Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Ayşegül Genç Alıntıları & En Çok Okunan Sözleri

Ayşegül Genç En Beğenilen Sözleri



1. ""Kendimi anlatmaya kimin yarasından başlasam...""


- Ceylan Uykusu



2. "“İnsan nereye ev diyemez biliyor musun Keçisakal?”
“Nereye?”
“İçinde sevginin olmadığı yere..”"


- İç Bir Şey



3. "Her yıkımın bir mimarı var."


- İç Bir Şey



4. "Kibrin ve benliğin kaybolduğu her yerde güzellik ışıldar."


- İç Bir Şey



5. "İnsanlar nerede bir yalnız görseler onun birini beklediğini düşünürdü. Oysa bekleyenler, yalnız değillerdir. Asıl yalnızlar bekleyecek kimsesi olmayanlardır."


- İç Bir Şey



6. "İnsan ancak düştüğü zaman kendini karşılar ve uğurlar."


- İç Bir Şey



7. "Bir zamanlar tüm seslerin tüm mısraların döküldüğü bir aşk deniziydin, şimdi yerin altına doğru çekilen bir gam deryasısın."


- İç Bir Şey



8. "Her yer yıkılsa bile iyilik sağlam kalan tek kale olur."


- İç Bir Şey



9. "Yaşam koskoca bir incinme."


- Çile Kırgını



10. "Acının devamlı müşterisiydim ben."


- Çile Kırgını



11. "Her gününü ne istediğini düşünerek geçiren insanlardan sıyrıldık."


- İç Bir Şey



12. "İçinde aile olamadığımız ev kimindi?
Kalbi olmayanın evi de olmuyordu."


- Çile Kırgını



13. "Sen benim tekilliğimin bitişi, çoğulluğumun başlangıcısın."


- Çile Kırgını



14. "Yalnızlık bazıları için insanlarla karşılaşınca başlayan bir şeydir."


- Çile Kırgını



15. "İnsanlar birbirlerine dikey, önyargılı ve güvensizlikle bakmayı balkonlar ve merdivenler sayesinde öğrenirler."


- Çile Kırgını



16. "Ona baktıkça uzaklar yakınlaşır, gurbet silikleşir."


- Çile Kırgını



17. "İnsan bir kalbi kucaklarsa güzeldir."


- Çile Kırgını



18. ""


- Doğmuşlar



19. "Bir Afrikalı yazar der ki;
"Istırap kapınızı çaldı ve siz ona, içeride yer yok dediniz. Merak etme diyecektir, ben kendi taburemi getirdim.”"


- Çile Kırgını



20. "İnsanca yaşamak insanın en büyük ağırlığı."


- İç Bir Şey



21. "Uzun uzun anlatamayan cümle kurma becerisine sahip olamayan insanların kısaltmada geldikleri son noktadır küfür."


- Doğmuşlar



22. "Ey insan duygun var mı?"


- Çile Kırgını



23. "Hakikatin kendisinden başka yardımcıya ihtiyacı yoktur, kendi kendini onarır hakikat, kendi çözümünü kendi üretir."


- Kalbin Arka Odası



24. "elimdeki yara hålå çok sızlıyor taya, eskiden savaşçılar ilk yaralarını alıncaya kadar kendilerini tanrı sanırlarmış, ancak ölümcül bir yara aldıkları zaman tanrı olmadıklarını anlarlarmış, meğer ben de tanrı değilmişim."


- Kalbin Arka Odası



25. "Bir çocuğun annesi yoksa onu vicdanlı birinin büyütmesi ihtimal dahilindedir elbette, olasıdır. Ama bir çocuğun annesi varsa ve vicdansızsa o çocuk için bir

var mıdır? Bir çocuğu annesi itmişse, dünyanın diğer bütün ayakları elleri tırmık olur, pütür olur, zımpara olur, bir ihtimal olmaz. Annesinin tatlı sözü şöyle bir üzerinden geçmezse çocuğun, diğer sesler kesik olur, batık olur, ur olur, bir ihtimal olmaz."


- Doğmuşlar



26. "En büyük yarayı merhametsizler değil, herkese merhametli olduğu halde bize karşı merhametsiz olanlar açar."


- Doğmuşlar



27. "Pek çok insan kötülüklerine kılıf bulmakta mahirdirler. Akıl, duygunun ve vicdanının önüne geçer. Bulduğu gerekçelerle, kılıflarla yolsuzluk yapan, kara para aklayan, cinayet işleyen hastalıklı tiplere dönüşür insanlar."


- Doğmuşlar



28. "Ona onun için sahip olmak, ona kendi iyiliği için hükmetmek ve onu kendi mutluluğu için yönetmek istedi. Tiranlığına kılıf uyduran herkes gibi. Kendisi kurtarılmaya bu kadar muhtaçken üstelik."


- Doğmuşlar



29. "İnsan üç şekilde teslim olur. Silahını vererek. Parasını vererek. Kalbini vererek."


- Doğmuşlar



30. "İnsandan zorla alınsa da bir şey, niye zorla verilemiyordu. Sevmek, düzeltmek, haksızlıkları gidermek için bile neden insanın rızası gerekiyordu. İnsan aksaklıklar çıkmasın diye uğraşırken neden her seferinde aksaklığın ta kendisi oluyordu."


- Doğmuşlar



31. "Okyanusun ortasında kalan kişiyi hüzünlendiren şey; sınırların, çarpacak nesnelerin, ufkun ve umudun olmaması değil midir?"


- İç Bir Şey



32. "Hayata dönmek acı verir"


- Kalbin Arka Odası



33. "Nuri Pakdil'in i tabiri ile herkes kendi cehennemini sürüklüyor yanında. Belki de bu yüzden ortalık cehenneme dönüyor."


- Metropol Bedevisi



34. "Çiçek koparmadan da koklanırdı…"


- Dünya Atı



35. "...kibrin ve benliğin kaybolduğu her yerde güzellik ışıldar."


- İç Bir Şey



36. "Neden birisine azıcık saygı duysanız o kişi ilk önce o saygınlığı baltalamakla işe başlar. Neden birisine umut deseniz, gelip ilk önce sizin kalbinizde çırpınan serçeyi vurur. Neden ırmaklar çöle değil de denize akar. Neden yıldırımlar gelip de uysal ağaçları bulur. Neden!"


- Kuğu Boynu



37. "Bu hayat satranç gibidir "öğrenmesi kolay, uzmanlaşması zor"... Bazen sinir krizlerini tetikler, bazen derinlik sarhoş eder, bazen de hiperaktif zıplamalara müteakip saçın başın yoldurur."


- Metropol Bedevisi



38. "İnsan yanından geçip gittiklerinden hangisinin ileride karşısına çıkacağını bilmiyor. Yüzünü şeytan görsün diyorsunuz. Diyorsunuz da bu sözü ettikleriniz ileride karşınıza çıktığında acaba o şeytan ben miyim diye de soruveriyorsunuz."


- Doğmuşlar



39. "Ama bu coğrafyada çocuklar ilk önce en zor olanı öğrenmek zorundalar: Hayatta kalmayı."


- İç Bir Şey



40. "Duvarda bir tüfek varsa hikâyenin sonunda patlar demiş Çehov. Artık çağımızda şöyle; hikâyede bir kadın varsa hikâyenin sonunda muhakkak ölür."


- Doğmuşlar



41. "Uzaktakiler uzak olduğu için unuturlar, yakındakiler yakın olduğu için unuturlar, unutmayanın ölçüsü kendisinde saklıdır. Bu bir gizdir. Hatırlamak ve unutmak insanla birlikte ama insandan bağımsız işleyen iki mekanizma gibidir."


- Doğmuşlar



42. "Seni yerden kaldıracak kelimeleri bul!"


- İç Bir Şey



43. "Eskiden bahçeli evlerde yaşayan kadınlar dış kapı çaldığı zaman iç kapıdan dış kapıya giden yolda eteklerindeki unları çırpar, saçlarını örtülerinin içine katar, gömleklerinin kollarını indirir, aradaki mesafeyi kendilerine çeki düzen vererek aşarlarmış. Misafire hazırlanırmış her biri. Kendimizi düzeltmeden açtığımız her yol ziyandır. Üstümüz kirli, saçlarımız dağınık, derli toplu değiliz ama kapı çalınıyor, mesafe tükenmiş, biz tercih etmişiz bu yolsuz ve ani yaşamı, bu bahçeye değil de sokağa açılan kapıyı biz imar etmişiz.
Öyle darmadağınken kapıyı açsak…"


- Kalbin Arka Odası



44. "Kadere iman eden kederli insanlardık."


- İç Bir Şey



45. "Bilmiyorum.
Tek bildiğim, düştüysek kalkmamız gerekir."


- İç Bir Şey



46. "Bırak kalbin bir kelimeye dönüşsün! Dünya denilen enkazın altına bir hazine de sen bırak!"


- İç Bir Şey



47. "İnsanlar taşrada "iki sen veya iki ben" oldukları için, şehirde ise tavizsiz "sen ve ben" oldukları için biz olamıyor. Biraz sen ve biraz ben olmalı oysa."


- Doğmuşlar



48. "Kaybolanlar yerlerini yadırgamazlar dedi, sadece arşı alanın sonsuzluğunu yadırgarlar."


- İç Bir Şey



49. "Ölümü düşünmeye mahkûmuz, dibi bulana kadar, bizi bulana kadar!"


- Kalbin Arka Odası



50. "Hepiniz ölmek istemediğiniz yerlerde ölmüş gömülmek istemediğiniz yerlere gömülmüşsünüzdür. "


- Kalbin Arka Odası



51. "Küfür etmeyeceksem, bağırmayacaksam, kıvırmayacaksam genelde başı sonuna uzak cümleler kurarım böyle. Hani çocukken su oluktan akarken avucumuzu tutarız da suyun şiddetinden avucumuzda bir şey kalmaz ya. Avucumuz küçük olduğu için çarpan su sıçrar gider ya. Hani bir türlü su içemeyiz. Sonra annemiz gelir ellerine suyu doldurur ve bize kana kana içirir. İşte zaman su gibi akarken ellerim bir işe yaramıyor... Akıp giden zamandan bir yudum içebilmem için ellerine ihtiyacım var. Ellerinize yani."


- Kuğu Boynu



52. "Evler yan yana duran mezarlıklara dönüştü, mezar komşuluğu diye bir şey olmaz taya, denedik olmadı."


- Kalbin Arka Odası



53. "Kırıldığım yerdeyim ve sürekli kurulduğum yerde... Yoldan başka her şeye kör olan yolun getirdiğine razı olur. Ben kurulmak için kırılmaya razıyım."


- Kuğu Boynu



54. "Her kitap her okuyucuya göre değildir, her okuyucuya göre olan da bize göre değildir"


- Kalbin Arka Odası



55. "Aşkın ateşi güneşin ateşini bile yutabilir."


- Çile Kırgını



56. "Kalbin gözü kör, aklın idraki topalsa zaman sadece aptalların kötülük yapmasını kolaylaştıracak hızda akarmış..!"


- Ölü Serçe Dönemeci



57. ""Ben cenneti hep bir çeşit kütüphane olarak düşlemişimdir"

Jorge Louis Borges"


- Kalbin Arka Odası



58. "Kim kime gittiyse ulaşır, kim kimin adına gittiyse yoldayken de ulaşmıştır."


- Kalbin Arka Odası



59. "Buluşmak iki insanın birbirlerine doğru mesafe kat etmesi demektir ama biri geliyor diğeri duruyorsa, biri koşuyor diğeri duruyorsa, biri sürünüyor diğeri duruyorsa, ara kapandığı halde buluşmadan söz edilebilir mi?"


- Doğmuşlar



60. "İnsanlar seçimler yaparken hem hikâyesine dokunulsun ister hem de başkasının hikâyesine dokunmak ister, balım."


- Kalbin Arka Odası



61. ""Oradaydık. Hepimiz. Kadere iman eden kederli insanlardık.""


- İç Bir Şey



62. "Bir zamanlar kitaplar arasında zamanı durduran hantal bir genç kız vardı, şimdilerde üst üste yığdığı kitapların arkasında koşturmaya devam eden çevik yaşlı bir kadın var. Biraz daha hızlanırsa hiçbir yere varamayacak.
“Ben cenneti hep bir çeşit kütüphane olarak düşlemişimdir” diyen Borges’in ruhu buralarda olmalı."


- Kalbin Arka Odası



63. "Evi terk edeceğim, bir ata binip evi terk edeceğim."


- Kalbin Arka Odası



64. "Bavullarına saman doldurmuş bir yolcu gibiyim çoğu kez seccade üzerinde dikilirken... Oysa kıyamdaki her beden özgürlüğün kapısında eli bağlı bekleyen asi bir köle değil midir birazdan salıverilecek?"


- Metropol Bedevisi



65. "Muhabbet tek taraflı olunca duvar taşla değil gözle de örülürdü…"


- Kalbin Arka Odası



66. "Maddenin katı, sıvı, gaz halinden başka bir de ruh hali olduğunu düşünenlerdenim."


- Metropol Bedevisi



67. "Delirmeyi beklerken kaçıracağını umduğun aklına yaklaşırsın."


- Dünya Atı



68. "kimin çekimine kapıldıysam , kıbleye dönerek yörüngeye girdim."


- Çile Kırgını



69. "İnsanın iç dünyasını dinginleştiren ve fakiri de zengini de "ehl-i keyf" kategorisine sokan bu mahir bitki yaprakları, Fezayı Hak'tan inmiş huzur verici bir yağmur gibidir. Şehirde veya köyde kristal bardaklarda yahut sararmış fincanlarda yudumlanan, belki de çaydan ziyade muhabbettir. Kişi yalnızsa bu muhabbet bizzat çayın kendisiyledir."


- Metropol Bedevisi



70. "Tarikat aynı duygu ile dini yaşamak, aile aynı bağlılık ile bir evde bulunmak demek, çete aynı suç karşısında aynı savunmayı verebilmek demek. Sadece aşk ve dostluk farklı. Aşk iki insanın birbirini sürekli eksiltip tamamlaması demek. O zaman aşk da farklı değil. Sadece dostluk farklı. Dostlukta ne emir ne itaat ne eksiltme ne tamamlama var. İki insanı bir arada tutan bir giz var. Karşısındaki insanın iyiliğini güzelliğini kendisi için değil "onun için" istemek var."


- Doğmuşlar



71. "“İnsan nereye ev diyemez biliyor musun Keçisakal?"
“Nereye?”
“İçinde sevginin olmadığı yere...”"


- İç Bir Şey



72. "Her ev diğerinin içini görmeye başlıyor. Herkes bir diğerinin değer biçtiği şekilde yaşamaya, şablonlara girmeye, tek tipleşmeye devam ediyor."


- Kalbin Arka Odası



73. ""Yaşam koskoca bir incinme”"


- Çile Kırgını



74. "Dünya; okyanusta yüzden bir tahta parçası mıdır yoksa kelimelerin üzerinde yüzen, harflerin manalara dokunarak ilerlediği bir hazine sandığı mı? Bir göç katar mı? Bir kirli gemi mi?
Biz, bir yüzüşü mü, bir göç katarını mı seyrediyoruz, durduğumuz çağdan?
Dengemizi kaybetmemek için bir seyre mi tutunuyoruz böyle? Anlatılan hikayeler dönüp dolaşıp Habil ve Kabil’e dair olsa da anlatıcı olan biziz. Âdem’in diğer çocukları. Şimdi burada. Soğuk ve ıssız bir çağın ortasındayız."


- Dünya Atı



75. "İntihar etmek haramdır. Herkesin hayatı bu kadar kıymetsizken üstelik."


- Kalbin Arka Odası



76. "Aşk sabaha kadar testere ile ikiye bölünür, akşama kadar sabır dikişleri ile yeniler kendini. Düz yolları, düz çizgileri sakin nehirleri sevmez hep türbülanslı uçuşlar ister. Boşluğa düşer, kâh boşluk ona düşer."


- Metropol Bedevisi



77. "~
"Kendini azarlamaktan yorulanlara..."
~"


- İç Bir Şey



78. "Edebiyatı, insanı insana tanıtan rolüyle hayatımızın bir parçası kılarız. Lakin modern edebiyat, bilinç akışı ve farklı tekniklerle insanı kendine o kadar yaklaştırır, istek ve arzularını, heves ve zaaflarını o kadar iyi tanıtır ki, bu kez de karşımıza kendiyle ne yapacağını bilemeyen insanlar çıkmaya başlar."


- Kalbin Arka Odası



79. "insan taşı bile nakış nakış işleyebilirken nasıl da böyle taştan da beter oldu."


- Çile Kırgını



80. "Filler ile ilgili maddeyi okudum, aklıma atlar geldi taya, timsahlar ile ilgili bir madde okusaydım aklıma yine atlar gelirdi, çakallar, bizonlar. Hepsi aklıma atları getirir, atlar hiç aklımdan çıkmıyor, hayvanımı da kalbimide sadece atlar keskin ediyor, tahterevallinin bir ucunda atlar diğer ucunda dünyanın içindeki diğer hayvanlar var, atlar ağır geliyor taya."


- Kalbin Arka Odası



81. "Sen benim tekilliğimin bitişi, çoğulluğumun başlangıcısın."


- Metropol Bedevisi



82. "Bekleyen ile beklenen arasındaki mesafenin kelime cinsinden hesabıdır şiir..."


- İç Bir Şey



83. "insan taşı bile nakış nakış işleyebilirken nasıl da böyle taştan da beter oldu."


- Çile Kırgını



84. "Kaçmak isteyen zaten hiç burada olmamıştır."


- Dünya Atı



85. ""İnsan nereye ev diyemez biliyor musun Keçisakal?"
"Nereye?"
"İçinde sevginin olmadığı yere...""


- İç Bir Şey



86. "Ölüyü gömen ölümü de gömüyor,
huzur yoksa ev yok, kiremit yok, tuğla yok, kerpiç yok, huzur varmış gibi yapıyoruz."


- Kalbin Arka Odası



87. "Ölmeden önce ölmek için bile ölmeden önce yaşamak gerekiyor taya, işte onu beceremiyoruz, kederli güvercinler gibi aynı olukta ömür tüketiyoruz…"


- Kalbin Arka Odası



88. "..sen Hz. Ali misin ki Hz. Fatıma istedin, sen Mecnun istidadında mısın ki Leyla aradın karşında?"


- Metropol Bedevisi



89. "Manası maddesinden daha geniş biri; billur bir dünyayı sisli bir dünyaya nasıl değişebilir ki. Sisli bir mekana girene ışık yardım edemez olur. Kesilmiş çiçeklere yağmurun faydası olabilir mi?"


- Metropol Bedevisi



90. "İnsanca yaşamak insanın en büyük ağırlığı. Bu yüzden insanlar ağırlıklarını bırakarak ilerlemeye çalışıyorlar. En sonunda insan diye bir varlık kalmayıncaya kadar yüklerini atarak yürüyorlar."


- İç Bir Şey



91. ""O gittiğinden beri bu ayaklı saat bana da arada kalmayı anlatıyor yeğenim. Gelip gitmelerin arasında kalmayı, durup çalışmaların arasında, susup konuşmaların, ölüp dirilmelerin...""


- Kuğu Boynu



92. "Başkasını överek ve yererek topluma mesaj verenler kendi derdine düştü sadece, rozetler, ampuller, kolonlar, basamaklar, bunları aşıp başka bir yere varacağız."


- Kalbin Arka Odası



93. "Üç şekilde dünyadayız kuzum. Yaşamayarak, yaşayarak ve yaşamayı üstlenerek. En zoru yaşamayı üstlenmek değil midir?"


- Kalbin Arka Odası



94. "Herkesin vazgeçişi kendisine özgüdür."


- İç Bir Şey



95. "İçimde sonsuz hüzün var.
Dünyanın tüm mahzurlarını düşünüyorum."


- Kalbin Arka Odası



96. "Kıyamet koparken bile iyilik yapılması emrini aldık. Her yer yıkılsa bile iyilik sağlam kalan tek kale olur. Başlı başına."


- İç Bir Şey



97. "Bilmiyorum. Tek bildiğim, düştüysek kalkmamız gerekir."


- İç Bir Şey



98. "Yalnızlığın panzehiridir yardım etmek. Yardım eden insan istese de yalnız kalamaz. Yalnızlığı disipline eder hizmet edebilme arzusu..."


- Çile Kırgını



99. "Ölüm bütün hanelere aynı uzaklıktadır…"


- Dünya Atı



100. "Keskinliğimiz başkasına, yaramız kendimize zarar vermese."


- Dünya Atı



101. "Zaten bir yerde savaş, afet ya da zulüm varsa oraya ambulanslardan önce insan tacirleri ulaşır."


- İç Bir Şey



102. "Bir lokma simit düşmüyor yere, bir parça insaf…"


- Dünya Atı



103. "Kalbimin tam ortasında kaybolmayan bir his var. Düşmanca bir his. Uysalca bekliyor en güzel anılarımı yıkmak için. İnsan en çok yıkımdan zevk alır demiş filozoflar. Zirvede yıkmak vardır. Sonrasında insanlar ikiye ayrılırlar. Zevk aldıkları yıkımı daha da yıkarak zevk alanlar, yıkılan ne varsa onu tekrar imar etmeye çalışarak bu zevki sürdürenler."


- İç Bir Şey



104. "Artık vücudumdan çıkan seslerden başkasını duymayacağım. Kemiklerimin gıcırdamasını, karnımın gurultusunu, ayağımın çıtırtısını, kalbimin çırpınışını dinleyeceğim. Bu sesler duruncaya kadar yürüyeceğim. Ruhumun gücüyle yürüyeceğim. Bu güç vatanım olacak artık."


- İç Bir Şey



105. "Evi temizledikçe dünyamı da temizlemiş gibi oluyordum."


- Çile Kırgını



106. "İnsan kalbinin buğusunu silmek için başkasının parmaklarına ihtiyaç duyar. Çünkü o buğu içeriden değil dışarıdan silinir."


- Ceylan Uykusu



107. "Geriye bir yaşama arayışı kaldı yine, aranılan kendimiz sandık, kendini bulan mutlu sona erer sandık, aldandık, başkası varsa mutluluk var taya."


- Kalbin Arka Odası



108. "Bu gördüklerin peşini bırakmayacak,
kalbin peşini bırakmayacak! "


- Kalbin Arka Odası



109. "Dergiler kapanıyor. Eleştirmenler susuyor. Ustalar uzaklaşıyor .ud sesi geliyor. Sadece ikimiz kalıyoruz. Okurun bir elinde bıçak bir elinde gül olmalı. Hangisini koysa göğsüme ağır gelecek, hangisini hissetsem incineceğim."


- Kalbin Arka Odası



110. "Çekmeceden, kasadan, cüzdandan değil kitapların arasından bir anahtar çıkardı.
Ustam düşmek isterse kitaplara düşer çiçeğim kalkmak isterse kitaplardan kalkar.
Tüneli de açık havası da kitaplardandır."


- Kalbin Arka Odası



111. "İçimizde bir Gazze var kaybedildikçe kazanılan, kazanıldıkça kaybedilen. içimizde bir Gazze var; paylaşıldıkça yıpranan, yıprandıkça paylaşılan, kendimizi ara sokaklarında kaybettiğimiz, deniz kenarlarında bulduğumuz... İçimizde bir Gazze var elimizden tutup giden elinden tutunca kalan; ne mutlu ne de mutsuz sadece savaşan!."


- Metropol Bedevisi



112. "Oturduğu yerden hayata dahil olmaya "dinlenme" diyen ama dinlenerek "din"lenilmediği gerçeğini sağa sola dini mesajlar atarak kamufle etmeye çalışan tinsizleriz. Doğandan bozma şahinler gibi, Nietzche'den bozma Mevlanalarız. İç sıkıntısal, kaygısal, antizembereksel hallerini kınının içinde tuttuğu kılıçla budamaya çalışan don kişotlarız."


- Metropol Bedevisi



113. "Ne garip. İnsanın yoksulluğu zenginliği olabiliyor."


- Ceylan Uykusu



114. "Harekete geçmek için tüm ağırlıklarını atmalıdır değil mi insan. Hedefinizde iyi olmak varsa kötülükleri, hedefinizde kötülük varsa iyilikleri ata ata yürürsünüz. Menzile ulaşmak için menzile uygun olmayan ağırlıkları terk edersiniz."


- İç Bir Şey



115. "Kalp,kafesi ile uçabilen tek kuştur."


- Ceylan Uykusu



116. "İnsana çevir yüzünü. Sırtındaki yükten kurtuluşun yok. İnsan olmanın yükü boynunu bükecek, belini eğecek, kalbini kıracak.
İnsan ömrü boyunca kendi yükünü değil bir diğer insanın yükünü hafifletebilecek sadece."


- Kalbin Arka Odası



117. "İnananın mesaja ihtiyacı var mı?"


- Kalbin Arka Odası



118. "Muhabbet tek taraflı olunca duvar taşla değil, gözle de örülür."


- Kalbin Arka Odası



119. "“Yaralı bir kuş gibi çırpınanlara...”"


- İç Bir Şey



120. "Harekete geçmek için tüm ağırlıklarını atmalıdır değil mi insan. Hedefinizde iyi olmak varsa kötülükleri, hedefinizde kötülük varsa iyilikleri ata ata yürürsünüz. Menzile ulaşmak için menzile uygun olmayan ağırlıkları terk edersiniz."


- İç Bir Şey



121. "Kalplerin sertleştiği, vicdanların taşlaştığı, yüzlerin karardığı bu coğrafyada küçük keşiflerin ağırlığını taşıyamaz hale geliyordu insan. İnsan olduğunuzu hatırlatan, kalbinizi kımıldatan her şeyden hemen kurtulmak istiyordunuz."


- İç Bir Şey



122. "Eğer tırmanmaktan vazgeçer ve durursan, ayakta kalmak için sebebin kalmaz."


- İç Bir Şey



123. "Körler memleketinde görmek hastalık sayılırmış... O zaman varım ve hastayım ve iyileşmeye de niyetim yok. Çünkü ben bölünmüşler memleketinde bütüncül hisler besleyen çıbanım, yıkılmış hor görülmüşler memleketinde yapıcı düşünceler tasarlayan iltihabım."


- Metropol Bedevisi



124. "Zulüm, bir şeyi yerinden etmenin diğer adıdır."


- İç Bir Şey



125. "... "herkes gibi olmak olmamak gibi bir şeydir demiş şair. Desin, "olmak" isteyen kim?"


- Kuğu Boynu



126. "Ne kadar hızlansak da bir çocuğa yetişemeyecekmişiz gibi bir his doğar içimize."


- Dünya Atı



127. "Maddenin katı,sıvı, gaz halinden başka bir de ruh hali olduğunu düşünenlerdenim.:)"


- Metropol Bedevisi



128. "Üzerimde ağaçlar bitsin, kuşlar ötsün, ölüm de dirim de kimseye zarar vermesin"


- Kalbin Arka Odası



129. "Kaldığım ev müstakil ev taya benim gibi, ben de müstakilim, mutfak dökülüyor, salondaki çiçekler kurudu, arka oda dışında evdeki her şey başkasına aitmiş gibi, her sabah salonda uyanır arka odada dirilirim, perdeleri açar, devrilmiş olan kaldırır, saçılmış olanı süpürür, okunmuş olanı kapatır, sızmış olanı temizlerim, annemin üzerine gül spreyini sıkar, genzimi yakan koku ile bir süre baş eder, sonra kendini bu odaya bir biblo gibi iliştiririm…"


- Kalbin Arka Odası



130. "Maddenin katı,sıvı, gaz halinden başka bir de ruh hali olduğunu düşünenlerdenim.:)"


- Metropol Bedevisi



131. "Üzerimde ağaçlar bitsin, kuşlar ötsün, ölüm de dirim de kimseye zarar vermesin"


- Kalbin Arka Odası



132. "İkindi sonu gölgeler uzanıp gerçekleri örttüğünde, yüzler gölgelenip suretler törpülendiğinde, insanlar evlerine çekilip söğüt dipleri evsizlere kaldığında tüketilecek tek şey olan gece, kafasını uzatıp geliyor demektir."


- İç Bir Şey



133. "Bir bebeği bir taşın koynuna bırakabilen insanlar günahlarına taşları da ortak ettikleri için mi cehennemin yakıtı olurlar. Yakıtı taşlar ve insanlar olan cehennem bir bebeğin göbek bağı ile mi bağlı cennete. Bebeği taşın bağrına bırakan taş ile, bebeği annenin bağrından koparan taştır cehennemin yolunu asıl döşeyen..."


- Çile Kırgını



134. "Darmadağınığım. Aldığım onca yol bir adım etmemiş"


- Kalbin Arka Odası



135. "Düşeceğim ve düşeceksin meleğim. Sadece düşeceğin yere dikkat et. Dikenlerin üzerine mi düşeceksin, çalıların üzerine mi, betonun üzerine mi, suya mı, çamura mı? Yoksa insanların birleşen ellerinin üzerine mi? Birleşen ellerin üzerine düşmek artık çok zor meleğim. Mahalle boş. Herkes tekil olmaya taşınmış."


- Kalbin Arka Odası



136. "İnsanlar nerede bir yalnız görseler onun birini beklediğini düşünürdü. Oysa bekleyenler, yalnız değillerdir. Asıl yalnızlar bekleyecek kimsesi olmayanlardır."


- İç Bir Şey



137. "Kesin artık şu gürültüyü! Sessizlik! Lütfen sessizlik. Gürültüden nefret ederim! Sizin yanınızdan usulca geçen sesler benim üzerime her yönden her eğimden boşalarak gelir, unutmayın! Lütfen, lütfen susun artık!"


- İç Bir Şey



138. "İnsanın kendisi ile karşılaşıp kendisi ile yürüdüğü anlarda roman ve öykü kurgu olmaktan çıkar."


- Kalbin Arka Odası



139. "İnsana en büyük yardım bir kalp ile yaratılmış olması değil midir. İnsan kırık kalbini hissedip acziyetini kavradığı anda bir adım atmış olur. O bir adımdan sonra eşyalar, imkanlar, insanlar ve en önemlisi zaman insan için koşturmaya başlar. Böylece hepsi insanın lehine döner muhabbet mesafesi, vuslat yolu kısalır. Yaklaşılır. İnsanın kalbi kendisi için bir müdahale aracına dönüşür. İnsan bunu benim yaşımda öğrenince ağlamak istiyor."


- Kalbin Arka Odası



140. "Bunca söze rağmen sözcüklerin yetersiz olduğu yerler vardır. Yaklaştıkça mesafe artar. Yürüdükçe uzaklaşılır."


- Kalbin Arka Odası



141. "Kesin artık şu gürültüyü! Sessizlik! Lütfen sessizlik. Gürültüden nefret ederim! Sizin yanınızdan usulca geçen sesler benim üzerime her yönden her eğimden boşalarak gelir, unutmayın! Lütfen, lütfen susun artık!"


- İç Bir Şey



142. "Yalnızların misafirleri bile hep gidecekmiş gibi oturur. Kapıyı çekip çıkacakmış gibi. Yalnızlık yokuşun ta kendisidir. Orada rüzgar hızlı eser, su delişmen akar, gelen zorlanarak çıkar, giden koşarak iner kurtulur. Yokuşta kalana hayat zor, yolun yokuşunda kalmaktır yetim kalmak. İnsan yetim kaldı mı bir kere, ona iyilik yapsanız da üzülür, iyilik yapmasanız da..."


- Kuğu Boynu



143. "Birbirimizi çürütüp adına yaşamak diyoruz."


- Ölü Serçe Dönemeci



144. "Cinayeti gördüm.
İnsanları yoksulluğun pençesine bırakıp ortadan kaybolmak en büyük cinayettir..."


- Çile Kırgını



145. "Bizden geriye ölüler değilde ölülerden geriye bizler kalmış gibi "


- Kalbin Arka Odası



146. "Günah işlerken dürüst, tövbe ederken işte böyle ikiyüzlü oldum. Maddem bala kaymağa uzanırken manam bir çamurda debelendi."


- Kalbin Arka Odası



147. "Acımak insanların arasındaki mesafeyi büyütür, merhamet ise bu mesafeyi kapatır. Merhamet bir sonucu da beraberinde getirirken acımak sadece birkaç saniye sürer ve kaybolur."


- Çile Kırgını



148. "Cami avlusundan dışarı çıktılar.
Yol boyunca herkes onlara bakıyordu.
“Ölüm geçiyordu sokaktan” ve yaşamın en ilginç olayıydı ölüm.."


- İç Bir Şey



149. "“Yalnız” birinin sofrası yoktur..
Ağza getirilip götürülen kaşık, paslı bir kürektir."


- İç Bir Şey



150. "..Tüm ölçüleri yok edip tek ölçüyü “para” yapmak istiyorlar."


- İç Bir Şey



151. "Konuşmaya başladığımda edalı bir kuğu gibi salınmaya başlayan cümlelerim karşı tarafın özensiz hâl ve hareketleri yüzünden suya daldırdığı boynunu bir daha çıkaramaz oluyor. Değmez diyorum, bu insanlar için konuşmaya, sözleri ölçüp biçmeye değmez. Sal gitsin dudağından heceleri, bir tütünü çiğneyip tükürüyor gibi."


- Kuğu Boynu



152. "Ayrılıyorum. Çayırda otlayan keçiler boyunlarında fındık çanlarıyla yaklaşıyorlar. Sağrıları birbirine değen atların hışırtısını duyuyorum. Yukarıda dönen bir gece kuşu duvara çarpıyor. Suyun kokusunu alan bir fare titriyor. Her şey başlayıp bitiyor. Her ses ayrılığa çağırıyor. Ayrılıyorum."


- Kuğu Boynu



153. "Sınırları kaldırıp, parçaları un ufak ederek düzlüğü çoğaltan insanların kalplerinin bir cıva gibi inip çıkışını seyredeceğiz bundan sonra. Her yer açık ve ferah olduğu halde kalpleri daralacak."


- İç Bir Şey



154. "...güzel bir sözü kim silebilir kâinatın göğsünden! Kâinatın göğsü silinir de aşkın harfleri silinmez varlık sahnesinden!"


- İç Bir Şey



155. "Ölümü okuyan hayatın peşini bırakır, doymak, barınmak, örtünmek ihtiyaca döner amaca değil."


- Kalbin Arka Odası



156. "Ne zaman ki iyilerle tanıştım, sohbetimiz hep kötülerden açıldı..."


- Metropol Bedevisi



157. "260 gram işte hayat, herkesin kalp ölçüsü aşağı yukarı aynı."


- Çile Kırgını



158. "Birbirimizi akıllı olduğumuza ikna ediyoruz, yeniden delirtmek için."


- Dünya Atı



159. "Sınırları kaldırıp, parçaları un ufak ederek düzlüğü çoğaltan insanların kalplerinin bir cıva gibi inip çıkışını seyredeceğiz bundan sonra. Her yer açık ve ferah olduğu halde kalpleri daralacak."


- İç Bir Şey



160. "Geçim yoluna koymuşuz ya başımızı efendim. Benim kazdığım çukurları o dolduracak, onun ördüğü zindanları ben yıkacaktım. Benim yaktığım ateşi o söndürecek, onun çattığı darağacını ben yakacaktım. O giderken ben dönecektim, ben kaybederken o bulacaktı. İşte böylece yirmi dört saat mesai yapan iki işçi gibi saadet sarayımızı inşa edecektik."


- Metropol Bedevisi



161. "Oysa şiddet her yerde. Kaba şiddet de var kibarlıkla üzeri örtülmüş şiddet de. Bedene dokunarak acıtanlar da var bedeni yok sayarak acıtanlar da."


- Doğmuşlar



162. "Bazı insanlar bir yerden diğerine giderken tükenirler. Yer değiştirdikleri an ölürler.
Ben de ölürüm sanıyordum..
Ölmedim.."


- İç Bir Şey



163. "İnsanlar nerede bir yalnız görseler onun birini beklediğini düşünürdü.
Oysa bekleyenler, yalnız değillerdir.
Asıl yalnızlar, bekleyecek kimsesi olmayanlardır."


- İç Bir Şey



164. "...

dünyayı mı kalbimden söküp attım, kalbimi mi söküp attım emin değilim.

..."


- Kalbin Arka Odası



165. "Bekleyen ile beklenen arasındaki mesafenin kelime cinsinden hesabıdır şiir..."


- İç Bir Şey



166. "Bozuk olduğu için, keyfince durup keyfince çalıştığı için saatin bir ruhu olduğunu düşünmüş olmalılar. Malum kafasına estiği gibi yaşayan varlığı, saat de olsa kimse sevmez."


- Kuğu Boynu



167. ""Garipliğini yanına alıp, garip günlerden geçenlere...""


- İç Bir Şey



168. "Herkesin vazgeçişi kendisine özgüdür."


- İç Bir Şey



169. "Zeyneb Gazali müthiş kadın..."


- Ölü Serçe Dönemeci



170. "İnsan olmanın yükü boynunu bükecek, belini eğecek, kalbini kıracak. İnsan ömrü boyunca kendi yükünü değil bir diğer insanın yükünü hafifletebilecek sadece."


- Kalbin Arka Odası



171. "Karanlıktan korkmayız, asıl korktuğumuz şey bilmediğimiz bir şeye dokunma ihtimalimizdir, karanlıktan korkmayız asıl korktuğumuz şey dokunduğumuz şeyle elimizi kirletme ihtimalimizdir, karanlıktan korkmayız asıl korktuğumuz şey dokunduğumuz şeyle kendimizi yaralama ihtimalimizdir. Bir ihtimalden korkarız. Ben dokunduğum şeyin kendim olmasından korkuyorum."


- Kalbin Arka Odası



172. "Yıkımı görenin göğsüne bir mimar oturuyor."


- Kalbin Arka Odası



173. "Evsiz, mahallesiz, selamsız ve sorumsuz insan, etrafındaki insanları insandan saymadığı için ölümlerini de ölümden saymaz. Hastanede ölen ve üst üste yığılan nesnelere dönüşür insan. Biz insanın nesneleştiren her şeyin karşısında durabiliriz. Yapabiliriz. Göze almazsak, Göz ardı ediliriz."


- Kalbin Arka Odası



174. "Göçtü kervan kaldık dağlar başında.
..."


- Metropol Bedevisi



175. "-İyi de Bülent  , "herkes gibi olmak olmamak gibi bir şeydir" demiş şair. 
-Desin, "olmak" isteyen kim?"


- Kuğu Boynu



176. "Hangisini koysa göğsüme ağır gelecek, hangisini hissetsem incineceğim."


- Kalbin Arka Odası



177. "Zaman bir asansör gibi ya indirir insanın ruhunu ya da çıkarır. Ama asla istediğiniz katta durmaz."


- Kuğu Boynu



178. ""Umut mucizenin ta kendisidir. Değil diyemeyiz, desek de emin olamayız. Mucize emin olamayan insanlar içindir zaten. Böyle kendi kendini onaran cümleler kurarak ilerlemiştim.""


- Ceylan Uykusu



179. "Çiçeğim bir tanem balım, ağzımda kanayan kelimeler incinmiş kalpten başka bir
sey doğurmuyor. Kırgın bir kalpten sızan kelimeler hanımellerinin, zambakların kenarından geçip ayakuçlarıma dokunuyor,
bir ark oluşuyor kapıda, beklerken dağılıyorum birkaç parçam dökülüyor arkın içine. Yine de bekliyorum. Bir kapının önünde
koyup giden bir ark ile beklemek çok mu riyakârca?"


- Kalbin Arka Odası



180. "..."yalnız" birinin sofrası yoktur. Bekleyen birinin sofrası yoktur. Ağıza getirip götürülen kaşık, paslı bir kürektir."


- İç Bir Şey



181. "Bir savaş hikâyesini en güzel kim anlatır Seyla? Kelimeleri en iyi kullanan kişi mi? En iyi gözlem yapan kişi mi? Savaşı görmüş biri mi? Savaştan kurtulmuş biri mi? Hayır Seyla hiç biri. Bir savaş hikâyesini en güzel savaşta ölmüş biri anlatır! Makamların en ulusuna anlatır hem de."


- İç Bir Şey



182. "İnsan seçimler yaparken hem hikayesine dokunulsun ister hem de başkasının hikayesine dokunmak ister. O nasıl yaşamış, o nasıl deneyim kazanmış duymak ister."


- Kalbin Arka Odası



183. "Plasentanın içi mükemmel olsa da doğumdan sonrasına hayat demiyor muyuz."


- Kalbin Arka Odası



184. "Fransız Devrimi’nde ilk önce saatleri kurşunlamışlar. Saat kulelerine ateş açmışlar.
Kendi zamanları akmıyorsa, başka zamanlar dursun diye belki de."


- Kalbin Arka Odası



185. "Kalbime yaslanmak istedim. Bir 'taş bank' gibi soğuk ve sertti. Eritmek istedim"


- Ceylan Uykusu



186. "Yaşamak bir telaş mıdır yoksa bir savaş mıdır?"


- Doğmuşlar



187. "Bazı şeyleri çok istedik ömrümüzce, ama artık istemiyoruz.
Her gününü ne istediğini düşünerek geçiren insanlardan sıyrıldık.."


- İç Bir Şey



188. "Üst kademede olup beğenilmeyi beklemektense, alt kademede olup beğenip beğenmeme özgürlüğüne sahip olmayı yeğleriz."


- İç Bir Şey



189. "Asıl zavallı olanlar kibirle yaşayanlardı.."


- İç Bir Şey



190. "Hangisini koysa göğsüme ağır gelecek, hangisini hissetsem incineceğim."


- Kalbin Arka Odası



191. "İnsan bir kalbi kucaklarsa güzeldir. Kalp için devrim budur."


- Çile Kırgını



192. "Bu aksi saatçi bana sürekli kızsa da sürekli tersleyip varlığımı yok saysa da gitmemi istemiyor sanki. Şu vitrine dizilmiş antika saatlerden bir farkı yok onun da. O da yüzüne bakılsın istiyor, o da ruhuna dokunulsun, birkaç güzel sözle hayatı yeniden kurulsun istiyor."


- Kuğu Boynu



193. "Herkes her şeyi biliyor. Biliyor ve tüketiyor."


- İç Bir Şey



194. "Ben burnum sürtüle sürtüle anladım ki fikirlerimizi ona buna kabullendirmek taraftar toplamak zorunda değiliz. Herkesin gözü var, kulağı var. Önce kendimiz bir inanalım. “İndir o elini” formatından bir çıkalım."


- Metropol Bedevisi



195. "Bir şeyin altını üstünden çok düşünen insanlardan kaçın ."


- Kuğu Boynu



196. "" Neden birine azıcık saygı duysanız o kişi önce saygınlığını baltalamakla işe başlar . Neden birisine umut deseniz , gelip ilk önce sizin kalbinizde çırpınan serçeyi vurur . Neden ırmaklar çöle değil de denize akar . Neden yıldırımlar uysal ağaçları bulur . Neden ! ""


- Kuğu Boynu



197. "Hedefinizde iyi olmak varsa, kötülükleri; hedefinizde kötülük varsa iyilikleri ata ata yürürsünüz.
Menzile ulaşmak için menzile uygun olmayan ağırlıkları terk edersiniz."


- İç Bir Şey



198. "Kadere iman eden kederli insanlardık."


- İç Bir Şey



199. "Bazen beklenerek, bazen kaçılarak, bazen sanılarak."


- Dünya Atı



200. "Bazen bir insanın sadece varlığı da bir iyiliktir."


- Doğmuşlar



201. "Ahiret gününün varlığına en büyük delildir belki de kalbi kırık ölenler. Ve kalbi en çok kırılanlar yenilenlerdir."


- İç Bir Şey



202. "Bir yıkıntının içinde öylece kitaplara dokunmak anlamsızlıklardan anlam beğenmek gibiydi. Kitaplardan vazgeçmiyordum. Şair olduğumu unutmamak için belki de. Ya da insan olduğumuza dair elimizde deliller olsun diye."


- İç Bir Şey



203. "Saat kurulunca, insan kırılınca yerinde duramaz artık."


- Kuğu Boynu



204. "Düşünüyorum işte. Yol arıyorum çare arıyorum. Yorgun değilim, üzgün değilim, hasta değilim, henüz deli de değilim. O zaman neden bir yol bulamıyorum."


- Kuğu Boynu



205. "Yoldan çıkmak da yola dâhildi. Her yol kendi yol ayrımını doğururdu bu yüzden. Durduğum her eşikte ikiye ayrıldım. Bir yanım muhacir oldu bir yanım ensar!"


- Kuğu Boynu



206. "Nefret de güzel bir şeydir lan, umursamazlıktan iyidir."


- İç Bir Şey



207. "Kötülüğün sakat bıraktığı insan çığlık atmazsa, iyiliğin şifalı elleri tedavi için gelmeyecektir. İnsanlar düşünce çığlık yerine kahkaha atıyor artık Seyla. İyi ve kötü arasındaki ayrımı kaldırarak insana düştüğünü unutturdular. Çığlığını elinden aldılar. İradesini yuttular. Kof bir kahkaha bıraktılar."


- İç Bir Şey



208. "“Allah'tan feraset ve basiret isterken dirayet de isteyin” diyen bir dostun sözünü tuttum ki uçurum kenarlarında dolaşsam bile düşmüyorum."


- Metropol Bedevisi



209. "Bekleyen ile beklenen arasındaki mesafenin kelime cinsinden hesabıdır şiir..
Keşke beklemeyi katlanır hale getirecek başka bir şey bilseydim."


- İç Bir Şey



210. ""Bırak kalbin bir kelimeye dönüşsün! Dünya denilen enkazın altına bir hazine de sen bırak!""


- İç Bir Şey



211. "Her şey, her şeyi tetiklesin diyedir zaten."


- Çile Kırgını



212. "Kalbi olmayanın evi de olmuyordu."


- Çile Kırgını



213. "Ben bu aşkın dikiş tutmaz yarasıyım. Bir çift kumru yarama tuz basar, avucumda tuttuğum iki taş ya da... Ben iyi ölürüm bir aşk uğruna... Ölmeyi iyi bilmek değil midir zaten insanı yaşatan."


- Çile Kırgını



214. "Samimiyetsiz, gafilane bir hiçlik arzusu tepeden aşağıya varlık demektir."


- Çile Kırgını



215. "Nefret ettim. Ölü adamların arkalarında kalan nesnelerin hepsinden, devletlerden, sınırlardan, kürsülerden ve tahtlardan nefret ettim... Mısralardan, kelimelerden nefret ettim...
Koynumda ölmek için bekleyen günler vardı. Ve onları gömmek için bekleyen kelimeler."


- İç Bir Şey



216. "İnsan kendinden saymadığı insanı sevmez. Kendinden saymadığı insandan nefret de etmez."


- Kuğu Boynu



217. "Yemek yapmak insanı hayata bağlar. Yemek yapmayı sevmeyenler hayatı da sevmiyor demektir."


- Çile Kırgını



218. "bizden geriye ölüler değil de ölülerden geriye bizler kalmış gibiyiz."


- Kalbin Arka Odası



219. "Bu güzel çocuğu bizler mahallemizde görseydik; hepimiz “bu kimin çocuğudur” diye birbirimize sorardık elbette. Batılı olsaydık sorunun şekli değişirdi, “kimdir bu çocuk” diye sorardık. Ama batılı değiliz ve “bu çocuk kimin çocuğudur“ Diye sormak zorundayız. Çünkü Anadolu’da bir çocuk kimsenin değilse muhakkak birimizindir, bizim çocuğumuzdur, mahallenin, toplumun."


- Dünya Atı



220. "İnsan hep koşarak varacağını sanır taya, belki de hedef hep karşıda değildir, belki de aşağıda bir yerdedir, koşarak değil düşerek varıyoruzdur."


- Kalbin Arka Odası



221. "Huzursuz bir nesil diyenler var. Huzurlu gibiyim oysa. Duyduğum huzurun en kâmil olanı; "boş duran bir daireyi bir senelik peşinatla uygun fiyata bağlamak" cinsinden. Yani huzurluyum."


- Metropol Bedevisi



222. "“Muhabbet tek taraflı olunca duvar taşla değil gözle de örülür…”"


- Kalbin Arka Odası



223. "Gasp edilenle zenginlik olmaz."


- İç Bir Şey



224. "Mağaradan çıkmak için yaptığı iyilikleri anlatan dervişlerin hikayesini biliyor musun?

Biz o kapağı açacak kadar iyilik yapmamış olmaktan korkuyoruz."


- İç Bir Şey



225. "
..."


- İç Bir Şey



226. "Güven yoksa gerisi teferruattır."


- Çile Kırgını



227. "Yıkmaktan binaları vardı oysa insanların. Derin ve sessizce ilerleyen düzensizlikleri vardı."


- Çile Kırgını



228. "“Kalbi kırık ölenlere..”"


- İç Bir Şey



229. "Gelip ipimi çözseler bir yere gidecek halim yok, bağlı kalsam onuruma dokunuyor."


- Dünya Atı



230. "Dürüstlük incitir, ikiyüzlülük ise acıtır..."


- Kuğu Boynu



231. "Toprak toprağı arıyor. Ya ruhuna can üflenmiş toprağını arıyor insan, başını onun sevgi dolu omzuna yaslamak için; ya da canının gömüldüğü iki metrekarelik toprağını..."


- Kuğu Boynu



232. "Bir kediye dokunur gibi, bir otu sever gibi, çok zormuş ama hiç zor değilmiş gibi yeniden başlayabilir miyim? Yeniden yalnız kalmayı göze alabilir miyim? Dünyanın bin bir çeşit toprağı var. Bana uygun olanı bulup yeniden kök salabilir miyim? Bu arayışa bu uzun yolculuğa cesaret edebilir miyim?"


- Kuğu Boynu



233. "tanrım bana aşkı bağışladın ama nasıl yaşayacağımı unutturdun"


- Kalbin Arka Odası



234. "Seven insan arar mı bekler mi? Gören insan arar, görmeyen insan bekler belki de..."


- İç Bir Şey



235. "Allah'ım savaş çocuklara göre değil, savaş hiçbirimize göre değil."


- İç Bir Şey



236. "Çünkü dünya ikiyüzlü değildir, insanın kendisidir dünyanın iki yüzü."


- Ceylan Uykusu



237. "Muhabbet tek taraflı olunca duvar taşla değil gözle de örülürdü..."


- Kalbin Arka Odası



238. "Bir Rum atasözü şöyle der; “yumurta taşa da düşse, taş yumurtaya da düşse olan yine yumurtaya olur”. Öyleyse isyandan uzak dur dostum. İsyanın, insanı yavaş yavaş parçalayıp yok ettiğini ve insanı elmas zirvesinden, kömür izbesine düşürdüğünü unutma."


- Metropol Bedevisi



239. "Montaigne “aklımızın peşinden gidelim, insanların takdiri de canı isterse arkamızdan gelsin” diyordu ama başıboş bırakılmış her akılın bizi bir çukurun kenarında terk etmesi de mümkündü..."


- Metropol Bedevisi



240. ""feryad ki feryadıma imdat edecek yok""


- Çile Kırgını



241. "Tıpkı yenilgi yenilgi büyüyen zafer gibi gurbet gurbet büyüyen bir memleket de vardır bilirim."


- Çile Kırgını



242. "Kabuklar gerçekten kabuktur, özü kaçıran insan kabuklarla oyalanır Ayla gibi belki de."


- Çile Kırgını



243. "İçimizde güzelliğe çağıran, kötülükten men eden bir şey bulunmak zorundadır."


- İç Bir Şey



244. "En kestirme yollar evsizliğe çıkar.
Bu yüzden evi olmayanlar yolu uzatırlar."


- İç Bir Şey



245. "Çünkü dünya ikiyüzlü değildir, insanın kendisidir dünyanın iki yüzü."


- Ceylan Uykusu



246. "“Yeniden yorulacağını bilmek daha çok yorar insanı.”"


- Ceylan Uykusu



247. "Bir Afrikalı yazar der ki;
"Istırap kapınızı çaldı ve siz ona, içeride yer yok dediniz. Merak etme diyecektir, ben kendi taburemi getirdim.""


- Çile Kırgını



248. "Coşkun bir sevinçle yaşayanların ölümü de aynı derecede coşkun bir acıyla hissedilir oysa. Göğe ne kadar yükselirsen yere o derece sert düşersin."


- İç Bir Şey



249. "İdeallerimizin; saygın olmayan saygın yazarlara bakarken saçları ağardı."


- İç Bir Şey



250. "Kimsenin söylemeyi becemediği bir şarkıyım ben Nâlân Hanım. Öyle kendine has, hem yara hem ilaç, hem durgunluk hem aksiyon. Hem yasaklı hem alabildiğince kabul görmüş."


- Kuğu Boynu

Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: