Başkasının Karısı Kitap Bilgileri
Yazar: Fyodor Dostoyevski
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 38 dk.
Sayfa Sayısı: 93
Basım Tarihi: Aralık 2017
İlk Yayın Tarihi: 1959
Yayınevi: Oda Yayınları
Orijinal Dil: Rusça
ISBN: 9789753852180
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Başkasının Karısı Kitap Tanıtımı
Ruhsal çözümleme, ünlü Rus yazarı Dosteyevskiin hemen hemen tüm yapıtlarının ana eksenini oluşturur. Başkasının Karısı, Dosteyevskinin "Kıskançlık" üzerine kurduğu ve onun, ruhsal çözümlemenin ustası olduğunu kanıtlayan uzun öykülerinden biridir. Dostoyevski, kitabın ikinci uzun öyküsü olan Dürüst Hırsızda ise bir terziyle bir hırsızın insani dramını aktarıyor.
Başkasının Karısı Kitaptan Alıntılar
1. ""Dış görünüşün bazen ne kadar yanıltıcı olabileceğini ve çiçeklerin altında bazen bir yılanın gizlendiğini, acı tecrübelerle öğrendim.""
2. "Tüm kocalar sizin gibi değildir, bazıları geceyi kendi evlerinde geçirir."
3. "... (çünkü, bir karyolanın altına bir kişi yeterdi)..."
4. "“Şansını bir kez kaybeden, başını dertten kurtaramaz.”"
5. "“Âşık olmadığınıza dair onurunuz üzerine yemin eder misiniz?”"
6. ""Bana göre dünyada hırsızdan daha iğrenç yaratık bulunmaz. Başkası neyse ne, ama bu senin emeğini, ona döktüğün teri, zamanı çalıyor. ""
7. "Kadın ruhundan hiç anlamıyorsunuz!"
8. "Namuslu mu? Hırsızın da namuslusu olur mu, Astafiy İvanoviç?"
9. "Tutku kural dinlemez, kıskançlıksa var olan en müstesna tutkudur."
10. "'''
-Eh, pek iyi, ant içiyorum, âşığım işte... ama sizin karınıza değil.
..."
11. "Yaşlılık böylesine alçalırken, Gençlik neler yapmaz?......"
12. ""Bana toplumun gözüyle bakmayın.""
13. ""Siz, delikanlı, sanırım ahlaksızlığın damgasını taşıyorsunuz.""
14. ""Sizin öfkeden kafanız karışmış, ben de susuyorum.""
15. "Yaşlılık böylesine alçalırken, gençlik neler yapmaz..."
Başkasının Karısı Kitap İncelemeleri
BAŞKASININ KARISI-FYODOR MİHAYLOVİÇ DOSTOYEVSKİ,61 sayfa
Büyük yazar Dostoyevski ‘den kısa ama trajikomik bir hikaye.
“Kıskançlık affedilmez bir kusur ve dahası büyük bir talihsizliktir.”
1848 yılında yazdığı bu hikayesinde karısının onu aldattığı düşüncesine kapılan İvan Andreyiç’in hem komik hem saplantılı kıskanç düşüncelerini okuyoruz.
Kıskanç İvan Andreyiç”in eline tiyatroda tesadüfen üst kat localardan bir kağıt düşer.Açıp baktığında bunun bir aşk mektubu olduğunu ve bir buluşma yazısı olduğunu görür.Aşırı kıskanç olan adam bunun karısına yazılmış olduğunu düşünerek,yazıdaki adrese gider hızlıca.Amacı karısı ile aşığını bir arada yakalamak. Adreste belirtilen apartmana gelip katlara çıkar ama o sırada katın elektriği kapandığından yanlış kata geldiğini anlamadan kapısı açık bir daireye hızlıca dalar.Evin içinde sesler duyduğu anda yatak odasındaki yatağın altına saklanır .Yatağın altında başka bir erkekle karşılaşır ve olaylar artık burada çığırından çıkar.Bu erkekte bir kaç gün önce tesadüfen bir apartmanın önünde karşılaştığı çapkın bir gençtir.
Ama şu var ki durum hiç de göründüğü gibi değildir.Aşırı kıskançlık kötü düşüncelere o da güvensizliğe yol açtığından kimsenin İvan Andreyiç’in komik bir o kadar da trajik durumuna düşmemesi dileğiyle…
Selam arkadaşlar Dostoyevski'nin külliyatını oluşturma yolunda tam gaz devam ediyorum.
Başkasının Karısı adlı eser, Dostoevsky'nin ilk eserlerinden biri. Tiyatro tadında olan bu kitap tebessümle okunabilecek trajedik bir konuyu ele alıyor.
İnsanın içine bir kez şüphe düştü mü bir daha eskisi gibi olabilir mi?
Bu kitaptaki karakterimiz karısının onu aldattığı şüphesiyle dedektifçilik oynar. Bu kıskançlığı onu öyle hallere düşürüyor ki okurken gülmeden duramıyorsunuz. Ele aldığı konu itibari ile Dostoyevski'nin tarzı ancak Suç ve ceza,karamazov kardeşler,yeraltından notlar eserlerlerini de okumuş biri olarak bunlarla kıyasladığım zaman dil olarak daha zayıf kalıyor.
Elbette ki bu eseri ilk eserlerinden olduğu için yine de çok iyi, puanı düşük olduğu için okuyup okumamak arasında kalsam da bitirdikten sonra iyi ki okumuşum dedim. Çünkü Dostoyevski en fazla ne kadar kötü yazabilir ki zaten... Yazdığı her şeyi okurum.
Kısa ve tadında bir eserdi üzerinde uzun uzun tartışılacak bir eser olduğunu düşünmüyorum. Dostoyevski psikoloji konusundaki ustalığının ipucularını bu eserinde de vermiş. Karısına aşık bir adamın kıskanç halleri, paranoyaları... gerçekliğe hiç uzak bir karakter değil aslında.
Dostoyevski'yi ilk kez okuyacaklara güzel bir başlangıç eseri.
Okuyan, ya da merak eden var mı? Yorumlara bekliyorum kitapla kalın sevgiler
Dostoyevski'nin 1848 yılında yayımlanan kısa öykü kategorisine dahil edebileceğimiz eseridir. Birçok incelemede de ele alındığı gibi öyküyü okurken tiyatroda bir komedi oyunu izlermiş havası yakalatıyor okurlara eser.
Öykü absürd bir diyalogla başlıyor. Karısının kendisini aldattığını düşünen Ivan Andreyeviç, karısının içeride olabileceğini düşündüğü binanın önünde bir delikanlı ile karşılaşır. Bu delikanlıyı da karısının aşığı sanır ve aralarında ilginç diyaloglar oluşur. Öykünün ikinci kısmında ise karakterimiz Ivan, bu sefer de karısını bir opera gösterisinde takip eder. Üst katlardan kafasına düşen bir aşk notunu karısına yazılmış zanneder ve nottaki adrese gider. Bir başka kadının dairesinde kendini bir anda kadının yatağının altında kocasından saklanırken bulur; hem de yanında saklanan başka bir adamla. Bu komedi oyunu tadındaki süreç onu fark eden köpeği öldürüp cebine koyması ve hatta cebinde unutarak kendi evine köpekle dönmesiyle iyice absürtdleşerek son bulur.
Öykü, diğer Dostoyevski romanları aksine vermek istediği mesajı net ve kolay anlaşılabilir olarak sunar okuyucuya. Kıskançlığın ilişkilere verdiği zararları, kıskanan bireyin kendini düşürdüğü trajikomik durumları, kıskanan bireyin kendi kimliğini saklama çabalarını yani kısacası kıskançlık halinin mantığı nasıl mağlup ettiği öykü boyunca okuyucuya aktarılır. Öykü bu doğrultuda kıskançlığın felaket olduğu söylenilerek bitirilir.
Keyifli okumalar..
Genelde Dostoyevski okurken, okuduktan sonra hatta okumaya karar verdiğimizde; kafamızın allak bullak olacağını, daha fazla içimize döneceğimizi ve bir parça huzuru yitireceğimizi biliriz.
Başkasının Karısı ve Yatağın Altındaki Koca kitabı tüm bu ezberlere sekte vuran bir kitap. Eğlenceli mi eğlenceli. Hem kolay okunuyor, hem de gülümsetiyor. Yazarını bilmeden okumuş olsam Tolstoy bile derdim ama Dostoyevski'den böyle bir eser çıkmış olabileceğini düşünmezdim. İkinci öykü 'Bobok' imdada yetişip üstadın tarzını araya sıkıştırmış ama onun için de tamamiyle Dostoyevski diyemem.
Hani kimselere söyleyemeyeceğimiz bir sırrımız vardır. Bundan belki utanır, belki duyulmasını istemediğimiz için saklarız. Fakat bir çıkmaza düşer birinden yardım almak isteriz. Bu konuyu karşıdaki kişiye aktarırken de 'Bir arkadaşımın başına şöyle bir olay geldi. Sence bu durumda ne yapması gerekir?' diye sorarız. Eee karşı taraf da artık bu numaraları yutmayacak kadar duymuştur bu teraneyi. İşte buradaki 'Başkasının Karısı' da aynen böyle bir şey. Kocacığı onu ararken başka birine sormak zorunda kalıyor ama tahmin edin kime? Hanımefendinin aşk trafiği bayağı sıkışık anlayacağınız. Yatağın Altındaki Koca 'da onun koca, evet ama acaba hangi yatağın altında? Onu da bir zahmet siz okuyun ve ne haliniz varsa gülün!..
Can Dosto'm güzel insan :) Kitap iki novelladan oluşuyor. Klasik Dostoyevski yapıtlarına göre çok ince (93 sayfa) bir kitap. 1848 yılında basılmış. yani yazarlığının ilk yıllarında. Tam olarak amatör diyemiyorum çünkü ilk eseri 'İnsancıklar' çok çok iyiydi. O yüzden sadece farklı bir tarz kullanmış diye nitelendirebilirim. Tabii kendi külliyatında çok sönük ama yazarını bilmeden okusam Dosto'dan çok etkilenmiş derdim. Kendine o kadar uzak bir üslüp değil. İlk hikaye 'başkasının karısı' karısı tarafından aldatılan ama bir türlü onu yakalayamayan, onu yakalamaya çalıştıkça trajikomikdurumlara düşen üst düzey bir kişiliği anlatıyor. Burda ki sıkıntı dialogların daha sık olmasından hangi cümleyi kim söyledi kaçırıyor olmak. Gerçi bu basımdan da kaynaklanıyor olabilir.. Çok öyle aman aman beğenmediğim için başka bir yayınevinden alıp okumayı düşünmüyorum. Okuyacaksanız farklı bir yayınevi deneyin derim.İkinci hikaye 'namuslu hırsız' kendi halinde yaşayan bir etrzi ile bir sarhoşun insani dramını anlatıyor.Burda bence dikkat çekici şey Sarhoş karakterin sık sık vurgu yapmasıydı. Kİtabın 1848 yılında yazıldığı düşünüldüğünde Gogol'un 'palto'suna (1842) atılmış bir gönderi olabilir. Tabii olmayabilir de :) Sonuç olarak Dosto okumadıysanız tam olarak fikriniz olabileceği bir kitap olmamakla beraber diğerleri gözünüzü korkuttuysa bir alıştırma olarak okunabilir.