Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Aynadaki Yalan - Necip Fazıl Kısakürek | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Aynadaki Yalan Kitap Bilgileri


Yazar: Necip Fazıl Kısakürek
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 12 dk.
Sayfa Sayısı: 219
Basım Tarihi: Ocak 2017
Yayınevi: Büyük Doğu Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789758180097
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Aynadaki Yalan Kitap Tanıtımı


Necip Fazıl Kısakürek'in, roman kalıpları içinde kaleme aldığı tek eseri...



Roman, üniversitede felsefe asistanı olan Naci'nin hayatı etrafında gelişir... Bu hayat, Necip Fazıl'ın kendi hayatı değildir ama onun hayat hikayesindeki bir çok unsuru içinde barındırır. Naci, çevresine karşı davranışlarıyla, kadın, cemiyet ve sanat anlayışıyla, hayata ve ölüme dair düşünceleriyle bir karakter bütünü halinde şekillendikçe hayalimizde bir Necip Fazıl portresi belirir gibi olur.




Aynadaki Yalan Kitaptan Alıntılar


1. "keşke ben Allah kelimesinden başka,
ağzından tek söz çıkmayan bir dilsiz olsaydım."




2. "— Nasıl gidiyor sıkıntıların?
— Dayanıyorum..."




3. "Muazzam bir Peygamber emri:
"- Hesaba çekilmeden, nefslerinizi hesaba çekiniz!""




4. "Keşke ben Allah kelimesinden başka,
ağzından tek söz çıkmayan bir dilsiz olsaydım."




5. "Bir asfaltı her gün sulasan da sana çiçek veremez çünkü; asfaltın tabiatında güzellik yoktur."




6. "موتوا قبل أن تموتوا
اللهم صل على محمد"




7. "Keşke ben "Allah" kelimesinden başka, ağzından tek söz çıkmayan bir dilsiz olsaydım. Mesela şu ağaç..."




8. "Ey büyüklüğün yaratıcısı Allahım!... Sana "Yok!" diyenleri bir tarafa bırak; "Var!" diyenler bile beni incitiyor..."




9. "“Aldırmayacaksın, boş vereceksin, güleceksin!..”"




10. "Ben Allah'ı seviyorum."




11. "“Mahrum olmaz Allah diyen”"




12. "Başkalarını düşürmekle yükselemezsiniz!"




13. "“En büyük rahat, rahatsızlığa alışmaktır.”"




14. "Bulduğumu sanmaktan ziyade, umduğumu aramaktayım..."




15. "Ne mutlu hiçbir şey anlamadan Kur’an ’ı bazı delalet pırıltılarıyla su gibi tas tas başından dökenlere..."





Aynadaki Yalan Kitap İncelemeleri


"Kitap Naci ve solcu arkadaşlarının gaflet yıllarıyla başlıyordu. Naci üniversitede felesefe alanında doktora yapan bir öğrenci. Ve içinde konumlamdıramadığı bir his var . Başlarda onun için aşk kadın iken sonlara doğru bu aşk leyla'dan mevlayı bulma hikayesini anlatıyor. Belmaya olan kirli aşkı sonradan Hatice ye olan tertemiz aşkı birbirini ayırıyor . Hatice Allah'a kavuşumadan Naciye kavuşuyor ve Naciye de Allah'a nasıl ulaşması gerektiğini öğretip öyle ulaşıyor . Naci soldan sağa kayan fikirleriyle bir gündem oluşturuyor. Haticeyi bulmayana kadar felsefe alanında yazdığı tezini bir gece sobaya atıyor ve cayır cayır yanışını izliyor. Naci yeni bir tez yazmaya başlıyor İslâmiyet ve tasavvuf hakkında ... Herkese baş kaldıran bu gencin yaptığı konuşmalar ve açıklamalar herkeste merak uyandırıyor . Naci Hatice'nin ölümüyle büyük bir kayıp verdiğini anlıyor . Ve daha çok yöneliyor tasavvufa . Allah'a olan aşkı buluyor ve tadıyor . Düşünmekten kendini alamıyor ve en sonunda kendini yaratanı buluyor... "

Kitabı nasıl bitirdim bilmiyorum. Bildiğim tek şey okurken içinde kaybolup gittim. Var olmak için yok olmayı böyle güzel anlatması beni benden alıp götürdü ... Fazlasıyla beğendim ... Keşke insan hislerini de aktarabilecek kelimeler bulsaydı diyorum . Ama sanırım üstadın da dediği gibi ; tüm kelimelerin üstünde olan bir kelime biliyorum 'Allah' ...




Üstat Necip Fazıl'ın bu eserinde bir üniversite de felsefe asistanı olan Naci(28) adındaki gencin maddi aşkının manevi aşka dönüşmesini ve onun "Hakikat Arayışı" yolculuğunu anlatıyor. Eser Naci'nin, Mine (solcu ve hırsının kurbanı olan), Belma (güzel, zengin, şeytani ve Avrupai kadın) ve Hatçe (pak, duru, sevgi ve hakikat kapısı) kişiliklerinde bu üç kadının arasında maddi aşkın her türlü boyutunu görüp de Hatçe'nin ilk basamağı olacağı manevi aşkı arama yolculuğu başlıyor.

"...aşkın da hakikati Allah'ı sevmek"

Manevi aşkın ulûhiyetini tüm hücrelerinde hissederek, kalbiyle yaşayarak ve tüm bu duyguları tezine yazarak; "yok"un, "var" olduğunu, "var"ı var ettiğini haykırıyor.

Kitabın ana karakteri Naci'nin gafletten uyanmasına vesile olan kişi de, askerlik yaptığı köyde karşılaştığı ve Hatice'nin babası olan Husmen Ağa'dır. Naci'nin irşad yolunu aydınlatacak, yokluğun hüccetinin varlıkta olduğunu gösterecek, mülayemet bir kişilik.

Sonra ise müthiş bir arama gayreti...

-Allahım, ben aramakla bulamam; sen gösterirsen buldurursun!

Eserde altı çizilmedik sayfa bırakmadım ki; eser hem felsefik düşüncelere cevap veriyor hem de sanatlı söyleyişlerle sizi mest ediyor. Necip Fazıl Kısakürek müellifi tanıyor ve biliyordum ancak her okuduğum kitabında kendisini daha çok tanıyor, kendisinden daha çok şey öğreniyorum, haliyle bu da beni çok mesut ediyor. Allah'ın rahmeti kendisinin üzerine olsun ve onun tüm eserlerinin okuyanlara ışık olması duasıyla...

Şiddetle tavsiye ediyor ve özenle okumanızı rica ediyorum. iyi okumalar...




Kitabı okuduktan sonra inceleme yazabilmek için biraz bekleyip hazmetmem lazım dedim ... Çok nadir eserler yapar bunu okura çünkü. Beni derinden etkileyen bir Necip Fazıl eseri daha. Aynadaki Yalan, Üstadın roman kategorisine girebilecek tek eseri olarak karşımıza çıkıyor.

Eser üniversitede asistan olan Naci karakterimizin askerliğini yaptığı sırada komutanı vasıtasıyla bir köye yolunun düşmesi ve orada tanıştığı insanlarla beraber hayatının kalan kısmının şekillenmesini konu alıyor.
Eserin olay kurgusu son derece başararılı. Hiç kopukluk hissettirmiyor. | sadece Üstad’ın Naci karakteri üzerinden İslam ve Batı kültürlerine ait düşüncelerini aktardığı bölümleri anlamak için defalarca okumam gerekti. :) |
Kitapta Naci’nin Aynanın karşısında yüzünün çizgilerine baktığı öyle bir sahne varki (sahne diyorum çünkü defalarca gözümde canlandı :)
Dedim işte bu Üstadın Ta kendisidir... eser kendi hayatını anlatmıyor belki ama ben O kadar içselleştirdim Naci karakteriyle Necip Fazıl’ı.

Tasavvufu, insanın kemalat yolculuğunu, o kadar yavaş, o kadar sakince işlemiş ki kitap boyunca Üstad sarsılmamak, etkilenmemek ne mümkün..!
Evet ağır bir dili var eserimizin fakat bu kesinlikle okunmasına, tavsiye edilmesine engel değil...

Ve son olarak kitaptan Üstad

bize
der ki :“ Var olmak istiyorsan Allah ‘da yok ol....”syf220
Bol istifadeli okumalar dilerim...




Aynadaki Yalan, merhum Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in derin felsefi ve manevi düşüncelerini içeren önemli eserlerinden biridir. Bu eser, insanın varoluşsal sancılarını, içsel çatışmalarını ve toplumla olan ilişkisini sorgulayan bir metin olarak öne çıkar. Üstad, eserde, insanın kendisiyle yüzleşmesini ve gerçek kimliğini sorgulamasını ister. Aynadaki Yalan, bireyin içindeki karanlıkları ve maskeleri ortaya koyarak, insanın en derin korkularını, zaaflarını ve hayal kırıklıklarını yansıtır. Aynada gördüğümüz, aslında gerçeğin bir yansıması değil, ona bakarken oluşturduğumuz yalandır. Üstad Necip Fazıl, bireylerin yaşamlarındaki en büyük yanılsamanın kendileriyle ve çevreleriyle olan ilişkilerindeki yalancı imgeler olduğunu anlatır.

Merhum Üstad Necip Fazıl Kısakürek, Aynadaki Yalanda, bireyin gerçek benliğini keşfetmesi için derin bir içsel arayışa girmesi gerektiğini vurgular. Yazar, insanın her türlü yanılsamadan ve dışsal etkilerden sıyrılarak, Allah’a olan teslimiyetini ve doğruluğunu keşfetmesi gerektiğine inanır. Kitap, insanın toplumsal baskılar, yanlış inançlar ve kişisel hatalarla yüzleşmesini, ancak gerçek özgürlüğün ve huzurun ancak içsel arınma ile elde edileceğini anlatır. Üstad Necip Fazıl, insanın yalanlarını ve yüzeysel bakış açılarını bir kenara bırakıp, Allah’ın hakikatine yaklaşmak için ne denli bir çaba göstermesi gerektiğini derin bir hikmetle işler. Eser, sadece bireysel bir içsel yolculuğun değil, aynı zamanda toplumsal ve manevi bir uyanışın da kapılarını aralar.




GEÇİLMEZ
Bu kapıdan kol ve kanat kırılmadan geçilmez;
Eşten, dosttan, sevgiliden ayrılmadan geçilmez;
İçeride bir has oda, yeri samur döşeli;
Bu odadan gelsin diye çağrılmadan geçilmez;

Eti zehir, yağı zehir, balı zehir dünyada;
Bütün fâni lezzetlere darılmadan geçilmez;
Varlık niçin, yokluk nasıl yaşamak ne top yekün?
Aklı yele salı verip çıldırmadan geçilmez;
Kayalık boğazlarda yön arayan bir gemi;
Usta kaptan, klavuza varılmadan geçilmez;

Ne okudun, ne öğrendin, ne bildinse berhava;
Yer çökmeden gök iki şak yarılmadan geçilmez;
Geçitlerin, kilitlerin yalnız O'nda şifresi;
İşte işte o eteğe sarılmadan geçilmez!



Aynadaki Yalan kitabını bitirince aklıma bu şiiri geldi Üstadın; konusu ile bağlantılı olduğunu düşünerek paylaştım.
Kısaca kitaptan bahsedersek; Naci karmaşık ve belirsiz hayatından uzaklaşarak yaşadıklarının da etkisiyle "Tasavvuf" yolculuğunu benimsemiş "içten yanma" kavramı ile Vecd, aşk, İhlâs' a kavuşmayı arzu etmiştir. Bu yolda ızdırap, göz yaşı döksede mücadele ve dua ile Muradına kavuşmuştur..
Üstadımın bir çok eserini okudum ve her okuduğumda etkilemiştir beni, "iz" bırakmıştır bende; yine o kitaplarından biri ile karşılaştım. Beğendim, faydalı buldum. Farklı bir roman olmasının yanında Akıcı üslubu ve su gibi akan hikâyesini, anlatış tarzı güzel. Hayata, yaşama dair insanı düşüncelere sevk ediyor, mesajlar veriyor..



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: