Bana Dokunma Kitap Bilgileri
Yazar: Tahereh Mafi
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 24 dk.
Sayfa Sayısı: 332
Basım Tarihi: Eylül 2024
İlk Yayın Tarihi: Mayıs 2012
Yayınevi: DEX Yayınları
ISBN: 9786050948721
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Bana Dokunma Kitap Tanıtımı
Dokunuşum ölümcül, dokunuşum güç.
Juliette tam 264 gündür kimseye dokunmadı.
En son birine dokunması bir kazaydı. Ama Yeniden Kuruluş onu cinayetten içeri tıktı. Juliette’in dokunuşunun neden bu kadar ölümcül olduğunu kimse bilmiyor. Kimseye bir zarar vermediği sürece bu durum kimsenin de umurunda değil çünkü dünya zaten perişan durumda. Her gün yeni bir hastalık ortaya çıkıyor, gıda sıkıntısı had safhada, gökyüzünde tek bir kuş kalmadı ve bulutlar garip bir renkte.
Yeniden Kuruluş, yeni düzenin tek çare olduğunu iddia ettiği için Juliette’i bir hücreye kapattı. Hayatta kalan bir avuç insan ise savaş naraları atıyor. İşte bu yüzden Yeniden Kuruluş fikir değiştirmek üzere. Juliette onlar için mükemmel bir silah olabilir. Juliette, yeni düzenin tek silahı olabilir.
Juliette karar aşamasında. Ya bir silah olacak. Ya da bir asi.
Tahereh Mafi, Bana Dokunma’da yürek burkan bir romantizmle distopya türünü bir araya getiriyor. Juliette’in iç dünyasını yenilikçi bir üslupla metnine yansıtan yazar, okurları Juliette’in zihninin içine davet ediyor.
Bana Dokunma Kitaptan Alıntılar
1. "Bugünlerde kendimi tanımaz bir haldeyim.
Artık bomboş hissediyorum. İçim oyulmuş gibi."
2. "Kendi sessizlik okyanusumda boğulmak gibi büyük bir korkum var.."
3. "Tek yapmam gereken bir kitap açmaktı - bir sayfadan diğerine kanayan hikayeleri görmekti. Kağıda oyulan anıları görmekti.
Katlanıp kitap sayfalarının arasına konmuş bir şekilde yaşadım hayatımı."
4. ""Gözlerini dünyanın her yerinde tanırım ben.""
5. "Yıllardır çığlık atıyordum ve kimse beni duymamıştı."
6. "Umut dediğin bir cep dolusu ihtimaldi.
Ben de onu elimde tutuyordum."
7. "Bazen içimdeki yalnızlığın içimden taşacağını sanıyordum."
8. ""Senden korkmazlarsa seni avlarlar."
"İnsanlar hep korktukları şeyleri avlarlar.""
9. "Tek istediğim uzanıp başka bir insana sadece ellerimle değil, kalbimle de dokunabilmekti."
10. "İnsanlığımızı yitirmiştik."
11. "Nefret dolusun, değil mi? Öfke? Hayal kırıklığı? Bir şey yapmak için can atıyorsun, değil mi? Birisi olmak için?"
12. "Bir ormanda yol ikiye ayrılıyordu ve ben,
Daha az yürünmüş olana saptım,
Bu oldu herşeyi değiştiren.
Robert Frost"
13. "İnsan ilişkilerinin yokluğunda kağıttan karakterlerle aramda bağ kurdum.Tarihe mal olmuş hikayelerle aşkı ve kaybı yaşadım."
14. "Ben hiç var olmamış bir fısıltıydım."
15. "Tek yapmam gereken bir kitap açmaktı - bir sayfadan diğerine kanayan hikayeleri görmekti. Kağıda oyulan anıları görmekti. Katlanıp kitap sayfalarının arasına konmuş bir şekilde yaşadım hayatımı."
Bana Dokunma Kitap İncelemeleri
çok uzun zamandır merak ettiğim bir seri. bu nedenle beklentim çok yüksekti ve bunu karşılayamadığını söyleyebilirim. tam bir giriş kitabıydı, pek bir olay yoktu ve akıcı bir kitap olsada sıkıldığım yerler de çok oldu. yazarın yazım tarzından mı yoksa dex'in çevirisinden mi emin değilim ama cümlelerin işleniş şekli hoşuma gitmedi. kitapta bir yalınlık bir yüzeysellik vardı ve beni pek içine çekemedi, daha güzel olabilirdi diye düşünüyorum. gördüğüm bazı yorumlardan dolayı Adam'ı sevmeyeceğimi düşünmüştüm ama kitapta en sevdiğim karakter o oldu. Juliette'e olan desteği ve sevgisi güzel, tatlıydı. Juliette'in düştüğü durum ve yaşadıkları için üzüldüm ama karakteri çok sevemedim nedense. Warner ise tam bir psikopat ve takıntılıydı. başrolün o olduğunu biliyorum ama daha farklı bir karaktere sahip olmasını bekliyordum böyle biri olması beni şaşırttı ve sevebildiğimi söyleyemem. elbette altında bir sürü yaşanmışlıklar ve acı yatıyordur ama beni öyle aşırı kendine çeken bir karakter de olamadı sadece bazı yerlerde onun için üzüldüm. çok eksik hissettiren yarım bir kitaptı ama giriş kitabı diyerek seriye devam edeceğim. kurgu güzel ancak daha iyi işlenilseydi kitabı daha çok sevebilirdim. düşük bir beklentiyle başlanılsa daha çok sevilebilir.
Normalde bu kitaba inceleme yazmayı düşünmüyordum ama en azından şimdilik bu kitapta konu çok durağan olunca yazayım dedim. SPOİLERLI! Konusundan bahsetmeyeceğim biraz daha gelişigüzel ve içimi dökme amaçlı inceleme olacak.
Öncelikle Adam! Adam'a ısınamadım ama bunun sebebi gerçekten böyle olması mı yoksa Juliette'in Warner'la olacağını bildiğim için mi bilmiyorum, ama tek temennim ileriki kitaplarda olabildiğince az Adam okumak. Onun dışında Kenji bana komik geldi açıkçası Juliette'le olan diyalogları bana Caldon ve Kiva enerjisi verdi. James tatlıydı zaten küçücük çocuk. Ama Juliette hakkında net bir şey düşünemiyorum. Pick me mi? evet, ama bazen zekasını da kullanabiliyor. Ama genel pick me yani. Warner'a karşı olan nefreti biraz fazla ve yersiz geldi. Tamam, kötü değilsin Juliette anladık ancak hani diğer türlü ebene geçirecekler az biraz zeka bide hani Warner'ı sevmiyordu o tamam, ama sonrasında bu nefretin artmasının sebebinin Warner'ın ona dokunmasını istemesi olması! Zarar gelse ona zarar gelecek,ki zaten ona işlemiyor dokunuşu, ama bunu bilmiyorlardı ve bu kadar nefret ediyorsan öldürmeyi deneseydin. Sinir bozucu, bipolar karı <3
KISACA: Bir giriş kitabıydı ve beklediğimden daha durağan ilerliyordu. Karakterlerin hepsi manyak(+ puan) ama bi değişik yani ne hissettiğimi tam anlayamıyorum. Okumak istiyorsanız okuyun ama tam emin değilseniz pdf olarak ya da birinden ödünç alarak okumanız daha iyi olur bence, çünkü serinin kitapları dehşet derecede pahalı hani zaten ucuz kitap yok ama onlardan da pahalı o yüzden almadan önce iki kere düşünmeniz tavsiyedir:)
Bana Dokunma - Tahereh Mafi
7/10
"Seninle ben umut ettiğin kadar farklı değiliz."
"Seninle ben umut ettiğin kadar benzer de değiliz."
Selam Biraz kitabın içeriğiyle ilgili spoiler içeren bir yorum olabilir yorumsuz nasıl anlatırım tam bilmiyorum çünkü sbwbnd
Kitap oldukça popüler olsa da benim karşıma hiç çıkmadı sadece serinin popülerliğini biliyordum karakterlerle ilgili bir fikrim yoktu. Grup okuması olacağı için katılmak istedim seversem devam ederim okurum diye.
Ve kitabi sevdim. Yani ilk kitap olduğu için çok fazla bir bilgi verilmemiş sadece karakterler üzerine gidilmişti ama yine de oluşturulan evreni sevdim.
Juliette şuanlik gözüme çok batmadı yani ailesi dahil herkes ona kötü davranıp yaptığı şeyin suçlusu olduğunu söylüyor ve en sonunda da üstünde deney yapılması için hastaneye gönderiliyor. Ve 264 gündür tek başına bir odada kalıyor. O yüzden Adamla karşılaştıktan sonra ona olan ilgisini anlayabiliyorum verdiği tepkileri psikolojik olarak hiç iyi değil zaten ona iyi davranan ilk insana inanabiliyor.
Bir de Warner var bence başrol erkeğimiz bu. Ama onunda psikolojisinin iyi olmadığını tahmin ediyorum. Çünkü Warner'i bu kadar kötü gösterip Adam'ı bu kadar iyi niyetli göstermeleri bana pek inandırıcı gelmiyor. En sonunda Omega diye bir yere geliyorlar iste oradan da biseyler çıkacağına eminim. Güven verse de asla güvenmiyorum hdhwhdhw
Neyse kısaca kitap akıcı ve merak ettirici bir tarzı var öyle aman aman birşey beklemeden okursanız ilk kitap olduğu için sevebilirsiniz. Ama ben diğer kitaplarında iyi olduğuna evreni yazarın güzel işlediğine inanmak istiyorum. Bakalım ikinci kitapta görüşürüz.
Çok uzun zamandır okunmayı bekleyen seriyi sonunda okumaya karar verdim.
Kitap hakkında o kadar çok şey duydum ki okurken bazı şeyler az çok kafamda yer etmişti. Hatta her şeyi bildiğimi düşünüyordum. Ama okurken şunu fark ettim ki hiçbir şekilde beklediğim gibi değil hiçbir şey. Juliette de karakterinin bakış açısıyla okuyoruz olayları ilk başlarda onun bakış açısıyla okumak biraz sıkıcıydı çünkü delilik sınırındaki düşüncelerini okuyoruz sürekli bazı şeyler anlamsız geldi. Ama sayfalar ilerledikçe karakterler olaylara dahil oldukça her şey çok değişmeye başladı.
Juliette de karakterinden nefret edeceğini söylüyordu herkes, en azından ilk kitap için şunu söyleyebilirim ki nefret ettiğim bir karakter olmadı. Warner karakteri ise asla beklediğim gibi bir karakter çıkmadı. Beni inanılmaz şaşırttı. Adam resmen joker deliğinde bitip çıktı. :)
Adam karakteri ise fazla mükemmel geldi, altındam ne çıkacak gerçekten çok merak ediyorum.
Serinin ilk kitabına göre olayların daha zordu karakterleri biraz tanıdığımız bir kitapta ama mesela Juliette’nin gücünü hala tam olarak anlayabilmiş değilim. Evet dokunduğunda insanlara zarar veriyor ama tam anlamıyla nasıl oluyor bunu net ifade edememiş yazar.
Şu an için nefret ettiğim bir karakter yok olayları gerçekten merak ediyorum . Bunların hepsinden çok Warner karakterini merak ediyorum açıkçası.
O kadar zor oldu ki okuması, kitap bir ara eziyete dönüştü ben de. Kesinlikle kötü bir kurgu ya da kalem değil okuduğumuz kitap. Aksine kurulduğu evreni çok sevdim ben aslında. O son bölümlerde okuduğum dünya ve gelecek kitaplar için vaad ettikleri heyecanlandırdı beni ki kitaba puan verirken de sonlarını düşünerek bir puanlama yaptım. Ancak beni yoran Juliette oldu. Ben sanırım daha güçlü, yaşadıklarına rağmen hep bir çıkış yolu bulmayı beceren güçlü kadın karakterleri seviyorum. Juliette zayıf değildi belki ama çok mızmız geldi bana okurken. Düşünceleri, söyledikleri/söylemedikleri, duygu yoğunluğu beni boğdu. Hâliyle kitabı okumamı zorlaştırdı bu da.
Çok az insan bu seri hakkında bilgi sahibi değildir diye düşünüyorum. O kadar seviliyor ki seri, açıkçası konusu hakkında sıfır bilgi ile başladığım için kendimi tebrik ediyorum en önce. Distopya çok sevdiğim, sık okuduğum bir tür değil ama bu kitabın konusunu sevdim. Juliette olmasa kitap favorim olurdu hatta. Adam'ı da pek sevmedim ama Warner... Beyefendinin karizması vardı, mızmız Juliette'e rağmen beni kendine çekti. Fazla diyecek bir şeyim yok, devam ettikçe tam şekillenecek kurgu hakkındaki görüşlerim. Şu anlık Juliette'i sevmedim ve kitap Juliette gözünden ilerlediği için bir tık sıkıcı ama giriş kitabı olarak da kendini okutuyor. Son 50-60 sayfayı birkaç saatte okudum hatta. Umarım aynı aşkı novellada da gösteririm.