Bağırmayan Anne Baba Olmak Kitap Bilgileri
Yazar: Hal Edward Runkel
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 9 dk.
Sayfa Sayısı: 182
Basım Tarihi: Nisan 2017
İlk Yayın Tarihi: Nisan 2017
Yayınevi: Aganta Kitap
ISBN: 9786059851985
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Bağırmayan Anne Baba Olmak Kitap Tanıtımı
Anne babaların aileleri için istediği aşağı yukarı aynıdır: sakin, karşılıklı saygı ve sevgiye dayalı bir aile ortamı.
Bağırmayan Anne Baba Olmak şiddetsiz iletişimi anlatıyor. Hal Edward Runkel dünyayı ilişki ilişki, tek tek sakinleştireceğine inanıyor. Yeni bir metot, “üç günde çocuğunuzu nasıl muma çevirirsiniz” türünden bir ebeveynlik yöntemi sunmuyor. Aksine, kendinize odaklandığınızda ve böylece sakin kalabildiğinizde yaşamakta olduğunuz sorunları hiç yaşamayacağınızı söylüyor.
Önerileri uygulamak size sadece çocuklarınızla ilişkilerinizde değil, tüm ilişkilerinizde faydalı olacak. Yeni bir bakış açısı kazanacaksınız ve bu pencereden baktığınızda sizi zorlayan sorunlar bambaşka görünecek.
Bağırmadan, öfkelenmeden, “hadi” demeden çocuk büyütmek mümkün, denemeye ne dersiniz?
(Tanıtım Bülteninden)
Bağırmayan Anne Baba Olmak Kitaptan Alıntılar
1. "“Çocuk büyütmeye dair bir efsane: Bebek doğunca doğum sancısı biter.”"
2. "Çocuklarımızın üzerinde etki bırakmak istiyorsak, önce kendi üzerimizdeki kontrolümüzü yeniden kazanmalıyız."
3. "Tohum meyve olmadan önce toprakta ölür."
4. ""Yiyorum çünkü mutsuzum. Mutsuzum çünkü yiyorum. Tam bir kısır döngü.""
5. "“Kişi yenilmemek düşüncesiyle bir kavgaya girerse bedeni otomatik olarak bir savunma pozisyonu alır ve kaskatı olur. Tüm düşündüğü yarışmayı kazanmak olur ve daha yüksek bir başarının peşinde olmaz. Onun yerine, prensip rakibin gücünü savusturarak ve pozisyonunu değiştirerek uygulanacak gücün etkisini azaltmak olmalıdır”."
6. "Büyük ya da küçük her devrim tek bir cümleyle başlar."
7. "Anne babalar anlattıklarını kendileri uygulamadıkça çocuklarına öğretemezler.
– ARNOLD H. GLASGOW, PSİKOLOG"
8. ""Çocuklar dünyaya, biz ebeveynlerini değerli, sevilen, saygı duyulan ve takdir edilen insanlar olarak hissettirmek göreviyle gelmedi. Buraya kendileri olmak ve kendi kendine yeten yetişkinler olmak için geldiler.""
9. "" Çocuklarınız için yapabileceğiniz en harika şey kendinize odaklanmayı öğrenmektir. ""
10. "Tohum meyve olmadan önce toprakta ölür."
11. ""Yiyorum çünkü mutsuzum. Mutsuzum çünkü yiyorum. Tam bir kısır döngü.""
12. "“Kişi yenilmemek düşüncesiyle bir kavgaya girerse bedeni otomatik olarak bir savunma pozisyonu alır ve kaskatı olur. Tüm düşündüğü yarışmayı kazanmak olur ve daha yüksek bir başarının peşinde olmaz. Onun yerine, prensip rakibin gücünü savusturarak ve pozisyonunu değiştirerek uygulanacak gücün etkisini azaltmak olmalıdır”."
13. "Büyük ya da küçük her devrim tek bir cümleyle başlar."
14. "Anne babalar anlattıklarını kendileri uygulamadıkça çocuklarına öğretemezler.
– ARNOLD H. GLASGOW, PSİKOLOG"
15. ""Çocuklar dünyaya, biz ebeveynlerini değerli, sevilen, saygı duyulan ve takdir edilen insanlar olarak hissettirmek göreviyle gelmedi. Buraya kendileri olmak ve kendi kendine yeten yetişkinler olmak için geldiler.""
Bağırmayan Anne Baba Olmak Kitap İncelemeleri
Hal Edward Runkel insan ilişkileri uzmanı olarak çalışmalar yapmaktadır. İlişki koçu olarak ailelere, çiftlere ve çocuk ve ebeveynlere yardımcı olmaktadır. “Bağırmamak” anlamına gelen “Scream Free” isimli şirketi ile çalışmalarını kapsamlı bir şekilde yürütmektedir. Aynı zamanda bir akademisyen olan Runkel, eserleri ile çok satanlar listelerinde uzun süre yer edinmiştir.
“Bağırmayan Anne Baba Olmak” eserinde Runkel, ebeveynler ile çocukları arasındaki ilişkilere değinir. Daha iyi bir anne ve baba olmak mümkün mü sorusunun kapsamını ve muhtemel çözümlerini anlatır. Ebeveynler olarak sık yapılan hataları belirterek aynı hataları yapmamanın öneminden bahseder.
Eserde dikkatimi çeken onlarca ifadeden ikisinden bahsedeyim. Birçok ebeveyn otoritesini üstünlük olarak kullanıyor. Oysa Runkel: “Ebeveynler olarak evdeki otoritemiz sükûneti sağlamak üzerine olmalıdır” der. Bu çok ciddi bir ifadedir. Evde çocuklardan yana işler çığırından çıktığında durulması gereken yeri belirler. Bahsetmek istediğim diğer ifade ise, ebeveynlerin çocuklarına karşı sorumluluğu ile ilgili. Ebeveynlerin çocuklarına karşı sorumlulukları bulunmaktadır ancak ebeveynler onların yaptıklarından sorumlu değildir. Yani bir çocuk kötü, haylaz veya daha farklı olumsuz bir rol sergilemek istiyorsa ebeveynler bundan sorumlu değildir. Ebeveynler sadece iyiyi ve doğruyu gösterir ancak sonuçlar onların sorumluluk alanı dışındadır. Kendini sürekli suçlayan anne ve babalara, bu ifade rahat bir nefes aldırabilir…
Çiçeği burnunda bir anne olarak kitabın bana kazandırdığı en önemli bakış açısı size muhtaç olan bir bebeğin bakımını ve çocuğumuz büyüdükçe karşılaşacağımız problemler ve artan sorumluluklarımıza rağmen kendimizi ihmal etmememiz gerekliliği. Kendimizi ihmal etmemedeki kasıt bencillik yapmak değil kendi mutluluğumuz, sağlığımız, isteklerimizi göz ardı etmememiz. Zira biz sağlıklı, mutlu değilsek çocuğumuza karşı olan sorumluluklarımızı yerine getirmede büyük sıkıntılar yaşayabiliriz. Ancak altındaki etken ister toplumsal ister bireysel olsun bizler anne olunca kendimizi çok yıpratıyoruz, ona iyi bakamamaktan, onu hasta etmekten, kilo aldıramamaktan...:) Liste uzayıp gidiyor. Artık kendine ait bir alanın kalmamış, bundan sonra sadece çocuğun ya da çocukların için var olduğunu,tek amacın onların mutlu ve sağlıklı olması gerekliliği üzerine yoğunlaşmış, kendimizi kendimize ait olmayan bir hayatın ortasına düşmüş buluyoruz. Elbette onlara karşı sorumluluklarımız var ama önce kendimize karşı yapmanız gerekenler var.
Kitap isminden de anlaşılacağı gibi bağırmayan, sakin kalarak ebeveyn olmaktan bahsediyor. Bağırmayan Anne Baba Olmak için odak noktamızın değişmesini, öncelikle kendi duygularımızı kontrol edebilme yolunu gösteriyor. Kitap bize yeni bakış açıları sunabilir ancak kendimce olumsuz eleştireceğim kısmı, çok fazla tekrara düşmesi, sürekli gelecek sayfalarda ya da bölümlerde bahsedeceği konuları vurgulaması o an okuduğum sayfaya odaklanmamı engelledi. Olumlu olumsuz bir çok eleştiri yapılabilir, herkes kendince başka anlamlar bulabilir o yüzden okumanızı tavsiye ederim.
Bu kitap, çocuklarınızın ufak ya da ergen olmasına bakmaksızın benzer durumlarla karşılaştığınızda, kendi bütünlüğünüz içinde yeni, güvenli bir duruşla durumu ele almanızı sağlayacak. Bağırmayan Anne Baba olmak kendi farkındalığınızı artırmak, yolunuzu bulmak ve çevrenizdekilerin yaptıklarından bağımsız olarak tüm hareketlerinizin sorumluluğunu almayı gerektiriyor.
Bir durup düşündüğümüzde, çocuklarımız için de istediğimiz bu değil mi? Onların kendilerinin farkında, kendi yolunu çizen ve davranışlarının sorumluluğunu alan bireyler olmasını istiyoruz. Bu konuda onlara örnek olmazsak asla istediğimiz noktaya varamayız.
Görüyorsunuz, ebeveynlikte genellikle çocuklarla ilgili değil kendimizle ilgili dikkat etmemiz gereken çok daha fazla şey var.
Bu kitaptaki ilk fikir şu: Çocuklarınız için yapabileceğiniz en iyi şey kendinize odaklanmayı öğrenmek. Öncelikle “çocuklarımdan sorumluyum” yaklaşımının ağırlığından kurtulmakla başlayın. Kitabın geri kalanında, odağımızı çocuklarımıza karşı sorumluluklarımıza çevireceğiz.
Bu kolay bir yolculuk değil. Odağınız içinize döndüğünde kendiniz hakkında bilmek istediğinizden çok daha fazlasını öğrenirsiniz.
Mesela diğerlerinin “oraya dokunmamasını” umarak, duygusal düğmelerinize basılmasına nasıl da kolayca izin verdiğinizi görürsünüz. Ya da çocuklarınıza henüz kendinizin bile öğrenmediği dersleri öğretmeye uğraştığınızı fark edersiniz."Okunması gereken ağrı kesici niteliğinde bir kitap
Ebeveynlik kitaplarını seviyorum, aslinda psikoloji ve kişisel gelişimle iç içe oluyorlar. #haledwardrunkel 'in türkçeye #bagirmayanannebabaolmak olarak çevrilen kitabı anadilinde Screamfree (Çığlıksız) ebeveynlik olarak geçiyor. "Screamfree başkalarıyla sükunetinizi koruyarak bağ kurma yolu. Sizin dışınızdakiler nasıl davranırsa davransın, kendı duygusal tepkilerinizin kontrolünü elinizde tutmak, kendinize odaklanmak ve dünyanın iyiliği için kendinize iyi bakmak." Bu felsefe bana kendimi güçlü hissettirdi ve sadece kendi duygularimdan sorumlu olduğum gerçeği de çok rahatlatıcı. Zamane ebeveynlerine, hayatlarını çocuklarının uydusu olarak kurmak, onların hayatlarını endişeyle kontrol etmeye çalışmak yerine, kendilerine odaklanmaya çağırıyor. "Çünkü bir ebeveynin çocuğuna yapabileceği en büyük iyilik kendı duygusal tepkilerini kontrol edebilmesi. " diyor yazar. Benim için kitabin en değerli yani, ebeveynlere sadece "bağırma, endişeyle hareket etme!"demek yerine bu söyleminin arkasını çok güzel doldurabilmesi,bu yönüyle tr deki muadillerinden ayrılıyor. Diğer hoşuma giden tarafı da, kültürel kendini feda etme söylemine karşı ebeveynlere suçluluk hissetmeden önce "cân" larına bakmaya,kendı duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarını karşılayıp kendilerini sevmeye çağırması.. Çünkü ancak böyle sakin anne babalık yapılabiliyor.
Geçen yaz okumaya başlayıp yarım bıraktığım bu kitaba yeni yılda tekrar bir şans vermek istedim. Kitap adından da anlaşılacağı üzere sakin kalarak, şiddetsiz iletişimle çocuk büyütmenin öneminden bahsediyor. Evlilik ve aile terapisti Hal Edward Runkel tüm bilinenlerin aksine çocuğumuza/karşımızdakine değil de kendimize odaklanarak sadece ebeveyn-cocuk ilişkisini değil, tüm ilişkilerimizi de iyilestirebilecegimizi savunuyor. Gerçekten de en önemli şey kendimizi sevmek, kendimize değer vermek ve kendimize iyi bakmak, bu bencillik değil. 13 aylık annelik tecrübeme dayanarak gördüm ki ben mutluysam bebeğim de mutlu, ben gerginsem o da gergin. Kitap size cok kısa sürede gerçekleşecek mucize çözümler üretmiyor fakat bakış açımızı değiştirecek çok güzel örnekler veriyor. Her bölümün sonundaki içe bakış sorularıyla da birçok duyguyla yüzleşme fırsatı sunuyor.
Yazar çocukların üzerinde olumlu etki bırakmak istiyorsak kontrolü kazanmamız gerektiğini ve kontrol edebileceğimiz tek kişinin kendimiz olduğundan bahsediyor.
Üzerinde durduğu konulardan biri ise etiket ve kelimelerin gücü. Çocukları her etiketledigimizde onlara ait olan alanı kısıtlarız. " Çocuklarımız hakkında ne söylediğimiz onlara ne söylediğimizde daha önemlidir." cümlesi kitabın özeti niteliğinde.
Kitabı okurken önemli bulduğum, altını çizdiğim çok yer oldu. Kitabın dili sade, akıcı ve anlaşılır, herkesin rahatça okuyabileceği bir kitap, zaman zaman tekrara düşmesi dışında keyifli bir okuma oldu.
Sadece anne babaların değil, ilişkilerinde iyileştirme yoluna gitmek isteyen herkese tavsiyemdir.