Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Bağırmayan Anneler - Hatice Kübra Tongar | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Bağırmayan Anneler Kitap Bilgileri


Yazar: Hatice Kübra Tongar
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 59 dk.
Sayfa Sayısı: 176
Basım Tarihi: Nisan 2017
İlk Yayın Tarihi: Nisan 2017
Yayınevi: Hayy Kitap
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789752477117
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Bağırmayan Anneler Kitap Tanıtımı


Anneniz Size Bağırıp Döver Miydi?



Benim küçüklüğümde çocukları dövmek, hakaret etmek, bağırmak ‘normal’ kabul edilen bir ebeveynlik davranışıydı. Aileler çocuklarına bu davranışlarda bulunduklarında, şimdinin annelerinin yaşadığı pişmanlık, vicdan azabı ya da hatayı telafi etmek gibi duygular yaşamazlardı. Çünkü o dönem ‘kızını dövmeyen dizini döver’, ‘dayak cennetten çıkmadır’ dönemiydi. Öyle öğrenmişlerdi. Çocuk hata yaptığında ceza verilmeliydi, hatta ceza ne kadar büyük olursa o kadar iyiydi. Mesela çocuğu dövmek demek, ‘bak bu davranışın çok yanlış, o kadar ki seni dövüyorum, canını yakıyorum ki bir daha yapmayasın’ demekti.

İşin ironik kısmı, geçmişe dönüp baktığımızda annelerin ya da babaların bizleri dövdüğü, bağırıp çağırdığı, aşağılanmış hissettirdiği anları gözlerimiz dolarak hatırlıyor olmamıza rağmen, neden yaptıklarını –yani vermek istedikleri dersi- hatırlamıyor olmamız. Eminim sizler de belli şeyler hissediyorsunuzdur: Ebeveynin vermek istediği ders unutuldu gitti. Geriye sadece yenilen dayakların ve işitilen azarların soğuk anıları kaldı.

İşte bu kitap tam da bunun için yazıldı. Evlatlarımız yıllar sonra geriye dönüp baktıklarında yanaklarına atılmış bir tokadın soğukluğundan çok, yüreklerine dokunan bir annenin sıcaklığını hissetsinler diye…



O zaman gelin hep birlikte; Niyet Ettik Niyet Eyledik Bağırmayan Anneliğe…




Bağırmayan Anneler Kitaptan Alıntılar


1. "İnsanlar hata yapar, hatalar konuşulur, sonuçları yaşanır, bedelleri ödenir ama hiçbir insan bağırılarak küçük düşürülmeyi hak etmez. Hele ki karşımızdaki küçük bir çocuksa..."




2. "Kurallara uymayan çocuk yoktur; doğru disiplin uygulamayan ebeveyn vardır."




3. ": “Ona gücümüzün  yettiği çocukluk yıllarında ceza vereceksek, artık gücümüzün yetmeye ceği ergenlik dönemi için bir planımız var mıdır?”"




4. "...bir baba bilmelidir ki, çocuğu için yapabileceği en iyi şey çocuğunun annesini mutlu etmektir."




5. "Şiddet bir seçenek değildir, olmamalıdır."




6. "Kurallara uymayan çocuk yoktur; doğru disiplin uygulamayan ebeveyn vardır."




7. ""Çocuklarınızı kendi zamanınızın öğretilerine göre değil, içine doğdukları zamanın gerçeklerine göre yetiştirin."

Hz. Ali"




8. "...bağırmayan anne olmanın yolu huzurlu bir evlilikten geçer."




9. "Bardak kırıldı ama sorun yok oğlum! Sana bir şey olmasın!! İnan ki bak, sorun yok!!"




10. ""Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır.""




11. "Mahatma  Gandhi farklı bir tanım yapar. “Fiziksel şiddet bir sebep değil sonuçtur. Kişiyi fiziksel şiddet uygulamaya götüren süreçler vardır. Bu süreçlerin genel adı 'pasif şiddet” adını alır ve dünyada barış ortamı sağlayabilmek için, öncelikle şiddet ateşinin yakıtı olan pasif şiddetle savaşmamız gerekir” der."




12. "İnsan ne kadar sarılırsa o kadar sağlıklı olur."




13. "Olumsuzu görmeyin.Olumluyu fark edin."




14. "İnsanlar hata yapar, hatalar konuşulur, sonuçları yaşanır, bedelleri ödenir ama hiçbir insan bağırılarak küçük düşürülmeyi hak etmez. Hele ki karşımızdaki küçük bir çocuksa..."




15. "Zamanlardan birinde bir derviş müritlerine sorar:
"Insanlar neden öfkelenince bağırırlar?"
Müritlerden biri,
"çünkü kızmış olurlar ve bunu kızdığı kişiye duyurmak isterler, "der.
Derviş tekrar sorar:
"İyi de kızdığı kişi yanındaysa,duyurmak için bağırmasına gerek var mı?
Müritler bir an saşırır ve gerçekten gerek olmadığını düşünür.
"Peki o zaman bağırmanın sebebi nedir," diye sorarlar dervişe..
Derviş derki:
İnsanlar kızınca kendilerini duyurmak için
bağırırlar, bedenen yanlarında olsada,kalben uzaktadır o an.
Bağırmanın amacı kalbin sesini kalbe duyurmaktır. Ama şunu unuturlar,kişi bağırdıkça kalp daha da uzaklaşır.
Kalpler uzaklaştıkça kişi daha da bağırır."
İşte bu yüzden,kalbi birbirine yakın olan insanlar bağırarak konuşmazlar.
Fısıltıyla, gözleriyle,bakışlarıyla anlaşırlar.
Bu bağlamda her annenin niyeti çocuğuna söz dinletmek değil,' göz dinletmek olmalıdır."





Bağırmayan Anneler Kitap İncelemeleri


Çocuk !!!
Bedeni ve mantık yaşı büyük olmayan ama bizlerle aynı ruhu taşıyan, daha temiz bir kalbe sahip olan kişi... Herkesin geçirdiği evrenin adıdır çocukluk.

Yazar kitabında hep annelere seslenmiş lakin ben kabul etmiyorum. Çocuk anne ve babanın en ortak ilgi alanıdır ve her iki veliyi de alakadar eder. Kitapta çocuğa bağırma dışındaki diğer seçenekler güzel bir dil ile anlatılmış, lazım olana altın niteliğinde bilgilerdir bunlar. Her ebeveynin okuması bilmesi gereken hususlardır. Çünkü çocuk deyince akan sular durulur.

Şu hayata bırakabileceğimiz yeğane mirasımızdır evlatlarımız. Bizler hanlar, hamamlar yapabilecek insanlığa üniversiteler, vakıflar bırakabilecek güçte değiliz. Lakin çok saygın, terbiyeli, vatanını milletini seven evlatlar yetiştirip insanlık yararına fayda sağlayabiliriz.

Erkek gözünde kadın olmak, yani ev hanımı olmak kolay gözükür. Ne var evi temizle yemek yap sonra at kendini kanapeye akşama kadar uyu... Arada bir çocuk ile ilgilen vesaire... Ama durum hiçte öyle değildir. Ben ev hanımların üzerindeki yükün biz erkeklerin üzerinde olandan kat be kat daha fazla olduğunu düşünüyorum. Allah onları başlarımızdan eksik etmesin ve hepsinin ‘anneler günü’ kutlu olsun.

Kitabı neden okudun derseniz eğer, bence bir çok kitaptan faydalı bir kitap ve çok güzel bilgiler sahibi oldum. Yazarın akıcı dili ve hayattan bazı kesitler sunması, hikayeler ile anlatımını bezemesi daha da okunası bir hal alıp okuyucuyu sıkmadan süreklilik sağlıyor. Kadın erkek herkesin bilmesi gereken bilgilerle dolu hoş bir kitap. Okumanızda fayda vardır.

Sevgi ile kalın.




️Bağırmayan anne olmak demek; hiç kızmamak,  herşeyi alttan almak, çocuğumuza sınır koymamak demek değildir. Öfkelendiğimizde bunu insani yollarla ifade etmek demektir...
kendinizi düşünce ve sorgulama deryasında bulacağınız satırlarda gezeceksiniz okurken
herkes anne Olabilir ama bağırmadan anne olmak
zordur yazar zoru nasıl kolaylaştırıriz onu anlatmış,
Anne olmak ama nasıl bir anne?
Hatalarımız ve doğru sandığımız hatalarımız...... Ayırdına varamadığımız birçok şeyi fark edeceksiniz. Hayırlı evlat sahibi olmak 'ki yazar “çocuk sahibi” tanımını da benimsemiyor çünkü çocuk anne babaya verilmiş en güzel emanet hayırlı bir anne olmaktan geçiyor ve ilk sorgulamamız da burda başlıyor.
şu dünyada çocuk doğurmak şöyle dursun özgüvenli kendine yetebilen problem çözme becerisi olan en önemlisi akıl sağlığı yerinde olan çocuklar yetiştirmek istiyoruz istiyoruz da ne yapıyoruz, yazarın gerek kendi tecrübeleri ve peygamberimizden de örnekler vererek biz sevgili annelere yol göstermiş.kendisinin üç çocuğunun olması en önemlisi tecrübeli bir anneden tavsiye niteliğinde kendi kalemiyle ve duygularıyla yoğuran yazar, çocukların dünyasına inebilmemiz noktasında kalbimize dokunmaya çalışmış
Annelik makamına yaraşır bir anne olabilmeyi ve emanete en güzel şekilde riayet edebilmeyi nasib etsin Rabbim, amin




Kitabı bir anne adayı olarak çok keyifle okudum. Hiçbir anne evladına bağırmak kızmak istemez. Kitabın adını görenler "bağırmayan annemi olur" diyebilir. Ama okuyunca bağırmadan da anne olunuyormuş diyeceksiniz. Hiçbir varlık bağırılmayı hak etmez. Sizin kızdığınız şeyler evladınız için aslında güzel şeyler olabilir. Baktığınız yön çok önemli. Bu söylediklerimi okuduğunuzda daha iyi anlayacaksınız. Annelik kolay değil. Bizler her şeyi göze alarak evlat sahibi olmaya karar veriyoruz. Ama onları yük olarak görmek doğru değil, onlar bize biz dünyaya gelmek istiyoruz demediler. Bizi de seçmediler. Ama biz onları istedik ve Rabbimiz onları bize emanet etti. Allah'ın bu emanetine gözümüz gibi bakmaya gayret ediyoruz. Emanetlerimizi incitmeyelim. Nebevî terbiyesiyle yetiştirmek varken nefsimize yenilip evlatlarımıza yapmamamız gereken şeyleri yapmayalım. Kolay mı sanıyorsun anneliği diyeniniz olacak. Ama bağırmadan, ceza vermeden de evlat yetiştirmek mümkünmüş. Tabii biz insanoğlu bunu ne kadar yapabiliriz bilmiyorum ama yapmak için bir yola girmek, çabalamak bile bence biz annelere çok şey katacaktır. Bağırmayan anne olmaya niyet etmek bile kocaman bir adım.

Hadi sizde alın okuyun bu kitabı. Sizde niyet edin bağırmayan anne olmaya. Belki nasip olur gerçekleştiririz.

Rabbim evlatlarımızı Nebevi terbiyesi ile yetiştirmeyi nasip etsin.




Yazar akıcı bir dil ile okuyucuyu yormadan örneklerle, mantıkla ebeveynliği anlatıyor. Bağırmanın çocuğa neler yaptığını en basit özet haliyle anlatmış. Okuduğum bir çok ebeveyn kitabında bulduklarımın özeti gibi.. Biraz da günümüzü anlatıyor. Bir annenin günümüzde çocuğa bağırdığı anlarda neler düşünmemiz lazım bunu anlatıyor. Çocuklarla anneler arasındaki durumlar anlatılmış olması güzel, hatta annelerle babalar arasındaki iletişime de değinilmiş. Misafirlere, evin kirlenmesi, dağılması gibi durumları biraz abartmış olduğumuzu da farkedebilirsiniz. Kitabı okurken aklıma Adem Güneş'in kitapları da geldi, sonuna doğru "Oyun Oynama Sanatı" kitabını anımsadım. Bir örnekte çocuk tam misafir geleceği sırada tüm odaya haş haş serpmiş annesi sebebini sorduğunda "anne sen pastaları misafirimiz için süsledin ya bende evimizi süslüyorum" demiş.

Keşke bu akıcı dilini babalara seslenmek içinde yazmış olsa... Litetatürde babalarla ilgili kaynak eksikliği var, bulunan kaynakları da yetersiz buluyorum. Ayrıca babaların kitap okuyacak zaman ve ilgi eksikliği var. İçeriği karmaşık, kalabalık olmayan, akıcı dille yazılmış, günümüzden örneklerle babalara ailedeki rolünü anlatmak, anneye ve çocuğa empati yapabilmesini sağlayacak bilgiler vermek çok önemli diye düşünüyorum. Umarım bu tarz bir başyapıt çıkar ve babalara tek bir kitap olarak baba olmadan evvel o kitabı okuturuz.




Kitap daha çok annelere hitap etsede, her ebeveynin okuması gereken bir klavuz. Unutmamak gerekir çocuk yetiştirmek bir sanattır. Siz çocuğunuza ne kadar emek edip önemserseniz geleceğe güzel bir tablo çıkarırsınız. Çocuklardan sevginizi,ilgininizi esirgemeyin. Bağırmayan anne olabilir mi diye sorabilirsiniz? Neden olmasın. Aslında biz çocuklara bağırdığımızda çocuğa değil onun davranışına kızıyoruz. Ama çocuk, onun kişiliğine söylendiğimizi zannediyor. Çocukları etiketlemeyelim. Olumsuz davranışlarını, konuşarak hatasından ders çıkarmasını sağlayalım. Çocuk tercih ettiği davranışlarının sonucunu yaşayarak öğrenmeli. Yani ödev yapmayan bir çocuğu baskı kurmayın. Zaten ödevini yapmadığı için öğretmeninden uyarı aldığında bir daki sefere ödevini yapmaya gayret gösterecektir. Kitapta çocuk eğitimi üzerine birbirinden güzel konular vardır. Örneğin bir çocuğa ceza vermek olayı çözmez. Tam aksine ceza alan çocuk daha fazla inatlaşır. Çocuklar o zaman her şeyi yapsın biz bakalım demiyorum. Çocuğa şiddet uygulayarak, hakaret edilerek ceza verilmez. İlk önce ebeveynin öfke kontrolü olması gerekiyor çocuğa yaptığı davranışın yanlışlığını anlatırken. Kitapta peygamber efendimizin çocuklara tutumu çok güzel anlatılmıştı. Peygamberimiz; çocuklara sevgi, ilgi ve saygı ile yaklaşmış. Onları hor görmemiş çocukla çocuk olmuştur. Çocuk yetiştirme konusunda Peygamberimizi örnek alırsak, çocuklarımız sevgi ile büyür. Yüreklerine merhamet tohumu ekilip, vicdanlı insanlar olurlar. Kitabı okumanızı tavsiye ederim. Daha bahsedemediğim bilinçleneceğiniz bir çok konu var.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: