Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Bay Düdük - Aziz Nesin | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Bay Düdük Kitap Bilgileri


Yazar: Aziz Nesin
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 51 dk.
Sayfa Sayısı: 136
Basım Tarihi: 2018
İlk Yayın Tarihi: 30 Nisan 1999
Yayınevi: Nesin Yayınları
ISBN: 9789759038120
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Bay Düdük Kitap Tanıtımı


Maçtan çıktık. Musa, fır fır öttürüp bize yol açıyor. 

Düzlüğe çıkınca, 

-Arabaya binelim dedi.



Binelim binmesine, ama nasıl bineceğiz? Ben diyeyim 

beşyüz kişi, siz deyin bin kişi, araba, otobüs bekliyor. 

Bir boş araba geldi mi, yüz kişi birden koşuyor.



-Bize iki günde sıra gelmez.

Musa,

-Sen dur! Dedi.



Önümüzden bir taksi gerçekten, cebinden düdüğü çıkarıp 

fıır fıır öttürdü. Düdüğü öttürmesine, hızla giden taksi 

döndü, geldi önümüzde durdu. Biz taksiye bindik. İşin 

şaşılacak yanı, boş arabaya saldırmadı. Arabada,

-Ulan Musa, yoksa sen trafik müdürü mü oldun? Dedim. 

Parmağını dudağına götürüp "sus" işareti yaptı. 

Nişantaşıda taksiden indik. Musa cüzdana davrandı. 

Şoför:

-Ayağını öpeyim, para istemez kurban olayım... Para 

almadı.

-Şoför tanıdık mı? Dedim. 

- Yoo..dedi.

-Ulan Musa, yoksa sen polis müdürü mü oldun?




Bay Düdük Kitaptan Alıntılar


1. "Bu zamanda kimse kendini taşıyamıyor. Çıldırmak içten değil."




2. ""Derdimi anlatacak kimse de yok. Karşıma biri çıksa da derdimi döksem. Hiç olmazsa insan anlattıkça açılır...""




3. "Kitaplarının arasına gömülüp enfiye çekmek en büyük mutluluğudur."




4. "Bana öyle geldi ki, içine düştüğüm bu insan anaforundan bir daha ömrüm oldukça artık kurtulamayacağım."




5. "Tahsil diploma ile olmaz. Biz, affedersiniz, ne diplomalı eşekler biliriz."




6. "Yahu derdimi anlatacak kimse de yok. Karşıma biri çıksa da derdimi döksem. Hiç olmazsa insan anlattıkça açılır iyi yürekliymiş demek."




7. "İnsan insanın hâlinden anlamaz..."




8. ""Tahsil diploma ile olmaz. Biz, affedersiniz, ne diplomalı eşekler biliriz.""




9. ""İnsan darda kaldı mı, en olmayacak şeyleri bile düşünüyor.""




10. "Memleket uçuruma gidiyor!"




11. "• Yahu, memleket uçuruma gidiyor!"




12. "çay mı, gazoz mu, limonata mı, kahve mi?"




13. "Akıllı bilinen biri yanlış iş yaparsa, başı derde girer. Deli, bir delilik yaparsa, "Adam, delidir o..." der geçerler."




14. "— Ne okuyorsunuz üstad?

— Demokrasinin canına okuyorum."




15. "Herkes bu dünyada izzetinefsi için yaşar..."





Bay Düdük Kitap İncelemeleri


Yazar, gerçekçi bir mizah anlayışına sahip. Onun mizahi unsurları, içinde yaşadığı toplumu gerçekler üzerine kuruluyor.

"Ticaret tatlı iş kardeşim,dedi. Parayı veren malı alamayacağını biliyor. Parayı alan da malı veremeyeceğini biliyor. Ama ne var ki , bir ümit işte..."

Sanatçının mizahının en önemli yanı, anlatacağı olayın komik karakterli olmasından çok halkın olayını yorumlama biçimi.

Ağlayacak halimize gülen devlet ve hükümet büyüklerini kıyasıya eleştiriyor.

Aman Ali Bey, size bugün ne oldu? Bütün atasözlerinin altını üstüne getirdiniz. Hasan Bey var ya, şey olmuş duydunuz mu? Ne dersiniz?
- Ne diyeyim? Ayının iyisini armut yer. -Eskisi gibi şiddetli nutuklar vermiyorsunuz. .
- Ne yaparsın... Yoğurttan sütü yanan ağzını üfleyerek içer. Ali Beyin yanında biraz daha kalsam benim de tersim dönecekti.
- Çok teşekkür ederim, Ali Bey. Bana müsaade.
- Dur! dedi, sana hazırladığım yeni eseri göstereyim.
- ismi nedir?
- "Millet, hâkimiyetindir!" Senelerdir Ali Beyin doğru oturup eğri konuşmaktan, politika hayatında, karaya ak, aka kara demekten sahiden tersi döndüğünü anladım.

Yazarı,ilk defa bu kitabıyla tanıdım. İyi ki de tanıdım. Yapıtlarının görünen tarafı komedi iç kısmı ise trajedi olan sanatçının dili akıcı ve anlaşılır.




Memleketinizden gülsem mi ağlasam mı şeklinde manzaralar görmek istiyorsanız tam adresidir Aziz Nesin. Benim Bay Düdük'ü okurken içim acıdı, sinirlendim ama bir yandan da kıs kıs gülesim oldu.

Mesela Uçuruma Gidiyoruz öyküsündeki futbol hakemi meselesinden memleketin mahvolduğunu düşünen adam, Yüce Katına öyküsündeki Reşat Bey, Ez Kurmancım öyküsündeki Cemal Bey şaka olsa... Gülsek ve geçsek. Ama öyle olmuyor , adın gibi biliyorsun bu insanlar gerçek. İşte o sırada kapıdan kafasını uzatıyor güldürürken düşündürme klişesi.

18 öykünün hepsini sevdim hiçbirine burun kıvıramam fakat  Halime'yi Samanlıkta Bastılar ve Ez Kurmancım'ı bir başka sevdim.
Halime'yi Samanlıkta Bastılar'daki hikaye anlatıcısı olan küçük kardeş tipik bir örnektir ülkemiz için. Önyargılı, sabit fikirli, cephe aldıysa bir kere tövbe değiştiremezsin, iyiliği kötülüğü kendine göre yorumlayan, mal düşkünü ama yine de çok güzel insan olduğunu düşünen bir tip. Müslüman olduğu için ne halt ettiğini ve düşündüğünü önemsiz sayarak dünyadaki bütün insanlardan üstün olduğunu düşünen bir kesim var ya, hah işte bu karakter de onlardan.
Sinir bozucu, komik ve gerçek. Olmasa. Nerdee.

••
Aziz Nesin oku kızım. Belki yüz kere duydum bu cümleyi babamdan. Kendisi çok sever, çok okur. Ha sadece bana mı? Öğrencilerine de.Güneydoğuda dünyanın en güzel şehirlerinden birinin ilçesinde, babam okulundaki çocuklara Aziz Nesin okutuyor. Canım. Aziz Nesin adı geçince aklıma babam gelir; elinde kitabı, kaşlar kalkık, yüzünde anlamlı gülümsemelerle trans bir halde okuduğu hali.

Daha çok okumalı Aziz Nesin'i. Kendime ödev.




“Ye kürküm ye!” , “Parayı veren düdüğü çalar” diyen Nasreddin Hoca’nın veryansını ile Aziz Nesin’in isyanı farklı yüzyıllarda da olsa aynıdır. Bu sefer parayı veren düdüğü çalmaz ama düdüğü çalan paraya para demez. Rüşvetin, mevkinin, üniformanın toplumda nasıl etkileri olduğunu acı acı güldürerek yüzümüze tokat gibi çarpar Aziz Nesin “Bay Düdük” kısa öyküsüyle.

“Uçuruma Gidiyoruz” öyküsüyle deli olmanın işten bile olmadığı bir yoksullaşma halinde bile futbol hakemi yoksunluğundan dert yanan insanları görünce deliren bir vatandaş ne kadar da bizden değil mi?

“Ez Kurmancım” öyküsünde kendi ırkından olmayana suçsuz da olsa sürgünleri layık gören bir askerin kendinden olanı ise tüm erdemsizliklerine rağmen af yağmuruna tutması adaletin nasıl da göreceli olarak işletilebileceğine dair ışık tutuyor zamansız olarak.

“Sen Haline Şükret” hikayesindeki gibi köşeyi döneli çok olmuş kurnaz zenginlerin kiracının, emekçinin, zorda kalanın halinden anlamayıp haline şükret diyerek zor durumda kalmaya bile şükrettiren bakış açıları dipdiri yaşıyor hala!

Bunlar benim nazarımda kitaptaki en etkileyici öyküler olmakla, aşağıda sıralanmış diğer öyküler de başarılı, düşündüren kara mizah örnekleri olarak karşımıza çıkıyor:

Bay Düdük
Uçuruma Gidiyoruz
Yüce Katına
Ez Kurmancım
Herkes Kazanıyor
Dayak Yemeden Duramıyorum
Ali Beyle Bir Konuşma
Sen Haline Şükret
Bayan Aranıyor
Sen Biraz Bekle
Yeşil Şapkanın Evrakı .. Cürme Teşfik
Ayağını Kaldır Paşam
Abo Çavuş
Fişe Giren Çıkamaz




Aziz Nesin'in 1958 yılında yayınlanan, çeşitli gazetelerde tefrika edilen 15 kısa hikayesinden oluşan kitabı. Kitap yayınlandığında 43 yaşında olan Aziz Nesin o yaşına kadar Sabahattin Ali ile birlikte çıkardıkları Marko Paşa dergisi, "Azizname"si ve hatta 6-7 Eylül olaylarına karıştığı gerekçesi ile defalarca yargılanmış ve hapse düşmüş; dolayısıyla öykülerinde yer verdiği devlet bürokrasisinin işleyişi, halkın devletten korkusu ve işini bilenlerin aradan nasıl sıyrıldığını yakınen tecrübe etmiştir.

Kitap bizi bize son derece sevimli şekilde anlatıyor. Devlet dairelerindeki formalitelerden cahil makam sahiplerine, garibanın iki kuruşunda gözü olan müteahhitten içe işlemiş devlet korkusuna, çapkınlık maceralarından dolandırıcılığın yadsınmamasına kadar tümüyle yurdumuz hikayesi anlatılanlar...

Hikayeler 70 yıl öncesinden, konular eskimiştir, sıkıcı olur diye düşünmeyin sakın... Telefonda dolandırıcılara az paralar kaptırılmadı bu ülkede, hem de yakın zamanda, korkuyla... Kahve köşelerinde karaborsa korkusu ile gizli saklı değil açık açık "yatırım" vaadi ile toplandı paralar lüks konutlar, tatil köyleri, çiftlikbank'lar için. "İşini bilen"in el üstünde tutulması, dürüstlerin aptal addedilmesi de aynen devam.

"Hep ağlasınlar diye yazdım ama nedense hep güldüler" demiş üstad. Madem zaman geçse de yaşananlar hep aynı, değişmiyor; en azından okuyalım, gülelim, eğlenelim halimizle:)



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: