Barbarın Kahkahası Kitap Bilgileri
Yazar: Sema Kaygusuz
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 18 dk.
Sayfa Sayısı: 152
Basım Tarihi: Mayıs 2020
İlk Yayın Tarihi: Nisan 2015
Yayınevi: Metis Yayınları
ISBN: 9789753429993
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Barbarın Kahkahası Kitap Tanıtımı
Hiçbir trajedi kişisel değildir: sirayet eder, bulaşır ve sonunda herşeyin rengini, kokusunu değiştirebilir. Sema Kaygusuz yeni romanı Barbarın Kahkahası'yla bir motelde olup bitenlerle bir ülkeyi anlatıyor.
Tatil, dinlenme, tembellik zamanının beklenmedik ve pek nahoş bir şekilde kesintiye uğraması motel ahalisi arasında gerginliklere, bastırılmış kişisel hesaplaşmaların gün yüzüne çıkmasına, dillendirilememiş acıların ortalığa saçılmasına sebep olur. Tüm bu olan bitene bir ergenin sert, zalim ve el yordamıyla giden "erkek olma" uğraşları da eşlik eder.
Kaygusuz okurlarının iyi tanıyacağı kendine has üslubuyla ilerleyen roman, alttan alta sürdürdüğü polisiye roman gerilimini de final sahnesine kadar taşımayı başarıyor.
Barbarın Kahkahası Kitaptan Alıntılar
1. "Hep böyle susacak mıyız?
— Özellikle susmuyorum, anlatacak bir şey yok…"
2. "Özellikle susmuyorum, anlatacak bir şey yok."
3. "Allah nedir biliyor musun Selçuk? Bizim gözümüzde olan her şeydir. Olandır. Olanlardır. Şu denizdeki tuzun oranıdır. Aha bu damın harcındaki suyun miktarıdır. Güneşin patlamasıdır. İncili kefalin uçma anıdır. Emir almadan olandır. İtaat etmeden olandır. Kısmettir. Söylenen Kuran'dır. Kendiliğinden olan her şeyin olmasıdır. Olandadır Allah."
4. "Görmek ağır bir yüktür."
5. "Müslüman mutsuzluğu diye bir şey var biliyor musun? Kafanın içindeki dünyayla dışındaki dünya birbirine uymuyor."
6. "— Hep böyle susacak mıyız?
— Özellikle susmuyorum, anlatacak bir şey yok."
7. "Bugün sırdaşlık nedir biliyor musun? Saklanmaktır. İçin için delirdiğini herkesten saklamaktır. Gördüğün kâbusu anlatmamaktır. Tırnağın kadar güvenmediğin puştlarla iç içe yaşamaktır."
8. "İnsanın kendine duyduğu öfke var ya hayattayken çürütüyor oğlum!"
9. "değer mi böyle biri ile yaşlanmaya?"
10. "... omzunu öptü sevgilisinin."
11. "Ağaçlar ağaçlardan olur, biz uzaklardan..."
12. "... cümlelerin hepsini yuttu."
13. "Başka mevzumuz var mı bizim ?"
14. "Hepimizin kafası tesadüf.
...
Yüreğe uygun kafayı takıyorlar."
15. "Bugün sırdaşlık nedir biliyor musun? Saklanmaktır. İçin için delirdiğini herkesten saklamaktır. Gördüğün kâbusu anlatmamaktır. Tırnağın kadar güvenmediğin puştlarla iç içe yaşamaktır."
Barbarın Kahkahası Kitap İncelemeleri
Kitabı elinize alır almaz, okuyup bitirmek istiyorsunuz. Hiç sıkılmadan, bir sonraki sayfaya sabırsızlıkla geçip bir çırpıda bitiriyorsunuz. Çok yorgun olmama rağmen kitabı bırakamadım.
Karakterler, diyaloglar çok şey anlatıyordu. Feminizm, faşizm, cinsiyetçilik, din, taciz, şiddet, soykırım gibi bir çok konuya dikkat çekmişti. En çok da kapitalist sistemin bugünkü insanı nasıl da kendi dağıttığı rolleri oynayan oyunculara döndürdüğünü görüyorsunuz. İsmail, Melih, Alikar, Nihan, Eda, Turgay, Ozan, Okan, Serpil, Ferhan, Selçuk, Simin, biraz daha düşünsem bütün karakterlerin adını yazabilirim sanırım ve hikayelerini... Yani o kadar net aklınızda kalıyor kitapta anlatılanlar.
Sema Kaygusuz’un mesaj verme kaygısı gütmeden, fikirlerini öyle ortaya koyması, kitabın bana en çok tat veren kısmı oldu sanırım.
Kitabı okurken hikayeler, karakterler her ne kadar çok tanıdık gelse de, bir an düşünüp Hayır ya çok kurgusal dedim. Yani bu kadar net değil hiçbir şey. Bence insanlar daha sıradan düşünüyor ve çerçeveleri bu kadar keskin olmayacak kadar karışıklar. Yani analizler çok üst düzeydi ve keskindi. Eleştirdiğim tek nokta da bu oldu zaten.
Kitabı tavsiye ediyorum, mutlaka okuyun. Bizi yazan kitaplar bir başka oluyormuş. Sanırım Sema Kaygusuz’un bir kitabını daha okuyacağım, fikir dünyasını daha derinlemesine öğrenmek istiyorum.
Tabi bu kitabı bizimle tanıştran
a teşekkür ediyorum. Ayrıca oluşturduğu çiçeği burnunda #klasikokurkitapkulübü’ müze dahil olmaktan da mutluluk duyduğumu belirtmek istiyorum.
Merhabalar. Öncelikle belirtmem gerekir ki (bence) bu kitap 20 yaş üzeri için uygun. İçinde aklınıza gelebilecek bir çok konuya ustalıkla değinilmiş. Hem çok bizden hem de çok soru işaretleri bırakan kitaplardan. Cinsiyetçilik, cinsellik, ırkçılık, milliyetçilik, şiddet, insanlık tarihi, "çocuk" tarihi, tıp tarihi...
*
Bir motelde konaklayan, "bizden" olan konukların tatiline eşlik ediyoruz kitapta. Kaldıkları bungalovlardan birinde de siz kalıyormuşsunuz gibi olayların içinde buluyorsunuz kendinizi. Yeri geliyor yazar oluyorsunuz, yeri geliyor çalışan, yeri geliyor anne, yeri geliyor çocuk...
*
Beni çok etkileyen iki karakter oldu. Biri Eda diğeri Ozan. Eda sürekli susan, susmak zorunda kalan kadınların sesiymişçesine konuşmaya, anlatmaya aç. Ozan ise çocuklara yüklenen masumiyet mecburiyetini üzerinden atmak istercesine vahşi. Kitabın sonunda farkettim ki Ozan yüzünden ağzım da gözlerim de tam anlamıyla fal taşı gibi açık. Ben ciddi anlamda kitabın çoğu satırında sarsıldım, yüzleştim, korktum, cesaretlendim. Özellikle italik yazılan ve parantez içi yazılan kısımlar çok etkileyici.
*
Kesinlikle okunması gerekenlerden diyemem herkese hitap etmeyebilir ama ben çok, çok sevdim.
*
Bana eşlik eden
ya da burdan tekrar teşekkür ederim. :)
Selamlar
Bugün sizlere kalemiyle yeni tanıştığım Sema Kaygusuz'un Barbar'ın Kahkahası isimli kitabından bahsedeceğim.
Barbar'ın Kahkahası modern insana yönelik eleştiriler içeren, hepimize çok tanıdık gelecek karakterleriyle belli konulara parmak basan, bir bakıma bizi bize anlatan bir eser.
Kitap bir motelde tatilini sürdüren insanların başlarından geçen bir çiş meselesiyle başlıyor ve sonuna kadar da bu metafor üzerinden toplumun kirli, pis tarafı irdeleniyor. İnsanlar ırkçılığın, cinsiyetçiliğin, sınıf ayrımının, şiddetin vb. olumsuz durumların ortasında tepkisiz bir şekilde yaşayabiliyorken; keyiflerini kaçıracak bir çiş meselesinin vuku bulması, ucu kendilerine dokunan bir olayın yaşanması, kısacası insanların konfor alanlarına yapılan bir müdaheleyle anında harekete geçebiliyor olması bakımından yaşadıkları tezat, biz okurlar için değerli bir anlam taşıyor.
150 sayfalık bir eser olmasına rağmen yazar bir çok konuya ufak ufak, okuru da çok rahatsız etmeden değinmiş. Bunları da ağırlıklı olarak oluşturduğu karakterlerin yaşanan olaylara verdiği anlık tepkiler üzerinden göstermeye çalışmış. Bir de bahsettiğim çiş meselesi sayesinde yazar kitabın sürekli heyecanla ve merakla okunmasını sağlamış; böyle bir şeyi kim yapmış, niçin yapmış hep kafamızın bir kenarında soru işareti olarak kalıyor.
Bunun yanında yazarın anlatımını, eserin edebi yoğunluğunu da oldukça tatmin edici buldum. Geniş okuma listelerinde kendine yer bulabilecek bir eser bence. Şimdiden okumayı düşünen arkadaşlarıma keyifli okumalar diliyorum.
“Barbarın Kahkahası” şahane bir kitap bence, çok severek okudum. Sema Kaygusuz’dan okuduğum ilk kitap. Bir sürü yerin altını çizerek, bazı cümlelere geri dönüp tekrar bakarak okudum. Öyle cümleler var ki, nasıl oluyor da alelade kelimeler bir araya gelip böyle derin, düşündüren, insanı direk kalbinden vuran anlamlar haline geliyor diye düşünüyor insan.
Mavi Kumru Motel'inde, yaz tatili için bir araya gelmiş farklı karakterler üzerinden, harika toplumsal analizler, göndermeler yapmış yazar. Özellikle, bazı karakterlerin sohbet diyalogları beni çok etkiledi. Melih’in İsmail’e, Alikar’ın Selçuk’a, Turgay’ın Melih’e söyledikleri öyle anlamlı ve derin ki bayıldım bu diyaloglara. Simin karakterinin, geçmişten günümüze insanoğlunun değer yargılarının ne kadar değiştiğini anlattığı bölümleri de çok beğendim. Bir araya getirdiği kelimelerle hem büyülü ve düşündüren bir anlatım hem de akıcı bir kurgu yaratmış yazar. Ayrıca, kullandığı farklı kelimeler sayesinde, kelime dağarcığımı da geliştirmiş oldum.
“Bu ahval geçmeyecek lütfen ısrar etmeyin, Hiç olmazsa tüylerimin yönünde okşayın beni”
“Bence tek tek seçiyorlar kafamızı. Yüreğe uygun kafayı takıyorlar. Nasibimize düşen neyse o kadar hissedebiliriz.”
“Kafamı paranteze aldım. Anladın mı? Babam benden çekilince kafamın dışına bir parantez yerleşti.”
“Kimi zaman matem havasında, kimi zaman nostaljik içlenmesiyle yas ettiğimiz çağ, zannedildiği gibi çocukluğumuz değil, bağrımızda saklı çocuksuluğumuzdur.”
Kitap 2016 Yunus Nadi Roman Ödülünü almış ayrıca.
Sema Kaygusuz Barbarın Kahkahası ile bizlere yaşamımızın çarpıklığını,akıl almaz küçük hesaplarımızı,ikili ilişkilerimizdeki güç savaşını,insanın doğaya karşı acımasızlığını,öteki olana karşı ön yargımızı,nefretimizi zengin bir anlatımla sunuyor.
Bir tatil yöresinde küçük bir motelde geçiyor hikaye ve bir çişle başlıyor her şey.Bu moteldeki insanlar üzerinden bu günün dünyasına ve bu günün insanına dair birçok şeyi vurgulamış ve uygar geçinen insanoğluna bir barbar kahkahası patlatmış.Ensest,tecavüz,homofobi,katliam,kıyım,göç gibi hep üstünü kapattığımız meseleleri cesaretle işlemiş.
Romanın bir baş karakteri yok.Her bir karakter ile bir meseleyi ele almış.Yani her karakter kendi hikayesinin baş karakteri olmuş aslında diyebiliriz.
Ağzında kekremsi bir tat. Burnunda kesif bir sidik kokusu. Hangimiz işedi?
Gerçek bir edebi eseri okumak insanın içini kamaştırıyor. Tıpkı “…limon deyince ağzın sulanması gibi…” Ancak ter içinde soğuk ‘limonatanı’ yudumlarken, barbar kahkahasına devam ediyor. Limonatayı ilk püskürten barbarı pataklasın.(kitapeki)
Müthiş bir edebi eserdi.Çok sevdim.Tavsiyemdir...
“Kokusunu alamadıkları bütün felaketler, bir fotoğraf ya da televizyon ekranında çerçevelenmiş bütün açık yaralar, iç içe çerçeveler içinde bir çerçeveyle sınırlıydı. Orada acılar kötü kokmuyor, bellekte iz bırakmıyordu. Oysa bu kez, içi sünger kırpığı dolu yer minderlerinden yükselen ağır idrar kokusunu soludukça, minderler esas anlamını kaybediyor, böylece çok fena hassaslaşıyor, pek kötü kırılganlaşıyordu tatilciler.”