Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Ayşegül Çelik Alıntıları & En Çok Okunan Sözleri

Ayşegül Çelik En Beğenilen Sözleri



1. ""Herkes, içini dolduran kalabalığın aynaya düşen gölgesidir aslında.""


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



2. ""Sevdiği, âşık olduğu birini özlerken, içten içe kendini özlemez mi insan? Aklında o günlerden kalan şey, aslında kendisi değil midir? O yürek çarpıntıları, o yaşama hevesi...""


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



3. ""Kaç saattir yürüyorum , daha çocukluğumdan çıkamadım. Çünkü yürüyen sadece ayaklarım.""


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



4. ""büyüyünce
şöminenin üstünde bir fotoğraf olacağım
mevsimlere aldırmayan
sarı çiçekli bir duvar yükselecek yanı başımda
yüzümde ayaklı lambanın sessiz ışığı
saçlarımda sim bırakan, ince, gümüş çerçeve...""


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



5. ""İnsan aklında kalacak olanları seçemiyor niyeyse...""


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



6. "Korkunç şeyler yaşıyoruz, bizi ezen, un ufak eden şeyler. Fakat nasıl oluyor da, bütün bunlar fazladan bir damla merhamet yaratmıyor dünyada? Nasıl oluyor da, biri çıkıp Cehennem'in kapısından dönmüyor? Neden herkes kendinden önceki suçunu üstlenip kaldığı yerden devam ediyor can yakmaya? Dağ, taş, bütün dünya değdiği yeri yakıp kül eden hikâyelerimizle dolu. Toprağa sızıyor bunlar, bu koskoca dünya yarattığımız acıyla kavruluyor."


- Kağıt Gemiler



7. "Yüzüme tuhaf bir anlamın çöreklendiğini seziyorum. Herkesten kaçırıyorum gözlerimi.
Kim bilir şimdi bana bakması ne zordur..."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



8. "Yorgunum, ama dinlenmek değil, bitirmek
istiyorum."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



9. "Aşktan gebereceksin, tepesine vurulmuş kör bir kuş gibi düşeceksin, ama kimseye bildirmeyeceksin! Sezdirmeyeceksin! İçinde kuduz köpekler ulusa bile, sen susacaksın."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



10. "Büyüyünce şöminenin üstünde bir fotoğraf olacağım."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



11. "Çünkü bazı hikâyelerin hiç başlamaması, bazılarınınsa çoktan bitmiş olması gerekir."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



12. "Hayri sadece gülüşlerin peşinde. Yüklerin azaldığı, hayatın zayıfladığı anların... Ne güzel... Oysa benim hayatımın bir gülüş daha kaldıracak hali yok..."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



13. "“Küçükhanım," diyor, "gülersen güzelleşirsin..”
...
O beni gülerken sevdiğinden olacak, ben de gülmeyi seviyorum.."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



14. "Sevdiği, âşık olduğu birini özlerken, içten içe kendini özlemez mi insan? Aklında günlerden kalan şey, aslında kendisi değil midir? Yürek çarpıntıları, o yaşama hevesi..."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



15. "Kurtulmanın tek yolu yazmaktır. Fakat benim yaptığım gibi değil..."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



16. "Hep aynı geceyi yaşamaktan yorgunum."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



17. "Sık sık ne olduğunu bilmediğim bir şeyden korkarken yakalıyorum kendimi. Belki gidișatı sezdiğimdendir bu korku, çünkü değişiyorum ben. Hep aynı öyküyü yazan lanetli bir ele dönüşüyorum. Taş kalem ağırlaşıyor. Şekilsiz harflerin ördüğü cümleler bozuluyor. Açlık, uykusuzluk bir yana, aklım da sendeliyor artık."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



18. "Bazen insanın ağzından çıkan ses, kalbinden uzağa gidemez."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



19. "Zaten o zamanlar, bu kadar yaygın değildi bilinçaltı, herkeste rastlanmıyordu. Depresyon tedavisi gören yoktu; bunalım bulunmamıştı. O zamanlar yaşanmışlıklar vardı sadece, bir de yaşanmamışlıklar. Hepsi bu."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



20. "Birbirinizi hiç tanımamanız iyidir; çünkü sende tanımaya değecek bir şey kalmamıştır."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



21. "Lütfen Tanrım, izin ver, bir defalık sen olayım ben!
Büyüklenmek değil niyetim. Sadece, kendimi affedeceğim."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



22. "Öfkesi gibi, sevgisi de para etmiyor."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



23. "Bazen insanlar için hayat kayboluşlardan ibarettir."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



24. "Bazı insanlar için / bazen insanlar için hayat kayboluşlardan ibarettir."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



25. "Güzel olan her şeye masal deyip geçmeyi aklın ölçüsü saymasın insanlar.."


- Kağıt Gemiler



26. ""Bizim âlemde erkekler sudan ucuzdur.""


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



27. "Neden bilmem, ona inanmaktan hiç vazgeçmedim. Belki siyah dağlar yine yolu saklamış, belki beyaz kele­bekler gelip görüşünü kısaltmıştır, diyordum.."


- Kağıt Gemiler



28. "Saat de bir gün sessizce, kendiliğinden durdu..."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



29. ""Öyle yorgunum ki...
Elimde bir kesekâğıdı dut kurusu, atlıkarıncadaki kahkahaların, şekilsiz balonların, hediyelik oyuncakların arasından geçiyorum. Niyetim kalabalığa karışmak aslında, ama bir yere gidebildiğim yok. Kaç saattir yürüyorum, daha çocukluğumdan çıkamadım... Çünkü yürüyen sadece ayaklarım..."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



30. "Ellerim haklı çıktı, bir daha asla öyle hissetmedim. Zaten hayata çelik halkalarla, telle, demirle bağlandıktan sonra kalın perdeli salonlarda bir nesne gibi yaşarken, gecenin içindeki keskinliği"


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



31. "Şiddetin aynası parçalanınca arkasından başka bir dünya çıktı, yaşamaya değer bir dünya. Burada birbirimize yaklaştığımızı, tutup dokunabildiğimizi ve artık korkmamıza gerek olmadığını gördük..
.."


- Kağıt Gemiler



32. ""Çölde büyüyen bir çocuk, denizi gördüğü ilk anı unutabilir mi?""


- Kağıt Gemiler



33. "Herkes, içini dolduran kalabalığın aynaya düşen gölgesidir aslında."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



34. "Niye unutamıyor insan! Niye inat ediyor en korkunç anları hatırlamakta! Hani bellek korurdu kendini?"


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



35. "Bir daha hiçbir kadını sevemeyecek birine dönüşmekte olduğunu; hayat hakkında, sağa sola, ileriye geriye uzayamayacak kadar ortada duran fikirler edindiğini; bundan böyle senden adam olmayacağını sezemezsin. Ateşe uçan pervaneler, tohum vermeyen bitkiler gibi tehlikeli sapmalardan uzak durursun ve tanıştığın her kadın sezer sendeki bu topallığı. Çünkü kadınlarda karanlık, şiddete dönük bir yan vardır. Ve senin peri şarkılarıyla büyütülmüş bir erkek olduğunu, varlığını zaten yıllar önce bir çöl okyanusunda bıraktığını fark edince, üstünde uygulayacakları şiddetin anlamsızlaştığını sezer, ellerini çekerler."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



36. "Gideceğimiz yerin bir deniz kıyısı olacağını düşünürdüm hep. Dalga seslerinin arasında durup deni­ze bakacaktık. Rüzgar, yüzümüzde, kalbimizde dolaşa­cak, çöldeki yangının izlerini tek tek silecekti..
.."


- Kağıt Gemiler



37. "Herkes, içini dolduran kalabalığın aynaya düşen gölgesidir aslında."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



38. ""Bazı insanlar için / bazen insanlar için hayat kayboluşlardan ibarettir.""


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



39. "... yaşamaktansa, içimize kazıyorduk her şeyi. Hâlâ tek bir an için belleğimizi kanatıp durmamız bundan."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



40. "Fakat hikâyeler, ışıltılı kar tanelerinin ördüğü, can alıcı çığlara benzer."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



41. "Sen hep istediğini yaparken, nasıl oluyor da ben hep eksik yaşıyorum ve alışıyorum bu kadar eksik yaşa?.."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



42. "“Gerçeğin yürekte taşınan bir ağrı olduğunu öğrendim.”"


- Kağıt Gemiler



43. ""Yüzü değil, bahtı güzel olmalı insanın.""


- Kâğıt Gemiler



44. ""Hayat dediğimiz, tepeden tırnağa bir ağrıdan ibaret. Korkunç şeyler yaşıyoruz, bizi ezen, un ufak eden şeyler. Fakat nasıl oluyor da, bütün bunlar fazladan bir damla merhamet yaratmıyor dünyada? Nasıl oluyor da, biri çıkıp Cehennem'in kapısından dönmüyor? Neden herkes kendinden öncekinin suçunu üstlenip kaldığı yerden devam ediyor can yakmaya? Dağ, taş, bütün dünya değdiği yeri yakıp kül eden hikayelerimizle dolu. Toprağa sızıyor bunlar, bu koskoca dünya yarattığımız acıyla kavruluyor. ""


- Kağıt Gemiler



45. "Pusula mıyım ben İbrahim’i gösteren?"


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



46. "Hep benimle olsun istiyorum, benimle!"


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



47. "İnsan aklında kalacak olanları seçemiyor niyeyse..."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



48. ""Görüyorsun değişen bir şey yok: Hâlâ bu köşede oturup dışarıya akan ve benimkine benzemeyişine hayret ettiğim hayatlara bakıyorum. Hikâyeler canlanıyor; atlıkarıncadakiler, dönmedolaptakiler... İnsanların akıllarını bile duyuyorum buradan.""


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



49. "Vakit, aklımdan sonra kaybedilecek son şeydi."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



50. "Yüreğiyle yaşı ters orantılı kadınlardandı. Hikâyesi kalabalık, geçmişi kısacıktı. Ev yemekleri yapmayı, kapının önünü, pencere içlerini yıkamayı, sessizce beni beklemeyi, gelmediğimde ağlamayı, geldiğimde ağlamamış gibi yapmayı ve bir defada bütün ağlamalarını unutmayı biliyordu, tıpkı annem gibi."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



51. ""Eğer taş üstüne taş koymayacaksak, omuzlanmızdaki kuvvet ne işe yarar? Birbirimizi yerden kaldırmayacaksak, neye uzanacağız bu kollarla? Merhamet bile hatırımıza gelmeyecekse, içimizde oturan iyiliğin anlamı ne?...""


- Kağıt Gemiler



52. "Eğer taş üstüne taş koymayacaksak,omuzlarımızdaki kuvvet ne işe yarar?Birbirimizi yerden kaldırmayacaksak,neye uzanacağız bu kollarla?Merhamet bile hatırımıza gelmeyecekse,içimizde oturan iyiliğin anlamı ne?"


- Kağıt Gemiler



53. ""Bakışın kapanacak senin, yaşadığını hayatın sanacaksın! Kendini onlara bırakacaksın.""


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



54. ""büyüyünce
şöminenin üstünde bir fotoğraf olacağım
mevsimlere aldırmayan
sarı çiçekli bir duvar yükselecek yanı başımda
yüzümde ayaklı lambanın sessiz ışığı
saçlarımda sim bırakan, ince, gümüş çerçeve...""


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



55. "Kapıyı çalan hikâyeler yazarlar için alışılmadık şeyler değildir. Fakat benimki böyle olmadı. Ne kapıyı çaldı ne izin istedi...""


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



56. ""Meğer bütün bir geçmişmiş üstümüze abanan; altında çoktan kaybolmuşuz, zaten kendimiz olamazmışız biz ve zaten de olmamışız...""


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



57. ""Dişimi sıkıp adamakıllı uyanmalıydım. Fakat gözlerimi her açışımda sadece ve illa ki çölü görüyordum. Çünkü o zamanlar nasıl hayal kurulacağını bilmiyordum.""


- Kağıt Gemiler



58. "Büyüyünce
şöminenin üstünde bir fotoğraf olacağım
mevsimlere aldırmayan
sarı çiçekli bir duvar yükselecek yanı başımda
yüzümde ayaklı lambanın sessiz ışığı
saçlarımda sim bırakan, ince, gümüş çerçeve..."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



59. "Fakat rastladığınız her kimsesiz hikâyeyi alıp eve getiremezsiniz. Aklınızın, uykunuzun kapılarını açıp, onu içeri buyur edemezsiniz. Çünkü bazı hikâyelerin hiç başlamaması, bazılarınınsa çoktan bitmiş olması gerekir.."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



60. ""Bu kadarı yeterdi, neden-sonuç ilişkilerinin zamanı değil diye düşündüm.""


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



61. "Beni kimse merak etmiyordu."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



62. ""Çölde at süren çok insan var. Koskoca aşiretin içinde onca yalnızken, ıssız çölün ortasında insanlara ve hayata bu kadar yakın hissetmek ne tuhaf İçimi rahatlatan, çocuk gibi sevinmeme sebep olan bir şey bu. Şu sivri kayaları geçtiğimden beri eski, güzel bir şarkıyı mırıldanarak küçük kelebeklerin peşinde at sürüyorum. Epeydir içimde büyük bir aydınlık var....""


- Kağıt Gemiler



63. ""Çölde at süren çok insan var. Koskoca aşiretin içinde onca yalnızken, ıssız çölün ortasında insanlara ve hayata bu kadar yakın hissetmek ne tuhaf İçimi rahatlatan, çocuk gibi sevinmeme sebep olan bir şey bu. Şu sivri kayaları geçtiğimden beri eski, güzel bir şarkıyı mırıldanarak küçük kelebeklerin peşinde at sürüyorum. Epeydir içimde büyük bir aydınlık var....""


- Kağıt Gemiler



64. "Bu beş kadın, beş hayalet ordusundan kalabalıktı. Korkuları vardı, unutuşları, tatlı sırları, tuhaf düşleri... Kehribar salonun kadınları bunları tenlerine ovmuş, avuçlarına kazımış, birken on olmuşlardı...""


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



65. ""Dokuz yaşında olmama rağmen cinlerin, devlerin, Yecüc ve Mecüclerin ülkesinde bu telierin işe yaramayacağını adım gibi biliyordum. Fakat kimse teller üstüne bu kadar düşünmüyordu.""


- Kağıt Gemiler



66. ""Bak, ne büyük hata yapmışsın! Meğer Hayri çıkacakmış karşıma! Çektiği gibi ışığa, renge boğacakmış beni... Kim bakarsa baksın, çocuk suretleri gösteren aynalar takacakmış hayatıma. Meğer kurşunun içindeki o bakışı kapalı, bahtsız kadın ben değilmişim Emine Hala! O, senmişsin!""


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



67. "Bazen insanın ağzından çıkan ses, kalbinden uzağa gidemez."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



68. ""Çünkü lunapark üstüne düşeni yapmış, kendinden mürekkep bir gedik açmıştı caddenin ucuna. Oradan sesler, renkler, şarkılar taşıyordu. Ve dönmedolap... ""


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



69. ""Kafası karışık kalemlerden sonra şimdi de irili ufaklı tıkırtılar, ayak sesleri peyda oldu evde. Aklımda başlayıp içimde kayboluyor bunlar.""


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



70. "../annemi tanı­madan önce dev gemilerle denizlerde dolaşırmış babam. Sonra bir gün annemi görmüş ve onca yıl denizlerde ne aradığını hemen anlamış.."


- Kağıt Gemiler



71. ""...gözlerini açtığında bembeyaz bir kabuğun içinde buluyordu kendini. Kolları, bacakları hareketsizdi. Kozasının içinde daha da büzüldü. Dişini sıkacak, gerektiği kadar bekleyecekti. Başına gelecekleri biliyordu; bazı bacakları düşecek, karnından yenileri çıkacak, ellerinin tümü yok olacaktı. Ama hiçbirini umursadığı yoktu, çünkü hepsinden sonra, karanlıkta bile ışıldayan beyaz kanatlar belirecekti omzunda. O vakte kadar dişini sıkıp gözlerini kapalı tutmak gayretindeydi. Sonra kozasını yarıp çıkacak ve usulca fısıldayacaktı Samet'e: "Ben beyaz kelebeklere inanıyorum.""


- Kağıt Gemiler



72. ""İnsan yorulmaz mı yahu?" diyorlardı, "Kimsenin inanmadığı bir hikayeyi anlatmaktan?""


- Kağıt Gemiler



73. "Seçme şansım olsaydı, kayısının üstündeki çil olmak isterdim ben."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



74. "Bütün yaşadıklarımızı yazmak Samet Abi'nin fikriydi. "Bunları yaz Afsun," dedi. "Madem kelimelerin dilinden anlıyorsun, masalı yaz. Onun var olduğunu, fakat ürkütülmüş bir tay gibi"


- Kağıt Gemiler



75. ""Kehribar salonun camlarına sıvanan sıradan sokak manzarasını kalemin tersiyle alelacele siliverdim. Silgi artıklarının arasından beliren ilk kelimelerle birlikte renkli ışıklar düşmeye başladı kâğıda. Geriden çocuk gülüşleri ve çığırtkanlar duyuldu. Gülümsedim... Lunaparkın eli kulağındaydı.""


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



76. "Hayat
denilen şey,
dolaplara istiflenmiş yaş
anmayı bekleyen işlemeli örtülerden,
kesme kadehlerden, gümüş zarflı fincanlardan,
pembe porselen çay takımından ibaretti onun için."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



77. ""Galiba eşyalar insanlar gibi değildi. Yazılıp yazılmadıklarına özen gösteriyor, isimlerini, hikâyelerini değiştirmeye davranmıyor, kendi kendilerine müdahalesizce yoktan var olmuyorlardı. Ne zamana bağlıydılar ne de zamansızlığa. Sadece var olup olmadıklarına bakıyorlardı. İnsanlar böyle değildi işte. Onlar kâğıda geçmeyi bile beklemeden yürüyüp tek bir adımla insanın aklına girip oturuyorlardı...""


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



78. "../ve kapkara sustu yüzüme karşı.."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



79. ""Hey yaralı, yaralarından yana nasılsın?" diye soran ..."


- Kağıt Gemiler



80. "Eski bir betik var, kadim harflerle yazılmış: "Ne yapalım biz bu kırık kalbimizle ... " diye sorar."


- Kağıt Gemiler



81. ""...Bugün bazı sözcükler topallayıp düşmeden yürüyorsa, vaktinde onun taktığı tahta bacaklar sayesindedir....""


- Kağıt Gemiler



82. "Ah... Keşke başa alabilsek her şeyi... Hikâyeleri, gramofonun ezgilerini, dönmedolabı ve bilhassa ölümü ve zamanı..."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



83. "İsim denilen şey hayatın bütün lanetini üç beş harfe sığdırmaktır... Bu yüzden yürüyüp gitmekten başka çare yok. Zaten hayattaki seslerin gerçek olmadığını, yinelendikçe anlamını kaybedeceğini, yok olup dağılacağını bilirim. Sudaki halkalara sığınmak hep işe yarar."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



84. "Ne kadar güzel olduğundan haberi bile yok. Olsun, kimse bu kadar güzel olduğunu bilmez zaten, hep başkaları görür. Güzellik, sen eline aynayı alasıya geçip gider çünkü."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



85. "" İşte o gün, annemin ellerinin neden herkesinkinden farklı olduğunu anladım. Parmaklarındaki eğrilik, bir kalemi olmayışındandı. Yaslansın diye yanına kalın dallar sapladıkları çelimsiz fidanlar gibiydi annemin sağ eli. Dalları gövdesine değene kadar eğilip bükülen fidanlar gibi... Parmakları kalemsiz kalınca ne yapacağını, nasıl duracağım bilemiyordu. Çünkü bir öykücüydü benim annem, bir dilbaz, hayali karışık bir kadındı.""


- Kağıt Gemiler



86. ""Hiçbir yere tutunamadın, gözünün arkasındaki delikten düşüp yuvarlandın. Kendi dünyanda değilsin artık, Araf'a takılıp kaldın.""


- Kağıt Gemiler



87. ""Nihayet bir akşam vakti, eline bir kalem aldı ve dağılıp kaybolmamaları için kelimeleri kağıda dikmeye koyuldu. Geçecek uzun zamanı da hesaplamış, sayfanın arasına bir reyhan yaprağı koymuştu. Bu ıtırlı koku, kelimeleri afsunlayıp uyutacak, günü gelip bir başka kadının parmaklan değdiğinde sessizce uyanacaktı hikaye.""


- Kağıt Gemiler



88. ""...karşılarında duran kızın, birkaç yıl önce arabadan inen o beyaz elbiseli çocuk olduğunu sanıyorlardı. Gözlerinin önünde, evlerinin içinde büyümüştü. Bildiklerinden başka biri olabileceği kimsenin aklına gelmiyordu. Oysa, renkler ve düğümler marifetiyle içine kurulan yeni dünyaya çekilip oturan Yıldız, artık başkaydı. Ona dikkatle baksalar yaptığı şeyin dokuma, nakış olmadığını anlarlardı...""


- Kağıt Gemiler



89. ""...yazı, insanı zamana bağlar...""


- Kağıt Gemiler



90. ""Gelin köyden çıkarken arkasından taş atarlar. Geri dönmeye kalkmasın, gittiği yerdeki hayatını sahiplensin, diye ... Oysa biz sadece bakıyorduk. Arka koltuğa, kaynanasıyla görümcesinin arasına oturmuştu. Başındaki gelin tacı çok durmaz, diye düşündüm...""


- Kağıt Gemiler



91. "" Evet ... Bu göz alabildiğine uzanan çölün yerinde o vakitler sonsuz bir uyum içinde yaşayan dev bir orman vardı.""


- Kağıt Gemiler



92. ""Çölün kıyısındaki şehir, evler, yollar, otel inşaatı yoktu. Fakat korkak, şaşkın bir kalem vardı, bilhassa geceleri avucuma girip oturuyor, sıkı sıkı ellerime tutunuyordu. Çünkü, ortadan kaybolmadan çok önce, biz küçükken yani, okuyup yazmayı öğretmişti bize annem, gizlice.
Annem ... Kendinde asi olanı herkesten saklamak zorunda kalan kadın ...""


- Kağıt Gemiler



93. ""Bağıra çağıra kağıtları kucakladı, hepsini alıp götürdü. Koynundaki defteri saymazsak annemin harflerinden geriye hiçbir şey kalmadı. O zaman çok üzülmüş, kızmıştım ama büyüdükçe babamın bir suçu olmadığını fark ettim. Çöle komşu kupkuru bir köyde, bulduğu her kağıda bir şeyler karalayan kadını anlamak kolay bir iş değildi.""


- Kağıt Gemiler



94. "Etrafımda dönüp duran bir ezgi birikiyordu.."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



95. "../birini özlerken, içten içe kendini özlemez mi insan? Aklında o günlerden kalan şey, aslında kendisi değil midir? O yürek çarpıntıları, o yaşama hevesi.."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



96. "Vakit, aklımdan sonra kaybedilecek son şeydi.."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



97. "“Kırık uçlu kurşunkalem düşündüğüm herşeyi biliyordu.Hatta düşünemediklerimi de.Aklıma gelmeyen sesleri,bulamadığım kelimeleri o çağırdı şiire...”"


- Kağıt Gemiler



98. ""Çünkü yaşların bir adım gerisinde, muazzam bir nefretin ışıltıları vardı. Kendimi dışarı attım, koşarak çadırların arasından geçtim.""


- Kağıt Gemiler



99. "Hep aynı öyküyü yazan lanetli bir ele dönüşüyorum."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



100. "Koca koca üniversiteler bitirir, ödüller, övgüler alırsın; ama yine de evleneceğin kadını ailen bulup getirmek zorunda kalır."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



101. "Yaz! Hayatı, yüreğimizde bir ağrı gibi taşımak zorunda değiliz. Yaz da, iyi bir insan olmanın yetmediğini anlat herkese. Birbirimize karşı iyi olamadıktan sonra, yürekte uyuyan iyiliğin beş para etmediğini herkes bilmeli. Yaz! Bugün herkes yeterince incitilmiştir artık."


- Kağıt Gemiler



102. "İsmiyle seslenirdim hepsine; Nevin derdim"


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



103. "Sarı çiçekli duvarı gördüğüm gündü. Madam Lena dedemi yuvarlak bir çerçevede kıstırıp duvara asmıştı. Babamı rahatlatan da bu olmuştu herhalde, oradan da uzanıp bize kızacak hali yoktu ya... Duvardaki yüzlerin arasında hiç çocuk yoktu. Çünkü sadece büyüyenlerin boy gösterdiği bir duvardı bu, uzun bir yolculuktan sonra varılan sarı çiçekli bir hana benziyordu. Mesele buraya ulaşmaktı, bunu başaranlar sıcak, küçük çerçevelerine kurulup buğulu camların ardında dinlenmeye çekiliyorlardı."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



104. "Ama insanoğlu değil mi, mayası alelacayip. Kandırılmayı seviyor, her şeye rağmen hep fark etme"miş"im gibi yapayım istiyor, duyma"mış"ım gibi.
Aslında "mış"ların, "miş"lerin hepsi boş..."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



105. "Çünkü sadece insan içindir zaman, onu ölüme ikna edebilmek için."


- Kağıt Gemiler



106. "Avludakilerden başka çiçek tanımıyordu. Sorulsa, mevsimleri sırasıyla sayamazdı."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



107. "İnsan aklında kalacak olanları seçemiyor.."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



108. "Herkes, içini dolduran kalabalığın aynaya düşen gölgesidir aslında."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



109. "gülmeyi seviyorum."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



110. "gülmeyi seviyorum."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



111. "Çünkü bizim insanlarımız geçmişle­rini bilmez. Soracak olursanız, hep başka insanların, baş­ka zamanların hikayelerini anlatırlar. Okuyup yazmak ilmi bizim gibi sıradan insanlara açık edilmediğinden, yaşadıklarımız göğe savrulan harflerden ibarettir. Daha fısıldandıkları anda kelebek kanadı gibi dağılıp kaybolur­lar. Oysa yazı, insanı zamana bağlar."


- Kağıt Gemiler



112. "Öksürerek uyandığı geceler gökyüzünü gösterip onu uyutmak için masallar uyduruyor. Havva, ateşten kısılmış gözlerini ablasının parmağının ucunda yanan üç beş mavi yıldıza çevirip uykuya dalıyor.."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



113. "Ne yazık ki, hala ne unutmayı başarabiliyorum ne de yeniden yaşamayı. Eskiden yenik olduğum, eksik kaldığım her yerde hala öyleyim."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



114. "Elimde bir kesekâğıdı dut kurusu, atlıkarıncadaki kahkahaların, şekilsiz balonların, hediyelik oyuncakların arasından geçiyorum. Niyetim kalabalığa karışmak aslında, ama bir yere gidebildiğim yok. Kaç saattir yürüyorum, daha çocukluğumdan çıkamadım.."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



115. "../çok sürmeyecek, birer ikişer birleşen yol ağızları, rüzgârgülleri ve sözcükler benim bütün hayatımı değiştirecekti.."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



116. "Zaten o zamanlar;
...
Depresyon tedavisi gören yoktu; bunalım bulunmamıştı. O zamanlar yaşanmışlıklar vardı sadece, bir de yaşanmamışlıklar. Hepsi bu.."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



117. "Lisan tamiri kolay bir iş değil.Bugün bazı sözcükler topallayıp düşmeden yürüyorsa,vaktinde onun taktığı tahta bacaklar sayesindedir."


- Kağıt Gemiler



118. "“Eski bir betik var, "Hey yaralı, yaralarından yana na­sılsın?"diye soran...”"


- Kağıt Gemiler



119. "Fakat umut, korkudan ayrı gezmiyor."


- Kağıt Gemiler



120. "Herkes, içini dolduran kalabalığın aynaya düşen gölgesidir aslında."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



121. "O hayatıma girdiğinde, Nigâr burada değildi, İskenderun’daki arsaları satıyordu. Gelen parayı büyük bir yatırıma bağlayacaktı. O büyük paralarla uğraşırken, ben gidip bir çiçekçi kadına âşık oldum.."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



122. "İşte kaçmanın tadı da burada. İnsan kaçarken, sevdiği bir şeye yol alıyor aslında; yani biliyor ne yaptığını!.."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



123. ""Ne yapalım biz bu kırık kalbimizle...""


- Kağıt Gemiler



124. ""Çok kaypak, kalleş bir dünya bu.. ""


- Ölmeyi Bilen Adam - Muhsin Ertuğrul



125. "Her zaman, bildiklerimiz bilmediklerimizden az olmuştur.."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



126. "Çünkü biz dursak da zamanın yürüdüğünü biliyordum. İnsanın izini kaybetmez o."


- Kağıt Gemiler



127. "Sen,
Kağıdın sesine fütursuzca kulak kabartan okur...
Bilmelisin ki, bu satırların yazanı bir kadındır.
Elinde tuttuğun sayfaya kalemin kondurduğu işaretler, bir kadının avaz avaz bağıran avuçlarından kanıyor."


- Kağıt Gemiler



128. "Hayattaki tek dileğimi, en kırılgan mevsime asmışım; bilemedim."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



129. ""Elbet değiştirecektik bunu, çünkü
isim insanın kaderidir."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



130. "“Titreyen yaşlı bir ağaca benziyordu. Bense kökü sağlam, kendi çelimsiz otlar gibiydim. Koparılırken bü­yücek bir parçam onun ihtiyar göğsünde kaldı.”"


- Kağıt Gemiler



131. "Bu koskoca dünya yarattığımız acıyla kavruluyor."


- Kağıt Gemiler



132. "Yüzü değil, bahtı güzel olmalı insanın."


- Kâğıt Gemiler



133. "Tarih, kendi varlıklarını koruyabilmek için kendilerini ülkeleri, doğayı ve diğer insanları ele geçirmek zorunda hissedenler ile, dirençlerini güvenceye almak için sahte tanrılara bağlananlar arasındaki etkileşimle oluşur."


- Korku ve Arkadaşı



134. "Tarih, kendi varlıklarını koruyabilmek için kendilerini ülkeleri, doğayı ve diğer insanları ele geçirmek zorunda hissedenler ile, dirençlerini güvenceye almak için sahte tanrılara bağlananlar arasındaki etkileşimle oluşur."


- Korku ve Arkadaşı



135. "Korkunç şeyler yaşıyoruz, bizi ezen, un ufak eden şeyler. Fakat nasıl oluyor da, bütün bunlar fazladan bir damla merhamet yaratmıyor dünyada? Nasıl oluyor da, biri çıkıp cehennem'in kapısından dönmüyor?"


- Kağıt Gemiler



136. "Gece yarısıydı. Ev sessizdi. Uyanmamı isteyen bazı yarım yamalak kelimelerin kulağımda kopardığı yaygarayla gözümü açtım."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



137. "Hayat dediğimiz, tepeden tırnağa bir ağrıdan ibaret."


- Kağıt Gemiler



138. "Herkes, içini dolduran kalabalığın aynaya düşen gölgesidir aslında."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



139. "ağzımda ancak bir peygambere verilecek sırlar büyüyor."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



140. "Bir düs goreceksin velakin uyanacaksın.Uyanmamak icin beni yeniden gormeyi yurekten dilemen gerek! Bir gun beni gormek icin yanıp tutusacaksın!"


- Korku ve Arkadaşı



141. "Büyüyünce şöminenin üstünde bir fotoğraf olacağım."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



142. "Bütün merkezlerin dışındayım."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



143. "Bazen insanın ağzından çıkan ses, kalbinden uzağa gidemez."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



144. "“avluda açmaya yeltenen sardunyanın hışırtısı”"


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



145. "Hiçbir şey düşünemiyordum."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



146. "Ey okur, masallar bizim gibi fakir fukaraya mı kalmış? Gerçek bizim nemize yetmiyor?"


- Kağıt Gemiler



147. "... yalnızlık, bırakıldığı yerde büyüyor..."


- Kağıt Gemiler



148. "Bir vardı, bir yoktu
Yokluğu söylemesi zordu..."


- Kağıt Gemiler



149. "Her yüreğin kendi bedeninde atmak istediğini, bedenlerin aşkı var veya yok ettiğini bu hayatta sınadım..."


- Korku ve Arkadaşı



150. "Bazen insanın ağzından çıkan ses, kalbinden uzağa gidemez."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



151. "Bazen insanın ağzından çıkan ses, kalbinden uzağa gidemez.
Baloncular, faytoncular... Şenlik yeri değil mi işte, kendi başına cümbüş kendi başına kıyamet... Herkes bir oyunun peşinde. Parlak aynalara gülüyor, tekerleklere, balonlara ateş ediyorlar; hedefleri, çarpıları vuruyorlar canevinden. Ne vicdansız oyunlar var deyip geçiyorum. Fakat onlar peşim sıra geliyor; canım burnumda, kalbim ağzımda atıyor, bilmiyorlar..."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



152. "Bizim insanlarımız geçmişle­rini bilmez. Soracak olursanız, hep başka insanların, baş­ka zamanların hikayelerini anlatırlar."


- Kağıt Gemiler



153. ""Kaç saattir yürüyorum , daha çocukluğumdan çıkamadım. Çünkü yürüyen sadece ayaklarım.""


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



154. "Herkes bir oyunun peşinde. Parlak aynalara gülüyor, tekerleklere, balonlara ateş ediyorlar; hedefleri, çarpıları vuruyorlar canevinden. Ne vicdansız oyunlar var deyip geçiyorum. Fakat onlar peşim sıra geliyor; canım burnumda, kalbim ağzımda atıyor, bilmiyorlar..."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



155. "İnsanın aklını,fikrini, yüzünü kilitli tutması gerekirmiş."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



156. "Madem kış geçiyor üstümden, yağmurlar, karlar geçiyor...
...
Üşümem, çok üşümem gerekmez miydi?.."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



157. "İlk kez bir insan öldüğünde diğerleri onun etrafında toplandılar. Daha önce fark etmedikleri bir yalnızlık, iliklerine kadar işleyip ürpertti hepsini. Tabiat soğumuştu. Günler geçtikçe, ölenin geride kendinden büyük bir boşluk bıraktığı görüldü. Yeni insanlar doğmuştu doğmasına, ama bunlar ölenden de, birbirlerinden de farklıydılar. İnsanlar, ölüleri gömmenin, açıkta bırakmanın, yüzlerini gündoğumuna ya da günbatımına çevirmenin hiçbir şeyi değiştirmediğini öğrendiler. Mezarlara yol tarifleri, haritalar, geri gelmeyi kolaylaştıracak şeyler koymak da bir işe yaramıyordu. O günden bu güne tabiat aynı insanı iki kere görmedi.Yenilenme falan değil, düpedüz yok oluştu bu!Tabiatı tazeleyen ölüm, insanı sadece yok ediyordu. Bunu fark edince, hayranı olduğu o koca düzene kazan kaldırdı insan, ölümü reddetti."


- Kağıt Gemiler



158. "Zamanla anlayacaktım ki; bakıslari canımı yakan o adam, kendi acısını gizliyordu gozlerinde."


- Korku ve Arkadaşı



159. "Bir an olsa, bir çiçek kopsa dalından, ay düşüverse, bir yasemin solsa örneğin, hepimiz hüngür hüngür ağlayacağız. Gece, ağzımızda büyüyor; çünkü sırlar var damağımızı zorlayan, Hızır’ın ev ev, bahçe bahçe gezeceği vakte hazırlanıyoruz. Birazdan dilekler asılacak gül dallarına. Dilekler: Gizli hevesler. (Tuhaf değil mi herkesten saklanan başıboş dileklerin bir peygambere itirafı? Çünkü uygunsuz şeyler bunlar. Çoğu açlık ve tamahın payandasında yükseliyor, kıskançlık ve kin biriktiriyor içinde: Çocuğum doktor olsun, mühendis olsun, çok zengin biriyle evlensin, villalarda yaşasın inşallah!)"


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



160. "Çölde büyüyen bir çocuk, denizi gördüğü ilk anı unutabilir mi?"


- Kağıt Gemiler



161. "Bazen insanın ağzından çıkan ses, kalbinden uzağa gidemez."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



162. ""Ne yapalım biz bu kırık kalbimizle...""


- Kağıt Gemiler



163. "Neden bilmem, ona inanmaktan hiç vazgeçmedim. Belki siyah dağlar yine yolu saklamış, belki beyaz kelebekler gelip görüşünü kısaltmıştır, diyordum.."


- Kağıt Gemiler



164. "Birbirimize karşı iyi olamadıktan sonra, yürekte uyuyan iyiliğin beş para etmediğini herkes bilmeli"


- Kağıt Gemiler



165. "Tanrı da, oturup "zaman" diye bir şey icat etmek zorunda kaldı. Sayısız koku ve bacağı olan bu tuhaf mahluk şaşmaz bir doğrulukla insanı, sadece insanı kovalıyordu. Diğer canlıların ondan haberi bile olmadı. Bugün hâlâ, günlere isim takan başka bir yoktur tabiatta. Hiçbiri yılları saymaz, saatleri dakikalara bölen ince hesaplardan anlamaz. Çünkü sadece insan içindir zaman. Onu ölüme ikna etmek için... İnsan yoksa zaman işlemez. O, tek başına mevsimlerin sırasını bile bilmez."


- Kağıt Gemiler



166. "Eğer bu dünyayı kurup yaratan Tanrı olsaydı,şimdi onu bu kadar incitip kanatmaya bizim gücümüz yeter miydi hiç?"


- Kağıt Gemiler



167. "Eğer taş üstüne taş koymayacaksak, omuzlarımızdaki kuvvet ne işe yarar? Birbirimizi yerden kaldırmayacaksak, neye uzanacağız bu kollarla?"


- Kağıt Gemiler



168. "Vicdanımız kuyruklu bir böcek gibi kalbimizi yiyordu."


- Kağıt Gemiler



169. "Yaz: "Hayatı, yüreğimizde
bir ağrı gibi taşımak zorunda değiliz.
Yaz da, iyi bir insan olmanın yetmediğini anlat herkese.
Birbirimize karşı iyi olmadıktan sonra,
yürekte uyuyan iyiliğin beş para etmediğini herkes bilmeli. 
Yaz: Bugün herkes yeterince incitilmiştir artık... ”"


- Kâğıt Gemiler



170. "Bir vardı, bir yoktu .Yokluğu söylemesi zordu ..."


- Kağıt Gemiler



171. "“Bunu yapabileceğimi biliyorum. Eğer taş üstüne taş koymaya­caksak, omuzlanmızdaki kuvvet ne işe yarar? Birbirimizi yerden kaldırmayacaksak, neye uzanacağız bu kollarla? Merhamet bile hatırımıza gelmeyecekse, içimizde otu­ran iyiliğin anlamı ne?”"


- Kağıt Gemiler



172. "Çünkü bir öykü­cüydü benim annem, bir dilbaz, hayali karışık bir kadındı."


- Kağıt Gemiler



173. "Öyle yorgunum ki..."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



174. "Yaz:Hayatı, yüreğimizde bir ağrı gibi taşımak zorunda değiliz. Yaz da, iyi bir insan olmanın yetmediğini anlat herkese. Birbirimize karşı iyi olmadıktan sonra, yürekte uyuyan iyiliğin beş para etmediğini herkes bilmeli.Yaz: Bugün herkes yeterince incitilmiştir artık."


- Kağıt Gemiler



175. ""Yalnızlık büyütür içinde.""


- Korku ve Arkadaşı



176. "Bazı insanlar ismini yanına almadan evden çıkamaz... Bileklerinde künyeler, boyunlarında isimlerinin yazılı olduğu kolyelerle gezerler."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



177. "Büyük halk kitleleriyle temas etmeyen sanat ancak sanat için yapılan sanattır. Halbuki ben sanatı insanlık için, halk için yapmak isteyenlerdenim."


- Ölmeyi Bilen Adam - Muhsin Ertuğrul



178. "Bir vardı, bir yoktu .Yokluğu söylemesi zordu ..."


- Kağıt Gemiler



179. "Ey okur, masallar bizim gibi fakir fukaraya mı kalmış? Gerçek bizim nemize yetmiyor?"


- Kağıt Gemiler



180. "“ Sarıldım, yüzünü boy­numa gömdü. Kalbi yerinden çıkmış benim gövdeme girmiş gibiydi. İki kalbim vardı artık, ikisi de Afsun var­ken atıyordu.”"


- Kağıt Gemiler



181. "Yaz: “Bugün herkes yeterince incitilmiştir artık.”"


- Kağıt Gemiler



182. "Yasemin kokularına ve erken inen akşamlara
Ve çıplak ayak gezmeyi bilen çeşit çeşit çocuğa;
İnanıyorum;
bütün düşler gerçektir."


- Korku ve Arkadaşı



183. "Artık biliyorum ki, kiminin uyanamadığı kabus, kiminin yaşadığı tek gerçek olabilir...
“herkes cinneti kendinden uzak sanır.”"


- Korku ve Arkadaşı



184. "Yalnızlığına çok alışmıştı."


- Kağıt Gemiler



185. "İnsan tuhaf bir varlıktır; kendi eliyle dilini lal, bakışını ama edebilir."


- Korku ve Arkadaşı



186. "Herkes, içini dolduran kalabalığın aynaya düşen gölgesidir aslında."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



187. "İnsan yoksa zaman işlemez. O, tek başına mevsimlerin sırasını bile bilmez."


- Kağıt Gemiler



188. "Dışarıdaki akışa kapılmayalım, bir yere, bir yola ait olmayalım, kimsenin öfkesini, hayranlığını üstümüze çekmeyelim diye; sessiz, kımıltısız nesnelere dönüştürmeye çalışıyor bizi."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



189. ""Bir daha asla böyle hissetmeyeceksin.""


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



190. "Yasemin kokularına ve erken inen akşamlara
Ve çıplak ayak gezmeyi bilen çeşit çeşit çocuğa;
İnanıyorum;
bütün düşler gerçektir."


- Korku ve Arkadaşı



191. "İnsan yoksa zaman işlemez. O, tek başına mevsimlerin sırasını bile bilmez."


- Kağıt Gemiler



192. "...bizim insanlarımız geçmişlerini bilmez. Soracak olursanız, hep başka insanların, başka zamanların hikayelerini anlatırlar. Okuyup yazmak ilmi bizim gibi sıradan insanlara açık edilmediğinden, yaşadıklarımız göğe savrulan harflerden ibarettir. Daha fısıldandıkları anda kelebek kanadı gibi dağılıp kaybolurlar. Oysa yazı, insanı zamana bağlar."


- Kağıt Gemiler



193. "Eğer taş üstüne taş koymayacaksak, omuzlarımızdaki kuvvet ne işe yarar? Birbirimizi yerden kaldırmayacaksak, neye uzanacağız bu kollarla? Merhamet bile hatırımıza gelmeyecekse, içimizde oturan iyiliğin anlamı ne?"


- Kağıt Gemiler



194. "Yaşamaktan vazgeçmiş ya da hiç başlamamıştık, bilmiyorum. Bu yüzden saat de bir gün sessizce, kendiliğinden durdu... Öyle ya; bizim evin zamanı dışarıda akan hikayeyi tutmuyorsa koşturacak ne var?"


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



195. ""Vakit , aklımdan sonra kaybedilecek son şeydi.""


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



196. "Kaskatı bir hikâyenin içinde kalakalmıştı. Hayat denilen şey, dolaplara istiflenmiş yaşanmayı bekleyen işlemeli örtülerden, kesme kadehlerden, gümüş zarflı fincanlardan, pembe porselen çay takımından ibaretti onun için."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



197. "Lütfen Tanrım, izin ver, bir defalık sen olayım ben!
Büyüklenmek değil niyetim. Sadece, kendimi affedeceğim…"


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



198. "İnsanın anılarından sıyrılamadığını, unutmak denen şeyin, kallavi sayılacak türden bir yalan olduğunu bana öğreten o geceyi yıldız ışığında yaşayıp geçtim ben."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



199. "Aklımızın içindeki ağrı kayboldu. Biliyoruz ki, o yıkıntıdan kaçıp kurtulan sadece biz değiliz,dünyanın her yerinde bizim gibi insanlar var."


- Kağıt Gemiler



200. "Hayattan, düşlerden umudumu keseli çok oluyor."


- Kağıt Gemiler



201. "Hasretle, öncesi ve sonrası yokmuş gibi sevdim onu."


- Kağıt Gemiler



202. "bütün düşler gerçektir."


- Korku ve Arkadaşı



203. "Seçme şansım olsaydı, kayısının üstündeki çil olmak isterdim ben."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



204. "Yaz: Bugün herkes yeterince incitilmiştir artık.""


- Kağıt Gemiler



205. "İnsan aklında kalacak olanları seçemiyor niyeyse..."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



206. "Herkes, içini dolduran kalabalığın aynaya düşen gölgesidir aslında."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



207. "Yaşamaktan vazgeçmiş ya da hiç başlamamıştık, bilmiyorum. Bu yüzden saat de bir gün sessizce, kendiliğinden durdu... Öyle ya; bizim evin zamanı dışarıda akan hikayeyi tutmuyorsa koşturacak ne var?"


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



208. "Hasretle, öncesi ve sonrası yokmuş gibi sevdim onu."


- Kağıt Gemiler



209. "bütün düşler gerçektir."


- Korku ve Arkadaşı



210. "“Onca okul okudum, onca şey gördüm. Tanrı'daki mer­hametin insanlardan beklenmeyeceğini artık biliyorum. Bir dahakine, daha iyi varlıklar olarak doğduğumuzda, biz­den saymadıklarımızın canını yakmamayı, her şeyi koca­man bir bütün olarak sevmeyi öğreneceğimizi biliyorum. Fakat o vakte kadar, güneşle yeryüzü arasında saklanacak bir köşe bulmak ne kadar zor..”"


- Kağıt Gemiler



211. "İnsan tuhaf bir varlıktır; kendi eliyle dilimi lal, bakısını âmâ edebilir."


- Korku ve Arkadaşı



212. "Eski bir betik var, "Hey yaralı, yaralarından yana nasılsın?" diye soran."


- Kağıt Gemiler



213. "Nerede görülmüs insanin insani anladiğı? Öyle olsa herkes önce kendini bilirdi..."


- Korku ve Arkadaşı



214. "“Bir varmış, bir yokmuş
devridaim eden zaman
gelip aşkta durmuş...”"


- Kağıt Gemiler



215. "Sevdiği, âşık olduğu birini özlerken, içten içe kendini özlemez mi insan?"


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



216. "Benim korkacağım bir şey kalmadı artık. Hep aynı geceyi yaşamaktan yorgunum. Belli ki sona yaklaşıyoruz..."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



217. "Yaşamdaki bu anlamsız uğultudan kurtulmak lazım."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



218. "Kurtulmanın tek yolu yazmaktır. Fakat benim yaptığım gibi değil."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



219. "Güzellik, sen eline aynayı alasıya geçip gider çünkü.Sonra bir bakarsın, yukarı aşağı gidip gelen bir endazenenin tepesindesin; adına hayat deniyor.Aşağının "di" li geçmiş, pulu püskülü dökülmüş çoktan; yukarısı "ecek, mecek"renkli bohça."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



220. "“Lütfen Tanrım, izin ver, bir defalık sen olayım ben!
Büyüklenmek değil niyetim. Sadece, kendimi affedeceğim.”"


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



221. "Bazen insanın ağzından çıkan ses, kalbinden uzağa gidemez."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



222. "“Bir varmış, bir yokmuş
devridaim eden zaman
gelip aşkta durmuş...”"


- Kağıt Gemiler



223. "Eğer taş üstüne taş koymayacaksak, omuzlarımızdaki kuvvet ne işe yarar? Birbirimizi yerden kaldırmayacaksak, neye uzanacağız bu kollarla? Merhamet bile hatırımıza gelmeyecekse, içimizde oturan iyiliğin anlamı ne?"


- Kağıt Gemiler



224. "Hayat diye aklımıza kurdukları oyunu bozduk biz."


- Kağıt Gemiler



225. "İnsan zaten hünerlidir. Ölümün üstüne bile umutlu, yeni bir dünya kurabilir. Ta başında yaptığı gibi... Evet, ta başında bu düzeni kuran Tanrı değil insandı. Buna kanıt arayacaksak kendimize bakmamız yeter. Eğer bu dünyayı kurup yaratan Tanrı olsaydı, şimdi onu bu kadar incitip kanatmaya bizim gücümüz yeter miydi hiç?"


- Kağıt Gemiler



226. "Hayat, başka birinin giysileri gibi duruyordu üstünde. Biçimsiz, uygunsuzdu."


- Kağıt Gemiler



227. "“Sanki bir aynanın kıyısındayım, sanki içeriden biri çıkacak, yüzü tanıdık, fakat saçları ısrarla başka iklimlere uzayan.”"


- Korku ve Arkadaşı



228. "Hayat, dönmedolaba ne yakın..."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



229. "“Biliyorsun; yaşadığım bütün aşklar intiharla sonuçlandı. Artık hiç sırrım yok benim. Biliyorsun.”"


- Korku ve Arkadaşı



230. "Eğer bir çiçeğin açıp soluşuysa zaman, bundan hiç bahsetmemek gerekir."


- Korku ve Arkadaşı



231. "Ben bir tek aşk biliyorum
o da geyikle kaplan arasındadır
onlar birbirlerini gördükleri an tanır."


- Korku ve Arkadaşı



232. "Artık biliyorum ki, kiminin uyanamadığı kabus, kiminin yaşadığı tek gerçek olabilir."


- Korku ve Arkadaşı



233. "Kendimi kendime vermeye hevesleniyorum. Veda etmenin acısından olacak, gözlerim yanıyor. Ben ışığı da gördüm, hayatı da..."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



234. "Benim korkacağım bir şey kalmadı artık. Hep aynı geceyi yaşamaktan yorgunum. Belli ki sona yaklaşıyoruz..."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



235. "Bazen insanın ağzından çıkan ses, kalbinden uzağa gidemez."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



236. "Kalbi yerinden çıkmış benim gövdeme girmiş gibiydi. İki kalbim vardı artık, ikisi de Afsun varken atıyordu."


- Kağıt Gemiler



237. "Vakit, aklımdan sonra kaybedilecek son şeydi."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



238. "Hayat, başka birinin giysileri gibi duruyordu üstünde. Biçimsiz, uygunsuzdu."


- Kağıt Gemiler



239. "“Biliyorsun; yaşadığım bütün aşklar intiharla sonuçlandı. Artık hiç sırrım yok benim. Biliyorsun.”"


- Korku ve Arkadaşı



240. "Eğer bir çiçeğin açıp soluşuysa zaman, bundan hiç bahsetmemek gerekir."


- Korku ve Arkadaşı



241. "Ben bir tek aşk biliyorum
o da geyikle kaplan arasındadır
onlar birbirlerini gördükleri an tanır."


- Korku ve Arkadaşı



242. "Artık biliyorum ki, kiminin uyanamadığı kabus, kiminin yaşadığı tek gerçek olabilir."


- Korku ve Arkadaşı



243. "“Aynı nehirden sulanan geyikle kaplanı, gökte kol kola gezen güneş ve ayı görünce, burada geçer akçenin merhamet, dilin aşk olduğunu anlayacaksın.”"


- Kağıt Gemiler



244. "Lütfen Tanrım, izin ver,bir defalık sen olayım ben !.Büyüklenmek değil niyetim.Sadece, kendimi affedeceğim."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



245. "Aklımı daha da karıştırmaksa niyetin, hiç yeltenme derim. Kaderin ve peygamberlerin ördüğü ince sınırın ötesine geçebileceğini mi sanıyorsun!"


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



246. "Yüzüme tuhaf bir anlamın çöreklendiğini seziyorum. Herkesten kaçırıyorum gözlerimi. Kim bilir şimdi bana bakması ne zordur..."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



247. "Bir varmış, bir yokmuş
devridaim eden zaman
gelip aşkta durmuş..."


- Kağıt Gemiler



248. "Çölde büyüyen bir çocuk, denizi gördüğü ilk anı unutabilir mi?"


- Kağıt Gemiler



249. "Bazı insanlar için / bazen insanlar için hayat kayboluşlardan ibarettir."


- Şehper, Dehlizdeki Kuş



250. "Kalbinde patlayan öfkenin ne kadar anlamsız olduğunu bilmiyor muydu bu kadın?"


- Kağıt Gemiler

Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: