Badem Kitap Bilgileri
Yazar: Won-pyung Sohn
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 15 dk.
Sayfa Sayısı: 256
Basım Tarihi: Ocak 2021
İlk Yayın Tarihi: 2017
Yayınevi: Peta Kitap Yayınları
ISBN: 9786257232067
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Badem Kitap Tanıtımı
Yunjae başkalarının duygularını anlayabilmekte zorlanan, aleksitimi adlı hastalığa sahip eşsiz bir karakterdir. Diğer kişilerin sözlerini ve eylemlerini anlayamayan, korku ya da öfke hissedemeyen Yunjae, normal bir hayat sürebilmek için annesinin ve ninesinin yardımlarıyla evde duygusallık eğitimleri alır. Dünyayı sadece olduğu hâliyle görebilen Yunjae, kendi doğum gününde trajik bir biçimde ailesini kaybeder ve dünyada bir başına kalır.
Ancak her şeyi kaybettiğinizi düşündüğünüz anda karşınıza yeni birileri çıkıverir. Karanlık yaraları olan Gon, duyarlı ve anlayışlı Dora ve Yunjae’ye yardım etmek isteyen Doktor Shim… Yunjae ve onların arasında yaşananlar, aslında başkalarının duygularını anlamanın ne kadar zor olduğunu ancak bir o kadar da değerli olduğunu farketmemizi sağlıyor.
Badem Kitaptan Alıntılar
1. "“ … hayatta biriyle karşılaşman gerekiyorsa, vakti saati gelince onunla illaki karşılaşırsın! “"
2. "“ Kitaplar, beni gidemeyeceğim yerlere bir çırpıda alıp götürdü. “"
3. "~
.
~"
4. "Kitaplar farklıydı.Çünkü kitaplarda boş yer çoktur.Hem kelimeler arasında hem de satırlar arasında boşluklar vardır.Bunların içerisine girip oturulabilir, aralarında yürüyebilir ya da boşluklarına düşüncelerimi bile yazabilirim."
5. "Öfkelenmem gereken yerde sessiz kalırsam sabırlı, gülmem gereken yerde kendimi tutarsam ölçülü, ağlamam gereken yerde de suskun durursam güçlü sayılıyordum. Sükût sahiden altındı. Buna karşılık "teşekkür ederim" ve "özür dilerim" ifadelerini bir alışkanlık gibi dilimden hiç düşürmemeliydim.
֎֎֎"
6. "~
.
~"
7. "~
...
~"
8. "~
.
Ah, benim güzel ucubem!
~"
9. "~
"
!
... "
~"
10. "~
.
~"
11. "~
.
~"
12. "İnsan eğitimin ürünüdür. Sen de yapabilirsin!"
13. "Kitaplar,beni gidemeyeceğim yerlere bir çırpıda akıp götürürdü.Hayatımda hiç karşılaşamayacağım insanların itiraflarını bana anlatıp hiç göremeyeceğim kişilerin yaşamlarını gösterdi.Hissedemediğim duygular ve başıma hiç gelmeyen olaylarla dopdoluydu."
14. "~
"
. "
P. J. Nolan
~"
15. "~
İnsanlar uzaktayken elden bir şey gelmez deyip trajediye gözlerini kapatırlar ancak korktuklarını bahane ederek yanlarında olan olaylara da yaklaşmazlar.
~"
Badem Kitap İncelemeleri
‘Bende bir badem var. Sizde de var. Üzerine en çok titreşimlerinizde ya da en çok lanet ettiklerinizde de var. Fakat hiç kimse bunu hissedemez. Yalnızca bunun varlığı bilinir, o kadar. Bu hikaye kısaca, bir ucubenin başka bir ucube ile tanışması ile ilgili. İşte o ucubelerden biri benim.’
.
Aleksitimiyi duymuş muydunuz? Duygusal sağırlık olarak da bilinen bir hastalık. Duyguların var olduğunu anlayabilme ancak onları içlerinde duyumsayamama durumu.. Yunjae de bu hastalığa sahip. Kimileri için hayal edilemeyecek kadar güzel olan bu hissizlik onun için bir şey ifade etmiyor. Ama şimdilik.
Çünkü, bizler büyüyoruz. Bedenlerimizle birlikte hayata baktığımız pencereler de değişiyor. Hastalıklarımız, yaralarımız, düşlerimiz ve gülüşlerimiz de renk değiştiriyor..
Yunjae’nin de bir ihtimali olur mu dersiniz?
.
Won Pyung Sohn Badem’i kendi çocuğu doğduktan sonra tasarlıyor. 3 yıl sürüyor yazması. Dünyaya getirdiği çocuğun nelerle karşılaşabileceğini, yavrusunun nasıl bir toplumla yüzleşebileceğini düşünüyor. Ve Yunjae ile Gon’un hikayesini yazıyor..
Gençlik kitabı olarak görünse de herkese seslenen bir mesajı var Badem’in: Sevgi klişe gibi görünse de pek çok şeyi kapsar.. Karanlığı bile..
.
Velhasıl sıcak, içe dokunan bir hikayeydi Badem.
.
Çeviri ise Tayfun Kartav çalışması (kendisinin çevirilerinin çoğalması temennisiyle)
kitabını beğendim. Dili çok kuvvetli olmasa da akıcı bir kitap.
çok farklı bir konuyu güzel ve toplum eleştirisi içeren bir şekilde ele almış.
Bir televizyon programında kitabın içeriğini duyduğum ama adını bilmediğim için uzun süredir bulamadığım bir kitaptı. Fakat bir gün rastgele önüme düştü ve tabi ki hemen okudum.
Kitapta alektisimi yani duygusal sağırlık rahatsızlığı olan bir çocuğun çocukluktan erişkinliğine geçerken yaşadıkları anlatılıyor. Kendisinin farklı olduğunu bilmesine rağmen hiçbir şey hissedemediği için bu konuda da herhangi bir sorun görmüyor Yunjae. Olaylara mantıklı olduğunu düşündüğü şekilde tepkiler veriyor. Annesi ve ninesinin günlük hayatları ile birleştirdiği duygusal eğitim ile biraz da olsa -annesinin deyişiyle normal- tepkiler veriyor diğer insanlarla olan diyaloglarında. Yine de hemen hemen girdiği her ortamda bir farklılığa sahip olduğu belli oluyor ve Yunjae’de bu soru kendine sorulduğunda hiçbir zaman bu durumu reddetmiyor. Ayrıca hissediyormuş gibi yapmayı da reddiyor. Bir şekilde hayatların devam ederlerken bir gün annesinin ağır yaralandığı ninesinin ise öldürüldüğü trajik bir olay karakterimizin gözü önünde yaşanıyor. Ninesini kaybetmiş olması ve komada olan annesini de bir nevi kaybetmiş olması ile Yunjae’nın anormallik içerisinde ailesi tarafından normalleştirilmiş düzeni ve duygusal eğitimi kaybedilmiş oluyor. Bu olaydan kısa süre sonra liseye başlayan karakterimiz için ise insani ilişkiler açısından yeni bir sayfa açılıyor: bir yakın arkadaş, ve bir kız arkadaş.
Hər kəsin beynində badam formasında olan və amiqdala adlanan bölgə beynin emosional mərkəzi hesab olunur. Belə ki, emosional hafizəmiz və hadisələrə verməli olduğumuz reaksiyalarımız beyinin bu hissəsində formalaşır. Amiqdalanın inkişaf etməməsiylə yaranan - aleksitimiya (emosional korluq) problemi olan uşağın həyatından bəhs edən romana müəllifin badam adı verməsinin səbəbi də budur:
"İçimdə badam var. Səndə də var. Sevdiklərimizdə, nifrət etdiklərimizdə də var. Lakin heç kəs onu hiss etmir. Sadəcə, hər kəs bilir ki, badam var"
Yuncenin hissiyatsız olaraq başladığı həyatında duyğular nənəsi və anasının səyləri ilə hiss edilərək deyil, ev tapşırığı kimi əzbərlədilərək öyrədilib. Lakin bir müddətdən sonra Yuncenin həyatında baş verən faciə onu tək qoyur və o nəinki bu faciəyə, eləcə də bundan sonrakı qarşılaşdığı bütün mənfi hadisələrə də emosional olaraq cavab vermək iqtidarında olmadığından insanlar onda problem olduğunu anlayır. Beləcə yeniyetmə Yuncenin həyatına daxil olan yeni insanlar ona həm hiss etməyi öyrədir, həm də onun hissiyatsızlığının müqabilində öz hisslərini müşahidə edərək öyrənir.
Müəllif hisslərin insan həyatındakı əhəmiyyətini və hər insanın pis və yaxşı tərəfləri arasındakı incə cizgini olduqca sadə şəkildə oxucuya çatdırır. Bu roman daha mürəkkəb və detallı işlənərək yazıla bilərdimi? Bəli. Amma gərək varmı? Məncə, xeyr. Uşaq vaxtı oxuduğumuz bəsit nağıllardan çıxardığımız dərslər misalı bu cür romanlar da insanları düşünməyə sövq edir və oxumanı zövqlü edir.
Yunjae başkalarının duygularını anlayabilmekte zorlanan , aleksitimi adlı hastalığa sahip eşsiz bir karakterdir. Diğer kişilerin sözlerini ve eylemlerini anlayama yan, korku ya da öfke hissedemeyen Yunjae , normal bir hayat sürebilmek için annesinin ve ninesinin yardımlarıyla evde duygusallık eğitimleri alır. Dünyayı sadece olduğu haliyle görebilen Yunjae, kendi doğum gününde trajik bir biçimde ailesini kaybeder ve dünyada bir başına kalır. Ancak her şeyi kaybettiğinizi düşündüğünüz anda karşınıza yeni birileri çıkıverir. Karanlık yaraları olan Gon, duyarlı ve anlayışlı Dora ve Yunjae'ye yardım etmek isteyen Doktor Shim ... Yunjae ve onların arasında yaşananlar, aslında başkalarının duygularını anlamanın ne kadar zor olduğunu ancak bir o kadar da değerli olduğunu farketmemizi sağlıyor
Yukarıda da bahsettiğim şekilde konusu ilerliyor. Açıkcası herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Benim en sevdiğim kitap oldu(yoongi sayesinde) Hem yunjae'nin hastalığı hem de her konuda verdiği mücadele fazlasıyla ilgimi çekti. Başından sonuna kadar hiç sıkılmadan okudum ve özellikle son sahnede duygulandım. Yunjae'nin Gon için yaptığı fedakarlıktan dolayı. Dediğim gibi herkesin okumasını tavsiye ettiğim, empati kurmayı öğretecek bir kitap.
Yunaje anne ve ninesiyle birlikte yaşayan 'aleksitimi' hastası özel bir çocuk.
Türkçe tıbbi karşılığı “Duygusal Sağırlık” olan aleksitimi kişilerin kendi ve diğer insanların hislerini algılama yetisinden yoksun olmasına deniyor.
Duyguları, hissedemiyor, bu yüzden insanların duygularını okuyamıyor, duyguların adlarını karıştırıyordu.
Annesi ve ninesi zarar görmemesi için hangi durumlarda hangi tepkileri vermesi gerektiğini öğretmeye onu bu konuda eğitmeye çalışıyorlardı.
Renkli kağıtlara çeşitli cümleler yazdıktan sonra kocaman bir kağıda bunları tek tek yapıştırıyorlardı.
Araba geliyor Kenara yaklaşılır ya da araba yaklaşırsa koşulur
Bir insan yaklaşıyor Çarpışmamak için kenarda durulur
Karşımızdaki gülüyor Aynı şekilde tebessüm edilir
Not: Her ne koşulda olursa olsun karşımızdakiyle aynı yüz ifadesinin takınılması iyidir..
Gibi bir çok not .
Ama ezbere öğretilen tepkiler ve duygular hiç bir işe yaramıyordu.
Hiç birşeye tepki vermediği için arkadaşları tarafından hep alay konusu oluyordu.
İlerleyen günlerde başına gelen felaket sonrası artık yapayalnızdı.
Ninesi ölmüş, annesi bitkisel hayata girmişti.
Her şeyi kaybettim dediği anda hayatına giren Gon, Dora ve Doktor Shim.
Ona dostluğu ve aşkı tattırabilecek bu duyguları tanımasına yardımcı olabilecekler miydi?
Sade dili ve kusursuz çevirisiyle #badem tavsiyedir dostlarım