Aylak Köpek Kitap Bilgileri
Yazar: Sadık Hidayet
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 23 dk.
Sayfa Sayısı: 84
Basım Tarihi: Kasım 2021
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
ISBN: 9789753632874
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Aylak Köpek Kitap Tanıtımı
Aylak Köpek, Hidâyet’in yaşam ve toplum görüşünün İkinci Dünya Savaşı’nın getirdiği yıkımla olumsuz bir havaya büründüğü dönemde yazılmış, dünyada mutluluğu bulmanın imkânsızlığının ele alındığı yedi öyküden oluşuyor. Hidâyet, içine atıldığı duyarsız toplumdan kaçış yolları arayan bireyi, bir sokak köpeğinin, geçmişte kalmış aşklarına sığınan yalnızların, kendine mahrem bir mekân yaratma düşü kuran münzevilerin öyküleri aracılığıyla irdeliyor. Bütün yazdıklarında yaptığı gibi, bir bakıma kendini anlatıyor.
İnsanın yalnızlık ve umutsuzluğuna fablın, alegorinin, tarihin, doğaüstünün ve aşk hikâyelerinin imkânlarıyla yaklaşan öykülerin yer aldığı Aylak Köpek, Sâdık Hidâyet’in gizemli dünyasına bir halka daha ekliyor.
“Atalarımın yorgunluğu bana geçmişti ve geçmişin nostaljisini içimde hissediyordum ben. Kışın uyuyan canlılar gibi inime çekilmek, kendi karanlığıma dalmak ve kendi içimde olgunlaşmak istiyordum. Karanlık odada resmin belirmesi gibi insanın içinde gizli olan şeyler de hayat koşturmacası ve kavgası içinde, o aydınlıkta boğulup ölüyor. Sadece karanlıkta ve sessizlikte görünüyor insana. Bu karanlık benim içimdeydi, onu yok etmek için boşuna uğraştım. (…) Şimdi olduğum gibi kendi içimde uyanık kalmak istiyorum. Düşünceleri aydınlatan parlak ve kof cümlelerden iğreniyorum. Hırsızların, kaçakçıların, para düşkünü ahmak yaratıkların arzularına göre düzenlenip yönetilen bu yaşamın kirli ihtiyaçları uğruna kişiliğimi yitirmek istemiyorum.” (“Karanlık Oda” adlı öyküden)
Aylak Köpek Kitaptan Alıntılar
1. "Ağır, sıcak bir hava kafalarına bastırıyordu."
2. "Yolcusunuz ve yorgunsunuz."
3. "Yaşam denen şey alaycı bir aldatmadan başka bir şey değildi."
4. "Dudaklarının köşesini evim yap benim!.."
5. "İçinde bir şeyler ölmüş, sönmüştü."
6. "Bütün sorunların içinde en önemlisi insanlarla uğraşmak."
7. "Bağışlayın hanımefendi!.. Size sunacak bir şeyim yok!.."
8. "Oysa ne kadar kolay ölünebiliyormuş!"
9. "Ne uyuyabiliyor, ne yazabiliyor, ne çalışabiliyordum."
10. "Başkaları gibi yüzsüz, hafifmeşrep, dillere düşen, arsız, hayasız biri olsaydı, eski günleri yâd edecek güzel anıları olacaktı."
11. "^
Dudaklarının kenarını evim eyle benim!"
12. """"
"Herkes için yalnızca bir hakikat vardır, o da kişinin kendisidir."
""""
13. "Nedendir bilmem , bazıları daha ilk karşılaşmada iki can bir beden ,amiyane tabirle pek bir sıkı fıkı olurlar. Birbirlerine hiçbir zaman unutmamak için bir kere karşılaşmaları yeterlidir."
14. "Kışın uyuyan canlılar gibi inime çekilmek, kendi karanlığıma dalmak ve kendi içimde olgunlaşmak istiyordum."
15. "Siz Dostoyevski'nin "Ölüler Evinden Anılar" kitabını okudunuz mu?"
Aylak Köpek Kitap İncelemeleri
Ortadoğu'dan çıkmış önemli yazarlardan biri olan Sadık Hidayet'in bir süredir aradığım Aylak Köpek adlı kitabını nihayet bulup okumaktan dolayı mutluyum. Kitap içinde yedi tane öykü barındıran sürükleyici bir yapıt ve yazarın ağır dilini bilen biri olarak bir günde okumayı başardım. Öyküler kısa kısa olduklarından Sadık Hidayet daha yalın bir dil tercih etmiş olabilir. Ancak dildeki hafif sadeliğe rağmen karanlık ve depresif ruh hali kitabı tamamen terketmiş değil. Her öyküde farklı bir tat alacağınız kitap, birbirine hiç benzemeyen ve birbirinden alakasız karakterlerin birbirine benzemeyen hikayelerini barındırıyor. İlk hikaye olan Aylak Köpek ve son hikaye olan Karanlık Oda favorilerim diyebilirim. Diğer hikayeler de oldukça güzel ve ders niteliğinde anlatımlar mevcut. Yazar kişileri ve mekanı güzel tasvir etmiş. Okurken bazen bir hayvan, bazen bir mumya, bazense bir mahkum olmanın hissini derinden alıyorsunuz. İnce bir kitap ancak Kör Baykuş gibi sizi fazla yormuyor. Yazar her hikayede kendinden bir şeyler koyuyor ortaya ve eleştirileriyle düşünüş biçimini bizlere aktarıyor. Vejetaryenliğin Yararları denen felaketten sonra Aylak Köpek gerçekten ilaç gibi geldi. Kör Baykuş okumaktan korkan ve çekinenler bu kitapla beraber hem yazarım kalemi hem de düşünce tarzı hakkında bilgi sahibi olabilir diye düşünüyorum.
İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde yazılmış yedi
öyküden oluşan bir kitap.
İlk öykümüz kitaba da adını veren Aylak Köpek'tir. Bu işte mutlu bir geçmişten gelen başıboş bir köpeğin mutsuz şimdisi ve belirsiz geleceği işlenmiş.
İkinci öykü Kerec Don Juan'ı. Döneminde yazılmış garip aşk hikayelerini (benzerleri Meksika ve Brezilya pembe dizileri ya da yaz sezonu Türk dizileri ) hicveden bir kısa öyküdür. Yüzeyselliğe tahammülü olmayan biri olarak Hidayet, evrensel erkek tiplemesi Don Juan'ın meşhur karakterini hikayesinin başkişisine vermiş.
Üçüncü öykü Çıkmaz'dır. Nesilden nesile devredilen bir miras olarak kader kavramını işleyen bir öyküydü. Öyle ki kader kendini tekrar eden bir azaba dönüşür öyküde.
Dördüncü öykümüz, Katya'dır. I Dünya Savaşı esnasında Rusya'ya esir düşen, hayatının ilk ve tek aşkını bu esirlikte bulup yitiren bir Avrupalının macerasını anlatır.
Beşinci öykü, Taht-ı Ebunasr'dır. Modern bilimi, eski zaman büyü ve tılsımlar ile bir araya getiren gizemli bir aşkı konu alır.
Altıncı öykümüz, Tecelli'dir. Aile zoru ile küçük yaşta yaptığı evlilikte aradığını bulamayan genç bir kadının yasak ilişkisini anlatır hikaye.
Yedinci öykü, Karanlık Oda adlı öyküdür. Bu öykü bir kaçış ve inziva öyküsüdür. Sahte insanlardan ve kokuşmuş toplumundan kaçıp- yazarın tabiri ile ana rahmini andıran- bir odaya sığınan bir garip adamın hikâyesidir.
Kitap baştan sona karanlığın ve karamsarlığın öykülerini anlatan bir Sadık Hidayet klasiğiydi.
İlk Sadık Hidayet kitabım. Fars edebiyatına karşı bir sempati beslemiyorum fakat Sadık Hidayet hoş bir yazar. Hikayelerini bazen ürkütse de oldukça güzel.
Hikayelere gelince:
Aylak Köpek beni çok üzdü. Dışlanmış ve zavallı bir canlı olmak dünyamızın maalesef büyük bir sorunu. Vicdan muhasebesi yapamayanlar için özellikle.
Kerec Don Juanı Avrupai romanlarla dalga geçen bir hikaye. Hem eğlendiriyor hem de o filmlerdeki hafif meşrep kızlara ve ahlaksız erkeklere duyduğumuz iğretiyi arttırıyor.
Çıkmaz ise çok büyük bir iç hesaplaşması gibi geldi bana. Ve kader tabii ki. Ne kadar değiştirmek istersen iste hiç ummadığın anda elinde olmayan bir sebeple olaylar gerçekleşir.
Katya hikayesine ne demeli bilmiyorum. Gülsem mi ağlasam mı tarzda bir şey olmuş bu. ^^
Taht-ı Ebû Nasr; işte en sevdiğim birazcık da ürktüğüm hikaye bu oldu. Bu hikaye hem çok yerel, hem olağanüstü ögelerle süslü. Bizim de çokça duyduğumuz büyü işleriyle alakalı fakat bu biraz daha profesyonel.
Tecelli, bu bana Zweig’in Korku’sunu hatırlattı. Aynı zamanda Sadık Hidayet’in Freud’dan beslendiği yerler olduğu çok açık. Bu yüzden de gözümüzde olayları canlandırmakta zorlanmıyoruz.
Karanlık Oda, bu da Sartre, Dostoyevski ve Camus arası bir konu. Topluma yabancılaşan bir adam üzerine ilerliyor hikaye.^^
Merhaba,
2023'ün ilk kitabı ile herkese selamlar sevgiler.
Aylak Köpek, Sâdık Hidâyet’in yaşam ve toplum görüşünün İkinci Dünya Savaşı’nın getirdiği yıkımla olumsuz bir havaya büründüğü, İran’ın yaşadığı Doğu-Batı ikileminin kendisi üzerindeki olumsuz etkisi inziva ve intiharın kaçış yolu olarak gösterildiği, mutluluğu bu dünyada bulmanın mümkün olmadığının ele alındığı yedi öyküden oluşuyor.
İran edebiyatının dünyaya isim yapmış yazarlarından birisi olan Sadık Hidayet güzel bir eser bırakmış lakin okurken de dikkatimi çekti 7 öykünün hepsinde de 'ölüm' kelimesi yer almakta. bunu yazarın yaşam tarzından mı beyninde kökleşmiş bir düşünceden mi sürdürmüş olduğunu anlamak zor galiba.
Kitap daha sakin, yer yer mizahın olduğu hoş bir anlatıma sahip gibi geldi bana, Şayet karakterler bu kitapta yer yer gülünç hallere bürünmüştü oysa ki diğer eserlerinde bunu görmek pek mümkün değildi hep derin bir buhran içerisinde olurdu genelde karakterler örnek olarak köş baykuş romanı var.
Oğuz Atay okurken ki kişilk bölünmesi hissiyatını sadık hidayet'in hayatı boyunca yaşamış olduğu kanısındayım, bu yaşam ciddi ciddi anlamlarda kelimelerle anlam kazanmış bir hale gelip satırlara döküşmüş.
7 öykü kendi içerisinde de fikirler barındırmakta, farklı bir roman okumak isteyen olursa biçilmiş kaftan bir derleme olmuş tavsiye ederim.
Beğenime göre öykülerin sıralaması şu şekildedir;
1 - Karanlık Oda
Kendi benliğine bu kadar yaklaşabilen var mıdır acaba ? Yazar bunu karanlıkla bağdaştırarak çok güzel ortaya koymuş ve benliğini kaybederken kendisine birisinin şahitlik etmesine ihtiyaç duymuştur ve böylece sona erdirmiştir.
2 - Taht-ı Ebu Nasr
Macera, bilim kurgu tarzı bir roman olabilecek konuyu böylesine öyküye sığdırmış olması ve yeterince tatmin ederek bizlere aktarması ve bunu 17 sayfa ile yapabilmesi yazarın öykücülüğünün ne kadar kuvvetli olduğunu gösteriyor.
Konu ise; mumya, diriltme...
3 - Aylak Köpek
Mutlu yaşamından kopmuş ve zirveden dibe düşmüş gibi bir yaşam süren Aylak köpeğimizin yollarda kendini kaybetmesi.
4 - Katya
En az iletişimle en çok iletişimin ve samimiyetin sağlanmasını görüyoruz öykümüzde. Esir düşen bir mühendis ve Arif sayesinde Katya ile tanışması.
5 - Çıkmaz
Vakti zamanında çok iyi anlaştığınız ama artık nerede ne yaptığından haberiniz olmadığı (günümüzde pek memnun değil ama yine de olabilir) arkadaşınız dostunuz varsa elbet bu öykü sizin için çok anlamlı olacaktır. Bu arkadaşınızın yıllar sonra bir çocuğu ile karşılaşması ve eksik kalan dostluğunu tamamlamaya çalışması.
6 - Kerec Don Juanı
Gavatlığın, pısırıklığın zirvesi...
7 - Tecelli
Keman, bitememiş ilişki.