaya başlar. Hikayeler ise Bayan Ming’in ustaca anlatımıyla sizi de içine çekecektir. Bayan Ming’in anlattığı dokuz çocuğunun hikayesi, onuncu çocuğunun anlattığı gerçekle sizi şaşırtacaktır.

“Bir insan kendini ayakta tutan yalandan yoksun bırakılırsa çöker.” Gerçekler, şüphe, mutluluk kavramlarını size sorgulatan kısa ama etkileyici bir kitap desek yanlış olmaz. Gerçekten bir insan kendini bile isteye kandırarak mutluluğu yakalayabilir mi? Gerçekler sizi mutlu etmiyorsa buna tutunup durmanın bir anlamı var mıdır? Kısacık ve geçici bu hayatta gerçekleri çok mu ciddiye alıyoruz? Asıl mutluluğu bulduğunda gerçekler beyninizi oymaz mı?

Cevabı herkese göre değişebilecek ama haklının da olmadığı bir sorular dizgesiyle sizi baş başa bırakarak sözlerimi noktalıyor ve keyifli okumalar diliyorum. :)
Sağlıcakla…




Çox qəşəng qısa romandır, uşaqlar.

Mövzunun xırdalıqlarına girmək, əsərə olan marağı öldürmək istəmirəm. Belə desək, bir Avropalı iş adamının Çinə səyahəti və iş yerinin alt mərtəbəsindəki WC'lərə nəzarət edən yaşlı, qəribə xasiyyətli xanımla zamanla inkişaf edən xoş dostluğunu oxuyuruq. Bu xanım bir uşaq qanunu ilə bütün dünyada tanınan Çin kimi bir ölkədə 10 övlada sahib olduğunu iddia edir. Hər görüşlərində bu uşaqlardan birinin xasiyyətindən, həyatından danışır.

Bəs xanımın həqiqəti nədir ? Və iş adamı və biz doğrudanmı, bu həqiqəti bilməyi indi davam edən oyuna üstün tutardıq ?

Xanım Minq demişkən, "Gerçek, her zaman şüphecilikten pişmanlık duymama neden olmuştur."

Yazıçının yaradıcılığına baxsanız, əsərlərinin hamısının adları uçuk-kaçıkdı. İnanın ki, qurduğu süjetlər də eyni kaçıklıkdadır.:d Amma qətiyyən dayaz bir çılğınlıq deyil bu. Qəşəng mesajları və incə hissləri daşıyan, sizə ötürən əsərdir☆

Dili axıcı, süjet də maraqlı. İstəsəniz oxuyun. İstəsəniz, Storyteldən dinləyin.

Şmit'in pyesləri əsasında çəkilmiş tamaşaları izləməyi də sevirəm onsuz. (Gənc Tamaşaçılar Teatrında iki ayda bir filan "Tanrıya 12 məktub" tamaşası səhnələşdirilir. Yazarın "Oskar və Çəhrayı Leydi" pyesi əsasındadır. Düzdü, çox uzun (3 saat) ona görə də, yorucu tamaşadır, amma məni bol-bol güldürən, kövrəldən, ağladan çox, çox nadir tamaşalardan olub. Bütün hisslərə doyaraq ayrılırsan zaldan. Tövsiyə edirəm tamaşasevərlərə<3)

Bu yazıçı ilə tanış deyilsinizsə, artıq vaxtıdır☆



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: